Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GeceKuşu

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.724
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    30

GeceKuşu tarafından postalanan herşey

  1. Sayın bozan; Yine yanıltmadınız forumda yazanları...Okuyanları... Bu kadar seviyeyi aşağıya çekmeyi nasıl becerebiliyorsunuz.? Üstelik "sığ"lıktan şikayet eden de sizsiniz.!
  2. Bunları siz mi söylüyorsunuz sayın bozan... Kardeşlik, saygı, sevgi, kucaklarım, diyorsunuzda... Öncesinde ve sonrasında yazdığınız her cümle ile kendinizi yalanlıyorsunuz... Size inanmak, evet bu sefer galiba doğru söylüyor demek istiyorum her seferinde... Ya bir sonraki satırda yada bir sonraki iletinizde kendi kendinizi tekzip ediyorsunuz... Dediğiniz gibi şaşırtıyor ve bozuyorsunuz.... Hani bir iletinizde de solaganda atmıştınız..."Ben bozanım...Bozarım..." Kolay gelsin bozmaya devam dolu dizgin gidiyorsunuz... Umarım Adminler yazdıklarınızı okumuştur da siz istiyorsunuz diye gerekeni yaparlar... yada adminleri kovalım sizi admin yapsınlar... Formu sığlaşmışlıktan kurtarıp... Bir bozan' a teslim edelim...Herkes derinlerde boğulsun...
  3. Materyalist düşünce yöntemi ile insanların makina olduğunu kabul ederek kendinizi kandırmak yoluna giderseniz... Ulaşacağınız sonuç bu karmaşa olacaktır elbette... İnsanlar ister materyalist ister metafizik düşünme yöntamlerini kullansınlar sonuçta her biri insandır... Aynı şeylere ağlar...üzülür...mutlu olur...dostları...arkadaşları ve sevgilileri vardır... Siz metafizik düşünüp inanıyorsunuz diye diğerleri için maneviyattan zerre kadar anlamaz sonucuna ulaşıyorsanız... Bu sizin zerre kadar insan ruhundan anlamadığınızı ortaya koyar... Nedeni mi?...Materyalist düşünme yetinizin olmaması yada eksik olması!... Tabi siz insansın sizden başkaları maymun.? Kuran kendi içinde kendi anlamını yaratmıştır zaten... O dediğiniz "mana vermeye çalışırları" inanmayanlardan daha çok inananlar yapıyor... farkındamısın.? Çelişkileri farkedip,anlayan ve dillendirenlerin yaptığı "mana vermeye çalışmak" değil birer eleştiridir... İslam cinayet işler mi? Soyut kavramlar eylem, hareket bir davranış gösterebilirler mi?... Hayır dediğinizi duyar gibiyim... Evet doğru tespit...Çünkü insanlar kendilerine öğretilen, anlatılan ve istenenlere dayanarak davranış gösterirler... İslamda insanlar üzerinde hatırı sayılır bir etkiye sahip bir öğretidir... Peki islama inanan insanlar kuranın içeriğinden bazı manalar çıkarıp, allah adına,isalam adına cinayet işleyebilir mi? Evet mi dediniz...Evet... evet haklısınız... İslamın değil ona inanan ve ona mana vermeye çalışan bazı insanların cinayet işlediklerinden söz ediliyor yazılanlarda... *** Sonuç olarak; Önce maneviyat tan bahsedip...Ardından kuran ...mana...cinayet ve islama maletmek gibi açılımlara ulaşarak... Bahsi geçen cinayetleri islama inanmayanların "Uydurduğunu mu ANLATMAYA" çalışıyorsunuz ?... Hiç sanmıyorum... Anlatmaya çalıştığınız ilk iletinizde dediğiniz gibi geçiniz efendim olsa gerek... Bencede geçiniz efendim... Yaşanan gerçeklerin üzerini ne yapsanız örtemezsiniz.! Anlamıyorum diyordunuz... Bu sefer anlamak gibi çabanız olabilecek mi? Yoksa hala; "Tüm dertleri materyalizm olan insanlar maneviyattan zerre anlamazlar.." kavram karmaşaları içerisinde Yaşamdan zerre kadar anlamazlık üretmeye devam mı edeceksiniz?..." *tna
  4. İŞLER..! İşlemez diyenler kendileri dışında kimseyi kandıramazlar... Geçiniz efendim lafları aslında kendilerini de kandıramıyor olmalarının yansımaları... Yinede hayır gibi diretme ve dayatmada bulunacak olanlar varsa... Önce aşağıdaki resimlere baksınlar... Sonra domuz bağlarıyla canlı canlı insanları gömenleri hatırlasınlar... Buda yetmezse türkiye dışında allahüekber nidalarıyla elde bıcak esir aldıkları insanların kafalarını gövdeden ayıranların görüntülerini anımsasınlar... Bu da mı yetmedi başına yeşil bant takıp canlı bomba seçildikten sonra, namazını kılıp masum insanların arasında kendini havaya uçuranları unutmasınlar...
  5. Başbakan Recep Tayip Erdoğan son günlerde dinci-ümmetçi kimliğinden, milliyetçiliğe doğru bir dönüş sergiliyor. Bu tutum değişikliği acaba artık AB'den iyice umut kesmesinden mi ? Çankaya yolunda milliyetçilerin desteğini almak istemesinden mi kaynaklanıyor? Daha da önemlisi bu değişiklik, yapısal bir siyaset değişikliğini mi yoksa konjonktürel bir manevrayı mı yansıtıyor? Malum, kendileri takıyyecilikleri ile maruftur da...
