Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Kuranda namazın olmadığını söyleyenlere karşılık olarak Kuranda ki SALAT  “Dua” olarak namaz anlamında çevrilir.

.

.

.

Yerinizde olsam olmayan şeyi var diye iddia edeceğinize. yok derim...

Sapkınlık sizin içinize işlemiş, namaz dinimizin farz kıldığı imanın 5 şartından biridir, bilmiyorsanız Kuranı kerimi doğru düzgün okuyun.

 

1- Kelime-i Şehadet getirmek

 

2- Namaz kılmak

 

3- Oruç tutmak

 

4- Zekat vermek

 

5- Hacca gitmek

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Ne yazıktır ki cahil toplumumuz kuranı kendi okumak yerine sizin gibilerin yorumlarına itibar ediyor. Kuran gayet açık ve nettir. Namazda namazda okunacak ayette (kurandan kolayınıza geleni okuyun) namazın amacıda yoruma gerek duyulmayacak kadar açıkça Belirtilmiştir. Siz ve sizin gibilerin helakıda yazmaktadır.

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Çevirilerde bolca kelimelerin anlamlarıyla oynanmış,elbette Allah'ın sözü bir kerede okununca anlaşılacak değildir,onun üzerinde düşünmeniz gerekir,sizce Rabbinize belli vakitlerde namazın olduğunu iddia ederek sürekli olarak devam ettirdiğiniz şirkler,gereksiz kabe putuna yönelmeler neyin nesidir,acaba emredilen bize bu mudur diye düşündünüz mü sorarım size,okurken kelimelerin anlamlarını kendi içerisinde veren bu kitapta,hadis,sünnet gibi Allah'ın,İslamın dışındaki uygulamalara inanarak Kuran çevirisi yapan insanların sizi ynıltmak için sadece çeviri olsun diye,Diyanetle ortaklaşa yaptıkları çeviri mi doğru olacaktı,halbuki birbirlerini bile tutmuyor bu çeviriler maalesef,Kuranı okuyun ve düşünün Rabbimiz gerçekten bu ritüellerden münezzehtir,üstündür,Aklınızı kullanın sorgulayın korkmayın hem okuyun hem sorgulayın cennetlik insan muamelesinde bulunmayın,en iyisini o bilir,kelimelerin anlamlarıyla oynadılar,putunuzu kırın,gerçekten samimi duygularla her şeyi bir kenara bırakarak her zaman okuyun,ritiellerin,sünnetin Rabbi yok burda bunuda bilin isterim,diyebileceğim bu kadar geri kalanı zaten Rabbimizin affıdır,onun bize buyurmuş olduğu kitapta her şey yazar zaten

Gönderi tarihi:

Merhaba arkadaşlar namaz kilarken kapanmakla alakali ayet var midir yani namazın farzlarinda ortunme yok sanirim smididen teşekkürler

Gönderi tarihi:

Onlar gayba inanırlar,namazı kılar kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar sure no 2 ayet no 3

Gönderi tarihi:

bugün yaşadığımız islamla kuranda anlatılan islamın uzaktan yakından alakası yok.kuranda namazın nasıl kılınacağı şekli rekatı hangi duaların okunacağı yazmaz çünkü eskiden beri (hz ademden beri)bilinen ve uygulanan bir ibadettir.kuranın yazılma amacı iktidarı ele geçirmek ve insanları sömürmek de değildir.kuran hakikatin ta kendisidir ve allah tarafından gönderilmiştir.peygamberin görevi tebliğ etmektir yani duyurmaktır.peygamber kuranda olmayan hiçbir şeyi yapın diyemez ya da insanların kafasındaki sorulara karşılık hadis adı altında cevaplar veremez.insanların sorduğu sorular bizzat allah tarafından kuranda açıklanmıştır.içinde yaşadığımız şu dönemde kuranın tarif ettiği şekilde bir müslüman yoktur kim ben müslümanım diyorsa doğruyu söylemiyordur ya da kendini kandırıyordur

Misafir araştır bulacaksın
Gönderi tarihi:
Kur'an'da geçen "salat" kavramından maksat nedir?
Soru
Kur'an-i Kerim'de çok geçen "salat" kavramından maksat nedir? Müminlerin salatı nasıl olmalıdır? Allah ve meleklerin salatının anlamı nedir?
Kısa Cevap

"Salat" kelimesi çeşitli anlamlarda kullanılır, bu cümleden olmak üzere Müslümanların yerine getirdikleri özel ibadet, ibadet yeri ve dua sayılabilir. Bu da salat sözcüğünün Yüce Allah veya Müslümanlarca değişik manalara atanmasından kaynaklanmıştır.

