Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Teori Kanıtlanırsa Kanun Olur


romeodos

Önerilen İletiler

Mesela somut olarak ornek

Bu noktada ilaveten özellikle belirtmek gerekir ki, Olgular bir süreç belirtir.

 

Bir, iki örnek üzerinden toparlarsak ;

 

Serbest Düşme bir olgudur ve Deterministik bir sürece aittir.

 

Fakat, bir olgu, mesela Evrim Olgusu, Deterministik değil, Kaotik bir sürece ait bir olgu olduğundan,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Bir ucgenin ic acilari toplami 180 derecedir" cumlesinde surec nerde.

 

Bunun uzun ifadesi, " bir üçgenin iç açıları ölçülüp, toplandığında çıkacak değer 180 derece olacaktır " şeklinde olduğundan, ölçmek ve toplamak işlemleri bir süreç gerektirdiğinden bu cümle de gizli bir süreç belirtir.

 

Yani, " bir taş bırakıldığında yere düşecektir " gibi ifade edilebilecek olan Serbest Düşme süreci ile süreç anlamında aralarında bir fark yoktur.

 

Diğer reklam cümlesi, kale alınabilecek bir cümle değil. Zira, tarafsız bir kabul yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

m0hu.jpg

Bunu hallettim ve sana bildirdim ben kutu disina cikmayi soruyorum. Yani alinti tek bir kutu olarak cikiyor ve ben kutuyu alintilara bolemiyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

m2jc.jpg

 

wink.gif Aralara cevap yazılabilir. 

Yapamiyorum iste, ayni simdi oldugu gibi tum mesaj tek bir kutu olarak cikiyor. Kutuyu nasil alintilara bolecegim

 

kutudan cikarmiyor. Aralara yazinca da alinti ile benim yazdigim karisiyor. Bunu bazan bold yaparak hallediyorum. Bundan sonra da oyle yaparim. Eger olgusal gecerlilige sahip ise, sol ust kose dugmesinden mavi kismi aktif etmeyi ogrendim. Umarim her seferinde gecerli olur.
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunun uzun ifadesi, " bir üçgenin iç açıları ölçülüp, toplandığında çıkacak değer 180 derece olacaktır " şeklinde olduğundan, ölçmek ve toplamak işlemleri bir süreç gerektirdiğinden bu cümle de gizli bir süreç belirtir.

 

Yani, " bir taş bırakıldığında yere düşecektir " gibi ifade edilebilecek olan Serbest Düşme süreci ile süreç anlamında aralarında bir fark yoktur.

 

Diğer reklam cümlesi, kale alınabilecek bir cümle değil. Zira, tarafsız bir kabul yok.

Anladim yanit zaten klasik bilimin yaniti. Sonucta olgunun sureci onun gecerliligidir, o da gozlem ile yanlislanabilene kadardir. Ondan sonra da gecerliligini kaybeder.

 

Senin bahsettigin surecte ise gecerliligini kaybetme konusu yok. Cunku klasik bilim algisi ile wiki yazmis.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Mesela somut olarak ornek

Bu noktada ilaveten özellikle belirtmek gerekir ki, Olgular bir süreç belirtir.

 

Bir, iki örnek üzerinden toparlarsak ;

 

Serbest Düşme bir olgudur ve Deterministik bir sürece aittir.

 

Fakat, bir olgu, mesela Evrim Olgusu, Deterministik değil, Kaotik bir sürece ait bir olgu olduğundan,

 

Buradaki "determinist" ve "kaotik" sifatlarini surec icin kullandin, degilmi?

 

Aciklar misin? Yani determinizmini ve kaotikligini.

 

Cunku buinlar klasik bilim algisi ile ifade edilmis.

 

Ayrica determinism determine eden bir ozne gerektirir. Senin orneginde bu yer cekimi oluyor.

 

Hatirlarsan naturalizmkonusunda sana epistemolojikal ve metafizik naturalizmi aciklamistim.