  6. Tespitlerine bende katılıyorum Cyrano... Vedat Özdemiroğlu' nun Şiirsel meydan okumasına da... Kafamın içinde dönüp duran...Şunların da yanıtlarını aramak zorundayız diye de düşnüyorum... Yüz binlerce insan Hrant Dink'in cenazesine katıldı. Üstelik bu örgütsel bir katılım değildi. İnsanlar kendi istekleriyle geldiler. Halk neden Hrant Dink'in cenazesine sahip çıktı? (Bunun yanıtlarına büyük ölçüde ulaşabildik...) *** Milliyetçiliğin yükseldiği söylenirken böyle bir cenaze töreninin gerçekleşmesi toplum hakkında nasıl bir ipucu veriyor? *** Türk halkının böylesine sağduyulu bir şekilde onuruna sahip çıkarak, vicdanına kulak vererek... Sırf Ermeni olduğu için ve düşüncelerinden dolayı PUSUDA KATLEDİLEN yurtaşına sahip çıkarken... NEDEN...? Cumhurbaşkanı, öldürülen bir Ermeni yazarın cenazesine katılmadı. Niye katılmadı sizce? Ermeni olduğu için mi? Yazar olduğu için mi? Bütün vatandaşlara eşitlik istediği için mi? *** Baykal niye cenazeye gelmedi? Herşeye rağmen bir yıldır yatırım yaptıkları milliyetçilikten beslenme peşinde oldukları için mi?. *** Ya Başbakan? Niye cenazeye gelmedi de daha sonra taziyeye gitti. Bu sadece programın yoğunluğuyla açıklanabilir mi?
  7. Yanılıyorsun değerli arkadaşım hemde çok.... Sizin gibi düşünmüyor diye insanlar... Onların görüş düşünce ve önerilerine... Neden bu kadar ön yargıyla bakıyorsunuz... Sizden rica etsem aşağıdaki linkteki yazının içeriğini değerlendirir ve görüşlerinizi yazmak istermisiniz... http://www.turkish-media.com/forum/index.p...p;showentry=749
  8. İnançları uğruna, kendileri inanıyor diye, inançları bu teori ile kökünden sarsılacak kuşkusu,telaşı ve korkusunu taşıyanların, Kendi karanlıklarının el yordamıyla, yapmaya çalıştıklarını çok iyi gözlemlemiş, yorulamış ve dillendirmişsin sevgili Cyrano... Yine de bu değerlendirmelerin yaşama kapalı gözlerle bakanlar tarafından okunarak ders çıkarılacağını da düşünmüyorum... Üstelik iletide senin adını görünce kesin olarak bir önyargı ile değerlendirilmiş yada okunmadan geçilmişte olabilir... Gün gelecek gözler önüne serdiğin bu çelişkilere sahip kişiler, yine , yeniden, silbaştan... Dediğin gibi hayatında bu teoriyi okumamış kişilerce çürütülmeye çalışılacaktır... Kendini müslüman olarak tanımlayan ama bilimin gerçekleriyle,inançlarını çelişkiye sokmadan... Objektif ve pozitif kişiliğini her zaman koruyan forumdaki birkaç kişiden birisin... İnançlar kavramında ayrı durmamıza karşın bu objektif ve pozitif kişiliğinden her zaman etkilenmiş.... ve yaralanmış bir kişi olarak benim de görüş ve düşüncelerime tercüman oldun bu tespit ve değerlendirmelerinle... Senin nezdinde konunun açılımına pozitif katkıda bulunan bütün arkadaşlara isim vermeden teşekkür etmek istiyorum... Gerçekleri biraz daha anlayıp, kavrayabilmek için yorumlarınızla, değerlendirmelerinizle olumlu katkılarda bulunuyorsunuz... İyi ki varsınız... *tna
  9. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Şimdi bu ne demektir?? Hem milliyetçilerden nefret edeceksin hemde ben daha milliyetçiyim diyeceksin. Bu kutuplaşmaları arttırmaktan fazla neye yarar bunu açıklarmısınız.. Elbette açıklarlar... Ama Tüm insanlığı bir değer olarak görerek değil... Onları,milliyetlerine,ırklarına ayrıştırarak yalandan yere "yaşaman için can veririm" söylemleri kullanıp... Etnik farklılıkları nedeniyle o insanların kafalarına arkadan üç kurşun sıkarak cevaplarlar... Görüntüde timsah gözyaşları dökerek perde arkasında tüm insanığa pusu kurarlar... Bunu ağa babaları, Emperyalizmin her türlü desteğini arkalarına alarak, Her Ülkede kendine has, kendi iç dinamiklerine göre farklı özel değerleri kaşıyarak, Bu tür masum gözüken milli ve dini kavramları kullanarak açıklama yaparlar... Çünkü dünyanın her yerinde milliyetçiler birbirini besler. Milliyetçi ideolojiler, milletlerin birbirleriyle ebediyen çatışmasını isterler. Çünkü varolabilmek için düşmana ihtiyaçları vardır. Çünkü Milliyetçilerin ideolojileri birbirlerinden beslenirler. Birbirlerinin sözlerini alıp, Türkler ya da Ermeniler yada kürtler böyle diyor diye Kendi kitlelerinin ötekine olan düşmanlığını artırırlar... Peki, Milliyetçi güdüleri tahrik etmek isteyenler, "Milletlerin birbirleriyle ebediyen çatışmasını" isteyen düşünce ve güçler... Onların bu çağ dışı insanlık düşmanı yaklaşımlarını