Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Tengeriin boşig

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Tengeriin boşig tarafından postalanan herşey

  1. Örnek verir misiniz? Hangi devlette nasıl bir uygulama var? Örneğin Bulgaristan'ı ve Yunanistan'ı birer Avrupa devleti sayacak mıyız? Ya da Fransa'nın 1980lerde Cezayir ve Zimbabwe'de yaptıklarından sonra hala Demokratik olabildiklerini kabul mü edeceğiz? İngiltere'yi de "Demokratik" olmarak mı benimseyeceğiz? Bunların uyguladıkları uygulamalar ve etnik unsurlarının Türkiye ile olan benzerlikleri nelerdir? Norveç, İsviçre ya da İsveç'i Veya İtalya ve İspanya'yı Türkiye ile eş mi tutacağız? Hele hele İspanya'nın iç politikası ile Türkiye'nin iç politikasını ve etnik yapılarını eşit mi kabul edeceğiz? Doğrucudavut bu konuda birkaç şey söyledi; Onlara hiç kulak astınız mı? Bakınız; yukarıda... Kaçmayınız rica ederim; bir sürü soru sizi bekliyor... Lütfen yanıtlar mısınız?
  2. Konuyu kaynatmayınız... Ayrıca daha önceki iletilerime de bir yanıt vermediniz kaç iletidir... Görmezden geliyorsunuz...
  3. Ya da öyle bir sınırlama neden var?
  4. Yabancı Damat adlı diziyi hiç izlemedim ama tesadüfen bu şarkıya rastladım, bir sunum için müzik ararken... Çok güzel...
  5. Valla Godzi., H.G. Wells'ten uyarlanmış her filmi izlerim... "the Time Machine"i de izledim, bu filmide... Konuya çok başka bakmış bence, güzeldi...
  6. Bu filmi izledim... Amores Perros ve Y tu Mama También'de kendisini ispatlayan Gael Garcia Bernal'in varlığı da beni izlemeye itmişti... Bu iki filmde gördükten sonra onun bu iki film ile sınırlanacağını sanıyordum aslında ama Che'yi canlandırması için seçilmesi beni sevindirmişti. Filmde hep kafamıza çakılan "Yitik Önder Che" imajından öte, Önder olma yolunda gençliğini yaşayan ve hayatı tanıyan Che'yi görüyoruz. Motosikletine atlayıp, kafasının estiği yere giden asi bir ruh... Tam da yönetici-yönetilen ilişkilerine ve hatta kendi arzularına bile başkaldıran bir asi... Güzel bir filmdi ve bana hissettirdikleri buydu... (Not: Suheda kızıyor diye spoiler vermiyorum)
  7. Ya Suheda (Şüheda değilmişsin...) valla ne bileyim, yazmaya başladığımda duramıyorum. En iyisi sen benim yorumlarımı, filmi izledikten sonra oku...
  8. Bale'i (diğer filmleri ile birlikte) "Prestige"de de izlemiştim birde; Hugh Jackman ile birlikte. Onu da izlemeni öneririm... Bale'in oyunculuğu gerçekten çok güzel. Artık sık sık her filmde görmemize rağmen yüzünü bir türlü eskitmiyor. Gerçi ben her filmde aynı adamı görmeyi sevmem ama bu eleman hakkını veriyor rolünün be. Ama birde Terminatör çocukluğumuzun filmi be abi. Gerçi sizin gençliğinize denk geliyordur ama neyse... Hatırlıyorum da Arnold ilk filmde kötü roldeyken, ikinci filmde iyi role girmesine nasıl alışıvermiştik. İlk filmde kötü makineyi oynaması; ikinci ve sonrası filmlerde iyi makineyi oynamasına karşın Hep bir soru işareti ile yaklaşmamıza ve zevk almamıza neden olmuştu. Zaten John Conner'ın amcası, Sarah Conner'ın Günlükleri'nde, insan tarafından programlanmış bile olsa Yine de hiç bir terminatöre güvenmiyor... Bu da ne olursa olsun terminatörlerin güvenilemez olduğunu anımsatıyor ve her filme soru işareti ile başlıyorsunuz. Nitekim son filmde de Arnold abiyi yine kötü bir Term. olarak gördük... Bence bilim-Kurgu sineması açısından Robocop ile birlikte (ki Robocop bu kadar meşhur olmadı) sinemanın yapı taşlarından birisidir. İsaac Asimov'un "I Robot" adlı eseri belki daha erken sinemaya aktarılsaydı, Onların yerini alabilirdi ama bugün İnsansı-robot/Cyborg dendiğinde aklımıza gelen tipolojiyi Terminatöre borçluyuz... Bu hafta sonu da Transformers'ı izleyeceğim büyük olasılıkla. O da çocukluğumuzun çizgi-filmidir ve robotları birşeylere dönüştürme fikrinin ilkidir... Terminatörü bile etkilemiş görüldüğü kadarıyla; MotoTerm.ler, HunterTerm.ler vs... O değil; Megan Fox var yani filmde...
