Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.691
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Bir zamanlar bu forumda sormuştum, cevap veren çıkmadı. Belki yeni gelenlerden cevaplayabilen çıkar umuduyla yeniden soruyorum. * Cennet kavramının kendi içindeki çelişkilerini, açmazlarını şimdilik bir tarafa bırakalım. İsteyen olursa onları da tartışırız. * İslam/Hristiyan inancına göre cennet ideal bir yaşam yeridir. Herşey güllük gülistanlıktır orada, ekmek elden, su gölden yaşanmakta, içkiye ve cinselliğe doyulmaktadır. İnsanların karakterleri ameliyatla düzeltilmiş ve hiç yanlış yapabilecek şahsiyet kalmamıştır. Herkes tokgönüllü ve erdemlidir. Bu durumda merak ediyorum, cennette kadınlar, kızlar, huriler vs. türbanlı ve çarşaflı mı olacaklar? Çıplak mı olacaklar? Yoksa 1001 gece masalllarını konu alan filmlerdeki gibi, ipekten incecik, vücut hatlarını sergileyen kıyafetler mi giyecekler? Saygılar.
  2. Okuduklarınızın ne anlama geldiğini de anlayabilseniz sevindireceksiniz bizi. Arkadaşım, ben bir örnekten yola çıkarak, basit bir soru sordum. Örnekteki adam, Allah'tan "vahy aldığını" iddia ederek kızı ile evlenen adam olmayabilir. Örnekteki adam, "Allah istedi, o nedenle ben Irak ve Afganistan'a savaş açtım" diyen Bush da olabilir. Örnekteki adam, "vahy aldığını" iddia eden herhangi birisi olabilir. Bu nedenle, önce ne sorulduğunu anla. Anlamadan buraya gelip "öz kızını hamile bırakan adama neden biat etmediğimiz soruluyor, inancımıza hakaret ediliyor" gibi ithamlarla çıkma ortaya. Neden defalarca soruyorsun diyorsun ya, senin gibi adamlar anlama güçlüğü çektikleri için defalarca soruyorum. Soru basit: Allah'tan vahy aldığını iddia eden iki insandan birine neye dayanarak peygamber sıfatı veriyorsun, diğerine neye dayanarak meczup sıfatı veriyorsun? Ölçüt ne? Kıstas ne? Dinsizler size aynı şeyi sorunca, inanca saygısızlık var, hakaret var diye yaygarayı basıyorsunuz ama!! Sizce mevzuu geçen adamın vahy aldığını kabul etmek akıl işi midir? Sizce Muhamme'in vahy aldığını kabul etmek akıl işi midir? Sizce kendi çocuğunu kesmeye kalkan İbrahim'in vahy aldığını kabul etmek akıl işi midir? Sizce ben Allah'ın oğluyum diyerek ortalıkta gezinen İsa'nın vahy aldığını kabul etmek akıl işi midir? Vs. vs... Saygılar.
  3. Ben sana "Bilmiyorsun" gibi bir ifade kullanmadım. Sana "kavramları sıfırdan tartışmaya açarak beni yorma" diye rica ederken, şimdi ben mi suçlu oldum? Benim ilahlarım yok. Ama o saydığım ilahların müminleri de var. Sizin Allah ne kadar kıymetliyse, onlarınki de kıymetli. Sizin Allah ne kadar emsalsiz ise, onlarınki de öyle. Uçan Spagetti Canavarı da bir ilah. Herkesin ilahı gibi o da bir ilah. Onun da müminleri var. Sokakta bir kavga çıksa ve kavga karakolda bitse, kavgaya taraf olanların ve şahitlerin ifadesi birbirinden farklı olur. Gerçekte olay hiçbirinin anlattığı gibi cereyan etmemiş olabilir. Bu durumda bütün ifadeleri yok mu sayacağız? Hayır. Hiçbir ifade, tek başına, olayı baştan sona doğru anlatmayabilir. Ama gerçek yine o ifadeler arasında gizlidir. O ifadeleri kullanmaktan başka çaremiz yoktur. İslami kaynaklara bakışım da böyle. Kuran, yanlışlarla, eksiklerle, çelişkilerle dolu olabilir. Ama o dönem hakkında başvurabileceğimiz değerli bir kaynaktır. Hadisler içinde de uydurma olanlar, yanlış olanlar, çarpıtılmış olanlar olabilir. Ama doğru olanlar da var. Yani gerçek yine o bilgiler arasında gizli. Bulmak bize düşüyor. O nedenle, bana, islamı kaynaklara tamah etmeyeceğimi söyleyemezsiniz. O kaynaklar yanlışlarıyla, doğrularıyla, o döneme ait elimizdeki başlıca kayıtlardır, bu bağlamda çok değerlidirler. Onları kullanarak, "ne, nerede, esasen nasıl olmuş" bulmaya çalışacağız. Saygılar.
