DİPNOT tarafından postalanan herşey
-
GÜNÜN KARİKATÜRÜ... (Kendi dilini oluşturmak için, karikatür, metafor yaparak kendine has bir anlatım dili oluşturuyor... :). :(. :|...)
- Hz. MUHAMMED'E İNANMAYAN BİR TOPLUM VEYA KİŞİLER BU AYETLERE GÖRE NASIL ZALİM OLUR.. Örn Japonlar puta tapıyor veya biri ateist diye neden zalim olur.
Sevgili arkadaşım... Seni çok iyi anlıyabiliyorum... Fakat bizlerinde anlaşılabilir taraflararımızın olduğunu unutmayın... Örneğin; İnancımı bıraktığımdan beri, organize dinler ve kendine olan sevgi ve inanç konusunda aşırı talepkar görünen bir Tanrı fikri konusundaki kuşkularımı duyurmaktan çekinmedim... Mesela şu anda içinde yetiştiğim bir dininin bana öğrettiği Tanrısal ceza ve sonsuz korku ve acı fikirlerinden kurtulmuş olarak, özgür biçimde gayet güzel yaşayabiliyorum... Hayrıca bir gün bu dünyayı terk etmeye hazırım ve bu konuda bilinmeyenlerden kaynaklanan bir korkum hiç yok artık. Yine sadece kendi vicdanımın sesini dinliyorum ve hala insanın başkalarına yardım etmesi gerektiğini düşünüyorum... Hille de dinde bulunması düşünülen, iyilik, hoşgörü, sevgi, hak, adalet, kişisel ve çevresel anlamda mutluluk duyduğum/verdiğin birçok özelliğimin bendede var olduğunu biliyorum... Yani bunun için tek gerekçem ilahi emirler değil, hayatta en değerli bulduğum şey olan 'kendime olan ögüven ve saygı'dır. Bundan ötesini düşünmem biraz kendime haksızlık olur... Saygılar...- TEHLİKENİN FARKINDAMISINIZ?... (''Ülkemiz şu anda hiç görmediğimiz büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Bir taftan bölücü terör, diğer taraftan irtica)
Forumdan bir arkadaşım geçenlerde konu başlığı ve Anket ile ilgili çok güzel bir soru sordu. Soru 'Tehlikenin hala devam edip etmediği yönündeydi'... Çok değerli ve saygın hanfendinin (nyx-fallen angel) sorduğu bu sorunun konuya derinlik katacak türden ve gerici ve dinci tehdidin dışında bu tehdide maruz kalabilecek kesimlerin neler olabileceği konusunu öne çıkardı.... Bu nedenle konuya hassasiyeti ve ilgisi açısından ve bizlerin dikkatini olumlu bir bilince doğru sürkleyen düşünsel katkılarından dolayı kendisine buradan yürekten teşekkürlerimi bir borç biliyorum... Evet dinci ve gerici bir tehlike var... Fakat bu tehlike karşısında tehlikeye maruz kalacak kesimler kimler... Onları şimdilik kısaca belirtmekte fayda var.. - Sömürgeciliğe karşı çıkanlar, Atatürk devrimlerini savunanlar, Cumhuriyetçiler hedefte… - Büyük Ortadoğu Projesi’ne hayır diyenler, Irak’ta insanları, Müslümanları öldürmeyin diyenler hedefte… - Hukuktan, halktan, gerçek demokrasiden yana olanlar hedefte… - İnsanlıktan, aydınlıktan, çağdaşlıktan yana olanlar hedefte… - Halkımız, insanımız, Türkiyemiz, 70 milyonumuz hedefte, bölgemiz hedefte… Evet sevgili arkadaşlar tehlikenin boyutları gün ve gün artmakta ve çanlar hepimiz için çalmakta... TEHLİKENİN FARKINDAMISINIZ!...- Türkiye'yi kemiren ihanet: ALLAH İLE ALDATMAK... Allah ile aldatmanın rantından en büyük terör örgütleri bile yararlanıyor.
Sevgili arkadaşım... Dini inancımı ne olduğunu öğrenmek istiyorsunuz... Kısaca anlatıyorum... Üç büyük dini araştıran biri olarak (tam olarak olmasada) şunu söyleyebilirim... Bir dine inananlar (erhangibiri olabilir farketmez) bunlarda gözle görülen bir gerçek var ve hemen hemen tümü delil, gözlem, bilimsel doğrulama yöntemleri, vs. gibi yönlerini maalesef görmezler/görebilme isteği bile yoktur. Diğer bir geçek ise bir dine inananlar genelde bilimi ve bilimsel yöntemleri bilmemekten kaynaklanır. Bunun da nedeni bilmezler ki, bilimde teoriler tercihe göre kabul veya red edilmez, bilimde karşıt görüşlüleri bile ikna edecek düzeyde somut kanıt ortaya çıkmadan bir fikir benimsenmez olduğudur ki bu da benim yöntemimdir... (yani labaratuara girerken önlüğümü giyer dini kapının dışında tutarım...) Saygılar...- KURAN'DAKİ BU İKİ HAYETİ NASIL YORUMLAYACAĞINIZI ÇOK MERAK EDİYORUM... Din anlayışıyla bir ülke yönetmeyi/sürüklemeyi destekleyenler sorum size...