 

Tum bu tanimlar metafizik naturalizme giriyor. Cunku yer cekimini ozne yapiyor yani ona oznellik ekliyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Yapamiyorum iste, ayni simdi oldugu gibi tum mesaj tek bir kutu olarak cikiyor. Kutuyu nasil alintilara bolecegim

 

kutudan cikarmiyor. Aralara yazinca da alinti ile benim yazdigim karisiyor. Bunu bazan bold yaparak hallediyorum. Bundan sonra da oyle yaparim. Eger olgusal gecerlilige sahip ise, sol ust kose dugmesinden mavi kismi aktif etmeyi ogrendim. Umarim her seferinde gecerli olur.

 

 

Mavi kısım aktif değilken yapılabilinir, aktif ise yapılamaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anladim yanit zaten klasik bilimin yaniti. Sonucta olgunun sureci onun gecerliligidir, o da gozlem ile yanlislanabilene kadardir. Ondan sonra da gecerliligini kaybeder.

Wikide gerçektir, değişmezdir demiyor. Elbette yarın bir gün iç açıları toplamı 181 derece olan bir üçgene rastlanırsa bu olgu geçerliliğini kaybeder. Ama şu an geçerlidir ve olgu için örnek verilmesi uygundur.

 

Bir Olgunun gözlem ile yanlışlanması Olgu tanımını değiştirmez. smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mavi kısım aktif değilken yapılabilinir, aktif ise yapılamaz.

Anladim peki ayni dugmeye basip aktifligi kaldirabilir miyim?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Wikide gerçektir, değişmezdir demiyor. Elbette yarın bir gün iç açıları toplamı 181 derece olan bir üçgene rastlanırsa bu olgu geçerliliğini kaybeder. Ama şu an geçerlidir ve olgu için örnek verilmesi uygundur.

 

Bir Olgunun gözlem ile yanlışlanması Olgu tanımını değiştirmez. smile.png

Tanimini degil, olgunun gecerliligini gecersiz kilar. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Teori zaten bilimsel bilgidir. Kanıtlanmaya ihtiyacı kalmamıştır.

 

Sanmıyorum. Teori = yasa mıdır? Niye ayrı isimler verilmiş o halde? Evrim yasası dersek evrim teorisi demiş olur muyuz? Yerçekimi yasası yerine yerçekimi teorisi diyebilir miyiz?

 

Niye her geçen gün Evrim Teorisinin yeni bir kanıtı ortaya konuluyor? Gerek yok, kanıtlı ise? 

 

Yani yanıt şu mu: Teori kanıtlanırsa yasa olmaz, zaten kanıtlıdır ve zaten yasadır. Bu mu?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sanmıyorum. Teori = yasa mıdır? Niye ayrı isimler verilmiş o halde? Evrim yasası dersek evrim teorisi demiş olur muyuz? Yerçekimi yasası yerine yerçekimi teorisi diyebilir miyiz?

 

Niye her geçen gün Evrim Teorisinin yeni bir kanıtı ortaya konuluyor? Gerek yok, kanıtlı ise? 

 

Yani yanıt şu mu: Teori kanıtlanırsa yasa olmaz, zaten kanıtlıdır ve zaten yasadır. Bu mu?

Burada sorun iki turludur.

 

Ilki dilimizin kelime ve ifade kisirligi ve dunya akili olasn 20. yuzyil ile baslayan ve her konuda tum insanoglu dile getirimini saglayan dil devriminden nasibini almamis olmasi "bu dudur/degildir" inancinda diretip; bir beynin kendi ..e goresi temeli bunyesinde kendinin bir kavrama farkli anlam ve icerik yukleyebilecegini bilmemesi ve algilamamassi ve de cag adina dunya dil be kavram gelisimini takip etmemesi. Hatta TDK gibi diktator ne  diyorsa, sozlugundeki eski anlami tanimi silip yerine diktatorunkini eklemesi.