  4. "Doktor gelir ve hiç bir uyuşturma muamelesi yapmadan, hastanın göğsünü yarar" diyorsunuz, bunun neresinde mecaz? Ele iğne batsa bile acıyor. Siz adamın kalbini uyuşturucusuz yarmaktan bahsediyorsunuz!. Saygılar.
  5. Sayın demirefe de bahsetmiş zaten "şehir efsanelerinden". Merakımı bağışlayın, bu hastanın göğsü fermuarlı mıymış, düğmeli miymiş? Bu hasta kansız mıymış? İnsan anlattığı hikayeler masal mı, olabilirliği var mı birazcık akıl süzgecinden geçirir de, öyle anlatır. İnsan dinini bilmiyorsa bile, hiç olmazsa böyle şeyler anlatıp, dinini fıkra malzemesi yapmaz. Saygılar.
  6. "OLMAK" fiilinin bile zaman kavramını içerdiğini anlamak zor mu? Bütün fiiller, Zaman kavramını yapılarında barındırırlar. Zaman yoksa, "OL" denemez. Zira OL denebilmesi için, OL demeden öncek,i ve sonraki durum vardır. Bu durum farkı bir SÜREÇ, yani ZAMAN göstergesidir. Bu nedenle "OL" diyebilen bir ilah için ZAMAN kavramı vardır. Ayrıca Kuran'ın bazı ayetlerinde de ilahın zamanı ve yeri hakkında çelişkili bilgiler mevcuttur. Saygılar,
  7. Sayın latifsener, Yanlış anlamayınız lütfen. Muhammed'in Kuran'a koyduğu, ogünkü veya bugünkü ahlak anlayışımıza ters birsürü şey var. Sadece ahlak anlayışımıza değil, bilime, akla, mantığa, adaba, vicdana aykırı birsürü şey var. Bu konuda hemfikiriz yani. Muhammed'in evlatlık insanlar ile ilgili tavsiye ve uygulamaları, insanı yaralayacak cinstendir. Bitkiler gibi üreyemediğimize göre, herkes birilerinden doğmak zorundadır. Atalık, emekle olur. Emek veren insanlara, bu sizin çocuğunuz DEĞİL demek, herşeyden önce ayıptır. Saygılar.
  8. Sayın Demirefe, Sana birçok konuda katılıyorum. Bilimin verilerinden, yeni etik kuralları oluşturken yararlanılabilir elbette. Özgür İradenin bittier, başkalarının özgür irade alanına girdiğin yerde biter. İçki ve uyuşturucunun dozajı arttıkça, başkalarına zarar vermöe eğilimi arttığı için, içkili ve uyuşturucu almış birisinin toplum içine "ortak" alana çıkışına sınırlama getirilebilir, buna dayanılarak hukuk kuralı yapılabilir. İdeal hukuk kuralları yapılırken gözönünde bulundurulabilecek benim aklıma gelen kıstaslar şunlardır. 1. Özgür İrade 2. Başkalarının Özgür İrade alanına girmeme 3. Hukuk kuralına taraf olacak kişilerin birbirlerinin yerine kendilerini koyarak, duruma bir de o açıdan bakmaları Neyse.. Konunun hukuk tartışmasına dönüşmemesini "vahy meselesine" dönmemizi teklif ediyorum * Vahy işinin, esasen "ilham almak" olduğu anlaşılırsa, zaten, peygamber oloma iddiasındaki insanların kendilerine atfettikleri özel konum sona erer. Zira herkes bir şekilde, birşeylerden ilham alır. Saygılar.
