Zıplanacak içerik

democrossian

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

democrossian tarafından postalanan herşey

  1. Kuran'daki iyi davranışlar, müslümanların birbirlerine karşı göstermeleri istenen davranışlardır. Kuran'da, müşriklerin zaten öldürülmesi istenir de, ehli kitaba karşı bile iyi davranılması önerilmez. Bakın ne der: "kendilerine kitap verilenlerden allaha ve ahiret gününe iman etmeyen allahın ve resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din islâmı din edinmeyen kimselerle, küçülerek kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın" (Kuran 9/29) Bu sözlerin insanlığı dinamitlemek anlamına geldiğini görmek için çok zeki olmak gerekmez. Bu ayetler tüm dünyayı bir savaş alanına çevirmek için yeterli. Bunlara uyulacak olsa, tüm dünyada kan seller gibi akar. Üstelik de ne için? "Sen benim inandığım gibi inanmıyorsun" diye!!! Hiç kimsenin bir diğerinin aynısı biçimde inanma şansı var mı? İnsanlara sayısınca inanç olabilir. İnanç suçu diye bir kavram olabilir mi? Bu kavramı icat etmek zaten başlı başına bir insanlık suçudur. Kendi gibi inanmayan diye bölmekle yetinmez, kendi gibi inananları da tam iman etmemekle, münafık olmakla suçlar. İnanç suçu bir kez icat edildi mi, sınır tanımaz. Bitmedi, niye bu ehli kitap "küçülerek" cizye ödüyor? Kelime apaçık: "Sağirun". Bu küçülmüş, aşağılanmış demek. Böyle bir hastalıklı aşağılık duygusu olabilir mi? Nasıl böyle bir kelime sarfedilir? Başkasını aşağılayanda aşağılık duygusu var demektir. Onu düşürerek kendini yükseldi sanma hastalığıdır bu. Bunu net olarak ortaya koyduktan sonra: Bir terör örgütünün lideri bile elemanlarının birbirine düşmesini, kavga etmesini istemez. O yüzden gaspettiğiniz paraları, uyuşturucu paralarını, kaçakçılık paralarını eşit pay edin, birbirinizin hakkını yemeyin der değil mi? Yoksa örgütü dağılır. İşte Kuran'daki ahlak da müslümanların birbirine karşı davranışları içindir. Ta ki dağılıp parçalanmasınlar. Yoksa tüm insanlığı düzenleyen bir ahlak değildir. Müşrikleri gördüğün yerde öldür, ehli kitabı aşağılayarak cizye al der... Onları asla dost edinmemeyi öğütler. Yani insanlar arasında inanç ayrımı yapar, bölücülük ve savaş kışkırtıcılığı yapar.
  2. Dinin insanlığa karşı işlediği en büyük suç şudur: "İnanç suçu" diye olmayan bir suçu icat etmek. Her zaman söylerim, bu din çok amatörce kurgulanmış. Altyapı yok, fikir yok, bilgi yok! Çok daha akıllıca kurgulanmış dinler var dünyada.
  3. Ne yani, sakın kimse söylediğim o sözün konu ile ilgisinin anlaşılamadığını söylemesin! Yok, bu kadarına da inanamam! Bunu da anlamayan bir insan, neyi anlayabilir, şaştım kaldım! Buna gerçekten çok ama çok şaşırdım! Bunu anlayamayacak bir insanı ben tasavvur edemiyorum, nasıl anlaşılmaz? Şimdi basbayağı ben konuyu değiştirip yanma olayını öne sürdüm ha? Yok inanmıyorum. Bunun konu ile ilgisini kuramıyorsa... Söz tükendi. Nasıl şaşırdığımı ifade edemiyorum. Edemediğimden değil de, ederim ama yeri değil... Bu kadarını gerçekten beklemiyordum. Yani söz biter, biter yahu! Bu derece haklı çıkacağımı ben bile ummazdım! Üzüldüm aslında, bu muhataplıkla gerçekten de Ahfeşlik yapmış olduğumun bu kadar kesin doğrulanmasını ben bile istemezdim.