 

Kur'an'da yer alan ayetlere baktığımızda eğer "salat" veya "salavat" sözcüğü Allah hakkında kullanılırsa rahmet göndermek anlamındadır, namaz kılmak veya Allah'ın hitap ettiği kişiye dua etmesi anlamını taşımaz, eğer melekler veya müminlere isnat edilirse rahmet dilemek ve dua etmek anlamındadır.

Ayrıntılı Cevap

Kur'an-i Kerim'de salat kökünden ve bu kökten türemiş kelimelerden çok yararlanılmış ve her biri belli anlamda kullanılmıştır. Bu manaları şöyle sıralayabiliriz:

 

1- Müslümanların yerine getirdikleri özel ibadet:

 

Kur'an'da bu sözcüğün kullanışının çoğu, İslam'ın doğuşundan sonra salat kavramının kazandığı bu anlama aittir. Örneğin:

 

- "الَّذینَ یُؤْمِنُونَ بِالْغَیْبِ وَ یُقیمُونَ الصَّلاةَ وَ مِمَّا رَزَقْناهُمْ یُنْفِقُونَ".[1

 

- "وَ أَقِیمُوا الصَّلاةَ وَ آتُوا الزَّکاةَ وَ ارْکَعُوا مَعَ الرَّاکِعِینَ".[2]

 

- "وَ إِذا نادَیْتُمْ إِلَى الصَّلاةِ اتَّخَذُوها هُزُواً وَ لَعِباً ذلِکَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لا یَعْقِلُونَ".[3]

 

 

 

 

2- İbadet yeri:

 

Hac suresinin 40. ayetinde yer alan salavat kelimesi ibadet yeri anlamında kullanılmıştır.

 

- "الَّذینَ أُخْرِجُوا مِنْ دِیارِهِمْ بِغَیْرِ حَقٍّ إِلاَّ أَنْ یَقُولُوا رَبُّنَا اللَّهُ وَ لَوْ لا دَفْعُ اللَّهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لَهُدِّمَتْ صَوامِعُ وَ بِیَعٌ وَ صَلَواتٌ وَ مَساجِدُ یُذْکَرُ فیهَا اسْمُ اللَّهِ کَثیراً وَ لَیَنْصُرَنَّ اللَّهُ مَنْ یَنْصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِیٌّ عَزیزٌ".[4]

 

3- Dua:

 

Kur'an'da bir çok ayetten salat kökünün dua anlamında kullanıldığı anlaşılır.

 

- "خُذْ مِنْ أَمْوالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَ تُزَکِّیهِمْ بِها وَ صَلِّ عَلَیْهِمْ إِنَّ صَلاتَکَ سَکَنٌ لَهُمْ وَ اللَّهُ سَمِیعٌ عَلِیمٌ".[5]

 

- "ُوَ الَّذِی یُصَلِّی عَلَیْکُمْ وَ مَلائِکَتُهُ لِیُخْرِجَکُمْ مِنَ الظُّلُماتِ إِلَى النُّورِ وَ کانَ بِالْمُؤْمِنِینَ رَحِیماً".[6]

 

- "إِنَّ اللَّهَ وَ مَلائِکَتَهُ یُصَلُّونَ عَلَى النَّبِیِّ یا أَیُّهَا الَّذِینَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَیْهِ وَ سَلِّمُوا تَسْلِیماً".[7]

 

Bu anlam gerçekte teveccüh ve ilgiyi ifade eder ve ilişkilendirildiği kimseye göre anlamı değişir. Bu yüzden "Allah'ın salatının anlamı rahmet, meleklerin salatı bağışlanma dilemek ve insanların salatının anlamı dua etmektir" demişlerdir.[8]

 

Yukarıdaki ayetlere nazaran Allah'a atfedilerek kullanılan salat sözcüğünün anlamı rahmet göndermek olduğu, namaz kılmak veya hitap edilen kişi hakkında dua etmek anlamında olmadığı anlaşılır. Ancak bu kavram meleklere veya müminlere isnat edilirse anlamı rahmet dilemek ve dua etmektir.

 

4- Bu kavram için başka anlamlarda zikredilmiştir ancak bizim konumuzla ilgili değildir. [9]

 

Son olarak şu noktaya da işarette yarar var: Salat sözcüğü lügat olarak dua anlamındadır; Şar-i Mukaddes onu duanın özel bir kısmı olan namazda kullanmıştır. Bu kullanım o kadar yaygınlaşmış ki artık ne zaman salat sözcüğü kullanılsa dua değil, namaz akla gelir. Ancak salat yine eskiden olduğu gibi bazen de dua anlamında kullanılmaktadır. Bu yüzden çoğu yerlerde Müslümanların özel ibadetini ifade eden salat kelimesi kök anlamı olan dua anlamını da korumuştur. Çünkü kök olarak lügatte dua anlamındadır.

