Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. El Cezire televizyonu Taksim Gezi Parkı'ındaki olaylara canlı bağlantı yaptı. Gerçekleştirilen yayında spikerin ‘Türk Baharı’ ifadesini kullanması dikkat çekti. El Cezire’nin Taksim’deki olayları yerinde izleyen muhabiri “Polis, barışçıl gösteriyi darmadağın etmek için gözyaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı. Farklı istikametlere koşan çok sayıda turisti gördük. İnsanlar, bölgedeki kafeteryalara ve evlere sığınmaya çalışıyor. Polis farklı yönlere gaz sıkıyor” diye anlatı. El Cezire muhabiri “Farklı istikametlere koşan çok sayıda turisti gördük” derken göstericiler için “İnsanlar çok kızgın” dedi. “Polis, kentin merkezindeki Gezi parkı’nın yıkılmasına karşı barışçıl gösteriyi darmadağın etmek için gözyaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı” diyen El Cezire’nin muhabiri “Farklı istikametlere koşan çok sayıda turisti gördük. İnsanlar, bölgedeki kafeteryalara ve evlere sığınmaya çalışıyor. Polis farklı yönlere gaz sıkıyor” sözlerini de kullandı. ALMANYA TAKDİR ETTİ Almanya'nın ZDF kanalı Taksim'de yaşanan doğa savaşını büyük bir takdirle karşıladı. Haberi; "Barbar dediğimiz Türkler doğa için savaşıyor ve Türkler savaşırsa olaylar değisir." metni ile duyurdu. GEZİ PROTESTOSU ABD BASININDA MANŞET Gezi Parkı'nda ağaçların sökülmesini protesto eden eylemcilere polisin sert müdahalesi dünya basınında da geniş yer buldu. ABD'nin saygın gazetelerinden The New York Times'ın internet sitesi, olayları dünya haberleri sayfasının manşetine bu fotoğrafla taşıdı. http://i.radikal.com.tr/150x113/2013...mf1481498.Jpeg NORVEÇ KANALI CANLI YAYINLADI Taksim Meydanı'nda gerçekleştirilen Gezi Parkı eylemleri, Norveç'te yayın yapan VG TV tarafından canlı yayınlandı. kaynak:Gezi Parkı olayları dünya basınında! - Radikal Dünya
  2. Hayat TV, +1 ve Halk Tv gibi kanallar dışında büyük Türk medyası utanç verici bir suskunluk içinde. Ama Taksim’i dünya basını duyurdu. Gece saatlerinde çatışmalar sürerken medyanın en acıklı vakalarından NTV, Tayyip Erdoğan’ın “ulusal sesleniş” konuşmasını yayımladı BBC, Gezi Parkı protestolarına yönelik polis müdahalesini 1 Mayıs ile ilişkilendirerek “Huzursuz Yaz” başlığını kullandı. Gezi Parkı protestolarının giderek hükümet karşıtı bir ton aldığını vurgulayan BBC, protestoların daha çok Tayyip Erdoğan’a yönelik olduğunu bildirirken, Erdoğan’ı Osmanlı sultanı olarak gösteren dövizde yazan “Bu halk sana boyun eğmeyecek” sloganını öne çıkardı. ** El Cezire, “Gezi Parkı’nın yıkımına karşı başlayan protestolar giderek otoriterleştiği düşünülen hükümete karşı eyleme dönüştü” sözleriyle duyururken, polisin pek çok kişiyi “şiddeti tahrik etmek” suçlamasıyla gözaltına aldığını yazdı. İstanbul protestolarının Ankara ve İzmir’e sıçradığına dikkat çeken El Cezire, protestolarının nedenleri arasında alkol yasağı ve 3. köprünün yeşil alanları yok edecek olmasını da saydı. ** CNN International ise haberini Anadolu Ajansı’nın haberine dayandırdı. Protestoların sosyal medya üzerinden örgütlendiğine vurgu yapan CNN, protestocuların ağzından “bu sadece başlangıç, mücadele sürecek” sözlerine yer verdi. CNN ayrıca Türkiye Yeşiller Partisi üyesi Michelle Demishevich’in “Sanırım Arap Baharı’nı gördüğümüz gibi, bu da Türk Baharı olacak. Bu bir isyandır ve artan yasaklara karşı bir protestodur” sözlerini aktardı. ** Guardian ise Gezi Parkı protestolarının Türkiye’de medya tarafından neredeyse görmezden gelindiğini ve üstü kapalı biçimde sansüre uğradığını belirtirken, BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in yaralandığını ve AKP milletvekili Şirin Ünal’ın “Sanırım bazı insanların gaza ihtiyacı var” sözlerini de aktardı. Guardian ayrıca protestoların Suriye’ye dönük dış politikadan alkol yasağına kadar pek çok nedeni olduğunu vurgularken, protestoların “Türkler ile Kürtleri bir araya getirdiğini” yazdı. ** NBC, “Türkiye’de protestocular biber gazına bulandı” başlığıyla Gezi Parkı protestolarını manşete taşırken, Gezi Parkı protestolarının Recep Tayyip Erdoğan’ın İslamcı kökenli partisi AKP’ye yöneldiğini yazdı. ** Reuters haber ajansı Gezi Parkı eylemlerini “Türkiye’de son yılların en öfkeli hükümet karşıtı gösterisi” olarak başlığa taşıdı. Protestoların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın otoriter yönetimine karşı giderek artan endişeden kaynaklandığını vurgulayan Reuters, Koray Çalışkan’ın “Bu huzursuz bir yazın başlangıcı” yorumuna da yer verdi. ** Sky News International ise Gezi Parkı eylemlerine dönük polis şiddetini bir foto galeri ile sunarken, barışçıl başlayan protestoların polisin sert müdahalesinin ardından İslamcı kökenli hükümete karşı kitlesel eyleme dönüştüğünü yazdı. kaynak:sendika.org
  3. Ben dilimize nerden gectigini degil; kelimenin orjinalini verdim. Turkce'nin yabanci kelimeleri alirken fransizcadan aldiginin farkindayim.
