BrainSlapper tarafından postalanan herşey
-
Rahibe Teresa Ateist miydi?
Ne varmış katakuta'nın kurduğu cümlede? Muhammed Kuran'da aynısını kullanmıyor mu? Ona neden itiraz etmiyorsun? katakuta'ya itiraz etmek fantazia yolcusu, Muhammed'e itiraz etmek kebaphane yolcusu mu yapar? Hem Kuran'daki çelişkileri görme, hem de gel aynı "jargonu" kullanarak, sana birşey soran insanları "yanlış cümle kurmakla" suçla!! Bakara Suresi 59 Ne var ki zulme sapanlar, bir sözü kendilerine söylenmiş olandan başkasıyla değiştirdiler.Bu- nun üzerine biz, bu zalimler üstüne, ürettikleri kötülüklere karşılık olarak gökten bir pislik indir- dik. A'raf Suresi 162 Onların zulme sapanları, sözü, kendilerine söylenenin dışında bir sözle değiştirdiler. Bunun üzerine biz de üzerlerine gökten bir pislik azabı saldık; çünkü zulmediyorlardı. Hicr Suresi 14 Üzerlerine gökten bir kapı açsak da oradan yükseliyor olsalardı. Şuara Suresi 4 Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır. Zariyat Suresi 22 Sizin, rızkınız da göktedir, tehdit edildiğiniz şey de. * Mülk Suresi 16 O göktekinin, sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer aniden çalkalanmaya başlar. Mülk Suresi 17 O göktekinin, çakıl taşları taşıyan bir rüzgârı üzerinize salmayacağından emin misiniz? O zaman bileceksiniz nasılmış uyarım! Hakka 16. Gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır. Hakka 17. Melek de onun kenarlarındadır. Rabbinin arşını, o gün onların üstündeki sekiz taşır. Kuran'da Allah'ın yeri yurdu bellidir. Vahy gönderebilen, ziyaret edilebilen, kendisine meleklerin 50 bin yılda ulaştığı bir adreste oturan bir şeydir Allah. Muhammed'in öngördüğü evren, dünya merkezli, tabak büyüklüğünde güneş ve ay tarafından sırayla aydınlatılan, tavanı olan, tavanında boncuklar gibi yıldızlar çakılı olan, tavanının üstünde de Allah'ın 8 melek tarafından taşınabilecek büyüklükteki tahtına oturup seyrettiği bir tiyatro salonu gibi bişey. Bu evren modelinde ebette Allah sıkılmamak için aşağıyı sahneyi seyredecek, kızacak, köpürecek, torpil geceçek, favori seçecek, kimisinin tepesine taş atacak, kimisinin tepesine pislik dökecek, kkimisine helva atacak falan filan yani. Muhammed sonra burak/refref yaratığına binip Allah'ı ziyaret edecek. Muhammed burak/refref yaratığına binip nereye "yükselmiş"? Yükselmek ne demek? Muhammed gökyüzünü, bedevi çadırı gibi yarılabilen, yırtılabilen, lime lime sarkan bişey sanmaktadır. Muhammed, Allah'ın sekiz melek tarafından taşınan arşı üzerinde o yarıktan geleceğini sanmaktadır. Saygılar.
-
bazı ayetleri çıkarılarak hazırlanmış Bakara 3
Kuran ve Muhammed sorgulanmadan, din nasıl sorgulanabilir ki? Zira, bu senin sorgulanmaz dediklerinden kaynaklanıyor. Asıl sorgulanması gerekenler onlar. Saygılar.
-
Müslüman bayanların dikkkatine.
Enbiya 107. * Diğer yazdığın şeylere gelince... Daha önce de yazdığım gibi: İnsan sorgusuz sualsiz inanınca, demekki Kuran'ın Muhammed'in kendini yüceltme, ******** kitabından başka birşey olduğu görülemiyor. Allah en çok onu sevdiyse ne var bunda.. Evlatlık oğlunun karısını aldıysa ne var bunda.. Karılarının evlenmesini yasakladıysa ne var bunda.. Kendisi fazla sayıda evlendiyse ne var bunda.. Falan filansa ne var bunda.. * Allah diye birşeyin kanıtı yok. Farazi olarak varayılabilecek "mekansız, konumsuz" Allah'ın mekanlı, konumlu şahısa mesaj göndermesi mümkün değildir, bu nedenle Hayali Allah kimseyi seçmiş değildir. İşin düğümlendiği nokta, zurnanın öttüğü yer, Muhammed'in "seçilmişlik iddiası" olduğu için, problem onunla başlıyor. * Parmağın gösterdiği yerde kendisi var. Saygılar.
