democrossian tarafından postalanan herşey
-
İslam'da Kuran'ın gezegen ve uzay bilgisi
O zaman tasarımı delil olarak öne sürmeyecekler. Onlar sürmezse biz de sessiz kalırız. Sorun da çıkmaz... Olay bu kadar... Bu muymuş teizmin tutarlılığı? Benim hiç gözüm tutmadı!
-
Gezi'den Adeviye'ye Ulusları Bölme Sanatı
Dinden başka dogmalar elbette var. Biz güncelinden bahsettik... Ne diyecektik, "dincilik olmasa da ırkçılık olaydı, ırkçılığın hiiiiç bir zararı yoktur" mu diyecektik. Irkçılık güncel bir tehdit olursa ondan da bahsederiz. Başka ideolojik dogma olursa ondan da bahsederiz. Şu anda tepemizde sallanan kılıç dincilik...
-
RABİA'lı Tepki
Laik olamamış insanlar kaç parmak işareti yaparlarsa yapsınlar kaç yazar... Laik olamamışlar, kaç parmak işareti yapalım diye düşüneceklerine dertlerine yansınlar...
-
Kuran-ı Kerim'de Evrim Teoirisi Var Mı? Mevlana'nın Bakış Açısı
Bu yılan fosil de değil, ilüstrasyon çizim de değil. Gerçek, yaşayan bir yılan...
-
Gezi'den Adeviye'ye Ulusları Bölme Sanatı
Zihinlerin dini dogmaya köle olduğu, laikliğin bulunmadığı yerlerde hiç bir meşruiyet olmaz. Her şey olabilir. Darbe, iç savaş, işgal, sömürgeleşme, bölünme, parçalanma... Aklınıza ne olumsuzluk gelirse hepsine kapı sonuna kadar açıktır.
-
Taş Ocaklarının Yıldız Dağı Katliamı
Çevre konusunun dogma ile bir alakasının olmamasını ben de çok isterdim ama maalesef var. Ben de isterdim ki çevre konuşurken hiç dogmadan filan bahis olmasın. Hatta isterdim ki hiç bir konuyu konuşurken dogmadan hiç bahsetmeyeyim. Ama mübareğin el atmadığı neresi kaldı, bana bir söyleyin. Siyaset dogmada boğuluyor, adalet sistemi dogmada boğuluyor, dış politika dogmada boğuluyor, iç politika zaten tamamen dogma üzerine kurulu, polis teşkilatı cemaate teslim, eğitim cemaate teslim... Uzatmayayım, dogma nereye el atmamış bir söyler misiniz? "Bak" deyin "işte sana dogma girmemiş tertemiz bir alan. Mis gibi, dogmadan eser yok!" Var mı böyle kalabilmiş bir yer? Yok... Kadın sezaryen olacak, hop, olma! Olma diyen uzman mı, doktor mu? Yoo, ne gezer, imam hatip mezunu! Kadın iki çocuk doğurmuş, olmadııı, bir daha doğur! Doğur diyen çocuğun okul masraflarını üstlenecek mi? Ne gezer! Asgari ücretle çalıştırıp sendikalı olmaya kalkarsa işten atacak. Hele işime dönmek istiyorum diye eylem yaparsa cop, biber gazı yiyecek, belki sopa ile satır ile beyaz gömlekli adamların saldırısına uğrayacak, belki de ölecek. Öldüren de serbest bırakılacak, gidip yurt dışında tatil yapacak. Eh anası bir daha yapar. Üç çocuk şart çünkü! Maalesef "çevreyi allah yaratmış, allah korur, bizim korumamıza gerek yok" gibi korkunç bir aymazlık var. Çevre allaha emanet. E allah tabi... Doğa milyarlarca yılda evrimleşmedi, ne aşamalardan geçmedi, allah ol dedi oldu. Olmazsa bir daha ol der, olur! Şu dogmanın elini atmadığı bir yer olsa gidip orada tarzan olarak yaşayacağım zaten! Sen sağ ben selamet, ne dogma, ne sinir, ne bir şey ama... Mübareğin eli bir uzun, bir uzun, Ay'a gitsen orda ezan sesi duyuluyormuş! Yahu Ay'ı bari rahat bırakın be! Mars'a gitsek orda da sela okunacak zâhir! Venüs'e git, üüü ilahiler gırla gidiyordur kesin... İllallah!
