evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Insanoglu Turu ve Birinin Uclu Alternatifsizligi Insanoglu turu ve birinin, kendi disinda kalan, diger canli/cansiz parcalar ve butun temelinde, uclu yetiye sahip tek tur oldugunu ve alternatifinin bulunmadigini ortaya koyacagiz. Bu alternatifsizligin temelini SOYUTLAMA YETISI teskil eder. Bu soyutlama yetisi de, insanoglunun beyninin !? isaretleri olan "var" algisinin, sorusuna ve cevabina dusunce olarak "gebe kalip" bu gebeligin sonucu, soru ve cevabin kavram olarak dogmasidir. Simdi buradan insanoglunun bu uclu soyutlama yetisine ve onun soyut/somut temeline bakalim. "!?" yu beyni ile algilayan, dusunce olarak gebe kalan ve dogumu kavram olarak yapan, KIMDIR? Bu soruya, insanogluna bir alternatif olarak cevap vermek mumkunmudur?, Hayir, epistemolojik olarak mumkun degildir. Cunku, henuz soyutlama yetisi olan baska bir kim yoktur. Yarin, insanogluna en yakin tur olan maymun turunun boyle bir yeti kazanmasi ve insanogluna alternatif olarak soyutlama ortaya koymasi; bilimin ve bilimselligin calismalari temelinde ve maymun turunun evrimsel olarak gelisesi temelinde, kesin olarak olumsuz bir cevap vermek ve konuyu sonlandirmak mumkun degildir. Bu kim, ayni zamanda, verdigi tum cevaplarla, kendi turu de dahil olmak uzere, ne yi ortaya koymaktadir. Peki insanoglu turunun, bir ne ortaya koyucu olarak alternatifi var midir?, Cevabimiz gene, epistemolojik olarak, "hayir" olacaktir. Sonrasi ise, her turlu gelisimin insanoglu disinda bir NELEME yetisi olacaktir. Peki, insanoglu bir kim olarak ve alternatifsiz kim olma temelinde, yine alternatifsiz ne yi ortaya koyan olarak, bunu nasil basarir? Iste buda, insanoglu soyutlamasinin, soyut temelini veren, kavramlastirma, KAVRAMI, KIM ILE VE NE ILE OZDESLESTIRME temelindedir. Iste insanoglunun, hem nesnel, hem de oznel temelini veren, kavram ile ozdeslestirme yetisi, epistemolojik olarak alternatifszdir. Bu alternatifsizligin algilanamamasinin altinda, insanoglu turu ve biri faktorunun algilanamamasi ve insanoglunun kim olarak ve ne olarak ortaya koyduklarinin, sanki kimin ve nenin kendi adina kendini, insanoglu turu ve biri disi, baska bir guc veya faktor olarak ortaya koydugu izlenimi verir. Iste b insandisi temelli izlenim, insanoglunun kendi kendisini "kandirmaktan" baska bir icerik tasimaz. Sonucta "doganin kanunu budur, dogal olan budur" derken, aslinda " ben (insanoglu turu ve biri) doganin boyle bir kanunu oldugunu ortaya koyuyorum, dogal olarak ortaya konan bu durum, benim (insanoglu turu ve biri), ortaya koyumumdur" dediginin henuz, bilincinde ve farkinda degildir. Cunku, ne doga; DOGALLIK OZELLIGINE VE OZNELLIGINE SAHIPTIR, NE DE "BEN DOGAYIM" SEKLINDE KENDI KENDINI ORTAYA KOYABILECEK BIR KONUMDADIR. Burdan, dogalligin, dogaya insanoglu monologuyla verilen ve insanoglu turu ve biri ozelliklerini tasiyan bir oznellik oldugu, doga, nin da; insanoglu var temelli !? isaretinin, cevabi olan bir kavram oldugu ortaya cikar. Buradan da, varinin yansisi algilanan ve algisi, kavram ile ozdeslestirilerek yansitilan "Doga" EKLENTISI yetmiyormus gibi, bir de buna oznel ve insanoglu ozelligi olan DOGALLIK ICERIGI EKLENMISTIR. Buradan da, insanoglunun gorunussel nesne eklentisinin, ilk el eklenti, onun gorulmeyen, ozsel eklentisinin de ikinci el eklenti oldugu ortaya cikar. Bu temelde de, ideolojik inancsal dogrularin hepsi, ilk el degil; ikinci el eklentilerdir. Ilk el eklenti algilanmadan ve farkina varilmadan, ikinci el eklentiyi algilamak ise, mumkun degildir. Iste bu temelde, once ILK EL EKLENTI OLAN NESNE ALGILANMALI KI, IKINCI EL EKLENTI OLAN OZNENIN ALGILANMASI MUMKUN OLSUN. Tabi buda, oznelligin, yaraticiya verilmesi, ya da nesne ile ozdeslestirilmesi, yapilmaz ise, mumkundur. Yoksa, nesnel, ya da oznel tanrilastirma kacinilmazdir. Yani, alternatifsizligi, epistemolojik olarak algilayamama. Tabi bu arada, insanoglu turu ve biri faktorunun, bu temelde, ve dogal zihniyet ve dogal egonun eliyle, teslimiyeti temelinde, TANRILASTIRILMASI DA; yapilacak, en son "hatadir" Sonucta, tanri, tanrisal dusunce degil; tanrisal zihniyetin, bilinc alti yerlesiminin olumlu/olumsuz yonlendirimi KENDI TURU VE BIRINI KENDI ELIYLE TANRILASTIRMA durumundadir. Tabi, dogal zihniyetin ve dogal egonun, bilinc alti yonlendiriminin "son duragi olarak" Sonucta, insanoglu turu ve birinin, dogal zihniyet ve dogal egosunun, bencil, ayrimci, cikarci v.s. temelinde guc ve otorite yoluyla tanrilastirilmasi, ROBOT BIREYLER VE ITAAT EDEN CEMAATLER anlamini tasir. Bu da, insanoglu turu ve birinin, sahip oldugu vucudunu, yonlendirilen dusunce ve davranis ile, kendi istedigi gibi degil; kendinden istendigi gibi, yonlenmesidir. Iste BIREY BILINCININ onemi burda, bir kez daha ortaya cikmaktadir. Cunku alternatifsizlik, epistemolojik olarak, insanoglu turu ve birinin disindadir. Ama, insanoglu turu ve biri kendi bunyesinde, bu her turlu tanrilastirma zihniyetinden, kendinden istendigi gibi degil, kendi istedigi gibi kendini yonlendirerek, kurtulacak ve arinacaktir. Iste bu INSANSAL ZIHNIYET alternatifi, yine insanoglu turunden cikacaktir, daha once epistemolojik olarak bir maymun turunden, cikmaz sa! Belki de, bir maymun turunun soyutlama yetisine sahipligi, tarihsel olarak; tum insanoglu turunu birbirine baglayacaktir ve insanoglu kendi turu ici "cekismeyi, yarisi, ust/alt iliskisini ve biri birini teslim almayi, biri birine hukmetmeyi, yonlendirmeyi v.s." birakacaktir, kim bilir!