  4. Diyanet bu alt yapiyi olusturamaz cunku diyanet taraflidir. Kusura bakmayin ben tarihi sadece degerlendirmiyorum, cagdasliga gore sorunlarini ortaya koyuyorum.
  5. Olabilir, bugun o kadin haklari geliserek korunurken; Turkiye'de ellerinden aliniyor. Iste nicelik ve nitelik farki. Hayir, halktan ve hak ve ozgurluklerinden yana/karsiti olmasi. Yazdiklarimin algilandigini dusunmuyorum. Pardon ? Sorunuz ya da yorumunuz nedir anlaşılır değil. Buna, Yansıtma ve Rasyonalizasyon denir. Ne, ne zaman ? Rusların, İngilizlerin Kürtleri kışkırtma girişim ve çalışmaları, Kürdistan Teali Cemiyeti’ni açın okuyun efendim. Çünkü Denizlerin döneminde Kürtler emperyalizmin safında değil, doğru saftaydı. Ayrıca, Atatürk Türkçülüğe ‘’ yönelmedi ‘’. Devrim, devirmedir. Ama her devirme devrim değildir. Darbeler de bir devirmedir ama devrim değildir. Devrim ileri doğru olur, ilericilik taşır. Karşı devrim geriye doğru olur, gericilik taşır. Kabileden İmparatorluk kurmak elbette devrimdir. Monarşi’den Meşruti Monarşi’ye geçiş albatte devrimdir. Meşruti Monarşi’den Cumhuriyet’e geçiş elbette devrimdir. Devrimi yapanlar toplumu bir nicelik olarak değil; nitelik olarak değerlendirmese hem de toplumun kritik bir niceliği neden o devrimin peşinden gittiğinin nitelik olarak bilincinde ve farkında olmasa devrim hiç yapılamaz zaten. Bugün devrimin kazanımlarını savunanların ataları devrime destek vermiş olmasalardı, bilinçlenmiş olmasalardı karşı devrim süreci daha yakın zamanda tamamlanırdı. Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik sloganını anlamak çok mu zor ? Serfler, feodallerden kurtulmak istememişler miydi sizce ? Bu bir bilinç değil mi? İlla ki kuramları yutmalarını bekleyemezsiniz insanlardan. Efendim, cevabı kendiniz vermişsiniz işte. Demek ki, devrimin yapılmasında yalnızca önderlik edenlerin değil, kitlelerin de çıkarı vardı ve onlar bunun bilincindeydi. "Yetmez ama evet"çileri bir tarafa koyarsak, oy kullanan nicelik halinden gayet memnun ve gayet bilinçli. Karşı devrim kazanımlarını kaybetmek istemezler. Çünkü, yıllardır çok güzel propaganda yapılıyor. Olmazlar, çünkü devrimin oturması için gereken süreç geçmiştir artık. Aradan en azından 200 sene geçmiş. Hatta, Fransa yeniden İmparatorluğa bile dönmüş bu süreç içerisinde, Paris Komünü deneyini de görmüştür. Biriken çelişkiler patlamayı gerektirir. Patlama sonrası yeniden çelişkiler birikir. Bu çelişkiler yeni bir patlamaya yol açabileceği gibi, geri de tepebilir. [Efendim, evrim kendi ic dinamigi ile olan değildir. Evrim evirme demektir. Sizin dediğiniz ‘’ evirilme ‘’. Devirme-Devirilme farkı gibi. Evolution’un tam karşılığı Evrilimdir. Bu çok normal, İnsanlar genellikle ideallerle harekete geçmezler, homoeconomicus davranışı sergilerler. İşler öyle yürümüyor. Size kalsa insanlık Ortaçağ’dan bir adım ileri gidemezdi. Ama SSCB ateist bir devletti ve dine ve dindarlara ‘’ karıştı ‘’. Ve ateist olmanın Sosyalizmle alakası olmadığı gibi, SSCB’nin ateist propaganda yapması da kitleleri bilinçlendirmek değildir. Dolayısıyla, Rusların dine dönmesini bilinçlenmemelerine bağlayamayız. Çeklerin çoğu da ateisttir üstelik. O dediğiniz Yakın Çağ’dır ve halen devam ediyor. İnternetiniz var, açın bakın efendim. O zaman, yine başa döneceğiz : Anlaşılmamış. Amacım bir çelişkiyi ortaya koymaktı.. Konu sizin SSCB’nin ateist propaganda yapmasını bilinçlendirmek olarak görmeniz idi. ‘’ Dine dönmeleri ‘’ni, bilinçlendirilmemelerine bağlamıştınız. Zor olan / Kolay olan nedir diye sormuştunuz. ‘’ Kolay olan çoğunluk olanı kitlelerin geri bilinç düzeyine boyun eğmektir. Zor olan kitlelerin geri bilinç düzeyini yukarı çekmeye çalışmaktır. dedim. ‘’ Buraya da Atatürk’ten geldik ve ben zor olanı seçti diyorum. Nicelik nitelik farkinin yazilanlarin algilandigini zannetmiyorum. Ayrica konu cok dallandi budaklandi, o yuzden nereye yanit verecegimden de emindegilim. Sizden daha once rica etmistim, konulari basliklarinda tartisalim diye. Neyse, algilama olmadan yazismanin da bir anlami yok. Benim sizin yazdiklarinizdan tek algiladigim her olani nicelik olarak degerlendirmeniz ve savunmaniz. Halbuki ortada savunulacak hic bir sey yok.
