Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

hayat enteresan gerçekten taurusmutis, roller değişiyor, anılar hafızalara yerleşiyor, dünkü çocuklar anne baba oluyor, anne babalar, anneanne, babaanne, dede oluyor.... şu bize uzun gelen kısacık ömrümüze neler sığıyor...

 

geçmiş olsun Ege'ciğimize... Allah sağlık sihhat versin... e baba olmak kolay değil, uykusuz bırakır insanı bu duygular... ama senin sıcaklığın ya da annenin sıcaklığı en iyi ilaçtır.... en tesirli ağrı kesicidir... ateşlenipte inilti ile uyumaya çalışan evlatlar o kokuyla rahatlıyor... ben bu yaşımda hala rahatsızlandığımda anneme ya da babama sokulurum... anneme kendimi okuturum... babamın koynuna yaslanırım, rahatlarım... :wub:

 

kızım Nisa'm şimdi 10 yaşında ve ergenlik çağına girmeye başladı, duygu ve düşüncelerinde değişiklikler oluyor, boyuna bakıyorum omuzum hizasında, bir kaç seneye kalmaz beni geçer... ona baktıkça inanamıyorum hala bu yaşa getirdiğime... dünkü çocuklar bizdik, biz çocuk büyütüyoruz şimdi... nasıl akıyor zaman su gibi... Efe'mi görseniz oda dişlerini değiştiriyor, büyüyorlar... anılarıyla beraber... bizim gibi yarın onlarda bu anıları akıllarında yaşatacaklar... bu günleri özleyecekler... :)

 

babana olan özlemini çok iyi anlıyorum taurusmutis, :closedeyes: Allah rahmet etsin babacığına, benim babam Allah uzun ömür versin hayatta... ama ben onu ve annemi özlüyorum hala... :hug:

 

babam biz küçükken benden bir yaş ufak olan kardeşimi sırtına alır kendisi uçak olurdu, iki kolunu yana açardı biz kollarına asılırdık, ne kadar güçlü babam var diye şaşkınlıkla kaslarını sıkardım... hep arkadaş oldu bize, hala rahatlıkla her sıkıntımı anlatabilirim ona ve anneme... anneme göre ben diğer 3 kardeşimden daha zor bir çocukmuşum, hala öyleyim onun için... ne yapacağımı kestiremezler hiç... bir şeye kafa taktıysam mutlaka sonucunu getirirdim... gerçi artık eski inadım kalmadı... ama can çıkıyor huy çıkmıyor derler ya, var gene bişeyler eskiden kalma... bir gün annemi oturtayım buraya da anlatsın onu ne çok uğraştırdığımı... :shifty: yok yok oturtmayım... :whistling:

  • Cevaplar 604
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

iyi ki diloş bana nostalji köşesine bakmamı söylemiş. hepinizi çok sevdim. sınıfa sonradan gelen çocuk gibi ürküyorum biraz,ama elimden tutup da ''çocuklar aramıza yeni bir arkadaş katıldı''diyecek öğretmen de yok....o yüzden kendim sormak zorundayım. beni de aranıza alır mısınız??????????

Gönderi tarihi:
iyi ki diloş bana nostalji köşesine bakmamı söylemiş. hepinizi çok sevdim. sınıfa sonradan gelen çocuk gibi ürküyorum biraz,ama elimden tutup da ''çocuklar aramıza yeni bir arkadaş katıldı''diyecek öğretmen de yok....o yüzden kendim sormak zorundayım. beni de aranıza alır mısınız??????????

 

 

hoşgeldin ayşeğül :hug: ...ak zuzu..... bende kara zuzu hemide ponponlu.... :shaun::w00t:

Gönderi tarihi:
Hayat ne garip bir temaşa sunuyor önümüze..Dün evlat rolünde,hasta yatağımda babamın hazırladığı çorbayı içerken,bugün gecenin 4'ünde ben Ege'min başında bekliyorum..Yok!! Öyle önemli bişi değil Allah'a şükür.Muhtemelen okulda montunu giymeden bahçeye çıkmış bide üstüne zaten grip,ateşi çıktı işte..:( Anca uyuyabildi garibim ama benim uykum kaçtı..Anılar birbir girdi odaya,yanıma uzanmış ''Pırlantam benim'' diyen babam,şimdi şimdi anlayabildiğim gergin yüzüyle gözlerime bakıp,''Geçecek oğlum,birazdan geçecek'' derdi.Öyle güvenirdim ki ona,ne ağrım kalırdı,ne sıkıntım.Üstüne sinmiş tütün kokusunu içime çeke çeke uyuyakalırdım.Sabah uyandığımda ise ilk gördüğüm yine o olurdu.Hayatın yüzüne derin izler açtığı biricik babam..:clover: Dedim ya anlayamazdım ama artık anlıyorum:Evlat sevgisi..:clover:

 

Ege'm yarın okula gitmeyecek,ama kalktığında ben çoktan işe gitmiş olacağım.Malum yarın (Yarın deyip duruyorum,artık bugün oldu) Tıp bayramı ve biz görevliyiz.Muhtemelen uyumadan gideceğim işe ve yine muhtemelen paşam 2-3 kez daha kalkacak.Her kalktığında beni görecek,''Ateşini ölçelim'' oğlum diyeceğim,paşa paşa kolunu kaldıracak.Beklerken bir iki mıkırdanıcak,sonra derece sinyal verince bakıp,duruma göre ilacını verecek,veya sadece suyunu içirip yatıracağım.Sonra ben yanına uzanacağım.O;minik ellerinden birini boynuma atacak,diğerini yüzüme koyacak.Kısa birsüre sonra uyuyup uyumadığımı kontrol için gözlerime bakacak ve ben ona ''Geçecek pırlantam,birazdan geçecek'' diyeceğim..

 

Şimdilerde,bırakın gribi hafif rahatsızlanmayı,börek taşı düşürüyorum kimsenin ruhu duymuyor.İlgilenmediklerine değil,söylemek bana garip geldiği için.Dedim ya artık roller değişti,artık dik durması gereken benim ve ömrüm varsa yüzüne derin çizgiler açılma sırası bende.Hele ile çıktığm bir yolda hele ile bitecek bir hayatı yaşıyorum..Hele oğlum okulunu bitirsin,hele mesleğini eline alsın,hele evlensin,hele torunum olsun,hele...!!! Yokuz işte..

 

Bende ki budurumda enteresan hani,sabahın alacakaranlığında oturmuş bunları yazıyorum..:blushing:

 

Sevgili Diloş;Eğer topicin ismini değiştirmen gerekseydi ''Terapi Topici'' çok uyardı emin ol.Hani bir hastalar halka oluşturup,sırasıyla kendilerini anlatır ya.Bazen ona benzetiyorum burayı.Bu gece mi sabah mı karar veremediğim şuanda da aynen böyle hissettim..İyiki açmışsın bu topici..:)

 

Neyse,fazla uzattım.Hepinizi seviyorum..:clover:

 

minik pırlantaya geçmiş olsun.... :clover:

 

arkadaşım demek börek taşı düşürüyosun :blink: ...bak bunu ilk defa duyuyorum :w00t: .....

Gönderi tarihi:
iyi ki diloş bana nostalji köşesine bakmamı söylemiş. hepinizi çok sevdim. sınıfa sonradan gelen çocuk gibi ürküyorum biraz,ama elimden tutup da ''çocuklar aramıza yeni bir arkadaş katıldı''diyecek öğretmen de yok....o yüzden kendim sormak zorundayım. beni de aranıza alır mısınız??????????

 

Ayşegül... :rolleyes: buraya yazan arkadaşların yürekleri senin ki gibi pırıl pırıl :wub: ..tanıdıkça daha çok seviceksin..inan bana.. :) ama bu köşeye yada bize seni kazandırabilmişsem bir şekilde, bu benim için en büyük mutluluk olur..

 

paylaşılacak çok şey..söylenecek çok söz var..

 

duygularımız birbirine geçtikçe, anlayıp hissettikçe, paylaşmaktan daha güzel birşey yok..

 

bu sınıfın bir öğretmeni yok...hepimiz öğrenciyiz..hergün başka birşey öğreniyor..beraberce büyüyoruz...

 

şimdi..nereye oturmak istersin..? :hug:

Gönderi tarihi:
hoşgeldin ayşeğül :hug: ...ak zuzu..... bende kara zuzu hemide ponponlu.... :shaun::w00t:

yerim senin ponponunu..kara zuzum benim.. :w00t::hug:

 

Ayşegül avatarında inanılmaz sevimli di mi arkadaşlar?..kuzulara bayılırım.. :clover:

Gönderi tarihi:
Hayat ne garip bir temaşa sunuyor önümüze..Dün evlat rolünde,hasta yatağımda babamın hazırladığı çorbayı içerken,bugün gecenin 4'ünde ben Ege'min başında bekliyorum..Yok!! Öyle önemli bişi değil Allah'a şükür.Muhtemelen okulda montunu giymeden bahçeye çıkmış bide üstüne zaten grip,ateşi çıktı işte..:( Anca uyuyabildi garibim ama benim uykum kaçtı..Anılar birbir girdi odaya,yanıma uzanmış ''Pırlantam benim'' diyen babam,şimdi şimdi anlayabildiğim gergin yüzüyle gözlerime bakıp,''Geçecek oğlum,birazdan geçecek'' derdi.Öyle güvenirdim ki ona,ne ağrım kalırdı,ne sıkıntım.Üstüne sinmiş tütün kokusunu içime çeke çeke uyuyakalırdım.Sabah uyandığımda ise ilk gördüğüm yine o olurdu.Hayatın yüzüne derin izler açtığı biricik babam..:clover: Dedim ya anlayamazdım ama artık anlıyorum:Evlat sevgisi..:clover:

 

Ege'm yarın okula gitmeyecek,ama kalktığında ben çoktan işe gitmiş olacağım.Malum yarın (Yarın deyip duruyorum,artık bugün oldu) Tıp bayramı ve biz görevliyiz.Muhtemelen uyumadan gideceğim işe ve yine muhtemelen paşam 2-3 kez daha kalkacak.Her kalktığında beni görecek,''Ateşini ölçelim'' oğlum diyeceğim,paşa paşa kolunu kaldıracak.Beklerken bir iki mıkırdanıcak,sonra derece sinyal verince bakıp,duruma göre ilacını verecek,veya sadece suyunu içirip yatıracağım.Sonra ben yanına uzanacağım.O;minik ellerinden birini boynuma atacak,diğerini yüzüme koyacak.Kısa birsüre sonra uyuyup uyumadığımı kontrol için gözlerime bakacak ve ben ona ''Geçecek pırlantam,birazdan geçecek'' diyeceğim..

 

Şimdilerde,bırakın gribi hafif rahatsızlanmayı,börek taşı düşürüyorum kimsenin ruhu duymuyor.İlgilenmediklerine değil,söylemek bana garip geldiği için.Dedim ya artık roller değişti,artık dik durması gereken benim ve ömrüm varsa yüzüne derin çizgiler açılma sırası bende.Hele ile çıktığm bir yolda hele ile bitecek bir hayatı yaşıyorum..Hele oğlum okulunu bitirsin,hele mesleğini eline alsın,hele evlensin,hele torunum olsun,hele...!!! Yokuz işte..

 

Bende ki budurumda enteresan hani,sabahın alacakaranlığında oturmuş bunları yazıyorum..:blushing:

 

Sevgili Diloş;Eğer topicin ismini değiştirmen gerekseydi ''Terapi Topici'' çok uyardı emin ol.Hani bir hastalar halka oluşturup,sırasıyla kendilerini anlatır ya.Bazen ona benzetiyorum burayı.Bu gece mi sabah mı karar veremediğim şuanda da aynen böyle hissettim..İyiki açmışsın bu topici..:)

 

Neyse,fazla uzattım.Hepinizi seviyorum..:clover:

 

"Hele ile çıktığım bir yolda hele ile bitecek bir hayatı yaşıyorum..."

 

Taurusmutis bayılıyorum senin tarzına..duygularını ifade ediş biçimine..ne kadar içten..ne kadar doğalsın..ve iyi ki varsın... :)

 

insan bazı şeyleri yaşamadan anlıyamıyor..anne, baba olmadan evlat sevgisi'nin anlaşılamayacağı gibi...rollerimiz sürekli değişiyor..daha bir rolün repliğini yeni kavramışken..tadına varamadan bir başka role sürükleniyoruz...sanki herşey yarım kalıyor..sizde de var mı böyle bir duygu?...

 

dediğin gibi, yola düştüğümüz bu bilinmez yolculukta hele..diye diye vardığımız molada,birde bakıyoruz ki yolculuk bitmiş -_-

 

eğer bu topic bir nebze de olsa rahatlamanızı sağlıyorsa -ki bana çok iyi geliyor- amacına ulaşmış demektir..

 

öte yandan bu topici güzelleştiren sizlersiniz..paylaşımlarınız..

 

unutmadan..bizde seni seviyoruz Taurusmutis..

Gönderi tarihi:
hayat enteresan gerçekten taurusmutis, roller değişiyor, anılar hafızalara yerleşiyor, dünkü çocuklar anne baba oluyor, anne babalar, anneanne, babaanne, dede oluyor.... şu bize uzun gelen kısacık ömrümüze neler sığıyor...

