Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Bu doktora bir tavsiyede bulunayım önce: Kurgusal karakter Tarzan'ın "AıııaaaaAıaa" şeklindeki çığlığı da incelesin, belki o çığlığın da, ne bileyim kalp krizine faydası vardır, kim bilir! * Bu doktor "günde şu kadara öğün, aç karına Allah diyeceksiniz" şeklinde reçete yazmaya başlamış mı? Allah kelimesinin sadece solunum ve kan dolaşımına mı faydası varmış? Mesela baş ağrısına, mide ekşimesine, iktidarsızlığa, ishala falan faydası yok muymuş? * Hani Yüzüklerin Efendisi Filminde bir replik var ya "Bütün yüzükleri yönetecek bir yüzük" diye. Mesela Allah kelimesi için de "Bütün hastalıkları iyileştirecek tek ilaç: Allah kelimesi". * Müslümanlığı, bu kadar ucuz fıkralara malzeme yapmayın, derim. Saygılar.
  2. Bir haber: Benim bu haberde tartışmak istediğim, adamın yaptığını karalamak veya ahlaklı mı ahlaksız mı tartışması falan yapmak değil. Herkesin ahlak anlayışı, başkalarına zarar vermedikçe kendini ilgilendirir. Kız akil yaşta değilse, adam suçludur. Devleti ilgilendiren husus budur. Gerisi adamın ve kızın ahlak anlayışını ilgilendirir. Bizi ilgilendirmez. Herneyse. Benim tartışmak istediğim nokta, adamın "Bir suç işlediğime inanmıyorum, siz Tanrı'nın ne istediğini görmüyor musunuz?" iddiasıdır. Şimdi "vahy" diye bir olgunun var olduğunu iddia eden insanlar, bu adamın davranışına ne diyecekler? "Vahy" aldığını iddia eden diğer kişileri "peygamber" sıfatıyla taçlandıran semitik din mensupları, "vahy" alarak kızıyla evlendiğini söyleyen bu adama ne diyecekler mesela? Bu adama da peygamber sıfatı verilebilir mi? Verilemezse, diğerlerine "peygamber" sıfatı verilirken kullanılan kıstas nedir? Saygılar.
  3. Sevgili boşig, Alıntı yapmam gerekirse, hepsini almam gerekirdi. Seçim yapamadım. Hepsini alıntılayarak, dublikasyon da yapmak istemedim. Zira teşhislerinin ve tespitlerinin hepsi birbirinden güzel. Ellerine sağlık. Sygılar, sevgiler.
  4. Yanlışın var sevgili suheda. İstanbul'dan Ankara'ya giden bir otobüste, Bolu'da inecek yolcularla birlikte seyahat etmem, birlikte seyahat ettiğimiz insanları benim dostum veya düşmanım yapmaz. Bir yere kadar birlikte gittiğimizi, ondan sonra yollarımızın ayrıldığını gösterir. Mısır firavunlarının ilahlık iddiasına seninle birlikte ben de karşı çıkarsam, firavunların ilah olduğuna inanan bir kimse beni "Düşmanımın düşmanı dostumdur mantığından gidiyorsun Brain" diye suçlayamaz. Biz kimseyi düşman olarak görmüyoruz. Farklı düşüncelere/inançlara sahip olmak, düşmanlık sebebi değildir bizim için. Saygılar, sevgiler.