-
Kuran-ı Kerim'de Evrim Teoirisi Var Mı? Mevlana'nın Bakış Açısı
Bunda şaşılacak bir şey yok. Primat maymunlar ellerinin dış kısmına basarak yürürler. Atalarımız da öyle yürürlerken elleri gelişemezdi. İlk iki ayak üzerinde yürümeye başlayan atalarımızın elleri serbest kaldı. Genlerde düzenli mutasyonlar olur. Bu mutasyonlar her yönde yapısal değişikliklere yol açarlar. Bu değişikliklerden yarar sağlayanlar hayatta kalma süresini uzattığı için nesillere aktarılırlar. Yararlı olmayanlar etkisiz kalır, zararlı olanlar rekabet şansını yok ederek kendisi de yok olur. Böylece birikimli doğal seçilim, bir süre sonra daha işlevsel elleri sonuç verir. İnsanda bilinçli seçilim de vardır ve süreci hızlandırır. Bu da eş seçim kriterleri ile olur. Becerikli ellere sahip bireyler üremede tercih edilir. Bu da evrimi hızlandırır. Doğal seçilimin düşük hızına kalmaz, daha hızlı seçilim olur. Yatan fosil, bulunduğu şekliyle resmedilmiş. Ayakları olan bir balina ve günümüz balinalarında da körelmiş arka ayak kemikleri halen bulunuyor, hatta bazen atavizm denen olay gerçekleşerek bu arka ayak kemikleri fazla büyümüş ve işlevsel olmayan güdük ayakları olan balinalara raslanıyor. Yılanlarda bile körelmiş vücutta gömülü güdük ayak kemikleri halen var.
-
Kuran-ı Kerim'de Evrim Teoirisi Var Mı? Mevlana'nın Bakış Açısı
Elbette, aman mesneviyi çocuklara filan okutmayın, ahlakları bozulur. Orada anlatılan müstehcen hikayeleri buraya kopyalarsam forumdan atılırım... Yok eşekle ilişki, yok eşcinsel ilişki, yok kadın kılığına giren vaiz, yok kadın suretinde tanrı... Hepsi var... Bunlar çok meşhurdur, nasıl bilmediğinize şaştım. Asıl siz mesneviyi okuduğunuzdan emin misiniz? Sansürlüsünü okumuşsunuz...
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
İkincisi yok. tek din tanımı bu...
-
13 Bin Yıllık Natufian Medeniyeti
Hiç öyle şey olur mu, bu yanlış bilgi. Bizden önceki insan türü ve basbayağı insan olan Neandarthallerin bile geçmişi 200 bin yıl. Maymunsu insanlar için en az beşyüz bin, hatta bir milyon yıl kadar eskiye gitmek gerek. Beşyüz bin yıldan yeni buluntular hiç bir şey ifade etmez, normaldir. Beşyüz bin yıllık müzik aleti bulun, tamam evrim çöker. Ama yok öyle bir şey... O zaman insanlar maymunsuydu. Giyecek de bilmezlerdi. Sadece ellerine taş ve sopa alabilirlerdi.
-
Gezi'den Adeviye'ye Ulusları Bölme Sanatı
Mustafa İsmail bir çok müslüman tarafından Kuranı tiyatrolaştırmakla itham edilmiştir. Gerçekten Kurandaki öykü anlatan bölümlerden başka yeri okumazdı. Evet tiyatro yapıyordu. İyi de yapıyordu. Stüdyo kayıtları da var, diğer bölümleri son derece sıradan okuyor. Cemaat önünde okuyuşu gerçekten tam bir şov niteliğinde. Bence sakıncası yok. Zaten öyle yapması gerekirdi. Tutup dişi-erkek, hür köle ayrımı ayetlerini, Suheyla'nın dediği Zeyneb'in kocasından koparılıp allah alet edilerek kayınpederine verilişini coşkuyla okuyacak hali yoktu... Belki de bunları görmezden gelip şovunu yapıyordu.