-
Rahibe Teresa Ateist miydi?
Bu sözü tuttum. "Tanrı'nın tek eksiği, var olmamasıdır." Saygılar.
-
samimi olanlar cevaplasın lütfen
Wikipedia'daki istatistikler. Saygılar.
-
Müslüman bayanların dikkkatine.
İnsan sorgusuz sualsiz inanınca, demekki Kuran'daki her akla, adalete aykırı herşey normal gelmeye başlıyor. İnsan sorgusuz sualsiz inanınca, demekki Kuran'ın Muhammed'in kendini yüceltme, megalomani kitabından başka birşey olduğu görülemiyor. Muhammed konuşuyor ey insanlar dinleyin: Ben alemlere rahmet olarak geldim. Allah ve melekleri bile bana salevat ediyor, siz de edin. Hiç biriniz beni çocuğundan ve babasından daha çok sevmedikçe gerçek Mümin olmazsınız. Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez. Benim canım çekerse birsürü kadın alabilirim, evlat edindiğim adamın karısını da alırım. Ben iyilik olsun diye evleniyorum çok kadınla. Bu iyilik yapma hakkı sadece bana ait. Benim karılarımla konuşurken perdenin arkasından konuşun, ne bileyim gözünüz mözünüz kayar, benim içime kurt düşürmeyin. Ben sizin karılarınızı alabilirim, ama ben öldükten sonra benim karılarımı almayın ha, ağanın şeyi üstüne şey olmaz. Hem onlar sizin ananız sayılır... Size vaaz vermeyi seviyorum da, sizden sıkılıyorum bazen, bişey ikram edersem yiyin /için, evimde çok beklemeyin, hemen çıkın gidin. Saygılar.
-
Müslüman bayanların dikkkatine.
Sevgili katakuta aynı yerler dikkatimizi çekmiş, ama farklı noktalar vurgu yaptığımız için, bende aynı şey üzerinde yazmakta sakınca görmüyorum. Bu reformcu arkadaşlar beni hem güldürüyorlar, hem de sevindiriyorlar. Bu gruptakiler Kuran ve genel olarak İslam dininde akla, vicdana, ahlaka aykırı birsürü şeyi görürler. Ama dinsiz bir yaşam da düşüğnemedikleri için, yani korktukları için, son soruyu soramazlar: Hakkaten Tanrı diye birşey varmı ve bu din Tanrı'dan mı ? Bunun yerine akla, mantığa, ***** ******* inançları cilalamaya, makyajlamaya, rasyonelleştirmeye çabalarlar. Geleneği suçlarlar. Hadisleri suçlarlar. Emevileri suçlarlar. Hacıları, hocaları suçlarlar. Muhammed'i, onun hayali ilahını ve ****** ****** kitabını kurtarmak için batırmadıkları adam kalmaz. Bu arada İslamı da kuşa çeviriler. Sonunda ellerinde islam da kalmayacak. Birileri çıkar, hadisleri reddeder. Birileri çıkar, şahadet kelimesini reddeder. Birileri çıkar, peygamber kendi bile 1 kez gitmiş diye, haccı reddeder. Birileri çıkar, başka birşeyi reddeder. Beni sevindiren taraf ise, tümden vazgeçiremiyoruz insanları bu hurafeler kolleksiyonundan. Bari reformcular hadislerden başlayıp, islam adına ne varsa bir bir reddetsinler de, sonunda inananacak bişey kalmasın. Saygılar.