reddeden kendi ırkdaşlarına NASIL YAKLAŞIRLAR? Milliyetci mukaddesatcı kardeşimizin ikinci defa buraya taşımak ihtiyacını duyduğu... kendince çok önemli bir ajitasyon olarak kabul ettiği yazının başlığına dikkat ettiniz mi? "Hepimiz Ermeniyiz; Kerkük, Kıbrıs, Ege’yi vermeliyiz!" "erdem kayıtsız şartsız kabul etmektir"zihniyeti beyinlerine kazınmış bu insanlar, kendilerini derinden etileyen bu ajitasyonlarla tahrik olup,kışkırtıldıkları için Kendi ırkdaşlarına bile işte böyle vatan haini yaftasıyla yaklaşırlar... Kendi milliyetinden olsalarda kendi çürümüş ideolojilerini eleştiren yurttaşlarına bu gözle bakarlar... Kendilerini olduklarından farklı gösetermeye çalışan "Türküz, Milliyetçiyiz, hoşgörülüyüz, sabırlıyız ama aptal değiliz." sologanları kulanırlar... Ama... Son derece hoşgörüsüz, sabırsız, kendilerini aptal olmadıklarına inandıran söylemlerle, yalandan yere "Senin milliyetini kültürünü yaşaman için canımı veririm. " laflarını kullanıp, Kendi gençlerinin üzerine bomba atıp,insanlık dışı tuzaklarla kendi ırkdaşlarını katlederler... Nede olsa kendi gibi düşünmeyenler kendi ırkından olamazlar... onlar, 'onların kanlarına dokunan' düşünceler içindeki, vatan satan hain ırkdaşlarıdır.! Her türlü faşizan düşünceyle ürettikeri hain tuzaklarla, Kendi milletine karşı, pusu kurarak faşist saldırı ve cinayetler işlerler, Bu cinayetleri işleyenlere de " Türkiye sizinle gurur duyuyor " diye bağırarak... Kan dökmeye, insanların öldürülmesine, sağduyudan uzak yaklaşımlarla arka çıkarlar... Ardından bu yaptıklarınız faşistliktir dendiğinde de... "Bizi faşist yapmak! Sonra da Tüm dünyaya reklam edecek, hedefe koyacaksınız. Yemezler oyununuza gelmeyeceğiz. " gibi itirazlar öne sürerler... Ne kadar akıllı davrandıklarına kendilerini inandırmaya çalışırlar... *** Yazının kendi içindeki açmazlarının farkında olmayan milliyetci mukaddesatcı kardeşimiz, "Yıllar yılı pişirilip pişirilip önümüze getirilen Ermeni, Kıbrıs, Kürt konusunda hep savunmada değil miyiz? Alın işte yarattığınız toplum! " ifadelerinin kendi haklılığını gösterdiğini düşünüyor olmalı ki... Bakın ne kadar doğru tesbitler diyerek buraya ikinci kez taşımak ihtiyacını hissetmiş... Ama yanılıyor... Yıllar yılı pişirilip önümüze getiriliyor dediğiniz şeyler... Sizin ideolojilerinizin diğer ülkelerdeki yansımaları... Onlarda Hırant Dinklere karşı,sizler de karşısınız... Hırant Dink gibi insanların duruşuna ve söylemlerine aynı yerden bakıyorsunuz... O ve onun gibiler ortak ideolojileriniz için tehlikeli insanlar...yok edilmeleri gerekiyor... Ve Diğerleri gibi Hırant Dink de sizin görüşlerinizi benimseyen insanlar tarafından pusuda yok edildi... Şimdi karşılıklı olarak Ermenistan ve Türkiyedeki milliyetçiler timsah göz yaşları döküyorlar... Evet yanılıyorsunuz O bahsettikleriniz, Şu anda ellerinde daha güçlü milliyetci argümanlar bulunduran diğer ülke milliyetçilerinin kendi halkalarına ve ülkemize dayattıkları milliyeti,ırkı,kanı öne çıkaran söylemler... Emperyalist güçler bügün için kendi çıkarlarına daha çok yaradığı için, onların arkasında duruyorda ondan siz şimdi işte 'yarattığınız toplum' diye sonuçlar çıkarıyorsunuz... Yanılıyorsun çünkü, sizlere benimsetilen milliyeti,ırkı öne çıkaran,insanlığı ikinci plana atan görüşler... Sağduyulu, insanların kardeşliğine dair düşünebilmenin önüne geçmek için... "erdem kayıtsız şartsız kabul etmektir" ön görüşü yaratılarak, düşüncelere zincirler vuruluyor... Kendi yurttaşlarınız, ırkdaşlarınız hakkında onların farklı kökenden insanlarla kardeşce yaşama düşüncelerine, işte vatan haini türkler gözüyle bakarak gerçeklere beyninizi, gözlerinizi kapatıyorsunuz... Çünkü Milliyetçi ideolijiler "milletlerin birbirleriyle çatışmasını istediği" gibi Sizin düşüncerinizde de Kendi yurttaşlarınızla çatışmanızı sağlayacak sunni ayrımlar yaratıyorlar... Çünkü Milliyetci idelogların ve düşüncelerin var olabilmeleri için düşmana ihtiyaçları var... Ama bu ülke yurttaşlarının ortak geleceği...Mutluluğu...Huzuru için... İnsanca ve kardeşce ve rahat ekonomik koşullarda yaşamaları için... Emperylist güçlerin, Milliyetci görüşler eliyle dayattığı, Yaratılmaya çalışılan Karşıtlığa ve Kavgaya değil... Kardeşliğe ve sevgiye ihtiyacı var.! Hrant Dink' te hep bunu vurgulamıştı...Ama biliyorsunuz bu yüzden de öldürüldü... Ben yine tekrarlıyorum... Milliyetci ideolog ve ideolojilerin sizlere dayattığı bu ayrımcı görüşlerden sıyrılıp, Tüm insanlık için...Ülkemiz için...Bu ülkenin bütün yurttaşları için... Lütfen ama lütfen karşıtlığı değil, kavgayı değil… Kardeşliği, sevgiyi üretin.! *tna
