Zıplanacak içerik

Evrensel

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Evrensel tarafından postalanan herşey

  1. Değerli la_bohéme, Sadece herşeyi tanrıya havale etseler yine iyi. Binlerce bilim kitabını bile; 1400 yıl önceki, bilim dışı, tek bir kitabın içine sığdırmaya çalışıyorlar. Yani tek bir kitaba inanma inadıyla, bütün bilimi hiçe sayıyorlar. Saygılarımla
  2. Değerli arkadaşlar, Sizlere biraz ortak birazda ayrı ayrı cevap vereceğim. vereceğim cevaplardan bazıları nicklerinize ve bazıları diğer forum ziyaretçilerine olacak. Nicklere cevap vermeden önce biraz genele yazayım, sonrada nicklere geçerim. Değerli ılımlı müslümanlar. Laiklik ilkesinin ev sahibi benim. Sizler kiracısınız. Ancak özellikle son zamanlarda laikliğime iyi bakmadığınız için, sizlere tahliye davası açabilirim. Tamam ben size laikliği teslim ettiğimde zaten kendisi tam bir laiklik değildi ama sizin sözlerinize inanarak laikliğimi tamir ve yenileme yapacağınızı, onu modernleştireceğinizi düşünmüştüm. Ama siz laikliğimi modernleştirmek, geliştirmek bir yana, onu dahada köhneleştirdiniz. Mademki laikliğime iyi bakmıyorsunuz, Alamanyadan kesin dönüş yapıyorum, laikliğimden çıkın ben oturucam. Ortaya karışık şimdilik bitti gelelim nicklere. Sevgili Sardunyam, Laikliğin "tek ve tek" ilgi alanı dindir. Laiklik sadece ve sadece dine karışır, dinden başkada hiçbirşeye karışmaz. Laiklik sadece ve sadece din ile ilgilenir. Başka hiçbir konusu yoktur. Laiklik dindeki toplumsal kuralları yok etmek için vardır. Dinler sadece kişileri bağlasaydı, zaten bugün laiklik denen bir icad da olamazdı. Siz bunu söylediğiniz sürece gerçek bir laik olamazsınız, ancak kiracı olabilirsiniz. Türkiye light laik bir ülkedir. Light laik olmasının sebebi de şeriatçılar değil, ılımlı zannetiğimiz müslümanlardır. Ilımlı müslümanlar olmasaydı, biz çoktan o şeriatçıları yutup, taşfırın laik'i olacaktık. Ilımlı müslüman olarakda sizi kast ettiğimi zannetmeyiniz, ben hala o ılımlı müslümanları yakalayamadım. Aslında onlara kızıp, sizle boğuşuyorum burda. Sadece bu satırları yazmış olsaydınız size laikliği bir yıllığına (Tahliye taahhütnamesi alma şartıyla) verebilirdim. Çünkü islamı o zaman için geçerli ve bu zaman için geçersiz bir din olarak göstermişsiniz. En azından toplumsal emirlerini öyle değerlendirmişsiniz. Yani Kurandaki toplumsal kuralları hiçe saymışsınız. O toplumsal kuralları hiçe saydığınız müddetçe, tam laikliğe geçmemenize (Üstelikde dininize bağlı kalarak) hiçbir sebep yoktur. Ancak biz yinede pek acele etmeyelim, kontratı sonra yaparız. Bu ülkenin en öncelikli konusu malesef dindir sevgili Sardunyam. Bildiğiniz gibi her alanda din çarpışmaları yaşanıyor. Artık dinlerle hesaplaşmanın zamanı geldi ve geçiyor bile. Din meslesi halledilmeden bu ülkede hiçbir mesele halledilemez. Ayrıca bana göre, bu ülkede kötü olarak düşündüğünüz her meselenin gerçek kaynağı, dolaylı olarak bile olsa dindir. Hangi milleti dindarlaştırırsanız dindarlaşitırın, orada her türlü kötü meseleler artar. Bu ülkede kapkaç bile, dinin yükselişiyle eş zamanlı yükselmiştir. Sizin bir dindar olarak aradaki bağlantıyı kurmanız mümkün değil ama ben o bağlantıyı çok iyi bilirim. Bizimde burada bulunuş nedenimiz zaten bu. Meseleyi kökünden, yani kaynağından çözmeye çalışıyoruz. Evet doğru. Fakat toplumsal kuralları hiçe saymak şartıyla. Yani gider kendi imkanlarıyla günde 60 rekat bile namaz kılar. İsterse senenin 200 günü oruç tutar. Ama devlete bana cami yap, bana imam hatip okulu yap diyemez. Dilerlerse kendi aralarında para toplayıp, 80,000 tane değil 580,000 tane cami yapsınlar. Güçleri yetiyorsa, kendilerine 1 milyon tane imam hatip okulu yapsınlar. Bunlar laikliğe aykırı şeyler değildir. Ancak bunları devletten beklemek laikliğin L si bile olamaz. Bunları yapan devleti ŞİDDETLE KINAMAYAN kişiler ise asla laik olamaz. Evet olmamalıdır. Ama bizim devletimizin resmi bir dini olmasa bile illegal bir dini var. Sunni islam dini. Bununda sorumlusu ılımlı sunni müslümanlardır. Bizim devletimiz bütün dinler karşısında kesinlikle tarafsız değildir. Fanatic bir sunni islam taraftarıdır. Hatta zor kullanma yoluyla sunni islamı yayarak misyonerlik yapmaktadır. Bununda sorumlusu ılımlı sunni müslümanlardır. Bizim devletimiz bütün din mensuplarına asla eşit davranmıyor. Sunni imamları ve sunni halkı kayırıyor. Bununda sorumlusu ılımlı sunni müslümanlardır. Bu durum şimdilik biraz idare edip gidiyor. Ama gerçek laiklik devreye girdiğinde bununda öyle olmadığı ortaya çıkacak. Örneğin normal olarak tam laiklik uygulansa benim şu anda Kuran denen kitabı dava edebilme hakkım olması lazım. Evet, kanunlarımıza göre dava edebilirim ama kim takar? hiçkimse. İsterseniz bir deneyelim: * * * * * * * Sevgili arkadaşlar, Diğer arkadaşlarada cevap yazacağım ama dümbeleği çala çala yoruldu bileklerim. Kısmetse bir dahaki sefere. Kendinize iyi bakın, sakın banada kızmayın. Gönülden, özümden, sözümden dost sevgilerimle.