  9. Sayın 4mevsim, Evrensel kıstas, insanların özgür iradeleriyle, kendi eylemlerinin sorumluluğunu almalarıdır. Yukarıdaki iletimde, neden çocuklarla, hayvanlarla, kölelerle evlenmenin, cinsel ilişkiye girmenin suç/günah/ayıp/ahlaksızlık olduğunu açıkladım. * Eşcinsel insanlar, ergen yaştalarsa ve bu ilişkiye zorlama sonucu girmemişlerse, ne yaptıkları bizi hiç ilgilendirmez. Bu tercihlerinden dolayı onlara ahlaksız deme hakkımız da yok. * Ben kokoreç yemem. Bu benim tercihimdir. Ama ben yemiyorum diye, kokoreç'in yasaklanmasını isteyemem. * Ben kadın vücudunun güzelliğine, yumuşaklığına, hatlarına, kadın kokusuna bayılırım. Bu nedenle benim tercihim kadınlardır. Ama benim tercihim böyle diye, erkeklerden hoşlanan başka erkeklere de yasak koyma veya onları kınama hakkım yok. Kendi tercihimi onlara empoze edemem. * İki ergen erkek veya iki ergen kadın homoseksüel cinsel tercihleri varsa, onları ahlaksızlıkla suçlamaya hakkımız yok. Ancak, homoseksüel ilişkinin taraflarından biri, ergenlik yaşına gelmemiş, akli yeterliliğe sahip olmayan bir kişi ise, ha o zaman bu eylem suç olur, ahlaksızlık olur. Saygılar.
  10. Yukarıda özellikle belirttim. Akli yeterliliğe sahip olmak ve özgür irade ile karar vermek bu tür durumlar için kullanabileceğimiz tek kıstas. Bütün hukuk, ahlak, etik, adalet sistemleri, yapılan eylemlerin hukuki sonuç doğurabilmesi için, akli yeterliliğe sahip olmak ve özgür irade ile hareket etmiş olmak ön-şarttır. İnsanın en önemli özelliği özgür iradeye sahip olması ve bu iradeyi kullanabilecekj akli yeterliliğe sahip olmasıdır. Küçük kızla evlenmedeki sorun, yani suç, akli yeterliliğe sahip olmayan birini, yani ne yaptığını bilmeyen birini bu işe müdahil etmektir. Zira insanı insan yapan en önemli değer olan özgür irade dikkate alınmadan bu tür bir ilişki tek tarafın iradesi ile gerçekleştirilmiştir. Çocukl ile evlenmek, özgür iradesi ile karar verme yaşında olmadığından, suçtur, vicdansızlıktır, adaletsizliktir. Köle/cariye ile evlenmek, o kişinin özgürlüğü zaten kısıtlanmış olduğundan,, özgürce karar verme imkanı bulunmadığından, suçtur, vicdansızlıktır, adaletsizliktir. Hayvanlar ile cinsel ilişkiye girmek, hayvanlar ne olup bittiğini anlamadıklarından, suçtur, vicdansızlıktır, adaletsizliktir. Bu eylemler insanı insan yapan en önemli özelliği olan özgür iradeyi hiçe sayan, insanı onursuzlaştıran, kişiliksizleştiren eylemlerdir. Bu nedenle insanlık dışı suç kapsamına da girer. Yani öncelikle suç kapsamına girmektedirler. Bu nedenle, çocuklarla evlenmek, mazur görülemez. Saygılar.