  5. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın I'tezele, Benim, senin, ve diğerlerinin "ortak noktası" maddi dünyadır. Bu nedenle maddi dünyaya ilişkin "ortak doğrularımız" olabilir. Ama bu da değişebilir. Değişince günah/ayıp/suç olacağını düşünmeyiz. "Dünya yuvarlaktır" ortak doğrumuzdur. Ama biri çıkar ve "Bizim yaptığımız ölçümlere göre tam yuvarlak değil " derse, o adama "Sen ne hakla böyle şeyler söyleyebilirsin densiz" muamelesi yapmayız. İddiasına bakarız. Gerekçelerine ve kanıtlarına bakarız. Eski ortak doğrumuza bizi sıkı sıkıya bağlayan bir gerekçemiz yoktur. Doğrularımız değişebilir. Ama doğrularımız, hiçbir zaman test etme imkanımız olmayan hayali/metafizik varlıklara dayandırılırsa, bu doğruları eleştirmek/irdelemek günah/suç/ayıp/hakaret addedilir. * Aynı soruyu sürekli sormamaın nedeni cevap verimeyişidir. * Kutsaldan kastım, bir şeyin eleştirilmesinin tabu/yasak/günah addedilmesidir. * Benim önyargılarım/değişmeyen doğrularım varsa bunları söyleyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, irdeleyebilirsiniz. Günah olmaz. Suç olmaz. Ayıp olmaz. * Muhammed'in epilepsi olduğuna dair elimdeki bilgiler Kuran'a ve İslam tarihindeki bilgilere dayalıdır. Sizden de rica edeceğim, elinizde şu travmaları geçiren bir adam var, buna teşhisiniz ne olur? Bazen, buhranlı anlar geçiren, vücudu titreyen, soğuk günlerde bile terleyen, nefes alırken horultuya benzer sesler çıkaran, yüzü kızaran/moraran, vücudu kasılan, diliyle garip hareketler yapan, çan sesine, çıngırak sesine benzeyen sesler duyduğunu söyleyen bir adamın bu durumunu nasıl açıklıyorsunuz? Mesela şu yukarıdaki tanımlamayı doktorunuza anlatınız. Doktor Hanım/Bey, Bir yakınım var. Bazen bana normal gelmeyen bir hal içine giriyor. Vücudu titriyor, serin zamanda bile yoğun terler döküyor, nefes almakta zorlanıyor, horultulu/hırıltılı sesler çıkarıyor, yüzü kızarıyor/morarıyor, vücsılıyor, dili/ağzı oynuyor, bunlar aynı anda oluyor genelde ve bunlar olurken çıngırak veya çan sesine benzer sesler duyguğunu söylüyor. Elbette bahsettiğim kişiyi muayene etmeniz gerek, ama, bana, söylediklerimne dayanarak, bir teşhiste bulunabilirmisiniz? Alacağınız cevabı gelip bizimle paylaşınız. Saygılar.
  6. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Benim iddialarımın kaynağı Kuran ve İslam tarihidir. Sana sorduğum sorular vardı hala cevapğlamadın. Beklemedeyiz. 1. Sana şu soruyu kaç kez sorduğumu hatırlamıyorum artık, cevap alamadım, yine soruyorum: Bilimsel değerlendirme yaptığını iddia eden bir adamın, ilahlardan gelmiş, değişmeyen, kutsal, sorgulanamayan, kesin doğruları olur mu, olmaz mı? * 2. Bazen, buhranlı anlar geçiren, vücudu titreyen, soğuk günlerde bile terleyen, nefes alırken horultuya benzer sesler çıkaran, yüzü kızaran/moraran, vücudu kasılan, diliyle garip hareketler yapıyor, çan sesine benzeyen sesler duyan, çıngırak sesine benzeyen sesler duyan bir adamın bu durumunu nasıl açıklıyorsun? 3. Sana Süleyman Ateş'in kitabından alıntı yaptım, inzivaya çekilmiş adam dedin. İnzivaya çekilen adam, dışarıdan bakılınca nasıl görünür, bunun cevabını vermedin. Bekliyorum. Azık ve su alıp mağaralara giden ve orada birkaç yıl geçiren bir adam. Sadece azığı ve suyu bitince eve dönen bir adam. Yıllarca eve yuvaya azık ve su almaktan başka uğramayan bir adam. Mağarada hamam ve kuaför de yoksa, saç sakal birbirine karışmış, toz toprak ve pis kokular içinde bir adam. Bu adam dışarıdan nasıl görünür? Ona dışarıdan bakanlar, onu nasıl tanımlarlar? 4. Mekke'nin asil adamlarının asil çocuklarıyla gezen asilzade Muhammed'e neden ailesi okuma-yazma öğretmemiş? 5. Bu Mekke'nin asil adamlarının asil çocuklarıyla gezen asilzade Muhammed'e neden çobanlık yaptırmış zengin-asil ailesi de, bir köleyi görevlendirmemiş davarlarla ilgilensin diye?? Saygılar.
  7. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın CYRANO, Ben Muhammed'in Hatice'den olan çocuklarının ölmesini annelerinin riskli bir yaşta hamile almış olmasına bağlamışken, bunu yazım boyunca tekrar etmişken, "Muhammed'in Hatice dışındaki bir kadından, cariyesi Mariya'dan da bir çocuğu oluyor, ama ne yazık ki o da ölüyor. Çocuk doğduğunda Mariya kaç yaşındaydı bilmiyoruz. Belki o da 35'î geçmiş bir kadındı, belki gençti, bilemiyoruz, en azından ben bilmiyorum. Mariya da riskli yaş gurubundayken hamile kalmışsa, çocukların ölümünün annelerinin riskli yaşta hamile kalmış olmalarına bağlayabiliriz. Ama Mariya genç ise, bu durumda onun çocuğunun da ölmesi, ya o dönemde çocuklar arasında yaygın bir hastalıktan veya hakikaten Muhammed kaynaklı genetik bir bozukluktan dolayı vuku bulmuş olabilir. Sadece sesli düşünüyorum." derken, ve tekrar tekrar bu konuyu dikkate getirmemin nedeninin "ilahi sanılan her olayın, bilimsel bir açıklaması vardır" demek olduğunu söylerken, tutup bana, benim amacımın Muhammed'in ailesine çamur atmak olduğunu iddia edersen, senin anlama kabiliyetin hakkında yorum yapmak zorunda bırakıyorsun beni. Bu tür çıkarımlarını dini bağnazlığına vererek bu polemikten çıkmak ve senin ****** ****** hakkında yorum yapmak istemiyorum artık. Saygılar.