  9. Süper... Hem bir sav ortaya atın; Hem de onu örneklemeden araştırmamı söyleyin! Oooldu! Hemen gideyim kaç tane devlet varsa hepsinin anayasalarını inceleyeyim; bekleyin! Nasrettin hocaya sormuşlar; "Gökte kaç yıldız var" diye... "Eşeğimin üzerindeki kıl kadar yıldız var" demiş... "İnanmazsanız, sayın!" diye eklemiş... Demokratik olduğunu iddia ettiğiniz devletler hangileridir? Ermeni Sözde Soykırımını kabul etmeyenleri hapse atan Fransa mı? Irak'ı "demokrasi" adına katleden Amerika mı? Bu politikalara peşkeş çeken İngiltere mi? Almanya mı? Rusya mı? Hem niçin ben araştırayım? Siz, Türklerin Asimilasyonu hakkında sizi o kadar yönlendirdiğim Ve hatta ayrıntılı bir biçimde nasıl ele almanız gerektiğini söylediğim halde Bunu yaptınız mı ki benden sizin imlediğiniz şeyi araştırmamı isteyebiliyorsunuz? Bunu isteyebilecek bir durumda mısınız sizce? Biraz adaletli olur musunuz?
  10. Bunun bana neyi ifade ettiğini sormuşsunuz... Bu bana; Kürt Etnik-Milliyetçi bir belediye başkanının, Türkiye Devletinin tapusu olan Lozan antlaşmasını delme girişimini açık açık yapmasını ifade ediyor... Uluslararası Lozan Antlaşmasına göre; Türkiye'de Resmi Dil "Türkçe"dir... Resmi belgelerde Türkçe kullanılır... Bir kimse, resmi bir işlemi tercüman aracılığı ile yaptırabilir... Buna karşın resmi bir kurum olan belediyede, Belediye başkanının Kürtçeyi resmi dil ilan etmesi Lozan'ın belkemiğinini kırılmasına teşebbüstür. Ayrıca benim bildiğim hiç bir gelişmiş ve sömürge olmayan ülkede iki ya da daha fazla Resmi Dil yoktur. Avrupa'da da yoktur... Ama sömürge ülkelerde vardır; Üçüncü dünya ülkelerinde vardır... Lozan sizin için neyi ifade ediyor peki? Ona göre tartışmaya devam edelim...