 

Digeri de yabanci kokenli kelimelerin verildigi gibi kendi contextinde algilanamamasi, yabanci kelimeyi turkceye cevirenin kendi subjektif algisi ile cevrmesi ve kavramsal olarak o yabanci kelimeye orijinal verilen anlam ve icerigi algilayamadigindan da kendi subjektif algisi ile kelimeye kavramsal anlam ve icerik vermesi.

 

Kisacasi hem kelime hem de kavramin "icine etmesi"

 

Oyuzden benim onerim basta yabanci kokenli kelimelerin linquistik ve etimolojik temellerini bilmek ve algilamak, daha sonra kullanilan kelime ve kavramsal anlam ve icerigini once yabanci dil bilenler acisindan kendi orijinalinden ogrenmek ve de turkce kullanimda bu yabanci kelimeyi kavramsal temelde hangi anlam ve icerikte kullandigini aciklamak.

 

Yoksa diyelim teorinin ne oldugunu yazisirken, yazisanlarin beyinlerindeki kavramin anlam ve icerigi farkli ve de bakis temelleri farkli ise, zaten ortak bir noktalari olmadigindan ayni kelimeyi kullansalar bile, farkli anlam ve iicerik yuklediklerinden ve ustelik biribirilerini sanki ayni kavrama ayni anlam ve icerigi verdigini dusunduklerinden kavram ile ilgili dusunce ve bilgi ortaya koymak yerine; kavram anlam ve icerik catismasi yasarlar. Cunku her biri digerini kendi verdigi anlam ve icerigi verdigi zannindadir ki bu bastan zaten sorundur.

 

O yuzden biur seyi ifade etmeden ve hatta "var mi/yiok mu-dogru mu/yanlis mi v.s." temelli degerlendirmeden ve karsi tarafa da itiraz etmeden once, kavramdaki ortak anlam ve icerikte bir ortak nokta bulmak gerekir.

 

Mesela teori sadece bilimde gecmez, felsefede de gecer, mantikta da gecer v.s. Herbirinin teoriye yukledigi anlam ve icerikte farklidir.

 

Hatta ideoloji bile teori olarak algilanir. Cunku farki genelde bilinmez.  

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dilin sorunu dilin ayni dil olmamasindan degil; ayni dilde kullanilan kelimelere her beynin kendince verdigi kavramsal anlam ve icerikten kaynaklanir. 

 

Eger hatirlarsaniz S.Sen'in "Namuslu namussuz" diye bir filmi vardi. Bu filmde kimi bir dusunce ve davranisa "namuslu" kimi ayni dusunce ve davranisa "namussuz" diyordu. Cunku basta cogu namusun ne oldugunu bilmiyor acikliyamiyor, ne uzerinde bu kavrami kullandiginin farkinda degil. Sadece dogumdan kendisine verilen sekli ile kendince namusun ne oldugunu bilmeden algilamadan ve hatta kavramsal anlam ve icerik vermeden, ya da hangi konu ve temelde (neyin namusu, kimin namusu; cinsi icerikli mi ahlaki icerikli mi v.s.) kullandiginin bilicinde olmadan ogrendigi sekilde sadece YORUM YAPIYORDU. Yani "namuslu ya da namussuz" Iste o yuzden kimse de ortak bir namus algisi neyin namusu ya da ne temeldeki namus algisi olmadigindan da; filmin kahramaninin yaptigi her hangibir davranisiu ya da uyguladigi dusunceyi kimi "namuslu" kimi "namussuz" degerlendirdiginden; ustelik filmin kahramanina ve kendi algisina gore soyledigi ya da yaptigi hersey onun icin "namuslu" algilandigindan, saskinliga dusuyor, kime neye gore dusunup davranacagina da karar veremiyor, birey bilinci olmadigindan da kendini kendi adina ortaya koyamiyor ve durmadan gelen tepki elestiri temelinde dusunce ve davranisini "herkes namuslu desin" dusuncesi ile durmadan degistiriyor ve namus koinusunda istikrarsiz tutarsiz bazan anlamsiz ve hatta luzumsuz gereksiz durumlara yani "gulunc/haline acinasi" durumlara dusuyordu. Sonunda aklini oynatti yani deli gomlegi giydi. Ondan once de kimsenin yapmaya ya da soylemeye toplumsal tepki ya da distalanma bilincalti yonlendirimiyle "cesaret edemeyecegi" seyleri soyluyor ve yapiyordu. 