  8. Sayın CYRANO, Artık sana neden cevap verdiğimi bile bilmiyorum. ****** ******* ******** Biz ne yazarsak yazalım, sen anlamak istediğin gibi anlıyorsun. Bu soruna çözümü, başkalarının yazdıklarını, anlamak istediğin şekle dönüştürmeden, yazdıkları gibi anlayarak bulabilirsin. İşlam ve Şiddet başlığında, hiçbir ateist/dinsiz ""Dünyadaki şiddetin kaynağı islam ve müslümanlardır" demedi. Sen kafanda, atesitlere/dinsizlere kafanda böyle dedirtmişsin, bunun üzerinden tartışma yapıyorsun. Hayalinde bize ne dedirtirsen dedirt de, hayalin sadece hayalde kalsın. Demediğimiz şeyler için bizi suçlama. Bakın ne demiş ateist/dinsiz arkadaşlar: * Sayin Cyrano, Sizinle hemfikirdeyim "Hangi din olursa olsun. Kuralları devlet zoruyla uygulanmaya kalkarsa. Ve dini kurallarla devlet yönetilmeye kalkarsa, şiddet doğar." Fakat, nedense siz konuyu degistirmek ihtiyacini duyup hristiyanliktan ve eski tarihlerden bahsetmeye calistiniz. Ayni zamanda, beni Hiristiyan dinini savunan biri olarak yorumladiniz. Bence bu yaptiginiz yanlistiktir ! Ben Hiristiyan dini veya diger dinlerden olan kotulukleri ve yanlisliklari inkar etmem. Yazmiyorum, cunku konu o degil arkadas. Konuyu dagitmak isterseniz, her konuya deginebilirsiniz. . Eger Hiristiyan dini ve Siddet hakkinda konusmak isterseniz, o konuda bir yorum acarsiniz. Benim cok merak ettigim sey, Turkler hep bu sekilde tartisma yapar. Ben bir konuya deger, birisi baska bir konuya deger.... Bunu anlamiyorum. * Sevgili Atlet'in dediği gibi bu sözlerinize katılmamak elde değil. Sevgili CYRANO, Başlık İslam ve Şiddet olduğu için İslam ve Şiddet örnekleri verdik. Yoksa kimse burada Hristiyan misyonerliği yapmıyor. Benim Semitik dinler hakkındaki düşüncem bu forumda yazılıdır. İslam'ın da, Kardeşi Hristiyanlıktan ve babası Musevilikten farkı yoktur. Hepsinin kökeni bir. O nedenle Hristiyanlığı veya Museviliği aklayıcı bir ifadeyi ne Sayın Atlet'in ne de benim sözlerimde bulamazsınız. Amacımız hangi semitik din iyi, hangisi kötü onu tartışmak değil. Semitik dinlerin hepsi aynıdır. Sayın Medeni'nin kısaltmaya gönlümün evermediği ve bütününün okunması gereken şuradaki yazısında da bahsettiği gibi, Sayın CYRANO'nun "bilerek yanlış anlama veya konuyu dağıtma" çabasının, "dinden çıkma" endişesinden kaynaklandığını düşünmek istiyorum. Yoksa, "Tartışılan konu; Dinler ve Şiddet değil, İslam ve Şiddet. Kimse diğer dinler daha iyi, İslam tükaka demedi." diyen, "Başlık İslam ve Şiddet olduğu için İslam ve Şiddet örnekleri verdik, yoksa semitik dinlerin hespsi aynıdır." diyen, "Ben Hiristiyan dini veya diger dinlerden olan kotulukleri ve yanlisliklari inkar etmem." diyen, insanların yazılarını "Dünyadaki şiddetin kaynağı islam ve müslümanlardır" şeklinde anlayabilmek için, bunu söyleyen insanın hayali yazılar okuyor olması lazım. Halüsinasyon görüyor olması lazım. Ben Sayın CYRANO'nun böyle bir ruh hali içinde olduğunu düşünmek istemiyorum. Saygılar.