  11. Burada bazı müslüman arkadaşlar, cevap bulamadıkları şeyler karşısında, bizi ya akılsızlıkla, ya anlayamamakla, ya kalplerimizin mühürlenmiş olmasıyla, ya kötü niyetli olmakla suçluyorlar. Aklı kullanmak nedir? Aklı kullanmak, sayın 4mevsimin yaptığı şeydir. Benim sorduğum sorlar, bu tür akıl/mantık kullanılarak cevaplanabilecek sorulardır. Madem müslümanız diyorsunuz, İslamiyeti fıkra malzemesi bari yapmayın, diye bundan diyorum. Sayın 4mevsimin anladığı şeyi, diğerlerinin de anlaması zor değil. Sadece birazcık düşünmek gerek. Saygılar.
  12. Sayın İ'tezele, Buraya gelir bana "kutsal nedir" dersen "eğlenecek başka birşey bul, beni yorma" derim. Kutsal kelimesini bilmeyen adam zaten din tartışmasına gelmez. Madem eşsizi, emsalsiz, anlamında kullanmışsın, peki diyoruz. Allah emsalsiz mi? Zeus, Horus, Amon, Ahura Mazda, Marduk, Baal, Brahman, Uçan Spagetti Canavarı vs. vs.. Bunlar ne? Daha önce verdiğim testi yap, sonra gel, alacağın cevabı bize aktar. Saygılar.
  13. Nereye gitti ya, Enformasyon Teknolojisi Profesürü CV'sine sahip ünlü Psikolog (!), kurgusal karakter Van Der Hoven'e ilişkin ileti? Komedi bitti mi? Saygılar.
  14. Hala birsürü şey yazıp, hiçbirşey söylememeyi başarmışsın. Ben sana, vahy aldığını iddia eden iki kişiden, birne meczup, diğerine peygamber yaftası yapıştırırken, hangi kıstası kullanıyorsun, onu soruyorum. Hala cevap vermeyip, dağda, bayırda geziniyorsun. Nerede cevap vermişsin de ben cevap verilmemiş gibi davranmışım, alıntıla, 7 puntoya getir gözüme sok. Bütün foruma **** ** beni. Saygılar.
  15. Kendin yaz, kendin söyle, kendin inan, kendi kendine şahitlik et. Ne güzel! "Kendin pişir, kendin ye" deyişinin ilk versiyonu bu muydu? Ne kadar güzel, mantıklı, inandırıcı, ikna edici bir kurgu! Saygılar.
  16. Sizin inancınıza göre, herkesin öleceği, yer, saat, saniye bile bellidir, doğru mu? Sizin inancınıza göre, herkesin canını Azrail alır, doğru mu? Sizin inancınıza göre; İntihar eden adam, öleceği yer, saat, saniye belli olduğu için canına kıymıyor mu? Tek can alıcı Azrail olduğuna göre, intihar eden adamın canını Azrail almış olmuyor mu? İntihar eden adam Azrail'in işine ortak mı oluyor? Bu kadar çelişen fikirler, kavramlar, hangi akıl tarafından biraraya getirilmiş? Saygılar.
  17. TARAFSIZ'ın tarzına hayranım. Kısa, öz, doğrudan konuya nokta atış. Saygılar.
  18. Şu doktora sorabilirmisiniz: Allah kelimesinin sadece solunum ve kan dolaşımına mı faydası varmış? Mesela baş ağrısına, mide ekşimesine, kabızlığa, iktidarsızlığa, basura, ishala falan faydası yok muymuş? Toptan çözüm olur her derde. Milyarlarca dolarlık tıbbi araştırma-geliştirme harcamalarına gerek kalmaz. Ülkemiz her yıl, tıbbi ilaçlara milyarlarca dolar harcamaz. * Tolkien'in fantastik masal dünyası gibi. Bütün yüzükleri yönetecek bir yüzük. (A ring to rule all.) Bütün dertlere deva olacak bir kelime. (A word to cure all.) Saygılar.