-
samimi olanlar cevaplasın lütfen
Dünya nüfusu 6.5 milyar kişi. Bunun yaklaşık 1 milyarı dinsiz. Geri kalanlar dinli. 5.5 milyar insan içinde bu dinleri "bilinçli olarak" seçenlerin sayısı yüzeye vurulamayacak kadar azdır. Yani %0.00.. şeklinde bir rakamdır. İnsanlar dinlerini seçmezler, dinlerini kucaklarında bulurlar. Dinleri sorgulayanlar zaten dinsizleşirler genelde. Ya deist olurlar. (Yani doğanın/evrenin kendi kendinin yaratıcısı olamayacağına kanaat getirip, bir Tanrı olması gerektiğini, ama bu Tanrı'nın, yeryüzündeki dinlerde bahsedilen Tanrı olmadığını söyleyen inanç) Ya ateist olurlar. (Herşeyin doğadan/maddeden ibaret olduğunu, doğanın/evrenin yaratıcısının da bizzat yine doğa olduğunu, doğadan başka metafizik bir yaratıcı aramanın anlamsız olduğunu söyleyen düşünce) Deist bir Tanrı olup olmadığının ispatlanamayacağını, öte yandan Tanrı'nın hiç olmadığının da ispatanamayacağını söyleyenler de agnostist olur. Ama agnostistler, bütün dinlerdeki ilah kavramını kesin olarak reddederler. Saygılar.
-
Müslüman bayanların dikkkatine.
Yukarıdaki yazılarımda gösterdim: Hadisler ile ayetlerin uyum içinde oldukları yeterince anlaşılmıyor mu? Saygılar.
-
TÜRBAN VE BAŞÖRTÜSÜ / SIKMABAŞ ARASINDAKİ FARK... (Sevgi Suheda arkadaşımızın sorusuna atfen tartışmaya açılmıştır...)
Sayın fft, Kurana aykırı hadislerin farkına varmış ve bunu dillendirebilme cesaretini gösterbilmişsin. Aynı cesareti, kuranaın falanca ayeti ile filanca ayati arasındaki aykırılıkları/çelişkileri görmek için de göstermenizi temenni ederim. Saygılar.
-
Müslüman bayanların dikkkatine.
Efendim Hz Muhammed s.a.v, böyle bir şeyi kesinlikle söylememiştir. Hadislerin hepsi hakkında bu iddiada bulunulabilir. Söylemiştir veya söylememiştir. Söyleyip söylemediğini bilemeyiz. Bize ipucunu Kuran verebilir. Kudsi Hadis denen bu hadisin, Muhammed tarafından söylenip söylenmediği konusunda müslümanlar arasındaki tartışma sonuçlanmamıştır. Yani tartışmalı bir hadistir. Ancak hadisin tartışılmayan tarafaı bu şekilde söylenememiş olsa bile, bu ayetin içeriğinin doğru olduğu konusunda mutabıktırlar. Hadis'inm aynen bu şekilde söylenmemiş olması, ancak başka kelimelerle söylenmiş olması muhtemeldir. Zira Kuran'daki ifadeler de bu görüşü destekler niteliktedir. Zira Kuran'da birçok surede eşitlikçilik yerine hiyerarşik yapı tercih edilmektedir. Kuran'a göre; Birileri başka birilerinin üstüne üstün kılınır. İbrahim Ailesi, Ali İmran ailesi üstün kılınır. İsrailoğulları üstün kılınır. Köle ile özgür adamın aynı olmadığı vurgulanır. Cennete gideceği söylenen bile aynı muameleye tabi olmaz, bazısı bazısına üstün kılınır. Bu hiyerarşik sosyal yapı şablonu içinde Muhammed elbette kendine de bir yer beğenmiştir. Peki bu yer neresidir. Ayetlere ve hadislere bakarsak, Muhammed hiyerarşik piramidin en tepesindeir. Allah'la birliktedir. Zira Muhammed "Beni zikreden Allah'ı zikreder, beni seven, Allah'ı sevmiş olur" gibi, kendini ilah ile aynı kategoriye alan sözler sarfetmiştir. Azhab-56 ayetinde de görüldüğü gibi, Muhammed, Allah'ın bile salavat ettiği bir insandır, Muhammed'in iddiasına göre. Öte yandan, cennetin kapısında "la ilahe ilallaah Mudhamddene resulallah" yazıyomuş şeklinde hadisler mevcuttur. Bütün bunları biraraya getirince, Muhammed'in "Allah bana 'Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım habibim.' dedi" şeklinde veya bu anlama gelen birşeyler söylemediğini destekleyecek bilgi yoktur elimizde. Şimdi öncelikle şunu söylemeliyiz. Teslimiyet. İslam, teslim olmak ve itaat etmek demektir. Dolayısı ile teslimiyet ile ilgili bir sorunumuz bulunmuyor. Hz Muhammed'e melekler selat ve selam getirirler doğrudur. Ancak bütün peygamberler kutsaldır. Bu selat ve selam olayında Miraç'ı araştırmanız gerekir. Hz Muhammed'in diğer peygamberlere nazaran olan farklarını bir araştırmalısınız. Allah indinde hak din İslamdır ve bu dinin peygamberi de Hz Muhammed s.a.v dir. Muhammed, bu yaette afedersiniz, megalomanianın doruklarında gezmektedir. Muhammed insanlardan onun için salevat getirmelerini isterken,yere göğe sığdıramadığı Allah2ın bile onun için salevat getirdiğini ileri sürmekten çekinmemiştir. Selavat, benim hatırladığım kadarıyla esasen dua etmektir. Ancak, Muhammed Allah'ın da dua ettiğini söyleyerek dini tutarlılık açısından büyük bir gafa düşmüştür. islam rötüşçularımız hemen bu noktada imdada koşmulş ve salevat kelimesinin llah söözkonusu olduğunda "rahmet" etmek anlamına geldiğini ileri sürerek, foyanın ortaya çıkmasını engellemişlerdir. Zira salevat orjinal anlamıyla kalırsa, "Allah ve melekler Muhammed'e çok dualar ederler" gibi bir durum ortaya çıkacak ki, aklıbaşında insanların, Allah kime dua ediyor? Zeus'a mı gbi bir soru sormaları kaçınılmaz olacak. Saygılar
-
Müslüman bayanların dikkkatine.
Bu hadis'in kaynağını bana söyler misiniz? Nerde yazmakta? Bazı şeyleri tekrar tekrar her yeni gelene yazmak zorunda kalıyoruz, neyse, yazalım bakalım: 4927- Enes (r.a)?ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: ?Hiçbiriniz beni çocuğundan, babasından ve tüm insanlardan daha çok sevmedikçe gerçek Mü?min olamazsınız.? (Müslim, İman: 16; İbn Mâce, Mukaddime: 9) 4928- Enes (r.a)?ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: ?Hiçbiriniz beni malından, çoluk çocuğundan ve tüm insanlardan daha çok sevmedikçe gerçek Mü?min olamazsınız.? (Müslim, İman: 16; İbn Mâce, Mukaddime: 9) 4929- Ebu Hüreyre (r.a)?den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: ?Canım kudret elinde olan Allah?a yemin olsun ki: ?Hiç biriniz beni çocuğundan ve babasından daha çok sevmedikçe gerçek Mü?min olmazsınız.? (Buhârî, İman: 7; Müslim, İman: 16) Sadece bunlar değil tabi ki. Zira her hadis'in uydurma olduğu iddia edilebilir. Bu durumda, Kuran'a bakmak gerek. Bakıyoruz: Tevbe Suresi -24. De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez. Bu ayetin kızmızı ile işaretli yerinin anlamı şudur: En çok beni seveceksiniz, yoksa benim ilahım size haddinizi bildirir. Sözkonusu hadis ile Kuran'daki bu ayeti karşılaştırıldığında, aynı anlama geldiği görülecektir. Şurada bu konuyu sizden önce gündeme getiren bir arkadaşa cevap vermiştim, daha ayrıntılı cevabımı orada bulabilirsiniz. Saygılar.
-
Cinler
Uzaylılar derken maddi varlıklardan bahsettiğimiz için, evrenin her noktasına bakmadan reddetmezdik. Ama cinler, periler, şeytanlar, allah, huriler metafizik/hayali varlıklar oldukları için ona doğrudan yok diyebiliyoruz. Saygılar.
-
ALLAH BUNA NEDEN GEREKLİ GÖRMÜŞ ACABA?
Ne diyeyim, bundan güzel cevap-yorum olamazdı. Saygılar.
-
Müslüman bayanların dikkkatine.