 


[1].Bakara: 3 "Onlar, gayba inanırlar,[1] namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızklardan (Allah yolunda) harcarlar."

[2]. Bakara: 43 " Dosdoğru namaz kılın, zekât verin ve rükû edenlerle birlikte rükû edin."

[3]. Maide: 58" Namaz için çağırdığınızda onu alay ve eğlenceye alırlar. Bu, onların düşünmeyen (ve anlamayan) bir topluluk olmalarındandır."

[4]. Hac: 40" Onlar, sadece "Rabbimiz Allah'tır." demeleri yüzünden haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Allah, insanlardan bir kısmını diğer bir kısmı ile defetmesiydi, içinde bol bol Allah'ın ismi anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler yıkılıp giderdi. Allah, kendisine yardım edene mutlaka yardım eder. Allah, güçlüdür ve üstündür."

[5]. Tevbe: 103 "Onların mallarından kendilerini temizleyeceğin ve arıtacağın bir sadaka (zekât) al ve onlara dua et. Kuşkusuz senin duan, onlara huzur kaynağıdır. Allah işitendir ve bilendir."

[6]. Ahzap: 43 "Sizi karanlıklardan nura çıkarmak için O ve melekleri size rahmet eder. O, sürekli müminlere merhamet edendir."

[7]. Ahzap: 56, "Kuşkusuz Allah ve melekleri, Peygamber'e salât (özel rahmet) ederler. Ey iman edenler! Ona salât gönderin ve en güzel şekilde onu selamlayın."

[8] El-Mizen 43. ayetin tefsiri

[9] Bk.Kamusu'l-Kur'an, c. 4 s. 147-150 bunlar da benim bulduklarım ama arastırmaya devam edin kimseyi yanlış yönlendirmek istemem arastırın öğrenin türkçede bile sesteş kelimeler eş anlamlı kelimeler varken arapça gibi zengin bir dilin hem de kuranda geçen bir kelimenin tek bir manasının namaz ya da dua istiğfar ya da rahmet falan oldugunu düşünmek yanlış ben bu konuyla ilgili arapça öğrenmenizi ve arastırmanızı daha doğru buluyorum

Misafir Kuran Bize Yeter
Gönderi tarihi:

KURAN DA NE OKUNACA ĞI YAZMIYOR DİYENLERE GELSİN...

Müzzemmil Sûresi 20.Ayet: Gerçekten Rabbin biliyor ki sen, muhakkak gecenin üçte ikisine yakınını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçiriyorsun, beraberinde bulunan bir grup da (böyle yapıyor). Oysa geceyi, gündüzü Allah takdir eder. Sizin bundan ötesini başaramayacağınızı bildiği için size lütuf ile muamelede bulundu. Bundan böyle Kur´an´dan kolayınıza geleni okuyun; O, içinizden hastaların olacağını, diğer bir kısmının Allah´ın lütfundan bir kar aramak üzere yeryüzünde yol tepeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bilmektedir; O halde o (Kur´an)dan kolayınıza geleni okuyun; namazı kılın, zekatı verin ve Allah´a karz-ı hasen verin! Kendi hesabınıza hayır olarak ne (iyilik) yapıp gönderirseniz, onu Allah yanında daha hayırlı ve karşılık olarak daha büyük bulacaksınız. Allah´tan bağışlanma dileyin! Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Yalnız arkadaş 2 sene önce bir yazı yazmış. Bir dahada yazmamis. Çok ilginç.

Bu arada yazilari okuyanlarin kafasi allak bullak olmuştur. Vatandas amacina ulaşmış bence.

Gönderi tarihi:

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl

.

.

.

etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

Peki kıyam rükü secde ne anlama geliyo bunu acıkla bunuda acıklayabilirmisin ayrıca kuranda 3 vakitdir namaz 5 değil ve diğer kitaplarda da 3 vakittir.SÜNNETULAHTA ASLA DEĞİŞİKLİK BULAMAZSIN.insanların kafalarını karıştırmayın kuranı gerçek manada okuyun düşüne düşüne.

Misafir Misafir_meders
Gönderi tarihi:

Arkadaşlar;

Şimdi bu vatandaş bir taraftan da  sadece Kur'an yeter, Hz. Muhammed (sav) e, hadislere, sünnetullaha ne gerek var demek istiyor. Bu ve bunun gibiler hadisleri reddeden akımın temsilcileri. Görüldüğü gibi onca ayet, hadis vs ye rağmen algılamakta güçlük çektiği şeyler var. Allahu Teala' nın Bari bu ayrımın olmaması için Hz. Muhammed (sav) a ihtiyaç duyulacağını bilmesi, peygamber efendimiz aracılığı ile bunları detaylandırması gerektiğini kavrayabilse!!! Yani reddettiği şeyleri anlayabilmek için reddettiklerine ihtiyaç duyuyor.