  10. "Hrant Dink"'in ölüm emrin verenler onu bir Ermeni milliyetçisi oduğu için öldürtmediler. Hrant Dink, bir insanın hem Ermeni olabileceğini hem de milliyetçi olmayacağını gösterdiği için öldürüldü... Bu duruş, dünyadaki her milliyetçi için tehlikeli bir duruştur çünkü. "Hrant Dink", Ermenilerin problemlerini, çektiği sıkıntıları, 1915 olayları dahil hiç taviz vermeden anlatıyordu. Ama bundan bir ırkçının ve milliyetçinin çıkaracağı sonuçları da çıkarmıyordu. 'Biz Türklerle aynı topraklar üzerinde yaşadık. Geçmişten dersler çıkararak yeniden kucaklaşalım' diyordu. Bunu o kadar samimi ve ikna edici söylüyordu ki, insanları etkiliyordu. Zaten tehlikeli olan da buydu. Eğer "Hrant Dink", bir Ermeni milliyetçisi olsaydı öldürülmezdi. Niye Öldürülmezdi? Çünkü dünyanın her yerinde milliyetçiler birbirini besler. Milliyetçiler, milletlerin birbirleriyle ebediyen çatışmasını isterler. Çünkü varolabilmek için düşmana ihtiyaçları vardır. Milliyetçiler birbirlerinden beslenirler. Birbirlerinin sözlerini alıp, Türkler ya da Ermeniler yada kürtler böyle diyor diye Kendi kitlelerinin ötekine olan düşmanlığını artırırlar. Kimse kalkıp, yaşadığımız onlarca yıl içerisinde, insanların kafalarına kazınan yok etmeye yönelik düşünce ve eylemlere... Her türlü insanlık dışı saldırı karşısına verdikleri tepkilere rağmen, Vicdanı olan herkesin yüreği sızlamıştır. söylemleriyle timsah gözyaşları dökerek Duruş ve söylemlerini milletini sevmek, ırkını sevmek ajitasyonlarıyla destekleyip... Ardından ''Türkiye Bir Evladını Kaybetmiş... Hangi evladını? Hrant Dink Türk bile değildi ki." diyen kişiler kendini millyetci olarak tanımlıyorsa eğer Hiç kimse kalkıp, Bu kafadaki 'Türk milliyetçisi ırkçı değildir' demesin. Aynı söylemlerden ve düşmanlıklardan beslenen... 'Türk, Kürt ve Ermeni milliyetçileri ırkçı değildir' demesin hiç kimse... Üstelik ülkemizi bugün için kasıp kavuran milliyetcilik söylemleriyle, Atatürkün Milliyetcilik söylemleri aynı şeyler değildir... Atatürkün sağlığında tanımını ve yorumunu yaparak, önüne geçmeye çalıştığı ırkcılığa dayalı milliyetçilik anlayışı Yıllar içerisinde içi boşaltılarak ülkücülük söylemlerine dönüştürülmüştür... Türkiye'de milliyetçiliğini biraz öne çıkaran kişilere ve ideolojilere bakın, Kendini ülkücü olarak tanımlayanların hepsi mutlaka söylemlerinin bir yerinde ırkçıdır. Irkçılık o kadar derinine işlemiştir ki, söylemlerinin ırkçı olduğunun bile farkında değildirler. Bunu bu forumun sayfalarında da... Bu başlığın içeriğindeki tartışmalarında da çok rahatlıkla gözlemliyebilirsiniz... Tepeden inme, dışarıdan yönlendirilerek yönetilen Derin Irkcılık...sağduyudan uzak Milliyetçilik budur zaten. Büyük gövdesini MHP'nin "M"sinden alan bu örgütlenme, M. Yazıcıoğlu'nun BBP'si ve T. Türkeş'in ATP'si olarak bir büyük, iki küçük örgütlenmeyide bünyesine katarak bugüne gelindi... Bu güçler geçmişte faşist ideolojisini ve örgütlenmesini Ülkü Ocakları aracılığıyla pratiğe geçirmiş. Bu hareketin içinde ortaya çıkan bölünmenin ürünü BBP ise, önce Nizamı Alem örgütlenmesiyle, daha sonra Alperen Ocakları aracılığıyla Bugün yaşadığımız bu eylemde taşaronluk yaparak aynı işlevi yerine getirmektedirler. Bu Eylemde bir türk milliyetcisi bir Ermeni milliyetcisini öldürmedi aslında... Bugün çocuklar çetesi olarak karşımıza sunulan kişilere öyle olduğunu inandırdılar... "Milletlerin birbirleriyle ebediyen çatışmasını" isteyen düşünce ve güçler... Var olabilmek için düşmana ihtiyaçları olan Derin Irkcılık.. Geçmişte kominizm tehlikesi adı altında ülkeyi kurtarmak adına eylemler yaptırırken... Bugün bu eylemde gözlemlediğimiz gibi, dünyadaki her milliyetçi için tehlikeli bir duruş olan farklı etnik kökende oldukları halde milliyetçi olmayarak toplumları etkiliyen kişileri öldürtüyorlar... Televizyonda Muhsin Yazıcıoğlu'nun yüz ifadesindeki şaşkınlığını farkedenler anlamışlardır, Artık kendi kontrollerinde tutamadıkları Derin Irkcılık tarafından kendilerinin dışında da kullanılan Ve siyasi propagandalarını kendilerine kalkan edinen, kendi içlerine kadar