  11. Maviolmayangökyüzü... Sen ve Diyarbakırlı Benim Kürtçenin yasaklanmasını haklı bulduğumu ima ediyorsunuz... Kürtçenin yasaklanması ile bir kısım Kürtlerin sürülmesi olgusunu aynı kefeye koyuyorsunuz... Konu ile ilgili olarak sürüldüğünün sözünü ettiğim Kürtler; 1920-1930 sürecinde, Doğuda isyan çıkardıkları Ya da çıkan isyanlara devlet karşısında destek verdikleri için sürülen Kürtlerdir. Kürtçenin yasaklanması "yanlış uygulaması" ise 1980 sonrası dönemdedir... Aradaki 50 yıl bir Asimile politikası için oldukça uzun değil mi? Ayrıca sürülen Kürtlerin neden sürüldükleri bellidir. Kayıtları vardır arşivlerde. Adam her isyana destek veriyor; Devletin en sonunda "Ee yeter yani, abarttın artık; git başka yerde iskan bari!" demek hakkı vardır sanırım... Değilse bölgedeki kargaşadan rahatsız olan Aşiretler bu sefer sorun çıkartmaya başlıyor; Çünkü onlar isyan etmedikleri halde, bölgedeki olumsuzluklardan zarar görüyorlar. İsyan eden aşiretler, onların köylerini basıyor ya da hayvanlarını çalıyorlar... Ağrı Dağı Olaylarında bu görüldü... Adamlar isyana katılmayanların hayvanlarını çalmaya başlıyorlar; çatışmaya giriyorlar... Düşünür müsünüz azıcık: İsyan etmeyen aşiretler, isyan edenler sürülmediği takdirde Devlete karşı başka bir tepki vermeye yönelmezler mi? Şu da olabilirdi: Devlet o aşiretleri sürmezdi... İsyan çıkarmayan aşiretler rahatsız ve huzursuz olurdu... Bir haksızlık olduğunu düşünürlerdi... İsyan çıkararak onlara zarar veren ama ceza görmeyen aşiretlere karşı savaşıma girerlerdi, Ki kan davası alışılmadık bir şey değil... O zaman da siz bugün çıkar ve bu sefer derdiniz ki; "Devlet isyan çıkaran aşiretleri bilerek sürmedi, çünkü bölgedeki Kürtlerin birbirlerine düşüp düşman olmalarını istedi!" Yani elinizde her türlü mantık var Maviolmayangökyüzü... Ve gerçekten bu konularda samimiyetinize hiç güvenmiyorum artık; Ne sizin, ne de diğer muhatapların... Sabit ve tek taraflı bakıyorsunuz...
  12. Kürtler, kendileri baştan bir "Türkleri Asimile Politikası" gütmediler. Ancak Osmanlı'nın "Türkmen/Alevi Politikası"ının adamlığını, Sistemin adamlığını yaparak Türkmen/Alevilerin Kürtleşmelerini sağladılar, Buna ön ayak oldular... Zamanını da "Geçen hafta" ya da "üç gün önce" biçiminde tanımlamamı beklemiyorsunuz sanırım. Üç dil bilen birisisiniz; Türkçe yazıyorum... Türkçe biliyorsunuz değil mi? Tarih, bir süreçtir... Umarım bu özeti anlamlandırabilirsiniz... Umarım bu yazdığım da "püf!" olmaz!
  13. Bir topluluğun dilini unutup unutmaması devletin sorumluluğu değildir. Devlet; hiçbir grubun dilini korumak, yaşatmak ya da yok etmekle ilgili bir politika gütmemelidir. Aksine, devlet bunu sorumluluk olarak addettiği için bugün sorunlar yaşanmaktadır. Aynı zamanda devlet "aman şu topluluk dilini unutmasın, kültürünü yaşasın" diyemez. Devlet yukarıdan bakar; O topluluk, o bölgede karmaşa mı çıkarıyor? O bölgede güvenliği sağlayacak en uygun tedbir, karmaşa çıkaranları sürmek midir? Sürer... Sürdüğü yerde dillerini korurlar mı, halaylarını çekerler mi... Karışmaz... Nitekim batıdan doğuya göç ettirilen Türklere de karışılmamıştır; Türkçeyi unutmuşlardır... Buna hiç ses çıkardık mı? "Devlet onların dillerini neden korumadı" dedik mi? Bu olgudan Diyarbakırlı bahsetmişti; O insanların Türkçeyi unutmasında niçin devleti suçlu addetmiyorsunuz? İşinize gelmiyor diye mi? Burada bir sürü Kürt arkadaşım var ve bende bir sürü Kürtçe sözcük öğrendim... Özellikle küfür etmeyi... Ne yapsaydı devlet; Ağızımıza filtre mi takmalıydı Kürtçe sözcük öğrenmeyeyim diye! Dillerini ve kültürlerini korumak devletin sorumluluğunda değildir. Devlet, göç ettirdiği insanlar için Batıda bir Doğu Anadolu ortamı yaratacak değildir... O imkanlara da sahip değildir. Bu kadar saçma bir soruya, bu kadar uzun bir yanıt verdiğim için