BrainSlapper

Özel hayatın olmadığı, özel hayat için mekanın olmadığı zamanlar. Evlilik dışı cinsel ilişkinin ölümle cezalandırıldığı bir kültür yapısı. Bu durumda, insanlar "evlilik dışı" doğan çocuklarını falan nasıl açıklayabilirlerdi ki? Elbette, hiçkimseye ceza vermeden bu işten sıyrılmanın tek yolu "cin"den, "melek"ten hamile kaldığını iddia etmek idi. Kim tersini iddia edebilir, kim kanıtlayabilir ki? Meryem bir adamla yatıyor. Evlilik dışı bir ilişki. Zina edenin öldürüldüğü bir kültürde ne desin? Can da tatlı. Ben zina mı ettim desin. Bana yaklaşan adam, benimle yatan adam, insan kılığına girmiş Cebrail'di diyecek. cebrail'i Allah gönderdi diyecek. Doğan çocuk da benim babam Allah diyecek. İnsanlar eski çağlarda zorunluluktan dolayı içiçe yaşamışlar. Bazen iki kuşak birlikte aynı evde yaşamışlar. Ensest ilişkiler bazen bu şartlar sonucunda ortaya çıkmış. Ortada ilişki var veya çocuk var. Adam "kızıma ben tecavüz ettim" mi diyecek? Elbette "cin hamile bırakmış kızımı" diyecek. Hatta zavallı kız, babasının/abisinin tecavüzü karşısında şok geçirecek, dili tutulacak. Peki ne diyecek el alem? Cin çarpmış, şeytan çarpmış dili tutulmuş diyecek. O kız bir de çocuk doğurusa, cin hamile bırakmış diyecekler. Ne desinler? Medeni yaşam alanları çoğaldıkça, teknoloji ilerledikçe neden yeni cin/şeytan hikayeleri ortaya çıkmıyor? Saygılar.

Sayın Xanthippe, Uzun zamandır bu foryumdayım, burada sorduğumuz ciddi sorulara cevap vermeyen, ama cevap verdiklerini iddia eden semitik din inançlısı arkadaşların bu eylemini nasıl tanımlayacağımı bilemiyordum. Size güzel tarif etmişsiniz. Bu arkadaşlar, yanıt veriyorlar, ama cevap vermiyorlar. (They are REPLYING, but not ANSWERING the questions.) Saygılar.

Sayın geothe, Yazdığımız şeyler iftira olmayıp, tarihi gerçeklerdri, hadislere dayalıdır. Okuyunuz. Saygılar.

İlk iki satır senin içindi. Saygılar.

Sarıgöl Bey, Beynine giden havayı kes 5 dakika, madde mi düşünürmüş, ne düşünürmüş öğren. Saygılar. --- Uyarı Notu: 5 dakika havasız kalmak insan vücudunda geri dönülmez tahribatlara neden olur veya büyük olasılıkla ölümle sonuçlanır. İnsanın herşeyiyle madde olduğunu ve maddeye bağımlı olduğu gerçeğini görmemek için çırpınıp, bu gerçeği kendisine ispatlamak için, burada benim söylediğim "beynine giden havayı 5 dakika kes" önerimi uygulamaya kalkarak, kendi ölümüne sebep vermelerecek olan şahısların, bu eylemlerinin sorumluluğunun tamamen kendilerine ait olduğunu peşinen ifade ederim.

Akıncı arkadaş, Forumdaki insanları tanımadan foruma dalış yaptığın için, kime ne dediğinin farkında değilsin. Sevgili muki, bu forumda, bir Yaratıcı olduğuna inandığını, ancak bu yaratıcının Kuran'da tarif edilen, megolaman, şizofren, ******** bir ilah olamayacağını defalarca yazdı. Burada yazan çok fazla ateist yok. Bunu öncelikle anlayınız. Tespitinizde doğrusunuz, buradaki dinsizlerin çocğu öncelikle semitik dinlerin (Musevilik, Hristiyanlık, İslamiyet) akla, mantığa, vicdana aykırı kurallarına, tanımlarına ve görüşlerine karşı çıkmaktadırlar. Önce insanları tanı, sonra ona göre ithamda bulun. * Eğer bir Tanrı varsa, öncelikle İslam'ın akıldışı, mantık dışı, vicdan dışı kuralları, davranışları ve talepleri olan görünmez putunun sahte ilah olduğu anlaşılacaktır. Saygılar.

