democrossian

Yarın bir gün Esad'ın devrildiğini ve kukla bir yönetim getirildiğini, yandaşların zil takıp göbek atarak "yeni bir dönem başlıyor" diye halay çekerek ağızlarının kulaklarına vardığını görürseniz hazır olun... Ben hazırım. Piyade tüfeğimi çok özledim. Al bayrağımın altında ona şarjörünü takıp kurma kolunu çekmek için sabırsızlanıyorum. Askerde en unutamadığım anlar o şarjörü takıp kurma kolunu çektiğim ve emniyet mandalını çevirip silahımın ateşe hazır olduğu anlardı. Şarjör yerine oturduğunda çıkan çlik sesi ve kurma kolunu çekerken mekanizmanın şakırdaması hâla kulaklarımda. Silahımı çok ama çok özledim. Emperyalistlerin kendileri gelmeye yürekleri yetmez. Yine kürt tealici, islam tealici, mandacı bilmem necicileri kullanacaklar. Hepsi de boylarının ölçüsünü tekrar alacaklar.

Bir ülkede parasal durum bozulmadıkça iktidar değişikliği olmaz. Bunu bilen emperyalist güçler Türkiye'ye sürekli para pompalıyorlar. Para dediğin boyalı kağıttır. Bunu uçaklara yükleyip yollamak kadar kolay bir iş yok. Bununla yeterli süre bir ülkeyi oyalamak ve istediğin kıvama getirmek son derece mümkün. Ne altın yolluyorsun, ne enerji, ne hammadde, ne yakıt. Gönderdiğin boyalı kağıtlar. Bu şekilde emperyalist planlar yeşil boyalı kağıtlarla tıkır tıkır yürümektedir. Yandaş basın mensuplarının aldıkları paraları, sahip oldukları lüks villaları hepimiz biliyoruz.Kalemlerini, şereflerini, ülkelerini satarak bu lükse kavuştular. Sonuçta olacak olan ise, İskenderun limanına açılacak bir Kürt koridoru oluşturup petrolü Akdeniz'e çıkarmak. Sanmayın Basra petrolünü. O çerez çekirdek kalır. Asıl hedef henüz hiç çıkarılmamış, milyarlarca tonluk rezerv halinde bekleyen güney Hazar petrol yatakları. Kuzeyi çıkarılıyor, ama güneyi henüz Basra pik üretim verdiği için ellenmedi. Bu petroller için emperyalistler Kürt kartını oynuyorlar. Şah mat hamlesine kadar da bu oyun sürecek. Olayın Suriye'den başlatılması asla tesadüf değil. Çünkü Suriye ile Türkiye arasında Hatay polemik konusu bir bölge. Atatürk niye hedefte? TSK niye hedefte? Ulusalcılık niye hedefte? Çünkü Esad devrilip kukla yönetim gelince bunlar gündeme etkili biçimde getirilecek. Daha şimdi propaganda ve beyin yıkama, ortam hazırlama dönemi. Sazanları yemliyorlar daha... "Diktatör Atatürk Hatay'ı zorla ilhak etti, faşist TSK buna hizmet etti" olacak ve tıpkı İran-Irak savaşı için Fao anlaşmazlığı bahane edildiği gibi, Hatay haksız, zorla ilhak edildi propagandası pompalanacak. Suriye Türkiye tutuşturulup aradan Kürt devleti çıkarılacak. Esad kurban seçildi, çünkü Esad babasının Hatay üzerindeki iddialarından vaz geçti. Türkiye'de tatil yaptı. Bu emperyalistlerin çıkarlarına ters olduğu için direktifi verdiler: "Tatil arkadaşını düşman ilan et, üzerine teröristleri sal." Direktif yerine getirildi. Esad şu an aslında bizim için terörle savaşıyor. Onun devrilmesi, Hatay üzerindeki planlar için ilk adım olacak. Bunu herkes kafasına koysun: ABD ve AB petrolü Akdeniz'e çıkarmak için İskenderun limanını bizden alıp Kürt devletine verecek. O zaman bu vatan için kim savaşacak, kim vatanına ihanet edecek, göreceğiz. Aynı Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi Mustafa Kemal'ler ile Ali Kemal'ler ayrılacak. Teali İslamcıları, Teali Kürtçüleri, mandacıları, padişahçıları, tüm ihanet odaklarını tekrar göreceğiz. Tüm ihanet odaklarını da bir kez daha yeneceğiz. Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Bunu tüm dünya bir kez daha görecek.

