gloria

nazlı böcük seni

ya cok hainsin denizkızı sunun hepsini aynı anda soylesen de beni 125.000 parçaya bölmesen

ya boşver resmini o onemli degil ama sana bişi diyim mi daha bu zamana kadar adam gibi falıma bakabilen kimseyi gormedim, benim falıma genelde bakamazlar, sende bişi var falan gibi sacma sapan şeyler soylerler falına bakamıyoruz o yuzden falan diyorlar... Bakalım senden ne cıkacak

yok kızım ciddi ciddi benim niyetime iç öyle bak

kız o neeee? özeli geneli nasıl oluyor bunun? farketmez yaw özel de olsun genel de olsun, her ikisinden de... en iyisinden olsun lutfen

Buraya bişi yazmış mıyım, yazmamışım, valla yazdım sanıyodum bugun çok takıldım bu anı defterlerinde kime ne yazdığımı unuttum.. Denizkızı baksın da falıma gidicem sonra... Bu arada burnuma da buram buram Türk kahvesi kokusu geliyor ama kahvem yok Ciddi ciddi kahve istiyorum yaaaa Kokusuyla falan boyle buram buram....

işte kahvecikkler geldi ama lutfen guzel bak bak... sonra konusmam, gerçekten bi fal istiyorum senden gerçek bi fal

Arada şaşırtmak lazım insanları dimi ama gizli olsam da hep burdayımmmmm biri sizi gözetliyo mevzusu yaniiii deli kız sana gelince şikerim, dur kahveni hazırlim de gelim bakalım

Çok guzelmiş tamam kıskandım ben de istiyorum bana da bak Yayamazcığım, bu arada sana bir şiir sunmaya gelmiştim ama bu delikızın fal baktıgını gorunce dayanamadım bi mevzuya balıklama dalayım dedim.. Bu şiir Atilla İlhan'ın güzelim şiirlerinden birisi, ben çok sevdim, sen de seversin diye düşündüm İyi düşünmüşümdür umarım canım aydınlık neyin oluyor senin gökyüzü akraban filan mı beni bulur bulmaz gözlerin şimşek çakıyorum yalan mı yüzünde yalazını gezdirdiğin saçlarından tutuşmuş orman mı akla ziyan bir şey elektriğin ayışığı mavisi dudaklarından mı o ışık zenginliği mi giyindiğin uzay tozları mı yıldızlardan mı elime dokunduğu an elin güneşler açıyorum sahi ondan mı aydınlık neyin oluyor senin ATTİLA İLHAN

Forumdaki varlığını sevdiğim insanlardan bir kişi... İyi ki varsınız... Sevgiler

İyiyim bitanem, sağlıklıyım ve mutsuz değilim, merak etme... hayatta hiç ama hiçbirşey ustesinden gelinemeyecek gibi degil, biliyorum ki

Yaw burası ne zaman açılmış ben daha yeni goruyorum, biz bu zamana kadar sana bir anı defteri niye açmamışız ki yawww radya sen çok yaşa emiii Radya, sen herşeyi düşünürsün Sevgili Efendi Türkler arkadaşım, Bu forumdaki varlığını sevdiğim arkadaşlarımdan birisisin... İyi ki varsın, sağol varol... Öptüm... Kendine iyi bak

Bugun mercimek koftesi yedim yerken içimden keşke sen de olsaydın da birlikte yeseydik dedim...

Yoğun ısrarlara dayanamayıp her sabah aç karna bir tenya hapı tok karna da biraz kokain çektim şimdi çok zayıfım (aynen bir tenya gibi) herkese öneririm höttt inanmayın heeeeeeeee, töbe töbe inanırlar falan da... gunahsız başımı gunaha sokacaklar yaaaaa

Bu arada buzdolabına oscar vermemişler çok bozuldum bence o yılın en iyi yardımcı oyuncu oscarını buzdolabı almalıydı..

Olasılık bu!!! tesaduf degil...