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Quiddity of Zi (XYxy) Basligin ingilizce olmasinin sebebi; Quiddity kavraminin, aciklanma ihtiyaci oldugudur. Cunku Turkce de bu kavramin aciklanisi, pek te icerigini vermemektedir. Once basligin turkcesi; Zi (XYxy)'in Quidditiy'si. Gorulecegi uzre; sadece tamlamanin aciklamasi yapildi. Quiddity kavraminin; iki farkli tanimi vardir. Bunlardan birincisi;;" tartismadaki, gereksiz detaylari ve itirazlari ortaya koyarak; tartismadan kurtulma", diger anlami da; " iddianin, tezin, savin v.s. alisilmis, yerlesmis sabitlesmis, elde edilmis v.s. mucadelesi, tartismasi, cekismesi v.s. Bu tanimlarda v.s. ler; her kelimenin anlaminin olabilecegi ve benzer bir kelime kullanilabilecegi icindir. Ikinci tanimi da; "seyi, 'ne', yani "budur" olarak ortaya koymanin ozu/seyin oz tabiati" ya da; Seyi, "budur" yapan ne ise, o" anlami vardir. Quiddity'nin iki farkli tanimsal anlamini verdikten sonra; bildiginiz gibi; Zi (XYxy), okunusu, zay; evrensel pragmatiklerin dogal dusuncenin ctetolojik koken ve temelini veren, sembolleridir. "Quiddity of Zi" in; iki ana dali vardir. Bunlardan birincisi;causa sui dali; digeri ise Qui dalidir. "Causa sui""Kendine ait cinsinin/cesidinin nedenselligi demektir. Bu arada nedensellik; felsefenin; etioloji adi altinda ortaya konusudur. "Causa Sui" dalinin;self, yani kendi ve counterself, yani; hem karsi, hem de tamamlayici kendi kollari vardir. Counter- on ekini algilamak icin, soyle bir ornek verebiliriz. Eger seyin selfi erkek ise; counter self, disi olur. Ama; ayni zamanda, hem erkegi disi ile tamamlama vasfiyle insanogludur. "Quiddity of Zi" in ikincisi; qui, yani kimdir.Qui de; Qua, yani sifatiyla; quantity, yani nicelik ve quality, yani nitelige ayrilir. Eger butun bunlari siralarsak;Zi (XYxy)'in Quiddity'si; hem kendine ait cinsinin nedenselligi; hem de kim? sorusunu icerir. Bu arada; kim sorusunun, linquistics koken olarak; tum sorularin ilki oldugunu da hatirlatayim ve cevabinin da, yine etimolojik temelde, ingilizcedeki ucuncu erkek sahis eki olan "he" oldugunu belirteyim. Yani, erkek, o. Burada Zi; nedenselligi aciklayan gorevi uslenir. Cunku; Qui, yani kim sorusu ve cevabi; quiddity'nin oz tabiatinin karakterini verir. Bu karakterde; qua, yani; nicelik, nitelik sifatiyla; karakterin olusumunu, sekillenisini verir. Daha once de izah ettigim gibi; sekillenis; Y uclemi; yani bir pozitif noktadir. Buradaki, bir, niceligi; pozitif, niteligi nokta da causa sui yi ve onlarin nitelik ve niceligini verir. Buradaki X sekillenisin karakteri olarak; bir niceliginin ikilemini ve pozitif niteliginin karsitliligini verir. Iste causa sui'nin de; nicelik ve nitelik indirgenmesi, dilin kulaga hitabindan dolayi, noktasal yapisinin; ikilemin, tek ile; karsitligin da;ister kendi, ister karsiti olsun, sonucta pozitif ile noktalanisi ve bu iki noktalamanin,yani; tek (bir) ile pozitifin boyutsuz noktada ozdeslesmesidir. Burdan da Zi'in 7 lisi ortaya cikar. ikilem, karsitlik, kendisi, karsiti, bir, pozitif ve nokta. Iste bu 7 li de; dogal dusuncenin, evrensel ctetolojik yapilanisi ve sekillenisinin koken ve temelini olusturur. Bu da Zi'in yukarida iki farkli anlamiyla aciklanan quiddity'sidir. Dolayisiyle, dogal dusunce daha dillenmeden; sorun koken ve temeli uzerine kurulmustur. Her dillenisi de; tartisma, mucadele, atisma, satasma, v.s. kisaca SORUNun dile getirilisidir. Cozum ise; hem bu sorunun icinde yer almadan ve tum resmi ile ortaya konabilmesine, hem de ortaya konan soruna; disaridan bakilarak, notr yanasilmasina baglidir. Iste dogal dusuncenin, degismez ve sorgulanmaz, postulati, maximi, axiomu belgiti v.s.; yaratilissal/inancsal/ideolojik/dogrusal/insandisi/insanlikdisi/ iceriginin; bencil/cikarci/ayrimci/guc/otorite/iktidar yansitmasidir. Zi'yi kavramak ve algilamak; birey bilincinin insansal/evrensel/kavramsal/epistemolojik/bilissel/birey-insanmerkezci dusunce ve davranisidir.
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Zi (XYxy) Nedir? Zi'in ne oldugunu ve nasil olusturuldugunu size izah etmek istiyorum. Birincisi, Zi; evrensel pragmatikler olarak; kullanimbilimin-Pragmatics- sembolleridir.XY birlikteliginin yazilisi, Zi; okunusu (Zay) dir. Dogal dusuncenin; ne oldugunu, sinirlarini, ctetolojik koken ve temelini; Quiddity temelinde; nasil yapilandigini ve nasil isleyise sunuldugunu anlatan sembollerdir. Bu sembolleri; bu anlamda algilamak icin; dilin noktasal yapi ve isleyisi degilde; konuya cizimselligin gorselligi ile yanasmak gerekir. Zi aslinda; bir X dir. Size soyle izah edeyim. Buyuk bir X harfinin cizimini dusunun ve bu cizilmis X i gorsel olarak ele alin. X in ust iki ucuna, yani bacagina x ve x; alt iki bacagindan, sol bacagina x ve sag bacagina y yazin. Burada sol bacaginin x olmasinin sebebi; grafikteki sol ucun ve dikey cizginin Y olmasindan kaynaklanir. Yani iki x Y yi verir. Buna ileride deginecegim. X i cizimsel ve gorsel olarak ve bir cisim oldugunu dusunerek elinize alin. Bu X in sag bacagindan tutun ve bakin. Elde ettiginiz ust iki bacakli x ve sol alt bacakli x olacaktir. Bunu daha iyi algilamak icin; Buyuk x in sag y bacagini kesip atin. Ortaya bir y cikacak ve bu y nin uc bacagida x olacaktir. Iste bu y X in fonksiyonu olan, x in motoru olan, x in isleyisi, olan ve SABITLENILEN y dir. Daha iyi algilamak icin; bu y nin; kendisinin ortada olmadigini ve y nin kendisinin degilde; X tarafindan ortaya kondugunu, hatirlayin. Iste bu y nin anlami; X in fonksiyonu yani, nicelik olarak; Xin iki iceriginin tek icerige indirgenmesi anlamini tasir. Ayni X i cevirerek x bacagini keserek, y yi ortaya cikarirsaniz; iki turlu y ortaya cikar. Birincisi, ust iki ucu x ve x alt ucu y; ikincisi ust uclardan biri, sol-sag burada onemli degildir, x digeri y ve alt bacak x Iste X in uc cesit y sinin acilimi budur. Birincisi 3x li acilim. Yani iki x in bir x e indirgenmesi, ikincisi 2x 1y li acilim, yani; iki x in, X in sag bacagini olusturan y ye indirgenmesi ve ucuncusu; ust ucu x ve y nin sadece x e indirgenmesi. Bu sekilsel-cizimsel-gozlemsel X ortasina bir y oturtuldugunda, tum goruntusu ile ortaya cikar. Ortaya oturtula y nin motor olarak donebilen bir y oldugunu dusunurseniz. X in uc y sini de kolayca elde edersiniz. Bu arada; gorsellik kolayligi icin X in uc x bacagini siyaha, bir y bacagini da beyaza boyayabilirsiniz. Simdi, daha detayli bu gorselligi izaha calisayim.(Imzadaki sekilsel/cizimsel gorsellik) X yani buyuk X bacaklari olarak ve soldan saga dogru; xxxy olarak cizilmelidir. Ilk iki x ust bacaklar x ve y de alt sol ve sag bacaktir. Ortadaki Buyuk y mizi, yani X in motorunu, fonksiyonunu ve hareket ettiren sabitini ele alirsak; 3 farkli sekillenisini de soyle gozlemleyebiliriz. Buyuk X in (xxxy) y bacagini "kesersek) ana y motorumuz, yani xxx ortaya cikar. Eger motorumuzu dondurerek ve her seferinde bir x bacagini kesip; y sekline sokarak devam edersek; diger iki y miz, birincisi y(xxy), yani ust iki bacak x ve alt acak y, ve ikinci y miz, yani y(xyx veya yxx) olarak, yani ust sol bacak x sag bacak y ve alt bacak x; ya da ust sol bacak y , sag bacak x ve alt bacak x olarak ortaya cikar. Simdi, normal konusma ve noktasal dilimize geri donerek izah edelim. Buyuk X imiz; xx, yani ikilem; xy, yani karsitlik olarak kendini ortaya koyar ve dogal dusuncenin oz, tabiat ve karakterinin sinirlarini verir. y motorumuz ise; X karakterinin, dile gelisi ve sekillenisinin cizimsel ve gorseli olarak; xx, yani ikilemin y ye yani teke ve karsitina, yani nicelik indirgenmesi; xy nin yani, karsitligin da; pozitife yani kendine, yani nitelik indirgenmesidir Iste bu nicelik ve nitelik indirgenmesi de; qua yani sifatiyla; noktaya, yani kulak dilinin kullanimina indirgenir. Son y miz tek ve pozitifin, noktaya indirgemidir. Seyin "budur" undan yola cikar ve 7 limizi tamamlarsak; diyelim sey "kalem" olsun; dilin noktalamasi temelinde; kalem; noktanin pozitif ve tek aciliminin, yani ucleminin, pozitifin, karsitlik ve tekin ikilem acilimiyla, yani karakteriyle olusturulmustur. Yani sey, ya da "budur" temelli kalem ortaya konmadan once; dogal dusunce bu 7li olusturumun temelinde kalemi ortaya koyar. Burada Kalem somutu yerine; istenirse sevgi soyutu da "budur" temelinde ele alinabilir. Cunku; dogal dusuncenin evrensel ctetolojik quiddity sinin yapilanisi ve sekillenisinde "budur" ister somut, ister soyut olsun sonuc degismez. Ayni yapi ve islerlik gecerlidir. Iste "budur", yani seyi; ne olarak olusturan isimlememizden onceki 7 limiz. sekillenis olarak ve noktalanma temelinde; tek, ya da bir, pozitif ve nokta; karakterimiz, tabiatimiz, ozumuz ise X temelli; ikilem ve karsitliktir. Iste soyut ya da somut olsun her seyin "budur" u bir uclem ve karakter olarakta bir dortlem, yani bir 7 lemdir. Iste bu 7 lem; dogal dusuncenin evrensel ve ctetolojik koken ve yapilanisinin ve sekillenisinin ve dusunceye sunulusunun quiddity yi "budur" yapan ogeleridir. Tum sorun, tartisma, cikmaz, mucadele, dogruluk, v.s. de iste bu 7 lemin; noktasal dil yapisini cizimsel ve gorsel kullanilamamanin bir sonucu olarak ortaya cikar. Cunku kulak ve noktalama dili; insanogluna boyut olanagi tanimaz. Yani dogrulugun, dogru ve yanlisini bir arada noktalama ve kulak dili yoluyla ortaya koyamazsiniz. Ancak tekini koyabilirsiniz. Bu da hangi teki olursa olsun; diger teki goz ardi eder ve diger teki ortaya koyanla da tartisir. Iste bu da iletisimin; iletimsel ve tek tarafli, noktalamasal iceriginin bir sorunudur. Insanoglunu bu sorundan tamamen kurtaracak olan; cizimsel-sekilsel-gorsel bir dilin boyutsal iletisiminin yaratilmasidir. Bu konuda bilimsel-felsefi-linqual-etimolojik calismalar var. Iste kulak dilinin bu noktalamasal isleyisinin sorununu gorebilmek te; farklarin farkina varabilmek ve quiddity'nin ikinci anlami olan; tartismanin "gereksizligini" gostererek, cikarsama yollu curutmek metodudur. Bu da dogal dusuncenin; 7 leminin disindan bakis acisi ve cikilamiyan zaman da da; notr alginin uygulanisidir. Cunku pozitif dogrular arasi yapilan ideolojik/inancsal/ zamansal/yaratilissal/insandisi/insanlikdisi/ayrimci/ yanasim; sadece sorun, guc, otorite, iktidar, bireycilik, cikar, kesmekes, celiski, spekulasyon, doga ustuluk, dunya otelik, ve ikna olma-etme de baska bir acilim getirmez. Bu ne bilginin ve bilimin ilerlemesini getirir; ne de insanoglunu dusunce ve davranista insan yapar. Sadece pozitif dogrular temelli ispatlar, kanitlar; ya da inancsal temelde dogrular/yanlislar/varlar/yoklar. Bu yazi; evrensel-insan dusuncesinin; birey eliyle, evrensel/insansal/kavramsal bakis acisinin ortaya koydugu sorunun her turlu koken ve temelinin izahidir. Algilanmasi, kavranmasi "zordur" ama; yeterki ilgi-etki-onem temelinde; algilanmak ve kavranmak istensin. Evrensel-insan; dusuncesinin kavranmak ve algilanmak isteyen her bir kismini; soruldugunda yada deginildiginde; birey eliyle aciklamaktan, bikmaz ve usanmaz.