 

geçmiş olsun Ege'ciğimize... Allah sağlık sihhat versin... e baba olmak kolay değil, uykusuz bırakır insanı bu duygular... ama senin sıcaklığın ya da annenin sıcaklığı en iyi ilaçtır.... en tesirli ağrı kesicidir... ateşlenipte inilti ile uyumaya çalışan evlatlar o kokuyla rahatlıyor... ben bu yaşımda hala rahatsızlandığımda anneme ya da babama sokulurum... anneme kendimi okuturum... babamın koynuna yaslanırım, rahatlarım... :wub:

 

kızım Nisa'm şimdi 10 yaşında ve ergenlik çağına girmeye başladı, duygu ve düşüncelerinde değişiklikler oluyor, boyuna bakıyorum omuzum hizasında, bir kaç seneye kalmaz beni geçer... ona baktıkça inanamıyorum hala bu yaşa getirdiğime... dünkü çocuklar bizdik, biz çocuk büyütüyoruz şimdi... nasıl akıyor zaman su gibi... Efe'mi görseniz oda dişlerini değiştiriyor, büyüyorlar... anılarıyla beraber... bizim gibi yarın onlarda bu anıları akıllarında yaşatacaklar... bu günleri özleyecekler... :)

 

babana olan özlemini çok iyi anlıyorum taurusmutis, :closedeyes: Allah rahmet etsin babacığına, benim babam Allah uzun ömür versin hayatta... ama ben onu ve annemi özlüyorum hala... :hug:

 

babam biz küçükken benden bir yaş ufak olan kardeşimi sırtına alır kendisi uçak olurdu, iki kolunu yana açardı biz kollarına asılırdık, ne kadar güçlü babam var diye şaşkınlıkla kaslarını sıkardım... hep arkadaş oldu bize, hala rahatlıkla her sıkıntımı anlatabilirim ona ve anneme... anneme göre ben diğer 3 kardeşimden daha zor bir çocukmuşum, hala öyleyim onun için... ne yapacağımı kestiremezler hiç... bir şeye kafa taktıysam mutlaka sonucunu getirirdim... gerçi artık eski inadım kalmadı... ama can çıkıyor huy çıkmıyor derler ya, var gene bişeyler eskiden kalma... bir gün annemi oturtayım buraya da anlatsın onu ne çok uğraştırdığımı... :shifty: yok yok oturtmayım... :whistling:

oturt şekerim..çekinme..bir de annnenden dinleyelim seni...annen nasıl bir kişiliktir bilmem ama benimki inanılmaz otoriterdir..çoğu evdekinin tersine babamı arkadaşım gibi görür tepesinden inmezdim..annem çalıştığı için olucak işin eğlenceli kısmıyla ilgilenememiş, kural koyucu ve uygulayıcı bir tutum sergilemek zorunda kalmıştı...çocukluğumda anlamazdım tabii...birinin bunu yapması gerektiğini..şimdi anlıyabiliyorum... tabii oldukça gecikmiş olarak.. -_-

 

sanırım bu yaşlarda beni en rahatsız eden duygu ;"geç kalmış olmak"..pek çok şey için... bir zamanlar hayalini kurduğum pek çok şey,şu an bana yıldızlar kadar uzak..oysa bir zamanlar onları düşleyerek,yüzümde tatlı bir tebessümle dalardım uykuya..ve kuş gibi hafif kalkardım...şimdilerde sorumluluklarım var sadece...ama umutla yarınları bekleyeceğim ve uğrunda savaş vereceğim bir hayalim yok artık...bu ne demek biliyor musunuz? -_-

 

herneyse..sizde,tango severmisiniz?

 

mazi kalbimde bir yaradır

bahtım saçlarımdan karadır

beni zaman zaman ağlatan

işte bu hazin maceradır...

Gönderi tarihi:
yerim senin ponponunu..kara zuzum benim.. :w00t::hug:

 

Ayşegül avatarında inanılmaz sevimli di mi arkadaşlar?..kuzulara bayılırım.. :clover:

çok mutlu oldum arkadaşlar .... ama ben yaşlıyım, hem de şişkoyum...üstelik gözlüksüz göremiyorum...