sızmış, bağımsız hareket edebilen küçük grupların varlığını kavramanın şaşkınlığını yansıtıyordu bakışları... O telaş ve korkuyla da şunları söylüyordu ve haklıydı... "Ne olmuş yani resimlerde varmışlarsa" "Bu ülkede birinin başına taş düşse sebebi ülkücülerdir diyecekler" Doğru söylüyordu aslında, kafasının derinliklerinde yankılanan çelişkiyi ve kokuyu anlatmaya çalışıyordu... Yıllardan beri kendi pompaladıkları milliyetçiliği artık kontrol edemez hale geldiklerini anlatmaya çalışıyordu.. Diğer taraftan Ülke içindeki diğer siyasi ögütlenmeler 'Hrant Dink cinayeti bize zarar verdi'... Atılan bu kurşun Türkiye'ye sıkılmıştır demesine karşın... Ve yinede birileri türkiye'ye kurşun sıkan bu katilin Türk Bayrağı önünde resmini çekerek Yeni mesajlar, başka imajlar yaratmaya çalışıyorlar... Milliyetçi güdüleri tahrik etmek isteyenler 'Sen Ermeni olduğun için öldürüldün ve ben bu acıyı paylaşıyorum' denmek istendiğini bildikleri halde, şimdi 'hepimiz Ermeni'yiz' lafının üzerine gidiyorlar. Devlet Bahçeli bunu diyenleri melanetle suçladı. Milliyetçi gazeteler, cenazede yürüyenlerin kökeninde Ermeni olabileceğini yazıyorlar. 'Vaktiyle Türkler ve Kürtlerce evlat edinilen Ermenilerin çocuklarıdır bu yürüyenler' diye analizler yapıyorlar. Ülkemizde kendisini "milliyetçi" olarak tanımlayan geniş bir halk kitlesi bu yönlendirme ve söylemlerin etkisiye... yanındaki bir diğerini öteki olarak algılayıp bu karşıtlığa ve kavgaya katılmakta ne yazık ki!... Ve haber bültenlerinde bu karştlık ve katılımların hergün bir yansımasına şahit oluyoruz... Üstelik Bu forum sayfalarında da...Kendini milliyetçi olarak tanımlayan bazı arkadaşlar Tartışılması gereken sizce cenazede atılan sloganlar mıydı? Bir kişinin düşünceleri yüzünden öldürülmesi miydi? diyenlere " ben artık yazmayacağım " dedirtecek kadar karşıtlık ve baskı üretilebiliyor... "erdem kayıtsız şartsız kabul etmektir" diyebilen bir zihniyetin guruplaşması... Sağduyulu olmanın önemini ifade etmeye çalışanlara hala iyi niyeti ve sevgiyi siz üretin diyebiliyorlar... Yıllarca körüklenen karşılıklı milliyetçilikler dalgasından bunalan ve Artık vicdanı ve aklı isyan ederek ölen bir diğer yurttaşına sahip çıkan sağduyulu vatandaşlarına, Bu işlenen cinayet üzerine milliyetçiliğe karşı cephe alan Türklere... 'hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz' diyerek. 'Sen Ermeni olduğun için öldürüldün ve ben bu acıyı paylaşıyorum' tepkisini gösterdikleri için. Yine bu forum sayfalarında kendini milliyetçi olarak tanımlayanlar tarfından "Doğru söylüyorsunuz! Siz Ermeni'siniz! Kişi kendisini nasıl görüyorsa, öyledir! Siz kendinizi Ermeni olarak mı, görüyorsunuz? Kuşkunuz olmasın, Ermenisiniz!" Diyebilen yorumlar yapılabiliyor... Ülkede, bu cinayetten memnun olan, öldüyse öldü diyen bir insan kitlesi de var olduğu gibi... *tna
  11. Neden Trabzon birdenbire siyasi suç bataklığı haline geldi? Ya da birdenbire mi geldi?... HAYIR... Birdenbire gelmedi. Üstelik sadece Trabzon değil, 1980 sonrasında çok göç alan ve hızla büyüyen bütün büyük şehirler bugün suç bataklığı haline geldi. Trabzon, Türkiye genelinde yapılan bir milliyetçi körüklemenin, propagandanın yükseldiği yerlerden sadece biri. Tabii Trabzon'un, bölge insanının iç yapısından kaynaklanan bazı çok özel şartları var. Ne gibi özel şartlar bunlar? İstanbul'daki mafyanın önemli bir kısmı Trabzon kökenli insanlar. Trabzon'daki işsiz, mesleksiz bırakılmış ve umutları elinden alınmış delikanlılar için İstanbul'daki mafya, hem hemşerilik bağları hem de televizyonlardaki yayınlar nedeniyle bir rol modeli haline gelebiliyor. Ayrıca bölgenin etno kültürel yapısının tarihe dayalı kökleri de insanların şuuraltında gizli bir endişe yaratıyor olabilir. Kimlik ve etnik köken üzerinden yapılan bir siyaset ve onun yarattığı ortam, onları çok daha fazla harekete geçiriyor ve kendi Türklüklerinin ve Müslümanlıklarının çok daha derin olduğunu ispat için özel bir çaba göstermeleri için tahrik ediliyorlar. Çünkü milliyetçiler, özelde Trabzonlulara ve genelde bütün Türkiye'ye, Ülkenin içine çekildiği kürt milliyetciliği Pkk gerçeğinide kullanarak dıştaki ve içteki düşmanlardan tutun da Rum Pontus devletinin kurulacağına varıncaya kadar öyle propagandalar yaptılar ki... İnsanları akıldışı bir düşman arama psikozu içine soktular.