Hayret bir şey... Makalenin içeriğini anlatmak tercüme değil mi? O zaman bu tercümeden de siz sorumlusunuz... Yani tabii. Her durumda hemen evangelistleri suçlamamak lazım. Ya da cemaattensinizdir ne bilelim. Ya da evangelistleri de cemaatleri de geride bırakıyorsunuzdur. Bir yargıda bulunamayız ki uzaktan... Yazdığınıza bakarız. Yazdığınız ya tercümeden özettir, ya alıntıdır, ya kendiniz yazmışsınızdır. Biz hangisi olduğunu bilmesek de yazıda söylenenlerin çok çok yanlış olduğunu biliyoruz. Sorumlusu her kim ise... Hayır şimdi ben kendimi bildim bileli bilimsel yayın izliyorum. Hiç ara vermedim. Günden güne evrimin kanıtları çığ gibi artıyor. Hiç öyle bir evrim meğer yokmuş filan diyen yok. Kıytırık sahte bilim dergilerinde çıkar ancak böyle saçmalıklar. Öylesi ise ganimet gibi... Evangelist sitesi okuyan zart bir dergi çıkarıyor. Çok gördük biz böyle dergiler. Tekine metelik vermem. Yok firavunun secde eden cesedi bulunmuş, yok Ay'da ezan duyulmuş, yok Nuh'un gemisi bulunmuş, yok bilmem nede allah yazıyormuş... İpe sapa gelmez bir sürü hurafe. Bunların bilimle bir alakası yok ki bir bilimsel makaleyi doğru düzgün alıp yayınlasınlar. Bunlar hokkabaz ve sahtekar. Bir palavra için elli takla atarlar...

İddia son derece inandırıcılıktan uzak. Hiç bir aklı başında evrimci genetik bariyerlerin türleşme nedeni olmadığını söyleyemez, bu mümkün değil. Çünkü türleşme bu şekilde oluyor zaten! Bu işte yine evangelistlerin ve onların kuklası cemaatlerin bir tercüme hokkabazlığı var. Yani bunların belgesellerde insanı gülmekten bayıltacak komiklikte tercümelere imza attıklarını biliyoruz. Bu komedyenlerin yapmayacakları saçmalık yoktur. Bunlar bilimcilerin süt karadır, kömür beyazdır dediklerini iddia etseler şaşırmam. Bunlardan her şey beklenir. Her şey... Bunlardan umulmayacak sahtekarlık ben bilmiyorum. "Bunu da yapmayalım artık, fazla kaçar" diyecekleri bir sahtekarlık yoktur! Sahtekarlıkta uzmanlaşmış bunlar. Bu hokkabazlara inanmakla büyük hata ediyorsunuz @@Archi...

Evrim çürümek bir yana, kesin bir gerçek haline geldi. O makalede öyle tutarsız şeyler söylenmiş olma olasılığı yok. Evangelist yalan propagandası olduğu kesin. Bu propagandalara da inanan ya da çıkar için inanmış görünen iki cemaat var burada, başka da yok... Biri a! Çıkmış dokuza inmez sekize cemaati, öbürü de malum atlantik öteli cemaat...

@@İNTERLOCK evde termometre var mı? Bi ateşini ölç, sayıklıyor olmayasın? Pek ipe sapa gelecek bir laf bulamadım da söylediklerinde...

Bi de ne demeye çalıştığın anlaşılsa...

Eee, evrim teorisini geri çekip "yaratılış teorisini" mi öne sürmüşler? Hiç bir evrimci evrimden vaz geçtik demez. Böyle bir olasılık yoktur. Olsa olsa evrim teorisinin ne kadar kapsamlı olduğunu açıklar ve bu kapsamı tümüyle açıklamanın ne kadar zor olduğunu belirtir. Elbette ki fosilleşme son derece ender bir olay ve sadece kemikler o da kısmen fosilleşiyor. Bu kadar kısıtlı bilgiyle eksiksiz bir evrim şeması çıkarılamıyor. Yoksa evrim kesindir. Canlıların birbirinden türleştikleri konusunda en küçük şüphe yoktur. Bilimciler tabii ki evrim şemasının tümünü hiç eksiksiz çıkarmak isterler ama bu olanaksız. Çok uzun bir zamanda çok fazla tür yaşayıp ortadan kalktı.

Yok ben haddimi bilirim, ne dediğimi de bilirim. Ne dediysem o...

Bilmesen bahsetmezdin. Elbet biliyorsundur. Bana Smith'in yakalanıp en güvendiği O'Brien'ın eline düşmesi değil de... Sevenleri ayırmaları acı geldi... Gerçi hep öyle olur...

Olmaz babacım... Ben batı yakasından bu yana rüyamda bile geçmem. Japonya'ya filan gidecek olsam doğuya doğru gitmem. Batıdan dolanırım. Olmaz yani, mizacım uyuşmaz. İlle de batı...

Matrix'de Neo niye öldü ve niye bataryalaştırılan insanları özgürlüklerine kavuşturamadı, makineler ile niye barış yapıldı ve uzlaşıldı, makine köleliği niye devam etti? Niye Neo makine sistemini yerle bir edip dünyayı kurtaramadı? Hiç düşündünüz mü? Bu film beni hasta etmiştir hasta... Acayip filmdir. Bilim ile felsefenin bu kadar iç içe girdiği bir film yani... Bilmiyorum. "What Bleep We Know" filan diyorlar ama, zannetmem. Matrix'le hiç biri boy ölçüşemez. Önce Terminatör serisine hayran olmuştum. O bir efsaneydi. Bir de "Alien" efsanesi vardı. Ama Matrix çok başka...