Gönderi tarihi:

Arkadaşım, geçmiş olsun diyeceğim ama eminim geçmiştir, bu kadar ilgi ve şefkate hastalık falan kalmaz değil mi? Senin yazını okurken aklıma benim de cocukken sürekli hastalanmalarım geldi...Acayip cılız bir çocuktum, sürekli bademciklerim şişerdi (artık şişmiyor çünkü aldırdım :) ) 6 yaşına kadar babaannem ve dedemle Giresun'da kaldım (da artık bunu biliyorsunuz bir dahakine söylemeyeceğim) babaannemler Giresun'un bir köyünde yaşıyorlardı. Köyden merkeze haftada bir gün minibüs gider, biz de doğal olarak haftada bir gün o minibüsle merkeze giderdik... Ama babaannem beni sakınmazdı hiçbirşeyden... "Çocuksun sen, karla oynayacaksın tabii ne var" derdi, "ama ben hasta oluyorum" diyince de "hasta oluyorsan iğne olursun gecer" derdi... Kötü mü yaptı, aslaaa, karı oldum olası hep sevdim ben, kar görünce aklıma hep babaannemin beni karın en az 30 cm olmuş bir yerine sırtüstü uzandırıp, sonra da kaldırdıgında, yerde oluşan izimi gösterek "bak resmini çektik" demesi gelir... Sonra okul çağı ve istanbul'a ailemin yanına dönüş... Annem, çok pimpiriklidir, o zamanlar da öyleydi bir daha da karla falan neredeyse hiç oynayamadım, dondurma yemem bile yasaktı, neymiş "hasta olurmuşum" "ee olsunnn iğne yaparız geçer" derdimmm... Enteresan olan ne biliyor musunuz? gecen gun dondurmayı neden sevmedigimi anladım... Annemin yüzünden, bilinçaltı çok ilginç bir yapıya sahip, nasıl da kulpuna buluyor herşeyin, karı sevmemin babaannemle ne kadar cok ilgisi varsa, dondurmayı sevmememin de annemle o kadar çok ilgisi var işte... Yaa bütün cocuklar dondurma sever, neredeyse yetişkinler de... ama ben sevmiyorum... ben dondurma yemesem de, karla oynamasam da zaten hep hastaydım, her gün iki tane ignemi hep oldum, ne kazandım ki... neyse ki sonunda o bademcikleri aldılar da ben de kurtuldum... Şimdi o kadar hasta olmam ama hasta olanlara karşı bir de bakıyorum sanki dünyanın en iyi hasta bakıcısı oluvermişim... Herşeye katlanırım sanki ama sevdiklerimin hasta olması beni çok kırıyor, üzüyor, onlar iyileşene kadar hep korkuyorum... Aklımda hep kötü düşünceler... itiraf edeyim mi beni bıraksalar 24 saat yanlarından ayrılmam, nefes alıyor mu? terliyor mu? ateşi var mı? belki de ondan korkuyorum ben anne olmaktan...

 

Annem cok hasta olur benin, çok bilirim gecenin yarılarında acıdan kıvranırken, havlular ısıtıp, ayaklarına sardığımı, hastaneye götürdüğümü... O benim gönüldaşım aslında, bazen kızsam da arkadaşım aslında... bazen de o benim çocuğum... Öğrenemediğim tek şey, ağlayarak beni her aradığında hala şapşal şapşal panikliyor olmam, bazen öyle önemsiz şeyler için kendini üzüyor ki, ona akıl verirken gerçekten de çocuğu değil de annesi gibi hissediyorum kendimi, o da aynı şeyi hissediyormuş :w00t: öyle söyledi :w00t:

 

