Φ democrossian Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2013 Doğru... Her çocuğun müslüman olarak doğduğu, annesi babası tarafından başka dine inandırıldığını esas alan bir anlayış, minneti, köleliği, boyun eğmeyi, itaat ve teslim olmayı esas alacaktır. Kaçınılmaz... 2 Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2013 Cehennem acı çektiğimiz yer değildir; acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir yani bu gezegen yaşadığımız gerçek bir cehennemdir iyiler için. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Fotolar çok anlamlı... Yani... Tanrı fikrine karşı olmak için sayılamayacak kadar çok neden var. Saymakla bitmez... Tanrıya inanmak için ise en küçük bir neden dahi bulamıyorum. Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Fotolar çok anlamlı... Yani... Tanrı fikrine karşı olmak için sayılamayacak kadar çok neden var. Saymakla bitmez... Tanrıya inanmak için ise en küçük bir neden dahi bulamıyorum. dostum aynı fikirdeyim.nedenmi?çünkü bir tanrı olduğunu farzedelim,eğer duygusal bir tanrı ise şimdiye kadra intihar etmiş olabilir,eğer kötü bir tanrıysa zaten hiç umrunda olmaz aksine zevk alır kurduğu sistemde,yani şu söylrdiklerimin dışında bir tanrı varsa bile,biz insanoğluna hiç bir faydası yoktur.zaten adı üstünde yalnız bir varlık zaten zaten yalnız bir varlıktır bu kaçınılmaz!!!!! Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 bu haksızlıkları yaşamaktansa kötü olmayı tercih ederim,sevgili dostum yalnız tanrı bir secenek hakkı vermemiş çok enteresam.. demo,tanrı bu söylediklerimi kesin duymuştur diye düşünüyorum,çünkü bu kısım tanrıyı ilgilendiren kısımdır...dikkat edersen tanrının eşit yarattığı bu dünyada hep iyiler haksızlığa uğramakta,bu benim sistemi kuranlar kötüler iyilerin siistemi zaten belli huzurlu ve adaletli bir yaşam tanrının yaartılış mantığıda belli iyilerin acı çekmesi ve tanrının izlemesi şimdi tanrının iyi olduğunu söylemem için herhalde deli olmama lazım. sevgili demo.. Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 evet bu soruya cevap verin lütfen,tanrı bizleri bu kadar özgür yarattıysa ve bu gezegende özgür yaşamamızı istiyorsa,o halde bir seçim hakkı vermek zorundadır,hiç şüphesiz,yani ben kendi karakterimi kendim belirlemeliyim nedenmi?çünkü yaşamın temel mantığı bu eğer bir savunma mekanizması vermeyen tanrının, ne kadar adil olduğunu sanırım söylemem gerek yok.herşey o kadra açık ve netki, aslında kader dediğimiz olgu şimmdiki zaman değil gelecek zamanla alakalı bir konudur eğer bu gerçekten doğruysa ben kaderimi biliyorum yaşlanıp öleceğimi biliyorum,, bildiğim birşey nasıl kader olabilir? bu imkansız,,yada burada yanlış birşeyler var tanrı kader diye birşey zaten bilinene birşey mi? eğer bilinen birşeyse o zaman kader çok saçma bir inanış olmazmı? Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 diyelimki kader gerçekten var, ve bilinen birşey bu seferde bildiğimiz bir yaşamı veya zaten ne olucağını bildiğimiz bir yaşamı yaşamanın anlamı nedir? diyelimki kader olgusu diye birşey asla yok,ve olmadı ,bu seferde herşeyin önceden planlamış olan tanrının iy ibir tanr ıolduğunu kim söyleyebilir.bu konuda yorum yapanın aklından şüphe etmişimdir her zaman tanrının herşeyi önceden planlayıpta yarattığı bir evrende adaletten bahsetmek ne derece doğrudur? asıl konu bu olmalı aslında..savaşlar olduğunda milyonlarca insan acı çektiğinde ve öldüğünde tanrı neden? bu kadar sessizdi neyi bekliyordu? sonuç olarak tanrının kötülere vericeği cezanın hiç bir anlam ıyoktur..kötü zaten kötü bir varlıktır.. iyide zaten iy ibir varlık olucağından cennet ve cehennemde tamda tanrının istediği gibi bir yerdir aslında baksanıza kötüler cehennemde yanıp sonrada cennete gidecek böyle bir tanrıya inanmaktansa tanrıya inanmamayı tercih ederim.. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Ben insanın determinizmi kavrayıp tanrı diye bir şeyin olmadığını anlamadıkça ne huzur bulacağına, ne hayattan bir şey anlayacağına, ne endişe ve korkulardan kurtulacağına inanmıyorum. Tanrı inancı ne zaman lazım biliyor musunuz, arada sırada çıkan üç beş psikopat katilden işledikleri cinayetlerin intikamını almak için. Bir bunun için de tüm insanlara tanrı işkencesi yaşatmaya hiç gerek yok. Psikopatla psikopat olmaya da hiç gerek yok. Bir de düşmana saldırılacağında askerleri motive etmek için. O da sadece saldırı savaşında. Savunma savaşında böyle bir şeye de gerek yoktur. Yurtseverlik duygusu yeterlidir. Savunma için tanrıya filan ihtiyaç yok. Ha, saldıracaksan lazım. Allahallahallah diye saldırtırsan ancak saldırır asker. Viyanalara filan dayanacaksan, niyetin buysa evet tanrıyı kullanmalısın. 1 Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2013 Sakın insanların tanrıya inanıp inanmadığını şu durum belirliyor olmasın: İnsanlar bir beklenti içinde. Aksiliklerden, kötülüklerden, şanssızlıklardan, kazalardan belalardan esirgeyecek, gören gözeten bir güce ihtiyaç duyuyorlar. E tabi olasılıklar dahilinde insanın işlerinin yolunda gitmesi veya gitmemesi şeklinde bir sürü olasılık var. Tamamen olasılıklara bağlı olarak işi rast gidenler tanrı beni kolladı deyip seviniyor ve tanrıya inanıp şükrediyor, yine tamamen olasılıklara bağlı olarak işi rast gitmeyenler tanrı kötü, ya da tanrı filan yok diyorlar. Öyle ya, para bazen yazı, bazen tura gelir. Kaos teorisi uyarınca olasılıklarda nedenleri belirlenemeyen kümeleşmeler olur. Yani bir süre yoğun şekilde yazı gelebiliyor. Sonra başka bir zamanda turada yoğunlaşma oluyor. Bu yoğunlaşmalarda periyotlar arayanlar çok oldu. Fakat kanıtlayan olmadı. Sonuçta tanrıya inanmak ya da inanmamak, veya tanrının iyi olduğu ya da kötü olduğu şeklinde inanç gruplaşmaları oluyor. Tanrıyı bile olasılıklar yaratıyor... Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2014 tanrı hakkında, bildiğim tek şey, hiç birşey bilmediğim gerçeğidir,şimdi bu ispatlanmış gerçekler varken, hala dinlere inanların aklından şüphe etmişimdir, her zaman..kimbilir belkide egolarını tatmın etmek için tanrıya inanıyor olabilirler.hayat sürprizlerle doludur,imkansız diye birşey yoktur. birşey hariç, oda tanrının,şahsi bilgisiyle ilgili insanoğlunun,araştırmaları, ve sonuçiarı her zaman failüre olmuştur. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2014 @@pach of neo, deizm durağında bir süre bekleme yapacağını görüyorum. Sonra agnostisizme kısa geçişler yapacak ve ordan ateizme atlayacaksın. İstikrarlı gidiyorsun... Tavsiyem, indeterminist bir ateist olmaman. Determinizmi izlemeni hararetle tavsiye ederim. Alıntı