İşte en büyük yanılgılarınızdan biri de bu... Bizleri okuyaman, bilmeyen, araştırmayan biri sanıyorsunuz... Fakat işin garip tarafı.. Bende şunu söylemeden edemeyeceğim.. Sevgili arkadaşım Kuran'da gerçekten mucize olsa, bunun insanlığın dikkatinden kaçmayacağını, dünya üzerinde çeşitli konulara kafa yoran çok zeki insanlar olduğunu ve bu kişilerin kolay kolay kül yutmayacağını bir türlü anlayamıyorsunuz. Her nasılsa, kurandaki bu mucizelerin dikkatlerden kaçtığını ve ancak kendileri bahsederse insanların göreceğini sanıyorsunuz. Bakın bir örnek vermek gerekirse yabancı uzmanlar arasında da kuranı veya diğer dinlerin kutsal metinlerini okuyup inceleyen uzmanlar olabileceğini ve bu kitaplarda olağanüstü bir durum olsa, bunun bugüne dek keşfedilmeden kalamayacağını neden bir türlü göremiyorsunuz. Fakat bence bu Müslüman inançlıların en saf yanılgılarından biri olsa gerek... Saygılar..- KURAN'DAKİ BU İKİ HAYETİ NASIL YORUMLAYACAĞINIZI ÇOK MERAK EDİYORUM... Din anlayışıyla bir ülke yönetmeyi/sürüklemeyi destekleyenler sorum size...
Sevgili arkadaşım... Anladığım kadarıyla Kuran’ın gerçekten elle tutulur ve kendi içinde tutarlı bir kitap olduğunu sanıyorsunuz... Bu ise aslında sizin inandığınız kitabi okumamaktan ve bilmemekten kaynaklandığını düşünüyorum... Sanıyorsun ki, kuran iyi bir kitaptır da, inanmayanlar sadece delil eksikliğinden inanmaz. Oysa kuran ilkel bir kitaptır. Öyle elle tutulur fazlaca bir yani yoktur yani... Keşke önyargısız, korkusuz, baskısız ve psikolojik anlamda özgür bir mantıkla objektif bir gözle okusanız, hatta bırakın objektif gözü, açıp okusalar, pek çok saçmalığı ve ilkelliğin farkına varacaksınız... Fakat biliyorum ki günümüzde çoğu inançlı elbette cesaretle yaklaşıp bunun bilincine daha erişememiştir... Saygılar..- Türkiye'yi kemiren ihanet: ALLAH İLE ALDATMAK... Allah ile aldatmanın rantından en büyük terör örgütleri bile yararlanıyor.
Yazınızı okuyorumda... Hayrete düşüyorum... Bakın şimdi... Diyorsunuz ki... 'çatır çatır cızbız olup olmayacağın kararını Allah verecektir... Yahu nereden biliyorsunuz böyle olacağını. tam bir ******** bir şekilde ne de güzel teorize ediyorsunuz olmayacak şeyleri... Diyorsunuz ki... 'Allah seçerse ve kurtarırsa ne mutlu size'... Olacak şey değil... Düşünün bir kere Allah birilerin seçiyor ve onu ödüllendiriyor veya cezalandırıyor... Yani birilerini kayırabiliyor... Olabilirmi böyle birşey arkadaşlar... Hayrıca bir insanın kötü olmasına bile Allah belirliyor ve bizde ona dua etmekten başka birşey düşmüyormuş... Olmaz böyle bir mantık... yok artık.. Arkadaşım Allah'ın bu dünyada ceza öngörmediği kimi günahlar için olur olmadık cezalar kesmek, hele de "ölüm" gibi telafisi mümkün olmayan "ağır cezalar" ihdas etmek, hem insan haklarına aykırıdır hem de "imtihanın sırrı"na.. Yeryüzünü cehenneme dönüştüren bu tür anlayışlar ve uygulamalar, İslamiyetin pak alnına sürülen kara bir lekedir ve dediğim gibi anlamsızlığı ve mantıksızlığı teorize edip inanmamızı beklemeniz ise kusura bakmayın söylenebilecek birşey bulamıyorum... Saygılar...- BURADA HER SORUYA CEVAP VERİLİR