teşekkur ederim dayıcım

Ben de tam bunu diyordum işte

O.ÇOCUKLARI Yapım: 2008, İtalya-Türkiye Tür: Dram, komedi Yönetmen: Murat Saraçoğlu Senaryo: Sırrı Süreyya Önder Yapımcı: Sela Tozkoparan Oğuz Görüntü Yönetmeni: Cengiz Uzun Müzik: Kıraç Filmin Websitesi: www.ococuklarifilm.com Süre: 2 saat Gösterim Tarihi: 16 Mayıs 2008 (Türkiye) OYUNCULAR: Demet Akbağ, Özgü Namal, Sarp Ağak, Altan Erkekli, İpek Tuzcuoğlu KONUSU 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra siyasi suçlu olarak aranan bir karı-koca yurtdışına kaçmaya karar verir. Ama çocukları bu konuda onlar için en büyük engeldir. Yurtdışına kaçmadan önce çocuklarını bırakacakları güvenli bir yer ararlar. Çift sonunda çocuklarına 'en güvenli yer' olarak 'Mehtap Anne'nin yuvasını seçer. Onların çocuklarını bıraktıkları yer aslında eski bir hayat kadını olan 'Mehtap'ın bu işi bıraktıktan sonra halen hayat kadınlığını sürdürenlerin çocuklarını bıraktıkları 'Emanetçi Anne' evidir... Karı-koca yurtdışına kaçtıktan bir müddet sonra çocuklarını alması için bir İtalyan kızı Türkiye'ye gönderir. İtalyan kız, 'Emanetçi Anne'ye bırakılan çocuğu alıp anne - babasının yanına götürmek isterken kendini bir dizi ilginç olayın içinde bulur. YORUM Dun gece yine uykum kaçmış, bari bir film izleyeyim dedim, epeydir bilgisayarımda duruyordu bu film de kısmet dun geceymiş… Öncelikle filmle ilgili sıkıntılarım, cevaplayamadığım sorularım var ki bunların cevabını film bittiğinde dahi net olarak alamıyorsunuz ama film boyunca “Neden yaw, neden?” diye paso kendi kendinize sormaktan ve bu sorularınıza cevap alacağınızı beklemekten de vazgeçmiyorsunuz… Film bitiyor, bakıyorsunuz ki siz sorduğunuzla kalmışsınız…. Yani cevap yok!!! Babaya ne oldu, anne ve çocuktan bu adamlar ne istiyor vs. vs… Ama hadi tamam sorularıma cevap alamadık o yüzden bu soruları geçelim, geri kanlına bakalım derseniz, bu filmi beğenmeyenlerin çok olduğunu da biliyorum ama ben beğendim…. Kimi zaman gülüp, kimi zaman kendinizi duygusala bağlayacağınız bir film bu… Bazen gözleriniz doluyor, bazen de gerçekten bütün bu trajedinin içine serpiştirilmiş komik öğeler sizi güzelce bir güldürüyor. Oyunculuklara gelince; Demet Akbağ her zamanki gibi son derece muhteşem bir performans sergilemiş, göz dolduruyor…başrol çocuğumuz hariç diğer çocuklar yapmacıklıktan oldukça uzak geldi bana, rollerinin haklarını vermişler… İpek Tuzcuoğlu rolü gereği üstlenmiş olduğu saf yüreği filme de çok net yansıtmış ama ben özellikle onun en çok da bulmaca sorularını cevaplarken ki performansına hayran kaldım… Özgü Namal’ı çok severim ama sanırım İtalyanca ile ilgili biraz sorunu var, bu yarı İtalyan yarı Türk halinin İtalyan kısmı pek üstüne oturmamış… Sarp Apak’a gelince ki o da inanılmaz güzel bir enerji katmış filme… Aslında bir yandan da diğer web sitelerinden filme yapılmış eleştirileri okuyorum ve kendime soruyorum; “Acaba, ben bu filmden beklentilerimi çok mu düşük tuttum ya da diğerlerinin beklentileri mi çok fazlaydı?” Demek ki çok fazla bir şey beklemeden seyretmek daha iyi bir sonuç doğuruyor… Çünkü ben özellikle de “Kabadayı” filmini izledikten sonra bu filmden gerçekten de çok iyi şeyler beklememiştim ama dedim ya beklentilerimin üstüne çıktı….

Ölümsüzlük çözülmesin lütfen ortalıkta kılcal damar gibi dolaşmak istemem, vakti geldiginde öleyim daha iyi...

Aaaaaa senin içine şeytan girmiş vallaaaaaa Eeee ama olmaz ki şurada kendi çapımızda içimizden şeytan çıkarmaca oynuyoruz, sen de cıkar şeytanını içinden... De hadiiiii!!!

Olmuş mu?

Hayır olmaz çünkü Tanrı yoktur diyeceğim ama yetmeyecek size, o halde var diyenlerin bakış açısından cevaplayalım... İnsana olan aşk, Tanrıya olan aşktır.. Seviyorsanız, Sevdiğiniz kişiyi Allah rızası için seviniz... Hiç bişi olmaz sevdiğinize de size de Allahın izniyle... , Oldu mu

Reha Muhtar kara cahilin tekidir efenimmmm.. Budistler öküze tapmaz diyoruz... Yoktur öyle birşey yaw, boşamı yazdım acaba o kadar bilgiyi sabah sabah Ayrıca öküze tapmışlığımız da yoktur ne munasebet canım aaaaaaa ben niye bir öküze tapayım ki, buradan öküzle kastedilen erkekse ayrıca nedir bu erkek cinsine yapılan hakaret onu da anlayamıyorum... Töbeeee töbeeeeeee

Aaaa ne munasebet canımmmm, ben 5 yaşından beri oynarım bu meredi çok da severimmm... kim demiş kadınlar satranç sevmez diye... Pehhhh