Acaba Al-imran daki Kur'an ayetlerinin 2 ye ayrıldığını, bir kısmının herkes tarafından anlaşılabilir olup da bir kısmının sadece Allah' ın ve O'nun ilim sahibi yaptıklarının anlayabileceğinden bahsettiğini biliyor mu? Hani iddia ediyor ya Kur'an'da her şey açıksa ....diyerek. Evet Kur'an da pek çok şey açık olarak anlatılmıştır ancak bazı ayetlerin ne anlama geldiğini de zamanı gelince öğrenecekler!!!

Gönderi tarihi:

Neden herşey tam anlamıyla net bir şekilde yazılmamıştır yani bir şeyi neden insanların anlayış sistemine bırakılmışki.

Gönderi tarihi:

Hadis te söyle buyurulur. Bana kitap verıldı.(kuramı kerim) 2 katida hikmet verildi (hadis)

Diğer bir hadis te ise size resul gönderdim ne veriyorsa öğretiyor sa alın.

Misafir vorrei sapere
Gönderi tarihi:

Bu konuların cevapları çoktan verildiği halde birileri kopyala & yapıştır ile aynı şeyleri kaytalayıp duruyor.

Misafir peygambere uyun
Gönderi tarihi:

Sual: (Kur’anı herkes anlar, Resule uymaya lüzum yok) diyene nasıl cevap vermeli?
CEVAP
Kur’an-ı kerimin birçok yerinde Resulüme uyun buyuruluyor. Eğer Kur’anı herkes anlasaydı, (Resule uymaya lüzum yok, herkes Kur’andan anladığına uysun) denirdi. Aksine Kur’anın açıklanması istenerek buyuruluyor ki:
(İhtilafa düşülen şeyleri açıklayasın diye bu kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]

Kur’an-ı kerimde, sadece (Allah’a uyun) denmiyor. Resulüne de uyulması emrediliyor. (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Demek ki Resulullaha uymak Allah’a uymaktan ayrı değildir.)

(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]

(Resulüm de ki, “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]

(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 3,4]

(Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]

(O ümmi Peygamber, temiz şeyleri helal, pis, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

(Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini [İslamiyet'i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29]

Demek ki Resulü de haram etme yetkisine sahiptir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi]

(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen kâfirler, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 13]

(Allah’ın yolu ile, peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150-1]

(De ki, “Allah’a ve Peygambere uyun! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Allah da kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Yakında, “Allah’ın kitabının dışında uyacağımız bir şey tanımıyorum” diyenler çıkacaktır.) [Ebu Davud]

(Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “bunu bırak, Kur’andan söyle” derler.) [Ebu Ya’la]

(Bir zaman gelir, sünnetimi öldüren kimseler çıkacak. Allah bunlara lanet etsin!) [Deylemi]
(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim]

(Bana uyan Cennete girer, uymayan, isyan eden Cennete giremez.) [buhari]

Gönderi tarihi:

Nisâ 101-103 

KIYAM durup SECDE yapilarak cephede yerine getirilen "salât"tan söz ediyor.

Namazdan baska hiç bisey olamaz bu, namazdir. Kuran'da namaz var. 

 

Araziye çiktiginizda 

kafirlerin size saldirmak üzere olmasindan endise ediyorsaniz

"salât"tan kisaltmanizda sakinca yoktur.

 

Sen onlarin içinde olup  salât etmelerini saglarken 

onlarin bir bölügü seninle KIYAM etsinler, silahlarini da alsinlar; SECDE yaptiktan sonra arkaniza geçsinler

ki onlarin henüz salât etmemis olan bir sonraki bölügü seninle salât etsinler. 

 

Kafirler sizin silah ve esyanizdan uzak bir aninizi kollarlar

ki bir saldirisla üzerinize çullansinlar. Önlem alin.

 

Güvene kavustugunuzda "salât"i yerine getirin. Salât inananlarin üzerine VAKiTLERiYLE yazildi.