Bakın... Bende diyorum ki... Her zaman olduğu gibi, Müslümanlar arasında, Kuran ayetlerinde mucizeler arama çabası olağanüstü yaygın. Bir çok müslüman, bugünün bilimine ait bulguların ayetlerde bulunduğunu öne sürüyorlar. Bunu yaparken de, ayetlerin anlamlarını eğip bükmekten, sözcüklere yeni anlamlar yüklemekten yani çarpıtmaktan kaçınmıyorlar ve bunu yaparken de sevap işlediklerini sanıyorlar. Peki çarpıtma ve tahrifat bir yana, söylermisiniz böyle bir sav ve çaba İslam'ın bizzat kendisiyle ne kadar tutarlı olabilir ki?.. Bu arada başından beri sizin düşüncelerinizde gördüğüm birşey var.. Sanki hayatın her alanına dini reabilite etme gibi bir iddianız var... Ki bu günümüz şartlarında, koşullarında, farklı inançlara sahip bir dünyada ne kadar dayatmacı bir tutum olacağı gerçeğini gözler önüne seriyor... Bu durumda ortaya çıkan sonuç ise dini enstrümanlaştırılmasını amaçlayan ve farkında olmadan tam da emperyal kurgulara hizmet eden bir inanç bütünlüğü oluşturuloyor... Sözlerimi bitirirken şunu değinmeden edemeyceğim... Ana ilkeleri düzeyinde sorgulamaya kapalı bir din ile, her şeyi sonuna kadar sorgulamaya yazgılı algılama sistemi olan bilim ile toplumsal düşünceler arasında somut bir şekilde hangi noktalarda birleşilebilir ki?... Bence öncelikle bu gerçeği bilmek ve bunlarda yola çıkarak birşeyleri ispat etmeye çalışmak, iddialarda bulunmak gerekir... Yoksa fasit dairenin içinde uydulaşmış birer bireyler olarak maalesef döner dururuz... Saygılar..- Türkiye'yi kemiren ihanet: ALLAH İLE ALDATMAK... Allah ile aldatmanın rantından en büyük terör örgütleri bile yararlanıyor.
Bakın ben size daha iyi bir yol öneriyorum... Yaşar Nuri Öztürk'ün 'ALLAH İLE ALDATMAK' kitabını okuyun diyorum... Yayın Yılı: 2008 398 sayfa 3. Hm. Kağıt 13,5x21 cm Karton Kapak ISBN:9756779484 Dili: TÜRKÇE Kolay gelsin... Saygılar...- Hz. MUHAMMED'E İNANMAYAN BİR TOPLUM VEYA KİŞİLER BU AYETLERE GÖRE NASIL ZALİM OLUR.. Örn Japonlar puta tapıyor veya biri ateist diye neden zalim olur.
Açıklama mükemmel... Teşekkürler sevgili Tengeriin boşig... Sevgiler...- Türkiye'yi kemiren ihanet: ALLAH İLE ALDATMAK... Allah ile aldatmanın rantından en büyük terör örgütleri bile yararlanıyor.
Sevgili arkadaşım... “Türbancılık altında tarikatçılık, Kürt şovenciliği, ordu düşmanlığı; Türk düşmanlığı. Kadro ve zihniyet tarikatçıların güdümünde bir dinci parti; Amerikan kucağında büyütülen finansözlüğünü CIA tarafından yürütülen Fethullahçılık vb.. Bir zümre ülkeyi kangrene çevirirken... Tüm bunların dışında olan yaşar hoca gibi din ile yoğrulmuş birinin; dinin anlamsızlığnı, yetersiziliğini, eksikliğini, yanlış yorumlarını bir bir önümüze koyan birinide her vatandaş gibi biraz olsun kulak vermek görevdir diye düşünüyorum... Saygılar..- PİR SULTANLAR YAKMAKLA TÜKENMEZ!Sivas katliamı 15.yılında..
MİT'çi bile olsa dinen insan yakmak olurmu arkadaşım... Haydi o MİT' çiydi de yakıldı diyelim... (ki böyle bir ***** düşünceyi kabul etmek mümkün değil) O zaman.. Menemen'de şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay , Abdi İpekçi , Onat Kutlar , Prof. Dr. Bahriye Üçok , Ahmet Taner Kışlalı , Necip Hablemitoğlu , Muammer Aksoy , Turan Dursun ve Çetin Emeç Bunları öldüren ********katiller için ne kılıf bulacaksınız... Bunu da geçelim... Bugün o laikti... yakıldı mı diyeceğiz.. Bugün o demokrattı... yakıldı mı diyeceğiz... Bugün o Atatürkçüydü... yakıldı mı diyeceğiz... Bugün o Ateisti... yakıldı mı diyeceğiz.. Bugün o ecnebiydi... yakıldı mı diyeceğiz... Bugün o başını örtmüyordu... yakıldı mı diyeceğiz... İnsanın aklı ve mantığı kabul etmiyor... Dininiz ******* Ne diyebilirim ki...- Türkiye'yi kemiren ihanet: ALLAH İLE ALDATMAK... Allah ile aldatmanın rantından en büyük terör örgütleri bile yararlanıyor.