  3. Sevgili omursun, Sanırım konuyu yine anlamamışsınız, buradaki konunun kadınlarla veya kölelerle alakası yok. Kuranda "fazlalık bir ayet var" diyorum konu o. Hatta bir değil birden fazla, fazlalık ayet var ama bir tanesi çok dikkat çekici. Topici baştan okursanız anlayacaksınız. Saygı ve sevgilerimle
  4. Çok önemli bir noktaya değinmişsiniz. Tebrikler değerli Yam_yam.
  5. Tebrikler sevgili RAVACHOL, Hoşgeldiniz.
  6. Değerli arkadaşlar, Bunların hiçbiri köleliği yasaklayan ayet değildir. Bu ayetlerde köle sahibi olmak kınanmıyor bile. Tam tersine kölelerinize iyi davranın, onlara yardımcı olun diyerek; köleliğin normal bir şey olduğunu tastikleyen ayetlerdir bunlar. Hiçkimse Kuranda köleliği yasaklayan veya kınayan yada ayıplayan bir ayet gösteremez. Kuran köleliğe belli bir düzen getirerek köleliği legalleştirmiştir. Saygılarımla
  7. Merhabalar, Sevgili la_bohéme gibi daha niceleri gelecek aramıza. İnternet gerçeklerin ortaya çıkmasına vesile olduğu sürece yakında dinlere inanan pek fazla insan göremeyeceksiniz. Dinlerin şimdiye kadar ayakta kalabilmesinin tek sebebi gerçekleri yazanların kendine medya bulamamasıydı. Televizyon olsa, kıyamet kopar. Gazete desen, bombalarlar. Radyo desen havaya uçururlar. Kitap yazsan basacak adam, satacak kitapevi bulamazsın. Ama artık internet var. Dinlerin sonu yaklaşmıştır. Saygı ve sevgilerimle
  8. Sevgili omursun, Öncelikle aramıza hoşgeldiniz. Konuyu okurken birkaç şeyi gözden kaçırmışsınız sanırım. Kuran tabiki bir kitaptır ve benim amacımda onun bir kitap olduğunu ispatlamak değildi. Ama yinede konuya girmeden önce onun bir kitap olduğunu başkalarınada tastikletmek zorundaydım. Zira bazı teist arkadaşlar konuyu bulandırmak amacıyla, onun kitaptan ziyade başka manalara geldiğini söyleyeceklerdi. Nitekimde öyle yaptılar, konuyu dağıtmaya çalıştılar. Konunun özü, şudur: Kuran denen kitapta sanki kurandan önce bir başka kuran daha varmış gibi bahseden bir ayet var. Ve bu ayette onun daha önceleride yazıldığını ve sonradan değiştirildiğini ispatladığı gibi; aynı zamanda onun bir Allah kelamı değil insan yazması olduğunu da gösteriyor. Yani mesele bundan ibaret. Kitap olup olmadığı konusunu çoktan geçtik. En derin sevgilerimle, dostum. Tekrar hoşgeldiniz.
  9. Çok doğru çok sevgili la_bohéme, Çünkü bilimde yarım yamalak işler yapılmaz. Ya bilim içidir yada dışıdır. Ayrıca bilim dahilinde olan işlerin içinde ruhlar, periler, cinler, fallar gibi insan ötesi metarialler kullanılmaz. Bu ürünleri ancak dinler kullanır. Tekrar tebrikler.
  10. Merhaba Kralx, Dünyadaki müslümanlardan başka tüm insanları dışlayan bir din asla ve asla evrensel olamaz. Unutmayınki bu dine inanmayanlarda bu evrende yaşadığına göre. Ve sizin dininizde bu evrende yaşayan o insanları dışladığına göre; sizin kitabınızdaki hiçbir ayet evrensel olamaz. Siz onu evrensel saysanız bile Evrensel onu evrensel saymaz. Saygı ve sevgilerimle.
  11. Evrensel şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Sevgili Lena, Sanırım siz kendinizi Ateist, Teist veya buna benzer ist takılarıyla değerlendirmiyorsunuz. Yanılıyormuyum? Fikirleriniz tüm bu kavramlardan farkılıymış gibi geliyor bana. Kucak dolusu sevgilerimle.