  6. Canli yayin; 42 derece Turksat 1C, 11804 V 24444 DHA FEED
  7. Yukaridaki guncel olayi gecmeden once kisa bir aciklama ve giris yapalim. 2002 ile iktidara gelen AKP, 2006 lar ile birlikte gozlem verecek sekilde devleti ve her turlu kurum ve kurulusunu nasil ele gecirdigini gostermeye basladi. Amacinin "dindar/kindar nesil yetistirmek/taraf olani bertaraf etmek/butun bunlari teokratik olarak tek agizdan yonlendirmek/yonetmek ve yaptirima tasimak icin ciktigi tarihi yolda; toplumu ve farkli halklarini biat etmek, surude tutmak, yildirmak, korkutmak, sindirmek, susturmak v.s. adina kullandigi her turlu kitlesel yasaklar yalanlar baskilar temelinde; ilk uyanislar 2010 ile basladi. Kitlesel ve bilhassa Ataturk ve kazanimlarini koruma adina yapilan her turlu politik eylemler ile geliserek en son Reyhanli bombalamasi ve katliami ile suregeldi. Onceleri karsi ciktigi 3. Kopruyu acma ve Suriye saldiri istahinin tikanmasi yaninda ve de alevileri kizdiran 3. kopruye "Yavuz Sultan Selim" adi verilmeleri ve "iki ayyas" ve de icki yasagi tartismalari golgesinde; GEZI PARKI EYLEMI HER YONUYLE BUGUNE KADAR OLAN TEOKRASTIK PARTI DEVLETI VE PARTI POLISI BASKILARINA KARSIN, BIR DONUM NOKTASIDIR. Bu eylemin donum noktasi olmasinin ve bazi TC tarihinde de yeni ilklere imza atmasinin neler olduklarini siraliyalim. Ilk halk eylemi-daha oncekiler genelde politik icerik tasiyordu. ilk doga koruma eylemi-daha oncekiler AKP karsiti eylemlerdi ilk uzun soluklu eylem-1970'lerden bu yana direnisi nobetlerle koruyan ve bu korumada halkin her kesimini iceren bir eylem. Diger ilkleri de soyle siralayabiliriz. Polisin kendi bunyesinde bolunmesi-silah ve apoletlerini birakip halk direnisine katilan polisler ve istifa eden polisler. ilk ciddi yaralanmalar ve olme olayi-yogun bakimda olanlar ve olen oldugu haberi dagilanlarin sigindiklari yerlere biber gazi, gaz bombasi tazyikli su s1k1mi. Metrolara, kahvelere ve halkin oldugu yerlere siginan direnenlere vicdan sinirlarini asan saldirilar Ambulanslarin "bizi aramayin, once polisi arayin" diyerek gelmemesi Eylemde olmayanlarin eylemi surdurenlere her turlu transport, maddi ve manevi yardimi Yaralanan ve saldiridan etkilenen cocuklar ve yaslilar T.C. Tarihinde uc buyuk klub olan BJK, GS.FB taraftarinin ortak eyleme ve direnise fiziki destek karari. Eylemin Turkiye'nin diger sehirlerinde parklarda desteklenmesi adina yapilan eylemler Yabanci basinda gezi parki direnisinin genis yer bulmasi. Isteyen ve baska ilkler aklina gelen yazar arkadaslar basligaekleyebilirler. Kisaca GEZI PARKI DIRENISI POLITIK OLMAYAN USTELIK TAMAMEN DOGA KORUMASINA YONELIK HALKIN KARARLI BIR DIRENISIDIR VE BIR DONUM NOKTASIDIR. Ayrica burada baska ilklerin basinda da direnise katilan halkin her turlu polis baskisina karsi onlemler gelistirdigi ve ilk defa geri cekilmedigi ve direnisini artirarak ve kitlesel olarak genisleyerek surduruyor olmasidir. Evet teokratik otokratik bir islam devleti icin yola cikan AKP'nin artik suyu isinmistir. Son bir senede yaptigi ulke ici ve disi tum girisimler kendi tabani dahil destekten yoksundur. Ayrica toplum ve halki artik yalanlara kandirmalara da gelmemektedir. Iktidar halk uzerindeki guvenini destegini hatiri sayilir bir sekilde yitirmistir. Bu eylem de yine bir ilk olarak halki karsisina alan ve onu baski ile sindirecegini uman tarihte yanilmis her turlu diktatorun yanina yakinda esbaskan ve partisi de eklenecektir. HALKI KARSISINA ALAN HIC BIR DIKTATOR AYAKTA KALAMAZ. Yine tarihte oldugu gibi tum diktatorler kendi