  • 2 hafta sonra...
Misafir sende sev  allah ici
Gönderi tarihi:

Ben sizleri allaha havale ediyorum kuran tektir asla ve asla bir harfi degistirilemez namaz islamin sartlarindandir inkar eden kafirdir sen akillisinda kabe hergun dolup tasarken insanlar oraya gitmek icin can atarken onlar deli bir sizmi akilllisiniz bana goster senin ibadetin hangi ayette camiden haric abadethane yoktur gel gor artik gercekleri korkmadan arastir baska yabanci insanlar arastirip muslumanligi seciyor nedir bu inat hepimix bir allaha inanmiyormuyuz neden dinin ayri muslumaninz birtek hz muhammet vardir peygamber hz ali sadece onun damadidir bildigin sey budur

Gönderi tarihi:

Kuranda namazın olmadığını söyleyenlere karşılık olarak Kuranda ki SALAT “Dua” olarak namaz anlamında çevrilir. Kuranda Namaza dair hiçbir açıklama bulunmazken namaz kelimesinin olduğunu ifade etmek fayda sağlamayacaktır.Bu yalanı söyleyenlerin cehennemden kurtuluşu yoktur. Kandırdıkları insanları da cehenneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler.  Allah (c.c) namazı hakkı ile ifa edin diyor. Münafıklar onlar namazı üşene üşene kılarlar diye ayetlerini açıklıyor. Namaz kılarken neden Mescidi haram a yoneliyoruz. Kuran ı neden böyle çarptırıyorsun. Sen azazil misin nice evliyalar gelmiş geçmiş onlarda namaz kılmış. Allah seni bildiği gibi yapsın.

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırılınca Allah'ı anmaya (namaza) koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca yeryüzüne yayılın da Allah'ın lutfunu arayın ve Allah'ı çok çok anın ki felah bulasınız" (el-Cum‘a 62/9-10). 

 

Demekki Cuma günü cuma namazı vardır.Müslümanlar da namaz kılmak için Camilere giderler.Anladın mı...

Misafir 2ylöncegirenbirisi?
Gönderi tarihi:

Nasıl yani ?
Ayetler ne oluyor ? Ama gerçekten bildiğim bir namazın ne olduğu nasıl kılındığını anlatan yok gibi belki vardır bence yanlış gibi /:

 


Yalnız kullanıcı 2 yıl önce yazmış ve birdaha girmemiş bu düşündürücü.Belki insanın kafasını karıştırıyordur vs

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Allahuteala vardır bu arada kuranda yazıyor namazın anlatıldığı falanda hatta ben imalatını okuyorum ve okulundan falanda çok memnunum allahtan blokla gitmiştim Araplara biliyorum allahın var ve tek olduğuna inanmanizda önemli ama kuranda çok kolay olacak bnm için çevirmek hem ahirette arapça konuşmaz türkçe degil

Gönderi tarihi:

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl kılınacağı.Ne kadar kılınacağı.Ne zaman kılınacağına dair de ayet yoktur.Hiç kimse namazı açıklayıcı bir söz kuran’da bulamaz ve gösteremez. Göstereceğim diyen olursa Mutlaka Kuran meallerden kontrol ediniz.Kuran da yazanları hadis kitaplarıyla yada başka bir şeyle anlatanlar Allaha ve kurana karşı gelmiş olmaktadırlar.Genel olarak böyle şeylerle çok karşılaşmaktayız. Günümüzde insanları siyasete uygun hareket ettirmek ve onları rahatça kullanabilmek için kuran dışında uygulamalar yapılmakta,insanlar Dinden çıkarılmakta ve Allaha karşı gelmesi sağlanmaktadır.

.

.

.

EY ARKADAŞ, NEREDEN ELDE ETTİN BU SAÇMALIKLARI KÜFRE GİRDİĞİNİN FARKINDA MISIN?AŞAĞIDAKİLERİ OKU Kİ YANLIŞINDAN DÖNMENE KATKI SAĞLASIN

Namazla ilgili Kur'an Ayetleri

 

1. "Şüphesiz ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar."

Ankebût sûresi (29), 45

اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ

Âyet-i kerîmenin tamamının anlamı şöyledir: "Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl. Şüphesiz ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir."

Âyette hayasızlık ve kötülük diye tercüme edilen "fahşâ" ve "münker" kelimelerinin anlamı daha kapsamlıdır. Fuhşiyat, açıktan ve alenî işlenilen bütün çirkinlikleri, edepsizlikleri ve ahlâk dışı davranışları ifade eden bir kelimedir. Münker de, aklın ve şerîatın beğenmediği bütün uygunsuz davranışları ve günahları ifade için kullanılır. Öncelikle namaz içinde böyle şeyler yapılmaz, onun gerektirdiği bütün edeplere uyularak namaz kılınır. Gerçekten şuurla ve hakikatına erilerek, farkında olunarak, ne olduğu bilinerek kılınan bir namaz, namaz dışında da insanı her türlü çirkinlikten, uygunsuz davranıştan, edep dışı hareketlerden alıkoyar. Onun için Resûl-i Ekrem Efendimiz: "Kim namaz kılar da o namaz kendisini hayasızlıktan ve kötülükten alıkoymazsa, o namaz olsa olsa onun Allah'tan daha fazla uzaklaşmasını sağlar"buyurmuştur (Münâvî, Feyzü'l-kadîr, VI, 221). Kur'an'ın namazla ilgili birçok âyeti vardır. Nevevî'nin konuyla ilgili olarak sadece bu âyetle yetinmesinin sebebi, onun kapsayıcılığından olsa gerektir.