  12. Sevgili Frozen, Siz onların tarzını benimsemediğiniz için, size öyle geliyor. Aslında islamın içini filan boşaltmıyorlar, tam aksine islamın özünü uyguluyorlar. Sizin kötü diye düşündüklerinizin hepsi, aslında islamda ve Kuranda mübah olan şeylerdir. Sizin sağduyunuz(gerçek aklınız), ve vicdanınız o tür uygulamaları kabul etmediği için, siz islam bu olmamalı diyorsunuz. Bende diyorumki, onların bu yaptıkları islama göre az bile. Eğer islamda olan şeylerin tamamını uygulasalar, bu gördüklerinizden daha da beter şeyler görürsünüz. Onların her yaptıklarının, ayetlerle ve hadislerle karşılığı var. Yukarıda size bunlardan bir tanesini örnek vermiştim. Daha fazla örnekler var ama tam bu konuda bir detaylı ileti hazırlayıp, ayrı bir başlıkta sunacağım. Kitabı açıp okuduğunuzda herşey onların yaptıklarıyla birebir uyuşuyor. Tüm yazılarım ve iletilerim maksatlıdır. Maksatsız hiçbirşey yazmam. Maksadımıda söylüyorum. Gerçekleri ılımlı müslümanlara söyleyip, onların tepkilerini almak. Böylecede onlara biraz doping yapmak. Düşünmeye mecbur etmek. Çünkü sizin yobaz dediklerinize biz zaten laf anlatamayız. Zira onlar ruhlar alemine çoktan geçmişler. Onlar için çok geç. Anlatsak anlatsak, sadece sizin gibi ılımlı ve mantıklı müslümanlara anlatabiliriz. Sizde olanlara sadece seyirci kalırsanız, o zaman bizim de laf anlatabilecek kimsemiz kalmaz. Sizi kızdırıp kasten üstüme çekiyorumki, birşeyler anlatabileyim diye. Yoksa sizi sevmediğimden filan değil, siz benim canımım içi, en değerli doğa dostlarımsınız. İslamdaki toplumsal kurallar ne olacak peki? Bu doğru ama dininizdeki toplumsal kuralları "hiçe sayarak" güvence altına alır. İnanacağım mantığıyla. İnanmaya mecburum, ya varsa mantığıyla, neme lazım mantığıyla. Ben dine inanmasam anam babam ne der, etraf ne der mantığıyla. Nasıl olsa tuzum kuru, böyle gelmiş böyle gider mantığıyla. Ben kendimi inandırayımda, yoksada birşey kaybetmem mantığıyla. Garantiye alma amacıyla. Laik devletin dini olmaz. Dini olmayan devletinde camisi, klisesi havrası olmaz. Böyle şeyler halka ait olur. Eğer bir devlet benim dinim yoktur derse; o zaman ona bu 80,000 tane cami kimin? derler. Laik bir devlet, devlet televizyonundan misyonerlik yapmaz. Belediyeleri dini faaliyetlerde bulunmaz. Laik bir devlet, insanlara okullarda zorla din aşılamaz. Daha beterleride var ama hadi yazmayayım. Ama şunu söyleyeyimki, bütün bunların sebebi ılımlı dediğimiz (Laik!) müslümanlardır. Çünkü bunların tek ama tek destekçisi onlardır. Bu işin yobaz dediğiniz insanlarla ilişkisi yok. Tek suçlu ılımlı müslümanlardır. Ayrıca şunuda belirteyimki yukarıda yazdıklarımın olmadığı tam laik bir ülkede zaten yobaz dediğiniz insanlarda yetişmez. Dolayısıyla yobaz denilen insanların var oluş nedenide, yine ılımlı müslümanlardır. Sonra ver elini gerçek kardeşlik, gerçek dostluk, evrensel doğrular, medeniyet, refah, bilim, teknojoji. Yani huzur. Birde not düşeyim. Tam bir laiklik gelse zaten din denen şeyinde insan mantığında barınması zorlaşacak. Nedenini merak edersenizde açıklarım. Teşekkürler sevgili Frozen. Sizin gibi değerli biriyle tartışmak bir zevk.
  13. Önümüzdeki cumhurbaşkanı seçiminden sonra irtica uyarısı yapacak bir cumhurbaşkanımız da olmayacak. Bakalım o zaman kim irtica uyarısı yapacak? Ondan sonra irticanın kendisi uyarılar yapmaya başlayacak. Denize mayoyla girmeyin gibi. Çok teşekkürler çok değerli Gecekuşu.
  14. Evrensel şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Selamlar, Allah varmı yokmu onu şu anda kimse bilemez. Birgün bilinecek olursa onu herkezden önce bilimadamları bilecektir. Ben dinlerdeki Allaha değil ama kendime göre bir tanrıyı "var sanarım". Bilim bana Tanrı vardır demedikçe, onuda "yok sayarım". Var sanarım, yok sayarım, Atam öldü, ben yaşarım. Selam ve sevgilerimle.
  15. Çok kıymetli Frozen, Siz bana her ne kadar yobaz desenizde ben Türkiyede hiç kimseye bu sözü yakıştıramıyorum. Çünkü ben Türkiyede yobaz filan göremiyorum. Sizin yobaz dediğiniz insanlar, Allahın emirlerini yerine getirmeye çalışan, en samimi dindarlardır. Gerçi bunu yaparken türlü türlü oyunlara ve hilelere de başvuruyorlar ama, onu bile Allahın dini için yapıyorlar. Onlar Kuranı içinde ne yazıyorsa aynen o şekilde okuyorlar, okurken içinden başka manalar çıkartmaya çalışmıyorlar. Yani bir kitap nasıl okunması gerekiyorsa, onuda öyle okuyorlar. Kuranı aynen onlar gibi, bizde öyle okuyoruz. Yani insan mantığıyla. İçinde yazılanı yazıldığı gibi okuduğumuz için, Kurandan onlarla aynı şeyi anlıyoruz. Örneğin geçenlerde tüm Türkiyenin yobaz diye manşetlere taşıdığı cüppeli Ahmet hoca televizyonda şöyle bir cümle kullandı: "Kuranda o ayet varken, biz yahudilerle, hristiyanlarla dost olamayız. Onun için dinler arası diyaloğada giremeyiz." Adam son derece dürüstçe sözler söylemiş, neden adama yobaz diyorsunuz? Jet skiye bindi diyemi? Kişisel yaşantısı her türlü olabilir, ve hatta söyledikleriyle tezatta olabilir. Ama ben burada onun yaptıklarından değil söylediklerinden bahsediyorum. Yani yaptıklarına kızabilirsiniz, ve hatta karakterinede kızabilirsiniz. Ama söylediği sözler (En azından bazıları) tamamen doğrudur. Tam tersine Kuranı çarpıtan onlar değil, ılımlı dindarlardır. light laiklerdir. Hangisiymiş adamın bahsettiği ayet: Mâide(*) Sûresi/51 Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez. Ilımlı müslümanlar (Laik!) ne yapıyor? Allahın emirlerine karşı gelerek,müslüman dünyasına sırtını dönmüş, bütün dostluklarını batıyla kurmaya çalışıyor. (Hayır derseniz, bunun tonla örneği var.) Bu yüzden kimseye yobaz diyemeyiz, onlar sizin kötü zannettiğiniz her neyi yapıyorsa, bunun Kuranda ve islamda karşılığı vardır. Devleti ele geçirme gayretleri bile, Allahın emirlerini yerine getirme çabalarından dolayıdır. Ilımlı müslümanlar ise hem laikliği yumuşatarak ve hemde islamı çarpıtarak günaha girdikleri gibi, aynı zamanda laikliğe de zarar veriyorlar. Türkiye henüz laikliğin L harfindedir. La hecesine geçememesininde en büyük sorumlusu ılımlı müslüman dediğimiz (Laik!) müslümanlardır. Çünkü La hecesine geçilmek istendiğinde, sizin yobaz dediklerinizden çok onlar kıyameti koparıyorlar. Türkiyede sizin yobaz dediklerinizin dışında herkez "ben laikim" der. Fakat ve lakin, ona bakarsanız; kimlik tanımlaması yapılan formarı dolduruken herkez yabancı dil olarak ingilizce bildiğini iddia ediyor. "What is your name" i bilen herkez ingilizce biliyor maşşallah. Aynı laikliğin ne olduğunu bildiği gibi. İtiraz edecekseniz, bu sözlerime itiraz ediniz lütfen. Laiklik islama aykırı bir ilkedir. İslam dinine zarar vemek demektir. Günaha girmektir. Sebep: Çünkü islam dininde TOPLUMSAL KURALLARDA VARDIR. Ve bu toplumsal kuralların hiçe sayılmasının tek sebebi LAİKLİKTİR. Öylemidir? Değilmidir? a-) Evet b-) Hayır İslam dininde toplumsal kurallar varmıdır? Yokmudur? a-) vardır. b-) Yoktur. Varsa onların uygulanmasına engel olan şey laiklikmidir? a-) Evet. b-) hayır. Değerli ve çok sevdiğim Frozen, Siz beni 9 kere kovacaksınız ama, eninde sonunda sizinle 10.uncu köyde buluşacağıma eminim. Belkide sizle olmasa bile sizin çocuklarınızla veya torunlarınızla 10.uncu köyde anlaşacağız. En derin ve en dost sevgilerimle.