Bende pek mantıklı değilim! Ya hu bunu "koz" olarak adlandırmak o kadar basitçe ki... Sen isyan çıkar, devlet seni sürsün... Sonra çık "devletin eline koz verdik diye bizi sürmesi mi gerekli!" Ya hu hırsızın hiç mi suçu yok! İşe bak yaa; Ben geleceğim sınıfta karmaşa çıkaracağım... Sınıftan atılınca da; "Kavga yaptık diye, bunu koz olarak kullanıp sınıftan atılmam mı gerekir! Sizin amacınız zaten beni sınıftan atmaktı!" diyeceğim.. O zaman karmaşa çıkarmasınlar arkadaşım! Devletin eline koz vermesinler! Ama olayın koz verme olayı olmadığını gayet iyi biliyorsunuz... Sadece laf oyunu yapıyorsunuz... Ayrıca devletin asimile amacı yoktur; saptırmayın... Asimilasyon, baskın olması amaçlanan topluma ayrıcalıklar verilmesi ile olur. "Türklere", Türk olmalarından dolayı verilen ayrıcalıklar nelerdir söyler misiniz? Ayrı bir vergilendirme sistemine mi tabi tutulmuşlardır? Topraklanmaları ya da silahlanmaları mı sağlanmıştır? Ekonomik olarak üstünlük sağlamaları mı gerçekleştirilmiştir? Doğu Anadolu'da tek bir tane bile Türk Boyu gösteremezsiniz; Hele hele ekonomik olarak üstün tek bir Türk ailesi gösteremezsiniz... Batıda da Kürt Aşiretlerden gelen aileler hala oldukça zengindir; İzmir'de bile esnafın %50sinden çoğu Kürtlerin elindedir. Pazar sektörü ve ticaret büyük oranda Kürtlerindir. Sebze ve Balık hallerine gidin kendiniz görün; hemen çoğu Kürttür. Bu nasıl akılsızca ve tutarsızca bir asimile politikasıdır ki, Asimile edilecek olan unsurlara Ekonomik açılımlarda bulunmalarına imkan sağlanıyor? Bu nasıl bir Asimile politikasıdır ki, Turgut Özal, devletin Asimile Politikasına karşın Irak'lı göçmen Kürtleri ülkeye alıyor? Devlet bir taraftan asimile etmeye çalışacak; Diğer taraftan da asimile etmek istediği toplumdan göçmenleri ülkeye sokacak, iskan ettirecek! Devlet öyle bir Asimile politikası güdecek ki; Asimile etmek istediği toplumun sanatçıları ekranlarda en çok reyting toplayan insanlar haline getirilecek; Aynı insanlar birde memleketlerinde en güçlü ekonomik unsur olacaklar... Komik yaaa...
  14. Michael Jackson'un Anti-Semitist olduğu iftirası ile sözlerini değiştirmek zorunda kaldığı ve çektiği orjinal klibi yasaklanan süper ötesi parçası... THEY DON'T CARE ABOUT US [Çocuklar:] All I wanna say is that They don`t really care about us, (Don`t worry what people say, we got it true) All I wanna say is that They don`t really care about us, (Enough is enough of this garbage) All I wanna say is that They don`t really care about us [Michael Jackson:] Skin head, dead head Everybody gone bad Situation, aggravation Everybody allegation In the suite, on the news Everybody, dog food Bang bang, shot dead Everybody`s gone mad All I wanna say is that They don`t really care about us All I wanna say is that They don`t really care about us Beat me, hate me You can never break me Will me, thrill me You can never kill me Jew me, sue me Everybody do me Kick me, kike me Don`t you black or white me All I wanna say is that They don`t really care about us All I wanna say is that They don`t really care about us Now tell me what has become of my life I have a wife and two children who love me I am the victim of police brutality, no I`m tired of bein` the victim of hate You`re rapin` me of my pride Oh, for God`s sake I look to heaven to fulfill its prophecy Set me free Skin head, dead head Everybody gone bad Trepidation, speculation Everybody allegation In the suite, on the news Everybody, dog food Black man, black mail Throw your brother in jail All I wanna say is that They don`t really care about us All I wanna say is that They don`t really care about us Now tell me what has become of my rights Am I invisible because you ignore me? Your proclamation promised me free liberty, no I`m tired of bein` the victim of shame