sonlarini kendileri hazirlamistir, esbaskan ve partisi icin tarih bir kez daha tekerur edecektir. Evet esbaskanin kendisinde vicdan olmayabilir ve sirf kendi istedi diye kendi cikari adina her yolu kendince mubah ve mesru kilabilir, ama artik emir verdikleri bunu pek boyle algilasmasmakta, vicdaninin sesini dinlemeye zorlanmaktadir. Eylem mi, cokbasit. AVM hastaligina tutulmus olan esbsakana "biz taksim gezi pakinda dogayi yok edip, AVM kurulmasini istemiyoruz" eylemidir. Iste bu ve bu icerikteki bir eylem, ulkede ilklere imza atmis, insanogluna onun bir vicdani oldugunu hatirlatmis ve hatirlatmaya da devam etmektedir. Bundan sonraki eylemlerin bu hatirlatmayidaha guclu yapacagindan da kimsenin suphesi olmasin. Uluslar arasi basinin bile o emperyalist zihniyeti, konuyu bu vicdani temelde degerlendirmistir. Direnis devam ediyor, yeni gelismeler oldukca buraya eklemek her bir site yazarinin vicdani bir algisi olsun ve "insanlik boynunun borcu olsun" Oradaki bir sanatci eylemcinin esine sarilarak polislere karsi yaptigi su konusma da tarihe gecmelidir. "Tazyikli suyunuz, biber gaziniz, gaz bombaniz ve her turlu saldiriniz bizleri oldurmeye yetmez, ne duruyorsunuz, kursunlarinizi s1k1n, bitirin, neden kursun s1km1yorsunuz?" Esbakanin unutmamasi gereken, BUNUN BIR HALK DIRENISI OLDUGUDUR. HALKA KARSI HIC BIR DIKTATORUN GUCU OTORITESI IKTIDARI BASKISI VE HER TURLU YILDIRMA, SINDIRME, SUSTURMA, KORKUTMA GIRISIMI YETERSIZ KALIR. CUNKU HALK DIRENISI ISTEDIGINI ALMAK ICIN YOLA CIKMISTIR VE ALMADAN DA BU DIRENISI BITIRMEZ.
  8. @@Canraşit Tamam da bunlar ile neyi anlatmaya calisiyorsunuz. B.Britanya zaten devlet yapisi olarak laiklige ya da sekulerlige gerek duymuyor ki; sonucta evrensel hukuk insan haklari ve hak ve ozgurlukler her turlu farkta gecerli. Soru laiklik farki acisindan. Yani padisah icin istenen bir ulke siniri yoktu. Nihai amac kapitalizm degildi, sosyalizm di; SSCB'de Turkiye'de ise "Murebbeh ulkeler" di amac, sizce neydi hedeflenen? Yani devlet eliyle yetistirilen kapitalizmden amac neydi? Aksine niteliksel bir isci sinifindan bahsedemeyiz. Nicelik zaten devrimi yapacaklar acisindan yiginsal destekti. Sizce Lenin devrimine nicelik olarak taraftar toplarken toplumu ve halki ne olarak degerlendirdi? Kimlerle devrimi yapti? Var olan isci sinifi? Bir yukarda, kendiniz Sanayi gelismediginden isci sinifindan soz edilemeyeceginden bahsetmistiniz. Kime/neye gore isci. Burjuva!? Isci sinifindan yana olmak, ulkede isci sinifi oldugu anlamina gelmez. Evet "zihniyet" ya toplumsal gercekler? Kim ezilmistir? Ben onu sizin de benim de savunusu uzerine vermedim. Sadece bir metnin her turlu milliyetcilik icin kullanilabilecegini gostermek icin verdim. Ne zaman? Ama hem Osmanlı’ya karşı hem de Türkiye’ye karşı Kürtçülüğü desteklediler. Ne zaman? O yuzden mi Ataturk 1927 sonrasi birdenbire turkculuge dondu ve kurtculugun ustune yurudu? Deniz Kurtculugun ustune yurumedi. Devrim ile karsi devrim farki nedir? Osmanlilar nasil Osmanli Imparatorlugu olmustur? Bir de sizce devrim nedir? belki burdan karsi devrim daha bir aciklanir olur. Yani ne devrimdir ki ve neye/kime gore, onun karsiti da devrim degil, karsi devrim olsun? Hem devrimi yapanlar toplumu bir nicelik olarak degil; nitelik olarak degerlendirmeli hem de toplum neden o devrimin pesinden gittiginin nitelik olarak bilincinde ve farkinda olmali. Olmali ki yaptigi devrimi koruyabilsin. Mantiken olamaz. Cunku ancak isci sinifi varligi ve bilinci burjuvanin farkinda olur. Ustelik zaten o devirdeki devrimi yapanlar