Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Tabi buyur. Istersen sen once dediklerini ornekleri ile goster ve konuyu baslat. Neyi tartismakistedigini de belirt.
  2. Fotograftaki goruntude, son kullanma tarihi hala gecerli. Bu en son 1 Mayis'ta zorla icirilen biber gazlarinin son kullanma tarihi gecmis. Yani sadece icirmiyorlar, zehirliyorlar. Eeee, ithal oldugu icin belki de cok pahalidir. Ekonomik cikarini herseyin en ustunde tutan iktidar, bu durumda kullanim tarihi gecmis gazlari bile zorla iciriyor. Aslinda Cenovil olayindan sonra, en azindan bakan; caylarda nukleer artik olmadigini gostermek icin, kendi de kameralar onunde icmisti. Iktidarin boyle bir eylemi de yok. Zararli gormedigi biber gazini, soyle bunu diyenlerden biri halkin kitlenin onunde icse de, bizde emin olsak!
  3. Konuyu konuya uygun bir baslikta dile getirirsen, eminim konu ile ilgili sorularina yanit verecek bilgili yazar arkadaslarimiz olacaktir.
  4. evrensel-insan şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Aslinda bugun 1 Mayis'ta yasanan ilklerin basinda, 1 Mayis kutlamalarinda biraraya gelen kitlenin 4 farkli acidan bir araya gelmesiydi. AKP'nin ulke ve toplumu her turlu farkli ayirma ve kutuplasmasinda yasanan bu dortlu farklik, belki de gelecek dortlulerin habercisiydi. Simdi bu dort farkli 1 Mayis kutlamalarini siralayalim. Olayli devlet terorlu 1 Mayis- Istanbul, Besiktas, Sisli ve Mecidiyekoy Taksim 1 Mayis- Hak is adli AKP yanlisi mehter marsli anmali celenkli Sihhiye/Ankara-PKK/Ocalan agirlikli ve polisin ust aramadan vazgectigi 1 Mayis Tandogan/Ankara-IP ve milli merkez agirlikli 1 Mayis Bu arada TKP'nin Kadikoy/Istanbul kutlamasi da cesnisi. Aslinda 1 Mayis kutlamalari ile degil de; iscilerin, memurlarin, kamu calisanlarinin ve emekcilerin; her turlu ekonomik, ihtiyac karsilama, is ve iscilik hakki olanaklari is ve guvencesi temelli sorunlarinin dile geldigi bir toplanti/miting/eylem v.s. olmasi gerekir. Tabi her zaman genelde bir olay bir gundenm degisimi ve daimi bir karmasali ve kaoslu yasam ve iliskisi olan ulkemizde, diyeceksiniz ki "bu sorunlar ne zaman gundeme geldi?" Dogrudur, sari sendika ve iktidar yanlisi sendikalarin ve isleminin kurumsallasmasinin her daim korundugu bir toplumda; bunlar kimi ilgilendirsin? Zaten bu da bizlere ulkemizdeki isci sinifi v.s. denen kesimin bilissellik duzeyini gostermiyor mu? Herhalde dunyanin hic bir ulke ve toplumunda "isciler sendikalasamasin" diye baraj koyan ve bu baraji koyarken kendi tuzu kuru olan sendikalar da pek yoktur. Simdi diyeceksiniz ki "iscinin ekonomik olarak karsilama zoru cektigi ve uye ucreti olarak toplanan paralar nereye harcaniyor?" Tek bir yaniti var. Iste boyle senede bir gun yapilan 1 Mayis hazirlanmalarina harcaniyor. Tabi bu harcamalara 1 Mayis'a katilanlarin devlet teroru eliyle gordugunu telaffi etmesi masrafi da haric.
  5. Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır. Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez. Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde. 1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı. Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkın bayramı. Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından. Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından. Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir. 1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı. Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkın bayramı. Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor. Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor. Devrimin şanlı dalgası Dünyamızı kaplıyor. Gün gelir gün gelir zorbalar kalmaz gider. Devrimin şanlı yolunda kül gibi savrulur gider. http://www.youtube.com/watch?v=tnWcszIoYj4
  6. evrensel-insan şurada bir başlık gönderdi: Türk Tarihi
    Türkiye’de 1 Mayıs’ın serüveni Türkiye'de işçi bayramı kutlamalarının tarihi geçmişi Osmanlının son dönemine kadar uzanır.. Türkiye’de 1 Mayis işçi bayramının geçmişi Osmanlı Devletinin son dönemlerine kadar uzanır. II.Meşrutiyetin ilanı ile ortaya çıkan özgürlük ortamında işçiler de haklarını aramak için sendikalaşmaya ve partileşmeye başladılar. Meşrutiyetin ilanının hemen ardından çalışma şartlarının iyileştirilmesi amacıyla hak arama mücadelesine giren işçilerin elindeki en büyük koz ise grevdi. Bu amaçla liman işçileri, Paşabahçe şişe cam fabrikası, Samsunda tütün işçileri, İstanbul’daki gazetelerde çalışan işçiler,tramvay şirketlerinde çalışan işçiler, telgraf idaresindeki işçiler,Demiryolu hatlarında çalışan işçiler, Şirket-i Hayriye ve deniz işletmelerindeki işçiler grev yaptılar. Bu grevlerle birkaç gün içerisinde ülkede hayat durdu. İşçilerin bu geniş çaplı grevine İttihat ve