They`re throwing me in a class with a bad name I can`t believe this is the land from which I came You know I do really hate to say it The government don`t want to see But if Roosevelt was livin', He wouldn`t let this be, no, no Skin head, dead head Everybody gone bad Situation, speculation Everybody, litigation Beat me, bash me You can never trash me Hit me, kick me You can never get me All I wanna say is that They don`t really care about us All I wanna say is that They don`t really care about us (Gitar solo) Some things in life they just don`t want to see But if Martin Luther was livin', He wouldn`t let this be no, no, aay Skin head, dead head Everybody, gone bad Situation, segregation Everybody, allegation In the suite, on the news Everybody, dog food Kick me, kike me Don`t you wrong or right me (El çırparak:) All I wanna say is that They don`t really care about us All I wanna say is that They don`t really care about us All I wanna say is that They don`t really care about us All I wanna say is that They don`t really care about, All I wanna say is that They don`t really care about, All I wanna say is that They don`t really care about us Hee hee, hoo BİZİ UMURSADIKLARI YOK [Çocuklar:] Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok (İnsanların ne dediğini umursamayın, biz doğru anladık) Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok (Bu çöp yetti artık) Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok [Michael Jackson:] Kel kafa, ölü kafa Herkes döndü çılgına Durum, kötüye gidiş Herkes kanıtlanmamış dayatış Dâvâda, haberlerde Herkes, köpek maması Dışın dışın, vurulan öldü Herkes çılgına döndü Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Vurun beni, benden nefret edin Aslâ kıramazsanız beni Ecekleyin beni, heyecanlandırın beni Aslâ öldüremezsiniz beni Musevîleyin beni, dâvâ edin beni Siyah ya da beyazlaşlatırmayın beni Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Şimdi söyleyin bakalım ne oldu yaşamıma? Beni seven bir eş ve iki çocuk Polis zulmünün kurbânıyım ben, yo Nefretin kurbânı olmaktan bıktım Gururumdan düzüyorsunuz beni Of, Tanrı aşkına Vahyini yerine getirmek için cennete bakıyorum Beni serbest bırakın Kel kafa, ölü kafa Herkes döndü çılgına Öfke nöbeti, spekülâsyon Herkes kanıtlanmamış dayatış Dâvâda, haberlerde Herkes, köpek maması Siyah adam, şantaj Kardeşinizi hapse tıkın Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Şimdi söyleyin bakalım ne oldu haklarıma? Beni görmezden geldiniz diye görünmez mi oldum? Duyurularınız bana hür irâde mi verdi, yo Nefretin kurbânı olmaktan bıktım Beni kötü isimli bir sınıfa atıyorlar İnanamıyorum bunun benim geldiğim yer olduğuna Bunu söylemekten nefret ettiğimi biliyorsun Hükümet görmek istemiyor Ama eğer Roosevelt yaşıyor olsaydı Bunu olmasına izin vermezdi, yo, yo Kel kafa, ölü kafa Herkes döndü çılgına Durum, spekülâsyon Herkes, dava açış Dâvâ açın bana, indirin bana Beni çöpe atamazsınız aslâ Vurun bana, tekmeleyin beni Beni ele geçiremezsiniz aslâ Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok (Gitar solo) Yaşamda onların bir türlü görmek istemedikleri şeyler vardır Ama eğer Martin Luther yaşıyor olsaydı Bunu olmasına izin vermezdi, yo, yo, aay Kel kafa, ölü kafa Herkes, döndü çılgına Durum, ayrımcılık Herkes, kanıtlanmamış dayatış Dâvâda, haberlerde Herkes, köpek maması Tekmeleyin beni, mekmeleyin bein Yanlış ya da doğrulamayın beni (El çırparak:) Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Tüm söylemek istediğim şu ki Bizi umursadıkları yok Hee hee, hoo