Şu yazdıklarınıza kendiniz mantık bulabilir misiniz? Bu soruyu bize değil Muhammed bin Abdullah'a soracaksın. Diyeceksin ki: "Ey Muhammed, diyorsun ki, '2 kadının şahitliği, bir erkeğin şahitliğine eşittir'. Müslüman olmak için de, Allah'tan başka ilah olmadığına ve senin onun elçisi olduğuna şahitlik etmemizi istiyorsun. Ededelim edelim de, şahitlikleri yarım sayılan kızlarımızın, kadınlarımızın bu konudaki şahitlikleri de yarım mı, yoksa tam mı bize söyleyebilir misin? Sorduğun soruyu önce Muhammed bin Abdullah'a sor. Mantık ve akıl diye birşeyden haberi varmıymış bütün bunları söylerken, onu sor. Saygılar.
-
ALLAH BUNA NEDEN GEREKLİ GÖRMÜŞ ACABA?
Boşig'ciim, Haçlı Seferleri, Avrupa Mezhep savaşları, patates paylaşım savaşlarımıydı? Yani yanlış öğrenndiysek, bizi düzelt. Savaşlar genel olarak can/mal/toprak/kaynak kavgasına dayansa da, her kavga mal kavgasına indirgenemez. Saygılar.
-
ALLAH BUNA NEDEN GEREKLİ GÖRMÜŞ ACABA?
Sevgili Suheda, Bu forumda, defalarca yazım. Kim neye inanırsa inansın, ister ata, ister ite, ister sineğe, ister ineğe. Benim hayatıma müdahale etmedikçe beni ilgilendirmez. Bana komik gelebilir, ama beni ilgilendirmez. Ama İslam herşeye müdahale eden bir yapıya ve zihniyete sahiptir. İslam zayıfken barışçıllık takiyyesi yapan, güçlüyken zalimlerin zalimi olan bir dindir. İslam ile uğraşmamızın nedeni bu. Kendi özgürlüğümüz için, çocuklarımızın özgürlüğü için, senin özgürlüğün için İslam ile mücadele ediyoruz. Laik ortamda yetiştiğin için, doğal hakkın saydığın birçok şey, istediğinde başını açmak, istediğinde kapatmak, istediğin yere tek başına seyahat etmek, istediğin yemeği yemek, birçok islam ülkesinde olmayan şeyler. Laik bir ülkede sokaktan geçen çarşaflı kadına kimse saldırmaz. İslamcı bir ülkede sokaktan geçen minietekli kadına sopa da çekilir, dayak da atılır. Zaten öncelikle din polisi o kıyafete izin vermez. İran'da son zamanlarda olduğu gibi, insan onurunu zedeleyici "umumi tuvalet ibriği emdirmek" gibi insanlık dışı işkenceler edilir. Müslüman olarak kendimi tanımlamaktan ilk kez utandığım anım, üniversitedeyken, birbirini seven iki arkadaşıma, acaip sakallı, yakasız gömlekli bir yaratığın gelip "islamiyet dışı, ahlaksızlığı teşvik eden but tür hareketleri yapmayın, bedelini ağır ödetiriz" diye tehdit etmesiydi. Kimse gidip de, çarşaflı biriyle uğraşmaz. Ama acaip kılıklı bir yaratık, 600. yüzyıldaki ortaya çıkmış, hurafeler kolleksiyonu bir kitaptan aldığı icazetle, başkalarının hayatına müdahale hakkını kendinde görebiliyor. * Öte yandan, hiçbir ateist, dinsiz, zerre kadar korkmaz sizin fantazi kebaphanenizden. O konunun işlenmesinin nedeni "gerçek yaratıcı, tek ilah" olduğu iddia edilen görünmez ilaha atfedilen inancın ne kadar ahlaka, vicdana, adalete, mantığa ters bir inanç olduğunu gözönüne sermektir. Yoksa o konuyu kimse, "yaw inanmadık diye bize bu kadar işkence etmesen de, hafif bir cezayla yırtsak" babında ele almaz. Görünmez bir putun, kendinden icazetli peygamberinin masalları kimseyi korkutmaz. O masallar korkutsa korkutsa, o masallara inananları korkutur. Biz o masallarda sadece işkenceyi, vahşeti, orantısızlığı, adaletsizliği görürüz. Biz o masallarda sadece, insanları sürüleştirmeyi, düşünmenin yasaklanmasını, sorgulamanın yasaklanmasını, sorgusuz-sualsiz itataı görürüz. Biz o masallarda despotizmin, insan onuruna, aklına, mevcudiyetine saygısızlığı gözrürüz. Saygılar.