Terakki’nin tavrı ise hükümetin yanında yer almak oldu. Böylece işçilerin İttihat ve Terakki ile olan birlikteliği meşrutiyetin daha ilk aylarında son buldu. Hükümet 8 Ekim 1908 tarihinde çıkardığı Tatil-i Eşgal Kanunu Muvakkatı yasasını çıkarttı. Yasa ile kamu hizmeti yapan işçilerin, yani Demiryolları, tramvay, liman işletmeleri, su ve havagazı şirketleri, Duyun-u Umumiye ve reji idarelerine bağlı çalışan işçilerin grev yapması yasaklandı. Ağır para ve hapis cezaları getirdi. Yasanın çıkmasının ardından grevler yok denecek noktaya geldi. Böylece Osmanlı’da henüz yeni yeni oluşan işçi hareketi büyük ölçüde son buldu. İşçi partileri ve sendikalaşma Buna karşın işçi hakları ile ilgili örgütlenmeler özellikle İstanbul’da ve ülkenin Balkan coğrafyasında görülür.. İstanbul’da Osmanlı Sosyalist Fırkasını kuran Hüseyin Hilmi Bey İttihat ve Terakki’ye sol taraftan muhalefet ederken Selanik merkezli kurulan Selanik Sosyalist İşçi Federasyonu da ülkedeki en büyük tabana sahip kitle örgütlerinden biri haline gelmeye başlamıştı. İşçi haklarını savunan bu örgütlenmelerler dünyadan bağımsız değildi. Tüm dünyada işçilerin bayram günü olarak kutlanan 1 Mayis Osmanlı’daki işçilerin de bayram olarak kabul ettikleri bir gündü. Osmanlı’da ilk işçi bayramı 1909 tarihinde Üsküp’te kutlandı.Bulgar,Sırp,Türk kökenli bir grup işçinin talep ettikleri hakları yürüyüş yaparak kutladıkları bu bayram Osmanlıda bir ilk oldu. Daha sonra 1910,1911 ve 1912 yılındaki 1 Mayis işçi bayramı farklı etnik grupların katılımı ile başta İstanbul olmak üzere Selanik ve bazı Balkan şehirlerinde kutlandı. Tabii ki bu kutlamalarda aynı zamanda işçiler yönetimden taleplerini dile getiriyorlardı. İşçi hakları ile ilgili yasal düzenlemelerin yapılması, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, grev haklarının genişletilmesi öne çıkan taleplerdi. İşgal altında 1 Mayis kutlamaları bağımsızlık mitinglerine dönüştü 1912 yılında başlayan Balkan savaşları ve I.Dünya savaşı süresince İttihat ve Terakki yönetimi, ilan ettiği sıkıyönetim ile 1 Mayis iişçi bayramının kutlanmasını ve işçilerin grevlerini yasaklattı. 1.Dünya savaşının ertesinde Mütareke döneminde ise (1918-1922) yıllardır söz hakkından mahrum olan işçiler hızlı bir şekilde tekrar örgütlenmeye başladılar. Bu örgütlenmelerle 1 Mayıs kutlamaları tekrar başladı. 1919,1920 1921 yıllarındaki 1 Mayis işçi bayramları işgal altındaki İstanbul’da bağımsızlık mitinglerine dönüştü. İşgal güçlerinin yasaklamalarına, yapılacak olan iş bırakmanın askeri suç sayılacağı ve askeri mahkemede yargılanacakları gibi tehditlerine karşın 1 Mayis kutlamalarına katılımlar yoğun bir şekilde gerçekleşti. 1922 yılındaki 1 Mayis işçi bayramı ise bu kutlamalar arasında en dikkat çekeni oldu. Türkiye Sosyalist Fırkasının öncülüğündeki kutlamaları, Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası, Sosyal Demokrat Fırkası, Türkiye İşçi Derneği, Beynelmilel İşçiler İttihadı gibi parti ve örgütlenmeler gerçekleştirdi. Bu kutlama programı Kağıthane’de gerçekleşti. Binlerce işçinin katıldığı kutlama programı Sultanahmet Meydanı’nda başladı. İşgal kuvvetlerinin tüm baskı ve tehditlerine rağmen burada toplanan işçi grubu Pangaltı üzerinden Kağıthane’ye kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında işçiler “Türkiye amelesi sendika ister”, “Burjuvazinin zulmünü protesto ediyoruz”, 1923 yılının Şubat ayında İzmir’de toplanan İktisat Kongresine işçi temsilcileri de katılarak taleplerini dile getirdiler ve 1 Mayis' ın işçi bayramı olarak kabul edilmesini istediler. Ancak kongrede bu yönde bir karar alınmasına rağmen işçi bayramının resmen kabulü gerçekleşmedi. Yasaklı kutlamalardan bayrama Cumhuriyetin ilk dönemlerinde 1 Mayis kutlamaları Takrir-i Sükun kanunu sebebiyle sonrasında ise getirilen yasaklar sebebiyle gerçekleşemedi. 1935 yılında ise Bahar ve Çiçek Bayramı olarak resmi tatil ilan edildi. 1960’lı yıllara gelindiğinde ise tekrar güçlenen işçi hareketleri 1 Mayis işçi bayramını kitlesel olarak kutlamaya başladılar. Bunlardan en önemlisi 1977 yıllında Taksim Meydanında gerçekleşen kutlamaydı. On binlerce kişinin katıldığı bu kutlamalar katliama dönüştü.Meydanın muhtelif noktalarından kalabalığın üzerine açılan ateş sonucu 37 işçi hayatını kaybetti. Faili hala meçhul kalan bu olay Türkiye’nin 12 Eylül askeri darbesine giden yolun ilk basamağı oldu. 12 Eylül askeri rejimi ile beraber 1 Mayis kutlamaları yasaklandı ve tatil günü olmaktan çıkarıldı. 1992 yılına kadar gayrı resmi şekilde kutlanan 1 Mayis bu tarihten itibaren tekrar resmi olarak kutlanmaya başlandı. 2008 yılında "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilen 1 Mayis, 2009 yılında TBMM'de kabul edilen yasa ile resmi tatil günü ilan edildi.