2. "Namazlara, özellikle orta namaza devam ediniz."

Bakara sûresi (2), 238

حَافِظُواْ عَلَى الصَّلَوَاتِ والصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُواْ لِلّهِ قَانِتِينَ

Beş vakit namazı eksiksiz kılmak ve bunu ara vermeksizin yapmak gerekir. Çünkü âyetteki muhafaza kelimesi namazların eksiksiz, en mükemmel şekilde ve vaktinde kılınması gibi özellikleri kapsamına alır. Ayrıca bütün rükünlerini ve şartlarını da yerine getirerek namaz kılmamız icap eder. Zira âyetin devamındaki "Allah için boyun eğerek kalkın namaza durun" emri bunu gerektirir. Burada geçen kunut tabiri, taati, huşûu, boyun eğmeyi ve ayakta durmayı ifade eder ki, dilimizde buna divan durmak denir. Peygamberimiz: "Namazın en faziletlisi kunutu uzun olandır"buyurmuştur (Müslim, Müsâfirîn 164-165).

Orta namaz dediğimiz salât-ı vustânın hangi vaktin namazı olduğu hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüşse de, genel kabul gören ikindi namazı olduğudur. Sahâbeden Hz.Ali, İbni Mes'ûd, Ebû Eyyûb, İbni Ömer, Semüre İbni Cündeb, Ebû Hüreyre, İbni Abbas, Ebû Saîd el-Hudrî, Hz.Âişe ve daha birçokları salât-ı vustânın ikindi namazı olduğu görüşündedir. Ebû Hanîfe, İmam Mâlik, bir görüşünde İmam Şâfiî ve Ahmed İbni Hanbel de aynı kanaattedirler. Hz.Ömer, Ebû Mûsa ve Muâz'ın da aralarında bulunduğu bazı sahâbîler ise sabah namazı olduğunu söylemişlerdir. Bazı sahâbîlerin öğle namazı, bazılarının akşam, bazılarının da yatsı namazı dedikleri nakledilir. Hatta bu görüşler cuma namazından bayram namazına kadar uzanan bir çerçeveye oturtulmaya çalışılır. Bunların her biri üzerinde duracak değiliz. Fakat Peygamber Efendimiz'in: "Orta namaz ikindi namazıdır"hadisi (Tirmizî, Salât 19) ve Ahzab harbi gününde: "Bizi orta namazdan, ikindi namazından alıkoydular. Allah onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun" (Müslim, Mesâcid 205) buyurması,"ikindi namazıdır" diyenlerin delilini teşkil etmektedir. Ayrı namazlar olduğunun ifade edilmesi de, bütün namazların korunması ve hiçbirinin ihmal edilmemesi gerektiğini ortaya koyar. Nitekim âyetin başında bütün namazları muhafaza ediniz emrinin yer alması bunun en kesin delilidir.

3. "Eğer tövbe ederler, namazı kılarlar, zekâtı verirlerse onları serbest bırakın."

Tevbe sûresi (9), 5

فَإِذَا انسَلَخَ الأَشْهُرُ الْحُرُمُ فَاقْتُلُواْ الْمُشْرِكِينَ حَيْثُ وَجَدتُّمُوهُمْ وَخُذُوهُمْ وَاحْصُرُوهُمْ وَاقْعُدُواْ لَهُمْ كُلَّ مَرْصَدٍ فَإِن تَابُواْ وَأَقَامُواْ الصَّلاَةَ وَآتَوُاْ الزَّكَاةَ فَخَلُّواْ سَبِيلَهُمْ إِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Bu ayetin tamamının anlamı şöyledir: "Haram ayları çıkınca Allah'a ortak koşanları nerede bulursanız öldürün; onları yakalayın, hapsedin ve her gözetleme yerinde oturup onları bekleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılarlar, zekâtı verirlerse onları serbest bırakın. Çünkü Allah bağışlayan, esirgeyendir."

İnsanın mü'min olmasının en önemli göstergelerinden biri namazdır. Namaz kılan insana âyette geçen muamelelerin hiçbiri yapılmaz. Bu âyetin hükmü müşrik Arapları kapsamaktadır. Onlar iman edip namaz kılmayı ve zekât vermeyi kabul edince, daha önce yapmış oldukları şeyler, küfür ve haksızlıklar bağışlanır. Çünkü İslam insanın geçmişini örter, kişi âdeta hayata yeni başlamış ve dünyaya yeni gelmiş gibi muamele görür.