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Data Nedir? "Data, aryan kokeni "da" vermek fiilinin, "toplam, ilk verilen" anlamini tasir. Simdi bu datanin bir tumunun analizini yapalim. Eger ortada bir data varsa, o zaman bir veren vardir-QUI Eger ortada bir data varsa, uzerine data verilen vardir-QUA(OLARAK) Eger ortada bir data varsa, bunun bir ortaya koyumu vardir-QUIDITY Eger ortada bir datayi veren varsa (QUI), bunun bir kendisi vardir-SUI Eger bir kendisi varsa, bunun bir nedeni vardir-CAUSA SUI Eger bir kendisi varsa, bunun kendisinin bir cesidi vardir-SUI GENERIS Eger ortada olan bir sey varsa (QUIDDITY), Bunun bir karakteri, ozu, niteligi vardir-QUALITY Eger ortada bir sey varsa (QUIDDITY), bunun bir gorunumu, niceligi vardir-QUANTITY Iste eger ortada QUIDDITY olarak adlanan bir data varsa, bunun kimi (QUI), Kiminin ne si (QUA), nesinin niteligi (QUALITY) ve niceligi (QUANTITY) kiminin kendisi (SUI), kendisinin nedeni (CAUSA SUI) ve kendisinin cinsi, cesidi (SUI GENERIS) vardir. (QUA) yani ne; kendi karakterine/ozune sahip degildir. Ona (QUI) tarafindan verilen ozellige/oze/karaktere sahiptir. Dolayisiyle, qua'nin sui'si qui karakteri/ozu icerir. Iste bu temelde, ne madde, ne de tanri (herturlusu/herbiri ve hangisi ise, onun akilli tasarimciligi) KENDI (SUI) OLARAK KIM (QUI) DEGIL, SEY/NE (QUA) DIR. Iste bu da bize, bir datanin, quiddity olarak qui'sinin yani kiminin SADECE VE SADECE epistemolojik olarak INSANOGLU TURU ve BIRI oldugunu gosterir. Cunku ne (madde, tanri v.s.), kimin (insanoglu turu ve biri) kendi de dahil, ortaya koydugu bir datadir. Bu dataya, kimin kime verdigi data da dahildir. Iste bu yuzden, her datanin, bir qua olarak, data ne olarak ortaya konarsa konsun (quiddity), qui, yani kim tarafindan verilen, bir NICELIK ve NITELIGI vardir. Burada kim, kendisine de insanoglu olarak bir nicelik ve nitelik vermistir. Iste, hem bir data, hem de qui, kim ozelligini tasiyan, ve epistemolojik gerceklik olarak bilinen, SADECE ve SADECE INSANOGLU TURU ve BIRIDIR. Iste bu temelde, insanoglu turu ve biri; hem bir data, hem bir kendi(sui ve sui generis/causa sui)) hem bir kim (qui), hem bir ne(qua ve quality/quantity) , hem de, ne ise o (quiddity), icerigi, butunu yetisi v.s. olarak TEK VE ALTERNATIFSIZDIR. Iste sorun a, bu alternatifsizligin zihniyet ve ego olarak ortaya konan, dogalligindadir. Demekki, insansal zihniyet ve insanin selfi, yine bu tek ve alternatifsizden, bir alternatif olarak tureyecektir. En azindan, epistemolojik olarak, tum bu ozellikleri, yeti ve icerigi tasiyan, baska bir canli turu, insanoglu turu ve birine alternatif olabilene kadar. Bunun da kim ve ne olabilecegini, bugunden ortaya koymak inanc ve spekulasyondan baska bir sey olmaz. Ama, surasi da kesindir ki; bu alternatif ne bir tanri, ne de bir madde/nesne temelli qua degildir, cunku qua yi ortaya koyan quidir. Eger boyle bir iddiasi olan varsa, madde veya tanrinin, insanoglu ozellikleri icermeyen bir icerige sahip oldugunu ve kendi kendilerini ortaya koyacak bir qui ve sui olduklarini ve insanoglunun ortaya koydugu qua, quality/quantity ile verilenmediklerini kendi lerine ait datalari oldugunu, bilimsel olarak, gozlem, deney v.s. ile gostermesi gerekir.
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
X ve Y evrensel kullanim sembolleridir. Bu semboller insanoglu yapilandirilmisligin her turlu yapi ve isleyisinin kokenini ve temelini teskil eder. Bu iki sembolun, insanoglu yetisini kavramsalbilgi olarak ortayakoymasindaki tabani matematiksel olarak; x'in fonksiyonu=y ve y sadece x'e gore ifade edilir ile; kromozomlarin codlanmasi temeline dayanir. Bu kodlanmadan, evrensel-insan zihniyetinin cikarimi yiki x i tasir, x bir x ve bir y tasir seklindedir. Bu temeldeki X ve Y iliskisi; X Y Iliskisi x-y nin ilk algisi karsitlik demektir. Ikinci algisi; y x in fonksiyonudur. Ucuncu algisi; y ancak x e gore ifade edilir. Dorduncu algisi; y x karakteri gosterir. Besinci algisi; y nin kendisi yoktur. Altinci algisi X hem kendini hemde y yi tasir. Yedinci algisi; y sadece iki x tasir, kendisini tasimaz. Sekizinci algisi; sey y ile ifade edilir. Dokuzuncu algisi; y bir uclem, x bir dortlemdir. onuncu algisi; x in kendisi yoktur, kendisini y ile ifade eder. onbirinci algisi;y x i tamamlar. onikinci ve siniflama algisi;ERKEK X i, DISI Y yi IFADE EDER. Buna en guzel ornek; insanOGLU (MANkind) daki erkeksel karakter icerigidir. Bu fiziksel gorunumlu erkek degil; oz temelli erkeksellik, erksellik ve erk eksellik anlamindadir. Yani dogal zihniyetin ozu kok ve temellerinin sekillenisi erkeksel olarak ortaya konur ve burada erkek=insanOGLU algisi vardir. Buda kadin, disi v.s. nin ayrim farkinin sadece fiziksel oldugunu (goruntu) numen temelinde ve dusunce de ve de soyutlamada disiselligin yer almadigini ve dogal zihniyetin erkeksel oldugu anlamini tasir. Zaten algidaki y nin o yuzden kendisi yoktur ve x karakteri ozu tasidigi ortaya konur. Buna ingilizceden ornek verirsek; man, human, woman (erkegin geldigi yer, womb) male, female orneklerdir.