 

O yuzden filmin adi "Namuslu/namussuz" du.

 

Bir ornek te benim bundan yillar once bir Televizyonda acik oturum yapiliyordu. Konu "SSCB'N DE DEMOKRASI VAR MI/YOK MU?" tartismasiydi. Tartisma uzadikca ve duygusal hal aldikca ve herkes kendi dogrusunu karsi tarafa kabul ettirme cabasina girince; toplantiyi yoneten sunu farketti ve acik oturumu durdurarak "anlasilan o ki biz SSCB'n de demokrasi var mi/yok mu?" tartismasindan once "demokrasi nedir?" tartismasinki yapmamiz ve bu kavram hakkinda ortak bir anlam ve icerikte bulusmamiz gerekiyor. Gorunen o ki herkesin aklindaki demokrasiu kavrami fasrkli anlam ve icerikte ve herkes kendi penceresinden demokrasiyi degerlendirerek "var ya da yok" diyor. Dedi ve toplantiyi sonlandirdi.

 

Cunku sorun ayni dili konusmakta degil, konusurken kullanilan KELIMEYE KAVRAMSAL OLARAK AYNI ANLAM VE ICERIGI YUKLEMEKTE. Ya da ortak bir yerde bulkusmakta. Aksi ayni dili konusmak bir seyi degistirmiyor. Cunku kullanilan kelimenin kavramsal degeri her bir beyinde "ayri havadan caliyor."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sanmıyorum. Teori = yasa mıdır? Niye ayrı isimler verilmiş o halde? Evrim yasası dersek evrim teorisi demiş olur muyuz? Yerçekimi yasası yerine yerçekimi teorisi diyebilir miyiz?

 

Niye her geçen gün Evrim Teorisinin yeni bir kanıtı ortaya konuluyor? Gerek yok, kanıtlı ise? 

 

Yani yanıt şu mu: Teori kanıtlanırsa yasa olmaz, zaten kanıtlıdır ve zaten yasadır. Bu mu?

 

Teorinin yasa olduğunu söylemedim. Söyledimse eğer, deneyler sonucu edinilen bilimsel bilgi anlamında arasına virgül koymuşumdur. 

 

Bildiğim kadarıyla, her ikisinin de hipotezlerin test edilmesi ile açıklanan, birisi genel kapsamlı, diğerisi ise daha dar kapsamlı matematiksel olan bilimsel açıklamalardır. Yasalar genelde bir kaç yasa şeklinde teoriye içkindirler. Her ikiside yanlışlanabilirdir.

 

Teori ve yasa tanımları genelde karıştırılmakta. Hipotez, Bilimsel Teori(kuram) ve Bilimsel Yasa hakkında daha detaylı bir anlatım buldum.

 

Hipotez:

 

Hipotez, belirli gözlemler sonucunda elde edilen verilere dayalı olarak oluşturulan ve kesinliği olmayan, bir öneri şeklindeki genellemedir. Bu öneriler çeşitli yöntemlerle sınanır.

Buna göre ortaya koyulan hipotezin geçerliliği veya yanlışlığı saptanır. Eğer hipotezin geçerliliği zaman içersin de çeşitli sınamalarla doğrulanıp kapsadığı alan genişliyorsa ve bu hipotez teori halini almaya başlar. Çünkü bu zaman içersin de yapılan tüm sınamalar, testler, deneyler ve gözlemler ilgili hipotezin temelini sağlamlaştırır. Bu temel zaman içersin de daha başka test, gözlem ve deneylere tabii tutulup geçerliliği devam ederse temelin üzerine duvar örülür. işte bu kısımda hipotez bünyesinde yer alan bilgilerin genişlemesiyle beraber Teori olur. Fakat tam tersi durumunda hipotez geçerlilik kazanmaz.