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
Buna daha önce yanıt vermiştim. Asla tekrar müslüman olmayacağım. Bu mümkün değil. Ama siyasete karıştırılmayan islama saygı göstermem mümkün. Siyasete karışmazsa din ile alıp veremediğim yok. İnanç özgürlüğü ilkelerim arasındadır. Ateistlere de tanınması şartıyla.
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
Bağlantı öyle açık ki hayret etmenize şaşıyorum. Mehdi söylemi apaçık bir savaş çığırtkanlığıdır. baksanıza Deccal'ın askerleri ile savaşacakmış gelip. Apaçık biri çıkıp ben mehdiyim diye savaş çıkaracak. Emperyalistler de fırsatı kaçırır mı, hemen Sevr'i tekrar devreye sokacak. Bütün Ortadoğuyu saran iç savaş belasına bizi sürüklenmekten alıkoyacak olan ne? Sürükleyen ve sürükleyecek olan belli, din dogmaları. Bunda anlamayacak, hayret edecek ne var anlayamadım.
-
Gezi'den Adeviye'ye Ulusları Bölme Sanatı
Ben dünyanın en iyi kurra üstadları olan Mustafa İsmail ve Abdüssamed'den dinledim Kuranı... İkisini de severim. Onlar gibi kimse okuyamadı. Müthiştirler. Abdüssamed ölünce gırtlağının incelenmesi için vasiyet bırakması teklifini reddetti. Onu iki kişi sırayla okuyor sanırlardı. Öyle geniş bir frekans aralığı vardı sesinde. Mustafa İsmail ise adeta Kuranı canlandırırdı. Yusuf suresinde sizi alır firavunun sarayına sokardı. Hud suresinde kendinizi dalgaların arasında bulur, Nuh'un oğluna gemiye binmesi için ağlayarak yalvarışını duyardınız. Dalgalar oğlanı götürünce hıçkırır, o kederi aynen yansıtırdı. Tufan dinince Nuh boğulan oğlu için iç çekerek ağlardı. Üzerinize hüzün çökerdi. Kehf suresinde o mağaraya girer, o ürpertici atmosferi solurdunuz. O mağaranın gizemli havasını sesine nasıl verebildiğine halen şaşarım. Kimse Mustafa İsmail gibi Kuran okuyamadı. O bambaşka bir kurra idi. Abdüssamed de onun öğrencisidir. İkisi de öldüler. Tabii ki canlı dinlemedim. Bant kayıtları var. Ama cemaat çok gürültü yapıyor, yıkılıyor yani cami. Fakat bu coşku da olmasa o da coşmaz. Mustafa İsmail bir kere okuduğu bir sureyi asla bir daha aynı şekilde okuyamadığını söylemiştir. O anda yakalanan bir rezonans. Onlar okuduğunda bütün Kahire durur dinlerdi. Ömer camisinde okurlardı. Devlet başkanları bile gelir dinlerdi. Ben bu ikisi yüzünden gerçekten bir ara Kuranı allah kelamı sanmışımdır. Etkilenmemek olanaksızdı. Ama şimdi biliyorum ki onların Kuran okuması sadece bir insan hüneri, bir sanat. Çok iyi gırtlağı ve canlandırma yeteneği olan böyle çok sanatçı var. Kuranın allah kelamı olmasıyla bir ilgisi yok. Bunlar da insanlık kültürü ve Ortadoğunun kendisine has gizemli atmosferi. Tabii ki allahla filan alakası yok. Şu an yine Mustafa İsmail'i dinleyebilirim yani. Onun sanatına saygımdan. Kuran okuduğu için değil. Ben bu adamı seviyor ve saygı duyuyorum, müslüman olması ayrı bir konu. Uzmanlığı ne olursa olsun, alanında gerçek üstad olanlara saygı duyarım. Mustafa İsmail tartışmasız dünyanın en iyi kurra üstadıydı.
