Φ sardunyam Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Ellerin Nerde Ömrüme tek nefes kalmasın ne çıkar hasretinden bu gece ben bende değilim bir anın hevesindeyim ki aşk olsun mesafelerine düşmüş kelimeler yorgun çile çekiyor aruz azapta hece ki bilirsin ben serbest yaşar öylece yazarım sen ise mağrur dik başlı ve gururlusun kaç gidişine şahit oldu gözlerim biliyorum istemek de yetmiyor uykuyu uyandığında yanında olmayacağım eninde sonunda altı nokta sayar körler renklerin anlamı yok desenler boş hakikat bu anlıyorum zavallı bir kuyuda candan geçmiş cananı bekliyorum inci çıkartıyor denizlerin en derininden gözleri kapalı mercan avcıları arıyor duruyordum gece gündüz kıyısına düş kurduğum gönlümün aynasını ızdırap sonrası mahur ezik bir beste ve sahibini arayan bir güvercin gibi kafeste boynumu kırıverdin daha ilk hevesimde unutmak başka bir şey uyutmak başka dizlerinde yalancı değildi ya yabancı yazdan sonbahara düşerken mevsim öyle büyük bir dalga vurdu ki zemheri düşkünü ahlatların yamacına iki ayrı yana düştük vakti geldi dost bağrına hasretmiş aşk bildim seni hayalayna Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 3 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 3 Mart , 2008 SENİN OLMADIĞIN YERDE Adına aşk koyduğun o büyük boşluğa ben koca bir hayat sığdırdım... Beni sevmemene isyan edip kaçmak, sende aradıklarımı hayatla doldurmaya çalışmak, ruhumun en büyük yanılgısıydı... Hayat bana en acımasız yüzünü sevgini inkar ettiğim zamanlarda gösterdi... Ve şimdi asıl olmam gereken yerde, hayata başladığım yerde, kalbindeyim... Vazgeçilmez oluşunun sırrı bu işte: Senin olmadığın yerde ne olduğunu biliyorum... Cezmi ERSÖZ Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2008 Sen Okyanus, Ben Bir Damla... Okyanusa dussem, bir damla gib Sen okyanus olsan, ben damla... Haklisin asilnda bir damla ne verebilir ki okyanusa? Icimde cigliklar, ardimda gecmis zamanin kamburu yasanmisliklar. Sen hircin, kimi zaman uysal ama her kosulda temiz, Ama her kosulda gercekleri yasayan. Masal tadinda yasadigim bir geceydi, Aslinda yari kapali gozlerle, Dizine yasladim o gece umutlarimi, Sonra masaldan uyandim. Ve karabasanlara yumdum gozlerimi bu sefer de... Kaybetmistim o tatli sohbetlerimizi, kahve keyiflerimizi. Aramizda birseyler eksilmisti. Sen bir adim uzagima kacmistin, Benim hayallerime tam da bir adim yaklastigin anda... Sabaha kadar yummadim gozlerimi, Bir daha gebe kalmamak icin ayni kabusa. Seninle artik... Saklamadim hic kendimi, Oyunlarla, planlarla ugrasamayacak kadar cocuktum ve aslinda asIk olabilecek kadar kadin. Sana hep bir adim yaklasirken, Sen gerceklerinle onume engeller cikardin. Gerci yazmaya ya da soylemeye gerek yok sen herseyi biliyorsun ama... Sen okyanus, ben bir damla... Haklisin aslinda bir damla ne verebilir ki okyanusa? ....... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2008 KAVGA'M bir zamanlar çocukken her şeyi merak eden ve durmadan sorular soran ben... gece vakti bir kedi ağlaması duyup uykudan uyanan da ben... yıldızlara bakıp gökgürültüsüne aşık olup şimşekler çakarken içi heyecan dolan ben... ilahi kudretin büyüklüğünü tek bir insanın, tek kuru aklıyla idrak edemeyeceğini anladığımda daha çocuktum... yolda yürürken bir tek otu çiğnemeyim diye, parmak uçlarıma basardım... çiçekleri koparmadan koklardım... serçeleri, kırlangıçları ve martıları severdim... her göç mevsiminde giden göçmen kuşların ardından ağlardım geri geldiklerinde koşup evin arka bahçesine hoşgeldiniz diye çığlık atardım... duyan, gören oldumu diye kızarır eve kaçardım... öyle bir çocuktum duyargaları fazla açık fazla meraklı ama hiç bir