 

Teori (Kuram):

 

Hipotezlerle desteklenebilen, aksi bir teori ile topyekun çürütülmediği takdirde bilimsel geçerliliği sürekli olan bilimsel çözümlemedir. Sistemli bir biçimde düzenlenmiş, bir çok olayı deneysel gözlemlerle açıklayan, bir bilime konu alan temeller bütünüdür. Kısacası kuram, ispatlanabilen ve doğadaki olayların nasılını açıklayan bir bilimsel çözümlemedir.

 

Genelde Hipotezlerle karşılaştırılır ve "doğruluğu kanıtlanmamış" denir. Bu tamamiyle yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü bir bilgi Teori halini almış ise "doğruluğu kanıtlanmıştır". Dolayısıyla günlük hayatta kullanılan "bir teorim var" sözü doğru bir ifade değildir.

 

Teoriler kanunlara dönüşmezler. Çünkü Teori bilgilerin sistematik şeklinde bir araya gelmesiyle "Nasıl" sorusunu cevaplar. Kuantum teorisi, Evrim teorisi, Görecelik teorisi, Hücre teorisi gibi teoriler, çok sayıda deneysel bulgudan yola çıkarak oluşturulmuş ve "Nasıl"ları anlatan teorilerdir. Yani "varsayım"ların ötesindedir, bilimseldir, ispatlanabilirdir.

 

Einstein'in izafiyet teorisini ve Newton'un kütle çekim kanunu düşünecek olursak, izafiyet, kütle çekim kanununun yerini almıştır çünkü çok daha etraflı bir teoridir ama "teori" diye geçmektedir. Ancak kanun diye bahsedilen kütle çekim kanunu sınırlı sayıdaki işlevi açıklar. Dolayısıyla daha az kapsamlıdır. Ama bu Newton'un kütle çekim kanunun yanlış olduğu anlamına gelmez.

 

Kanun:

 

Bir bilimsel kanun, gözlem ve deneylerle iyi desteklenip kanıtlanmış matematiksel prensiptir. Tipik olarak bilimsel kanunlar, matematiksel formüllerle ifade edilirler. Bilimsel kanun profiliyle, bilimsel teori profili yakından ilişkilidir. Tipik olarak, kanunlar teorilere nazaran dünya hakkında daha kısıtlı öngörülerde bulunurlar.

 

Fizik kanunları, matematiksel kanunları bir çok tanımlanmış açıklayıcı kanunlar vardır. Ayrıca, biyoloji biliminde Mendel genetiği ve genetikteki Hardy-Weinberg Kuralı prensibi gibi bir takım bilimsel kanunlar tanımlar. Ve genel kanının aksine, kanıtlanan teori (kuram) kanun olmaz. Kanunla teori arasında doğrudan, tamamlayıcı bir ilişki yoktur. Menden genetiği bugünkü tüm genetik bilgisini ve işleyişini açıklamaz. Ama bazı noktalarda kullanılır. Yani sınırlı bir çevresi vardır. Veya yukarıda örnek verdiğimiz Kütle çekim kanunu ve İzafiyet teorisi arasındaki ilişki.

 

Kaynak: British Academy of Sciences

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

E iyi o zaman. Teori ile yasa aynı şey değillerse, demek teorinin yasa olabilmesi önünde bir engel yok...

Bu iki kavramin ingilizce karsiliklarini bilen var mi, teori; theory, "yasa" derken neyi kastediyosunuz? rule/regulation/order v.s.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkes ne kastedildiğini biliyor. Lafı uzatmanın gereği yok. Bir teorinin yasa haline gelmesinin önünde ne engel varsa onu açıklayın.