4. "Cuma namazı kılınınca yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz."

Cum'a sûresi (62), 10

فَإِذَا قُضِيَتِ الصَّلَاةُ فَانتَشِرُوا فِي الْأَرْضِ وَابْتَغُوا مِن فَضْلِ اللَّهِ وَاذْكُرُوا اللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Cuma namazından önce ve sonra kılınacak sünnet namazlar hakkında 101 numaralı hadiste bilgi verilmiştir. Bu âyet-i kerîmenin bulunduğu Cuma sûresinin dokuzuncu âyetinde cuma ezanı okununca, işi gücü bırakıp Allah'ı anmak üzere cuma namazı kılınması gerektiği belirtilmekte, açıklamakta olduğumuz yukarıdaki onuncu âyette de cuma namazını kıldıktan sonra herkesin tamamen serbest olduğu, dilediği şekilde hareket edebileceği ifade edilmektedir. Diğer bir söyleyişle, cuma namazını kılan kimsenin bu görevini yerine getirmiş olduğu, şayet ticaretinin başına dönmek istiyorsa dönebileceği, ilim öğrenmek istiyorsa tekrar kitaplarının başına oturabileceği, ibadet etmek istiyorsa dilediği şekilde ibadet edebileceği, hatta dinlenmek istiyorsa dinlenebileceği ortaya konmaktadır. Âyet-i kerîmedeki "yeryüzüne dağılın" ifadesi kesin bir emir değildir. Artık herkesin dilediğini yapmakta serbest olduğu yönünde bir açıklamadır.

Âyet-i kerîmenin devamındaki "Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz" buyruğu, cuma namazı kılanlara bir hatırlatma ve uyarı mâhiyetindedir. Yüce Rabbimiz bu kısa ve özlü tavsiyesi ile bize şöyle demektedir:

Siz cuma namazını kılmakla bir görevi yerine getirdiniz, artık dağılıp gidebilirsiniz; ama kendinizi büsbütün dünyaya kaptırmayın. Kalbinizi devamlı surette canlı ve uyanık tutabilmek için işinizin başında veya evinizde iken yahut bir yere gelip giderken Allah'ın adını anıp zikrederek, zaman zaman Kur'an okuyarak, nâfile namazlar kılarak, Allah'ın kullarına ve diğer mahlûkatına iyi davranıp hizmet ederek, O'nun size esirgemeden verdiği lütufları düşünerek Cenâb-ı Hakk'ı her fırsatta anıp zikredin. Böyle davranırsanız Allah'ın rızâsını kazanabilir ve dolayısıyla kurtuluşa erebilirsiniz.

5. "Gecenin bir bölümünde de uyanıp kalk ve sana mahsus olmak üzere, nâfile namaz kıl; ola ki bu sâyede Rabbin seni övgüye değer bir makama ulaştırır."

İsrâ sûresi (17), 79

وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِ نَافِلَةً لَّكَ عَسَى أَن يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَامًا مَّحْمُودًا

Âyet-i kerîmede Peygamber Efendimiz'den, gecenin bir kısmında uykudan kalkması ve namaz kılması istenmektedir. Arapçada geceleyin uykudan uyanarak namaz kılmaya teheccüt dendiği için bu namaza da teheccüt namazı adı verilmiştir.

Peygamber Efendimiz bütün gece uyumayıp namaz kılan sahâbîlerini ikaz etmiş, bunun vücudu yorgun düşüreceğini dikkate alarak bütün gece ibadet etmeyi doğru bulmamıştır. 152 numaralı hadiste geniş bir şekilde ele alındığı üzere, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem genç sahâbîsi Abdullah İbni Amr İbni Âs'ın kendini hırpalarcasına ibadet etmesini yasaklamıştır.

Âyet-i kerîmeden anlaşıldığına göre teheccüt namazı sadece Peygamber Efendimiz'in şahsına mahsus bir ibadettir. Bu ibadetin Resûlullah için fazladan bir fazilet yani mendup ve nâfile olduğunu söyleyen âlimler vardır. Onları böyle düşünmeye sevk eden, Peygamber aleyhisselâm'ın geçmişte kalan ve ileride işlenmesi mümkün görülen bütün günahlarının bağışlanmasıdır. Ümmeti için durum elbette farklıdır. Gece namazı onların günahlarına kefâret ve bağışlanmalarına sebep olur. Bazı âlimler ise teheccüt namazı denilen gece namazının Peygamber Efendimiz için beş vakit namaz üzerine ilâve edilmiş fazladan bir farz olduğunu söylemişler, bu özel farz ile onun ümmetine olan üstünlüğünün bir kere daha pekiştirildiğini belirtmişlerdir.