  9. Ben de Sevgili demirefe gibi, hikayenin esasen uydurmasyon/kurgu olduğu kanaatindeyim. Kurgu olmadığını varsayarak cevap vermek gerekirse, şunları söyleyebilirim: Acıyı görmedi, ama hissetti. Hissetmek, beş duyu organından biridir. Görmek ne kadar fiziki bir gerçeklik ise, hissetmek/duyumsamak da öyledir. Bu nedenle, İmam-ı Azam akıllıca bir cevap verdiği iddia edilemez. Bu akıllı cevap kategorisine girer. Zira yoğunluk farkı, aynı materyalin farklı karakterler göstermesini sağlar. İmam-ı Azam, cevap veremediği için, adamların söylediklerini ve soruyu çarpıtmış. Adamlar, insanın iradesi yok dememişler ki. İnsanın iradesi varsa, kader ve kaza olamaz; kader ve kaza varsa, insanın iradesi olamaz demişler. İslam'ın iki kavramının birbirine ne kadar zıt şeyler olduğuna dikkat çekmişler. Adamlar, medenice sordukları soruya, İmam-ı Azam namlı kişinin şiddet kullanarak cevap vermesinin dumurundan konuşamamışlardır. "Nerdeyiz biz, burası nersi, kim bu?" diyerek oradan uzaklaşmışlardır. Sevgili demirefe'nin dediği gibi, İmam-ı Azam namlı kişinin, adamları kesip, 'Allah öldürttü benim suçum yok' şeklinde bir açıklama getirebilecek bir kafa yapısına sahip olduğunu görüp, korkarak oradan uzaklaşmışlardır. Saygılar.
  10. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Bir insanın, benim yazdığım şeylerden bu anlamı çıkarabilmesi için, hayali yazılar okuyor olması, halüsinasyon görüyor olması veya okuduğunu anlayamıyor olması lazım. Ben bu arkadaşımızın tartışma konusu yaptığı yazımda, "Hz Muhammed'in soyunda hastalık vardır, Epilepsi genellikle genetik yollarla geçer, o yüzden çocukları yaşamamıştır" demedim. Çocukların ölümü ile Muhammed'in epilepsi hastalığı arasında herhangi bir bağ kurmadım. Bakın ne dedim: Daha fazla birşey yazmama gerek var mı? Ben Muhammed'in çocuklarının ölmesini Muhammed'in epilepsiden muzdarip olmasına mı bağlamışım, yoksa annelerinin riskli bir yaşta hamile almış olmasına mı? Bir insan, tartışma konusu olan yazımı, nasıl bir bakış ve mantık ile okumuş olmalı ki "Muhammed'in soyunda genetik hastalık vardı, çocukları bu yüzden öldü" dediğimi iddia edebilir?? Aynı yazıyı okuyan başka bir insan anlayabilirken, birilerinin acaip anlamlar ve sonuçlar çıkarmasının nedeni nedir acaba? Teşekkürler Sevgili demirefe. Yazdığım bir yazıyı anladığı için birisine teşekkür edeceğim hiç aklıma gelmemişti. Ben yazılarımın yeterince kolay, anlaşılır ve açık olduğunu düşünüyorum. Anlamamayı, anlamamakta direnmeyi, kötü niyete, taassuba, kibire veya kör inanca bağlamak zorundayım, aksi takdirde, diğer seçenek hakarete girer. Kusura bakmasın benimle tartışmayı polemiğe ve ego yarışına çeviren arkadaş, onun oyununda yokum. Tartışırken öğrenmek ve öğretmek istiyorsa, işte tartışma. Her zaman varım. Saygılar.
  11. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın demirefe, Araştırmaların ve katkıların için çok çok teşekkür ederim. Çok şey öğrendik sayende. Her yazısını okumaya özen gösterdiğim, değerli bir forumdaşımsın. Saygılar, sevgiler, yeniden teşekkürler.