  4. Yalnız, @ "düşünce ile akıl aynı şeydir" demiyor. "Düşünce ile akletmek aynı şeydir" diyor. @ kardeşim, sen yılma... Düşüncelerin doğru. Tabii hepsini bilmiyorum ama şimdiye kadar okuduklarım. Fikri hür, vicdanı hür birisin. Aklın dogmaya tutulmamış. Önemli olan da budur.
  5. Demagoji ile çıkış bulma çabaları da artık kaçınılmaz değil mi! Ayet insan sözü derken herhalde kendi beyninin, kendi düşüncesinin ürünü demek istiyoruz. Çıkmaya insan ağzından çıktığını tabii dogmatikler de söyleyecek, peygamber kavramı niye uyduruldu zaten? Bunun için. Gökten direk allah megafonla bağırdı iddiasını yalanlamıyoruz heralde, çünkü böyle bir iddia zaten yok. Yani bunları filan açıklamaya gerek olmaması lazım, bunlar her normal kapasitede aklı olan insanın çok rahat anlayabileceği şeyler. Ama işte dogma savunulunca, demagoji yapmaktan, anlamazdan gelmekten başka bir çare yoktur. Olsaydı ben bilir, inanın söylerdim kıyak olsun, biraz eliniz güçlensin de tartışmanın tadı çıksın diye. İnanın bunu çok yapmışımdır. Dogmatiklere neyi savunurlarsa bir parça tutunur gibi olacaklarını söylemişimdir. Çünkü yoksa tezlerinin bir sıkımlık canı oluyor, tartışmanın hiç zevki olmuyor... Örneğin evrime karşı çıkmak yerine, evrimi tanrının düzenlediğini savunmalarının, aslında ellerini güçlendireceğini her zaman söylüyorum. Ama dogmatiklerde bir korku belası var. "Ne yani, şimdi peygamberler maymundan mı geldi, tövbe haşa" diye istiğfarlar çekiyorlar! Bunu düşünmek bile dogmatiklerde "şefaatten mahrum kalırız, huriler köşkler elden gider" korkusunun tepelerine sıçramasına yeterli!
  6. Piltdown sahtekarlığı evrim karşıtlarına karşı değil, evrimcilere karşı düzenlenmiş bir sahtekarlıktır. Evrimciler önce çene mi değişip bu değişim beyin değişimine yol açtı, yoksa beyin değişimi önce gerçekleşip çene değişimine mi yol açtı diye tartışıyorlardı. Sahtekarlık, bu konuda bir tez sahibi olmak ve üne kavuşmak için yapılmıştır. Bugün bu tartışmalar yapılmıyor. Çene, beynin gelişimini beklemez. Tamam beyin tamamlandı, artık ben de değişeyim demez. Bunlar eş zamanlı küçük değişimlerin milyonlarca yılda birikimi ile olur. İnsanın evrimi sekiz milyon yıl sürmüştür. Darwin'in yazdıklarından başka bir şeyin bilinmediği ve teorinin sadece temelinin atıldığı, henüz emeklediği yıllarda bir çok karmaşa olması doğal. Her kafadan bir ses çıkar ve fırsatçılar da illa ki olur. Tartışmalarda öne çıkıp ünlü olma isteği insana yanlış yaptırır. Muhtemelen tezinin doğru olduğuna inanmıştı, ilerde zaten bulunacağına inandığı bir fosili acele edip imal etmişti! Tabii bilim affetmedi ve sahtekarlığı ortaya çıkarıldı. Ernst Haeckel ise sahtekar değildir. Çizimleri doğrudur. Bazı ayrıntıları göz önüne çıkarmak için göründüğünden daha belirgin çizmek sahtekarlık değildir. Embriyolar onun çizdiği gibidir. Çizimler doğrudur. Kuyruk yokken kuyruk filan eklememiştir örneğin. İnsan embriyosunda kuyruk bulunur, sonra kaybolur.