Φ binyamin Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2014 tanrı ile arandaki fark mı? o yok sen varsın Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 Bu yüzden determinist ateist olmayı öneriyorum. Belirsizliğe ve rastlantıya inanan ateistlik olmasın daha iyi. Determinist nedenselliğe inanır, gerekirciliğe inanır ve belirlenimciliğe inanır. Bu da Florida'da kopan bir kasırgada Pekin'de kanat çırpan bir kelebeğin katkısı olduğu inancını getirir. Bu ise yaptığımız her işin nedensellik ağında yayılacağını, yansıyacağını ve geri döneceğini söyler. Bu da ahlakı geliştirir. Benim gündemimde din, tanrı, filan falan zaten yok. Bunların zaten yok olup tarihe karışacağına inanıyorum. Bunlardan bahsetmem, dayatıldıkları ve tepemize çıkarıldıkları için. Yoksa bahsini bile etmem. Benim davam, indeterminist, tesadüfçü bir ateizmin gelişmemesi. Yoksa tarihin karanlık dogma hayaletleri zaten yok olmaya mahkum. Bu gün değilse yakın zamanda. Sorun, ateizme determinizmin temel yapılmasında... Din dogmaları tarihin karanlıklarına gömüldüğünde, determinizm ile indeterminizm çarpışacaklar. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 Ateist olunacaksa toplumsal degil, bireysel olmak gerekir. Yani kisi sadece kendi gorusunu kendi adina aciklar. Ideolojik teolojik degil; humanist ateist olmak gerekir. Cunku digeri bireyci akilcilik ile insanogluna kendi cikari adina her turlu zarari verir. Ayrica onemli olmak ateist olmak degil; ateizmi uygulamaktir. Yani ne bir dini uygulamayi ne de her turlu tanriyi yasam ve iliskiye sokmamak ve sadece birer kavram olarak degerlendirmek. Bu arazda hak ve ozgurlukcu olarak inanclinin kisisel uygulamalarina da saygi duymasi gerekir. Tartismayi da sadece dusunsel duzeyde ve karsi tarafa satasarak onu tahrik ederek degil. Ateist olmak bilinc isidir. Her dine kizan antidindar olan ve gununu dine satasmakla geciren ateist degil; antiteisttir. Tanri ile ilgili her bir bilgi konu ve kavram sadece bireyseldir sadece kisiyi ilgilendirir. Hak ve ozgurluk te karsiliklidir, inan cli inancliya inancsiz inancsiza. O onun camisine namazina karismaz, o onu camiye namaza zorlamaz. http://www.turkish-media.com/forum/topic/298724-teolojik-ve-ideolojik-ateizm-farki/ http://www.turkish-media.com/forum/topic/298682-ateizmin-iki-farkli-temeli-materyalizm-ve-humanizm/ http://www.turkish-media.com/forum/topic/321606-idealist-ateizm/ http://www.turkish-media.com/forum/topic/321607-dini-temeli-olan-ateizm/ Sec begen kendine uygununu al. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 Elbette, illa ki... Din hakkındaki hiç bir görüş ve inanç, toplumsal hale getirilemez. Dine inanmak veya inanmamak, tanrıya inanmak ya da inanmamak tamamen kişisel kanaattir. Nasıl dini toplumsal yapılanmaya, devlete esas yapmak laikliğe aykırıysa, dinsizliği de temel yapmak aynı şekilde laikliğe aykırıdır. Laiklik tanrının olduğuna inananın da, olmadığına inananın da sigortasıdır. İkisinin bir arada, barış içinde yaşamasının yegane güvencesidir. Üstelik dindarların mezhep ayrılıklarına düşmemesinin de güvencesidir. Bitmedi, felsefi görüşler de kamusal bazda düzenlemelerde baz alınamaz. Çünkü sonuçta tanrı ve din de bir felsefi çıkarımdır. Bilimden başka hiç bir temelde kamusal yapılanma düzenlenemez. Bu laikliğin olmazsa olmaz koşuludur. Hatta yine bitmedi, yöneticilerin illa bilimci olması, toplumları bilimcilerin yönetmesi şeklinde bir şart da getiremeyiz. Bilimciler, halkı ve yöneticileri, bilimin gereklerine ikna etmek zorundadırlar. Buna gerek duymayıp, biz tepeye oturur, bilimin gereklerine göre yönetiriz diyemezler. Kalıplaşan ve espri konusu yapılan ama gerçeğin ta kendisi olan "eğitim şart" sözü bunu ifade eder. Bilimciler bilimi topluma yaymak zorundadırlar. Eğitim bu demektir. Seçenekleri kendisinin belirlediğini ve içinden seçilmesi gerektiğini iddia etmek yanlış bir yaklaşım olduğu için linklere bakma gereği duymadım. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 Yaalniz burada gelecek nesillerin ve gelecek insanligin dincligi adina; egitim/ogretim ve yetistirimin temeli cagdas bilimsel bilissel ve cocuklarin her turlu seyi dusunebilecegi temelde kritik/analitik olmalidir. Hatta yapilandirmaci egitim de; ayni cocugu bir konu kavram hakkindaki hem yarari hem zarari hem leyhte hem aleyhte nedenleri sorulur ki; cocuk tek tarafli tek duze ve inancli ezberci biatci yetismek yerine; sorgulayici ogrenici bilgilenici ve arastirmali yetissin. Bu yuzden egitim de hem gruplasma olarak hem de kisisel temelde zitligin beyin jimnastigi cok onemlidir. Mesela bir cocuk kendince "dini uygulamanin hem yararlarini hem de zararlarini siralayabilmelidir. Iki gruptan biri tanriyi savunurken digeri karsi cikabilmeli ve aralarinda dusunce ve bilgi jimnastigi yapabilmelidir. Bu her bir degerin biri birini icsellewstirmesini herkesi oldugu gibi kabul etmeyi ve farklarin bir arada farklari ile birlikte yasayabilmesini hemde hic bir inanc ve ideolojinin sorgusuz sualsiz kabul edilmemneini getirir. Haatta gruplar oyle ayarlanir ki, inanclilar inancsizligi savunur, inancsizlar da inancliligi; Iste gunumuzun cagimizin bilgi toplumu ve bilgi v e dusuncenin her yonu ile tartisilabilmesinin ve de bunun bilimsel temelde yapilabilmesinin temeli ozgur devlet ve birey olmaktan gecer. Boylece beyinler ezbere degil; sorgulamaya alisir. Iste yeni nesil boyle yetismeli ve yetistirilmelidir. Alıntı
Φ binyamin Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2014 bazıları halen mısır mitolojilerine inanıyor bugün masonların en temel inancı mısır mitidir Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2014 @@binyamin dostum, nihayet geldin. İyi de ettin. İnsan bu ülkede ateizmden bahsetti mi karşısında çok kişi oluyor. İnsanın ateist olmasının da dindar olması kadar bir gerçeklik olduğuna insanların alışması lazım. Halkın yüzde doksandokuzu müslümandır teranesi ile bu ülke bir milim bile yol alamaz. İnanç özgürlüğünün anahtarı, tanrının olmadığına inanmanın da olduğuna inanmak kadar inanç özgürlüğü kapsamında olduğunun kabul edilmesinden geçiyor. Birilerinin "ne münasebet, ben müslüman filan değilim" demesi şart ve bu diyenlerin belli bir ağırlığa ulaşması şart... Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2014 İnsanlar , cennet diyorya sonsuz mutluluk , zenginliğin , mutluluğun olacağı yer diye adlandırdıkları.Düşünsenize cennet aslında dünyanın ta kendisi değil mi ? Düşünün yahu arkadaşlarla yaptığın halı saha maçın da terleyip , duş alıp üzerine bir de yemek yiyip o yorgunluğu atmak muhteşem değil mi ? Fakat cennette yorgunluk diye bir kavram maalesef yok.Sevdiğin kadın için çeşitli şeyler yapıp onu etkilemeye çalışmak onun için emek vermek , gülümsemesiyle mutlu olmak ölümlü bir dünya'dan tatmin olmak için yeterli değil mi ? Cennette verileceği iddaa edilen huriler dünya da aşık oldugun insanın yerini nasıl alabilir ki ? Üstelik sevgi kavramı yokken.Yorgun bir günün ardından soğuk bi gece de teras'a cıkıp kahve ve müzik eşliğin de yıldızların eşşsiz güzelliğini göremiyor musunuz ? Mutluluk için trilyonlara ihtiyaç yok , çıkın sokağa sokakta top oynayan cocukların yüzlerine bakın , emin olun ne kadar mutlu olduklarını görebileceksiniz.