 

Ha yalnız, bilimsel yöntemde böyle bir işleyiş yoktur. Yasalar teorilerin terfi etmesiyle elde edilir diye bir prosedür yoktur. Bunu belirleyelim ki boşa yorulmayalım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkes ne kastedildiğini biliyor. Lafı uzatmanın gereği yok. Bir teorinin yasa haline gelmesinin önünde ne engel varsa onu açıklayın.

Benbilmiyorum, cunku turkce dili kisir carpitmali ve subjektif egilimlidir. O yuzden ingilizce de "yasa" anlamina gelen kerelerce kelime vardir ve hepsinin kavramsal anlami benzesedebilir, farklilasadabilir. Bu da kelimenin hangfi contexte kullanildigina gore degisir.

 

Ayrica bir teorinin "yasa haline gelmesi ne demek?

 

Maxim, postulat, axiom belgit v.s. den mi bahsediyorsun? Bunlar bile artik "questionable" sorgulanabilirdir. Cunku uncertainty yani "kesinlik icermeyen-suphe degil- ve de post modernizmin bilime  bakis acisi isik hizi disinda hic bir realite kalmadigini soyler, ustelik ISIGIN HIZINI OLCEN DE INSANOGLUYDUR.  

 

Eger klasik bilim temelli "degismez, kesin" v.s. gibi bir anlam tasiyorsa; zaten bilimsel degildir. 

 

CUNKU GOZLEM VEREN HER BIR BILGI YINE GOZLEM ILE YANLISLANABILIR.

 

Yani bilimde KESINLIK TE SUPHE DE YOKTUR. GECERLILIK VE YANLISLANABILIRLIK VARDIR.

 

O yuzden "yasa" derken neyi kastediyorsun?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Teorinin yasa olduğunu söylemedim. Söyledimse eğer, deneyler sonucu edinilen bilimsel bilgi anlamında arasına virgül koymuşumdur. 

 

Bildiğim kadarıyla, her ikisinin de hipotezlerin test edilmesi ile açıklanan, birisi genel kapsamlı, diğerisi ise daha dar kapsamlı matematiksel olan bilimsel açıklamalardır. Yasalar genelde bir kaç yasa şeklinde teoriye içkindirler. Her ikiside yanlışlanabilirdir.

 

Teori ve yasa tanımları genelde karıştırılmakta. Hipotez, Bilimsel Teori(kuram) ve Bilimsel Yasa hakkında daha detaylı bir anlatım buldum.

 

Hipotez:

 

Hipotez, belirli gözlemler sonucunda elde edilen verilere dayalı olarak oluşturulan ve kesinliği olmayan, bir öneri şeklindeki genellemedir. Bu öneriler çeşitli yöntemlerle sınanır.

Buna göre ortaya koyulan hipotezin geçerliliği veya yanlışlığı saptanır. Eğer hipotezin geçerliliği zaman içersin de çeşitli sınamalarla doğrulanıp kapsadığı alan genişliyorsa ve bu hipotez teori halini almaya başlar. Çünkü bu zaman içersin de yapılan tüm sınamalar, testler, deneyler ve gözlemler ilgili hipotezin temelini sağlamlaştırır. Bu temel zaman içersin de daha başka test, gözlem ve deneylere tabii tutulup geçerliliği devam ederse temelin üzerine duvar örülür. işte bu kısımda hipotez bünyesinde yer alan bilgilerin genişlemesiyle beraber Teori olur. Fakat tam tersi durumunda hipotez geçerlilik kazanmaz.

 

Teori (Kuram):

 

Hipotezlerle desteklenebilen, aksi bir teori ile topyekun çürütülmediği takdirde bilimsel geçerliliği sürekli olan bilimsel çözümlemedir. Sistemli bir biçimde düzenlenmiş, bir çok olayı deneysel gözlemlerle açıklayan, bir bilime konu alan temeller bütünüdür. Kısacası kuram, ispatlanabilen ve doğadaki olayların nasılını açıklayan bir bilimsel çözümlemedir.