  12. Kim sana misyoner/hristiyan bakışı ile, ateist bakışı aynı dedi? ********* Sana söylediğimiz şey şu: Ateistler/dinsizler dinleri irdelerken, hiçbir kutsallık kaygısı duymazlar. Hristiyanlar da, İslamiyeti irdelerken hiçbir kutsallık kaygısı duymazlar. Ateistler/dinsizler ve Hristiyanları İslam konusunda birleştiren nokta kutsallık kaygısı duymadan irdeleyebilme özgürlüğüdür. Aynı ateistler/dinsizler ve hristiyanlar ilahların varlığı konusunda tartışmaya girseler, aynı şeyi savunamazlar. Zira ateistler/dinsizler ilah kavramını yine kutsallık kaygısı olmadan irdelemeye devam ederken, hristiyanlar bunu başaramazlar, kendi kutsallık kaygılarına taklılırlar. * Ateistler/dinsizler Mısır firavunlarının ilahlık iddiasına rahatça saçmalık diyebilirler. Müslümanlar/hristiyanlar da Mısır firavunlarının ilahlık iddiasına rahatça saçmalık diyebilirler. Bu durum, ateistlerin/dinsizlerin ve müslümaların/hristiyanların birbirlerinden fikir çaldıklarını göstermez. Sadece, Mısır firavunlarının iddialarını "kustallık kaygısı olmadan, özgürce irdeleyebildiklerini" gösterir. Bu noktada Mısır firavunlarının ilah olduğuna inana biri çıkıp da, "siz ne biçim ateistsiniz, müslümanların/hristiyanların savunduğu şeyi savunuyorsunuz" diye suçlamada bulunamaz. Ateistlere "siz ateist rolü oynayan semitik din mensuplarısınız" diyemez. Aynı ateistler/dinsizler, müslümanların/hristiyanların allahını tartışmaya başlarlarsa, bu noktada farklı şeyleri savunmaya başlarlar. Aynı ateistler/dinsizler ile müslümanlar/hristiyanlar allahın varlığı konusunda tartışmaya girseler, aynı şeyi savunamazlar. Zira ateistler/dinsizler ilah/allah kavramını yine kutsallık kaygısı olmadan irdelemeye devam ederken, müslümanlar/hristiyanlar bunu başaramazlar, kendi kutsallık kaygılarına taklılırlar. Saygılar, *******
  13. Bizi misyoner metinlerinden kes-yapıştırıcılıkla suçlayan arkadaşımıza, sayın hoppa'nın şu yazısını iyi okumasını tavsiye edeceğim: Kuran'ı kutsal saymayan her mantıklı insan, o kitabı akıl süzgecinden geçirdiğinde, kurandaki akla ve mnantığa aykırı bölümleri, çelişkileri görebilir. Kuran benim için de kutsal değil, misyoner için de kutsal değilse, yani Kuran'ın kutsal olmadığı hususunda buluşuyorsak ve hem onlar hem biz inanmayanlar özgürce mantığımızı kullanarak, kutsallık kaygısı olmadan çelişkileri görüyorsak, bu onların veya bizim birbirimizden kopya çektiğimizi göstermez. Buluştuğumuz nokta, Kuran'ı kutsallık kaygısı olmadan özgürce eleştirebilmemizdir. Aynı sonuçlara ulaşıyorsak, kes-yapıştır yapıyorsunuz demek yerine, bu kadar farklı düşünce ve inançtaki insanlar nasıl oluyor da, bu noktada birleşebiliyorlar deyip, buna kafa yormak ve aklın yolu birdir demek daha mantıklı bir yaklaşımdır. Bir Mısır firavununun ilah olmadığını söylersek, bu sizden kopya çektiğimizi de göstermez. Saygılar.
  14. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Ben de Sana soruyorum Sayın CYRANO Mekke'nin asil adamlarının asil çocuklarıyla gezen asilzade Muhammed'e neden ailesi okuma-yazma öğretmemiş? Bu Mekke'nin asil adamlarının asil çocuklarıyla gezen asilzade Muhammed'e neden çobanlık yaptırmış zengin-asil ailesi de, bir köleyi görevlendirmemiş davarlarla ilgilensin diye?? Sana Süleyman Ateş'in kitabından alıntı yaptım, bir inzivaya çekilmiş adam dedin. İnzivaya çekilen adam, dışarıdan bakılınca nasıl görünür, bunun cevabını vermedin. Bekliyorum. Azık ve su alıp mağaralara giden ve orada birkaç yıl geçiren bir adam. Sadece azığı ve suyu bitince eve dönen bir adam. Yıllarca eve yuvaya azık ve su almaktan başka uğramayan bir adam. Mağarada hamam ve kuaför de yoksa, saç sakal birbirine karışmış, toz toprak ve pis kokular içinde bir adam. Bu adam dışarıdan nasıl görünür? Ona dışarıdan bakanlar, onu nasıl tanımlarlar? Bazen, buhranlı anlar geçiren, vücudu titreyen, soğuk günlerde bile terleyen, nefes alırken horultuya benzer sesler çıkaran, yüzü kızaran/moraran, vücudu kasılan, çan sesine benzeyen sesler duyan, çıngırak sesine benzeyen sesler duyan bir adamın bu durumunu nasıl açıklıyorsun? * Sana şu soruyu kaç kez sorduğumu hatırlamıyorum artık, cevap alamadım, yine soruyorum: Bilimsel değerlendirme yaptığını iddia eden bir adamın, ilahlardan gelmiş, değişmeyen, kutsal, sorgulanamayan, kesin doğruları olur mu, olmaz mı? Bunun cevabını da ver. Saygılar.