Ölümlü bir dünya da gülümseyen cocuklar görebildiğimiz için şanslı sayılırız.Hastalandığınız da sevdiklerinizi yanınız da görebilmek , bunu başka nerde yaşayabilirsiniz ki ? Kulaklığınızı takıp sokak ta müzik ile saatler geçirdiniz mi ? Mutsuzluğun olmadığı bir cennette mutsuz şarkılar olacak mı peki ? Bir kadının saçların dan bile tahrik olup kapan! diyenlerin yukarda yazılı olanları görebilme ihtimali nedir ? Ya da bir kadının giydiği mini eteği neden sorun ediyoruz ? Kaldırmamız gereken , beyni uçkurunda erkekler! Gönlü cüzdan da olan kadınlar.Gerçek bir yaşam , yaşamaya değer.Bu yazım dan yola cıkarak , bu söylediklerinin hepsini sana Allah verdi şükretmen gerekir sonucunu cıkarabilirsin.Ama unutmayalım ki hepimiz akşam yemek yiyebilmek için eşşek gibi çalışmak zorundayız! Bir yaratıcı var ise , ona inanmamıza neden ihtiyacı olsun ki ? Eğer bizi yargılıyorsa , iyilik ve kötülüklerimiz den ele alınması gerekir.Günde 5 vakit namaz kılan bir adamın dünyaya ne gibi bir faydası olduğunu merak etmeden duramıyorum.Her zaman kullandığım bir sözle yazıma son vermek isterim , inanmamız gereken tek şey 'iyilik' bir tanrı varsa ve iyiyse , iyi olmaya inanan birini neden yaksın ki ?Bir insanın ahlaki davranışları anlayışa, eğitime ve sosyal bağlara dayanmalıdır; hiçbir dini temel gerekmez. İnsan, eğer ölümden sonra ceza korkusuyla ve ödül umuduyla kontrol altına alınmak zorundaysa, şüphesiz kötü bir yoldadır. -albert einstein Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2014 Günde 5 vakit namaz kılan bir adamın dünyaya ne gibi bir faydası olduğunu merak etmeden duramıyorum. İbadetler tanrıya filan yapılsın diye icat edilmemiştir. İnsanları tanrıya köle oluyorsunuz diye aldatıp kendilerine köle etmek için icat etmişlerdir. Tanrı zaten yok. Boşluğa, yıldızlara ve uzaya karşı yatıp kalkıp boş yere dualar ediyorlar. Kabeye karşı bile etmiyorlar, çünkü dünya yuvarlak olduğu için Kabe ayaklarının altında kalıyor. Fakat bu eğilmeler, yerlere kapanmalar insanları emir sahipleri olan din tüccarlarına köle ediyor Başka bir amacı yoktur. İbadetleri icat eden peygamber oldukları iddia edilen şahıslar da bu amaçla ibadeti emretmişlerdir. Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 İbadetler tanrıya filan yapılsın diye icat edilmemiştir. İnsanları tanrıya köle oluyorsunuz diye aldatıp kendilerine köle etmek için icat etmişlerdir. Tanrı zaten yok. Boşluğa, yıldızlara ve uzaya karşı yatıp kalkıp boş yere dualar ediyorlar. Kabeye karşı bile etmiyorlar, çünkü dünya yuvarlak olduğu için Kabe ayaklarının altında kalıyor. Fakat bu eğilmeler, yerlere kapanmalar insanları emir sahipleri olan din tüccarlarına köle ediyor Başka bir amacı yoktur. İbadetleri icat eden peygamber oldukları iddia edilen şahıslar da bu amaçla ibadeti emretmişlerdir. dostum bu dediklerin çok mantıklı ama bana asıl saçma gelen bir sınav varsa bile,bu ne? anlamsız sınav böyle!!sonuç belli kötüler:1 iyiler:0 bu bile bazı şeyleri açıklıyor,herşeyin insan icadı olduğunu açıklıyor!!bana şahdamarımdan daha yakın olan tanrıyı her alanda görmek isteriz!!tanrıya yakışanda budur zaten gerçekten varsa,haksızlığa uğrayacağımı bile bile neden?yaratıldım?en saçma olanda bu zaten tanrı beni gerçekten eşit yarattıysa bunu her alanda görmek isteriz,ama gördüğüm tek şey,kötülerin, kontrolünde olan bir dünya,öldükten sonra tanrıyı görmenin hiç bir anlamı yoktur,,asıl ölmeden önce tanrının bir mücizesini görmek,tanrının yapıcağı en mantıklı haraket olacaktır!!!! Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 sanki tanrı kötülere ve zenginlere şahdamarından daha yakınmış gibi geliyor bana sevgili demo; sen bu konuda ne düşünüyorsun?tanrının,zayıflardan ve iyilerden değilde kötülerden ve zalimlerin tarafında olduğunu düşünüyorum, yıllardır!!! nede olsa şeytanı yaratan tanrıda biraz kötülük vardır ve bunu dengelemesi gerekir diye düşünüyorum!!!! Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 sen bu konuda ne düşünüyorsun? Ben tabii ki determinist düşünüyorum. Murphy yasalarını duymuş olmalısındır. Murphy'nin ana yasalarından biri şudur: "Kötü gitmesi olasılığı olan bir şey mutlaka kötü gider." Yani kaostan düzen çıkması aslında sıradışıdır. Her zaman gerçekleşmez. Biz buna mucize deriz. Örneğin bizim milyarlarca yıllık bir evrim sonucu simetrik, kullanışlı ve hisseden, üreyen, düşünen, duygulanan bedenlere sahip olmamız kaosun ender yarattığı sonuçlardandır. Buna mucize gözüyle bakarız. Çünkü gerçekleşmesi bizim ömür bir yana, düşünce sınırlarımızın dışında kalan bir olaydır. Ama yüzümüzde sivilceler çıkması bu mucizenin aksayan yönlerindendir. Genetik kusurlar, miyop olmamız, alkole veya nikotine toleransımızın azlığı, hayvan sütünü sindirememek gibi küçük, kanser gibi büyük aksamalar yaşarız. Bunlar kaosun kötüye gitme eğiliminin sürdüğünü gösterir. Entropi düzeni bozmaya, karmaşayı geri getirmeye çalışır. Bu yüzden de düzen uzun süre devam etmez, ölürüz. Ölüm, düzenin entropiye yenik düşmesidir. Hastalanmak, kanser olmak, kalbin durması öyledir. Entropi sonuçta düzeni bozar, karmaşayı geri getirir. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 Determinizm bir felsefi inançtır. Eğer bunu bir din olmaya zorlasaydık, sen haklı olurdun pach... Kaos bu dinin tanrısı olurdu ve pek öyle iyi bir tanrı olduğu da söylenemezdi. Her ne kadar her şeyimizi ona borçlu olsak da, mutlak anlamda iyi bir tanrı olduğunu iddia edemezdik. Entropi bu dinin şeytanı olurdu. Bu dinin amentüsü: 1. Nedenselliğe inanmak 2. Gerekirciliğe inanmak 3. Belirlenimciliğe inanmak şeklinde üç esastan oluşurdu. Bu dinin tek ibadeti olurdu: Bilim için çalışmak. 1. Bilimi geliştirmek 2. Bilimi yaymak 3. Bilimin propagandasını yapmak 4. Bilim düşmanları ile savaşmak 5. Tanrı ve dogmaları yok etmek. Determinizm dininin ülküsü, bilim, felsefe ve dini tamamen kendi çatısı altına alıp hazmetmek ve kendisini tek insanlık kültürü haline getirmek olurdu. Kim bilir, belki bir milyon yıl sonra bu olur. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 17 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 17 Ocak , 2014 Son günlerde olanları gördükten sonra bu ülkede hala Allah yok diyen kaldı mı? Beraber kumpas kurup suçsuz insanları yıllarca zindanlara atanların birbirlerine neler yaptıklarını görüp de hala Allah yok mu diyorsunuz? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.