-
ALLAH BUNA NEDEN GEREKLİ GÖRMÜŞ ACABA?
Yukarıdaki metni aynen başka bir dine uygulayalım: sırf kitaba inanmadınız diye yaratanın adına söveceksiniz ve bunun sonunda cezası olmayacak... mesela biz Avesta herşeyi yaratan tek ve eşi benzeri olmayan Ahura Mazda'dan diyoruz.. siz onun adına Zerdüşt'ün ilahı diye sövüyorsunuz.. halbuki O bütün insanların ilahı,hem Muhammed in,hem İsa nın ,hem Musa nın,hem Nuh un,hem İshak ın,hem İbrahim in,hem Yusuf un,Lut un,Yunus un,Salih in,Meryem in,Zekeriya nın,Davut un,Hud un... vs..... şimdi diyelim Zerdüşt uydurdu çoğu şeyi ve bunu yaparken diğer kitaplardan alıntılar alarak yaptı... siz bu alıntı sandıklarınıza karşı, binlerce yıl öncesinin kutsal metinlerinden başlayarak bütün kitapların yaratıcısına sövmüş oldunuz ister istemez.. çünkü bir ayeti öne çıkarıp diğerini geri itmiyorsunuz... olduğu gibi reddediyorsunuz... sonra da bir yaratan inancından bahsediyorsunuz.. ama dünya üzerinde bu kadar dualist, deist, hindu, taoist oranı varken, diğer inançları olduğu gibi rafa atıyorsunuz, hiçbir dine inanmayanları hesaba katmıyorsunuz.... sanki inanan IQ sü yüksek kimse yok...ya da ilim bilim sahibi... ya da medeni... yani bir siz haklısınız... harbi anlamadım ben bu işten... Nasıl? Güzel oldu mu? Şimdi senin ve herşeyin yaratıcısı olan Ahura Mazda'yı reddedip, kendinize başka ilahlar edinmezniz doğru mu? Ahura Mazda'nın son gönderdiği peygamber olan Zerdüşt'ü dikkate almayıp, ondan sonra gelen sahte peygamberlerin ardından gitmeniz doğru mu? Şükredin ki Ahura Mazda'nın megolamanik, şizofrenik talepleri yok, kebaphanesi yok. Saygılar.
-
ALLAH BUNA NEDEN GEREKLİ GÖRMÜŞ ACABA?
İslamiyet masallarını destek olarak, Hiristiyanlık masallarını mı gösteriyorsunuz? Onları da konuşalım tabi. Masalcılığın, fantazinin sınırı mı var. Yukarıdaki metni okuyunca, kendimi "kutsal" denilen bir kitabı değil de, "Transformers" türü bir japon çizgi filmi seyrediyormuşum hissine kapılıyorum. Kurgu yazarları için iyi malzeme var bu "kutsal" (!) kitaplarda. İster japon çizgi film senaryosu yaz, ister Harry Potter yaz. Saygılar.
-
ALLAH YOKTUR!