  12. İki ayrı değerlendirme... *** Yukarıdaki tesbitlere bakılırsa ilk yansımaları otaya çıkmaya başladı bile 'Hepimiz Hrant Dink'iz' sloganına kızan eski başçavuş 'otomobilimde bomba var' diyerek araba vapuru kaçırdı. 180 yolcu iki saat ecel terleri döktü Hepimiz Ermeni'yiz' sloganı 'kanına dokunan' büfeci Nihat Acar, 'vatan için' araba vapuru kaçırdı. 180 yolcu iki saat boyunca, 2002'de emre itaatsizlik ve görevi kötüye kullanmak suçuyla ordudan atılan Acar'ın 'milliyetçi hassasiyeti'nin rehini oldu. Bugünse haber bültenlerinde yapılan bir spor karşılaşması sonunda, "Ermeni Malatya" sloganlarının atıldığı ve her iki grup taraftarların taşlı sopalı kavgaları duyuldu... Ne diyelim..."Sağduyudan uzak kaldıkça hepimize kolay gelsin " *tna
  13. Neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz...Irkçı olmadığınızı mı?... Değilim diyorsanız denecek bir şey yok... Irkçılığı reddediyor olmanız önce kendi adınıza, sonra aynı toplumda vatandaşlık bağlarıyla birbirine bağlı hepimiz adına... En üst düzeyde tüm insanlık adına çok anlamlı...Duyarlı ve sevinç duyulacak bir durum.... Bir insanlık suçu olan IRKÇILIĞI reddediyor olmanız alkışlanak bir durum... Neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz...Irkçı söylemler içinde olmadığınızı mı? Bize ırkçı diyorlar demeniz bunu açıkayamaz... Bu şu ana kadar yazdıklarınızda bu söylemlerin olup olmadığıyla açıklanabilir ancak... Ve ben O yazının arkasında hala duruyorum... Yazılanda vurgulanmak istenen ırkçı olup olmadığınız değil... Aynı acı gerçeği paylaşan biri eş biri ana iki kadının İçinde bulundukları durumu yaratan koşulların arkasındaki gerçekleri... Öncesinde yaratılan ırkçı söylemlerin sonuçlarını değerlendirilmesi gerekliliğiydi... Sonrasında da sizlerin cinayeti ve katili kınamanıza karşın bilinçli yada bilinçsiz bu söylem içinde olduğunuzu gözlemlediğim için onları yazdım... ve özet olarak aşağıya tekrar alıntılıyorum.... Bu söylem ve yaklaşımların bugün itibariyle Malatyada gelişen rakip takım taraftarları arasındaki gelişmelerle, Ne kadar tehlikeli boyutlara gelebileceğini hepimiz gözlemleyip kavrayabilmişizdir umarım... Ben yine tekrarlıyorum... Lütfen ama lütfen karşıtlığı değil, kavgayı değil… Kardeşliği, sevgiyi üretin.! *tna
  14. Bu satırlarınızı okuduktan sonra... Süheda... Kimin neyi kastediğini bilmeden yazılar yazabiliyorsun demek ki... *********************************************** Hangi düşünce yapısının kişiselleşerek tavır ürettiği bu son örneğinle ortaya çıktı öyle değil mi..?
  15. Bu satırlarınızı okuduktan sonra... Göstermiş olduğunuz...İnsani, Ahlaki değerlerden yoksun davranışınızı tasvip etmediğimi... Kendinizi olduğunuzdan farklı göstermek için içinde bulunduğunuz yaklaşımları hoş karşılamadığımı... Bugüne kadar delikanılık edebiyatı yaparak yazdığınız yazılarınızın ne kadar havada kaldığını... Her birinin sahte ve içi boş bir söylem olduğunun anlaşıldığını bilmenizi... Ayaklar altına aldığınız "AGA" lakabını nickinizden kaldırmanız gerektiğini... Sizi kınayarak dikkatinizi çekmek istiyorum... Ne kadarda haklısın Sevgili 'adrenalin'...
  16. Sevgili 'iLyAdA'; Biraz daha sakin lütfen… Kişiliklerimizi çatıştırmanın hiç gereği olmadığı gibi… Hiç birimize de yararı yok… Konuyu ırkçılık temelinde yorumlayarak ele alan değerli arkadaşlar… Bakın biri eş, biri ana olayın merkezinde bulunan iki yürek duygularını nasıl seslendiriyorlar… Sevgilisini, Eşini, Çocuklarının babasını kaybetmeyen sizler bu söylemler içindeyken… Bütün bu değerlerini yitiren bu yürekten eşini uğurlarken tüm acılarına karşın ırkçı bir söylem algılayabiliyor musunuz? *** Ve birde, yüreği evlat acısıyla yanan bir ananın neler hissettiğine bir göz atalım… Oğulcuğu bu ırkçı söylemlere kurban edilmiş ananın parçalanan yüreğine… *** İlk yazında her ikimizin de tepki duyduğu bir bakış açısına aklı başında sağduyulu bir yanıt üretirken… Nasıl oluyor da! Bir Ermeni’nin beyninde ve yüreğinde özümseyerek dillendirdiği söylemlerini görüşlerine destek olarak kullanıp… Ardından yazılan ırkçı söylemlere destek olmak amaçlı, Ermeni karşıtı yaklaşım sergileyebiliyorsun? Belki anlar, kavrar, çelişkilerini düzeltirsin düşüncesiyle... Alıntı yaptığın ırkcılık yapmayan Hırant'ın yazısıyla... Senin yazında ki Irkçı söylemlerle süslediğin ilgili yerleri kalınlaştırdım... Daha önce hiçte doğru olmadığı halde yazılarında belirttiğin gibi... İnsanların; Senin kişiliğine, ibadetlerine karşı durup eleştiri yapmadığını... Düşünce, söylem ve çelişkilerinin eleştirildiğini artık anlamaya çalışırsın umarım!.. *** Bu başlıkta görüşlerini ırkçı söylemlerle açıklayan sevgili bayanlar… Aynı acı gerçeği paylaşan biri eş biri ana iki kadının İçinde bulundukları durumu yaratan koşulların arkasındaki gerçekleri... Öncesinde yaratılan ırkçı söylemlerin sonuçlarını değerlendirin lüfen.!.. Geleceğimizi şekillendirecek bebeklerinizi onları bekleyen karanlıklardan koruması kollaması gereken… Analarımız, anne adaylarımız biraz daha sağduyu lütfen.!.. Birinizin bebeğinin, diğerinin bebeği tarafından bu söylemler nedeniyle katledilebileceği gerçeğini… Acısını yüreğinizde yaşatmaya çalışıp biraz da empati yapın lütfen.!... Bebeklerinizi ırkçı söylemlerle zehirlemek yerine… Onların yüreğine insanları sevmenin Ayrıcalığını…Yüceliğini KAZIYIN.! Lütfen ama lütfen karşıtlığı değil, kavgayı değil… Kardeşliği, sevgiyi üretin.! *tna