  15. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    İnsan ezberciliğin ötesinde, google ile ezber yarıştırmaya girişmenin ötesinde, biraz aklını kullanır, irdelemek, analiz etmek, okuduğunu anlamak gibi fiiller ne işe yarar, ne demek bu fiiller, onu öğrenir. * Sorduğun soruların cevaplarını veriyorum: Kuran var. Kuran'da insaların ona nasıl baktıkları var. Hadisler var. Hadislerde "vahy anı" denen anda, ne tür travmalar geçirdiği var. Bu tarvmaların modern tıptaki tanımının ne olduğuna ilişkin bilgiler de var elimizde. Bu kaynaklar yeterli mi? Ben Muhammed'in arkadaşlık ettiği asilzadelerin adlarını bilmiyorum. Kimmiş bu Muhammed'in arkadaşlık ettiiği Mekkenin asil ailelerinin asil çocukları? Ben sallıyorum ve faraziye üretiyorum ya, sen yaz da öğrenelim. Muhammed'in çocukluk, gençlik ve ortayaş döneminde, yani peygamberlik iddiasında bulunmadan önceki dönemde, arkadaşlık ettiği insanların listesini yaz şuraya. Ben, islam tarihinde, Arapların "soylu ve pleb" diye ayrıldıklarını hiçbir yerde okumadım. Sen nerden okudun onu da bilmiyorum. Roma ve Avrupa tarihini fazla ezberlediğin için, oradaki şablonları başka uluslara da uygulamaya çalışıyorsun heralde. Arap kültüründe köle ve köle olmayan diye bir ayrım var. Kölelik de, atadan evlada geçen bir şey değil. Özgür bir adam, savaşta yenilirse, esir alınır ve köle olur. Ben hiçbir yazımda Muhammed köle idi demedim. Muhammed sıradan bir ailenin çocuğuydu demek ayrı şeydir. Muhammed hakkında hiçbir yerde köle dememişken, ona köle dediği iddia etmek için hayali yazılar okumuş olman, halüsinasyon görmüş olman lazım. Önce bunun ayrımına var: Köle olmak ayrı şeydir, sıradan olmak, zengin olmamak ayrı şeydir. Sen heralde, Muhammed'in kervanlara liderlik ettiğini, büyük tüccar olduğunu falan düşünüyorsun. Muhammed, bir kervanı oluşturan onlarca kişiden sadece birisi. Süper bir zekaya sahip olmasına gerek yok. "El alem ne yapıyorsa, sen de yap, develerimize iyi bak, kazık yeme, başkaları kaça satıyorsa, sen de o fiyata sat" talimatını yerine getirebilecek kadar akla sahip olmak yeterli. Hatice, daha önce iki kere evlenmiş ve dul kalmış bir kadın. Hali vakti de yerinde. Ücretle adam tutup onunla gönderiyor mallarını. Neden ona hükümranlık edecek, ona talimat verecek, malını yiyecek bir adamla evlensin ki? Onun sözünden çıkmayacak, ona mihnet duyacak bir adam lazım. Mekke'deki herkesin işi gücü kervancılık değildi heralde. Şam'a gitmiş, Yemen'e gitmiş, oraları az-çok bilen, söz dinleyen, verilen talimatlara uyacak bir adam lazım. Genç ve bu yolculuklara dayanabilecek bir adam. Muhammed de vakti zamanında gitmiş. Genç. Bir Patron-ücretli ilişkisi var. Bu Patron-Ücretli ilişkisi sırasında zamanla bir tanışıklık olması normal. (Bu arada, asilzade muhammed'in ücretli çalışması da ilginç! Ezbercilik dışında, bilgiyi okumasını bilene yani.) Saygılar.
  16. Sen hayali metinler mi okuyorsun, yoksa okuduğunu anlamakta güçlük mü çekiyorsun?
  17. Ne zaman sormuş bu soruyu, ilah veya ilahlar? Sen hatırlıyor musun? Hatırlayamadığın şeye şehadet etmek "********" değil mi? Saygılar.