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
Hayır şimdi bu anlatımların ne kadar tehlikeli olduğunu göremiyorsanız ben daha ne diyeyim. Bir adam ben mehdiyim diye savaş çıkardığında bunun hesabını kim verecek? Savaştan korktuğum için değil. Ben savaşırım. Atatürk'ümüz zaten bunları bize haber verdi ve bize hitabesinde neler olacağını, ne yapacağımızı hep anlattı. Dediklerini harfiyen uygulayacağız. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda var. Tabii Atatürk'ümüzün emaneti Misakı Milliyi parçalatmayacağız. Ama acılar çekilecek, felaketler olacak, hayatlar mahvolacak, ocaklar sönecek, insanlar zulme, gadre uğrayacaklar. Göz yaşları sel olacak. Herhalde bu mehdinin kafasının üzerinde nur topacı olacağını, görür görmez aha mehdi geldi diyeceğinizi iddia edemiyorsunuzdur. Böyle bile olsa lazerle filan bir nur topacı yapıp müslümanları yine işletirler. Mübarekler maden zaten. İşlet işletebildiğin kadar. Evangelist oyunlarını ve işbirlikçi cemaatlerin kara propagandalarını göremiyorsanız artık müstahak ne yapalım. Ne olacaksa olsun... ben hazırım. Atatürk'ümün Misakı Milli emanetini parçalatmamak için öleceğim. Bu emaneti ölünceye kadar savunacağım.
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
Mehdi bu kadar önemliyse Kuran'da hakkında küçücük bir ima bari niye yok sorusu havada kaldıkça mehdi kitabı yazılsa yararı yok. Mehdi, Arapların özgün efsanesi olsa yine içim yanmaz. Mehdi bir İbrani efsanesidir. İslama da Yahudilerden geçmiştir. Yani İsrailiyattır. Şimdi belki diyen olabilir ki "sen bu işe ne karışıyorsun? İnanmadığın islamı israiliyattan temizlemek sana mı kaldı? Zaten inanmıyorsun. Bırak bu sorunla müslümanlar ilgilensin!" Sakın böyle demeyin! Baksanıza mehdinin işine başladığı iddia ediliyor. Yarın bir gün adamın biri "ben Mehdi'yim, işte geldim" diye bizi de Deccal'ın askerleri diye tanımlayıp savaş açarsa ne olacak? Herkesi uyarıyorum: Evangelistler adım adım dünya hakimiyetine gitmek için din ve mezhep savaşlarını körüklüyorlar. Bu dinden hemen ve acilen kurtulmazsak, din bataklığında boğulacağız. Bir an önce acil çıkışı kullanıp bu dinden çıkmak zorundayız. Laikliği derhal sağlam bir şekilde tesis etmeli ve dini siyasi gündemden yok etmeliyiz. Dinin siyasete alet edilmesinin sonuçları korkunç olacaktır. Benden uyarması...
-
Gezi'den Adeviye'ye Ulusları Bölme Sanatı
@@Suheyla. doğruya ne denir, altına imza atılır. Ben burada müslümanların önüne ayet koydum, kuranda dişi-erkek, hür-köle ayrımı yapılıyor, bu ayrım temelinde insanlar cezalandırılması öneriliyor dedim, yanıt ne olsa beğenirsin! O zamanın anlayışı öyleymiş, o zamana göre normalmiş! e o zaman niye allahtan geldi diyorlar? O zamanın anlayışına hapsolmuş allah olur mu? O zaman allah değil, insan oldu? Kuran'ın insanlar tarafından yazıldığını kabul etmekten başka çareleri yok. Tamam dinleri insanların yarattığı bir dinse, bu şekilde inanacaklarsa bizi ilgilendirmez, inansınlar. Ama bize allahtan geldi diye yutturmaya kalkmasınlar. İnsanların yarattığı dini de siyasette kullanıp milleti sömürmesinler. Bunun tek çaresi de laikliği kabul edip, inançlarının sadece kendilerini ilgilendiriyor olması. Dinleri başka kimseyi ilgilendirmez. Kendilerini istedikleri kadar ilgilendirsin, bize ne? Laiklik için gerekirse savaşılır. Laiklik kesinlikle ihmale gelmez. Bu bu kadardır. Laiklik tartışmaya hiç bir şekilde açık olamaz. Laiklik yoksa her şey vardır. Savaş da olur, hiç bir meşruiyet zemini kalmaz. Bunu anlamak istemiyorlar. Mısır... Ortada laiklik kalmamış, ne darbeyi kınaması, ne darbeye karşı olması yahu? Laiklik olmadıktan sonra meşru kalan ne var da darbe olmayacak? Darbe de olur, iç savaş da olur, olmayacak bir şey kalmaz! Ortada inanç özgürlüğü yok! Başka ne olabilir bu olmadıktan sonra? İnanç özgürlüğü en temel, vazgeçilmez insan hakkıdır. Laik olmadan insan olunmaz, başka ne olunacak? İnanç özgürlüğü olmadan köle olarak yaşamak yaşamak mıdır ki yaşam hakkının değeri olsun?