  7. evrensel-insan şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Bilindigi gibi, "guvenlik" gerekcesi ile Taksim Meydani, 1 Mayis kutlamalarina kapanmis, fakat isciler ve emekciler ise; "Kanli 1 Mayis" dan sonra, bu meydani 1 Mayis kutlamalarina tarihi bir alan olarak secmisti. 1 Mayis'tan bir gun once, devlet elinden geldigi sekilde, Taksim Meydani'na cikan butun yollari kapattigi gibi, Istanbul bunyesinde de Avrupa yakasindan Asya yakasina her turlu gecisionleyen ve de avrupa yakasinda Taksin'e ulasan her turlu ulasimi engelliyen; sadece sikiyonetim sartlarinda gorulebilen bir ulastirma zorlugu karari almisti. Bu aslinda Anayasa'ya gore seyahat ozxgurlugunu onleyen bir suctu. Bu sabah Besiktas'ta toplanmis olan ve CHP agirlikli bir grup secim otobusleri ile birlikte henuz polise dogru yuruyuse gecmeden, birden bire tazyikli su ve biber gazi saldirisina maruz kaldilar. Ayni saldirilar, Sisli ve Mecidiyekoy'de de yasandi. Sanki polis bir kac kisinin bir araya gelmemesi icin, her turlu insanlikdisi saldirisini amansizca surduruyordu. Tazyikli suyun, lagam suyu oldugu, biber gazinin duzeyinin fazlaligi ve her turlu gaz bombasinin duzeyi polisin ne kadar vicdansiz ve acimasiz oldugunun gostergesiydi. Istanbul sanki bir savas alanina donmustu. Bu arada aranan ambulanslar gelmiyor ve polis kacanlari bile kovaliyordu. Ortalik can pazarina doinustu. Besiktas tarafinda toplanan ve CHP agirlikli kalabalikta, CHP genel baskan yardimcisi G.Tekin'de biber gazindan nasibini almis ve rahatsizlanmisti. Ambulans beklerken, orada bulunan bir evde dinleniyordu. Isin ilginci, ambulans geldiginde ve kendisi ambulansta iken; savas ortamlarinda bile gorulmesi mumkun olmayan sekilde polis, ambulansin icine biber gazi s1kt1. Sisli'de oturanlar evlerinde bile biber gazindan etkilendiler. DISK merkezi ablukada biber gazinin hedefi oldu. Iki kisinin ciddi olarak basindan yaralandigi ve cok sayida fenalik gecirenlerin oldugu soylendi. Bu arada hastahane goruntulerinde bile biber gazi dumani hastane icine kadar uzaniyordu. Polisin bu devlet teroru ve vicdandan yoksun saldirisi, yine ulkede bir ilkti. Guya, taksim alan'ina guvenlik icin alinmayanlar; devlet terorunun elinde guvenlikten yoksun kaldilar. Burada baska bir ilginc konu da, yolda giden ozel arabalarin ya da taksilerin yollarinin kesilmesi ve seyahatlerine izin verilmemesi idi. Hatta polis boyle bir durdurmada "sokaga cikma yasagi var, bilmiyor musun?" gibi garip bir soru sormustu. Her turlu teknigin oldugu ve 1 Mayis'ta olanlarin her aninin BBG evi gibi gozlem altinda oldugu dusunulurse, basta CHP yetkililerine yapilanlarin gayet bilincli ve emir uzerine yapildigi da algilanabilir. Evet, bugun istanbul'da polis devlet teroru estirdi. Iktidarin ve esbaskaninin boylece tum yuzu de aciga cikti. Surasi unutulmamali ki, birincisi toplumunun ve halkinin uzerine saldiran iktidarin iki durumu vardir. Iktidari kaybetme korkusu Baskiyi her yonde artirma ve sindirme politikasi. Burada aci olan iktidar usagi medyanin vermis oldugu yanlis ve yalan bilgiler, gozden kacmadi. Bu haberlerden birinde guya "marjinal gruplar" a mudahele edildi. Yani CHP marjinal grup oldu. An kara'da ise iki farkli kutlama vardi. Sihhiye'deki kutlama isciler ve emekciler kuruluslarina yonelik iken; Tandogan'daki kutlama da basi IP cekiyordu. Bu arada iktidarin usagi Hak-is'e sembolik ve mehter takimi esliginde taksim'e celenk koymasina izin verildi. Anlasilan o ki, dunyada bile artik hemen hemen her yerde olaysiz kutlanan 1 Mayis gosterilerinin, ulkemizde bu duzeye gelmesi epey zaman alacak. Tum isci, emekci, calisan ve insan haklari evrensel hukuk demokratik hak ve ozgurluklerden yana olan herkewsin 1 Mayis'i kutlu olsun.
  8. Bir seyin insan yararina olduguna mesela sen; nasil karar verirsin?
  9. Senin savundugun tek sey; biat etmek, teslim olmak, kendini ve insanoglunu aciz ve caresiz birakmak. Isin asil acisi sen bunlari yaparken, senin bu zaaflarindan yararlanlara da kul kole olmak ve onlarin emir eri konumuna gecmek. Yani kendi yarattigina kendin yine kendi elinle ve yonlendiriminle biat etmek ve teslim olmak.
  10. Aslinda sorunun cevabi, hemen sonraki cumlende. Yalniz fark surda. Acizlik insanoglunda degil; bilincalti veriler ile dusunup davranisindadir. Buradaki "acizlik/muhtaclik" zaten yarattiginin temelidir. Insanoglu muhtac duydugu yani ihtiyaci oldugu her turlu soyutu zaten kendi yaratir, kendi yarattigi ile kendini tatmin eder. Acizlik ise, bunun bilisselligine erememis olmasi ve kendi yarattiginin bilinc ve farkina varamamis olmasidir. Kisaca insanoglu oyle garip bir yaratiktir ki, kendi muctacligini yine kendini aciz kilarak kendi yarattigi ile tatmin eder.