Foruma hoşhgeldiniz, katkılarınız için teşekkürler. Saygılar.

Cevabımı göremediniğz mi? Yazımın giriş cümlesinde var. Sonra sevgili katakuta da açıklamış. İnsanoğlu bilmediği bilemediği şeyler için ne güzel de uyduruyor hikayeleri. Saygılar.

Eee Brain bu ne peki? Bu herşey maddedir. yaratan da, yaratılan da maddedir, biryerde ilah aramayın demek. Saygılar.

-http://www.ashabilyemin.com/vahiy-esnasinda-hz-peygamber-sav-t6341.html- Saygılar.

İnsanoğlu bilmediği bilemediği şeyler için ne güzel de uyduruyor hikayeleri. Evrenin başlangıcı nasıl olmuş? Elimizde teori, tahmin ve inançtan başka bişey yok ya, ben de ****** bakayım; Evreni Zeus Yaratmış. Apollon ona yardım etmiş. Horus'un da katkısını yatsımayalım. Horus sonra Allah diye birini yaratmış. Allah'ı dünyanın başına çoban dikmiş. Allah Dünyanın üstündeki tahtına oturmuş, dünyada olup bitenleri izliyor. Kimisine ödül veriyor, kimisinin kafasına taş atıyor, sinirleniyor, köpürüyor, seviniyor, falan flan yapıyor. Bu masal nasıl? Bu da fena olmadı. Saygılar.

Kimmiş bu bilim adamları? * Etrafıma bakıyorum. Masa var, sandalya var, bilgisayar var, tabak var, tabakta karpuz ve kavun var. Herşeyi insan yapmış. İnsanı ne yapmış, orada duran karpuz ve kavun, ve onun gibi gıdalar da insanı yapmış. * Evrenin başlangıcını olduğunu savunanlar, o başlangıcı Zeus mu yapmış diyorlar? Saygılar.

Bu arkadaş ne dediğinin farkında değil. İnsana, hayvana şiddet uygulanmasını yasaklayan (!) İslam dini, bir adamı şiir okuduğu için katlettiriyor, hem de peygamber denen adamın emriyle. Neymiş? Kaab bin Eşref bozgunculuk yapmış? Bozgunculuk denen şey ne? Şiir okumak. Muhammed, elaleme *****, maymun der, eşek der, cahil der, her türlü hakareti yapar, amcasının fiziki kusuru ile bile dalga geçer, kızılsuratoğlu (Ebu Leheb) der, insanların dinlerine *******, kutsallarına ******, onunki tebliğ olur, başkasının okuduğu şiir bozgunculuk olur değil mi? Saygılar.

Evet biz diyoruz masal diye. Ayı ikiye bölmüş-müş-müş..! Başka na'apmış?? Refref yaratığına binmiş, Allah'ın malikanesine gitmiş gelmiş. Falan Filan işte... Japon çizgi filmlerinde bulunabilecek sahneler. Ya da Harry Potter filmlerinde görülebilecek sahneler. Senden başka herkes biliyor bunları (buraya bakınız, yazının en altındaki haids kaynaklarına baknız) Saygılar.

Sayın geothe, Bur başlıktaki yazılarım arasında "gereksiz alay" diye nitelediğin yer neresi bilemiyorum. Alay olarak algıladığınızı tahmin ettiğim yer: Harry Potter benzetsini kullandığım yer olabilir. "Harry Potter Allah'ın Malikanesinde" sözü bir alay değildir. Harry Potter Hikayelerine doğrudan "çocuk masalı" deme cesareti gösterebilen herkesin, aynı kategorideki başka bir masala neden "masal" diyemediklerini merak ediyorum. İnsanlar benzerliği hiç çekinmeden görebilsinler istiyorum. O nedenle böyle bir ifade kullandım. Saygılar.