  18. Böyle şeyler yazınca, Müslümanlar hakaret ettiğimizi sanıyorlar. Kuran, akla, mantığa, ahlaka, adaba, adalete, vicdana ve etik kurllarına aykırı söz, uygulama ve tavsiyelerle doludur. Saygılar.
  19. Aşağıda, imzamda yeralan Haidis ve ayetlere bakınız. Saygılar.
  20. Sayın boşig, Yine döktürmüşsün, ellerine sağlık Biz de yıllarca dinin bilime engel olmadığını sandık durduk, ama "ilahlardan gelmiş, kesin ve değişmeyen doğrular olduğunu iddia eden düşüncelerin bilimin önünü kestiğini yıllar sonra farkedebildik. Bugün İslam ailimi diye sunulmak istenen insanların da, kendi zamanlarında "zındık, dinsiz," gibi ithamlarla karşılaştıklarını, bu nedenle o insanlara İslam alimi demenin, o insanlara saygısızlık olduğunu farkettik. Senin sorgulamaktan korkmayan her insan doğruya eninde sonunda ulaşır. * Başka bir yerde ifade etmiştim, yine etmek istiyorum: Teşşekkürler. Saygılar, sevgiler.
  21. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Okuduklarını anlamakta güçlük çektiğini, Engin Ardıç'a bile anlayamayıp, "dinci partinin demogogu" demenden öğrenmiş oldum. "Bu çemişliğiniz sayesinde yine AKP kazanacak diye tespit yapmanın neresi "dinci parti demogogluğu"? Muhammed ve sara hastalığı konusundaki yazılarımı da anlamayı başaramamış olman normal geliyor bana artık. Hiç umudum kalmadı ama, senin bile anlayabilmen için, başka bir ifadeyle yine anlatmayı deniyeyim. Sen de, bu yazdıklarımı da, "önceki yazdıklarımı kurtarma teşebbüsü" diye nitelendir, boşver beynini yorma. * İnsan statik değildir kardeşim, taş da değildir, büyür, değişir. Muhammed dünyaya 40 yaşında gelmedi! Bir bebeklik dönemi, b.r çocukluk dönemi, bir gençlik dönemi, bir orta yaş dönemi, bir yaşlılık dönemi oldu. Muhammed ölürken çok ünlüydü, ama doğduğunda, çocukluğunda, gençliğinde aynı üne sahip olduğunu iddia edemezsin. Sara hastalığı genellikle genetik kaynaklı olup, çocuklukta ortaya çıkar. Sıradan bir çocuğun herkes tarafından tanındığını mı sanıyorsun? Çocuğun sara nöbetlerini ailesi hemen "aaa bu çocuk cinlenmiş" diye ilan mı ettiler? İnsanların işi gücü yokyu da hergün Muhammed'in rahatsızlığını mı düşünüyorlardı? Sürekli onun rahatsızlığı düşünüp, "Hipokrat öğretisinde eğitim almış bir doktor bulalım" mı dediler? Dedesinin, amöcasının klendi işleri güçleri yoktu da, tek ilgilendikleri şey Muhammed miydi? Belki çocuğun rahatsızlığına gerekli ilgiyi göstermediler, belki dikkate değer bulmadılar, belki işleri başından aşkındı. Sen heralde o dönemin Mekke'sinde her köşede bir klinik vardı sanıyorsun. Halk arasında bu dedikodular yavaş yavaş yayılır. Bu sırada da çocuk büyür. Dedikodular yayıldıkça dallanır budaklanır. Önce aile içinde, sonra mahallede, sonra kentte dedikodular yayılırken, Muhammed hiç büyümüyor muydu? Bunlara Muhammed'e çobanlık yaptırılarak toplumdan uzaklaştırılmasını, asosyalleştirilmesini de ekleyin. Ne görürsünüz? Hakkında cinlenmiş dedikoduları olan, çobanlık yapan, asosyal bir adam. Sonra evlenmiş. O kadınla neden evlenmiş? Zengin olduğu için mi, güzel olduğu için mi, soylu olduğu için mi? Zengin, soylu ve güzel kendi yaşında kadın yokmuymuş şu senin "asilzade Muhammed"e talip olan? Zengin, çoru çocuğu olan, dul ve dominant bir kadın, tutup o saatten sonra malını yiyecek, ona talimat verecek, onun üstünde egemenlik kurmaya çalışacak bir erkek arar mı sanıyorsun? Afedersein, kontol edilebilecek, söz geçirilebilecek, yönlendirilebilecek, elalemin kervanlarıyla birlikte sağa sola gidebilecek dinçlikte/gençlikte bir adam ister. Muhammed'den daha uygun bir aday mı var? Daha sonra, 35'inden sonra çoruna çocuğuna da bakmamış zaten. Çocuğunun rızkı için uğraşmayan, çor çocuk ne yer ne içer diye düşünmeyen, eve yuvaya gelmeyen, dağlara kapanan, "Muhammed ilahına aşık olmuş" diye tarif edilen, saç sakal birbirine karışmış bir adamı, halkın "normal" gördüğünü mü sanıyorsun? Bu kişinin "bu yönü ile" artık Mekke'de tanınır hale gelmediğini mi iddia ediyorsun? Yazdığım şeylerin nerseinde kendimle çelişmişim, neresinde iddialarım yersiz? Senin "ilahlardan gelme, değişmez, sorgulanamaz doğrularınla" çeliştiği için mi "çelişkili" benim tezim? Saygılar, sevgiler.