Ben evlendigim zaman, yeğenim Doğa 11 aylıktı... Daha bebek, bir yaşında bile değil, evlendiğimin üstünden 15 gün geçti geçmedi, annemleri ziyaret ettiğimizde, annem dedi ki "Doğa, "ORDUNUN DERELERİ" ve "ÇARŞAMBAYI SEL ALDI" şarkılarını duyunca içini çeke çeke, hıçkıra hıçkıra ağlıyor"... Çok şaşırdık, herkes şaşırdı, nasıl yani 11 aylık bir çocuk bu şarkıların içindeki hüzün nasıl hissedebilirdi ki :o ama ister inanın ister inanmayın Doğa'ya bırak şarkının tümünü ORDUNUN DEREL.. dediğiğiniz anda hıçkırıkların bini bir para... Çarşambayı sel aldı diyorsun, salya sümük birbirine karışıyor... İnsanın aklına neler geliyor biliyor musunuz? Hani reenkarnasyona inanacağınız bile geliyor ne yalan söylim :unsure: Herneyse bu mevzuu yaklaşık bir hafta devam etti, millet çocuğu kobay faresi :) gibi kullandı, telefonda Doğa'ya "Ordunun Derelerini" dinletip, cocugu telefonda ağlatanlar mı dersiniz, eve misafirliğe gelip, "hadi bi ağlasın da görim" diyenler mi dersiniz, ne derseniz deyin, 1 hafta sonra annem olanların anlamını çözdü... Efendim mevzuu şuymuş: Şimdi ben evlenince, annem pek dertlenmiş, Doğa'yı uyuturken, bir yandan beşiği sallar, bir yandan da ORDUNUN DERELERİ veya ÇARŞAMBAYI SEL ALDIyı söylermiş, o arada da hani dedim ya dertli, beni düşünüp, düşünüp ağlarmış, onu kim dinleyecekmiş, ona kim dert ortağı olacakmış, onunla kim hasta olursa ilgilenecekmiş vs. vs. (gören de sanır ki 12 saatlik yol var aramızda, arabayla sadece 5 dakika) İşte bizim bebecik de anneannesinin böyle içlenip, ağladığı bu iki şarkıyı duyunca 11 aylık zekasıyla "bu şarkıları her duyduğunda mutlaka ağlanmalı" fikrine kapılmış, garibim ondan ağlıyormuş...Hayır ben gülsem mi, ağlasam mı onu bilemedim... Ne diyeceğimi de bilemedim bunları annemden duyduğumda, bir an şöyle bir kalakaldım, hani dumur oldum derler ya öyle işte dumur oldum :unsure: sonra tek cümle, "ANNE, SEN DOĞAYI UYUTURKEN ARTIK BU ŞARKILARI SÖYLEME, UNUTSUN ÇOCUK BİR SÜRE" sonra annem tek cümle "AMA BEN BAŞKA ŞARKI BİLMİYORUM Kİ" sonra ben dumurlu tek bir cümle daha "O ZAMAN SEN ŞARKI SÖYLEME" sonra annem tek bir cümle daha "OLUR"

 

Annem, "ANNEM ANNEM" şarkısını dinleyince beni düşünüp, ağlıyormuş bu arada kendi annesi (Allah uzun ömür versin inşallah)de çok şükür hala yaşıyor, ama ANNEM, ANNESİ OLARAK BENİ BİLİYOR :w00t: Gerçekleri sanırım artık itiraf etmemin zamanı geldi, ona artık gerçek annesinin ben olmadığımı, onu evlatlık aldıgımı söylemenin zamanı geldi :w00t:

Gönderi tarihi:
çok mutlu oldum arkadaşlar .... ama ben yaşlıyım, hem de şişkoyum...üstelik gözlüksüz göremiyorum...

sevgili ayşegül...bu mazeretlerin dersten kaçman için yeterli görülmedi.. -_- bak bi arkadaşının kafasında ponpon,bir diğerinin sayamayacağı kadar akı..benimde tepemde burdayım diye bağıran bir hunim var :w00t: ..yine de dersleri aksatmıyoruz..bilmem anlatabiliyormuyum??... :grin:

 

şaka bi yana..buraya yazan herkes belli bir birikim ve doygunluğa sahip..aramızda üçün beşin lafı olmaz Ayşegül..hem ne fark eder ki...ruhun yaşı var mı?...yaşı varsa bile hemen hemen hepimiz aynı yaştayız..merak etme.. :wub::hug:

Gönderi tarihi:
sevgili ayşegül...bu mazeretlerin dersten kaçman için yeterli görülmedi.. -_- bak bi arkadaşının kafasında ponpon,bir diğerinin sayamayacağı kadar akı..benimde tepemde burdayım diye bağıran bir hunim var :w00t: ..yine de dersleri aksatmıyoruz..bilmem anlatabiliyormuyum??... :grin:

 

şaka bi yana..buraya yazan herkes belli bir birikim ve doygunluğa sahip..aramızda üçün beşin lafı olmaz Ayşegül..hem ne fark eder ki...ruhun yaşı var mı?...yaşı varsa bile hemen hemen hepimiz aynı yaştayız..merak etme.. :wub::hug:

tamam o zaman..

Gönderi tarihi:

Benim de beyazlarim var ama ben daha kucugum :whistling::whistling:

 

Sevgili Aysegul,hosgeldin,yazdiklarini okudum biraz anlatimin ve yasadiklarini paylasimin cok hos..etkilendim,aslinda ben de kendimi hala yeni hissediyorum ve seni cok sevdim,nasil hitabedecegimi bilmesem de.. :wub:

 

Gloriacim,benim annemin de annesi sag ve beni annesi sanmiyor ama,bazen bir buyuguymusum gibi dertlesmek,danismak,siginmak istedigini hissediyorum ve isin garibi buna benim ihtiyacim var asil.. :(