  11. Kuran- kul suresi O inanirlarin durumu, sadece bir çağırma ve bağırmadan başkasını duymaz bir kulakla haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler.
  12. Kusura bakma ama sen tarihi de bilmiyor ve carptiriyorsun. insanogluna din yuzunden tam 2000 yil her turlu insanlikdisi uygulamayi yapan karanlik cag din uzerine kurulmustur. Sen kimi neyi savunuyorsun! Sen once inandigin cennette yaktiklarinin hesabini ver. Bir kisiye her turtlu zarari vermek ancak biat kulturune mahsustur. Cunku onlar emir kuludur. Inancsiz olanin ise vicdani vardir. Ayrica emperyalist zihniyete sahip degilse, bir ideolojik inanca iman etmemisse; zaten vicdani el vermez, baskasina zarar vermeye. Ayrica baskalarinin yaptigi her turlu insanlikdisi uygulama, inanirlarin yaptigini temize cikarir mi?
  13. Aslinda su temcit pilavlarina yanit yazmayayim diyorum ama, sirf haksizliklari ve hakaretleri savunmak adina oyle seyler yaziyorsun ki "kas yapayim derken, goz cikariyorsun" Sonucta ortada bir hakaret var, hak ihlali var ve insanlik sucu var. Bunun kime karsi yapilmasinin ne onemi var ki! Hic kimsenin kimseye hakaret etme hakki yoktur. Yani pervasizca "bu kisiler hakareti hak ediyor, cunku....." seklinde bir izahin tek bir anlami vardir, oda; senin de bu hakaretlere ortak olarak ayni hak ihlalili ve insanlik sucunu yerine getirmen. Ayrica bir de "meal" diye sanki asli farkli imis gibi bir durum yaratiyorsun. O ayetler islam sitesinden alinmis kuranin aciklamasidir. bakara suresi 171. ayet; O kafirlerin durumu, sadece bir çağırma ve bağırmadan başkasını duymaz bir kulakla haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler. Bak yukarda da "kafirler" diyor, kafir kimdir? Bakalim buna nasil bir bahane bulacaksin?
  14. İstanbul'da yarın Taksim'de kutlanması yasaklanan 1 Mayıs kutlamaları için alınacak ulaşım önlemleri açıklandı. İstanbul'da yarın Taksim'de 1 Mayıs kutlamalarını önlemek için alınacak ulaşım önlemleri açıklandı. Sabah 05.00'ten itibaren Taksim'e çıkan tüm metrobüs seferleri iptal edildi. Saat 06.00'dan itibaren ise Kabataş-Taksim finüküler sistemi çalışmayacak. Yarın İstanbul'da iptal edilen ulaşım hatları şöyle: * Saat 05.00'ten itibaren tüm metrobüs seferleri iptal edildi * Saat 06.00'dan itibaren Kabataş-Taksim finüküler sistemi çalışmayacak * Saat 06.00'dan itibaren Şişhane-Taksim ve Taksim-Hacıosman arası çalışan metronun Şişhane-Taksim ve Levent-Taksim istasyonları arası seferleri iptal edildi. * Saat 06.00'dan itibaren İDO'nun Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na yolcu seferleri iptal edildi. (Avrupa Yakası'ndan Anadolu Yakası'na yolcu seferleri hariç) BU YOLLAR TRAFİĞE KAPATILACAK İstanbul Valiliği, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü'nde trafiğe kapatılacak yol ve alternatif güzergahlar ile iptal edilen ulaşım seferlerini açıkladı. Açıklamada, vatandaşlardan belirtilen yolları kullanmamaları istendi. Trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar şöyle: "Yolcuzade İskender Caddesi'nden gelen akım Şişhane Meydan' dan Okçumusa Caddesi/ Bankalar Caddesi istikametine yönlendirilecek. Abide-i Hürriyet Caddesi'ne akım verilmeyecek, bu istikamete gelen akım Hürriyettepe ışıklardan Cevahir Otel istikametine yönlendirilecek. Darülacizeden Hürriyettepe Işıklar istikametine gelen akım ve Bomonti Dereden gelen akım CevahirOtel önünden tekrar Darülacize Caddesine veya Bomonti yönüne yönlendirilecek, Mecidiyeköy'den Halaskargazi Caddesine akım verilmeyecek, bu istikamete gelen akım Esentepe istikametine yönlendirilecek. Şişli yönüne giden akım, Ergenekon Caddesi, Kurtuluş Caddesi ve Dolapdere'ye yönlendirilecek. Dolmabahçe'den Gümüşsuyu'na ve Küçük Çiftlik'e akım verilmeyecek, bu istikamete gelen akım sahil yönünden Karaköy'e verilecek, Adilbaba (Maçka taksi) yönünden gelen akım Teşvikiye Caddesine yönlendirilecek, Teşvikiye Caddesinden Mete Caddesine çıkan tünel kapalı tutulacak. Perşembe Pazarı'ndan ve Unkapanı'ndan gelen akım Şişhane'den kesilip Kasımpaşa yönüne yönlendirilecek, Tarlabaşı Bulvarı'na akım verilmeyecek. Kasımpaşa'dan gelen akım Unkapanı ve Perşembe pazarına mecburi olarak yönlendirilecek. Dolapdere'den Yedikuyular-Divan istikametine akım verilmeyecek, Dolapdere kavşağından (U) dönüşü yaptırılacak. Dolapdere Caddesinden Ömer Hayyam Caddesine akım verilmeyecek, Teşvikiye Caddesinden gelen akım Nişantaşı Kavşağından Rumeli Caddesine verilmeyip, Valikonağı alt başa yönlendirilecek. Süleyman Seba Caddesi'nden gelen akım Bayıldım Caddesi'ne verilmeyip sağa Teşvikiye Caddesi'ne yönlendirilecek. Boğazkesen Caddesi trafiğe kapatılacak, gelen akım Karaköy istikametine mecburi yön yapılacak, Mebusan Yokuşu trafiğe kapatılacak, Karaköy istikametine doğru mecburi yön yapılacak. Sıraselviler Caddesinden gelen akım, Cihangir Firuzağa Meydan'dan kesilerek Boğazkesen istikametine yönlendirilecektir. Ayrıca Atatürk Bulvarı Ragıp Gümüşpala ayrımı-Ragıp Gümüşpala Caddesi Unkupanı ayrımı-Kadıköy İskelesi Önü Galata ayrımı- Ragıp Gümüşpala Caddesi Galata Köprüsü ayrımı ihtiyaç halinde kapatılacaktır. E-5 Kuzey ve Güneyden Mecidiyeköy giriş katılımları ihtiyaç halinde kapatılacaktır. Trafiğe kapalı olan caddeler; Mecidiyeköy Ortaklardan itibaren Halaskargazi Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, Yedikuyular Caddesi, Tarlabaşı Bulvarı, Sıraselviler Caddesi, Gümüşsuyu Caddesi, Taşkışla Caddesi, Taşkışla Tünel, Rumeli Caddesi, Abdulhak Hamit Caddesidir.
