Evrensel tarafından postalanan herşey
-
Ateistler Bir Okuyun
Ben din sitesi diye bu siteyi kastetmedim sevgili kralx, O arkadaşın kes/kopyala yaptığı site bir din sitesi. Tabiki isteyen istediği yerden öğrenmeye çalışır. Ama bilim din sitelerinden öğrenilmez, herşeyin bir yeri vardır. Nasıl ki müzisyenliği, müzik kaynaklarindan, edebiyatı edebiyat kaynaklarından öğreniyorsak, bilimide bilim kaynaklarından öğrenmemiz gerekir. Ben bazen elektronik eşya satın almak için Sirkeci'ye gidiyorum ama, sirke almak için değil, orda elektonik satan birçok çarşı varda onun için oraya gidiyorum. Ama gerçek bir sirkeciye gidip de elektronik eşya aranmaz herhalde. Yani herşeyin ait olduğu bir yer vardır, bilim ise bilim üreten yuvalara aittir. Kimseye direktif verdiğimi filan zannetmeyin, benimkisi sadece bir eleştiri. İşte bu çok ilginç bir yöntem. Bilim ile ilgili araştırma yapacaksınız ama bilim sitelerine mecbur kalmadıkça bakmayacaksınız. Yani bilimi din sitelerinden öğrenmeye çalışıcaz, baktık ki yeterli olmayınca "mecburen" bilim sitelerine bakıcaz. Alemsiniz valla, sevgili kral, espride üstünüze yok En derin sevgilerimle.
-
Ateistler Bir Okuyun
Selamlar, Arkadaşlar, bıkmadınızmı din sitelerinden bilim öğrenme peşinde koşmaktan? Din sitelerinden din, bilim sitelerinden de bilim öğrenmeniz gerekir. Yoksa daima yanılırsınız. Hatta kandırılırsınız. O din sitelerindeki bazı ******, bilimle alakaları olmadığı halde, din sitesinde sahte bilim yapmaktan ******** ama bari siz okuyupda kanmayın. Einstein şöyle demiş, yok böyle demiş. O adamlar yakında Einstein aslında bir müslüman olmuştu ama saklıyordu bile derler, ona bile ********. Einstein'ın tanrı ve din hakkındaki görüşlerini merak ediyorsanız, gidip onu bilim sitelerinden araştırın. Bilim adamı bilim sitelerinde araştırılır. Din sitelerinde ise, sadece din adamları araştırılır. Buyrun size kapı gibi kaynak. Delaware üniversitesinden aldım ve tercümesinide yaptım. Artık Delaware üniversitesine de güvenmiyorsanız, size söyleyecek bir şey kalmamış demektir. Saygılarımla
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Can Uğur arkadaşımızla hiç aynı tarihlerde forumda bulunamamıştık. Ben geldiğimde o forumu terketmişti. Ancak önceki iletilerini okuduğumda onun ne kadar değerli biri olduğunu görüyor ve artık forumda olmadığına çok üzülüyordum. Şuna eminimki bu ismi ömür boyu hatırlayacağım. İşte kalplerde böyle yaşanır. Böyle insanları daima özleyeceğim. Kendisine özlem çiçeklerimi gönderiyorum. Bilimselcim çiçeklerin için çok teşekkür ederim. Bende sana kalbimin en güzel çiçeklerini gönderiyorum. Sağol, daima var ol. Bu çiçeklerde forumdaki tüm dostlara.
-
10 Kasım................
Ataların gerçeği Atam, Senin naçiz vücudun bugün toprak oldu ama, bıraktığın rehber asla toprak olmadı Atam. Hayatta en hakiki rehber ilimdir, fendir değilmi Atam? Bunun dışında herhangi bir rehber aramak; doğru yoldan sapmaktır değilmi Atam? Bunun dışında herhangi bir rehber aramak; gaflettir, vurdumduymaz cahilliktir, değilmi Atam? Kurduğun Cumhuriyetin şimdiki iktidarı her ne kadar ikinci bir rehber göstersede, benim bilimden başka rehberim yok Atam. Rahat yat Atam, ilkelerinin gizli bekçisiyim Atam.
-
MUCİTLERİN YERİ..
Evet sevgili ipek, O sistemler varlar ama denizlerde kullanılıyorlar. Karada kullanılanları ise henüz yeterince işlev sahibi değil. Örneğin; cihazı Almanyada kullanabiliyorsunuz, sanırım istanbulunda bazı yerlerinde yeni yeni kullanmak mümkün, fakat diğer birçok yerde kullanamaıyorsunuz. Çünkü kullanmak için, binlik sayısallaştırılmış, harita kartları gerekli. Ayrıca bu sistemlerin karada kullanılanı uydu ile hizmet gördüğü için, sadece yolları ve virajları görebiliyorsunuz. Önünüzde giden diğer araçları göremiyorsunuz. Yani bu cihazlar henüz istenilen, ideal seviyede geliştirilememiştir. Var demem bu yüzdendir, vardır ama kullanım alanları ve seviyesi farklıdır. Diğerlerinide anlatmıştım, yeterli sanırım. Saygılarımla.