zaman özellerini sormadım insanlara... anlatırlarsa dinledim... ben anlattım, hatalarımı günahlarımı bile paylaştım paylaşılmayacak kadar büyük bir günahla şükür ki yüzleşmedim... ne zaman biri canımı yakarsa önce sabredip sonra resti çekerdim... yinede affederdim... iyi yaratılmıştım iyiliğim beni yaratandandı benden değildi... iyi huylu uysal kedi gibiysemde sahip olduklarım kutsalımdı sınırlarım zorlanmamalıydı yumuşak patilerim arasında duran tırnaklarım iz bırakır... kavgam; uğruna mücadele etmeye değer bulduğum herşeyde kavgamla iftihar ederim... uysal kediysemde onlar kadar da ehlileşmez ruhum benim... şimdilerde onurlu bir kavganın taraflarından biriyim yaratılmışların içinde biçilen rollerdeyim artıyı ve eksiyi yaratan savaşı ve barışı yaratan etrafımızı kuşatan Allah'ım bu kavgada ben ancak senden tarafım... hak için halk için bilinçle tercih ederim kavgamız onurumuzdur bizim... komşusu açken tok yatmayanlar zalimin zulmüne seyirci kalmayanlar haksızlığa karşı susmayanlar yalanları görüp saklanmayanlar bu kavgadan kaçacağımız yok bizim... korkumuz ecelden yana olmaz borçlu ölmekten olur biz bunu biliriz... borç ise illaki parayla olmaz bunuda bilir söyleriz... SARDUNYAM Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 vedalaşmadan düşüyor hüznünden kopan haykırışlar selamı bile alınmıyor artık şarkılardan adı siliniyor adı unutuluyor kulağına fısıldanan mısraların satır başları nasıl başlayıp nasıl bittiği belli olmayan bir yaşamın kırık aynalarda bin parça görünüyor yansıması. küstürdün baharları uzun uykuların tam zamanı yaşıyor takliti yaptığı belli içini titretirken gecenin ayazı elinde çektiği sabır tesbihinden kopup gitti çekilmiş anıları yağmura hasret toprağı kandıran gri bulutlar gibi karartıp gündüzünü gürleyip gitti tuttuğun güneştir avuçlarında yakar en çok kendi benliğini üşümüş parmak uçları nefesinin buğusunda ısıtamadığındır çocuğun gözyaşları sardunyam Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 vedalaşmadan düşüyor hüznünden kopan haykırışlar selamı bile alınmıyor artık şarkılardan adı siliniyor adı unutuluyor kulağına fısıldanan mısraların satır başları nasıl başlayıp nasıl bittiği belli olmayan bir yaşamın kırık aynalarda bin parça görünüyor yansıması. küstürdün baharları uzun uykuların tam zamanı yaşıyor takliti yaptığı belli içini titretirken gecenin ayazı elinde çektiği sabır tesbihinden kopup gitti çekilmiş anıları yağmura hasret toprağı kandıran gri bulutlar gibi karartıp gündüzünü gürleyip gitti tuttuğun güneştir avuçlarında yakar en çok kendi benliğini üşümüş parmak uçları nefesinin buğusunda ısıtamadığındır çocuğun gözyaşları sardunyam çok..çok güzel.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2008 ab-ı hayat kalburdan elediğim güneşte kuruttuğum rüzgara astığım arı/duru yalın kar buz buhar akıp gider yaprağa düşer bir sabah alacasında çiğ tanesi karanlığında kuşluk vaktinin düşün/den sızıp gelirdi damarlarımda şimdi varlığımla yokluğuma hazırlayıp her halini yaşıyor bende... ruh çalıntı kayıp şaşkın iz bilmez yol bulmaz önü arkası sobelenmiş yırtık bir küpür gibi hangi tarihten kaldığı bilinmeyen görülmemiş er mektubu sanki... düşlerine yasak koyamadı gece bir karga çığlık attı kaçıştı kırlangıçlar aralarındaydım uçamadım... derken, dünyanın öteki ucundan selam gönderdim kendime duymadım sesimi uykuya daldım... nicedir, sorgulanır düşünceler hala direnmekteyiz aslı gibiydi sureti hakkın suyu yıkayıp kurutmak için beklemekteyiz... sardunyam Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2008 Kuşku zamanın birinde insanlar yaşarmış cennetten kovulmuşlarmış önce soyunmuş derisinden sonra giyinmiş çuldan