-
Hepimiz Deli Doğarız Bazılarımız Aynı Kalır! :)
Metafizigin iki cesidi vardir, ontolojik ve fizik otesi (teolojik) Eger konuya ontolojik bakiyorsan, bu metafiziktir. Yani varligi indirgemeci, determinist, inancin dogruladigi gercegin, teki, ilki mutlaki ve degismezi ile ortaya koymak. Yani varliga, insanoglu yetisi yuklemek. Dogaya dogallik yuklemek gibi. Evet insanogluna yansiyan ve gozlem veren A insanoglu algisi bilgisi, kavrami yansitmasi ile B'ye donusur. Iste bunu algilayamayip, A yi ortaya A olarak ortaya koymak; metafiziktir. Yukarida metafizigin felsefenin ayni zamanda varlik (ontoloji/teoloji) ile ilgili dali oldugunu acikladim. Buradaki teoloji tanrinin varligini tartisan dalidir. Materyalizm, idealizm ve pozitivizm varligin indirgemeci determinist ve ilkli tekli mutlakli ideolojik inanclaridir. Fizik otesi ise, tamamen insanoglunun yaratimi bir urundur. Somutas da tasinabilir. Metafizik naturalizm "Doganin kanunlari var" demektir. Yani doganin dogalligi var, iste burada dogayi algilayan ve ona kanunlari veren insanogludur. Yani dogada kanun yoktur. O yuzden de insanoglu dogasi, insanoglunun kendine verdigi degerlerdir. Metafizik bakmak, ontolojik/varliksal bakmaktir. Kavramsal bakmak, subjektif bakmaktir. Dolayisi ile "metafizik" tamamen varlik konusudur. Bilginin konusu ise epistemolojidir. Hayir oyle degil. Bizim disimizda, bizden bagimsiz bir gercekligin oldugunu yalniz bu gercekligin her turlu bilgisinin, kavraminin anlaminin v.s. bizim tarasfimizdan yapilandirildigini soyluyorum. Yani insanoglunun inanci ile dogrulanan gerceklik, yapilandirilmistir. O yuzden de her dogrulama ve inanc farkindan dolayi tartismalidir. Dogal olan insanogluna gozlem ve yansi veren her bir alginin bilgiye ve kavrama donusmesidir. Insanoglunun kavramsal bilgisi sadece inancsal, ideolojik, dogrusal, gerceksel, yaratilissal, metafizik, etik v.s. degildir; ayni zamanda bilimseldir de. Bilimsel bilgi olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirlik temelli tum insanoglunu ortak algilatan bilgidir, yani tartismas disidir. Evet, bilimsel felsefeden; epistemolojinin yapilandirmaci epistemolojisinden. Dogallik dogada degil; insanoglu algi bilgi ve kavramindadir. Sence insanoglunun dogayi dogal kilmasi disinda baska bir kilis ta mi var?, varsa hangisi? Bu alginin olmamasi soz konusu. Yani insanoglu dogayi kendi anlamlandirdiginin bilisselligine sahip olmadigi icin, metafizik temelde tartisiyor. Bunun en buyuk sorunu insanoglunun kendilik bilisselligine erememesi, kendini ya bir mal meta madde, ya da bir kul kole olarak algilamasi ve kendi verdigi degerler ile dogaya teslim olmasi. Yani insanoglunun her turlu degersel, verisel, tabusal savaslari. bu degerlerin, verilerin, tabularin getirdigi inanclar, ideolojiler, dogrular, gercekler, tekler, ilkler mutlaklar. Ayrica bilimin onunun tikanmasi aslinda benim dile getirdigim her seyin temeli bu insanoglu temelli bakis acisi ve insanoglunun insanlasamama sorunu.
-
kim ne yorumlar?
Gayet mantiksal ve yasamin ile ilintili. Senin icin bir cesit terapi. Mesela ben cok istedigimde, simdiye kadar kaybetmis oldugum yakinlarimi ruyama tasirim. Belki de ucma eylemi onlara ulasabilme ile ilgili bir eylem. Ayni zaman da ucus, bir cesit tehlikeden kacis olarak ta yansiyor.
-
Hepimiz Deli Doğarız Bazılarımız Aynı Kalır! :)
Madem devam edeceksin, yaniti devamindan sonraya sakliyayim. Yalniz sunu hatirlatmak isterim. Insanoglu kendi disinda baska bir fenomene ya da guce kendi kavramsal bilgisi ile bir yukleme yaparsa, yani dogaya dogasi/dogallik gibi. Bu metafizik bakis acisi olur. Bilimsel ve bilissel bakis acisi ise epistemolojiktir. Yani doga dahil hic bir fenomende bilgi olmadigini soyler ve her turlu seyin bir yapilandirmacilik ve insanoglu yapilandirmaciligi oldugunu soyler. Zaten numenal zihniyet te dogal ve fenomenal zihniyetten burada farklilasir. Kisaca insanoglu kendi dogasini kendi dogal zihniyetinin kavramsal bilgisi ile verir. Doganin dogalligi yoktur.
-
kim ne yorumlar?
Simdi senin bu ruyana bir yorum yapalim. Eger ucarak kaciyorsan, "tehlike ile yuzlesemiyorsuin" demektir. Yuzlesemedigin icinde, ucusunu saglamak adina; salincaklardan atliyorsun. Soyle dusun. Maymunlar da bambilere tutunarak atlarlar. Bu bir yerde "havada atletizm" dir, yani ucus degildir. Oyuzden iki salincak arasi, ayni iki bambi arasidir. Ucusta ise, tutunacak bir yer yoktur. Sadece kalkis ve inis vardir. Tabiki ucusunu kontrol edebilirsen, rota cizebilirsin. Ya da bir yere gitmeyi onceden tasarlar, oraya ucarsin. Ayni ucak gibi, kusgibi. Aciklamalarimi nasil buldun?
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Evrensel-insan Zihniyeti Bilisselligi Bunca yillik forum ve forum disi yasam ve iliskilerimde, 1994 yilindan beri kendi bireysel ve numenal insanlik adina gelistirdigim dile getirdigim, surekli suregelen bir surec temelinde de daimi olarak sorgulamakta oldugum evrensel-insan zihniyeti beyinsel, dusunsel ve davranissal kullanim ve paylasimini; kendi bireysel yasam ve iliskimin gelistirmesi temelinde aciklayacagim. Burada onemli olan gelismenin benim bireysel olarak nasilsaglandigi degil; gelismeyi getirecek olan dusunsel dusunmenin ogelerinin neler oldugudur. Sonucta her bir beyin eger evrensel-insan zihniyetini algilamak, kullanmak ve paylasmak ister ise; bunu kendi beyninin kendi eliyle yonlendirmesi ile yapacaktir. Bilindigi gibi dunyanin hangi cografya ve toplumunda dogulursa dogulsun, dogan icin hazir onu bekliyen bir sistem, duzen ve her turlu degersel, verisel ve tabusal olumlu ya da olumsuz ondanb istenecek olan ve onubekliyen yonlendirim ve yaptirimlar vardir. Iste dogan bir insanoglu biri, beyninin 3 yasindan itibaren suur algisi olarak egosal, duyusal, akilsal temelde kendini gordugune gore yonlendirmesinin asamalari asagida siralanmistir. Bunun ilk asamasi, kavram, konu olarak bir degerin, verinin ve tabunun gorsel olarak; uygulanisi, savunusu; ya da uygulanmayisi karsi cikisi olacaktir. Iste bu sahiplik ve sabitlik temelindeki beynin ilk bilincalti tepkisidir ve bunun sartlanmasi otomatiklesmesi yerlesmesi ve alisilagelmis bir sekilde sistem ve duzenin de yonlendirim ve yaptirimiyla yasam ve iliskinin temeli haline gelmesi kaciunilmazdir. Ne yazikki cogu beyinler bu yasam ve iliskinin sinirini asamadan ve disini tadamadan yasamlarini yitirmektedirler. Halbuki kisinin bilhassa 16 yasindan sonra bireysellesme yolundaki mucadelesi bundan sonra baslayacaktir. Bunun ilk asamasi, aslinda savunulan ve karsi cikilan her ne ise onun aslinda sabitliginin ve sahipliginin farkina varma ve onu algilama olacaktir. Iste bu asama farkindalik asamasinin bilgilenmenin asamasidir. Iste bu asama yapilandirilmisligin farkina varma ve algilama asamasidir. Bu samada kisi savunu karsi cikisin bir sorun oldugunu algilamas ve kendisini bu sinirlamaya mahkum eden degeri, veriyi ve de tabuyu ve onun ne oldugunu aramaya koyulmustur. Kisice bu bir yerde algilandiktan sonra; arinma/kurtulma asamasina gecer. Bunun da yapilabilmesi adi gecen ve sabitlenilen sahiplenilen kavram her ne ise onun serbeste ermesi, notr algisi ve disaridan bakis acisi ve beyinde sinirlarinin ortadan kalkmasi anlamindadir. Boyle bir durumda iki yol vardir. Bananecilik ve bireycilik. Her ikiside artik o konu ya da kavramin gereksizligi, luzumsuzlugu, asnlamsizligi algisini vererek; ya kisiyi bananecxi yapar, ya da kisiyi bu alginin kendi cikarina kullanmasina yonlendirerek bireyci akilci yapar. Yani kisi bu algisini kendi egosal ve duygusal cikari adina her iki savunu ve karsi cikis olarak kullanir. Yeri gelmisken