-
MUCİTLERİN YERİ..
Sevgili ipek, Bunun yapıldığını birkaç ileti geride bende yazdım zaten, herhalde dikkat etmemişsiniz. Olmaz değil ama yapılması tercih edilmez. Sebeplerinide yine birkaç ileti geride yazmıştım. 1 km değil, onlarca mil öteden bile bu işlevi gören cihazlar var. Fakat karayollarında bu sistem istenildiği gibi geliştirilemez. 1- Aracın çok ani yön değiştirmeleri engel teşkil eder. 2- Aracın önüne, cihazın sinyallerini engeleyecek diğer araçlar girer. 3- Araç bir virajın içindeyken, diğer virajları görmenin mümkünatı yoktur. 4- Araç yokuş çıkarken, yokuşun ötesindeki araçları ve virajları cihaz saptayamaz. Dik yokuşları inerkende aynı şey geçerli. Daha birçok sebep var ama sanırım bu kadarı yeter. Buna benzer cihazlar tam gelişmemiş vaziyette lüks otolarda zaten var. Fakat onlarda uydu sisteminden faydalanmakta. Uydu sistemi ise pahalı bir olay. Fakat dediğim gibi, bu sistem uyduyla bile tam gelişememiştir. Saygılarımla.
-
MUCİTLERİN YERİ..
Tamam da sevgili Kralx, Bunu benim değil, sizin yapmanız lazım. Benim böyle bir iddiam yokki böyle birşeyle uğraşayım. "Geriye sadece bunun nerelerde kulanılacağı, yönlendirme ilk hareket ve fren sistemi kalıyor." demişsiniz. 1- Siz böyle bir şeyi yapın, onu heryerde kullanırlar. 2- Yönlendirme hiç zor değil, bunun birçok çeşitli yollarını bulabilirsiniz. 3- İlk hareketide sizinde dediğiniz gibi, küçük bir motorla sağlayabilirsiniz. 4- Onu durdurmanınız için sadece basit bir hidrolik fren mekanizması yeterlidir. Siz yeterki kendiliğinden hareket eden mekanizmayı kurun, en büyük sorun orada zaten. Bakın sizin yapmaya çalıştığınıza benzer şeylerin peşinde ne kadar çok insan var : http://www.biltek.tubitak.gov.tr/tekno_tez...hp?proje_id=440 Hatta bir tanesi yaptığını ve sonrada onu imha ettiğini iddia ediyor. Ben olsam böyle bir şeyin peşinde koşmam ama yinede siz bilirsiniz. Ama gün olurda başarırsanız, bana da bir haber verinki; size verdiğim sözü yerine getireyim. İyi çalışmalar.
-
MUCİTLERİN YERİ..
Sevgili kralx, Tek kutuplu mıknatıs olmazki, iki zıt kutuplu mıknatısı kullanasınız. Mıknatısların hepsi pozitif ve negatif kutuplar olmak üzere çift kutupludur. Yani ikisinde de aynı kutuplar mecburen olacağına göre nasıl olurda birbirlerine nazaran zıt olurlar? Bunu sadece kısa bir mesafe için geçici olarak mıknatısların yönünü ayarlayarak yapabilirsiniz. Ama katedilen mesafe tamamlandıktan sonra, haraket durur. Tekrar aynı şeyi yapmak istediğinizde ise bu seferinde enerji gerekir. Bu tıpkı, elekrikli motorla çalışan bir jeneratörle elektrik üretmeye benzer. Kısır döngü yani. Sizin nasıl mıknatıslar bulmanız lazım biliyormusunuz? Bir tanesi ne yöne bakarsa baksın diğerini çekecek, diğeri ise ne yöne bakarsa baksın diğerini itecek. Hatta sadece bir tanesi bile yeterli olur. Ama malesef, doğada öyle mıknatıslar yok. Arama motorlarınada baktım merak etmeyin, sizin dediğiniz konu bir sitede tartışılıyor, ama sonuç alabilen yok. Saygılarımla.
-
MUCİTLERİN YERİ..
Sevgili ipek, Bunları yazdığınıza göre bu konuda epeyce birşeyler biliyor olmanız gerekli. Ama hernedense, söylediklerinizin yapılacağını yazmışsınız ama nasıl yapılacağını yazmayı unutmuşsunuz. Yoksa amacınız sadece cemaat-i müslüme destek olmakmıydı? Biraz açıklama yapında, fikirlerinizden faydalanalım lütfen. Saygılarımla
-
MUCİTLERİN YERİ..