  15. Iyi de bunu ben demedim. Benden alinti yapinca, sanki ben demisim gibi cikmis. Bunu yazan kuran. O yuzden benden alinti yerine, ayetleri ver.
  16. Afganistandaki Kargo Uçağı Kazası Kameralara Yansıdı
  17. Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları; Parlamentoya önemli bir yasa teklifi verildi. Sayıştay'ı yeniden dizayn etmek istiyorlar. Geçen yasama döneminde bir Sayıştay yasası gelmişti. Bizim de desteğimizle yasa Resmi gazete'de yayınlanmıştı. O yasanın gereği yerine getirilmedi. İki yılı aşkın süredir Sayıştay Başkanı gelip komisyona bilgi vermedi. Buradan Cemil Çiçek'e sesleniyorum. Neden Sayıştay Başkanı plan bütçe komisyonuna gelip bilgi vermiyor. Bunu neden istemiyorsun? Muhatap olacağı sorulardan mı çekiniyorsunuz? Parlamento ve demokrasi açısında çok ciddi bir zaafiyettir bu. Herkesten vergi toplayacaksınız, hesabını verince kaçacaksınız. Sayın Cemil Çiçek'e ikinci sorum. Verinlen yasa teklifi genel kurulda neden görüşülmedi? Sayıştay'ın önemi konusunda çok şey söylenebilir. Abdullah Gül, Sayıştay'ı hiç bir zaman ayak bağı olarak görmemeliyiz diyor. Ancak mali konularda ve idari konularda hesap vermemek diktatörlükte mevcuttur. Söyleyen Abdullah Gül... Hesap vermekten korkan bir iktidar var. Bugün Sayın Başbakan Genel Kurulu'nda yarım saat nasıl yolsuzluk yapmadığını anlatmış. Gülüyorum bu duruma. Bu ne demektir. Yolsuzluk yapanlara kol kanat geriyorum demektir. BAŞBAKAN AİLE TERBİYESİ ALMAMIŞ Geçmişte bu ülkeye hizmet etmiş herkesi minnetle anarız. Kimsenin arkasından kötü söz söylememeye özen gösteririz. Bu ne yapıyor, İsmet İnönü'ye, Süleyman Demirel'e hakaretler ediyor. Aile terbiyesi almamış, hesaplaşacaksak gel karşıma hesaplaşalım. Ne yaptı İnönü, ne yaptı Ecevit; Biz milliyetçiliği Kıbrıs'ın Beşparmak Dağları'na yazdı, Afyon'da tarlalara yazdılar. Buna ne diyorlardı, bunu süpürmeyen bunu kullanın diyorlardı. Kendisini kullandıran adamlardan başbakan olmaz. PAZARLIK YAPANLAR ALÇAKTIR Özgürlük, demokrasi var mı bu ülkede? Barış olur mu? %10 seçim barajının olduğu ülkede barış olur mu? Ülkeyi yönetenlerin yalan söylediği bir ülkede barış olur mu? Hiç olmaz. Ne diyor Recep Tayyip Erdoğan? Bizi İmralı ile pazarlık sürecindeymişiz gibi gösterenlere sesleniyorum. Biz kimseyle bu ülkenin menfaatlerini pazarlık konusu yapacak kadar küçülmedik, alçalmadık. Kendi Bakanı pazarlık yaptık diyor. Buradan vatandaşlara sesleniyorum. Bir ülkenin bayrağı pazarlık masasında olur mu, olmaz mı? Sayın Erdoğan sen mi doğruyu söylüyorsun, Bakan'ın mı söylüyor? Karayılan'ın bilgisi mi daha fazla yoksa Bülent Arınç'ın mı? Bugüne kadar bekledik. Pazarlığı bir görelim nedir. Başbakan diyor ki pazarlık yapanlar alçaktır. Ben de aynı fikirdeyim. Pazarlık yapanlar alçaktır, şerefsizdir. Ne diyordu? Elde silahla çıkamazlardı. Beyefendi hayatında hiç yalan söylememiş... Sonra ne oldu? Karayılan açıklama yaptı. Ne diyor? Elimde silahla gideceğim diyor. Bu ülkede yalancıdan Başbakan olmaz. Olacaksan çık adam gibi doğruları söyle. KIRMIZI ÇİZGİLERİNİ AÇIKLADI Bilinen bir gerçek var: PKK-AKP işbirliği. Net herkesin görmesi lazım. Şimdi anayasa da yapacaklarmış. Eğer bir Başbakan silahların gölgesinde söylenene teslim olmuşsa bağımsız iradesini kullanamamıştır. Recep Tayyip Erdoğan PKK'nın tutsağıdır. Anayasa değişiklikleri getireceklermiş. Tüm yurttaşlara sesleniyorum. Anayasa konusunda düşüncelerimiz net. Madem olay meydana çıktı, pazarlıklar meydana çıktı, Anayasa konusundaki görüşlerimizi açıklıyorum. Anayasanın 1. maddesi bizim kırmızı çizgimizdir. Recep Tayyip Erdoğan'a her gittiğim yerde soruyorum. Sen hangi ülkenin Başbakanısın? Neden Türkiye Cumhuriyetinin başbakanıyım demiyorsun. Çünkü cumhuriyet ile sorunun var. Bu parlamentodaCHP olduğu sürece başkanlık sistemi geçemez... Anayasanın 2. maddesi: Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Bu da bizim kırmızı çizgimizdir! Anayasa'nın 3. maddesi: Devletin Bütünlüğü, Resmi Dili, Bayrağı, Milli Marşı ve Başkenti Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı" dır. Başkenti Ankara'dır. Erdoğan'ın ne beyni ne gücü anayasanın tepesini değiştirmeye yeter. 1 MAYIS AÇIKLAMASI Yarın 1 Mayıs, emekçilerin bayramı. Bu bayramı kutlamak için ağır bedeller ödendi. Bütün işçilerimiz diyor ki Taksim meydanında kutlayalım. Başbakan, Vali, Emniyet hepsi hayır diyor. Eğer bir kişinin saçının teline zarar gelirse onun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bayram bu bırakın istedikleri yerde kutlasınlar. Ne zarar geldi bu kutlamalardan. Neden yasak getiriyorsunuz? Hem demokrasi diyeceksin hem yasak getireceksin. Herkesin her işçinin her emeklinin 1 Mayıs bayramını kutluyorum. Bayramlarını huzur içinde geçirmelerini dilyiorum. Bu ülkeye özgürlük gelecekse bunu getirecek parti Cumhruiyet Halk Partisi'dir. Bu ülkeye barışı getirecek parti de CHP'dir.