Allah ile Aldatmak kitabında sıkça değinilen bir kelime... Hiçbir kitle, aldatılmak istemeden aldatılamaz.- TEHLİKENİN FARKINDAMISINIZ?... (''Ülkemiz şu anda hiç görmediğimiz büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Bir taftan bölücü terör, diğer taraftan irtica)
Sevgili arkadaşım.. Bugün heretik sapkın küreselci çeteler, neoliberal faşistler, evanjelik, Yahudi ve Müslüman Mesihçi-mehdici sapkınlar bir safta, geri kalan Müslümanlar, Hıristiyanlar ve diğer din mensupları bir saftadır. Aramızdaki temel ölçü ise, emperyalizme direnmek ya da işbirliği yapmaktır. Bu eksende bir saflaşma, tabii ki din savaşı değil, insanlığın varolma savaşı, uygarlıkla barbarlığın savaşıdır. Ve karşı safta Yahudi veya Hıristiyan olabileceği gibi, Müslüman görünümlü münafıklar da olabilir. Aynı şekilde bizim safımızda insan kalabilmiş gerçek dindar Hıristiyanlar da olabilir. Önemli olan, insanlık çapındaki saflaşmada kimin nerede durduğudur, neye inanıyor göründüğü değil… Gerçek iman, aslında seçilen bu saftan bellidir. Şeytanın safını seçenlerin adı Müslüman olsa dahi bizden değildir. İşte bu çerçevede, batılı barbarların içimizdeki ajanlarını tasfiye etmekle işe başlayıp, bütün batıyı tarih dışına çıkartacak en az yüz yıllık bir mücadeleye girişmek, hepimizin görevidir. Bu defa da uygarlık ve insanlık kazanacaktır.,, Önce bunu bileceğiz.. Saygılar...- BURADA HER SORUYA CEVAP VERİLİR
Sevgili birvarmışhiçyokmuş... Görüyorum ki yine birşeyler döktürmüşsünüz... (biraz demogoji gibi olmuş ama olsun uslubunuzu anlıyor ve saygı duyuyorum) Fakat gel görki anlatımlarınız ve vermeye çalıştığınız herşey nafile... Tam bektaşilik yani... İddia ediyormuşsunuz... Neyi?... "ALLAHA İMAN REDDEDİLEMEZMİŞ"... Yahu neden edilmesin... Aklını, mantığını kullanan, araştıran, sorgulayan her insan bugün baktığında gereksiz, saçma ve anlamsız birçok inanç türlerinin çoğundan pek güzel de kurtulabilir ki kurtulmakta... Tabiki artık dinciler de entellektüeliteyi, damardan girmeyi, şirin gözükmeyi, sempatik ve sevecenliği çok güzel kullanarak gayet güzel takiye yapabiliyorlar... Kısaca söylemek gerekiyorsa... Bugün ne yazikki insanoğlu, kendi yarattığı, kendi üstündeki büyük gücün emirleriyle yaşıyor, çalışıyor, tüketiyor, davranıyor. Öyle bir yaşam oluşturuyor ki, artık orada bırakın sevgiyi sonun ona nereye götüreceğini bile bilmeyen bir meta haline dönüşüyor. Yani; Emirlere sorgulamadan uyduğu bu düzenin demokrasi olduğuna da içtenlikle inanıyor günümüz bireyi. Bugün cuma camiye gidilmeli deniyor... hurra gidiliveriliyor.. Yılın bir günü bana kan akıt deniyor... Haydiiiiii hayvan katliamına Yılın bir günü bir ay boyunca aç ve susuz kalacaksın deniyor... olamaz herkeste bir dincilik, bir gösterişlik değme gitsin... Dörk kadınla evlenebilinir deniyor... Mübareğe öyle denmemiş 54 yaşında 14 yaşında kızcağızı kendine eş alıyor... (Yine kadını ikinci sınıf sayan, ona mirata mağdur eden ve ikinci sınıfa iten anlamsız zihniyet işin tuhaf tarafı) Olgunluk yerine İlkelliği, Ulus yerine ümmet/cemaat/tarikatı, Bilim, akıl ve çağdaşlık yerine hurafeyi Aydınlanma yerine cehaleti Öngeren, hedefleyen, toplumu ezen ve ezilene mahkum eden, öbür dünya anlayışıyla bu dünyayı ıskalayan kullar hayal eden bir Allaha ibadet reddedilmezmiş... Siz onu benim kulağıma anlatın olurmu... Aaa bu arada iyiki varsınız çünkü yolumuzun aydınlığını çok daha parlak olduğunu görüyoruz... Sağlıcakla kalın...