Sevgili Kralx, Kimse kimseyi istesede gerçekte minimize edemez bunu biliyorsunuz. Benimde sizi minimize etme gibi bir niyetim yok, kaldıki öyle bir niyetim olsa bile bunu başaramam. Ben o topicte size sadece engel ve imkansızlıklarınızdan bahsettim. Aynı engel ve imkansızlıklar her kimde olursa olsun sonuç başarısız olur. Yani size özel birşey değil bu. Benim sizden istediğim, sadece bunların farkına varmanızdır. Yoktan enerji varolmayacağınıda bildiğinizden zaten eminim ama yapmaya çalıştığınız şeyinde aynı kapıya çıktığınıda bilmeniz lazımdır. Sadece bunu hatırlatmak amacıyla o fizik kanununu size yazdım. Bilmediğinizden değil. Sevgili kralx, Doğal mıknatıs 2 kutuplu olduğu için, üzerlerindeki enerji sürekli kullanılmaya müsait değildir. Yani demek istediğim, mıknatısların üzerinde hem pozitif ve hemde negatif magnetic alanlar yüklüdür. Diyelimki üzerindeki pozitif enerjiyi kullandınız, bunun yanında negatif enerjiyide yenmeniz gerekir. Yada ta tersini yaparsanız, o zamanda diğerini yenmek zorunda kalırsınız. Benim size tavsiyem, bu konuyla boşuna uğraşmayın, internette forumlara bakın, bir yığın insan, bu mantıkla enerjisiz motor yapma peşinde. Ama hiçbiride bir sonuç alabilmiş değil. Yinede siz bilirsiniz. Saygılarımla.
-
MUCİTLERİN YERİ..
Sayın Kralx, Yoktan enerji var olmaz, var olan enerji yok olmaz. Bu bir fizik kanunudur. Mıknatıslarında kullanıldıkça azalan bir gücü vardır. Hiçbir mıknatıstan sonsuza kadar güç elde edemezsiniz. Bir mıknatıstan sürekli güç elde edebilmek için, ona sürekli magnetic enerji yüklemelisiniz. Bunu yapmak içinde sürekli enerji gerekir. Dolayısıyla enerjisiz bir hareket sağlamış olmazsınız. Böyle birşeyi yapabilmek, bütün fizik kurallarını altüst etmek demektir. Bunu yapabilecek biri çağ değiştirir, çığır açar. Bu bir hayalden ibarettir. Denemediğinize de eminim, çünkü denemiş olsanız böyle bir şeyin olamayacağını görürdünüz. O halde bende 100 X 15 in 150 ettiğini bularak, bir buluş yapmış oldum. Benden önce bulanlarda beni ilgilendirmez. Kralx, bunun yeni bir buluş olmadığını daha önce size belirttim, otomobil üreticilerinin de bunu niçin yapmadıklarınıda anlattım. Ama siz illaki kimse kullanmıyor diye buna bir buluş diyecekseniz, onada cevabım var, zira sizin dediğiniz sistem otomobillerde değil ama çeşitli iş makinelerinde zaten kullanılıyor. Örneğin bazı, kepçe ve vinçlerde, ve hatta çimento kamyonlarında her tekerleği havaya kaldıran kriko sistemleri var. Tek fark bunu lastik değiştirmek amacıyla değilde, aracın yere daha dengeli basması için kullanıyorlar. Amaç farklı bile olsa, sistem sizin tasarladığınız sistemin aynısı. Siz isterseniz yinede bir deneyin ama, dnemeden önce size bir uyarı daha yapayım. Bahsettiğiniz krikoları aracın şasisinden aşağıya sarkıtamazsınız, mutlaka şasinin içine gömmeniz gerekir. Şasinin içine gömeceğiniz silindirik amortisörler ise, aracın kullanımda lazım olan yerlerine denk gelecektir. Örneğin arka tekerleğin, önüne koyarsanız, arka kapının girişine denk gelecektir. Buda araca giriş ve çıkışı engelleyecektir. Aynı şey diğer tekerlekler içinde mevcuttur. Tekerleklerin dış kenarlarına koymaya kalkarsanız, bu seferde aracı kaldırmak dahada zorlaşacaktır. Sayın kralx, Biz buna benzer aletleri teknelerde ve yatlarda zaten yıllardır kullanıyoruz. Bunlara su üstü radar diyoruz. ( Furuno, Humminbird, Lowrance, Eagle ). Hatta bu aletlerin bazıları, bırakın 1 KM yi, 30 mil uzaklıktaki diğer tekneleri ve kara parçalarını dahi gösteriyorlar. Biz bu aletlerle rota bile çizip, tekneyi otopilota bağlıyoruz. Yani sürekli dümen tutmamıza bile gerek kalmıyor. Siz bunun aynısını karada yapmak istiyorsunuz. Ama karada işler biraz farklı. Dediğim gibi bir takım lüks otolarda bu tür cihazlar var ama henüz istenilen düzeye gelememişler. Örneğin tam önünüzde bir araç varsa, sizin cihazınız daha ilerki araçları gösteremeyecektir. Eğer bunu uydu sistemiyle yapmaya kalksanız bile, kendi imkanlarınızla nasıl uydu fırlatacaksınız merak ediyorum doğrusu. Yani deneme yapabilmeniz bahabında. Saygılarımla.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Sayın Gılgameş, Evet "gerçekten inanmak" sözcüğünü kullanan benim. Ama bunu söylerken "şüpheye düşmek" manasında söyledim, anlayın artık lütfen. Unutmayınki, inanmakla inanmamak arasında bir seçenek daha vardır. Oda "şüpheli olmak". yani emin olamamak. Emin olmayan bir kişiyede "tamamen inanmıyor" diyemezsiniz. Bu yüzdende ben o kişiye kafir demem. Siz derseniz, onada birşey diyemem. Bu kelimeyi lütfen gereksiz yere uzatmayınız. Hala anlamadıysanız, size yine başka bir arkadaş yardımcı olur eminim. Saygılarımla.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Tutan tahminler. Bende size cevap yazdım. Ama lütfen bu tartışmaya orada devam edelim. Burası beni baydı artık. Merak edenler için mucitlerin yeri: http://www.turkish-media.com/forum/index.p...mp;#entry412203 Saygılarımla.