  16. Evrensel şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Merhaba Dostlar, Dostlar alışverişte görsün. Sen kalk sunni rejim olarak; Alevilerden topladığın vergilerle 80,000 tane cami yap, imam hatip okulu aç. Alevilerin çocuklarına okullarda zorla sunni inancı aşılamaya çalış. Devletin televizyonundan sunni inancı aşılayarak misyonerlik yap. Ondan sonrada yaşasın Alevi-Sunni kardeşliği, oh ne ala kardeşlik. Önce kardeşinin haklarını vermesini öğren, ondan sonra kardeşlikten bahset. Türkiyede Alevi-Sunni kardeşliği, sadece Alevi dostlarımızın kardeşlik çabalarından ibaretttir. Saygılarımla.
  17. Evet Sevgili Arkadaşlar, Sorgulama devam ediyor. Kuran kitap değildir veya sadece kitap değildir diyenlere cevap yazmaya gerek görmüyorum. Çünkü onların neden ve niçin öyle diyeceklerine taa başından açıklamıştım. Soru devam ediyor. Allah Kuranda Kuranı bir kitap olarak nitelendiriyor. Ve sanki Kuran tamamlanmış ve üstelik dağıtılmış gibi bahsediyor. Allahın Kuranda dağıtılmış gibi bahsettiği Kuran, hangi Kuran? Eğer şimdiki Kuransa içinde o ayetlerin olmaması gerekirdi. Tekrar saygılarımla.
  18. Çok Değerli Shatin, Aslında anlatılanı gerçek manada anladığınız için, ben size çok teşekkür ederim. Ve bende sizi can-ı gönülden kutlarım. İnanınki bizlerde iyilik peşine düşmüş insanlarız. İnsanları dinden çıkartarak elimize hiçbir şahsi menfaat geçirmeyeceğimizide çok iyi biliyoruz. Yani bu forumda yazdıklarımızın hiçbiri çıkar amaçlı değildir. Tam tersine bazen biraz sert üsluplada olsa, amacımız insanidir. Bizler sizlerden akıllıda değiliz. Kendi hesabıma konuşayım; eminimki siz benden daha akıllısınız. Benim dinden çıkarken yaptığım şey, sadece korkmadan, hiçbirşeyden çekinmeden Kuranı düz bir mantıkla okumaktır. Dinden çıkmadan önce yaptığım ise, Kuranda gördüğüm mantıksızlıkların üstünü kapatmaya çalışarak kendimi zorla inandırmaktı. Her seferinde "Yaa herhalde bunu demek istememiştir. Bunu söylüyor ama herhalde şunu demek istemiştir" diyerek okudum. Çünkü cehennem korkusuyla okuyordum. "Ya okuduktan sonra inanmazsam" diyerek çoğu zamanda fazla okumamaya da gayret ediyordum. Kuranda Allah kolay okunsun, kolay anlaşılsın diye Kuranı kolaylaştırdığını yazar. Öyleyse ben neden normal mantığımı bırakarak, başka mantıklarla kuranı anlamaya çalışayımki? Zaten Allah nasıl olurda insanların anlamasını beklediği Kuranda herşeyi basitçe anlatmak yerine çeşitli mecazi anlamlar ve imalarla yazsın. Eğerki biz Kuranı okuyupda yanlış yorumlayıp dinden çıkmış bile olsak bu bizim değil Allahın sorunudur. Çünkü kendisi eğer varsa ve bizi yarattıysa, bizim Kuranı okuduğumuz mantığı da kendisi vermiştir mutlaka. Eğer onun verdiği bir akıl seviyesiyle dinden çıkmışsam, bu benim değil onun hatası demektir. Çünkü biz hiçbirimiz cehennem meraklısı değiliz. "Yok, kibirden, inattan dolayı anlamak istemezler" derler ama, biz cehennemde yanmayı göze alacak kadar kibirli ve inatçı nasıl olabiliriz. Hemde sonsuza kadar en derin acılarla yanacakmışız, buna rağmen nasıl kibiri ve inadı ön planda tutabiliriz? Sizce bu kadar da akılsız yada enayi olabilirmiyiz hiç? Ben dinlerde anlatılan Allah inancını taşımıyorum. Ama başka türlü bir tanrının varlığına ihtimal veriyorum. Sizede tavsiyem, dininizi yeniden sorgularken, tanrı veya Allah meselesini ayrı tutmanızdır. Sizi tekrar tebrik ediyorum doğa dostum.