çaputtan mintanı paçavradan yamanmış öyle yokluğa düşmüş varlığını yitirmiş hayli zaman geçmiş üzerinden ne demlerden demlenmiş soyları akıp geçmiş tarihin nehirlerinden kimi yıkanmış, kimi kirlenmiş ... derken günler bugünleri kovalamış zamanın akrebi yelkovanı yakalamış doğru ile yalanın savaşı hiç bitmemiş mazisinden korkan soytarı soyu cesetlerin üstüne gazete örtmeyi hatta, film icabı ağlamayı bile öğrenmiş neler neler öğrenirken insan olduğunu unutmuş ... bazıları yağmur olmuş yoksulun yüzüne yağmamış bir çirkin duygu ki herkesin içini kaplamış dost düşman birbirine karışmış çapanoğlu dedikleri biri her taşın altında aranmış saklandığı taş hiç bulunmamış ... gözünün önünde dururmuş oysa etin derdiyle ruhunu hiç görmemiş sardunyam Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2008 Yüregine saglık SARDUNYAM..... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2008 AY her şey zıddı ile aşikar gece, gündüzle siyah, beyazla gül, dikenle ... yalan, doğruyla belirgin umut, hasretle ve nefret aşkla ... aşk ise çekim iterken içine çekildiğin çıkarken dibine düştüğün ... varsıllığın, yolsulluğunun aynası ne kadarsan işte o kadarsın hacmin, kütlene eşit değil hele kalbin ağır basarsa ... acıya dayanabildiğin kadar mı adamsın yoksa adamlığın kadar mı acırsın? aşk nimetlerin en büyüğü öpüp başına koymadın ... çarpılacaksın, üç nokta ve bir virgül kadar senaryodan satır atlarsın yazan yöneten oynayan sensin birgün anlarsın... sardunyam Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2008 ve/deli hayaller mi insanlara küser yoksa insanlar mı hayallere? insan önce hayalin peşinden mi koşar, yoksa hayaller mi insanların peşinden? hangisi var olduğu için vardır diğeri? küstü bana hayallerimin bazısı, şimdi ben miyim bu işin suçlusu? dar uzun karanlık bir koridor bu yaşam içerisinde renkli ama loş ışıklar gibi hayal! önünü görecek kadar aydınlatıyor işte ama hiç bir görüntü asla netleşmiyor. ve bu koridor çok hızlı hareket ediyor ! pek çok ayrıntı gözümüzden kaçıyor. sevgilim, sen hangi hayalin peşindesin? içinden geçtiğin koridora resmini çizebilir misin? Yoksa sen, hayallerini kimse görmesin diye karanlık odalara mı zincirledin, ben görmedim. düş kapanı mı senin adın ya da kurtarıcımısın ah benim dertsiz başım, önce kendini kurtarır mısın? aşk çıplak ayaklı çocuk ayağına diken batmış ne çıkarır o dikeni, ne çıkarmana izin verir... sardunyam Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2008 çılgınlık nedir? samimiyetsiz şiirleri gördükçe duygusuz ilahileri duydukça hele en adi levhalar üzerine adını yazmıyorlar mı? ifrit olup ölüyorum. bu bayağılık neyin nesi? aşk sandığınız şey bu kadar mı ucuz be hey akıl fukaraları! yüzünü gözünü taşa toprağa sürüp kendine faydası olmayandan şifa bekleyen zavallı! Allah'ı nerede sanıyorsun? Ne yapıyor? Ne düşünüyor? İnsanlığın rezilliğini seyredip zevke mi dalıyor? Gösteriş yapın Kocaman camiler yaptırın Milyonlarca dolarlık ihaleler alın karşılığında... Allah'la ihale karşılığımı anlaşacaksınız? Ne o ağır mı geliyor yazdıklarımız? Siz Allah'ı saf yerine koyacaksınız hatta gerici, cezacı, işkenceci, sabotajcı, kışkırtıcı, hatta akıl yoksunu biz bunları yazınca ağır olacak öyle mi? Ne kadar çağdaş tanıyorsun? En iyi kim, En güzel, En merhametli, En zeki, En akılcı, En muhteşem, En yenilikçi, En yaratıcı, En iyi filazof, En modern, En en en en hata yapmayacak nizamcı? İşte onların hepsinin üzerinde olanı Bu kadar kısır döngüye sokuyorsan Asıl büyük günaha sen giriyorsun Ve sen bütün bunlardan mesulsün Keşke anlayabilseydin... Taşa toprağa ota yüz sürüp ölülerden medet bekleyen zavallı sen Allah'a inanmıyorsun sadece kendini kandırıyorsun... sardunyam Alıntı