-
MUCİTLERİN YERİ..
Evet, böyle bir buluş yaptıysanız, bu müthiş bir buluş. Hatta insanlığın şimdiye kadar yapmış olduğu en büyük buluşda diyebilirim. Ama böyle birşeyi yapmış olmanız imkansız. İsterseniz buna devam edin, neden imkansız olduğunu ben size yazayım. Evet, hidrolik sistemle dimi? Aracın içinden, hangi tekerleğin düğmesine basarsanız, o kriko devreye girip aracın o tekerleğini kaldıracak. Bu fikri düşünen binlerce insan var bu dünyada. Hatta bundan 20 sene önce bende böyle birşeyi düşünmüştüm. Zaten böyle birşey otomobil üreticilerinin düşünemeyeceğinimi sanıyorsunuz? Neden yapmıyorlar: 1- Kırk yılda bir patlayacak bir tekerlek için, hem aracın maliyetini artırmak istemiyorlar. 2- Çok az kullanılacak birşey için, aracın donanımını daha karmaşık hale getirerek, daha fazla arıza ihtimali elde etmek istemiyorlar. Örneğin, hidrolik pompalar, elektrik motoru, silindirik amortisörler vs. gibi şeyler kullanılmadan bile arıza yapabilecek şeylerdir. 3- Bahsettiğiniz teçhizat ağır bir yükü kaldıracağı için, kendiside çokda hafif olamayacak. Yani yine kırk yılda bir kullanılacak bir şey için, aracı ağırlaştırmak istemiyorlar. 4- Bahsettiğiniz kriko sistemi, kaldırımlara veya tümseklere inip çıkarken her türlü darbeye açık olacaktır. Bu yüzdende hiç kullanılmamış, krikolar bile zaman zaman arızaya maruz kalacaktır. O krikoları darbelerden korumak istersenizde, o taktirde ağır bir koruma sistemi gerekeceği için araç dahada ağırlaşacaktır. Bunun için uğraşmanızı tavsiye etmem, çünkü yine dünyada zaten birçok üretici firma bunun peşinde. Hatta BMW ve Mercedes gibi lüks otolar, yıllar önce bunun üretimine bile geçti. Fakat her geçen yıl biraz daha geliştiriyorlar. Sevgili kralx, Benim en samimi arkadaşlarımdan biri istanbuldaki birkaç(3 sanırsam) Mercedes ana bayilerinden biridir. Oradaki özel üretim mercedes'leri görseniz, içindeki aletlere şaşar kalırsınız. Hele mercedes'in Maybach adında özel bir üretimi varki, görseniz dudağınız uçuklar. Mercedes sizin bahsettiğiniz olaylar için, her yıl milyonlarca euro ar-ge harcıyor. Saygı ve sevgilerimle.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Sayın GıLgaMeŞ, Ne demek istediğimi hala anlamamışsınız. Gerçekten inanmak başka şey, inandığını zannetmek başka şey. Benim iddiam şudur: kralx Kurana 100% inanmıyor. Sadece 100% inandığını zannediyor. Çünkü Kurana 100% inanan biri asla 5 vakit namazı ihmal etmez. Zira namaz, islamın en önemli ibadetidir. Hatta islamın ŞARTlarından biridir. Saygılarımla.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Sevgili kral, Önce icat diyordunuz, şimdide keşifemi çevirdiniz? Bilimsel buluşlarım var diyen siz değilmiydiniz? Ayrıca ben önyargılı biri filanda değilim. Birşeyleri görebiliyor olmak, anlayabiliyor olmak önyargılılık değildir. Tabiki sizi şahsen görmedim, ama bu sizin hakkınızda hiçbirşey tahmin edemem anlamına gelmez. Mesela size ingilizce öğrenmenizi tavsiye ederken, ingilizce bilmediğinizi nasıl anladıysam, diğer bazı durumlarınızıda anlayabilirim. Mademki ben önyargılıyım, 2 kişi bana bu kadar lakırtı yazacağınıza bir tane alttan kesik bıyıklılardan bilimadamı gösterseydiniz. Ben yinede ısrar ediyorum: kralx de dahil olmak üzere, ne alttan kesik bıyıklılardan, ne çember sakallılardan, ne 5 vakit namaz kılan birinden ve nede "ben kuranı baştan sona okudum ve ona inanıyorum" diyenden asla ve asla bir tane bile bilimadamı çıkmaz. Önyargılıysam, kırın önyargılarımı. Saygılarımla.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Sayın GıLgaMeŞ, Sanırım benim değil sizin okuduklarınızı anlama zorluğunuz var. Üstelik diğer arkadaşlarda ne söylediğimi anlamanıza yardımcı olmaya çalışıyor ama siz yinede anlamıyorsunuz. Ben kime kafir demişimki? arayın bulun, gösterin lütfen. Ben ne dedim; kuranı okuyupda ona gerçekten inanan bir kişi 5 vakit namaz kılmamaya cesaret edemez. Bunun kafir olmakla ne alakası var? Hala iddia ediyorum. Ben islami site olarak sadece biraz diyanetin sitesine güvenirim. Diğerlerinin arasında ise dürüst ve çarpıtmasız tek bir siteye rastlamadım şimdiye kadar. Ben ateist değilim ama ateistlerin sitelerine güvenirim, çünkü onların sitelerinde hiçbir çarpıtma yada sahtekarlık görmedim şimdiye kadar. varsada bana rastlamadı. Hasta değilim ama yinede teşekkür ederim. Saygılarımla.