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar; Yazdıklarınız için teşekkür ederim..:clover: Paşamda ortakulak iltihabına bağlı ateş ve başağrısı vardı ama Allah'a şükür iyileşmeye başladı.İlgilendiğiniz için ayrıca teşekkür ederim..:clover:

 

Bu arada Ayşegül;Aramıza hoşgeldin..:)

Gönderi tarihi:
Benim de beyazlarim var ama ben daha kucugum :whistling::whistling:

 

Sevgili Aysegul,hosgeldin,yazdiklarini okudum biraz anlatimin ve yasadiklarini paylasimin cok hos..etkilendim,aslinda ben de kendimi hala yeni hissediyorum ve seni cok sevdim,nasil hitabedecegimi bilmesem de.. :wub:

 

Gloriacim,benim annemin de annesi sag ve beni annesi sanmiyor ama,bazen bir buyuguymusum gibi dertlesmek,danismak,siginmak istedigini hissediyorum ve isin garibi buna benim ihtiyacim var asil.. :(

 

beni sevdiğiniz için çok mutlu oluyorum,seviniyorum...

Gönderi tarihi:
Arkadaşlar; Yazdıklarınız için teşekkür ederim..:clover: Paşamda ortakulak iltihabına bağlı ateş ve başağrısı vardı ama Allah'a şükür iyileşmeye başladı.İlgilendiğiniz için ayrıca teşekkür ederim..:clover:

 

Bu arada Ayşegül;Aramıza hoşgeldin..:)

 

 

hoşbulduk.teşekkür ederim. çok geçmiş olsun.

Gönderi tarihi:

ben de sevinmene sevindim Aysegul :clover:

 

Abicigim gecmis olsun,o karismatik minigin ne yasadigini iyi biliyorum,cocuklugum sirf ortakulak iltihabiyla gecti.Sana garip birsey soyleyeyim mi,benim doktorum iltihapli kulak agrisinin bobrek tasi sancisindan daha beter oldugunu soylemisti babama bir kez..

Gönderi tarihi:
oturt şekerim..çekinme..bir de annnenden dinleyelim seni...annen nasıl bir kişiliktir bilmem ama benimki inanılmaz otoriterdir..çoğu evdekinin tersine babamı arkadaşım gibi görür tepesinden inmezdim..annem çalıştığı için olucak işin eğlenceli kısmıyla ilgilenememiş, kural koyucu ve uygulayıcı bir tutum sergilemek zorunda kalmıştı...çocukluğumda anlamazdım tabii...birinin bunu yapması gerektiğini..şimdi anlıyabiliyorum... tabii oldukça gecikmiş olarak.. -_-

 

sanırım bu yaşlarda beni en rahatsız eden duygu ;"geç kalmış olmak"..pek çok şey için... bir zamanlar hayalini kurduğum pek çok şey,şu an bana yıldızlar kadar uzak..oysa bir zamanlar onları düşleyerek,yüzümde tatlı bir tebessümle dalardım uykuya..ve kuş gibi hafif kalkardım...şimdilerde sorumluluklarım var sadece...ama umutla yarınları bekleyeceğim ve uğrunda savaş vereceğim bir hayalim yok artık...bu ne demek biliyor musunuz? -_-

 

herneyse..sizde,tango severmisiniz?

 

mazi kalbimde bir yaradır

bahtım saçlarımdan karadır

beni zaman zaman ağlatan

işte bu hazin maceradır...

 

 

hiçbirşey için geç kalınmaz diloşum.belki de hayalini kurduğun pek çok şey, ya da hayalini bile kuramadığın daha güzel şeyler sana çok yakın.sen hala korkmamak için şarkı söyleyen küçük çocuksun aslında...yalnızca herşeyin istediğin gibi olacağına yürekten inan...inan bana,neye inanırsan o oluyor zamanda...zamanda yaşam daireni oluşturan parçacıkları etkilemek senin,zihninin elinde.ama umutsuzluk yolları kapatır....bak,bir hafta önce,senden haberim bile yoktu benim.şimdi gece yarısı senin üzüntün midemi kasıyor..işte böyle birşey hayat..ummadığın bir köşe başından kimbilir ne sürprizler çıkar karşına. mutlu ol sen,hiç üzülme..