Muhammed'in sara hastası olduğu biliniyor. Bu nedenle onu sara tuttuğunda, ağzından köpükler gelmeye başladığında, bayıldığında, ya vahy geliyor sanmışlar ya da Allah ile, Cebrail ile karşılaştı falan sanmışlar. Anadolu'da daeskiden, çocuğu sara tutarsa, ağzı yüzü büzülürse, "şeytan çarpmış, cin çarplmış" falan derlerdi. Durum bundan ibaret.

Sevgili Suheda, Yukarıda da söyledim, hatta kırmızı ile renklendirdim: Ölümden korkmak ayıp değildir. Ölümden herkes korkar. Ölümden korkmak değil, korkmamak anormalliktir. Ölümden korkmak ayrı şeydri, ölüm korkusunun insana yaptırdığı eylemler ayrı şeydir. Burada anlaşmazlık konusu olan şey, konuyu açan kişi ve buna cevap veren arkadaşlarımız, ölümün kendisinden bahsetmiyorlar. Ölümden sonrasından veya ölüm korkusunun insanlar üzerindeki etkisinden bahsediyorlar. Yani sen ve onlar farklı şeylerden bahsediyorsunuz. Saygılar.

Bu arada, ku kandil işinin aslı nedir, müslüman arkadaşlardan rica ediyorum. Mesela Suudi Arabistan'da ben bu kandil geleneğine hiç rastlamadım. Sadece Kadir Gecesi var, diğerleri yok. Türkiye'nin güneyinde, hatay, Adana, Mersin, Osmaniye, Antep gibi yerlerde de yoktu eskiden bu kandil şeysi, televizyonlar aracılığı ile girdi. Oralarda ve Arap ülkelerinde İslami anlamda kutsal sayılan tek gece "Leyl Kadir"'dir. Ötekiler nedir. Bu kandil işi ne? Kandil ile mum yakmak arasında bir ilişki var mı? Nedir işin aslı? Neden Arap Ülkelerinde yok, neden bu kültür İstanbul kaynaklı? Mevlüt geleneği gibi, bu da fanatik Türk icadı mı? Zira mevlüt işi de yok Araplarda. Saygılar.

Sevgili Suheda, İslamiyeti yalnızca Kuran'la sınırlı zanneden zihniyeti "fft" rumuzlu arkadaşımız temsil ediyor, sevgili katakuta değil. Hatırlatayım da, yanlış adama taş atma. * Neyse bu arada kutladığınız şey herneyse kutlu olsun. * Ben bana bu Miraç hadisesinden ekmek çıkar mı diye düşünüyorum. Bu başlık bana biraz ilham verdi. Burada bilgilendirici yazılar yazıyorum, ama bilim mkurgu işine girsem baya para var bu işte. Mesela, "bu miraç hadisesinden esinlenerek, Harry Potter tarzı bir bilim kurgu yazsam, mesela "Harry Potter Allah'ın Malikanesinde" gibi, tutarmı acaba? Saygılar.

Maddenin herşey olduğunu bilmek başka şeydir. Ona tapınmak başka şeydir. Hiçbir dinsiz, ateist, materyalist, maddeye kutsallık yüklemez. Maddeyi yiyebilirsin, tekme atabilirsin, üstüne tükürebilirsin, fırlatıp atabilirsin, herşeyi yaparsın maddeye. Tapınma eylemi, içeriğinde mutlaka bir saygı ve kutsallık içerir. Hiçbir ateist maddeye kutsallık atfetmediği gibi, onu saygı duyulacak veya nefret edilecek birşey gözüyle bakmaz ona. Ateist sadece bir gerçeği yadsımaz. herşeyin madde olduğunu bilir, o kadar. Saygılar.