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Tamam sevgili Kral, söz. Siz oraya bilimsel icadlarınızı yazın. Bende dilediğiniz yerde, "kralx benim bu tezimi çürüttü" yazacağım. Yanlız benimde şartlarım var. 1- Daha önce başka insanlar tarafından bulunmuş şeyler olmamalı. 2- Gerçektende buluş niteliği taşımalı. Mesela başkalarının buluşu olan aletleri birbirine montajlayarak farklı bir alet meydana getirmeye buluş denmez. Yada lüzumsuz bir alet ortaya çıkarmışsanız, onada buluş denmez. Her neyse oraya yazacaklarınızı sadece ben değil forumdaki diğer arkadaşlarda takdir edecek. Tamam hodri meydan. Tekrarlıyorum. Kuranı tamamen okuyupda ona inanıyorum diyen hiçkimse bilimadamı olamaz. Gerçi ben sizin kurana gerçekten inandığınızı da sanmıyorum. Eğer kurana gerçekten inansaydınız, 5 vakit namazıda ihmal etmeye cesaret edemezdiniz. Ama ben yinede bu kadarını da kabul ediyorum. Evet, sizinde bilimsel bir buluşunuz olamaz. İspatlayın, buraya söylediklerinizi yazacağım. Saygılarımla
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Yahu arkadaşlar krallarla başetmek ne kadar zormuş yahu! Bir taraftan kralların kralı Gılgameş, diğer taraftan forumun kralı Kralx. kralx, "alem buysa kral benim" diyor, ötekide "kes hızını, ağlatma el kızını" diyor. Bende bari, "hoop, birader, emeğe saygı. şşşşş, çaktın köfteyi?" diyeyim de, olsun bitsin. Neyse, şaka bir yana; benim size laf anlatmam zor. Ama forumu okuyan başkalarıda olduğu için, bu konuda son bir defa daha yazayım dedim. Yanılıyorsunuz, Sevgili Rastlantı, sanırım sizin zor anladığınızı tahmin ederek, size yardımcı olmaya çalışmış, hepsi bu. Yazdıklarımı anlayanlar olduğuna göre; beni bu şekilde itham etmeniz yanlıştır. Bir deneme daha yapalım: O çember sakallılardan veya alttan kesik bıyıklılardan neden hiç bilimadamı çıkmaz? Çünkü onlar Kuranı baştan sona okumuş oldukları halde, ona hala inanabilmiş insanlardır. Hadi o çember sakallıları bir kenara bırakalım, zira bırakın onların bilimsel buluş yapmalarını, en basit teknolojik alet olan jet ski'nin üstünde bile durmaları komik gözüküyor. Yani bilimsel buluş bir yana, bilimsel buluşlarla birlikte pozlarına bile bütün Türkiye güldü bunların. Peki biraz daha az dinci dediğimiz alttan kesik bıyıklılara ne demeli? Onlardan da en ufak bir bilimadamı çıkamıyor. Örneği, numunesi bile yok. Olsaydı zaten, forumda koştura koştura ilk onun adını yazardınız, vede bana başka şeyler yazmak zorunda kalmazdınız. Öyle biri olsaydı onu benim yüzüme vurup, kişiliğimle veya akıl seviyemle uğraşmak zorunda kalmazdınız. Yok öyle biri ve asla olamazda. Kuranı okuyupda ona inanan biri, asla bilimadamı olacak seviyede biri olamaz. Neden güveneyimki? İslamcı/dindar bilimadamı bulma sıkıntısıyla, hayatında hiç müslüman olmamış insanlara, "müslüman oldu" diye iftiralar atan. Gavur icadı dedikleri bilgisayarlarla, resimlere havada duran taşlar montajlayan. Hayatında bir kere bile namaz kılmamış olan bazı eski bilimadamlarını, sırf müslüman bir ülkede doğdu diye islamcı bilimadamı diye gösteren. Hatta hayatında hiçbir buluş yapmamış insanları bile; müslüman bilim adamı diye yutturmaya çalışan. Ve hatta hiç dünyaya gelmemiş uydurma isimleri bile islamdan yana gösteren. Onuda bırakın, sitesine google reklamları koyup ve o reklamlarla alakalı binbir türlü sahtekarlık yaparak, google'dan ve dolayısıyla tüm insanlardan para çalan. Bu siteleremi güveneyim? O sitelerde kendi bildiğim doğru birşeyi bile okusam, kendi bildiğimden bile şüpheye düşüp, başka sitelerde bildiğim şeyi tekrar araştırırım. O dediğiniz sitelerde doğru yazan şeyler, ancak yanlışlıkla yazılan şeylerdir. 