emperyalist zihniyetin bugun tam da yaptigi ve her iki kutbu carpistirarak kendi cikarini one cikardigini soyliyelim. Iste bir bireyin kendini ve iliskilerinde etrafini insanlastirma algi ve donemi de bu asamadan sonradir. Iste bu asama kisinin hem kendibirinin hem turunun varliginin farkindaliginin yaninda bilincinin algisi asamasidir. Iste bir yerde qua felsefesi denilen bu asama bilincin bilissellige yukseldigi asamadir. Bu asamada artik her turlu sorgulama/sorgulatma, curutme, cikarsama ve ortaya koyma yapilasndirilmis her turlu sorunun yapilandirilmisliginin cozumu asamassidir. Bu asamada birey bireysel olarak numenal insanlik yolunda sadece kendisi degil; baskalarinin da bu yolu elde etme adina sorgulatmasi duzeyidir. Cunku yasam ve iliskileri artik numenal insanlik yoluna yonelmis; beyni, dusunmesi ve her turlu numenal yetisi bunun icin isler hale gelmistir. Kisi devrimci sorgulama adina, artik sonu gelmez, sinirlanamaz, noktalanamaz ve daimi bir dusunme ve numenal yeti gelistirme yasam ve iliskisini araliksiz kendi bireysel olumune kadar surdurecektir. Cunku burada artik bireyin bireyselliginden ziyade insansal ve evrensel numenal insanlasma ve insanlastirmasi soz konusudur. Iste artik kisinin iki yasam ve iliskisi vardir. Birisi kendi icin olan , digeri turu ve de fenomenal olarak algi veren hersey icin olan yasam ve iliskisi. Burada da kendi icin tek bir yonlendirim ve yaptirim soz konusudur. Yasamak ve yasatmak. Buradaki yasatma herkesin nasil yasamak istediginin algisi ve bilisselligidir. Yani bir hak ve ozgurluk ihlali, mudahele, baski, zorlama v.s. gibi bir guc, otorite algisi icerigi yoktur. Burasi detayli olarak "giris" basliginda da aciklanmistir. Simdi bu yazilanlari kisa ve oz olarak siraliyalim. Savunu/karsi cikis-sahiplik/sabitlik temelinde ve bilincalti sartlanmisliginin alisilagelmisliginde- bilincsiz noncognitivizm Sorunun Farkindalik asamasi- Yapilandirilmis sorun-Farkina varma, bilgilenme, algilama, arinma/kurtulma, notrluk, disaridan bakis acisi, gereksizlik, luzumsuzluk, anlamsizlik-bananecilik/bireycilik-cognitivizm-serbest dusunce Sorunun bilisselligi-Bilinclilik, sorgulama/sorgulatma, curutme, cikarsama, ortaya koyma-insansal/evrensel-qua felsefesi-Yapilandirilmisligin cozumu Evrensel-insan zihniyeti-Yukaridaki her bir asamanin daimi olarak dusunsel ve davranissal dusunmeye ve numenal yetiye tasinmasi, yukaridaki her bir asamanin cozumu, aciklamasi, izahi-Bilgisel, bilissel ve bilimsellik. Bu zihniyetin daimi olarak insanlasarak ve insanlastirarak kullanim ve paylasimi. Bu baslikta yazilan ve verilen her bir ogenin, bilginin, aciklamanin uzerine ciltler yazilabir ve her beyin kendi evrensel insan zihniyetini kendi bilisselligi ile gelistirebilir, kullanabilir ve paylasabilir. Bu bir yerde evrensel-insan zihniyetini vucuda getiren dile getiren evrensel-insan lakabinin ve bireysel kisiliginin kendi icin aldigi ve almakta oldugu bir yoldur. O yuzden burada yazilanlarbir yonlendirim ve yaptirtim olarak degil; bir birin kendi kapisi olarak algilanmalidir. Sonucta her bir bir, kendi beynini kendi yonlendirmesinden kendisi sorumludur. Hani bir deyis vardir. Herkes yogurt yer, fakat "her yigidin yogurt yeyisi farklidir" Iste burada yazilanlar yogurt yemek uzerinedir. Herkes yogurt yemek istediginde baskasini taklit etmek yerine, kendi yogurt yiyisini kendi ortaya koyabilir ve uygulayabilir.
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Evrensel-insan Zihniyetinin Soylevi Evrensel-insan'in INSANSAL ZIHNIYET ve bu zihniyetin KENDIBILINCInin soylevi ve tum dile getirdiklerine, temel teskil eden, SOYLEV asagidadir. KIM (insanoglu turu ve biri) in SOYUTLAMASI (dusuncesi, hareketi, enerjisi, zamani, dili, felsefesi, bilimi, inanci v.s.) NE (soyut/somut, oznel/nesnel, ozel/genel, ozsel/gorunussel, icsel/dissal) dir. NE de, SADECE (epistemolojik olarak) KIMin KAVRAMIYLA IFADE EDILIR. Bunu once formule edelim. KIM-X SOYUTLAMA-X KAVRAM-X NE (Sey)-Y X- karakter, oz, oznel, dogal v.s. olarak; IKILEM-XX- insanoglu TURU ve BIRI KARSITLIK-KENDISI (turu ve biri), KARSITI(Kendi dahil, kavram ile ifade edilen herbir NE. Burada, KIM, NEye karsittir. ve KENDISINI KARSITLIK OLARAK olusturur. Kim ile Ne arasindaki bag/iliski de, SOYUTLAMA OLARAK KAVRAMDIR. Burada, NE; TEK, BIR olarak, Ikilem ve Karsiti (y) KIM; POZITIF olarak, karsitlik ve kendisi (x) Tek (bir) ve pozitif te, IKILIK olarak NOKTA (Kavram) dir. Bu temelde x-ikilem, karsitlik, kendisi, karsiti (dortlem); Bu temelde y-bir, pozitif, nokta (uclem) dir. Ifade edilmis, kavram; ifade edilmeden once bir YEDILEM, yani x-4+y-3=7 olusturur. Dolayisiyle, KIMIN SOYUTLAMASI NE, ortaya konmadan (isim, tanim, tarif, varlik v.s.) once, yapilanmis KOKENIN YEDILEM TEMELINE dayanir. NEnin ne oldugunun ortaya koyumu, ve bu ortaya koyumdaki UCLEM TEMELINDEN, hangi temelin temelinde ortaya koyum ise, metafizigin varligin ne oldugu tartismasidir. Bu temellerden (madde, dusunce, kavram), hangisi bir tek temel olarak ortaya atilirsa atilsin, hem butunu veremez, hem ayrimciliktir, hem de diger iki taban ile surekli suregelen bir surec icinde, kisir dongulu bir tartisma icindedir. Yani, tartisma, uclu temelden, hangisinin tek, ilk, once, gercek v.s. olarak NEyi ortaya koydugu tartismasidir.
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Evrensel-Insan Zihniyeti' nin Bakis acisi Evrensel-insan zihniyetinin bakis acisinin temellerini asagidaki kavramsal, bilgisel, bilimsel, insansal, epistemolojik degerler ve bunlarin qua felsefesi, yaspilandirmaci epistemolojisi ve serbest dusunurlugu ortaya koyar. Evren-Insanogluna, algisal gozlem ve yansi veren ve bilgisel temelde kavram ile ozdeslesen, en genis mekanidir. Buradaki mekan, yer, alan, meydan, bosluk, hiclik v.s. olarak adlandirilabilr. Ozelligi her turlu insanoglu iradesi, varligi ve zaman dahil; olcumunden bagimsiz ve daimidir. Buradaki daimiligin gecerliligi, insanoglu bildirimi ile kesintiye ugratilir ve bu kesintiyi tekrar daimilige tasiyan yanlislanabilirlik ve daimiligin degisim, donusum, baskalasim ve olusum hali olan yeniligidir. Evren insanoglu dahil cesitli yine insanoglu bilgisi ile adlandirilmis, siniflandirilmis parcalardan olusur. Bu parcalarin hepsi ve herbiri birbiri ile evren butunlugu ve bunyesinde ic icedir. Insanoglunun kendisi dahil; bu parcalar mustakil var olan varlik temelinde fenomenal olarak farklilasirlar ve her birinin degisim, donusum, baskalasim ve olusumu sadece evren butunlugu bunyesinde degil; kendi mustakil var olan varlik bunyesindedir. Insanoglunun bu butunlukteki bir parca olarak hem butunu, hem kendi parcasi fenomeni, hem de diger parcalar fenomenleri insanoglu algi, bilgi ve kavrami temelinde ortaya konumu, insanoglunu bu parcalar ve fenomenler arasinda bildirici, belirtici ve ortaya koyucu faktor olarak ve epistemolojik olarak alternatifsiz ve rakipsiz kilar. Iste buradaki insanoglunun bu numenal/kavramsal farkinin belirleyicisi ve belirticisi, kesinti ve bu kesintinin gecerliligi ve yanlislanabilirligi ve yenilenebilirligi temelindedir. Butun bunlar, insanoglu temelli bildirim ve belirtim olarak ozetlenirse; Daimilik, daimiligin kendi bunyesindeki parcasal degisimi, donusumu, baskalasimi, olusumu, kavramsal kesintinin olgusal gecerliligi, gozlemsel yanlislanabilirligi ve bilimsel yenilenebilirligidir. Buradaki aciklamalari x ve y yapilandirilmisligi olarak aciklarsak; X daimiliginin-parcasal (X' in dortlu gorunusu) degisimi, donusumu, baskalasimi ve olusumudur. Y kesintisinin-Kavramsal (Y' nin uclu goruntusu) gecerliligi, yanlislanabilirligi ve yenilenebilirligidir.