  18. Erdoğan'ın son parti grubu toplantısı konuşması Başbakan Erdoğan bugünkü parti grubu konuşmasında CHP ve MHP'ye çözüm süreci üzerinden sert sözlerle yüklendi. AK Parti grubunda partililere seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet ve MHP'yi adeta topa tuttu. Çözüm sürecinin karşısında duran partileri ağır bir dille eleştiren Başbakan Erdoğan, "Ey CHP ey MHP bundan niye rahatsızsınız. Gözünüzü neden bu kadar kan bürüdü. Ölmeyi, öldürmeyi çok seviyorsanız sokakları terörize etmekten vazgeçin, gidin sınır dışına çekilen teröristlerin önünü kesin." diye konuştu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlarıAile Sosyal Politikalar Bakanımıza yapılan edepsiz saldırıyı şiddetle kınıyorum. CHP her insan hakları, her kadın hakları dediğinde edepsizce konuşan o vekili kendilerine hatırlatacağım. Edepsizi Meclis çatısı altına taşıyanlardan da Başbakan olmaz. Kadınlara saldıracak kadar aklını kaybetmiş birini Meclis'e taşıyacak adamdan da Başbakan olmaz. TAKSİM'DE 1 MAYIS'A İZİN YOKBazı çevreler ve sendikalar gerilimi tırmandırmak, 1 Mayıs'ı gerilim ve çatışma haline getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Sendika genel başkanlarıyla bir araya geldik. KESK vardı, DİSK, vardı, TBB vardı. Dün talepleri vardı, kendilerine randevu verdim. Burada yapılacak bir törende provokatif bir olayda bırakın siz 20 kişiyi, 30 kişiyi. 1 kişinin ölümüne dayanabilir misiniz? Bunun faturası kime gelecek? Biz işçi kardeşlerimiz, emekçi, memur kardeşlerimiz bu ülkede 1 Mayıs'ı kutlayamazken bunun önünü açan iktidar olduk. O günü de tatil ilan ettik. Rahatlıkla bu kutlamalar yapılsın diye. Sizden bir ricada bulunuyoruz. 21 milyon oya sahip bir parti olarak bu tür törenlerimizi Kazlıçeşme'de yapıyoruz da siz niye yapmıyorsunuz? Avrupa ve Anadolu yakasında iki yeni miting alanı inşa ediyoruz. 30 yıl bu ülkede 1 Mayıs törenleri yapılamazken illa Taksim demeniz, bunu AK Parti'ye karşı yapıyoruz anlamına geliyor. Temenni ederim ki söylediklerimizde bir netice almış oluruz. Biz orada İçişleri Bakanlığımız, emniyetimizle her türlü tedbiri alacağız ve alana böyle bir girişe müsaade etmeyeceğiz. Sendikalardan inatlaşma değil, anlayış bekliyorum. Türkiye'de huzurun kalıcı barış havasına girdiği şu günlerde sendikaların huzura daha fazla katkı sunmasını bekliyorum. Emeğe sahip çıkan biz olduk. Anayasa ve yasa değişiklikleri yaparak emeğe sahip çıktık. Allah'a hamdolsun Türkiye'de her gün güzel şeyler oluyor. Öğleden sonra onlara bir müjde vereceğiz. Biz göreve gelmeden yüzde 47 ile kredi alıyordu şimdi yüzde 5-7. Türkiye büyümeye kalkınmaya devam ediyor. 'TERÖR 2004'TE BİTSEYDİ BENİM OĞLUM SAĞ OLACAKTI'Elinizi vicdanınıza koyun, son 30 yıl içinde yaşadıklarımızı akılla vicdanla muhakemeye tabi tutun. Telafisi olmayan kayıplar yaşadık. Kundaktaki bebekten, doğmamış bebekten tutun 90 yaşındaki amcaların gözlerimizin önünde şehit olduğuna şahit olduk. Eskişehir'de bir şehit babası 'Bu süreci canı gönülden destekliyoruz' dedi. 