  19. Sevgili Tan vakti, Ben öyle demiyorum. Aksi ihtimali düşünen arkadaşlar için yazdım onu. Kendi fikrim ise, ya tutarsa değil "tutacak"tır. Bilirler değilde zannederler. Daha doğrusu zannetmeye çalışır ve uğraşırlar. Oysaki laiklik kendileri için uygun olsa bile dinlerine hiçmi hiç. uygun değildir. Öyle olsaydı bugünkü yasalarımızda yüzlerce, islama aykırı kanun olmazdı. Korur ama, dinlerdeki aslında VAR olan toplumsal kuralları yok ederek korur. Bütün inançlarda VAR olan toplumsal kuralları yok sayarak bütün inançlara eşit ve UZAK bir mesafede durur. Yani devlete bulaşmayında ne yaparsanız yapın gibisinden. Yani neticeye gelir isek; dinlerde toplumsal kurallar VARDIR. VAR OLMASINA RAĞMEN laiklik onların uygulanmasını engeller. Saygılarımla.
  20. Değerli Tan_vakti, "inançlıları laiklik kavramından ayrı tutarsanız" sözünüzü biraz açarsanız, size o zaman cevap verebilirim. Şu anda tam olarak ne demek istediğinizi anlamadım. Sevgilerimle.
  21. Herkezin Cumhuriyet bayramını kutlarım. Çok değerli frozen, O zamanlar yüce Atamızın yerinde olsaydım, bende böyle şeyler yapardım. Hatta dine inanmadığım halde belkide camiye girip namaz bile kılardım. Ama değerli Atamız laikliği ( Tam laikliği olmasa bile ) kurnazca halkımıza yutturmuştur. Yukardaki bahsettiklerinizide halk dinlerinin ne olduğunu tek elden anlasınlar diye yapmıştır. Ama inansınlar diye değil, okumadan, anlamadan inanmasınlar diye. Atamızında dediği gibi laiklik dinsizlik değildir. Ama neyin dinsizliği değildir? Halkın dinsizliği değildir. Fakat devletin dinsizliğidir. Atamız buraya kadar bahsetmiş ve o zamanki şartlarda işin detayına inmemiştir. Şimdi ise işin detayına inilmesi gerekir. Tam laiklik uygulansa bile, kimsenin bireysel dinine karışılamaz. Atamız orada sadece bunu anlatmaya çalışmış. Ama daha ötesini değil. Çok teşekkür ederim değerli Frozen. Aklım başka yerde ama kalbim sizinle
  22. Çok değerli Bilimselci, Konuya katkıda bulunduğunuz için candan teşekkürlerimi sunarım. Aslında sizinle laiklik konusunda da anlaştığımızı görüyorum. Sadece üslübumuz biraz farklı o kadar. Yukarıdaki yazılarınıza aynen katılıyorum. Laiklik din düşmanlığı değildir. "İkisi birbirine düşmandır" derken neyi kastettiğimi de açıklayayım. Ben o yazımda meseleyi dini açıdan ele aldım. Din açısından baktığınız zaman laiklik birbirine düşmandır. Laiklik dine karşı düşmanlığını ilan etmez, fakat dinin toplumsal kurallarını reddederek toplumsal ayetleri yalanlamış olur. O ayetleri yalanlayana bakınız din ne diyor? : En’âm Sûresinin 21 . Ayetinde Kim Allah’a karşı yalan uydurandan, ya da onun âyetlerini yalanlayandan daha zalimdir? Şüphesiz ki, zalimler kurtuluşa eremez. Yukardaki ayete göre laiklik zalimlik oluyor. Ve ardındanda "zalimler kurtuluşa eremez" diyerek laikliğe karşı açıkça düşmanlığını ilan ediyor. Bakınız bir ayet daha: Bakara(*) Sûresinin 39 . Ayetinde: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. başka bir ayet: Hicr Sûresinin 91 . Ayetinde: Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir. Not: Parantez içinde yazılanlar benim yazdıklarım değildir. Diyanetin sitesinden aynen alınmadır. Şu anda kim Kuranın ayetlerinin bir kısmını inkar ediyor? Laiklik. Demekki laiklik Kurana göre, dine düşmanlık yapıyor. Düşmanlık yapana da düşman denir. Değerli dostlar, Kurandaki kan davalarını teşvik eden ayete bakınız: Mâide(*) Sûresinin 45 . Ayetinde: Onda (Tevrat’ta) üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Yaralar da kısasa tabidir. Kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir. Yani Kurana göre, size karşı ne suç işlenmişse sizde karşı tarafa aynısını yapma hakkına sahipsiniz. Kulak, boğaz, burun'dan bahsetmiş ama iyikide tecavüz suçu işleyene ne yapılacağını söylememiş. Şimdi bu yukardaki ayeti aynen kanunlarımıza geçirsek hoşunuza gidermi? İnsanlara "yiyin birbirinizi, yiyin gağri" demek mi akıllıcadır, yoksa şimdiki medeni hukukumuzmu? Hangisi daha insancadır? Buyrun bir başka ayet: İsrâ Sûresinin 33 . Ayetinde Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir. Haksızlık olup olmadığına kim karar veriyor? onun velisi. Diyelimki veli gerçektende haklı(!) Ne yapması gerekiyor öldürülenin velisinin? Gidip o öldüreni öldürmesi gerekiyor. Peki "benim kardeşim haklı yere öldürmüştü" diyen öteki veli ne yapacak? Oda gidip onu öldürecek. Yani bir o yandan, bir bu yandan, biz korkmayız ondan bundan. Sorun bakalım hapishanelerdeki cinayet şuçlularına, bir tanesi "ben haksız yere adam öldürdüm" diyecekmi? Gasp amaçlı öldürenler bile, kendilerine göre bir bahane bulurlar. Kim böyle hükümleri engelleyerek Kurana göre Kurana düşmanlık yapmış oluyor? Laiklik. Neyse, şimdi değerli ve çok sevdiğim Bilimselci dostuma neden böyle arı kovanına çomak soktuğumu anlatayım. Bende aslında ılımlı müslümanların laikliği korumalarına çok seviniyorum. Hatta değerli Sardunyam bu konuda çok önemli bir tespit yapmış "Biz laik dindarlar olarak laikliği korumasak, siz dinsizler ve ateistler olarak hiç koruyamazsınız. Çünkü sizin sayınız yetersiz" demiş. Bu çok doğru ve yerinde bir tespit. Bende bunun bilincindeyim. Neden öyleyse benimde işime yaradığı halde onların laikliğine karşı tavır alıyorum? Sebepleri şunlar: 1- Ilımlı islamcıların modern gözükerek, müslüman ülkelerininde dinden sapmadan çağdaş olabileceği izlenimi vermelerini istemiyorum. Çünkü bu kriteri yobaz dedikleri, şeriat yanlısı islamcılarda koz olarak kullanıyorlar. Yani şunu söylüyorlar "Gördünüzmü bak, bizde de ne modern insanlar var. Demekki islam modern olmaya ve gelişmeye engel değilmiş". Kendileri