  15. Eskiden "X-Files/Gizli Dosyalar" dizisinin gizemini hiçbir dizinin geçemeyeceğine hemen hemen inanmıştım... Taa ki birileri "Lost"u çekene kadar... İnanılmaz bir dizi; İnsanı sürüklüyor... Hele müzikleri... Charlie'nin Desmond ile geçmişteki karşılaşmasında "Oasis"in "Wonderwall" şarkısını söylemesinin (ki Oasis'in en sevdiğim şarkılardan birisidir) beni oldukça etkilediğini söylemeliyim... Ancak asıl hoşuma gidense, Sawyer, Michael, Jin ve Walt'in saldayken "Bob Marley"in "Redemption Song" şarkısının mırıldanılmasıydı; "Bob Marley'den kim hoşlanmaz ki adamım!"... Bob'un bu efsane şarkısı, Will Smith'in oynadığı "I'm Legend" filminin de bitiş müziği ayrıca... Tam yerinde kullanılmış bir parça ve inanılmaz... Gözlerim kapalı dinlemiştim film biterken; süperdi... Lost'un en vurucu şarkılarından birisi de "Make Your Own Kind Of Music"... T.M.'de şu linkte dinleyebilirsiniz... Cass Elliot'un, diziye damgasını vuran bir bölüme, damgasını vuran parçasıdır... Desmond'u uyandırdığı gibi; Her sabah kalktığınızda dinleyebileceğiniz bir şarkı... Kendi müziğinizi yapın... Tricia Tanaka'nın öldüğü bölümde Hurley'in çaldığı "Shambala" şarkısı da çok ilgimi çekmişti. "Shambala", Efsanevi Agharta kırallığının bulunduğu söylenen kent... Onu buradan izleyin... Lost, senaryosu ve müzikleri ile birlikte müthiş bir dizi... Tüm 5 sezonu iki kere Türkçe alt yazılı izledim; Şimdi İngilizce izliyorum artıkın!; üçüncü oluyor...
  16. Tengeriin boşig şurada bir video gönderdi: TV Dizi Videoları
    Charlie, ölüp ölmeyeceğinin denemesini yapıyordu...
  17. Tengeriin boşig şurada bir video gönderdi: TV Dizi Videoları
    Charlie, ölüp ölmeyeceğinin denemesini yapıyordu...
  18. Desmond'un çıktığı sahne...
  19. Desmond'un çıktığı sahne...
  20. En sevdiğim rock parçası... İlk dinlediğimde 18 yaşındaydım... Hep bir arkadaşımın sözlerini hatılatır bana: "15 yaşımdayken 'keşke 18 olsam' derdim; şimdi 25 yaşındayım hala 'keşke 18 olarak kalsaydım' diyorum..." Umarım o yaşınıza doymuşsunuzdur...
  21. Regina Spektor kendi tarzını yaratmış ender sanatçılardan. Sesinin piyanoyu bastırmasına ve bastırabilmesine bayılıyorum. Çok tatlı bir sesi var; kadife gibi... Samson
  22. Beni doyuracak bir yanıt bekliyorum Yarasa Ama dikkat ettimde, hakkaten çok sıkıcı olmuşum yaaa; haklısın... Aynı şeyleri tekrar ettim sanırım gereğinden fazla...
  23. Ha ama sakın ha benim bu iletimden; insanların yerlerinden yurtlarından sürülmelerinin iyi bir şey olduğunu düşündüğümü sanmayın... Elbette ki insanların ikamet ettileri ve doğdukları yerlerden sürülmesinin ne demek olduğunu anlayabiliyorum... Fakat demek istediğim şudur ki; Devlet tek başına sorumlu değildir bu göç ettirme olayından... Göç ettirilenler keyfiyetten göç ettirilmemişlerdir... Devlete başka çare ya da uygulayabileceği başka bir seçenek bırakılmamıştır... Hangi devlette olursa olsun; Bir topluluk, aşiret ya da klan diğer topluluk, aşiret ya da klanlara ve devlete karşı bir karmaşa hareketine devamlı girişiyor ya da bu tür hareketleri her fırsatta destekliyorsa; devletin o topluluk veya aşireti toplu kıymaktan daha insani olan seçeneği kaçınılmaz olarak o aşireti o bölgeden göç ettirmek ve dağıtmaktır... Eğer bir suç varsa bunu yalnızca Devlette aramamak lazım... İnsan ve birey olarak "Kürt" kökenli insanlarda da suç arayamayız... Ancak "Aşiret" veya "Klan" olarak bir "Kürtçülük Hareketi"nde suç arayabiliriz... Birey olarak Kürtler suçlu değildir elbette; Ancak onları gelenek ve yapıları ile suça ve karmaşaya iten Aşiretler ve önde gelenleri suçludur... O aşiretlere ve önderlerine de gözü kapalı destek vermesi yönünde eğitilmiş ve yetiştirilmiş insanlar da Ne yazık ki potansiyel tehlike olarak görülmektedir ya da öyledir... Hep dediğim gibi: O dönemin koşulları çerçevesinde, devletin uygulayabileceği daha uygun ve etkili bir yöntem vardıysa Onu açıkladığınız ya da tarif ettiğiniz takdirde Üstelemeden, o öneriyi ve devletin gerçekten çok gaddarca ve acımasızca davrandığını kabul edeceğim... Saygılarımla...