- TEHLİKENİN FARKINDAMISINIZ?... (''Ülkemiz şu anda hiç görmediğimiz büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Bir taftan bölücü terör, diğer taraftan irtica)
Tehlikenin Farkında mısınız? Ergenekon soruşturması başlayalı bir yılı geçti. Hukuk açısından hakkında dava açılıp açılmayacağı dahi bilinmeyen insanlar hâlâ tutuklu. Ancak iddianame hâlâ ortada yok!.. Haklarındaki suçlamanın önü ardı, kanıtı olup olmadığı belli değil. Özel medya kanallarıyla özenle servis edilen yayınlar, bu insanların peşinen suçlu ilan edilmesine ve karalanmasına yönelik iddialardan oluşuyor. Bir yıldır özenle bitirilmeyen soruşturma aracılığıyla, iktidara muhalif olanlar şaibe altında bırakılmaya, karalanmaya devam ediliyor. Gazetemiz başyazarı İlhan Selçuk’tan sonra, şimdi de bir sabah baskını ile Ankara temsilcimiz Mustafa Balbay gözaltına alındı... Bütün bu olup bitenleri ve uygulamaları hukuka uygun saymak olanaksız... Peki, dünden beri olan bitenler, laik demokratik Cumhuriyete ve onun kazanımlarına sahip çıkan kesimlerin sözcüsü olan gazetemize yönelik yeni bir saldırı mı?.. Gazetemizi susturmak için mi bütün bu girişimler? Adı sanı kamuoyunca yakından bilinen kişilerin, gece yarısı ve sabah baskınlarıyla evlerinden gözaltına alınması ile verilmek istenen siyasi mesajın artık herkes farkında mı? Tehlikenin farkında mısınız?.. Ülkeye kocaman bir soru işareti egemen... Herkeste kaygı, korku.. Endişe.. Kuşku.. Soruyorlar: - Ne olacak?.. - Türkiye nereye gidiyor?.. http://www.cumhuriyet.com.tr/?xl=empopup&em=cumhuriyet/w/c0115.html- Türkiye'yi kemiren ihanet: ALLAH İLE ALDATMAK... Allah ile aldatmanın rantından en büyük terör örgütleri bile yararlanıyor.
ALLAH İLE ALTADAN ŞARLATAN... 10 YTL'ye ettiği duayla, kanser dahil tüm dertlere çare bulduğunu öne süren sözde hocanın, '2 dakikalık jet seansına' akın edenler iki katlı salona sığmadı 'ALLAH ile aldatmanın' en canlı örneği Erzurum'da yaşandı. Hocalıkla bir bağı olmamasına rağmen 'hoca' lakabını kullanan Tuncer Çiftçi'ye dua ettirmek için, bin 500 kişi, 10'ar YTL ödeyerek Halk Eğitim Merkezi'ni hınca hınç doldurdu. Bir o kadarı da, dışarda kaldı. TOPLU SEANSA TEK DUA SALONU dolduranlar, cd'den ilahi okunurken dertlerini ya da dileklerini küçük kağıtlara yazarak, görevlilere teslim etti. İlahi bitince, sahneyi Çiftçi aldı. Katılanlardan ellerini kalplerinin üstüne koyup, gözlerini kapatmasını istedikten sonra, tüm dilekler için 2 dakika süren bir dua okudu. ANLAŞILMADAN AĞLATTI ÇİFTÇİ'nin hangi duayı, hangi dilde okuduğu, ses tertibatının bozuk olması nedeniyle anlaşılamazken, salondakiler 'jet duadan' sonra gözyaşına boğuldu. Savcılık, Çiftçi'nin 'konser' izniyle düzenlediği toplu dua seansı için soruşturma başlattı. Güneş gazetesi..- PİR SULTANLAR YAKMAKLA TÜKENMEZ!Sivas katliamı 15.yılında..