  19. Tespit edilmiş zaten. Cinlenmiş olduğu söylenmiş. Ayrıca "vahy anı" denen zamanda geçirdiği travmalar kayıtlara geçmiş. * Muhammed'in kısır olduğu yönündeki iddianız üzerinde durulabilir. Sadece tarihsel gerçekliğin tespiti açısından yararlı olur. Ancak, kısırlığın tespitinin, peygamberlik iddiasının irdelenmesi aşamasında bize bir faydası olmaz. Muhammed'in kaşları kara, saçları sırmaydı şeklindeki bir tespitin, peygamberlik iddiasının irdelenmesi aşamasında bize bir faydasısının olmaması gibi. Muhammed'in bizi ilgilendiren tarafı peygamberlik iddiası ve bu iddiayla ilişkili ve ilişkilendirilebilecek şahsi özellikleridir. Yoksa amacımız bir adamı yermek, fiziksel ve zihinsel eksikliklerini bulup, "noksan insandı" demek değil. Böyle birşeye girişmek hem ayıp olur, hem etiğe aykırı olur. * Muhammed'in Epilepsi olduğunun tespiti ise, peygamberlik iddiasının irdelenmesi sırasında bize değerli bilgiler verir. Muhammed'in sara nöbeti anlarının "vahy anı" sanılmasına yolaçtığını anlarız. Saygılar.
  20. Tartışma konusu Ayşe değil. Tartışma konusu, Hintli Afazuddin Ali'nin kızı ile evlenmesi ahlaka uygun mu değil mi tartışması da değil. Tartışma konusu, vahy aldığını iddia eden kişiler arasındaki sıfatlandırma farkı neye dayanılarak yapılmaktadır? Vahy aldığını iddia eden iki kişiden birine peygamber, diğerine meczup derken kullandığınız kıstas nedir? Elalemin Hintlisinin IQ seviyesi hakkında bilgi sahibi olmadan, adama meczup dedin. Neye göre meczup? Adam "vahy aldım" diyor. Hintlinin vahy aldığına neden inanmıyorsun, gerekçen ne? Hintliye inanmazken, vahy aldım deyip, Zeyd'in karısını elinden alan adama inanıyorsun? Hintli, vahy aldım diyerek, kendi kızını almış. Muhammed de, vahy aldım diyerek, evlatlık oğlunun karısını almış. Fark yok. Neden birine inanıyorsun, diğerine inanmıyorsun, gerekçen ne? Neden birine mmeczup, ötekine peygamber diyorsun? Hangi ksıtası kullanıyorsun? Saygılar.
  21. Sayın 4mevsim, Öncelikle sizinle tartışmaktan zevk aldığımı söyleyeyim. Akıllı sorular soran, düşünmekten çekinmeyen insanları severim. * Belki dikkat etmişsinizdir. Ben "İslam dininin, çok kadınla evliliğe müsaade etmenisinin gerekçesi" başlığında, tartışmaya pek katılmadım. Katıldığım yerlerde de, ahlaki gerekçelerle, bilimsel gerekçeleri ayırdım. Mesela o başlıkta, Arapların kuzen evliliğini onaylayan ahlak anlayışının, Türklerin 7 kuşak uzaktan evliliğe izin veren ahlak anlayışından geri bir anlayış sayılamayacağını, bilimin sosyolosjik bir kural olan evlilik sınırına kesin bir yanıt veremeyeceğini "uzaktan evlenmek daha iyi olur" şeklinde bir tavsiyede bulunabileceğini söyledim. Ayrıca şahsi görüş olarak, Türklerin anlayışının bana daha tercihe şayan geldiğini, ama bu düşüncemin objektif değil, subjektif olduğunu söyledim. Buradan şunu demek istiyorum: Ahlak anlayışı görecelidir. Evlilik sınırlamasına ilişkin ahlak anlayışı da görecelidir. Bilimsel bir kural değil, sosyolojik bir kuraldır. Hintli