Matrix'in Ajan Smith'ine de kulak vermelisin dostum. O da yabana atılmayacak şeyler söyler. Aslında o Neo'dan bile daha haklıdır. Kötü adamı oynasa bile... Tıpkı tasvir edilen İblis - Tanrı mitolojik öyküsünde aslında İblis'in çok haklı olması gibi. Tanrı haksızdır o öyküde... Ama tabii mitolojik öykü. Yani uydurma. O yüzden ciddiye almıyoruz. Yoksa bu öyküyü ciddiye alsak, Tanrı yerine İblis'e tapmak daha doğru olurdu. Hatta bazıları Batman serisinde Batman'in değil, Joker'in haklı olduğunu söylerler. Ben o kadar ileri gitmiyorum. Hatta bazıları Lord of Rings'de insanların değil, Orkların tarafını tutarlar. Ben o kadar da ileri gitmiyorum. Hatta insanlara karşı vampirleri tutanlar da var sanal alemde. Ben o kadar da artık yok artık yani... Daha uç örnek vermeyeyim... Ben ciddiyetten yanayımdır. İpin ucu kaçsın istemem... Haaa... Hele hele Matrix demişken... Şunu unutmayayım: O Fransız var ya o Fransız! Hastayım ben o herife yaaa! Onun kadar derin felsefi konuşan adam hiç bir filmde görmedim! O Fransız var ya adamın kralı! O filmde en doğru konuşan kişi o! O adamın ağzından çıkan her sözcüğe dikkat edin. Bitirimin allahı o herif...

1984'ü bana öğretme yahu! Üç kere okudum. O benim idolüm. Fakat o bir distopyadır. Fareler burnunu yer yoksa filan dedin mi distopik olursun. Bu da ütopik olmaktan çok fazla fenadır. Aman ha! Ütopik ol bin kat iyidir. Orwell'i bilmemek, anlamamak ha... Maydanozcuya maydanoz nerde biter, yaprakları yeşil mi olur mavi mi diye mi soruyorsun birader sen... Big birader... Sen izlemeye devam et...

Big Brother gibi mi? Beni izlemeye devam edin...

Ben lüzumsuz ve zararlı şeyler yaratmam dedim ya... Daha da denecek bir şey yok...

Ben öyle zararlı ve çirkin şeyler yaratmam. Yaratacağımda doğru düzgün bir şeyler yaratırım. Adam yan bahçeye çeke çeke inek getiriyor, orada bıçakları, satırları hazırlamış. Bunu ben nasıl yaratmış olabilirim ki? Ben sadece pencereden baktığımda görüyorum. Sakın kimse kuantumu saçmalık haline getirip yanıt vermesin bana... Ben aptalcılık, körcülük ve sağırcılık oynayamam. Onu üç maymunlar oynar...

Namus kelimesine istediğiniz anlamı atayın. Hiç bir anlamı yoktur bu zorlama atamaların. Bu kelime din tarafından gaspedilmiş ve çıkarı için kullandığı bir kelimedir. Asıl anlamı, yasa, kural demektir. Din bunu insanlık kültüründen çalarak gaspetmiş ve güya kendine tapulamıştır. Bu tapu geçersizdir, bu sözcük insanlık kültürünün öz malıdır. Dinde kastedildiği anlam ile alakası yoktur. Din böyle bir çok sözcüğü çalmış ve kendi malıymış gibi yutturmuştur. Bilgili insan bu yutturmacaya asla gelmez.

İster uzaktan bak ister yakından... Değişmez. Saçma dogmatik efsanelerle hiç işim olmaz. Yok oğlunu kesecekmiş de yok gökten koç inmiş de... Bunlar benim hiç işim olmayan saçmalıklar. Böyle şeylere ne uzaktan ne yakından verecek toz tanesi kadar primim yok... İsteyen inansın. Ne direk, ne yorumlu olarak böyle saçmalıkları var sayamam. İnanmıyorum diye inanabileceğim bir şekle sokmaya çalışanlara ise daha fazla tepki duyarım. Bu sahteciliğe ve yutturmacaya giriyor çünkü. Yok mecazmış yok icazmış tek temsilmiş, yok metaformuş, yok içinden yok dışından bakacakmışsın... Aman kalsın. Neresinden bakarsan bak, saçma, kabul edilemez, zararlı ve yok olması gereken yalanlar... İnsanlık yalandan kurtulmadığı sürece erdemini tamamlayamaz.

Suphi ayısı: "Kahvede mahvedeyim işte ne olsun demiştim ama kahveden çıktım gidiyordum, yolda karşılaştım. Farketmez, burada mahvetsem de olur dedim." dese de olurmuş.

Bana dini metaforlar üzerinden bir şey anlatma @@İNTERLOCK... Fıtrat diye bir şey yoktur. Çünkü yaratım yoktur, çünkü tanrı yoktur. Yunus filan diye birileri hiç yaşamamıştır. Bunlar arapların ibranilerden çalıp kullandığı saçma sapan mitolojik efsaneler. Bana dini bir şeyler anlatma da ne anlatırsan anlat. Hele hele bugün allahtan dinden bir harf duymaya tahammülüm yok. 365 gün içinde en nefret ettiğimin içindeyim şu an...