1- Ben size islami sitelere güvenmem diyorum, siz yinede ısrarla islami sitelerden kopyaladığınız isimleri yapıştırıyorsunuz. 2- Bu yukarıdaki isimlerin hiçbirinin din hakkındaki görüşleri belli değildir. içlerinden bazıları ateist bile olabilir. Eğer bana "bu isimler islamcıydı" derseniz, islamcı olmayan kaynaklardan kanıt isterim. 3- Bu yazdığınız isimler için "dünyaca bilinen" demişsiniz. Buda yine islamcı sitelerin uydurmalarından ibarettir. Bırakın dünyada tanınmalarını, sokağa çıkıp insanlar tek tek sorun bakalım Muhammed Ebu Bekir Zekeriya Razi'yi kaç kişi tanıyormuş. Ama Einstein,Edison dediğiniz zaman tanımayan çıkmaz herhalde. Onların birkaçını bende biliyorum ve takdir ediyorum, ama hiçde sizin abarttığınız kadar değiller vede bence onların hiçbirisi islamcı değil. Üstelik hasamet yapmaya gerek yok, ben sizden günümüzden bir isim istedim; bir tane bile isim bulamayıp, maziye ve hatta çarpıtılmış maziye sarıldınız. Size bu topicte artık cevap yazmaya gerek görmüyorum. Katkınız için teşekkürler. Saygılarımla. Sevgili Kral, Haddim olmayarak söylediklerimi daha önce söylediklerime uygun olarak düzeltmek istiyorum. Şart demedim, ingilizce bilmemek büyük bir dezavantajdır dedim. Baştan sona okuyan demedim, baştan sona okuyupda hala ona inanan dedim. Böyle bir iddiada bulunmadım. Istanbulda olmak avantajdır, Konya/Meramda olmak dezavantajdır dedim. E hadi ama, mucit kral, Buluşlarınızı paylaşacaktınız, bir türlü paylaşamıyorsunuz. Çıkmaz diyorum size, kuranı baştan sona okuyupda ona inanıyorum diyenden bilimadamı filan çıkmaz. Saygılarımla.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Sayın GıLgaMeŞ, Verdiğiniz link bir islam sitesinin linki. Ben islam sitelerine asla güvenmem. Bilimden bahsediyorsanız, bana dini yöne kaymamış olan bilim sitelerinden kaynak gösteriniz. Benim oralardaki çarpıtmalara, yalanlara karnım tok. Bana Kuran okumuş ve ona inanmış, ibadetini tam yapan, akademik ünvanı ve kariyeri olan tek bir bilimadamı gösterin yeter. Link vermenizede gerek yok. Sadece 1 tane istiyorum. Saygılarımla.
-
Kuran neye denir? neyin adıdır?
Size tekrar teşekkürlerimi sunarım değerli dostum Shatin, Bende Kuranı islama inandığım zamanlarda okumuyordum. Daha doğrusu inandığımı zannettiğim zamanlarımda diyeyim. Çünkü onu okumaya korkuyordum. Zira okuduğum zaman içinde işime gelmeyen şeyleri görüp, ve sonrasında da onları yapmazsam cehennemde nasıl yanacağımı okuyup, kendimi bunalıma sokmak istemiyordum. Örneğin 5 vakit namaz kılmadığım için, kendimde bir suçluluk duygusu ve korku hissediyordum. Yani hem yaşlanmadan önce namaz kılmak istemiyordum hemde Kurandaki namaz veya benzeri emirleri duyup korkmak istemiyordum. Kuran okumamama bir başka sebep daha vardıki oda şuydu: Ya kuranı okuyupda onun hakkında şüpheye düşsem ne olacaktı? Ya o bir gerçektiysede ve ben buna rağmen onu mantıksız bulursam ne olacaktı? Direk cehennemlik olacaktım. Bu yüzdende istemeden cehennemlik olmamak için onu okumuyordum. Fakat en sonunda bunun böyle olmayacağını anladım. Bunun kendimi aldatmak olduğunu bilerek, bu endişelerimi yenmem gerektiğini anladım. Ve Kuranı okumaya başladıktan sonra, islam dinine inancım kalmadı. Ben şimdiye kadar Kuranın surelerini ve ayetlerini parça parça yüzlerce kere okudum. Fakat baştan başlayarak sonuna doğru tamamını hiçbir zaman okumamıştım. Şu sıralar ise Kuranı baştan sona hatmediyorum. Daha önce okumadığım bazı ayetleri gördükçede; "iyiki bu dinden çıkmışım" demekle kalmayıp, insanların böyle bir kitaba nasıl olurda inanabildiklerine hayretler içinde kalıyorum. Ve hatta islam alimi denen kişilerin bile aslında birer ateist olduklarını düşünmeye başladım. Çünkü içinde bu kadar mantıksızlık varki, mantıklı yerleri neredeyse azınlıkta kalmış. İçinde o kadar çok, kötülük, adam