adam için, kızıyla evlenmek normaldir. Diğer insanlara göre bu ahlaksızlıktır. Pakistan'ın bir bölgesinde amcaların/dayıların kız yeğenleri ile evlenmeleri normaldir. Diğer insanlara göre bu ahlaksızlıktır. Araplarda ve İslamda kuzenlerle evlenmek normaldir. Eski Türklere göre bu ahlaksızlıktır. Muhammed'e göre evlatlığın karısı ile evlenmek normaldir. İslam öncesi Araplara göre ahlaksızlıktır. . . Yani akrabalar arası evlilikte ahlak anlayışını doğru veya yanlış diye ayırabileceğimiz bir ölçüt yok elimizde. Bu nedenle kızı ile evlenen bir adamı sadece subjektif değer yargılarımızı kullanarak ahlaksız olarak nitelelendirebiliriz. Yani burada objektif olmak imkansızdır. Dikkat edersen, ben adamın kızı ile evlenmesi ahlaki midir, değil midir tartışmasına girmedim. Zira objektif olamayız, kendi değer yargılarımıza göre, subjektif değerlendirmeler yapabiliriz en fazla. Bilim adamının kendi kzıyla evlenmesi örneğinde de, adama ahlaklı veya ahlaksız dememizi sağlayacak, objektif/bilimsel bir ahlak-metre yok elimizde. Bu konuda yapılacak her tartışma, bilimsellikten, objektiflikten uzak olur, subjektif olur. Mesela bu bağlamda, bana sorabilirsin, "Peki, Muhammed'in, evlatlığının Zeynep ile evlenmesini neden yanlış görüyorsun" diye. Ben, Muhammed'in kuzeniyle evlenmesine, evlatlığının karsıyla evlenmesine, birsürü kadınla evlenmesine evlilik konusundaki ahlaki kurallardan dolayı itiraz etmedim hiçbir zaman. Mesela evlatlığının karısı ile evlenmesine itirazım, Allah'tan vahy geldi deyip, bir kocayı, karısını ve bütün toplumu kandırmasınadır. Yoksa, karşılıklı mutabakat olduktan sonra ister evlatlığının karısını alsın, ister öz oğlunun karısını alsın, bizi ilgilendirmez. Mesela Ayşe ile evlenmesini yanlış görmemin nedeni, kızın akli yeterlilik çağında olmamasıdır. Ne yaptığını, ne gibi bir ilişki içine girdiğini bilmeyen bir çocuk ile evlenmesinedir. Çok kadınla evlenmesine itirazım, "erkek merkezli ve kadını eşyalaştırıcı" yaklaşımadır. Yoksa kaç kadınla evlendiği beni ilgilendirmez. Saygılar.
  22. Sayın sarıgöl, konuyu dağıtma ve polemik çıkarma girişimlerinize iştirak edemeyeceğim, kusura bakmayın. Kullandığın kıstası bize de söyle, biz de görelim. Sevap işlersiniz. * Soru devam ediyor, halen cevap veren olmadı. Vahy aldığını iddia eden iki kişiden birine peygamber, diğerine meczup derken kullandığınız kıstas nedir? Saygılar.
  23. Sayın 4mevsim, İddialar çığırından çıkmıyor. Sana ve diğerlerine bir öneride bulundum, bu öneriyi deneyerek, iddialar çığırından çıkıyor mu, çıkmıyor mu anlayabilirsiniz. Sayın 4mevsim, lütfen bu testi yapınız ve alacağınız cevabı bizimle paylaşınız. Ayrıca sizin şuradaki konuya ilişkin görüşlerinizi merak ediyorum. Saygılar, sevgiler.
  24. Arkadaşlar neden kaçıyorsunuz ki? İşte önümüzde canlı vahy alma iddiası var. İnceleyelim, irdeleyelim. Vahy alma iddiası karşısındaki tavrınızı görelim. Saygılar.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.