 

Genelde Hipotezlerle karşılaştırılır ve "doğruluğu kanıtlanmamış" denir. Bu tamamiyle yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü bir bilgi Teori halini almış ise "doğruluğu kanıtlanmıştır". Dolayısıyla günlük hayatta kullanılan "bir teorim var" sözü doğru bir ifade değildir.

 

Teoriler kanunlara dönüşmezler. Çünkü Teori bilgilerin sistematik şeklinde bir araya gelmesiyle "Nasıl" sorusunu cevaplar. Kuantum teorisi, Evrim teorisi, Görecelik teorisi, Hücre teorisi gibi teoriler, çok sayıda deneysel bulgudan yola çıkarak oluşturulmuş ve "Nasıl"ları anlatan teorilerdir. Yani "varsayım"ların ötesindedir, bilimseldir, ispatlanabilirdir.

 

Einstein'in izafiyet teorisini ve Newton'un kütle çekim kanunu düşünecek olursak, izafiyet, kütle çekim kanununun yerini almıştır çünkü çok daha etraflı bir teoridir ama "teori" diye geçmektedir. Ancak kanun diye bahsedilen kütle çekim kanunu sınırlı sayıdaki işlevi açıklar. Dolayısıyla daha az kapsamlıdır. Ama bu Newton'un kütle çekim kanunun yanlış olduğu anlamına gelmez.

 

Kanun:

 

Bir bilimsel kanun, gözlem ve deneylerle iyi desteklenip kanıtlanmış matematiksel prensiptir. Tipik olarak bilimsel kanunlar, matematiksel formüllerle ifade edilirler. Bilimsel kanun profiliyle, bilimsel teori profili yakından ilişkilidir. Tipik olarak, kanunlar teorilere nazaran dünya hakkında daha kısıtlı öngörülerde bulunurlar.

 

Fizik kanunları, matematiksel kanunları bir çok tanımlanmış açıklayıcı kanunlar vardır. Ayrıca, biyoloji biliminde Mendel genetiği ve genetikteki Hardy-Weinberg Kuralı prensibi gibi bir takım bilimsel kanunlar tanımlar. Ve genel kanının aksine, kanıtlanan teori (kuram) kanun olmaz. Kanunla teori arasında doğrudan, tamamlayıcı bir ilişki yoktur. Menden genetiği bugünkü tüm genetik bilgisini ve işleyişini açıklamaz. Ama bazı noktalarda kullanılır. Yani sınırlı bir çevresi vardır. Veya yukarıda örnek verdiğimiz Kütle çekim kanunu ve İzafiyet teorisi arasındaki ilişki.

 

Kaynak: British Academy of Sciences

Bu kaynagin ingilizcesini verir misin?

 

En azindan tercume ile orijinalin uyusma % sine bir bakalim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkes ne kastedildiğini biliyor. Lafı uzatmanın gereği yok. Bir teorinin yasa haline gelmesinin önünde ne engel varsa onu açıklayın.

 

Ha yalnız, bilimsel yöntemde böyle bir işleyiş yoktur. Yasalar teorilerin terfi etmesiyle elde edilir diye bir prosedür yoktur. Bunu belirleyelim ki boşa yorulmayalım.

Aciklarim da sen bana once teori ile yasa arasindaki farki acikla.

 

Bende ona gore senin bu iki isimden kavramsal ne anlam ve icerik cikardiginave bu anlam ve icerigin bilimsel olup olmadigina bakip; sanaona gore yanit vereyim.

 

Ayrica duygusalligin hele bilim tartisirken bir alemi yok, bilmiyorsan "bilmiyorum" dersin olur biter.

 

Biliyorsan da aciklarsin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben Matematik dili ile yazdım. Matematik bilen anlar. Örneğin, Lineer Denklem ne demektir ? Non-Lineer denklem ne demektir bunlar bilinmez ise yazdıklarım anlaşılamayabilir.

Sen burda herkesin tum meslekleri bildigini mi varsayiyorsun?

 

Ornek verecegine, aciklarsin herkes anlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.