2 Temmuz. Madımak vahşetinin 15. yıldönümü… 35 aydın ve sanatçımızın yakıldığı gün bugün… Katliamın üzerinden 15 yıl geçti. Göstermelik yargılamaların gerçeğin üzerini örtme ve asıl suçluları korumaktan öte bir anlamı olmadı. Katliamın asıl suçluları ortaya çıkarılmadı hala. 1 Mayıs 1977, Sivas ve Maraş 1978 katliamlarının suçlularının ortaya çıkarılmadığı gibi. Bu katliamlar açığa çıkarılıp failleri yargılanmadığı için, 2 Temmuz Madımak katliamı, hatta yeni katliamlar kimse için sürpriz olmamalıdır. Asırlar önce Pir Sultan Abdalı asan, Hallac-ı Mansur'u yakan, Nesimi'nin derisini yüzen zihniyetin hortlaklar gibi modern zamanların Türkiye’sinde, kah "Hayata Dönüş" , kah Ya sev, ya terket" , Kah "Tekbir" diyerek aramızda dolaşması da kimse için sürpriz olmamalıdır. İnsanların yakıldığı, insan etinin yandığı bir mekanda, bu nasıl insanlık durumudur ki, insanların et yiyebilmesi, iktidarıyla muhalefetiyle insani olmayan bu durumu hep beraber hazmedebilmemiz de kimse için sürpriz olmamalıdır... Savaşa karşı barıştan, bölünmeye karşı birlikten, hak ihlallerine, adaletsizliklere ve darbeye karşı gerçek bir demokrasiden yana olup olmadığımızın ölçüsü, Madımak’ta katliam yapan güçleri ve zihniyeti açıkça mahkum etmekten, Madımak katliamını toplumsal yas ilan etmekten geçiyor. http://www.turkcelil.com/modules/news/article.php?storyid=4715- ÇOCUK YAŞTAKİLERLE EVLENMEK ARAP İŞİDİR.. Bugün, cumhuriyete karşı savaşanlar; medeni kanun yerine şeriat isteyen tiplerde görünür bunlar...
Hac organizatörüne cinsel tacizden 5 yıl hapis Neşet KARADAĞ/ADANA, (DHA) ADANA’da hac bürosunun temizlik, çay-kahve ikram işlerini yapan kadının 14 yaşındaki kızı G.Ü.’ye cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen hac organizatörü 82 yaşındaki M.M., 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezasına mahkum edildi. Hac Organizasyon işleri yapan Bağ-Kur emeklisi M.M., ilk eşi G.’nin ardından da nikahsız yaşadığı akrabası olan ikinci eşi N.M. de ölünce 2005’in aralık ayında 56 yaşındaki Ü.G.T. ile üçüncü evliliğini yapmaya karar verdi. M.M., nikahlarının kıyılacağı gün, bürosunun temizlik işlerini de yapan kiracısının ilköğretim 6’ncı sınıf öğrencisi kızı, o dönemde 11 yaşında olan G.Ü.’ye ‘cinsel istismarda’ bulunduğu iddiasıyla yakalanarak, tutuklandı. 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanırken, kalp, şeker ve tansiyon hastalıkları nedeniyle tahliye edilen M.M.’nin davası karara bağlandı. Yaklaşık 2.5 yıldır yargılanan M.M. son duruşmaya gelmedi. G.Ü.’nün annesi 55 yaşındaki A.Ü.’nün katıldığı duruşmada hac organizatörü M.M.’nin avukatları Erdem Tuğral ve Ahmet Kızıl, “Müvekkilimizin cinsel saldırı suçunu fiziki durumu ve yaşı itibarıyla işlemesi mümkün değildir” diyerek beraatını istedi. M.M. ise daha önce geldiği duruşmada, iftiraya kurban gittiğini iddia etmişti. G.Ü.’nün annesi A.Ü. ise, sanığın cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, M.M.’yi cinsel istismar suçundan 3 yıl hapse mahkum etti. Küçük kızın kendisine hizmet etmesinden faydalanarak bu suçu birden fazla işlemesi nedeniyle cezası 5 yıl 7 ay 15 güne yükseltildi, duruşmadaki iyi halini göz önünde bulundurarak da 4 yıl 8 ay 7 gün hapse indirdi. Verilen ceza ertelenmeyip, paraya da çevrilmedi. M.M.’nin avukatları davaya itiraz edip, temyiz başvurusunda bulunacaklarını, ancak, Yargıtay’ın yerel mahkemenin verdiği bu cezayı onaylaması durumunda müvekkillerinin yaklaşık 2 yıl cezaevinde geçireceği cezasını yaşının 75’ten büyük olması nedeniyle evde çekmesi için İnfaz Savcılığı’na başvuracaklarını bildirdi. ‘İftiraya uğradım’ MAHKEME Cumhuriyet Savcısı’nın hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istediği M.M., önceki duruşmada iftiraya kurban gittiğini iddia ederek, kendisini şöyle savunmuştu: “Bana iftira atan A.