  7. @@musttafa, sorduğunuz sorulara ancak tek ve yalın bir yanıt gelecektir: Hepsini allah yaptı. Ol dedi oldu. Yaratan her şeye muktedirdir. Bu dogmatik düşüncenin insanı nasıl körelttiğini görüyorsunuz umarım. Hiç bir şeyi merak etmeye, hangi süreçlerden geçip oluştuğunu araştırmaya gerek yok. Her sorunun cevabı allah! O balçığa insan biçimi verdi, ruhundan üfledi, tamam. Pat diye Adem oldu. Allah eşyanın isimlerini öğretti, hop dili oldu. Ruhunu üfleyince zaten hemen aklı oldu, ee kolay mı, allahın ruhu girdi içine! Bu dogmatik düşüncelerle hiç bir şey olunmaz. Zaten de olmuyor. İşte müslümanların hali ortada. Sen şu mezheptensin, ben şu mezheptenim diye birbirlerini öldürmekten başka bir yaptıkları yok. Üstüne üstlük, laikliğin temelini atmış, daha da geliştirmesi gereken toplumumuzu da tersine geriye çekip bu bataklığa doğru sürüklemeye çalışıyorlar. Efendilerinin çıkarına olan bir savaş konusunda efendileri bile temkinli açıklamalar yaparken, oynattığı kuklaların daha ipleri çekilmeden savaş tamtamları çalmasının, dogmanın beyni felç etmiş olmasından, mezhep nefretinin benliği sarmış olmasından ve tek varlık sebebinin kin olmasından başka bir açıklaması bulunabiliyorsa, duymak isterim.
  8. Eminim görmüşsündür. Çok varlar... Her yerdeler...
  9. Zaten okumakla faydalandığını hiç düşünmedim! Buna olanak keşke olsaydı ama görünmüyor maalesef... Ben dogmatik kafaya laf anlatıldığına hiç tanık olmadım. Zaman içinde etkisini gösteriyor. Anlık olarak "evvet, gerçekten" dendiğini hiç görmedim. Dogma, çok dirençli bir "resident evil" dir. Daha dirençlisi görülmemiştir.
  10. Haydaaa... Ben de Fenerliyim! İşe bak... Herkes ayrı takımlı çıktı! Neyse Gezi'de birleşelim. Nasılsa her yer Taksim, her yer direniş. Takımlar bahane, direniş şahane... Dogmaya direnmeye bayılıyorum. Dogmaya karşı çıkmak gibisi yok... Oley oleey, biber gazı oley...
  11. democrossian şurada bir başlık gönderdi: Evrim Kuramı
    Küçük dil, adı üstünde dil. Yani onun da görevi, ses ile ilgili. Hatta dil, sese sadece biçim verme görevini üstlenirken, küçük dil, bundan öte, ses üretmektedir. Küçük dil, hayvan atalarımızdan kalan bir mirastır. Hayvan atalarımız, bunu hırlama sesi çıkararak düşmanlarını korkutmakta kullanıyorlardı. Bunu ilkel hayvansı insan atalarımız da sürdürdü. Bugün ise modern insan kimseye "pek" hırlamıyor! Pek dedim, çünkü istisnalar yok değil. Ama küçük dil yakın zamanda işlevini neredeyse tamamen yitirmiş durumda. Hatta zararlı bir organ durumundadır. Çünkü artık kimseyi hırlayarak korkutmuyoruz. Böyle bir şeye gerek yok. Diğer yandan küçük dil yüzünden uyurken zor nefes alıyor, horluyoruz. Hiç yararı kalmadığı halde, zararı devam ediyor.
  12. Dini sömürüye alet etmenin dayanılmaz hafifliği, koskoca Roma imparatorluğunu hristiyan, Türkleri müslüman yapmıştır. Bu dayanılmaz cazibeye kapılmamanın bir yolunu bulamamışlar. Din sömürüyü öylesine kolaylaştırıyor ki, bu aracı kullanmanın cazibesine kapılmamak, bir sömürgeci için olanaksız...
  13. Formüllere varıncaya kadar mı! İyi de konu yanma olayı olsa, ders kimya olsa benim de içim yanmazdı! Konuyu değiştirmenin çaresini aramaktan kıvranmanın böylesini de görmemiştim...