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
@@musttafa, eğer siz din dediğiniz şeyin tanrı tarafından gönderildiğini değil, insanlar tarafından yaratıldığını kabul ediyorsanız sorun yok. Ama siz bildiğim kadarıyla böyle demiyorsunuz. Din allahtan geldi insanlara diyorsunuz. Yok eğer din insanlık kültürü, allahtan filan gelmedi diyorsanız tamam, sorun kalmaz. O zaman tabii din de ata mirası olur. Ama ben sizin dinin allahtan insanlara bir miras olduğunu düşündüğünüzü sanıyorum. Yanlış düşünmüşsem sorun yok, miras konusunda size karşı çıkmama gerek yok o zaman... Bakın konu demagojiye dönüşmesin. Ben insanlık derken tarihten bu güne gelmiş tüm insanlığı kastediyorum. Yani din atalarımıza allahtan gelmiş, onlar da bize miras bırakmışlar türü düşünceyi baz almıyorum. İnsanlık kavramına, tüm tarih boyunca yaşamış insanlara din diye bir şey gelmedi, dini insanlık kültürü yarattı diyorum. ne dediğimizi bilelim, havanda boşuna su dövmeyelim...
-
Gezi'den Adeviye'ye Ulusları Bölme Sanatı
Ne sorduğunuzu çok iyi anladım ve bu soru bence çok önemlidir. Bu soruyu soracak ve tartışacak kapasitede bir insan olduğunuzdan zaten emindim. Sizin tek zorluğunuz, anadilinizin Türkçe olmaması. Yani ben öyle biliyorum yanlış hatırlamıyorsam. Öncelikle çok haklısınız. Kuran'dan bağımsız gelişmiş bir sürü farklı İslam anlayışı var. Fakat bu bir handikap değildir. Neden değildir açıklayayım. Öncelikle amaç dinsiz bir toplum değildir. Amaç laik bir toplumdur. Laik olduktan sonra insanların dinli mi dinsiz mi, hangi dinden olduklarının en küçük bir önemi yoktur. Laiklik, uğruna savaşılacak ve ölünecek bir insanlık değeridir. Laik olmadan asla modern insan olunamaz. Laik olmayan insan demek, geçmiş karanlıklarından çıkıp gelmiş bir zombi demektir. Ne aklı vardır, ne düşüncesi... Emredileni yapan bir zombidir. Din olarak ise insan ne canı isterse onu seçer. Bir din standartları enstitüsü olmadığından, eğer filan dini seçersen bak uyman gerekli kurallar şunlar şunlar diye kimse bir dayatma yapamaz. Olamaz edemez derken yapmanın kabil olmadığını söylemiyorum. Olması gerekeni kastediyorum, yanlış anlaşılmasın. İnsanın canı öyle ister, allahsız bir islam uydurur, ona inanır. Benim islam anlayışımda allah yoktur der. "Yahu nasıl olur, hiç allahsız islam olur mu?" diyemez kimse. Kişinin canı istemişse olur. Tamamen kişinin canının istemesine bağlı bir şey... Kim ne hakla inanca karışabilir ki? Kişi isterse "Muhammed çok kurnaz ve çıkarcı bir adamdı, çıkar için icat etti bu dini ama olsun, ben revize edip iyi bir kılığa sokacağım" diyebilir. Becerebiliyorsa buyursun yapsın. İnanan çıkarsa olabilir yani. İnanan çıkmazsa bu dine tek başına kendi inansın, kimse karışamaz. Yani laiklik olduğu sürece kişisel inançlar insanların sayısı kadar çeşitli olabilir. Hiç de bir sakıncası yok. Amaaaa... Çıkıp "Kuran allahtan gelmedir, Kuranda ne yazıyorsa doğrudur, bütün insanlar Kurana uymak zorundadır, uymayanın sonu kötü olur" dedi mi... İşte o zaman Kuranın ipliğini pazara çıkarırım. Kuranı çağlarının bilgisinden bile haberi olmayan yağmacı adamların yazdığını şak diye ortaya koyar ve kanıtlarım. Kimsenin gözünün yaşına da bakmam. O da öyle çıkıp din propagandası satmayacak millete. Satarsa ben de ipliğini pazarda satarım. Dindarsa kendine dindar olacak. Bana dindarlık satıp beni