Ü., benim kiracımdır. Kendisi, eşlerim ölmeden gelip temizlik yaptığı için kira almıyordum. Ancak daha sonra eşlerimin ikisi de öldü. Ben de Ü.G.T. ile evlenmeye karar verdim. 12 Temmuz günü nişanlım Ü.G. evime gelen A.Ü.’ye, ‘Bundan sonra eve temizliğe gelmene gerek yok. Kira da vereceksin’ deyince A.Ü., bana doğru dönerek, ‘Ben sevdim başkaları aldı. Yapacağımı bilirim’ diyerek tepki gösterdi. Daha sonrada beni bu şekilde suçladılar. Ben kimsenin ırzına geçmiş değilim. Suçum yok.” ‘Bana evlenme teklif etti’ KÜÇÜK G.Ü. de polisteki ifadesinde, M.M.’nin kendisine nasıl cinsel tacizde bulunduğunu ayrıntılarıyla şöyle anlatmıştı: “Ev sahibimiz olan M.M.’nin çalıştırdığı hac bürosunda okul çıkışı çalışmaktayım. Burada çay ve bulaşık gibi işlerine bakıyordum. Okullar tatile girdiği 2005’in Haziran’ında ev sahibi M.M. bana, ‘Sana, ablana telefon alırım. Seninle evlenirim’ diyerek yakınlık göstermeye çalıştı. Bu olaydan sonra sürekli beni okşamaya çalışıyordu. Bu olaydan kimseye bahsetmedim. Çünkü utanmış ve çok korkmuştum. Temmuz ayının ilk haftasında yine beni okşamak için yanıma yaklaştı. Beni kucağına alarak dudağımdan öptü. Yine kıyafetlerimin üzerinden göğüslerimi okşadı. Bu olay yaklaşık 10 dakika sürdükten sonra beni bıraktı. Hemen hemen her gün boş kaldığımızda beni kucağına almak suretiyle ve orada bulunan koltuğa yatırmak suretiyle vücudumu ve göğüslerimi okşuyordu. Bana da ‘bunlardan kimseye bahsetme yoksa sizi evden atarım. Sokakta kalırsınız. Benim başım yanmaz. Senin başın yanar. Sana kimse inanmaz. Ben yaşlı olduğum için bana inanırlar’ dedi. Daha sonra, hac bürosunda benim pantolonumu ve külotumu indirerek tacizde bulundu. M.M., anneme benim bisiklete bindiğimi bakire olmadığımı söylemesi üzerine annem beni alarak hastaneye götürdü.” Adli Tıp Kurumu raporu CİNSEL istismara uğradığı iddiası ile Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen G.Ü. hakkında verilen raporda, küçük kızın bakire olduğu ancak mevcut bulgularda ırza tasaddi ile uyumlu olduğu belirtildi. Raporun sonuç bölümü şöyle: ‘1-Şahsın bakire olduğu, 2-Mevcut bulguların tasaddi ile uyumlu olduğu, erkeklik cinsel organı ile veya el ile husulünün mümkün olduğu, 3-Vücudunda herhangi bir travmatik değişim saptanmadığı kanaatini bildirir rapordur.’- AKP KAPATILACAK... Evet evet iddialıyım, bu partı kapatılacak...
Sevgili sarıgöl.. Evet ben sadece Avrupa birliğine girmek isteyişimize karşıyım... Zorla kendini kabul ettirmekle bu işler olmaz/olamaz/olmamalı... Bir devlete yakışmıyan bir tutum... Neyse.. Diğer taraftan benim yeteneğimin 'megolaman tipoloji' sergilediğimi söylüyorsunuz... Ve "KORPORATİP, OLİGARŞİK BİR YAPIYA MEYLEDİYOR"muşum... Eeee başka... Beni oligarşik düşünceyle suçlayın... Ardında da dinci oligarşi için vargücünüzle mücadele edin... Yok artık..- Hz. MUHAMMED'E İNANMAYAN BİR TOPLUM VEYA KİŞİLER BU AYETLERE GÖRE NASIL ZALİM OLUR.. Örn Japonlar puta tapıyor veya biri ateist diye neden zalim olur.