  24. Hala konu ile ilgili bir yanıt veremediğinizin farkındasınız sanırım... **********... Ha ama mantığınız "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" mantığı mı? Öyle ise bizde şöyle bir mantık yürütelim ne dersiniz: "Devlet, dediğiniz gibi Kürtlerin asimile edilmesini uygun görüyorsa ve onlara karşı illa ki bir politika besliyorsa; Ateş olmayan yerden duman çıkmaz; Demek ki Kürtler hakedecek birşeyler yapıyorlar! Yoksa durduk yere Devlet neden öyle bir politika gütsün değil mi ama?" Bu, konu ile ilgili olarak; ne kadar mantıklı ve tutarlı bir düşünce olurdu sizce? Oysa ki sizin söylediğiniz sonuçlara bakacak olursak, O sonuca götürecek çok daha iyi bir neden olarak duruyor karşımızda... Yine de ikisi de çok saçma ve tutarsızdır... Ben size diyorum ki; Devletin, isyan çıkaran aileleri sürme uygulamasına koşut olarak, Bölgenin kontrol altına alınması açısından; O dönemde uygulayabileceği daha insani bir uygulama var idiyse Bunu nedenleri ve tanıtları ile birlikte ortaya koyarsanız eğer Sizin gibi düşünmemem için hiç bir neden kalmaz... Buyrun, ortaya koyun... Bakın söylüyorum: "Devlet şunun yerine şunu yapabilir ve daha etkili bir kontrol mekanizması kurabilirdi; İsyanları daha etkin ve insani bir biçimde önleyebilirdi Ve suçluları daha etkili ve zararsız bir biçimde cezalandırabilirdi" Diyebileceğiniz bir uygulama ya da yöntem var mı? "Devlet insanları yerinden mi sürmüş? Aha, asimileci devlet bu; kötü amaçları var; Kürtleri sevmiyor; tüü ona!" gibi bir düz mantık son derece komik... Temel fıkrasına benziyor... Öğretmenin birisi Temel'e "Düz Mantık"ın ne olduğunu öğretecektir ve der ki; "-Evinizde akvaryum var mı?" "-Var." "-Akvaryuma sen bakmıyordan karın mı bakıyor?" "-Evet." "-Karın varsa sen o zaman bir kadınla evlisin?" "-Evet." "-Sen bir kadınla evliysen, o zaman eşcinsel değilsin?" "-Evet." Temel heyecanlanır ve Dursuna öğrendiği "Düz Mantık"ı anlatmak ister: "-Sizun evde akvaryum var midur?" "-Yokdur!" "-Ula Tursun, sen o zaman eşcinselsun!" Şöyle uyarlayabiliriz: "-Devlet bazı Kürtleri bölgelerinden sürmüş müdür?" "-Evet, sürmüştür!" "-O zaman bu devlet Asimilasyoncu ve Irkçı bir devlettir!" "-Anaaaa! Hakkaten be, aydınlandım bak birden!!! Böyle bi feng-şui doğdu bana!!!" Bunun adı da "Bayaa bir düz mantık!" oluyor; böyle doğrudan; direkman!.. Lütfen, bari konu ile ilgili yazdıklarımıza yanıt ya da karşı bilgi veriniz; Benim için bu yeterlidir... Saygılarımla...