sömürü aracı yapmaya kalkmayacak. Bana ne onun dininden? Dinini kendine saklasın. Dini bana hiç mi hiç lazım değil. Ben iyi biliyorum dinin ne olduğunu. Bana satamaz. Din en aşağılık menfaat için işportada ayakaltı tezgahta satılmıyor olsa, siyasete dibine kadar alet edilmiyor olsa, hadi neyse... Çok da üzerlerine varmaz, biraz içlerini döksünler der, he he de derdik. Ama din ayak altı tezgaha atılmış, üç kuruşa tellala verilmiş, bangır bangır satılıyor. Siyaset boğazına kadar dine batmış. Üç kuruşluk çıkar için din alınıyor, satılıyor, ayaklar altında süründürülüyor. Din diye diye ülkeyi satıyorlar yahu, ötesi var mı? Ülkeyi parçalıyor, gerici eli kanlı teröristlerin elini kolunu salladığı, yurtseverlerin zindanlarda çürütüldüğü bir ülkeyi dini kullanarak yaratıyorlar. Din tüm kredisini tüketmiş, hiç bir saygıyı hakedemez duruma gelmiştir. Bu da dindarların kendi kendilerine ettiği kötülük. Hiç kusura bakmayacaklar, dinleri gözümde sıfırdan daha değerli değil. Dinlerini bu kadar tepe tepe kullandırtmayacaklardı...
-
BİTKİLERDE SİYANÜRÜN EVRİMİ
Siyanür zehirlenmesi hiç hoş bir şey değildir. Doz yeterliyse derhal öldürür. Ölüm, insanın havasız kalması hızında gerçekleşir. ABD de idam infazlarında siyanür kullanılmıştır. Kötü olan dozun düşük olması. Bu çok kötüdür. Dokular oksijen alamadığı için soluk alabildiğine hızlanır, kalp oksijen yetiştirebilmek için deli gibi çalışır ama nafile... Kanda oksijen bulunduğu halde dokulara gitmez. Beynin oksijen alamamasından dolayı baş çatlayacak gibi ağrır, baş dönmesi ve mide bulantısından ayakta durulamaz. Muhakeme yeteneği kaybolur, görüş bozulur. Zehirlenen kişi acınacak bir haldedir. Kalkamadan kıvranmakta ve ne dediği anlaşılmamaktadır. Eğer karaciğer zehiri metabolize etmeyi başarırsa kurtulabilir ama çok ıstırap çeker. Karaciğerin halledebileceğinden yüksek dozdaysa ölüm kaçınılmazdır. Ölüm gerçekleşmezse kalıcı hasar bırakmaz, kanserojen değildir. Karaciğerde metabolize edilir ve atılır. Geriye ızdıraplı günlerin kötü anısından başka bir şey kalmaz. Öldürücü dozu yetişkin için 60 mg. dır. Bu küçücük bir damla eder. 0,06 gram. Bu doz insanı öldürür. Aşağısı daha mı kötü bilmem. Siyanürden bir kez zehirlenen ve ölmeyen, bu ızdırabı hayatı boyunca unutamaz.
-
Gezi'den Adeviye'ye Ulusları Bölme Sanatı
Tabii ki Arapça okurum. Hatta yazarım. Gerekli değil, şart değil ama ben bir mevzuya dalarsam dibine kadar dalarım. Dibi görmeden içim rahat etmez. O yüzden meallerin hepsinden kuşkulandım ve bu adamlar kesinlikle dürüst değil, gerçekleri saklıyorlar dedim. Hele bir Tekin meali var, aman aman aman... Bir insan bu kadar da uydurur mu? İnanılmayacak kadar uydurma. Hiç bir dürüst meal yazarı yoktur. En ele alınabilir, hadi neyse deyip kabul edilebilir olanı Elmalılı'dır. Diyanetin eski meali de eh işte... Fakat hiç biri güvenilir değildir. Ben o yüzden Arapça öğrendim. Gerek yok ama madem bu işe girdim, dibi görmeliyim diye. Gerek tabii yok, tercüme olanakları internette son derece gelişti. Karşılaştırma yapmayı bilen, anlama ulaşır. Kurandaki anlamlardan son derece eminim. Bu kitabı yeterince anladığım konusunda kuşkum yok. Anladığım da, çağlarının bilgisinden bile haberi olmayan bir takım adamların yağma amaçlı oluşturdukları bir anlatımlar yığını olduğu. Kitap sıfatını almaya bile layık değildir...