Φ odisseus Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2008 aşk çıplak ayaklı çocuk ayağına diken batmış ne çıkarır o dikeni, ne çıkarmana izin verir... sardunyam ----------------------------- Bazen olduğu gibi kabullenmek gerekir.Kimbilir,belki de dikenle besleniyordur ? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2008 otuzbeşin gecesi hep merak ettim yolun yarısı denilen yaşı ve nihayet ortasındayım şimdi aslını sorarsanız, yaşlanmaktan olmadı hiç korkum yaşadığımca, yaş alacağımı biliyorum lakin, ömür böyle geçiyor akşamdan sabaha sabahtan akşama gün geceye kavuşuyor yollar illaki bir yere varıyor kırılan testilerden sızan su her daim yol buluyor aklı baliğ olma yaşı belli olmazmış insanların her ne kadar onsekiz yaş sınırı koysalarda ergenlik geliyormuş ama erdemlik gelmeyebiliyormuş otuzüç ile otuzbeş arası geçen günlerimi saymadım ben, sormayın neden diye yaşamadım sayın sizde hayat size umduğunuzu verdi mi bilmem ben çok şey umuyordum meğer yaşam umutla geçmiyormuş illaki kavga ile geçiyormuş açlık belası işte kimi ruhunu, kimi karnını doyurma kavgasında aş için ekmek aslanın ağzında da ruh için ekmek bulmak nasipte var mı? sardunyam Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2008 bitti aklına gelen başına geliyor diyordu eskiler şimdilerde "The Secret" adını veriyorlar çağırıyoruz... bir yerden tutunuyoruz hayata hayat ellerimizde asılıp kalıyor uğraşıyoruz... korkuyuda, sevgiyide, saygıyıda öğretiyorlar ne biliyorsak öğrendiklerimiz kadar işte savruluyoruz... sınırlar çiziyorlar hayatımıza, her dakikasına doğruyu, yanlışı biliyorum mu sanıyorsun? uyguluyoruz... bir tek aşk öğretilemiyor, yalnız onu yaşayınca anlıyor, dokunuyor, kokluyor ağlıyoruz... geri kalan herşey öğreniliyor, yapamam dediklerimizi yapıyor, ölürüm sanıyor yaşıyoruz...!!! sardunyam Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2008 hayalperest eğreti duruyor üstünde hayaller uymadı bedenine bu yalan kıyafetler ne kadar süslersen süsle işte o kadarsın bir milim daha uzamayacaksın umurumda mı sanıyorsun umur ile tanışmadım daha önce özgür ölmezsem bil ki, ölmeyeceğim ne derler benim için bilir misin? hiç kimseyi incitemez ama öldürebilir...! Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2008 yüreğine sağlık bidenem Dün akşama doğru turuncu bir bulut geçti Sonra bütün bulutlar hep birden geçti Anılar, anılar, belki hepsi bir kelime. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2008 kadın/ım bir kalp çarpıntısı sol yanımda Havva'dan bu güne, yana yakıl/a kaç recm geçti başımdan kaç kürtaja zorlandım biliyormusunuz? namusu bendim namussuzların edebi bendim edebsizlerin kurbanı bendim adaklarının en kolay beni harcadılar, hiç ses etmedim doğuştan bir sıfır mağlup başlamıştı herşeyi üstümde denediler ağzımı açmadım kime ait olsam onun hizmetine girdim sukünetimi güçsüzlük sandı mahluklar sonra birgün dayanamaz oldum acılara kendi doğdukları yere ihanet edenlere ayıp diye beni toprağa diri gömerken vahşetine kılıf uyduruyor, hala anlamıyordu! kaç kişiyi azad ettim günahlarından kimi ektim yetişecek insan tarlasına artık hatırlamıyorum! belki birgün doğarım ama şimdi uyuyorum! (ezilen kadınlar için usulca ) Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2008 hayy Şehvetin arsızlığı bacak arasında Aşk sandığı şey kedidir Mart ayında Yalanır durur edebsiz, Bir ölü doğurur üç beş ayda Boğulacaksan birgün aşk ile Okyanus olsun içerisine daldığın Bir sinek gibi düşmüş lağım çukuruna Tutunduğu herşeye bulaştırır... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2008 hüzzam beste Hayal kırığı batar topuklarıma Yürüdüğüm yol üzerinde Artık sevda/sız/lar Gül dalına düşer Bir damla düş, ağlar Rengi sarılık kesmiş Hüzzam bestelere çalar İçimde ki beste Dile gelmez Aklıma gelenler Söylen-e-mez Bin fitne sarmış dört yanımızı Kan ağlar kızılcık şerbeti içtik deriz Ne kadar nefret kusuyor olsa dil Gırtlağında düğüm düğüm olan nedir? Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2008 Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2008 ne cok kalabalıksın sen.. oysa bir tek kadını sevmiştim... bir sözünden kafiyeler uydurdugum ordasın diye, varsın diye, okursun diye panikledigim olur olmaz sonra tamam okudu deyip gülümsedigim bir kadındın sen tanıdım diyebildigim teninin tuzu dudaklarımda inkar edemedigim ne cok korkmustum dizlerinin dibinde kırılmaktan cok kırmaktan yarım kalmaktan belkide en ateşli yerinde sevdanın belkide öyle yorgundum ki bir kez daha öpse beni kalbim buna dayanmazı düşünüyorken ayrılık bir otobüs penceresine sığmıştı sanki bir kac dakika önce o güzel dudaklar benim tarafımdan öpülmemiş gibi bir hoşçakalı fısıldıyorlarken... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Veysel ÇOLAK YARA İÇİNDE YARA Bak, bu beyaz karanfil senin aşkaşımın olsun Hohlayıp onunla silersin kalbini Ne zaman yüzüne çalışsam gökyüzü oluyor Göğsün yaz içinde Dağlara bakmaya koşuyoruz birlikte Ama sen sıyırıp gidiyorsun içimi. Bir ırmaktan aktıkça yıkandığım Kılıç için dokunmuştun, ipektin kesinlikle Bana kızdığında kuş seslerine yenilirdin Hızlandırırdın soluğumu Harlı gövdene alıştırırdın Tenin gelip de geceme vurunca Soyunur çoğalırdın İçimde, batığına aşık bir denizin kokusu. Bir bıçağın iki yüzü, huysuz dilin Nerede bir ayaklanma olsa iterdin kendini Dokunsan sönerdi ateş Sabahı uyurduk isteseydin eğer Bir okyanusla yarıştırırdın çıplaklığını Saçlarını topla ki boynunda alanlar açılsın. Alnım kanıyor, üstüme devriliyor uzaklık Alıp gidiyorsun işte geveze günlerini. Aşk değil bu, yara içinde yara ! Dünya, 2001 Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 GERÇEK kırıklarım gerçekti hafife alışınız ondandı onaramayışım unutamayışım bundandı kırıklarım gerçekti basite alışınız ondandı konuşurken duymayışınıza paylaşırken almayışınıza bakarken görmeyişinize kırılışlarım bundandı fakat siz hafife alırdınız! ben birgün bana dedim ki! beni anla, beni duy, beni gör! bana benden daha yakını bulamayacaksın! ogünden bugüne yaralarımı kendim yalamaktayım... kırıklarım gerçekti ve ben kendimi hafife almadım! Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 Sırn/aşık "Ne garip, Bir yalana tutunmuş olmak Trajediler yaratıp kendine Tuhaf orgazmlar yaşamak Orgazma tapınmak!" Ölümsüz hayaline aşıktı adam, Bir ceset aramaya başlayıp, O kadını yaratacaktı! Öyle ütopikti düşleri/düşünceleri Duymak istediklerine açıktı sadece gözleri Görmesi mümkün olanı, ısırırdı dudaklarıyla Öyle acınası, Ve o kadar ucube Saçma! Öpülesi şeytanlar gibi Çığlıklarıyla tahrik edici Kurgusal, kabare ve hatta komedi! Kadın hayaliydi, Hayalden ibaretti Öyle gerçek sanmıştı ki, Kadın, düş ipiyle intihar etti! Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2009 Batoz Ne kalbime dokunur sözleri Ne anlamı olsun yalanların Değil aklımın bir köşesinde Ayak bastığım kaldırım taşında bile Dolaşamaz hayalleri Taşacak gibi olur kaynayan kazan Olgunlaşmamış ham bir meyva olsa Kurtlanır, aklımda! O kadar uzak... Nereye koysun kendini, İki şiir yazıp Yutacak olduğunu sanıyor Arzuhalleri, Adını anacak olsa gönül Adını bilmesi gerekir, Boğacak mı kendini? Zehirli sarmaşık Tehlikeli sularda Pandoranın kutusunu açar İçinden kudurmuş bir it çıkar! Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.