modern olmadıkları halde, modern denilen insanları kendilerinden sayıp, dinleri eleştirenlere karşı referans gösteriyorlar. Oysaki modern olabilen insanlar, dinlerini tam uygulamadıkları için modern olabilmişlerdir. Ben bu gerçeği gözler önüne sermek istiyorumki, şeriatçılar işlerine geldiğinde modern insanlarımıza sahip çıkmasınlar. Türkiye islam ülkeleri içinde en modern ve en çağdaş ülkedir. Ama bu dincilerin dediği gibi din sayesinde değil, tam tersine dinden en uzak ülke olmamız sayesinde olabilmiştir. Yani laikliğin hak ettiğini, dinlerin yemesine göz yummak istemiyorum. Türkiye islama rağmen, vede islama aykırı olan laiklik sayesinde diğer islam ülkelerinden daha ileriye gidebilmiştir. Bunu islamı savunanlara duyurmaktır amacım. Modern müslümanların haksız yere islama referans olmalarını istemiyorum. Atamızın hak ettiğini dincilere yedirmek istemiyorum. 2- Ilımlı müslümanlar, laikliği savunuyorlar ama "tam bir laikliği" savunmuyorlar. Yani laikliğin var olmasına destek olsalar bile, onun gelişmesinede engel oluyorlar. Örneğin zorunlu din dersleri laikliğe aykırı olduğu halde 3-5 kişi dışında kimse kıyameti koparmıyor. Devletin 80,000 tane camisi olmasına kimse ses etmiyor. Oysaki bunların hepsi laikliğe aykırı şeyler. Bende onlara "Sen light laikliği savunduğun sürece tam laik olamazsın" mesajı veriyorum. Türkiyede bu kadar çok light laikliği savunan olduğu sürece, asla ve asla tam laikliğe geçilemez. Benim maksadım ise bu light laikliği savunanlardan birkaç tanesine din gerçeklerini anlatarak, tam laikliği savunmalarını sağlamaktır. Aksi halde tam laiklik hayal olur. 3- Şeriat yanlıları her seferinde "bu ülkenin 99% u müslümandır" diyerek, gizli emellerini gerçekleştirmek amacıyla her türlü faaliyette bulunuyorlar. Yani çoğunluğun müslüman olduğunu öne sürerek, kendilerini haklı görüyorlar. Hatta bize hava atıyorlar. Bunu düşünmelerine en büyük sebep laik diye adlandırılan, ılımlı müslümanlardır. Yani ister istemez şeriatçilere destek oluyorlar. Hatta bu tezime göre; bence şeriatçilerin en büyük destekçisi ılımlı müslümanlardır. Çünkü bu ülkenin 10% u müslüman olsaydı; şeriatçılar kendilerinde böyle bir hak göremeyeceklerdi. En azından, cesaret veya teşebbüs edemeyeceklerdi. Demekki bu ılımlı kitlenin varlığı daima şeriatın en temel destekçisidir. 4- Ilımlı kitle dinini asla sorgulamıyor. Bende arı kovanına çomak sokarak, yani dinlerdeki gerçekleri onların yüzüne vurarak, dinlerini sorgulamaya itiyorum. Bildiğiniz gibi, koyu dindarlara asla laf anlatamıyoruz. Öyleyse bizim laf anlatabileceğimiz kimler var? Ilımlı müslümanlar. Ama onlarda dinini sorgulamaktan kaçıyor. O zaman biz kime laf anlatıcaz? Kimin desteğini alaraktan tam bir laikliği kuracağız? İşte böyle laikliği de onların yüzüne vurarak, onları mecburi düşünmeye iteceğiz. Evet şimdi gelelim şu soruya: Ya umduğumun tersi olursa? Yani "laiklik mademki benim dinime karşı birşey, öyleyse ben artık laikliği istemiyorum" diyenler olursa? Evet tabiki böyle diyenlerde olacak. Ama 3 kişi böyle derse; 13 kişi dinini sorguladıktan sonra; onun aslında boş bir inanç olduğunu anlayacak. O zamanda gerçek bir laikliğin destekçisi olacak. Nerden biliyorum 3 kişinin dine dahada sarılıp, 13 kişinin dinden kopacağını? Ben arı kovanına çomak soktuğum zaman, ya tersi olursa? Tersi olmaz, çünkü bunun örneği tarih içinde Avrupada yaşandı. Biz onları çok geriden takip ettiğimiz için bize sıra daha yeni geldi. Bizde de artık dinleri masaya yatırmanın zamanı geldi. Orda nasıl ters tepmediyse, burda da ters tepmeyecektir. Sağ duyu (Gerçek akıl) daima galip gelecektir. Laikliği neden kullanıyorum? Bildiğiniz gibi çoğu zaman dinsizler bile, laiklik için "bu sizin dininizin uygulanmasına engel birşey değildir" derler. Çünkü din masallarıyla uyutulmuş bir halka "bu sizin dininizin uygulanmasına engel birşeydir" derlerse laikliği kabul ettiremeyeceklerini düşünürler. Oysaki o kandırmaca, sadece laikliği getirirken gereklidir. Yani Atatürk zamanında gerekliydi. Şimdi ise böyle bir kandırmacaya gerek kalmamıştır. Tam tersine halka "Gördünüzmü bak; dindeki bazı kuralları işletmeyince nasılda daha medeni ve insanca yaşanıyor" demenin zamanıdır. Bunu demek lazımdırki, gerçek bir laikliğe daha fazla destek verenler olsun. Yani bu gerçekleri yüzlerine vurup, beyinlere masaj yapmak lazım. Bu yüzden laikliği kullanıyorum. Ama amaç dışı değil, amacı dahilinde kullanıyorum. Ilımlı müslümanları ancak burada yakalayabiliyorum. Eğitim şart meselesi, çok değerli Bilimselcim, Ben eğitime karşı değilim. Ama şimdilik ben "eğitim şart" demem, çünkü bunu söylersem sanki okul yoluyla eğitimle herşey halledilecekmiş gibi gelir. Kimiside kalkar çocuğunu imam hatip okuluna gönderir "bak ne güzel eğitimi destekliyorum" der. Yapılması gereken şey ilkönce eğitime engel olan faktörü engellemektir. Nedir bu eğitimin önündeki engel? din. Yada halkın dindarlığı. Çünkü siz bir yandan halkı eğiteyim derken, öbür taraftan din sizin bu çabalarınızı boşa çıkarır. Her dindar insana eğitimsizdir diyemeyiz. Ama o dindar insanın dindar olmasaydı dahada eğitimli olmayacağı ne malum? Evet dinler hiçbir zaman sıfırlanamaz. Ama 10 dan sıfıra doğru geri sayıma başladığı zaman eğitimde kendiliğinden yukarı saymaya başlayacaktır. Yani demek istediğim, 3 tane imam hatip okulu kapatmak, 10 tane okul yaptırmaktan daha faydalıdır. Eğitimin önündeki engelleri kaldırmak, zaten eğitim şart manasınada gelebilir. üstelik, kuran kurslarıda bir eğitimdir kimine göre. Bir ara daha detaylı anlatmaya fırsatım olur umarım. Hepinize en dost sevgilerimle.