kayırma, şiddet ve tehdit varki; bunları bu kitabın içinden çıkarsanız, mutlaka kitabın 90% uçar gider. İyilikle ilgili olan çok az bölümler ise komple tevrattan kopyalanmış. Yani adeta tevrat alınmış, muhammed ve yandaşlarının(Özellikle muhammedin) isteğine ve menfaatlerine uygun bir şekilde modifiye edilmiş. Sevgili BrainSlapper da çok güzel söylemiş. Azhap suresini okuyupda dinden çıkmamak gerçektende müthiş bir inat veya korkma gerektirir. O sureyi okuyupda dinde kalmak bence normal şartlarda asla mümkün olamaz. Sevgili Shatin, O sureyi okumanızı gerçekten tavsiye ederim. Sure hakkında yorum bile yapmıyorum, okuyunca göreceksiniz. O zamanlar hangi olayların döndüğünü görünce hayrete düşeceksiniz. Bu topicin konusu olan, kuranda normal olarak, kesinlikle olamaması gereken ayetleri ise biriktiriyorum. Şu anda elimde 9 tane var. Sanırım kuranın tamamını okuduğumda çok daha fazla çıkacak. Tamamladığımda ayrı bir topicte onları yayınlayacağım. Bu topici sağ olsunlar (Kasten) iyice dağıttılar çünkü. En derin sevgilerimle.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Merhaba, Kimmiş o big-bang olayının kuran okuyan, müslüman, mucidi? Başka hangi buluşu varmış bu mucidin? Teşekkürler.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Sevgili Kralx, Önce paylaşmayı düşünüyorum demişsiniz. Hatta forumda bu buluşlarınızı paylaşmak için özellikle "mucitlerin yeri" başlıklı topic açmışsınız. Ardından da paylaştığınızı söylemişsiniz. (Özelden paylaştım demeyin, yukardaki alıntıya ters düşersiniz) Ve size "siz bilimsel buluş yapamazsınız" dediğimde de "e-posta adresimi vereyim, size aktarayım" demişsiniz. Mademki bilimsel buluşlarınız varsa; vede paylaşmakda istiyorsanız, e-posta adresine ne gerek var, yazın buraya veya başka topice de forumu okuyan diğerleride inansın. "Patent endişelerim var" da demeyin, çünkü yukarıda patent endişelerinizin olmadığınıda yazmışsınız. Tekrar ediyorum sevgili kralx, "sizin asla ve asla bilimsel bir buluşunuz olamaz". Ama zekanızdan dolayı değil, eksiklikleriniz ve engelleriniz yüzünden olamaz. Eğer eksikliklerinizi ve engellerinizi kaldırırsanız, tabiki olabilir ama şimdi olmaz. Bakın eksiklikleriniz ve engellerinizi size daha detaylı yazayım: Eksiklikleriniz: 1- Konya/Meram'da yaşıyor olmanız. Büyük şehirlerden birine, özellikle Istanbula yerleşirseniz şansınız artar. Mesela mucitlerin yeri başlığında "havadan hafif bir maddeyle yerçekimine karşı gelinebilirmi?" şeklinde bir soru sormuşsunuz. Evet, yapılabilir. Havadan hafif maddeler zaten var, örneğin zeplin yapımında da kullanılan, azot ve hidrojen gazları havadan hafiftir. Dolayısıyla bunlarla zaten yerçekimine karşı uçuş sağlanıyor. Fakat siz diyelimki zeplinden daha farklı bir uçuş mekanizması kuracaksınız ve bu gazlara ihtiyacınız var. Siz bu gazları Konya/Meramda bulamazsınız. Ama Istanbulda olsanız, bırakın bu gazları temin etmeyi, zeplin üretilen yerlerde bu gazların nasıl kullanıldığınıda görerek fikir bile edinebilirsiniz. Ayrıca büyük şehirlerde (Özellikle İstanbulda) size ışık tutabilecek birçok bilimsel kitap bulabilirsiniz. Bu kitapların hemen hemen hiçbirini Meram'da veya internette bulamazsınız. 2- İngilizce öğrenmeniz gerekir. Bilimsel araştırmalar için ingilizce kaynaklar, Türkçe kaynaklardan yüzlerce kez daha fazladır. Fakat bilgisayar terimleri bilmek ingilizce bilmek demek değildir, tam ingilizce gerekir. Yada tama yakın bir ingilizce şart gibidir. Veya kendinize iyi bir tercuman tutmalısınız. Engeliniz: Kuran'ı mantığınızla tekrar okuyup bilim hayatınıza bir yön vermeniz gerekir. Kuranı baştan sona okuyupda ona inanan birisinin bilim adamı olmasına asla ve asla imkan yoktur. Tekrar sağduyuyla, mantıkla, bilim yoluyla, korkmadan, baştan sona okuduktan sonra eminimki bu engelinizde kalkacaktır. Bu söylediklerimi yaptıktan sonra her türlü buluşu yapabileceğinize inanabilirim. Saygı ve sevgilerimle.