Allaha inanıp inanmamam sizi için önem teşkil etmemeli... O benim şahsı tasarrafumdur... Kaldı ki hiç kimseye Allaha inanıyormusunuz diye tuhaf bir soru sorulmaması gerektiğini düşünüyorum... "Diğer taraftan Allahın kötü konuşmayacağına inanmıyorsunuz" şeklinde düşüncenize gelince evet tabirinizle böyle bir yaratıcı böyle gereksiz, anlamsız bir şekilde insanların inanç farklılığından dolayı bu tür acizhane, gereksiz ve yeknesak bir dil kullanamaz... Ben bile şu halimle hangi inançtan olursa olsun insanları olduğu gibi, kendi mutlulukları dahilinde, özgür düşünce ve huzurlu bir yaşam sürmelerine çok saygılıyım... Bilirim ki din insanların hiçbirine bir artı değer katmaz / katamaz... O kişinin kendi içinde yaşayabileceği, inancı doğrultusun yaratanla kendi arasında özel bir durumdur... Son olarak... Dini inançlardan çok daha sorunları ve önemli meseleleri var insanlığın... Çünkü binlerce yıldır aynı duaları okuyam ve aynı dualarla yaradandan birşey bekleme gibi anlamsız bir gelecek insanlık için büyük tehlikedir, uyutmadır, yıkıcıdır... Saygılar...- TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ.... (FETHULLAH GÜLEN 'in tek amacı, ABD desteğinde demokratik yollardan Türk-İslam birliğini gerçekleştirmek değil midir?...)
Fethullah Gülen’in ısmarladığı bu rapor, AKP’ye o denli yumuşak bakıyor ki, insan ister istemez şu yorumda bulunuyor: “Bu AKP, Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin simgesi...” Rapor Pentagon’u yanıltmak istiyordu. Raporu hazırlayan Stephen Larrabe’yle, “Rand Corporation” uzmanlarından Angel Rabasa ilginç bir açıklama yapmışlardı: “Raporu yazma düşüncesi Fethullah Gülen’in Rumi Forum’undan geldi. Türkiye’ye gittiğimizde böyle bir rapor hazırlamamız istendi.” Peki, raporun hazırlanmasını isteyenler kimler! Medyada, hükümette etkin olan Fethullahçılar... Böyle raporlar parayla yazılır... 25 milyar dolara egemen olan Fethullah Gülen için para hiç önemli değildir... Bu işin arkasında ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman da var. Edelman Pentagon’da siyasi işlerden sorumlu müsteşar konumunda. Fethullahçılar pazarlama işinde bir numara... Rapora bakarsanız Türkiye’de sinsice İslamileştirme olmuyormuş. Türkiye’nin üçte biri laik, üçte ikisi dindarmış. Sorun laik-dindar çatışmasından kaynaklanıyormuş. Gördünüz mü oyunu? Laiklik dindarlığın önünde bir engel midir Türkiye’de? Okuldan fazla cami var. Ramazanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nde sahura kalkar asker. Her kışlada cami, mescit bulunur. Hikmet Çetinkaya'ya sevgi ve saygılarımızla...- Türkiye'yi kemiren ihanet: ALLAH İLE ALDATMAK... Allah ile aldatmanın rantından en büyük terör örgütleri bile yararlanıyor.
Sizde... Sevgili Cemil Sena'nın Hz. Muhammedin felsefesi kitabını okuyun ama olurmu.... Saygılarl...- Hz. MUHAMMED'E İNANMAYAN BİR TOPLUM VEYA KİŞİLER BU AYETLERE GÖRE NASIL ZALİM OLUR.. Örn Japonlar puta tapıyor veya biri ateist diye neden zalim olur.
Çok basit, güçsüz ve zayıf bir düşünce bence.... Din bu değil... Bu olamaz... Biz yutmayız... Yaratıcı yarattığına bu kadar çaresiz ve aşağılayıcı olamaz... Aklım almıyor.. (Sorgulamalarımın haklılığını gösteriyor yazılanlar)...- Hz. MUHAMMED'E İNANMAYAN BİR TOPLUM VEYA KİŞİLER BU AYETLERE GÖRE NASIL ZALİM OLUR.. Örn Japonlar puta tapıyor veya biri ateist diye neden zalim olur.
O nedenle bu ülkeler zenginlik ve refah içinde öylemi... Hadi canım sende... Afganistan Arnavutluk Azerbaycan Bahreyn Bangladeş Benin Birleşik Arap Emirlikleri Bosna-Hersek Brunei Burkina Faso Cezayir Cibuti Çad Endonezya Fas Fildişi Kıyısı Filistin Gabon Gambiya Gine Gine-Bissau Guyana Irak İran Kamerun Katar Kazakistan Kırgızistan KKTC Komor Kuveyt Lübnan Libya Maldivler Malezya Mali Mısır Moritanya Mozambik Nijer Nijerya Özbekistan Pakistan Senegal Sierra Leone Somali Sudan Surinam Suriye Suudi Arabistan Tacikistan Togo Tunus Türkiye Türkmenistan Uganda Umman Ürdün Yemen - Hz. MUHAMMED'E İNANMAYAN BİR TOPLUM VEYA KİŞİLER BU AYETLERE GÖRE NASIL ZALİM OLUR.. Örn Japonlar puta tapıyor veya biri ateist diye neden zalim olur.
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.