İnananlar böyle bir başlığı görünce akıllarını kaybedip, galeyana mı gelirler, tehlikeli mi olurlar? Bu varsayımı kim öğretti size? Bir müslüman ne kadar ********, dine daha çok sarılır, fanatik olur. Farklı dinlere sahip insanlar İslam hakkında daha çok bilgi edindikçe, islam'a yaklaşmazlar, aksine, islam'a inananabilen insanların varlığından dolayı şaşkınlıkları artar. Zira, islam gibi, akla, vicdana aykırı bir dine inanan insanların mevcudiyetini akıl ve mantık ile anlamak mümkün değildir. Herkesin islamdan çıkmasını sağlayabilecek ikna kapasitesine sahip olsam keşke. Kim dedi bu dünyanın bir tiyatro olduğunu? ÖSS sınavını kazanmak için insanlar çaba sarfederler, Zira sınav mevcuttur, sınavı yapan kurum mevcuttur, sorular mevcuttur, sınav sonuçları mevcuttur. varlıkları-yoklukları tartışılmaz. Yani ortada bir gerçeklik var. Ya senin hayali sınavın? Sınav hayali, sınavı yapan hayali, sınav sonuçları hayali, kazanılan-kaybedilen şeyler hayali. Ayrıca, daha önce de yazmıştım, ÖSS sınavı, İslam'ın sınav sisteminden binlerce kat daha iyi bir sınavdır. ÖSYM, ÖSS'de başarısız olan öğrencileri kebap yapmıyor, başlarından kaynar su ve lav dökmüyor, irin ve kaynar su içirmiyor, zehir yedirmiyor, derilerini tazeleyip tazeleyip sonsuza kadar işkence etmiyor. ÖSYM, ÖSS'de her insana her yıl sınava girme hakkı tanır. İslam'ın sınav sistemine göre bu hak 1 tanedir. ÖSS'deki sonuçlara itiraz edebilirsin, İslam'ın sınav sisteminin sonuçlarına itiraz edemezsin. ÖSS'deki soruların ve seçeneklerin yanlış olduğunu iddia edip, mahkemeye başvurabilirsin. Geçmiş yıllarda, bu nedenle bazı sorular iptal edilmiş ve değerlendirme dışı bırakılmıştır. Ve herşeyden öte, ÖSS, ÖSYM'yi sevme ve sevmeme sınavı değildir.ÖSYM'yi sevmeyen de ÖSYM'ye söverek ÖSS'ye girebilir ve başarılı olabilir. İslam'ın öngördüğü sınav ise, iyilik-kötülük sınavı değildir. İslam'ın öngördüğü sınav Allah'ı ve Muhammed'i sevme ve sevmeme sınavıdır. Sevenler orantısız bir ödüle garkedilir, sevmeyenler sonsuza kadar kebaphaneye gönderilir. İslam'n sınav sistemine göre, islami ibadetleri yapan adam "geçer", ama afrikaya gidip oradaki insanlara tıp hizmeti veren ateist bir doktor kebap olmayı hakeder. İslam'ın sınav sistemi, vicdana aykırı bir sınavdır. Gördüğün gibi, ÖSYM bile, İslam'ın Allah'ından binlerce kat daha adil bir kurumdur. Vahy alan, vahy veren, mekansız ve konumsuz ilah kavramlarını gözönünde bulunduruarak bana Vahy ne demek bir açıklayıver. Miraç masallarını da gözönünde bulundurabilirsin. Onun da, mekansız ilah ve vahy kavramlarını anlamana faydası olur. Sevgili katakutanın bir sözü vardı: İnsan islam'ın Allah'ından neden daha üstündür diye bir örnek vermişti. İnsan, kendinden daha iyi hesap yapabilen bir makine yapabilir, islam'ın ilahı yapamaz. İnsan, binlerce karşılaştırmayı tek bir hamlede yapabilecek bir makina yapabilir, islam'ın ilahı yapamaz. İnsan, kendisinden tonlarca ağır eşyaları kaldırabilecek makine yapabilir, islam'ın ilahı yapamaz. İnsan, kendisini taşıyacak, uçuracak bir makina yapabilir, islam'ın ilahı yapamaz. Saygılar.
-
Bilim, Allah'ın varlığını ispatlıyor.
Ne alaka şimdi bu? Söylediğin şey sadece, ağacın taşı delebildiğini ispatlar, başka bişeyi ispatlamaz. Asit öldürdüğü gibi, asit işe de yarar. Su can verdiği gibi, su boğar, can da alır. Ateş insanı soğuktan koruduğuu gibi, yakar yok da eder. Bunlar sadece maddenin başka maddeler üzrindeki etkilerini kanıtlar. Cinleri, perileri, ilahla, hayaletleri ispatlamaz. * Ayva çiçek açmış, bu Zeus'un varlığını kanıtlar. Denizlerde dalga var, bu Poseidon'u kanıtlar. Güzel bir kız gördüm, aklım başımdan gitti, galiba aşık oluyorum, bu Eros'u kanıtlar. Falan, filan işte. Saygılar.
-
Tarafsiz bir dinsel egitim verilebilir mi?