  17. sevgili Süheda; Öncelikle son satırına yanıt vermem gerekiyor... Şahsıma göstermiş olduğun yaklaşım için teşekkür ediyorum... Ama ardından ilave etmem gereken de şu... Bu forumda Fikirlerimizi yazarken ne birimiz diğerinden büyük ve ayrıcalığı var... Ne de diğeri bir başkasından küçük olduğu için sesiz kalmaya hakkı var... Burada önemli olan öne sürdüğümüz görüşlerimizin doğruluğu ölçüsünde kazanacağımız saygınlık... Fikir tartışmalarında, Gerçek saygı karşımızdaki insanın ne anlatmak istediğini kavramaya çalışmak ciddiyetini göstererek... Ve de en önemlisi kavradığı halde, anlatılmaya çalışanı değilde, işine gelenleri ele alıp konuyu kendi istediği yöne çekmeyerek gösterilmelidir... *** Tartışmalarında kişiliğini öne çıkararak hatalara yöneldiğini, kişilerin görüşlerini ve ifadelerini bu yaklaşım üzerinden çürütmeye çalışmaman gerektiğini belirtmeme karşın yine aynı şeyi yaparak cümlesini kurmuşsun...Bu yanlış benim senin şahsınla bir işim yok... Beni ilgilendiren şey senin kafanda bana göre yanlış kurguladığın düşünceler... Bir önceki yazımda özetle diyerek bunu da açıklamıştım... Kavramaya çalıştım diyorsun ama o bölümü atlamışsın... Yada beni anlamaya çalışmak gibi bir ciddiyet göstermememişsin... O nedenle o bölümü tekrar alıntılamak zorundayım... Ve bu sefer aslında anladığın ama değinmekten yanıtlamaktan kaçındığın özetle diyerek başlıyan bölümü önce kendin için dürüst olacak ifadelerle yanıtlamalısın... Eğer lafta değilde gerçekten saygı duyuyorsan yapman gereken davranışta şu.! Yukarıda ifade edilenleri gerçekten kavramak için gereken ciddiyeti göstererek... Kavradığında ortaya çıkacak olan soruyu yanıtlaman gerekiyor... *tna
  18. "Yaptığı ibadetler" .. değil sevgili süheda... "inancına bağlı olarak ürettiğin ve başkalarına dayattığın düşünceler" eleştirildi hep... Bu yazının içeriğinde de yine aynı şeyi yapıyorsun... Ve bu düşünce mantığı, inançlarından ve onun sana kazandırdığı muhafazakar, eleştirilemez, değiştirilemez yapısından kaynaklanıyor... Bu düşünce yapısının oluşturduğu kişiliğinle, dayatmacı ve sadece senin belirleyeceğin koşullarda tartışma yapmayı kendince haklı ve doğru buluyorsun... Tartıştığın kişiler yada açılan başlaklar oluşturduğun bu düşünce yapısına uymuyorsa düşüncelerinle değil o düşüncelerin oluşturduğu kişiliğini öne çıkararak tartışmaları sürdürmeye çalışıyorsun... Bunun doğal sonucu olarakta düşünce ve görüşler yerine kişilikleri çatıştırdığın için önce agresif söz ve davranışlar başlıyor... Ardından da kırgınlıkların ortaya çıkıyor... *** Devam edelim mi diyorsun.. Devam etmene gerek yok çünkü senin kendince yapmaya çalıştığın senin için yararlı olduğuna inandığın şeylere kimsenin bir şey dediği yok... Yararı da zararı da kendine... Ancak bu düşünce sisteminin ürettiği yaşam şekli diğer insanların yaşamına dayatıldığı zaman eleştiri ve karşı duruşlar başlıyor... Üstelik her birimiz yaşamlarımızı devam ettirirken kendimiz için bir çok yararlı etkinlikler gerçekleştiriyoruz... Bütün bunları bireysel yada gurup olarak diğerlerimizin günlük ve toplumsal yaşamına dayattığımızı düşünelim işte o zaman tartışma ve çatışmalar başlıyor... *** Aslında haklı çıkacağına yüzde yüz emin olduğunu düşünerek alt alta sıraladığın şeylerle diğerlerimizi, üstelik ( başka yönlere çekmeyin ha! uyarısıyla ) salt senin istediğin çizgide düşünerek senin tarafından yönlendirilecek insanlar sınıfına sokman, sence (hani çevresinde sözü dinlenir bir kişi olarak ) doğal olabilir... Ama o senin çevrende burada değil...Bu forumda senin çevreni oluşturan kişilerden daha farklı mantık ve düşünce geliştiren insanlarda olabilir öyle değil mi? Sen kendince zekice davranarak inançlardaki yükümlülüklerini günlük yaşamdaki yararları hakkında magazinsel bir yaklaşım sergileyip ne kaybettim sorusuyla tatlı suda balık avlamak için olta atmayı düşünebilirsin... Ama senin muhatapların işin bu tarafıyla ilgilenmiyor olduğunu da bilecek kadar ince ve zekice bir yaklaşımda sergileyebilirdin... Sen yararlı olduğuna inandığın yaklaşımları ve etkinlikleri yapmaya devam edebilirsin... Ama burdan yola çıkarak muhataplarınıza, inançlarınızın getirdiği yaşamlarını nasıl şekillendirip, yaşayacaklarına dair yapılagelen dayatmaların üstünü örtmeye kalkmayın... özetle; "Dine mensup olup yaptığı ibadetler inançsızlar tarafından eleştirilen bir kişi olarak ..." ifadesini kullanıp hedef saptırmak yada çarpıtma yapmak sana ve düşünce yapına uygun olabilir... Gösterdiğin bu yaklaşımı örnekleyerek sıralamaya çalıştığın diğerleri gibi kendince yararlıda görebilirsin... Muhataplarını ilgilendiren taraf bunları yaparken senin ne kazandığın yada kaybettiğin değil... İnsanın yaşamına dair, "Teist dünya görüşünün" bu yaklaşımları dayatarak onlara neler kaybettirdikleri.! *tna
  19. Sen provokatörmüsün sayın viking... Yoksa...Kafanın içinde oluşturduğun karmaşık görüş ve yorumlarının bir sonucu mu bu yazdıkların... Bağlı olduğun köklerinden utanıyorum demekle bir yere varamazsın... suçladığın ve seni utandıran kişiler aynı zaman da insanlar... bu bakış açınla insanlığından da utanmak zorunda kalabilirsin... *tna
  20. Din neden gereklidir gibi gereksiz bir soruya vakit ayırmamın ve ayıranlarında düşüncesi budur inşallah bir nebzede olsa acaba inanırlarmı düşüncesidir. * ** umarım konu çok dağılmadan bir şeyler anlatabilmişimdir. umarım diyerek, umutlanmayın isterseniz...