burjuvaydi. Yani feodalitedeki beylerin yerini aldilar. Degildi, sadece Carlik'tan bikmislar ve memnun degillerdi. Ortada yiginlarin arasinda olan duzenden bir huzursuzluk, rahatsizlik var ve memnunsuzluk var. Ama neyin devriminin yapildiginin bilinci yok. Ayni Turkiyedeki "Yetmez ama evet" referandumculari gibi. Ya da oy kullanan nicelik gibi. Bu gozlemse ltarihi ve olani oldugu gibi ortaya koyan bir yaklasim. Eger aksi olsa yani yiginlar bilincli olsa, devrimlerden gelen kazanimlari vermemek icin savasirlar. Sen mesela emperyalist bir ulkede her turlu duzeye gelmis yiginlari nicelik olarak feodaliteye geri dondurebilir misin, razi olurlar mi? Nasil yani, evrim kendi ic dinamigi ile olandir, devrim ise nitelik gerektirir. Buradaki sorun niteligin yiginlarda degil; onu kendine ceken devrimin basini cekenlerdedir. Yiginlari kendine cekerken onlarin niteligine bakmaz, sadece nicelik olarak kendine katilimina bakar. Blogda secilmis basligi ya da e.i. Blogundaki son basligi okuyabilirsin. Yanit vermek istersen de "Evrensel-insan'a sorular" basligindan yanit verebilirsin. "Karisamaz, ama desteklemez de. Caglari siralarmisin? Fransa Ihtilali ile baslayan nedir? 1789 Fransa Ihtilali'dir. Benim dedigim devlet, hem dindari, hem dinsizi kucaklar; bir mezhebi ya da dini digerlerine ustun ya da hakim kilmaz. Kisaca devletin dini de milliyeti de yoktur. Cunku devlet ulkenin toplumunun her farktaki dininin dinsizliginin etnik kokeninin devletidir. Yani bireyin devletidir. Bireyi korumak ve kollamak bireyin farki ile birlikte devletin sivil kurum ve kuruluslarinin gorevidir.
  9. Zamana bagli olmak, ne demek? Dogada zaman var mi? Devinim bu anlamda insanoglunun bir uretimidir. Cunku hareket zamana bagli olmadan da mumkundur. Eee, sorun ne o zaman? Aynen, yalniz teori eger bilimsel bir tabana dayaniyor ise, yani mantiksal olabilirlik olasiligi var ise gozlem verene kadar teoridir, ya da teori gozlem ile yanlislanabilir. Aynen, cunku evrim gunumuzde bir olgu ve evrimsel biyolojiye dayaniyor. Birincisi sart degil; teori de gozlemetasinabilir, gozlem de teoriye tasinabilir. Olgu gozlem verme sarti ile teorisi test edilebilendir. Simdi bir ornek verelim. Evren Boyu-3 metre Eni-4 metre Genisleme Boy buyudu-4 metre En buyudu-5 metre. Evren Boyu-? Eni-? Genisleme Boyu-?! Eni-?! Sen hala evrenin bilinmeyen ebatlarinin bilinmeyen bir genislemeye ugradiginin bir olgu oldugunu mu soyluyorsun? Teori-Big bang adi ustunde teori yani henuz gozlemi yok. Bu teoriye yani henuz gozlem vermeyen bir teoriye bagli genisleme nasil bir olgu oluyor. Buna "Tavsanin suyunun suyu" derler ve bilimsel hic bir yani yoktur. Bir teori gozlem vermedikce, teorisi test edilmedikce olgu olmaz. Olgu olmamis bir teoruinin olgusu hic olmaz.
  10. Orada ben siyasi devletin ne olduguneu ve bahsettigim devletin de siyasi olmadigini soyledim. Buradaki ayrimcilik, kontrol altina yani gale alinmayan sunnilik ve 1980 oncesi turk milliligi disinda kalan etnik kokenler ve mezhepler, diger dinler ve de dinsizlerdir. Devlet ne turk olabilir, ne de sadece baska bir etnik koken, ne sunni olabilir, ne de baska bir mezhep din ya da dinsiz yanlisi. Devlet toplumun bunyesindeki tum farklari hic bir farki one cikarmadan ya da yok saymadan kucaklayan ve ustelik bunu politikasinin bir cikar araci olarak kullanmak isteyeni de onlemektir. Ayrica her turlu sivil kurum ve kuruluslari ile har turlu farkin hak ve ozgurlugunu korumak kollamak ve birini digerine ezdirmemektir. Zaten degerlendirme yapilan hatanin degerlendirmesidir.