Âyette "Ola ki bu sâyede Rabbin seni övgüye değer bir makama ulaştırır" diye belirtilen makâm-ı mahmûd, hamd, minnet ve teşekkürlerini sunma makamı demektir. Bu yüce makam Resûl-i Ekrem Efendimiz'e mahsustur. Kıyamet gününde her ümmet, diğer bir ifadeyle bütün beşeriyet Resûlullah'ın şefaatıyla mahşerdeki o korkunç bekleyişten bir an önce kurtulmak isteyecekler, kurtulur kurtulmaz da ona bu lütuf ve şefâatinden dolayı şükranlarını sunacaklardır. Makâm-ı mahmûd'un, makâm-ı şefaat olduğu söylenebilir.

6. "Vücutları yatak yüzü görmez."

Secde sûresi (32), 16

تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ

Vücutlarının yatak yüzü görmediği belirtilen kimseler, geceleyin kalkıp Allah rızâsı için ibadet eden, namaz kılan, dua eden kimselerdir. Bu âyet-i kerîmenin tamamı şöyledir:

"Korkuyla ve ümitle Rablerine yalvarıp ibadet ettikleri için vücutları yatak yüzü görmez. Kendilerine verdiğimiz nimetlerden Allah yolunda harcarlar."

Geceleri kalkıp ibadet eden kimselerin mükâfatı yukarıdaki âyetin devamında (17 numaralı âyette) şöyle belirtilmektedir:

"Yaptıklarına karşılık olarak onlar için kendilerini mutlu edecek ne güzel nimetler hazırlanıp saklandığını bilemezler."

Âyet-i kerîmede bu mükâfatın büyüklüğünü hiç kimsenin tahmin ve hayal edemeyeceği belirtilmektedir. Onun ne muazzam ve erişilmez bir mükâfat olduğunu sadece Cenâb-ı Hak bilir. 1884 numaralı hadiste geleceği üzere Peygamber Efendimiz Allah Teâlâ'nın has kulları için hazırladığı bu mükâfatı hiçbir gözün görmediğini, hiçbir kulağın duymadığını, bu büyük lutfun hiçbir insanın hatır ve hayalinden geçmediğini söylemiştir.

İbadet ve tâatla meşgul oldukları için vücutları yatak yüzü görmeyen bu bahtiyar insanlardan, aşağıdaki âyette şöyle söz edilmektedir:

7. "Geceleri pek az uyurlar."

Zâriyât sûresi (51), 17

كَانُوا قَلِيلًا مِّنَ اللَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ

Âyet-i kerîmenin baş tarafından itibaren cenneti kazanmış muttakî insanların özellikleri sayılmakta, bu özelliklerden birinin, dünyada iken geceleri teheccüt namazı kılmak için pek az uyumaları, zamanlarını Allah'a ibadet ve dua ile geçirmeleri olduğu belirtilmektedir. Bir sonraki âyette onların bu ibadetlerinin seher vakitlerine kadar devam ettiğine işaretle "seher vakitlerinde bağışlanma diledikleri" söylenmektedir.

Hayatın fâni, ömrün kısa, dünyanın gelip geçici olduğu unutulmamalı, sağlığın ve gençliğin pek çabuk tükenen birer sermâye olduğu göz ardı edilmemelidir. Geceleri kalkıp ibadet ve dua etmek nefsimize hoş gelmediğinden, tembelliğimize kılıf bulmak için bin dereden su getirmekteyiz. Halbuki bize ömür sermayesini lütfeden Allah Teâlâ, başka âyetlere bakmasak bile, yukarıdaki üç âyette, iyi kullarının özelliklerinden birinin geceleri ibadet etmek için yatağını terk etmek olduğunu ifade buyurmaktadır. Rabbim hepimize ibadet zevki nasip eylesin (âmin).

Gönderi tarihi:
İşte böyle kuranda olmadığı için aralarında görüşbirliği bile yoktur.Ma’un suresinde Allah namaz kılanı beğen mediğini açık olarak söylemiştir. Dinayet mealinde Namaz kılanlar için Allahın düşünceleri aşağıdaki gibidir.

 

MA’UN-4.5.6.Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,Onlar namazlarını ciddiye almazlar.Onlar gösteriş yaparlar.

 

 

"...Ma’un suresinde Allah namaz kılanı beğen mediğini açık olarak söylemiştir..."

 

 

demişsiniz ama;

Allah bu surede, namazlarını ciddiyetsiz ya da gösteriş için yapanları kötülemektedir.

Bektaşi durumuna düşmüşsünüz smile.png

 

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.