-
Kuran-ı Kerim'de Evrim Teoirisi Var Mı? Mevlana'nın Bakış Açısı
Şimdi doğruyu söylemek gerek, baştan sona tabii okumadım. Mistik bir kitap külliyatına harcayacak en fazla bir kaç dakikam olabilir. Fazlasını harcayamam. Zaten Mesnevi ahlak dışı öykülerle dolu ahlaksız bir kitaptır. Poşete konulup sexshoplarda satılması gerekir, vitrine konması yasaklanmalıdır. Okunacak bir tarafı da yoktur. Her kitabı tümüyle okuyacak vakti hiç kimsenin yoktur. Okumadan da içeriği öğrenilir. Bu adam ahlaksızlık, miskinlik, şaşkınlıktan ve uyuşukluktan başka bir şey vermemiştir topluma. Bir değeri olmadığı gibi zararlı bir adamdır. Ben dogmanın beyinleri nasıl çarpıttığına, karayı ak gösterdiğine şaşıyorum. Başka hiç bir etken, bu derece gerçekleri çarpıtamaz. Ahlaksız bir adam kutsal bir adam olur mu, evet dogma bunu yapar. İnanılmaz ama gerçek. En ahlaklı, en dürüst insanı dogma yerin dibinde gösterir mi, gösterir. Bu yüzden iktidarlar eğer halk uyuyorsa dini alabildiğine sömürürler. Bunun tek çaresi halkın uyanmasıdır.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Atalarımızın mirası, elbette. Ben şimdiki bizlerden değil, tüm geçmiş ve şimdiki insanlıktan bahsettiğim için miras değil alın teri dedim. Ataların mirasını inkar herhalde aklının ucundan geçen yoktur. Bu kadar apaçık bir konu için de açıklamaya gerek olacaksa pek verimli bir tartışma yapamayız ama, olmaz yani. Konu son derece açık ve net... Sadece insan atalarımızdan değil, evrimin başlangıcından itibaren tüm atalarımızdan da pek çok miras devraldık. Bu gün bir nezle virüsü ile biz, ortak bir mirası paylaşıyoruz. Atalarımız ortaktır. Aynı soydan geliyoruz. Tüm canlılarla... Bahçedeki maydanoz akrabamızdır... Çok uzak bir akraba ama sonuçta akraba...
-
13 Bin Yıllık Natufian Medeniyeti
İyi ama ben tanrının olmadığını felsefi olarak kanıtlıyorum. Ki son derece sağlam bir mantıksal argümandır. Tasarım argümanı, defalarca yazdım. Tanrının olduğunu ise kanıtlayabilene veya mantıksal felsefi argümanımı çürütene ise hiç rastlamadım. Ben sadece forumda yazmam. Saatlerce süren yüz yüze tartışmalar yaparım. Her ortamda ateist olduğumu söylerim. Bana "sen cehennemde yanacaksın" dan öte bir argüman gösterebilene hiç rastlamadım. Yani, varsa bir argüman görelim, yok...
-
Kuran-ı Kerim'de Evrim Teoirisi Var Mı? Mevlana'nın Bakış Açısı
Celaleddin gibi mistik bir mutasavvıfın felsefenin yanına yaklaşması söz konusu değil ki aşsın. Yok böyle bir şey. Ben bu adamda bir iyilik görmüyorum. Tam tersine zararlı, uyuşturucu, mistik zehirlerle atmosferi zehirleyen biri. Onun yüzünden Moğollar ellerini kollarını sallayarak rahatça Anadolu'yu işgal ettiler.