  11. Mekandaki devinim neden zamana bagli olsun ki? Zaman olmazsa devinim olmayacakmi? Zaten sorun da burda, mekani zaman ile baslatmak. Big bang evren mekaninin herhangibir yerinde olustugu dusunulen bir patlamadir. Bunun evrenin mekansal olcumu ile bir ilgisi yoktur. Evren bugun mekansal olcum olarak hem sekil hem de ebat olarak ortaya konamamistir. Hareket neden zamania bagli olsun. Sen A noktasindan B noktasina zaman olmasa gidemiyor musun? Zaman sadece bu gidisin surecini olcen bir olgu. Ben demiyorum da, inanclilar ideolojik akilcilar diyorlar. Sonucta inanc ile gercek arasindaki kopru aklin dogrulamasidir. Dedigim gibi bu varsayim iki temelden kaynaklaniyor. Evreni zaman ile baslatmak Evreni bir parca olarak algilamak. Bu iki hata sanki evrenin boyutlari ortaya konmus gibi degerlendirme hatasidir. Bir seyin disi, ancak o seyin mekansal ebati ortaya konursa mukundur, zamansal olcumu degil. Zaman bir mekasnin BASKA BIR MEKANDA ortaya cikmasinin, ya da bir mekanda bir parcanin ortaya cikmasinin zamanidir. Bu nereye kadar gecerlidir, taki o mekanda ayni parcanin daha once cikmasina kadar. Iste burada zamanin onceligi mekansal daimiligin bir degisimidir. Konu felsefe degil, gozlem veren bilim. Tabiki bilim zaten olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirliktir. Ama atomun parcalarina erisilde diye atom yanlislanmaz. Yanlislanan "atomun bolunmezen kucuk parca oldugudur." Burada ctetolojiden bahsediliyor. Ayrica "widely" diyor, yani tumu kapsamiyor. Herhangibir konudaki yanlislama tamamen herseyin yanlislandigi anlamina gelmez. Sadece bir olgu olarak degerlendirilmiyebilir. Tamam da evrim de sadece genetikten ibaret degil. Bugunku teori yarin baska bir teoriye dionusebilir. Yalniz her bir teori biribirinin devami ve butunun parcasidir. O gun o parca one cikar, bugun bu parca. Bu dedigin henuz olgu omamis bir big bang'in uzantisidir. Bir mekanin ebati ortaya konmadan onun genislediginden ya da buzustugunden bahsedemezsin. Bu evreni butun degil, parca yerine koymak olur. Evren mekan olarak zamandan bagimsizdir ve gozlem verir. Bu anlamda da bilinen en genis mekandir. Bu mekanin ebatlari ortaya konmadan baska bir onu iceren mekandan bahsedilemez. Bu sadece zamansal yani big bang bakis acisinin ilk ya da baslangicinin zamansal oncelik cikmazidir.
  12. Tamam da "sag iktidar" ile "sol iktidar" arasindaki fark nedir? Padisah toprak bile talep etmedi "sarayima dokunmayin, yeter" dedi. Oyle dendigi halde, Sevr'de Osmanli'ya denizsiz Ic Anadolu birakildi. Sozlere gerek yok, devlet kapitalizmi zaten kapitalizmin devlet eliyle ve kontrolu altinda gelistirilmesi demektir. Zaten Mao ile farklilastiklari nokta orasidir. Yalniz sence o tarihlerde carlik Rusya'sinda Isci sinifi ve de bilinci ne kadar gelismistir, dersin? Neye gore karsi devrim, yukarida sordum; isci sinifi ve bilinciu var miydi? Yani bir proleter temelli bir diktatorluk kurulabildi mi/yoksa "kucuk burjuva" denilen bir kesim mi iktidardaydi? Lenin ya da Stalin isci kokeninden mi geliyor, ya da Polit Buro ve bolsevikler. Ataturk neden "Koylu milletin efendisidir." Dedi, Isci ya da bilinci nerde, o tarihte? Koyluyu ezen hangi kesimdi? Koy Enstitulerinin amaci neydi ve neden kapatildi? Burada bir haklilik yok. Sadece oradaki "turk" yerine "kurd" koy ve "osmanli" yerine de "turk" koy. Ayni turkculuk mantigini, kurdculuge donusturursun. Yani nasil o zaman Osmanli'ya karsi turk vardi, bugun de turk'e karsi kurd var. Ben burada devrimin niteliginden bahsetmiyorum yiginlari niteliginden bahsediyorum. O yuzden yiginlar sadece devrime cekilir, yani sadece sayidirlar. Nitelik ise ya yiginlari bilinclendirmek ya da onlarein bilincine kulak vermektir. Devrimlerde karsi devrimlerde halk kitlesi ile yapilir, iste buradaki kitle nitelik degil; niceliktir. Zaten nitelik olsa en azindan devrimi yapanlarin bilinc duzeyinde olurlar. Sonucta devrim/karsi devrim kime/neye gore. Cara gore Lenin karsi devrim degil mi? Ya da Osmanli'ya gore