-
AYIN YARILMASI MUCİZESİ
Merhaba sevgili Kral, Burada kat-i şartla kelimelerini neden kullandınız? İnanmakla inanamamak arasında şüphelerinizmi var? Siz Ay'ın yarılmış olduğuna 100% inanıyormusunuz? Ay'ın yarılmış olduğuna eminmisiniz? Ayın yarılmış olduğuna 100% eminmisiniz? Belki mi? Bana göre, sizin bilimsel buluşlar yapmanız imkansız. Ancak bilimsel araştırmaları okumakla yetinebilirsiniz. Okuduklarınız içinde bile sadece dinle çelişmeyenleri anlayabilirsiniz. Sizin küçük bile olsa buluşlarınız olamaz. Nedenlerini söyleyeyim: Bilim sadece düşünce ile yapılmaz. Deneylerde yapmak gerekir. 1- Sizin deneyler yapmanız son derece zor. Çünkü siz Konya/Meram'da yaşıyorsunuz. Orada deney için gerekli malzemeleri bulmanız zor. Bazı deneysel malzemelerin, pratikte nasıl kullanıldığını, kullanılan sektörlerde, yerlerinde incelemeniz gerekebilir, siz yine Konya/Meram'da yaşadığınız için bu imkanınızda yok denecek kadar az. En azından kısıtlısınız. Diğer engelinizi de aşağıda yazacağım ama daha önce şunu belirtmek isterimki, sizin forumda paylaştığınız her hangi bir buluşunuza rastlayamadım. Sadece bir tane "Mucitlerin yeri" adı altında topic açmışsınız. Oradada herhangi bir buluş filan açıklamamışsınız. Orda yaptığınız sadece bir fikrinizi öne sürmek olmuş. Zaten dedim ya, sizin ufakda olsa herhangi bir bilimsel buluşunuz olamaz. Alt satırlarımda bunu daha iyi anlayacaksınız. İşte ikinci engeliniz: Hiçde önemli bir fark değilmiş hani. Bu en önemli farktır sevgili kral, Belki din konularına fazla önem vermeyen sıradan bir teist bilimle yakınlaşabilir ama, siz yakınlaşamazsınız. Çünkü, sizin iki rehberiniz var, birisi Kuran, diğeri ise bilimsel kitaplar. kuran ise, dinine bağlı bir müslüman olarak, sizin birinci rehberinizdir. Birinci rehberinize ters düşen herhangi diğer rehberleriniz sizin için geçersizdir. Yani bilimde yaptığınız herşey Kurana uygun olmalıdır. Bilim yapabilecek insanların tek rehberi bilim olur. Yanında ikinci bir rehber daha aranmaz. Kitap lazımsa, sadece bilimsel kitaplar rehber alınır. Bilim dışında herhangi bir rehber daha ararsanız, doğru yoldan saparsınız, gaflete düşersiniz. Doğru yoldan saptığınız zaman da, hiçbir bilimsel buluşunuz olamaz. Bakınız başkalarıda aynı fikirde: Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki rehber ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında rehber aramak gaflettir, (vurdumduymaz) cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. M.Kemal ATATÜRK Ama biz hem bilime ve hemde dine inananları sizinde gönlünüz olsun diye yinede idare ederiz. Fakat din ve bilimi aynı anda ele ele almadığınız sürece. Saygı ve sevgilerimle.
-
İslam hak din mi?
Arkadaşlar, Mademki şeytan varsa; şeytanın bir kitap indirmemiş olması zaten başlı başına mantıksız birşey. Bizim bile aklımıza gelen birşey, şeytanın aklına gelmemiş olabilirmi hiç? Şeytan o kadar enayimiki bir kitap indirmeyecek? Diyorsunuzki; Kuranı şeytan indirseydi, şeytan kuranda Allahın değil kendisinin dost edinilmesini emrederdi. Peki şeytanın bunu insanları şaşırtmak için yapmadığı ne malum? Diyeceksinizki; şeytan indirseydi; içinde iyilikler emredilmez, kötülükler emredilirdi. Peki şeytanın bunu bile insanları kandırmak için kasten yapmadığı ne malum? Haklı veya haksız, o konuya girmek istemiyorum ama müslümanlarla diğerleri arasında hem o dönemde ve hemde şimdiye kadar devamlı kanlı savaşlar yapılmadımı? Şeytanın kuranı indirirken amacı bu olamazmıydı? Tekrar söylüyorum. Elinde bu kadar geniş imkanlar bulunan şeytanın kitap indirmemiş olması kadar mantıksız birşey olamaz. Peki indirdiyse, hangisi şeytanın kitabı? Kuran değilse, hangisi öyleyse? Saygılarımla