Atatürk'ün öyle bir kitabı olup olmadığını bilmiyorum. Varsa ve benim bugün yazdıklarımı, O yıllar önce söylemişse, aklın yolu birdir demek lazım. Dinler hakkında bilgi verilirken hiçbir dine karşı ne pozitif, ne de negatif ayrımcılık olmamalıdır. Siz İslamiyet'e pozitif ayrımcılık istersiniz, başka biri hinfuizme, diğer birisi satanizme ayrıclık ister. Bu işin sonu gelmez. Saygılar.
-
Tarafsiz bir dinsel egitim verilebilir mi?
Oylamaya katılmadım, zira konu başlığı ile seçenekler uyuşmuyor. Ama düşüncemi söyleyeyim. Dinler hakkında, felsefe derslerinde herhangi bir felsefi akım gibi, bilgi verilebilir bence. Bir sakıncasının olacağını düşünmüyorum. Bu eğitim verilirken, yazım tekniği çok önemlidir. Türkiye'deki din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde, gazetelerde, hatta ansiklopedilerde bile İslam "korunur", tarafsız bilgi verilmez. Tarafsız bir din eğitiminde "sevgili peygamberimiz", "Allah'ın gönderdiği son peygamber", "diğer dinler bozulmuştur" gibi, "yargı belirten" çarpık ifadeler kullanılmamalıdır. Peki nasıl olmalıdır? İslam: 600'lü yıollarda, Mekke'de Muhammed bin Abdullah adlı kişi tarafından kurulan bir dindir. Bu kişi, Allah adı verilen bir ilah olduğunu, evreni bu ilahın yarattığını, insanların asıl yaşayacakları yerin "ahiret" denilen metafizik bir yer olduğunu, insanların bu dünyada gheçici olarak bulunduklarını, buradaki geçici bulunuş sebebinin de insanların ahiret adı verilen ve 2 bölümü bulunan yerde hangi bölüme gideceklerine karar vermek olduğunu ileri sürmüştür. Muhammed bin Abdullah, kendisinin Allah adını verdiği ilah tarafından görevlendirildiğini iddia etmiştir. Bu dine göre... Hristiyanlık: Birinci Yüzyılda, Roma İmparatorluğunun Yahuda eyaletinde, Nasıra kentinde "Nasıları İsa" namlı kişi tarafından kurulmuştur. Nasıralı İsa, Musevi din adamlarının Museviliğin esaslarını tahrif ettiklerini iddia ederek kendi düşüncelerini yaymaya başlamıştır. Musevi din adamlarının şikayeti üzerine devlet görevlileri tarafından tutuklanarak idam edilmiştir. babasının kim olduğu bilinmemektedir. Bu nedenle, tek ilah olarak kabul edilen Yehova'nın oğlu olduğu iddia edilmektedir. Bu iddiayı kendisinin mi ileri sürdüğü, yoksa, başkalarının mı ona atfettiklerine dair farklı görüşler vardır. Bu dine göre... Bu tarafsız bir tanımdır. Tarafsız din bilgisi bu şekilde verilebilir. Tarafsız din eğitiminin içinde, "peygamberimiz", "kutsal değerlerimiz" gibi aidiyet zamirleri kullanılmaz; tarafsız din eğitiminde, ""müşrikler", "putperestler", "kafirler" gibi ifadeler de bulunmaz. Saygılar.
-
ateizm'de bir tanrı
Dinlerin aslı, orjinalleri yoktur ki bozulsunlar. Bütün dinler bir önceki kültüre ait boş inançların harmanlanmasıyla ortaya çıkarlar. Türklerin İslamiyet'e "hilal" simgesini sokmalarından başlayarak, geriye doğru, bütün putperest inançları çıkarın, elinizde hiçbirşey kalmaz. Zira zatten dinler, bütün bu boş inançlar toplamıdır. Saygılar.
-
İslam'da şirk neden en büyük günahtır?
Mümkün olduğunca semitik dinler ifadesini kullanıyoruz, ancak Türkiye'deki en yaygın semitik din İslamiyet olduğu için, İslam tartışılıyor. Bunda bir sorun yok. ABD'de, İngiltere'de falan olsaydık, Hristiyablığı tartışıyor olurduk. Saygılar.