Gönderi tarihi:
hiçbirşey için geç kalınmaz diloşum.belki de hayalini kurduğun pek çok şey, ya da hayalini bile kuramadığın daha güzel şeyler sana çok yakın.sen hala korkmamak için şarkı söyleyen küçük çocuksun aslında...yalnızca herşeyin istediğin gibi olacağına yürekten inan...inan bana,neye inanırsan o oluyor zamanda...zamanda yaşam daireni oluşturan parçacıkları etkilemek senin,zihninin elinde.ama umutsuzluk yolları kapatır....bak,bir hafta önce,senden haberim bile yoktu benim.şimdi gece yarısı senin üzüntün midemi kasıyor..işte böyle birşey hayat..ummadığın bir köşe başından kimbilir ne sürprizler çıkar karşına. mutlu ol sen,hiç üzülme..

 

bu yazdiklarin Dilos'tan once bana cok iyi geldi..tesekkur ederim :clover:

 

Dilosum nerdeki acep :unsure:

Gönderi tarihi:
hiçbirşey için geç kalınmaz diloşum.belki de hayalini kurduğun pek çok şey, ya da hayalini bile kuramadığın daha güzel şeyler sana çok yakın.sen hala korkmamak için şarkı söyleyen küçük çocuksun aslında...yalnızca herşeyin istediğin gibi olacağına yürekten inan...inan bana,neye inanırsan o oluyor zamanda...zamanda yaşam daireni oluşturan parçacıkları etkilemek senin,zihninin elinde.ama umutsuzluk yolları kapatır....bak,bir hafta önce,senden haberim bile yoktu benim.şimdi gece yarısı senin üzüntün midemi kasıyor..işte böyle birşey hayat..ummadığın bir köşe başından kimbilir ne sürprizler çıkar karşına. mutlu ol sen,hiç üzülme..

ayşegül... -_-:blushing::wub: bu satırlar inan ilaç gibi geldi...bazı şeylere düşünmekle çözüm bulunmasa, da bazen düşünce kuyusuna düşüveriyoruz ...sonra çık çıkabilirsen... -_- ben beni bildim bileli böyleyim..sahici sorunlarım yokkende düşünürdüm...hep bi sorgulamayla geçti hayatım...sanırım en çok kendimi sorguladım..bilirisin,bu en berbat olanıdır.. -_-

oysa hayat bu kadar derin düşünmek için çok kısa öyle değil mi?...ama ne yaparsın?...insan kendini değiştiremiyor..ben beni kabul ettim etmesine de...kabul edemediğim şeyleri değiştirecek gücüm ve şartlarım yok maalesef...hayat sanki bir yaptırımlar silsilesi...zaman herşeyi değiştirip..dönüştürüyor..ama yine de bazı şeyler aynı kalıyor..

 

korkmamak için şarkı söyleyen o küçük kız çocuğu..haklısın..o benim işte.. -_-

 

bu yazdiklarin Dilos'tan once bana cok iyi geldi..tesekkur ederim :clover:

 

bu benim hassas..duygusal...mavi düğmem Ayşegül ona iyi bak...ondaki o dupduru güzellik..derinlik ve sevgi eminim seni de etkileyecek... :hug:

Gönderi tarihi:

diloşum ve leylaM, ikiniz de güneş gibi pırıl pırılsınız.depresyon kötü birşeydir,girmeyin,girdinizse de hemen çıkın depresyondan.sorunlarınızı anlatın ayşegül ablanıza,çözüm bulalım.ben her türlü sorun çözümüne ayarlanmış durumdayım.minik bi kardeşim var,işyerinin başcadısı,günde beşon kere arayıp sorun danışır bana.bigün eşim korkunç hary'ye kaset doldurttum,şöyle diyor;''Alo,24 saat açık sorun danışma hattına hoşgeldiniz.işyeri sorunları için 1'i,parasal sorunlar için 2'yi,sağlık sorunlarınız için 3'ü,duygusal sorunlarınız için 4'ü,ailevi sorunlarınız için 5'i tuşlayınız....peşine de bizim çocuklar müzik ekledi.ailecek telefonun başına oturduk,teybi de ayarladık tabii,kardeşim arasın diye bekliyoruz.telefon çaldı,alo deyince mikrofonu ahizeye dayadık,daha başlar başlamaz bizimki koptu tabi.

neyse,diyeceğim o ki,beynimi zorlaya zorlaya her türlü soruna birşeyler söylemeye alıştım.ayrıca çocukların da sürekli sorunları oluyor,boş konuşmayacaksın,sıkıcı şeyler söylemeyeceksin,onların ortamında çözeceksin sorunu.siz de var olan bu ücretsiz sorun danışma hattından yararlanın....

 

bunları sizi biraz gülümsetmek için yazdım.başarılı olduysam,evet yazıp herhangi bir kısa mesaj hattına gönderin...

minik arkadaşlarım.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.