kurtulus savasi karsi devrim degil mi? Devrim/karsi devrim sadece devrimin basi cekenlerin kendi cikar ideolojik inancsal dogru niteligidir. Buna katilan kitle ise niceliktir. Sonucta buradaki devrim/karsi devrim niteligi olan nitelige karsi bir niteliktir. Yalniz bu nitelik toplumun ve farkli halklarinin niteligi degil, sadece devrimi yapan kadronun politik ideolojik inancsal cikari ve onun guc otorite ve iktidar savasidir. Boyle dedigimi de nerden cikardin. Benim dedigim devrimi yiginlar ile degil; bilincli nitelikli yiginlar ile yapmaktir. Bu da once yiginlari egitmekten bilinclendirmekten gecer. Mesela SSCB yiginlar din konusunda bilinclendirilselerdi, bu toplum bugun dine doner miydi? Konu ben degilim ki yiginlar yani niteliksiz nicelik. Ben AKP'nin ne oldugunu taa bastan biliyordum. Anayasa ve laikligin ustune gidecegini taa 2000 lerde soyledim. O yuzden bugun T.C Devleti, ulkesi ve toplmunun farkli halklari ve onlarin evrensel hukuk insan haklari temelindeki her turlu hak ve ozgurlukleri adina Ataturk milliligi birak bugunu 1923 de zaten cagin gerisindeydi. Bu da en basta politikanin oyuncagi kullanim araci olmayan bir birey devleti yapi ve isleyisini gerektirir. Yani tum toplumu her turlu farkli halklari ile birlikte kucaklayacak, hic bir farki digerlerine ustun kilmayacak ve yok saymayacak ve de ustelik politik ollarak bu hak ve ozgurlukleri politikanin oy somurusu olarak kullanmasina izin vermeyen bir devlet.
  13. Konu siyaset degildir. Birincisi devletten bagimsiz degil, ustelik devletin kurumu olarak kurulmustur. Ikincisi Anadolunun her turlu dini ve mezhepsel mozayiginde sadece sunnileri temsil etmekte hem ayrimcilik yapmaktadir, hem de sunniligi diger mezhep ya da dinlere ustun ve hakim kilmistir.
  14. Senin ne bildigin yazdigin yazilardan ortada. Yine ayni hata. Bilinci inkar ettigimi de nerden cikardin. Benim butun dusunce sistemim beynin soyutlama yetisi uzerine kurulu. Yani sizin Allah'iniza teslim ettiginiz sey. Materyalistlerinde maddeye nicelige teslim ettigi sey. Zaten "Kuran senin beynin" ise kendi beynin yok demektir, kaldiki beyin yetisi. Benim amacim zaten bilimdir, kuran degil. Ustelik bilim her turlu bakis acisidir. Kuran ise 1400 yil once o cografya icin yazilmis etik/metafizik bir rehber. Aralarindaki fark zaten her seyi aciklar. En azindan kuran oldugu yerde kalir, bilim ise 1400 senede oyle bir yol katetmistirki. Tabi bunu algilayabilmek icin bilimsel ve bilissel olmak gerekir. Ustelik bilim dunyaya hitabeder, kuran ise sadece bir din felsefesine ve bir teolojik durusa. Benb her zaman ezber bozarim.
  15. Kusura bakma yazdiklarin ile saydiklarin hic biribirine uyusmuyor. Ha tabi hepsi ilahiyat olabilir bak ona bir sey diyemem. Cunku ufkun o kadar darwinizm de demir atmissin, ustelik onun bile ne oldugunu bilmeden. Wallahi bilemem. Cunku baska bir konuda bilgin ya da dusuncen oldugunu da zannetmiyorum. Sitede envayi cesit konu ve kavram uzerine yazi varken, sen nereye yazarsan yaz. Allah ve dinin ustune cikamiyorsun. Bu da okudugun ilahiyatin etkisi olsa gerek.
  16. Bende hersey oldugu gibi ortaya konur. Bir tarafin dogrusundan ideolojisinden ya da inancindan bakarak degil. Iste yine ayni algilayamama, cekimser ile qua felsefesi farkini algilayamama. Ben tum yolu gosteriyorum, senin yurudugun kisim da dahil. Kainat boslumk demektir. Bunyesinde de parcalari barindirir.
  17. Cunku dinin senden ne istedigini senden daha iyi biliyorum. Bunun bilincinde ve bilgisindeyim. Buradaki makulluk senin pencerenden degerlendirmedir. Tabi ki cunku sen kendini nasil ortayas koyuyorsan ben de sana onun ne oldugunu soyluyorum. Ruh diye bir sey yoktur ki tahrik olsun. Ayrica benim tum yazismalarim zaten sosyo-psikolojik. Cunku sorunlar sosyo-psikolojik baska sorun yokki. Sen de ben inanmadigim halde bana Allah'tan bahsediyorsun. Istersen igneyi once bir kendine batir, cuvaldizi sonra bana batirirsin. Ayrica hic olmadigim halde beni ezberlerin ile etiketlemeye calisiyorsun.