  25. Dünyahepimizin... O Kürtçü ayaklanmaları gerçekleştiren ve sonunda sürülen tek bir aileyi bırak, tek bir kişi bile "Demokratik" bir hak ve eşitlik özlemi ile yanıp tutuşmuyordu... Sen, iki aşiret önderinin oturup isyan kararı alıp, köydeki çobanın eline silah tutuşturup dağa göndermesinin "Demokratik Hak Mücadelesi" olduğunu mu söylüyorsun? Örneğin 1930daki Ağrı Dağı Olaylarının neden çıktığını biliyor musun? İlki, Ağrı'da bulunan bir Aşiret'in üyeleri, başka bir aşiretten hayvan çalmaya başlıyorlar. Daha sonra çatışma çıkıyor ve hayvan çalan aşiret güçlü olduğu için isyan niteliğine bürünüyor. İşin içine devlet müdahalesi girince, o aşirete yakın diğer aşiretler de isyana katılıyorlar ve isyan yayılıyor. O isyana katılan Aşiretler de kendileri bir devletleşme/beylikleşme anlayışında oldukları için "Devlet nasıl karışır" gibi bir ortaçağ mantığı ile hareket ediyorlar ve katılıyorlar isyana; Yani devlet, onların aralarındaki olaylara karışamazmış! Sonra isyan bastırılınca, sorun çıkaran aşiret o bölgeden sürülüyor ve daha batıya kaydırılıyor. İkinci isyan ise yine aynı bölgede, bu sefer İran'da Türkiye'ye sürülmüş bir aşiretin, Daha önce isyan edenlerin boşaltıldığı bölgeye yerleştirilmesinden sonra oluyor. Aşiret reisinin adı İbrahim'di diye hatırlıyorum. Adam, İran'dan sürülmüş olarak geliyor ve Türkiye'ye sığınıyor. Ama yerleştirildiği bölgede yine İran'daki gibi bir toprak sahipliği ve ağalığı elde edeceğini düşünüyor. Ne de olsa koskoca aşiretin, soylu bir ağası... Dışkısının üzerine dışkılanır mı hiç!? Başlıyor etraftaki halkın ellerindeki topraklara göz koymaya ve kimisini zorla alıyor; Ürünlerine el koymaya çalışıyor. Ona destek verenler de ortaya çıkıyor; güçlü bir ağadır diyerek. Sonra ortaya bir karmaşa ve çatışma çıkıyor doğal olarak ve devlet müdahale ediyor. İbrahim, yakın çevresi ile birlikte İran'a kaçıyor yeniden. Ona destek veren aşiretlerin de bir kısmı yeniden dağıtılıyor; Çünkü adamlar her fırsatta her isyana destek veriyorlar... Diğer isyanlar da bunlardan çok farklı amaçlarla çıkmıyor zaten Hepsi ya toprak ya da güç çekişmesinden kaynaklanıyor. Şimdi; dünyahepimizin... Sence yukarıdaki iki büyük isyan, Demokratik hak istemiyle mi ortaya çıkmıştır? Ya da bana Demokratik Hak İstemi ile çıkmış tek bir Kürt isyanı gösterebilir misin? Ya hu lütfen yap şunu, göster ve ben sana "eyvallah kardeşim, halt etmişim ve sen haklısın" diyeyim... Ve senin yapamadığını yapayım; O kadar açık ve net söylüyorum... Devletin, sorun çıkaran ve sürekli isyanlara destek veren aileleri dağıtması, O dönem için yapabileceği en demokratik ve uygulanabilir şeydir. Sen o dönemi ve koşulları düşünerek, yaşayarak; O ailelerin isyanları desteklemesini engelleyecek bir çözüm bulabiliyorsan, buyur söyle... O zaman diyeyim ki; "Haaa, doğru be! Devlet bunu yapma imkanına sahipti ama yapmadı!" O zaman sana hak vereyim... Ama geldiğimiz noktaya bakar mısın? Yanıt vermek yerine, üslup tartışmasına kaydırıyorsun... Ve evet; açık ve net bir şekilde söylüyorum: Tartışma etiği denilen şey; Tartışma esnasında eksik bildiğiniz bir bilgi ortaya konursa Ve o bilgi tanıtlanabiliyorsa, Ya o bilgiyi kabul edebilmekle Ya da en azından o konuda konuşmaktan vazgeçmekle olur... Sizde de (ve zaten diğer arkadaşta da) bunun olmadığını söylüyorum... Dolayısıyla; Konuyu kaynatmasan diyorum!?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.