  22. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Senin bilimsel bakışını öğrendik artık: İlahlardan gelen değişmeyen, sorgulanamayn kesin doğrulara sahip olan bir bilimsellik (!) * Sayın hoppa burada açılan bir konuda, başkalrının sizin dininizi eleştirirken kullandıkla ifdeleri bir kayıt cihazı ile kaydedin, sonra kendinizin başkalarının dinini eleştirirken kullandığınız ifadeleri kaydedin ve karşılaştırın ve ne kadar benzediğini göreceksiniz şeklinde bir öneride bulunmuştu. Hristiyanların, kendilerinin dini dışındaki inançlara karşı herhangi bir kutsallık kaygısı olmadan yöneltmiş oldukları eleştiriler ile, benim yine kutsallık kaygısı taşımadan yöneltmiş olduğum eleştiriler örtüşüyorsa, ben hristiyanlaradan kopya mı çekmiş oluyorum??? Bu nasıl mantık? Mümkün olduğunca "semitik dinler" ifadesini kullanarak, bütün semitik dinlere (Musevilik, Hristiyanlık, İslamiyet) bakışımın aynı olduğunu vurgulamaya özen gösterdim. Sen benim, herhangi bir yazımda, "Hristiyanlık cillop gibidir" dediğimi duydun mu? Saygılar.
  23. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın sarıgöl, Bu ifadelerinizden şunu anlıyoruz: Burada sütten ziyade, aynı memeyi paylaşmış olmaktan dolayı bir kardeşlik sözkonusu diyorsunuz. Peki, aynı mantıkla düşünürsek, aynı kaptan yemek/içmek "evliliğe engel bir kardeşlik bağı" yaratır mı? * Evlatlık-ata ilişkisini yerle bir ederek evlatlığının karısını almakta sakınca görmeye, evlatlıklarınıza "kendi çocuğunuz" gibi davranmayın diyen Muhammed, neden bu "aynı memeden emmek" gibi, "aynı tastan su içmek" gibi bir paylaşımdan doğabağın evliliğe engel olamayacağını neden söylememiş? Heralde, canının çektiği bir sütkızkardeşi olsaydı, Arapların bu geleneğini de kaldırmaktan çekinmezdi. Saygılar?
  24. Sayın boşig, Hatırlarsan, senin Kuranda geçen kader kelimesi için söylediğin "kader=ölçü" şeklindeki tezin için "mantıklı" demiştim. Ancak, "bugünkü anladığımız anlamada kader kavramı" yani "alın yazısı", Kuran'daki kader sözlerine dayanılarak söylenmiyor. Kuran'da yeralan "Allah herşeyi bilir", "Alllah dilemeden yaprak bile kıpırdayamaz" gibi ifadeleren ola çıkarak insanlar "alın yazısı" denen şeye inanıyorlar. Sanırım, anlaşırız.
  25. Ben de, yukarıdaki, yazının değerlendirme ve irdeleme yeteneğinin herkese nasip olmadığını görmesi açısından, aynı şeyi istiyorum, herkes okusun lütfen. "Doğruyu söyleyip, maalesef AKP kazanacak" demek ile ile "taraf tutmayı" karıştıran arkadaşımız, Engin Ardıç'ın dinci bir partinin demogogluğunu yaptığını sanarak, ne kadar güzel bir anlama, kavrama ve irdeleme kapasitesine sahip olduğunu göstermiş bize. Bilgiyi ezberleyip, google ile yarışmaya kalkmak ayrı şeydir, bilgiyi kavramak, anlamak, irdelemek, bilgi ile yorumu/manipülasyonu ayırmayı becerebilmek bilmek ayrı şeydir. ********* Ezber işini google yapar, boşuna kendini yorma. Saygılar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.