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Evrensel-insan Zihniyetinin Dusunce ve Mantik Temeli; Kisaca evrensel-insan zihniyetinin algisinin yansima temelini izah etmeye calisayim. Bir, biz variz. Bir de bizim kendimiz dahil yapilandirilmisligimiz var. Yapilandirilmisligimizin, evrensel ayniliktaki yapi ve isleyisi, bizim mankind, insanoglu oldugumuzu ve insanoglu olarak, yapilandirdigimiz yapi ve temelin dogal olarak insandisi ve insanlikdisi oldugunu ortaya koyuyorum. Aslinda kendimiz dahil yapilandirmis oldugumuz bu yapi ve isleyis, human being, yani insan zihniyeti ve onun insanligini tasimiyor ve bir sorun. Ozaman bu sorunu, sorunun dogal insanoglu yapilandirilmisliginin icinde yer almadan, notr algi ve disaridan bakis acisinin, qua felsefesi ile sorunsal resmini vermek gerekiyor. Iste bu biz ve kendimiz dahil yapilandirilmisligin yapi ve isleyis sorununu ve onun her turlu ve herbir insandisi ve insanlikdisi anlam ve icerigini, her turlu yapilandirilmisligin yapi ve isleyis temelinde veren, evrensel-insan zihniyetidir, ana olarak bu sorunu ortaya koyan, 7'li bir yapisi vardir. Basliklar, sifat olarak verilmistir. EVRENSEL; bireyin yasam ve iliskisini surdugu bilinen en genis mekan, bosluk, habitat. INSANSAL;Bunun iki yonu vardir. Birincisi; evrensel mekandaki bir parca olan insanoglu turunun butunu; ikincisi de, bu turun insan oz ve birey gorunusunun dogal dusunceden arinip, tur temelli birliginin, butunlugunun ve beraberliginin dusunce ve davranista insanlasmis bilinci. BILISSEL; Bu da iki turludur. Insanoglunun, soyut metafizik ve etiksel inancsal ideolojik, dogrusal temelli tabu, veri ve degerlerinin ogretisinin ne oldugunu ve nasil olusturuldugunun bilincinde ve farkinda olmak. Insanoglunun, somut bilimsel ve teknolojik verilerinin epistemolojik gercekliginin bilincinde ve farkinda olmak. BILIMSEL; Insanoglunun her turlu inancsal ve ideolojik soyutlardan arinmis, evrensel ve yanlislanabilir, bil kokenli bilgisi ve epistemolojik birikimi. KAVRAMSAL; Insanoglunun, sorusunu var olarak isaretledigi ve yansisini algilayarak kavramlastirip, yansittigi ilkesi. Yani insanoglunun kendi dahil, herseyi ortaya koyumunun ogesi. INSANMERKEZCILIK; Herseyi ortaya koyanin insanoglu oldugu, seyin kendisini ortaya koyamayacagi ve insanoglu olmadan seyin ortaya konamayacagi, ortaya konanin; somut ya da soyut kavram oldugu, turev oldugu ve donuserek ortaya kondugu. Ayrica; insandisi temeller olan; madde ve dusuncenin de hem insanoglunun bir ozelligi, hem de ortaya konan bir kavram oldugu; adi gecenlerin, ortaya konan kavramla ozdeslestigi. EPISTEMOLOJIK; Felsefi konularin, nasil olustugunu, dogal dusunceyi; notr algi ve disaridan bakis acisi ile tum resmini, icinde yer almadan ortaya koyabilme, bilimin anlik siniri, degiskenlik ve surekli suregelen surec, yontemi ve mantigi. Tum bunlar, cok kisa izah edilmistir. Herbiri, istenirse kendi icinde ve bunyesinde detaylandirilabilir ve icerik verilebilir. Goruldugu gibi, evrensel-insan dusuncesinde; insanoglu temelli, yaratilissal ve her turlu yaraticisal, inancsal, ideolojik, dogrusal yanasim ve ayrimci, cikarci, bencil icerik yoktur. Cunku bunlar insanoglu dogal dusuncesinin, insandisi ve insanlikdisi ogelerine aittir. Her hangibir konu uzerindeki bu uc farkli yanasim butununun farklarini asagida bir ozet olarak veriyorum. Evrensel-insan dusuncesi; Birey bilincinin evrensel/insansal/kavramsal/bilissel/bilimsel/insanmerkezci/epistemolojik koklerini temel alan yanasim. Evrensel-insan dusuncesinin, dogal dusunceyi ortaya koyusu;bireysel, epistemolojik gerceklik, notr algi, disaridan bakis acisi, bireysel hak ve ozgurlukler, insansal vicdan (ne kendine ne de baskasina zarar vermemek) ve evrensel saygi(farkin farkina varmak, ne bir farki one cikarmak, ne de bir farki gale almamazlilik etmek-farklarin hak ve ozgurlugu ve esitligi) , cikarsamasal, curutmesel, yanlislamasal, yalanlamasal, tum resim, dusunsel, farkindalik, , antiayrimci, sorgulamali, irdelemeli, cizimsel, sekilsel, yanlamasal v.s. Evrensel-insan dusuncesinin algiladigi dogal dusunce; insandisi, insanlikdisi, yaratilissal (tanrisal,Allahsal, ilahsal, putsal, kutsal v.s.), metafizik, ideolojik, inancsal, dogrusal, determinist, tartismasal, cikmaz, varliksal, varsal, olsal, bireyci akilcilik, ayrimci, cikarci, bencil, etiksel (milli, dini, toresel, ahlaki, geleneksel, tabusal, verisel, degersel, dogaustu, dunya otesi, spekulatif, toplumsal, sosyal, siyasal v.s.), otoriter, gucsel, iktidarsal, totoliter, ikna olma/etme, mudaheleci, psikolojik, karsitli, celiskili, kulaktan dolma, sabit, sahiplenici, kisilik/ kimlik degerli, kesismeli, noktasal, ozdeslestirmeli,tikanik, tekduze v.s.
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Evrensel-insan Zihniyetinin Asamalari Evrensel insan zihniyetinin iki asamasi var. Birinci asama; degisim, donusum ve baskalasim asamasi. Ikinci asama; olusum asamasi. Olusum Asamasi. Olusum asamasi, birinci asamanin DURAGAN halini isaret eder. Yani bireyden bagimsiz bir olusmusluk vardir. Bu ister dogumdan itibaren verilen degerler, veriler, tabular olarak algilansin; isterse, soyutlamanin icinde bulundugu asama, dilin, felsefenin, bilimin ve teknigin SU ANKI Epistemolojik gercekligi olarak algilansin. Bu asamada bireyin yapmasi gereken KENDINI OLUSUMA KATMADAN OLUSANI DISARIDAN BAKIS ACISI VE NOTR ALGI ILE GOZLEMLEMEK VE BIR CIKARIM YAPMAKTIR. Bu cikarimin iceriginin kritik, analitik, negatif ve sorunsalin resmi olmasi cok onemlidir. Bunun en buyuk onemi, BIRINCI ASAMAYA GECIS ICINDIR. Sonucta birey birinci asamaya gecemezse, sabitlemis, sahiplenmis, alisilagelmis, yerlesmis ve otomatiklesmis bir zihniyetle, degiseme, donusume ve baskalasima ugrayan soyutlama ve her turlu degisken epistemolojik gercekligin bu asama surecine ayak uyduramaz ve geride kalir. Yani cag disina duser. Bu genel anlamdadir. Ozel anlamda ise, konu tamamen bireyseldir. Ya birey birinci asamaya gecer, Yani birey kendi olusumunu, kendisi kendini sorgulayarak, kritize ederek ve analiz ederek, kendi olusumsal degisimini, donusumunu baskalasimini kendisi saglar; ya da olusmus olan olusum da kalir. Iste bu ozel ve genel anlamlar, bireyin duzeyinin; bilgi, birikim, bilinc, farkindalik, dusunceye yogunlasma, problemin ortaya koyumu, problemin cozumune yonelim v.s. temelinde degisim, donusum ve baskalasimi kendisi saglar. Eger birey olusmuslugun, baskalasim evresinde ise, o bireyi baskalarinin algilamasi, neredeyse imkansizdir. Eger olusmuslugun birey donusum evresinde ise, kendini sorgulamanin en yogun evresindedir ve genelde bireysel bir hareketlilik yasamaktadir. Eger birey olusmuslugun, degisim evresinde ise, hem baskalarinin etkisi/tepkisi altindadir, hem olusmuslugun sabitligine geri donme tehlikesi ile karsi karsiyadir, hem de cok nazik ve kirilgan bir zihniyet donemindedir. Iste bu durumda, bireyin olusmusluga paralelligi normal ve dogal olan siradanliktir. Bireyin olusmuslugu degisime tasimasi, onun en hassas, kirilgan, her yone gidebilecek ve hatta geriye donebilecek donemde oldugunu gosterir. Birey olusmuslugu donusume tasima surecinde ise kendine guveni vardir, ne yaptiginin ve dusundugunun bilincindedir ve degisiminin farkindaligini kendine kendisi yasatir ve baskalarinin da dusunce ve davranislarindan bunu algilar. Birey olusmuslugu, baskalasima tasimissa, hem kendine hem de baskalarina artik yabancidir. Yeni bir kendini olusturma surecindedir ve bu olusturma olusana kadar da kendi kendinle eski yeni mucadelesi vermektedir. Baskalasim olusmussa da, ortada yepyeni bir birey vardir. Iste bir bireyin (birey degisim, donusum ve baskalasim yasayabilmesi icin; birey bilincine ulasmis olmasi gerekir) bu yasami evrensel-zihniyet yasamidir ve bu olunceye kadar surecek olan surekli suregelen bir surectir. Burada birey acisindan en buyuk "sorun" her olusmuslugun hareketlenmesinde, bireyin baskalarindan farklilasmasi, kopmasi ve bu temeldeki yalnizligi v.s. dir. Bunun surekli bir suregen surec bunyesinde oldugunu dusunursen, bireyin devamli bir baskalasim evresinde yasam surdugunu algilarsin. Bu da bireyin bu soyutlamasi acisindan buyuk bir yanlizliktir. Baskalari arasinda yalnizligi yasar ve baskalasimini ortaya koyup koymama secimindeki dusunce ve davranisi, bireyi ya frenler, ya daha da cok yalnizliga iter. En onemli konu ise, bireyin her an ve degisken olarak; sorunlari algilama, soruna yonelme, sorun gormeme, v.s. farkliligindan dolayi; konusuna gore; ayni anda, genelde hem birinci asamanin her evresinde, hem de ikinci asamada oldugu unutulmamalidir.