  14. O yazdıklarından, felsefe yolu ile ateist olmadığım anlamı maalesef çıkmıyor. Hemen açıklayayım: Allahın olmadığı ayrı konu, tanrının olmadığı ayrı konudur. Onu da açıklamıştım. Allahın olmadığını anlamak son derece kolay. Kurana baktın mı tamam. Allahın olmadığı anlaşılır. Allah yok diyerek ateist olunmaz. Allah yok diyerek sadece islam dininden çıkılır. Tanrının olmadığı ise felsefi bir konudur. Allah yok demekle tanrı yok demek aynı şey değildir. Allahın olmaması, tanrının olmamasını gerektirmez. Tanrının olmadığının kanıtları tamamen ayrı, felsefidir. Yazılarımı keşke herkes böyle dikkatle okusa! Çok kıvanç duydum, teşekkür ederim.
  15. Dogmatikler müstesna zaten... Onlara laf anlatmanın bir yolu yok. Onlar zaten ırk, inanç, cinsiyet, statü ayrımına boğazlarına kadar batmışlar. Onları allahları kurtarsın, biz bir şey yapamayız...
  16. Herkes kendi işine baksın... Demagojiye yeltenmek, iflasın ilanıdır...
  17. E gerek yok tabii. Onlar zaten yerine geliyor. Milleti allahtan vahiy alıyorum diye uyut, sömür! Gelsin ganimetler, gelsin cariyeler, gelsin köleler, gelsin istemediğin kadar kadın. Bunun daha dua edecek nesi kalmış? Adam zaten allahı tepe tepe kullanıyor. Yalnız işte, bir çocuk yapmaya sıra geldi mi, bu allahı isteklerine alet etmekle olmuyor. O zaman başlıyor duaya...
  18. Olmadı! Kimya kitabını olduğu gibi yapıştırmak lazım ki allame kesilelim. Eğitim şart!
  19. Ders: Kimya Konu: Yanma olayı "Sen kalk bakayım evladım, yanma nedir? Sen yanmazsan, ben yanmazsam kim yanar? Kim yanar, kim döner? Döner dönmezse yanar. Döner dönmez yanmaz. Dönmesi lazım. Kap gel şurdan bi döner, acıktım şimdi..."
  20. Kimse benim yerime konuşmasın... Karnından konuşmuş olur.
  21. Dua tanrıdan bir şey istenmek için yapılır. İnanmıyorsanız açarsınız Meryem adı verilmiş Kuran bölümünü. Orada Zekeriya tanrıya dua etmekte ve bir çocuk istemektedir. Çocuk istemek bir dilek dilemek değil mi?
  22. Bu sonuca nasıl varılabildiği hakkında en küçük bir fikrim yok. Olmayan tanrıdan nasıl bir beklentim olacağını hiç anlayamadım. Ben sadece adamların yazdıklarının tanrı sözü olduğu iddialarını reddediyorum, kendi sözleri diyorum. "Daha güzel sözler yazın da bakarız tanrıdan mı değil mi" demiyorum! Bugün biri çıksa tüm insan haklarına, modern bilime uygun bir kitap yazsa, tanrıdan dese, ona da inanmam!
  23. Şekil A da, dogma savunuculuğunun çok kolay gibi görünmesine karşın, dogmanın ne olduğunu çok iyi bilenler karşısında ne kadar zor bir zanaata dönüştüğü görülüyor... Çok kolay gibi görünür. Dogmayı dogmaya, onu da dogmaya, onu da dogmaya kanıt göstere göstere gidersin. Topu dogma. Hiç biri kanıt gerektirmez. Son derece kolay görünüyor. Bu kanıt zincirini sonsuza kadar uzatırsın. Ama ortada en küçük kanıt yoktur. Tümünün bir hayal zinciri olduğu gösterilince sonsuz zincir yok oluverir. Biraz düş kırıklığı yaratan kötü bir durumdur. Onca kendi aklınca kanıt zinciri kur, hepsi bir hamlede yok olsun! Yani, şok olur insan ama işte, dogmaları savunmaya kalkmayacaksın. Kıssadan hisse...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.