'Biz yandık, 9 yıldır acı çekiyoruz başkaları çekmesin. Benim kan düşmanım bu acıları çekmesin. Keşke 2004'te bitseydi de benim yavrum hayata olsaydı. Yavrum evliydi. Bugünler inşallah başarıya ulaşır.' dedi. Bu tür ailelerden gelen temenniler hep bu istikamette. Tıpkı Denizli'de Vedat'ın annesi gibi. Bu ülkede aylardır hiçbir anne, hiçbir baba evlat acısı yaşamadı. Aylardır bir tek çocuğumuz terör nedeniyle ailesini kaybetmedi. Ey CHP ey MHP bundan niye rahatsızsınız. Gözünüzü neden bu kadar kan bürüdü. Ölmeyi, öldürmeyi çok seviyorsanız sokakları terörize etmekten vazgeçin, gidin sınır dışına çekilen teröristlerin önünü kesin. BU MU SENİN ÜLKÜCÜLÜĞÜN EY BAHÇELİÖyle bir tezgah kurmuşlar ki terörle milleti korkutuyorlar. Kimse kusura bakmasın ben bu oyunu bozarım. CHP, MHP, TKP, Emekli Siyasetçiler İşçi Partisi'nin kucağında zırıl zırıl ağlıyorlar. İşçi Partisi genel başkanını çok mu özledin? İşçi Partisi'nin genel başkanını savunmak sana mı kaldı? Bu mu senin ülkücülüğün? Artık teknoloji çok gelişti, istersen Bekaa Vadisi'ndeki fotoğrafa photoshopla kendini de ekle. PAZARLIK YALAN, AL-VER KÜLLİYEN YALAN!Türkiye'nin yarısından fazla alanda milletvekili belediyesi olmayan bir partiden ne beklenir. Pazarlık yapılıyormuş tamamen yalan. Al-ver yapılıyormuş kuyruklu yalandır. Şerefli bir barışın kaybedeni olmaz. Bu sürecin kaybedenleri kan tacirleri olacaktır. BOP'un Başkanı ya da Eşbaşkanı diyor. Ne anlaşma yaptın diyor? Gazeteciler BOP'u sorsa ne anlama geldiğini bilmez. Ortada BOP diye bir şey kalmadı. Bu projenin başlamasıyla bitmesi bir olmuştur. İtalya, Türkiye ve Yemen'di sacayağı. Artık böyle bir şey kalmadı. Bunu bitiremeyen sadece MHP'nin başkanı ve Kılıçdaroğlu. Oradan da nemalandıklarını zannediyorlar. Siz ne yapacaksınız onu söyleyin. AK Parti her geçen gün güçleniyor, CHP kan kaybediyor, MHP yerinde sayıyor. Sipariş anketler diyor. Hiç heyecanlanma 1 sene sonra seçim var her şey ortaya çıkacak. EY BAHÇELİ İSPATLAMAZSAN NAMERTSİNBizi yolsuzlukla itham eden Bahçeli, belgesini ortaya koyamazsa namerttir. Şimdi söylemek zorundayım; Bizi Bozhöyük'te banka kurtarmak için toplantı yapmakla suçluyor, eğer iddiasını ispatlamazsa namerttir. Biz nasıl yolsuzluk yaptık ki Merkez Bankası'nın kasası bu rakamlara ulaştı. 9 ay vadeyle borçlanabiliyordu bankalar, çok yüksek rakamlarla. Her konuşmamda bilgi ve belgeyle konuşuyorum. İktidarları döneminde batırdıkları bankaların belgeleri var. Görev zararı dedikleri neredeyse Ziraat ve Halkbank'ı batırmaya götüren süreci hatırlayın. Yavru CHP, MHP ve ANAP. Şu anda Ziraat Bankası Avrupa'nın en saygın bankası. Batık bankalar yoluyla 231 milyarın belgesi var elimizde bunu göstereceğiz. 1 gecede Merkez Bankası'nın nasıl soyulduğunun belgesini göstereceğiz. Eğer Bahçeli iddialarını ispat etmezse namerttir. Dünürümü ihya ettiğimi iddia ediyor. Dünürlerimden bir tanesinin taksisi var, parasını oradan kazanıyor. Diğeri yazar Sadık Albayrak, parasını kitaplarından kazanıyor. Bir diğeri de bir şirkette yönetici. Benim çocuklarımın inşaat şirketlerinden ev aldığını iddia eden CHP'li var. Söylüyorum ispat etmezsen namertsin. Zaten senin Kadıköy'de nasıl bir iş çevirdiğini Kadıköy'deki inşaatçılar iyi bilir. BİZİM PROJELERİMİZ KONUŞULUYOR, YA ONLARIN..Kanın durmasıyla birlikte insanlar yıllardır gidemedikleri mezralara gidip piknik yapmaya, tarım yapmaya başladılar. Kepenkler hep açık tutulmaya başlandı. Bakanlarımız, milletvekillerimiz her daim sahadalar. Değişimi siz daha net müşaade ediyorsunuz. 7 bölgedeki Akil İnsanlar çalışıyor, kucaklaşıyorlar. Son derece temkinliyiz, tedbirliyiz. İnşallah bu topraklarda terör fitnesi bir daha oluşmayacak. Türkiye'nin önündeki son engeli, terör belasını da söküp atıyor, Türkiye'nin ufkunu genişletiyoruz. Buradan sevindirici bir gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Uluslararası enerji ajansının toplantısına Türkiye başkanlık yapacak. Ekonomisi hızla büyüyen Türkiye, enerji alanında da merkez olma yolunda hızla ilerliyor. Önümüzdeki haftalarda boğaza 3. köprünün temelini atıyoruz. Süratle bu köprüyü bitirip halkımızın hizmetine sunacağız. Sadece lastikli değil raylı sisteme uygun da hazırlanıyor. 29 Ekim'e Marmaray yetişiyor ve 29 Ekim'le milletimizin hizmetine sunuyoruz. Pekin'i Londra'ya bağlıyoruz. 2015 yılında da Boğaz'daki iki katlı tüp geçişi tamamlıyoruz. Yassıada'yı ve Sivriada'yı demokrasi ve özgürlük adası haline getiriyoruz. İstanbul-Ankara hızlı tren hattı da 29 Ekim'de bitiyor. 3 Mayıs'ta da dünyanın sayılı havalimanlarından bir tanesi, 100 milyon yıllık olması planlanan üçüncü havalimanının ihalesi tamamlanacak. Biz bunlarla meşgulüz, muhalefet nelerle uğraşıyor. Bölgesel ve etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik ve adımlarımızı attık. Biz buyuz.