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Evrensel- Insan Zihniyeti Evrensel-insan zihniyeti, insanoglu turu birinin, numenal yetisinin insanlasmasina ve evrensellesmesine yonelik, bir metodolojidir. Kisaca insanoglu turunun bolunmez butun parcasi olan birine kendi kendini her turlu numenal yetisini sorgulayarak insanlastirma ve evrensellestirmedeki gosterdigi yol, yon ve yontemdir. Burada gosterilen yol ve yontem; evrensel-insan zihniyetini kaleme alan yazarin dile getirdiklerinin "harfiyen" uygulanmasi degil; sadece bir kisiye boyle bir kapi oldugunun gosrterilmesi ve kisinin kendi her turlu numenal duzeyiyle, bu kapidan haberdar edilmesi ve eger bu kapidan girilecekse de, bunu kisinin kendi algi ve bilgisi temelinde yapmasidir. Bu baslikta, evrensel-insan zihniyetini dusunce ve davranis olarak dile getiren, dogal zihniyetin; dusunce ve davranis olarak sinirlari disina cikan, insanogluna birey ve onun insanligi temelli dusunce ve davranis tarzini tanistiran, dogal dusuncenin her turlu ve her konudaki evrensel ayniliktaki yapilandirilmisliginin, insanoglu dogal zihniyeti ile nasil olusturuldugunu izah eden ve insanoglunun, zihniyet temelli insana ve insanliga bir birey olarak acilan, zihinsel ve numenal devriminin ne oldugunu, nasil olusturuldugunu dile getirecegim. Konu ile ilgilenen arkadaslar, dile gelen dusunceler ile ilgili, algilanmayan kisim ile ilgili olarak, bir aciklama istiyebilirler, her turlu soru sorabilirler, katki yapabilirler ve konunun daha detayli sorgulanmasina yardimci olabilirler. Ben, acmis oldugum bu koseyi, kendi konusu icinde ilerletecegim. Simdiden bu kose ile ilgilenen yazar arkadaslara tesekkurler.
-
Hepimiz Deli Doğarız Bazılarımız Aynı Kalır! :)
Ben senin yazdiklarina yonelik bir sey demiyorum. Sen durum tesbiti yapmissin. Sorun ise bunun insanoglunun bir dogasi mi, yoksa dogalzihniyeti mi oldugu sorunu. Sonucta eger dogal zihniyeti dogal yani evrimci olarak algilarsan, ortada bir teslimiyet olacvaktir. Yani "ne yapalim insanoglunun evrimsel gelisimi bukadar, ya da ne yapalim tanri insanoglunu boyle yaratmis" eger benim dedigimi algilarsan, ben insanoglunun kendisini kendi dogal zihniyeti ile bu duruma koydugunu ve bu zihniyet algilanir ve bilisselligi kazanilirsa da, insanlik yonundedegisebilecegini/degistirilebilecegini soyluyorum. Kisaca insanoglu fenomenini her turlu yonlendiren ve yasatanin sistemi ve duzenini kurduranin, davrandiranin v.s. onun kendi dogal zihniyerti oldugunu soyluyor ve bunun sorgulanarak insanlasabilecegini soyluyorum. Yoksa neden tartisiyoruz ki, eger tum bunlar bir teslimiyet ve bir dogallik ise; neden herkes biribirini kendi gorusu ile iknaya ugrasiyor? ya da neden bu savaslara karsi cikiyor? v.s. Buradaki celiski sudur. Eger bu bir dogallik ise neyin mucadelesini veriyoruz? yok degil ise, o zaman kim neyi kime neden sikayet ediyor ve kim neyi neden ve nasil degistirmek istiyor? PKK konusuna gelince "guneydogu sorunu" baslikli yaziyi bir oku istersen.
-
Evrensel-Insan Zihniyeti
Evrensel-insan Zihniyeti Genelde ve bu bolumde cesitli baslik, kavram ve konular da adi gecen evrensel-insan zihniyetinin ne oldugundan ziyade zihniyet olarak geri planda neyin ne oldugunun nasil olusturdugunu ortaya koymasi asil olandir. Bu temelde evrensel-insan zihniyeti ile her turlu degere, konuya, kavrama bakis acisinin belirli temellerui vardir. Bu temellerin basinda yapilandirmaci bilgi gelir. Yani epistemolojik olarak gercekligin yapilandirilmislik oldugu ve yapilandiraninin da insanoglu oldugudur. Bu temelde yapilandirilan gerceklik; gozlem ve yansi veren fenomendir. Burada bu fenomene insanoglu fenomeni de dahildir. Ayrica insanoglu fenomeni sadece diger fenomenler gibi yapilanmaz, ayni zamanda yapilandirandir da. Yani insanoglu fenomeni kendi fenomeni dahil; kendine gozlem ve yansi veren fenomeni yapilandirir. Burada ana fark yapilandirilanin ne oldugu farkidir. Eger yapilandirilan fenomenin kendisi ise; ortada varliksal, fizik otesi, inancsaal ve ideolojik temel ve tabana gore gerceklestirilmis ve dogrulanmis ve de determinist ve indirgemeci olarak sahiplenilmis, sabitlenilmis, mutlak ve kesin kilinmis, ilk, tek kilinmis bir tartisma soz konusudur. Halbuki bilimsel olarak yapilandirilmis olan fenomenin kendisi degil; sadece onun gozlemi ve yansisidir. Yani yapilandirilan sadece bilgidir ve bu bilgi sadece insanoglu beyninin bir urunudur. Basta bu yapilandirma kavramsal bir yapilandirmadir ve soyut olarak kavram yapilandirilan ne ise onun ile somut/soyut olarak ozdeslestirilmistir. Kisaca gozlem veren fenomenin her turlu gozlemi kavramsal bilgi olarak yapilandirilmistir. Bu bilimsel yapilandirma; bilgisel ve bilissel yapiulandirmadir. Ikinci olan bu yapilandirilmis olanin yapi ve isleyisini kokten ve temelden/tabandan algilayabilmek ve bilisselligine varabilmek adina; bu yapi ve isleyisini konu ve kavramina gore once qua felsefesi daha sonra da serbest dusunce ile ortaya koymak gerekir. Burada bireyin qua felsefesine ve serbest dusuncenin bilisselligine kendini eristirmesi ise ancak devrimci sorgulama ve beyninin numenal devrimi ile mumkundur. Iste evrensel-insan zihniyeti kisaca, yapilandirilmisligin yapi ve isleyisini; qua felsefesi ve serbest dusuncenin eliyle cozumu, cikarsamasi ve ortaya konulmasini saglar. Iste bu saglanan aslinda insanoglunu her turlu insanlastirmayan ve kendi boynuna gecirdigi boyunduruk tutsakliginin egosal, duyusal/duyumsal ve akilci insan beynine giydirdigi ve insana yakismayan ve insani ve insanligi icermeyen elbisesidir. Genelde bilincalti sartlanmisliginin yerllesmisligidir. Evrensel-insan zihniyeti devrimci sorgulama ile once bireyin kendini daha sonra da iliskisindeki etrafini sorgulayan ve sorgulatan ve de numenal insanlik adina yenileyen, ilerleten, cagdaslastiran ve cagdas kalmasini saglayan bir zihniyettir. Bu baslikta gecen her turlu kavram, konu, deger v.s. zaten bu bolumde ve sitenin diger bolumlerinde etraflica aciklanmis ve izah edilmistir. Butun mesele algilamak istemi ve algilamanin oneminin bilinc ve farkina varmak ve de bunu her bir beyince sorun algisi temelinde yaspmaktir. Unutmamak gerekirki, eger ortada sorun algisi yoksa, sorgulama da yoktur. Bu da algi ve bilissellik olarak beynin serbest dusunce ve qua felsefesi bilisselligine erisebilmesinin onunde bir engeldir. Yine daha once aciklandigi gibi, evrensel-insan zihniyeti beynin numenal insanlasmasi yolunda bir kapidir. Her beyin kendi beyninin numenal insanlasmasi yolunda kendi yol yon ve yontemini de belirliyebilir. Onemli olan bu yol, yontem ve yonun numenal insanliga yonelik olmasidir. Iste evrensel-insan zihniyeti, heryonuyle fenomenin ne oldugunu ortaya koyma varliksal inancsal ideolojik tartismasina, yani insandisi ve insanlikdisi dogal ve fenomenal zihniyet tartismasina yonelik bir numenal zihniyet alternatifi, yani insanoglu fenomeninin temel ve tabanindaki fenomenin gozleminin