  23. Değerli Frozen, Nihayet dosdoğru anlamaya gerek yok. Kimseden bir saklı gizlim yok. Keşke hakkımda merak ettiklerinizi daha önce sorsaydınızda size anlataydım. Yukarıda biraz sert bir yazım var sanırım onu kastediyorsunuz. Ben o konudaki fikirlerimi hiçbirzaman saklamadımki zaten. En azından dürüst olarak fikirlerimi belirtiyorum. Ben bir bölücüyüm. Bölünmesi gerekenleri kimse cesaret edemediği için, sadece ve sadece ben bölüyorum. Bu güne kadar çağdaş ve laik olan ılımlı dindar kesimin dini ve laik hislerini bölen birini gördünüzmü hiç hayatınızda. Var işte öyle birisi. O benim. Türkiyede sadece benim. Burdan sonrası size değil, ben sizi çok seviyorum. kırmaya çekinirim. Aslında sözlerim forumdaki diğerlerine bile değil, ben daima ortaya karışık söylerim, sofraya buyuran yer. Bölmek istiyorum onların laik ve dindar anlayışlarını. Bölmek istiyorum laikleri ve dindarları. İnsanları ikiye ayırmak istiyorum laikler ve dinciler olarak. Çünkü hem laik ve hemde dinci olmak dürüstçe bir davranış değildir. Hatta hemen şunuda belirteyim, hem laik ve hemde hafiften müslümanların bile davranışlarını hoş bulmuyorum. Çünkü samimi davranışlar değildir bunlar. Dürüst olmak lazım. Din ile laiklik birbirine en büyük düşmanlardır. İkiside birbirinden son derece nefret eder. Ellerinden gelse birbirlerini yok ederler. Yalanmı bunlar? Laiklik neden icad edilmiştir? Laikliğin sebebi nedir? Sizin yobaz dedikleriniz neden bu kadar laiklikten nefret ediyor? Biraz dini yuımuşatalım, birazda laikliği yumuşatalım, sonrada iki can düşmanını bir arada tutalım. Varmı böyle birşey? Din denen şeyi daha ne kadar makyaj yaparak yumuşatacaksınız? Laiklik denen din karşıtı icad edilmiş birşeyi, yok efendim dinlere saygı duyarmış gibi gösterip ne hakla yumuşatacaksınız? Bırakın ikisinide kendi haline, yesinler birbirlerini. Artık bu ülkede ya din konuları mesele olmaktan çıksın, veya laiklik denen birşey kalmasında bizde başımızın çaresine bakalım. Çağdaşmışım. Hem dindarmışım ve hemde laikmişim. Dininiz öyle söylüyormu? Laiklik öyle söylüyormu? Siz neden iki düşmanın asla söyleyemeceği şeyleri söyletmeye çalışıyorsunuz? Dininiz ne der; "Ben toplumsal kuralları koyarım". Laiklik ne der "Hayır, dinlerin toplumsal kurallarını koydurtmam". 1, bir daha 2. Bu bu kadar basit. Siz dininizdeki toplumsal kuralları görmezden geliyorsunuz, bunu biliyorum. Bunu neden yaptığınızıda biliyorum. Çünkü sizin sağ duyunuz (gerçek aklınız) toplumsal kural olarak,dinlerin dayattığı kuralların mantıksız olduğunu biliyor. Ama cehennem korkusuyla, dininizden vazgeçmeye korktuğunuz için, dininizin mantıksız yanlarını kabullenemiyor ve bu yüzdende dininizin toplumsal kurallarını düşünmek bile istemiyorsunuz. Yani dininizi yumuşatarak islama aykırı davranıyorsunuz. Fakat korkudan islamdan da vazgeçemiyorsunuz. Öte yandan hem çağdaş gözükmek adına ve hemde sağduyunuzun(gerçek aklınızın) hatırına laikliktende vazgeçemiyorsunuz. Ama siz bilmeseniz bile, sağduyunuzda biliyorki, bunu yaparak hem islama aykırı davranıyor ve hemde çağdaş dediğiniz ilkelerinize (Laiklik vb.) aykırı davranıyorsunuz. Ben yıllarca pilav üstü az laik bir ülkede yaşamaktan bıktım. Artık ya hero, ya mero. Pastayla turşu yenmez bunu bilin. Aynı lahmacunla viski içilmeyeceği gibi. Ya pasta yiyin, yada turşu yiyin. Bunun zamanı gelmiştir. Artık eskisinden biraz daha fazla düşünmek, biraz daha fazla sorgulamak zorundasınız. Banane "ben ikisinide idare ederim derseniz", böyle de bir araba lafı işitirdiniz. Efendim, adam çıkmış varoşların oylarıyla bimem nerenin bilmem neresine. Oradan "laikliği yeniden yorumlamalıyız" diyor. Neden cesaret alıyor biliyormusunuz? Sizden cesaret alıyor. Çünkü nasıl olsa bu ülkede hiç dinini sorgulamadan "ben elhamdürüllah müslümanım" diyen, din konusunda cehennem korkusuyla susup, pusan bir halk var. Onlara mademki siz "sen nasıl bir dinci olarak din düşmanı laikliği yeniden yorumlarsın" diyemediğiniz sürece, ben derim. Değerli arkadaşlar laiklik keyif için icad edilmemiştir, siz bunu hala algılayamıyormusunuz. Laiklik