  18. Hangi cekimserlik. Benim yaptigim insanoglunun yine kendini icine soktugu her turlu sorunu ortaya koymak. Dolayisiyle bunu sorunun icinden bir sorunun tarafi olarak zaten yapamam. Serbest dusunurluk ve qua felsefesi cekimserlik degil; tum resmi verebilecek sekilde, resmin hic bir penceresinden bakmamaktir. Yani resmin disindan bakmak. Cunku resmin tumu sorun. Hic bir sey hic birseyi ne kaderle ne de akilla yapmiyor. Sadece seylerin hareketinin olusturdugu bir durum. Benim anlatimimin sana agir gelmesi cagdas olmamandan kaynaklaniyor. Hic bir zaman da bocalamam. Herseyi gayet acik ve net yanitlarim. Herhangibir seyi sana gore gecistiriyorsam, kendime gore gereksiz goruyorumdur. Eger neyi gecistirdigimi dusunuyorsan, konuya deginirsin; ben de aciklarim.
  19. Benim icin insanoglunun niteligi ve hak ve ozgurlugunun her turlu ihlali sadece ciddilik ile ele alinir. Tabiki geyik sohbeti yaparken, ironi yaparken, havadan sudan konusurken, espri yaparken ciddiyete de gerek yoktur. Ben yasamimda yeri geldiginde onlari da yaparim. Benim her turlu sanat yonum cok yuksektir, hem algi da hem de uygulamada. Bilimsel ve felsefi konular beynini kapatmislar icin oyledir. Cunku beyinde yer etmislerle gelen bir direnc vardir. Bu da algilama yerine polemik ve kendi aklini savunmayi getirir. Ben bir serbest dusunur oldugumdan boyle sinirlarim yoktur. Aksine benim her gunum sorgulama ve arastirma ile gecer. Bunun da delili yazdigim yazilardir. Ben gunde en az basta guncel olmak uzere politik ve buna bagli bilimsel ve felsefi yazi yazarim. Bu yazilar sorgulamanin, arastirmanin bir urunudur. Bilgi de bilinc de zaten boyle gelisir ve cagdas kalir. Bak herzamanki hatani tekrarlamissin. Ben materyalist degilim. Diyorum ya, beni ezberindeki bir yerlere oturtmaya calisiyorsun ve yaniliyorsun. Cunku senin ezberin en iyi niyetle 18. y.yilakadar. Biz 21. yuzyildayiz. Ben direnmiyorum sadece senin cagdisi getirdigin ve ustelik sadece ezberindeki bir kac algi iledegerlendirdigin her seyin benim icin gecerli olmadigini soyluyorum. Ben ne ateistim ne de teolojik bir durusum var, ben ne materyalistim ne de varliksal bir ideolojim var, ben hic bir izme de dahil degilim. Cunku ben insanoglunu sorguluyorum. Butun bunlar zaten onlarin bolunmuslugu ve sorunlari.
  20. Aslinda her sey zordur. Zaten bunu algilayabilirsen, geriye zoru cozmek ve kolaylamak kalir. Ben bunu yapiyorum. Cunku bir seyi zora sokan da insan, onu kolayliyacak olan da. Kusura bakma da sen zor falan degilsin, cunku her yazdigindan anlamsiz olarak bir anlam cikarmaya calisiyorum. Sonucta yazdigin her sey hic bir temele oturmuyor ve eminim yazdiklarina kendin bile inanmiyorsun ya da kendini inandirmak icin ugrasiyorsun. Bu da senin icinde bulundugun tutarsiz anlamsiz yazilarina sosyo-psikolojik durumun olarak yansiyor. Kimin tutarli olup olmadigi da ortada. Tutarli olabilmek icin elle tutulur bir sey olmasi lazim sende o dayok. Her yazdigin bir tutarsiz hurafeden baska bir sey degil. Senin olayin bu. Zaten gereksiz ve anlamsiz yere koydugun gulucukler bile senin sosyo-psikolojik yapinin bir parcasi.
  21. Burada da yine kendi celiskini ortaya koymussun, hem matematik kader diyorsun, hem de oturup matematigi acikliyorsun. Wallahi bilemem gunahlarin o kadar artiyorki, Allah'indan duydugun ne ise yazarken yanlis yaziyor ve durmadan celiskiye dusuyorsun. Bana gore hava hos. Allah'ina hesap verecek olan sensin.
  22. Ilk cumlen bir sacmaliktir. Ya da yok ne demek bilmemektir, ya da tum duyu hislerini kaybetmissin demektir. Bilim bilimsel olarak uzayi gozlemler ve gozlemini ortaya koyuyor. Ogrenmek istiyorsan, acar astronomi bilimi ile ilgili tum bilimsel ya\zilari oturur okursun. Matematik sadece insanogluna ait mantiksal bir bilgidir. Ayrica senin gibi inasnclilarin da kaderini belirler. Hayret nerden bildin, 0 ila 1 arasina giren sayinin sonsuzlugunu? Allah fisildadi, herhalde!

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.