bilimsel, bilissel ve bilgisel dile gelmesi ve insanoglu fenomeninin numenal insanlasmasini saglamak icindir. Buradaki numenal numen temelli soyutu degil; beynin fonksiyonu olan numenal yetiyi isaret etmektedir. Evrensel-insan zihniyeti ve her turlu kavramsal ogesini algilayabilmek; onun metafizik, varliksal, fizik otesi, ideolojik ve inancsal bir degerlendirmenin determinizmi ve indirgemeciligi ile mumkun degildir. Yani materyalizm ya da idealizm ile algilanamaz. Cunku felsefi tabani epistemolojiye dayanir, metafizige degil. Ayrica bilissel bilime ve bilimsellige dayanir. Insanoglunu kendi ortaya koydugu fenomenler ile madde ya da kul temelindeki ozdeslestirmesine de dayanmaz. Cunku kendi fenomeni dahil her turlu fenomeni ve gozlemini ortaya koyan faktorun, alternatifsiz insanoglu oldugu ve onun numenal yetisi ve kavrami oldugunun bilinc ve farkindadir. Bu bilinc ve farkindaliklar ve her turlu fenomenal numenal kendilik bilisselligi; metafizigin bunyesinde yer almaz. Cunku metafizik "var, ol ve inan" kokeninden yola cikarken, evrensel-insan zihniyeti epistemolojinin "bil, bildir, belirt, gozlemle, test et ve yanlisla" koklerinden yola cikar. Evrensel-insan zihniyeti her yonuyle cok genis kapsamli bir algi, bilgi, bilinc, farkindalik ve bilisselliktir. O yuzden genel yerine; konu, kavram olarak degerlendirilebilmesi; algilama adina daha tutarli ve yararlidir. O yuzden de sitemizdeki her baslik, konu ve kavram kendi bunyesini aciklama ve algilama adina bir derinlik ve detaya sahiptir. En temeli de fenomenden degil; gozlemden yola cikmasi, fenomen olarak insanoglunu temel almasi ve devriminin de numenal olmasi adinadir. Bu numenal devrim sadece insanoglunu insanlastirmayacak; ayni zamanda beyinin her turlu ufkunu ve insanoglu disinda kalan ve gozlem veren her turlu fenomenin de ortaya koyumunu ve mekansal ve de parcasal fenomenlerin birbirini insanoglu eliyle, adina, ait ve icin numenal zihniyetin devrimi ile yasamak ve yasatmak temelinde degerlendireceginin de bir yol gostericisidir. Hem insanoglu turunun butununu saglama ve hemde her turlu beyin noktalamasinin onune gecme adina ve de yasam ve iliskinin her turlu duzen ve sisteminin insanligi adina cok onemlidir. Cunku insanoglu artik kendi turu bunyesinde her turlu cikarsal savasimi ust/alt dayatimini birakip; yasamina, iliskisine, bilime, bilissellige ve bilgisellige yonelmeli; kendini, mekanini ve de mekandaki baska fenomenleri birlikte yasanacak ve yasayabilen butunun parcalari olarak ele almalidir. Unutmamak gerekir ki, kendi insanoglu varliginin bilinc ve farkina varamayan; baska hic bir seyin de farkinda ve bilincinde olamaz. Sadece yarattigi ideoloji ve inancla zoraki ve sorunlu bir yasam ve iliski ve de duzen kurar. Hani derler ya "kendine hayri olmayanin, kimseye hayri olmaz." Ya da baskalarina karsi bir zihniyetin varligi, once kendi zihniyetinin varliginin bilinc ve farkina varmaktir.
-
Hepimiz Deli Doğarız Bazılarımız Aynı Kalır! :)
Bu sorulara yanit olarak ciltler yazilir. Burada olan insanogluinun dogal zihniyetinin insandisi ve insanlikdisi olarak yapilandirilmis olmasi ve insanoglu bilisselligi icermemesidir. Olmasi istenen de, numenal insanlik, bilimsellik ve bilissellik. Yani insanoglunun dusunce ve davranista insanlasmasi. Ben buna numenal zihniyet diyorum. Cunku insanoglunun dogalzihniyeti de fenomenal zihniyeti de, onu sadece biribirine kul ya da meta yapiyor. Insanoglu sadece bir nitelik olarak kendini degerlendiriyor, ustelik kendilik bilisselligi olmadan. Ama dedigim gibi, insdanoglunun kendi adina yapilandirdigi bu zihniyetin sorunlarini ortaya koymak icin, once algilamak ve sonra da sorununun rahatsizligini yasamak gerekiyor. Yoksa, "insanoglunun dogasi budur" denip, bu zihniyetin dusunce, davranis, duzen ve sistemi ve de insanoglu arasi iliski sadece fenomene baglanir ve dogal algilanip, caresiz kalinir.
-
Hepimiz Deli Doğarız Bazılarımız Aynı Kalır! :)
Burada konu olan bunlarin yapilmasidir. Yalniz ispati yoktur. Insanoglu genelde alisilagelmis bazi seyleri uygular ama soylemez. Mesela kimse "ben fasistim" demez. Cunku kavram olarak algisi kotudur. Dolayisi ile bir seyin kavram olarak algisinin kotu olmasi, onu kotu yapmaz, cunku uygulanir. Bak, kavram ortaya cikti; vicdan. O zaman konu yapanin vicdani. Soyle dusun. Hic bir ebeveyn, evladi icin kotu bir sey istemez; ama, evlat ondan isteneni kotu olarak algilayabilir. Yani konu iki turludur, algi ve vicdan. Eger bir kisi vicdani rahatlik hissedecek ise, burada algisi kendince olumludur. Mesela kalem kiran bir hakim, kafa kesen bir cellat, iskence yapan bir iskenceci, ya da tecavuzcu v.s. nasil bir algidadir ki, bunlari yaparken vicdani rahattir. Eger bu kolay olsa idi, insanoglu insanlikdisi dusunmez ve davranmaz; hem kendine hem de baskasina zarar verdigini algilardi. Kanunlari olusturan kim? Ya da birisini oldurmek eger suc ise, savaslar neden var? Demekki insanoglunun "su oldurme makul/bu degil" gibi bir algisi var. Ya da bir serial katil, baskalarini oldururken, nasil bir algiya sahip? Ya da haksiz kazanc saglayan biri nasil bir algiya sahip? Ya da bir kisiye haksiz kazanc yaptiran ve bir kisiye yaptirmayan, algi farki ne? Bir kazancin haksizliginin kistasi nedir?, ustelik kapitalist bir sistem ve yasamda?
-
Duzeltme Dugmesi
Evet, "coklu alintinin yanina oku tutunca duzenle dugmesi beliriyor. Tekrar, aciklamalar icin tesekkurler.
-
Duzeltme Dugmesi
Yanitlar icin tesekkurler. Yanitlarin icine yazildigi panel. Su an calisiyor, dun calismiyordu. Yani silikti. Duzenleme dugmesine tekrar bakacagim.
-
Hepimiz Deli Doğarız Bazılarımız Aynı Kalır! :)
Onemli olan hangisi, yapmak mi/savunmak mi? Eger bu bir kotuluk ise, bu kotuluk neden algilanmiyor ve serbest oluyor. Ya da ac cocugunu doyurmak icin ekmek calmak, hirsizlik mi/kotuluk mu? Bir seyin kotu oldugunun kistasi nedir?
-
kim ne yorumlar?
Kah inerim, gokyuzune; seyreder alem beni; Kah cikarim gokyuzune, seyrederim; alemi.
-
Duzeltme Dugmesi
Genelde, bir yazar; iletisini/mesajini yazdiktan sonra, kontrol etse de; yazdigini gonderdikten sonra, yazisi ile ilgili bir hata bulabilir ve onu duzeltmek isteyebilir. Yalniz, boyle bir duzeltme dugmesi olanagi, gordugum kadari ile yok. Bu durumda da yazar yazisini gonderdikten sonra, hatasini duzeltme olanagi kalmiyor. Eger yazara gore duzelecek olan kisim onemli ise, iletisi/mesaji da yanlis anlasilabiliyor, ya da yanlis bilgi iceriyor. Boyle bir dugmenin olmamasi sizce bir sorun degil mi? Aslinda kalici bir duzenlemeyi onlemek adina, bu dugme zaman olarak kisitlanabilir. Mesela iletiyi/mesaji gonderdikten 5 dakika icinde. Ayrica benim daha once calisan mesaj panelim (bold, italik, grafik, renkleme v.s.) su an calismiyor. Her iki konuda da bilgi verebilirseniz, memnun olurum.
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
Salep, diyecektim; pardon. Sitede duzeltme dugmesi yok, o yuzden hata olursa; duzeltemiyorum.