dininize karşı icad edilmiştir. Sizin dininizde toplumsal kurallar olmasaydı zaten laiklik diye birşeyde olmazdı. Laiklik sizin dininizin en büyük düşmanıdır. Neden en büyük düşmanıdır? Çünkü laikliğin var oluş nedeni zaten dininizdeki toplumsal kuralların uygulanmasına engel olmaktır. Yani laiklik Allahın dinine engel olan birşeydir. Eğer siz dininizi çok seviyorsanız; laiklikten vazgeçin, çünkü dini kurallarınızın uygulanmamasına katkıda bulunarak günaha giriyorsunuz. Laikliği ve dini birarada tutmak, insanların kendi sağduyularını uyutma çabalarından ibarettir. Kendilerini kandırmalarından ibarettir. Nasılki Avrupa birkaç yüzyıl önce din meseleleri üzerinde dönüp dolaşıp meşgul olduysa ve en sonunda dinini vatikana hapsettiyse şimdi artık bizde o döneme girdik. Bizde artık onların birkaç yüzyıl önceleri gibi bıçak sırtındayız. Gördüğünüz gibi, bizde de artık dine karşı isyanlar ve ayaklanmalar başladı. Artık millet olarak, ya batılıların dinlerini vatikana hapsettiği (Evet etmiştir) gibi, sizde dininizi mekkeye hapsedeceksiniz, veya batıyı unutup sapına kadar bir islam ülkesi olacaksınız. İslam ülkelerinin hali ise malum. Hal ve gidiş sıfırın altında. Siz azda olsa çaktırmadan onları beğenirsiniz ama ben beğenmem. Nede olsa siz az veya çok biraz doğu kültürlüsünüz ama ben tamamen batı kültürlüyüm. Bu yüzdende, hem batı değerlerini ve hemde doğu değerlerini birarada yürütmeye çalışmam. Yani pastayla turşu yemem. Siz benim adıma yersenizde; bende arı kovanına çomak sokarım. Kendinizi dindarlar olarak Araplardanda üstün görmeyin. Eğer sizin dininize karşıt olan laikliği, yüce Atam çaktırmadan bu ülkeye getirmeseydi, sizinde onlardan farkınız olmayacaktı. Hatta bizde petrol denen birşey olmadığı için, bin beter hale gelecektiniz. Biz ne yapıyoruzki, herşeyi yobazlar yapıyorda demeyin. Çünkü yobaz dediğiniz insanlar aslında sizden çok kuran okuyan, namazında niyazında olan, dini bütün, en samimi dindarlardır. Çünkü onlar her ne yapıyorlarsa Kuranda bunun karşığılı vardır. Siz ılımlı ve çağdaş(!) müslümanlar olarak ya Kuran okumazsınız, yada okurken okuduğunuz ayetleri insanlığınıza sığdıramadığınız için, sağduyunuza karşı kılıf uydurmaya çalışırsınız. Oysa yobaz dedikleriniz, Kuranda ne yazıyorsa aynen onu uyguluyorlar. Eğer islam gerçekse, onların herbiri direk cennete gidecekler. Siz ise kuranı yumuşattığınız ve hatta laiklik denen Allahı hiçe sayan bir kuralı işlettiğiniz için malum yere gideceksiniz. nokta. Saygı ve sevgilerimle.
  24. Kul ile köle aynı şey değildir. Kul sahibi olmak başkadır, köle sahibi olmak başkadır. Kul alınıp satılmaz ama köle alınıp satılır. Kul ile köleyi aynı şey olarak gösterirseniz, Kuran okumak dahi mümkün olmaz. Kurandaki kul diye geçen cümleleri köle, köle diye geçen kelimeleride kul diye okursanız hataya düşersiniz. Kulu kul, köleyide köle olarak okumalısınız. İslamda kul allaha aittir. Köle ise insanlara aittir. "İslamda kölelik yoktur demek" islamı çarpıtmaktır. Günaha girmeyin. Tekrar saygılar. Buyrun peygamberinizin veda hutbesi: Şimdi siz dersinizki efendisine itaat etmeyen derken Allaha itaat etmeyen kastediliyor. Öyle olsaydı cümle aşağıdaki gibi olmalıydı: yahut Allahtan baskasina baglilik öne süren nankör,Allah'in gazabina,meleklerin lanetine ve bütün müslümanlarin ilencine ugrasin! Arkadaşlar nasıl bu kadar çok şeyi evirip çevirebiliyorsunuz? Neden Kuranı içinde ne yazıyorsa aynen o şekilde okumayıpda, yok efendim şunu demiştir ama şunu demek istemiştir, Yok şu şu demek değildir, bu demektir. Orda o değil, bu kastediliyor. Hani Allah kolay okunsun diye Kuranı kolaylaştırmıştı? Mademki bu kadar başka manalara gelen şey var, bu nasıl bir kolaylaştırma oluyor? Hiçbirşey insanın direk anlayabileceği gibi değilde, neden birşeyleri ima ederek yazılmış? Yorulmadınızmı şu Kuranı makyajlamaktan? Kendi içiniz, vicdanınız nasıl rahat ediyor? Saygılarımla
  25. Yani inanmayacaklara, inanmayacaklarını ispat etmek için öylemi? İspat içinmi burdayız?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.