  19. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Hükümete sesleniyorum, siz demokrasi konusunda samimi misiniz, barış konusunda samimi misiniz, insan hakları konusunda samimi misiniz? Samimiyseniz benim bazı önerilerim var” diyerek hükümete seslendi ve şu 16 öneriyi sıraladı: 1- ÖYM LER KALKSIN: Özel yetkili mahkemeleri kaldıralım. 2- KARARLAR YENİLENSİN:2006’dan bu yana verilen kararların tamamını yeniden görüşülmek üzere doğal mahkemelere gönderelim. Yeniden yargılama yolu açalım. 3- VEKİLLERE TAHLİYE:Milletin seçtiği milletvekillerini hangi gerekçeyle siz hapislerde tutuyorsunuz. Açın kapıları o milletvekilleri gelip parlamentoda görev yapsın. 4-UZUN TUTUKLAMAYA SON: Uzun tutuklamalar var. Her hakimin keyfine bağlı. Demokrasi mi istiyorsunuz, getirin değiştirelim. 5-TERÖRE TARİF: Terör suçunu gelin yeniden tanımlayalım. Şiddet olmadığı sürece terörden vazgeçelim. Kalem tutan adamla elinde silah tutan adamı nasıl aynı kefeye koyarsınız? Yazarı, çizeri, gazetecisi hapiste. Ne diye, terörist diye. Silah elinde olan o da Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı, masada oturuyor, karşısında. 6-GÖSTERİYE ÖZGÜRLÜK:Anayasamızın 54. maddesi var. Getirin, Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Yasasını değiştirelim. 7- ÖĞRENCİLERE TAHLİYEHapiste yüzlerce üniversite öğrencisi var. Getirin, bu ayıba da son verelim. 8-SPY DEĞİŞSİNSiyasi Partiler Yasası’nı getirin, değiştirelim. Lider sultasına son verelim. Recep Tayyip Erdoğan’a da çağrıda bulunuyorum. Getir Siyasi Partiler Yasası’nı, milletin vekillerini milletin kendisi seçsin. 9-DİYARBAKIR CEZAEVİ MÜZE OLSUN: Diyarbakır Cezaevini, Demokrasi ve İnsan Hakları Müzesi yapalım, getirin yasayı. 10- ULUDERE Uludere işi. 34 tane bu ülkenin yurttaşı katledildi, üstünü kapatıyorlar. Getirelim Uludere Komisyonu’nu, her siyasal partiden eşit sayıda milletvekili olsun, katledenleri çıkaralım. Ama sen getiremezsin, çünkü sen demokrasiyi içine sindirememişsin hala. -11-BARAJ KALKSIN Şu barajı ya kaldıralım ya 5 yapalım ya 1 yapalım. Getirir mi? Oturup terör örgütü mensuplarıyla bunu konuşacağına adam gibi yasayı getir, parlamentoda konuş. 12-CEMEVİ DEMEDEN CEMEVİNE ÖZGÜRLÜK Herkesin inancına saygı göstereceksin. Herkes nerede ibadet yapmak istiyorsa onun imkanını sağlayacaksın. 13- GİZLİ TANIK OLMASINSon günlerde bir moda çıktı biliyorsunuz, gizli tanık, gizli dinleme, gizli takip, demokrasilerde var mı böyle bir şey? Tecavüzcü mü, gizli tanık yaptınız, yalancı mı, gizli tanık yaptınız? Bu demokrasi ayıbıdır. O yargıçlar bunun altında kalacaktır, o savcılar da bunun altında kalacak. Getir, buna son verelim. 14 NEVRUZ BAYRAM OLSUN: Nevruz Anadolu’nun geleneksel bayramıdır. Gel kardeşim Nevruz’u da bayram yapalım, bu ülkede herkes bayramını kutlasın. Yapar mı, yapmaz. 19 Mayıs’ı, 23 Nisan’ı yasaklayan zihniyetten demokrasi mi beklenir. 15-MEDYAYA ÖZGÜRLÜK:Eğer bir ülkede medya özgürlüğü yoksa vatandaşın haber alma özgürlüğü yoktur. Yasasını çıkaralım, medya özgür olsun. Senin talimatında haber yapmasın. Senin talimatında gazetecilerin işine son verilmesin. Medyanın özgürlüğü için yasayı çıkaralım. 16- LİDERLER SÖZ VERSİN:Her siyasal partinin lideri çıkıp medya özgürlüğüne saygı duyacağım, söz veriyorum diye millete taahhütte bulunsun. Sabah akşam küfredeceksin sonra barıştan söz edeceksin. Sabah akşam medyayı baskı altına alacaksın sonra demokrasiden söz edeceksin.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.