Ölümden herkes korkar. Ölümden korkmak ayıp değildir. Önemli olan ölüm korkusunun insana ne yaptırdığıdır. Bu korkunun insana yaptırdığı şeyler ayıp, günah, suç, saçmalık, saygıdeğer vs. olabilir. Kurşuna dizilecek bir adamın durumu kabullenip, mağrur bir şekilde durması da bir tutumdur, Başka birinin ağlayıp, sızlayıp, debelenmesi de bir tutumdur. Ölümden korkmayı değil, ölümün kaçınılmazlığının insanda yarattığı tepkiyi değerlendiririz. Ölüm korkusuyla yapılan itaat ayrıdır. Sevgi ile bağlanma ayrıdır. Bir evliliğin sevgi-saygı olduğu için yürümesi başkadır. Ancak sevgi-saygı olmayan bir evliliğin, karının veya kocanın ailesi mafya olduğu için yürümesi ayrı bir vakadır. * Benim dini bir inancım yok. Ama ölüm gerçek. Ölümden korkarım. Ama bu korku bana, dini masallara inanmam için bir sebep teşkil etmiyor. Bu korku bende, hayali şeylerden meden ummama yolaçmıyor. Öldüğümde biliyorum ki, madde olacağım. Atomlarım, bir birkide çiçek, bir ağaçta yaprak, bir böcekte hücre, bir kuşta tüy olacak. Yaparsam en fazla yapacağım şey, ömrümü uzatabilmek için doktora gitmek, tıbbi yardım almak, okumadığım kitapları okumak, seyretmediğim filmleri seyretmek, gezmediğim yerleri gezmek olacaktır. Hiçbir şekilde ölümden sonra bir yaşam olduğuna inanmıyorum. Eğer müslümanlar gibi bir öbür dünyaya inansaydım, azaplara nasıl katlanabileceğimi düşünmez, o işkenceleri yapanlara bir psikoloğa görünmelerini tavsiye ederdim. * İnanç ve ölüm korkusu bağlamında irdelenecek husus, korkudan dolayı mı insanlar inanmkatadırlar. Mesela hiç ölmeyeceğinizi bilseydiniz, Allah'a inanırmıydınız? Bir gerekçeniz kalırmıydı inanmak için? * Bu arada Sevgili Suheda, Kaba, sert kelimeler bir yana da, "ayıp" deyimler kullanman yakışık almamış. Suç değil, hakaret değil, günah değil, ama özetle "ayıp" yani. Saygılar.

İlla birşeylere Tanrı demek şartsa, o Tanrı maddeden başkası değildir. Bütün yaşam, bütün mevcudat maddedir. Saygılar.

Sarıgöl Bey, Öncelikle okuduğunuzu anlayınız, sonra söylediğiniz şeylerin tutarlı vemantıklı olmasına özen gösteriniz. Hiçbir Kültür, efsanesini, mitojisi oluştururken, havadan isim bulmaz. Semitik halklar masal kahramanlarına Kültigin, Mete, Atllla, Bilgehan, Alper Tunga vs. gibi adlar vermezler. Bu isimleri ancak Türkler verir. Elbette, dini masallar da o kültürde yeralan isimleri kullanacaktır. Sami halklarının yaşadığı Ortadoğu'da da elbette binlerce yıldır, benzer isimler kullanımıştır. Siz şimdi çıkıp, bir taraftan "Adem, Havva, David, Saul'un o dönemde peygamber olduklarınıda kimse iddia etmiyor" diyorsunuz, ama öbür taraftan aynı tabletlerdeki Abarama ve İsmail isimlerinin, Semitik dinlerde peygamber diye anılan kişiler olduğunu iddia edeceksiniz. Dayanak ne, mantık ne? Sami halkı olan Ebla'lıların kullandıkları isimler Kültigin, Selçuk, Hans, Sergey, Dimitry, Erik, Akira Suzuki, Ching Chong Tung falan mı olacaktı? Biraz akıl ve mantık çerçevesinde tartışınız. Saygılar.

Abi ne diyim, bundan daha güzel, kısa ve öz bir cevap verilemezdi. Saygılar.

Sana başka bir başlıkta yanıt verdim, buraya da alıntılayayım: Hak din diye birşey yoktur. Kuran ilahi bir kitap değildir. İlahi olduğu iddasıyla pazarlanan bir kitaptır. Müslümanken, Kuran'ı okumadan önce, ben de o kitabı harikulade, süper, eşi benzeri yapılamayacak birşey sanırdım. Okuyunca, kandırıldığımı anladım. Kuran, akla, bilime, vicdana, ahlaka aykırı sözlerle dolu olan, konu bütünlüğünden yoksun, birbriyle alakasız konuların aynı metin içinde yeraldığı, inanılmaz derecede sıkıcı tekrarlarla dolu, kendi içinde çelişkilerle dolu bir kitaptır. Saygılar.