  21. Başbakan Recep Tayip Erdoğan son günlerde dinci-ümmetçi kimliğinden, milliyetçiliğe doğru bir dönüş sergiliyor. Bu tutum değişikliği acaba artık AB'den iyice umut kesmesinden ve Çankaya yolunda milliyetçilerin desteğini almak istemesinden mi kaynaklanıyor? Daha da önemlisi bu değişiklik, yapısal bir siyaset değişikliğini mi yoksa konjonktürel bir manevrayı mı yansıtıyor? Malum, kendileri tayıyyecilikleri ile maruftur da... * * * inançları siyasal alanda istismar eden bu siyasal görüşün lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın veya işaret edeceği bir kişinin Çankaya'ya çıkması, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma niteliğini zedeleyecektir. * * * *tna
  22. Şimdi ne yapmalı? Hrant Dink'i fiziken geri getiremeyeceğimize göre, anısı için neler yapılması gerektiği üzerinde odaklanmalıyız. İlk aşama elbette cenazesi. Onu İstanbul'un tarihi boyunca gördüğü en görkemli cenaze törenlerinden biriyle uğurlamalıyız. Katillere inat olsun diye yapmalıyız bunu. Yok ettiklerini düşündükleri insanların daha da büyüdüğünü, öldürdüklerini sandıkları insanların ölümsüzleştiğini göstermek için yapmalıyız. Bizi parçalamaya çalışırken birleştirdiklerini göstermek için yapmalıyız. Faşizan saldırılar ve tehditler altında ürkek güvercin yavrularına dönen ailesinden özür dilemek için yapmalıyız. Aramızda zehirli yılanlar bulunsa da, mayamızın insan sevgisi ve şefkatle yoğrulmuş olduğunu cümle âleme göstermek için yapmalıyız. Bir aşk cinayetine kurban gittiği için yapmalıyız. O, Türkiye'yi çok sevdiği için öldürüldü. Seçenekleri olduğu halde onca tehdide rağmen, aşkı uğruna, burada kalmayı tercih etti. İstediği gibi, sloganlarla ve pankartlarla değil, çiçeklerle uğurlamalıyız onu. Cenazesine sahip çıktıktan sonra sahip çıkacağımız ikinci konu gazetesi Agos'tur. O mutlaka çıkmaya devam etmeli, Hrant Dink'in çizgisinde yayın yapmayı sürdürmeli. Agos artık sadece ailesine değil bu ülkenin gazetecilerine emanettir. Üçüncüsü, Hrant Dink'e dünyayı zehir eden düşünce açıklama davalarıdır. Hukuki süreç nedir bilmiyorum, ama bu davalar mutlaka bir şekilde, gerekirse sembolik olarak sürdürülmeli, Hrant aklanıncaya kadar ucu bırakılmamalıdır. Ve tabii, Hrant'a Engisizyon işkenceleri çektiren o çağdışı 301. madde derhal değiştirilmelidir. Dördüncüsü, Türkiye Ermenileri... Sayıları zaten çok azalmış olan o ürkek güvercinleri daha fazla incitmemek için ne kadar özen göstersek azdır. Hrant'ın ölümünden duyulan derin acının da gösterdiği gibi, onlar kardeşimizdir. Beşincisi, bir an önce gariban Ermenistan Cumhuriyeti ile ilişkilerimizi düzeltmenin yollarını aramaktır. Ağabeylik, şövalyelik Türkiye'ye düşüyor. Altıncısı, 1895 ile 1919 yılları arasında emperyalistlerin de kışkırtmasıyla Anadolu'da yaşanan acı olayların, özellikle Ermenilerin yaşadığı büyük trajedinin olgularının tam anlamıyla ve objektif olarak anlaşılması için çaba göstermektir. Sonunda hepimizi yalnız gerçekler özgürleştirebilir. Kaynak: *tna
  23. Bu kadar açık..anlaşılır...Mantığa ve akla dayalı açıklamalarına....Bende katılıyorum sevgili 'nobody' Hala anlaşılır bulmayarak yeni sorular yöneltmesini de gereksiz buluyorum... *tna
  24. Yukarıda asparagas haberleri yalanlanmadı diye yalanlara inananların yazıları ve müthiş kaynakları... aşağıda onlara verilen uygun yanıtlar... :clover:
  25. GeceKuşu

    KABE'NİN ÇAĞRISI

    Ne kadar da doğru söylüyorsun sedat... Yaşamı yorumlarken aramızda hangi yakınlık yada farklılıklar olursa olsun... En çok da bu tavrını ve duruşunu beğeniyor ve taktir ediyorum... Bunu yazarken bir yerlere gönderme yapıyorsun biliyorum ama... Ben, sen dahil...Herkes için geçerli bu biliyorsun... *tna
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.