Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KURANDA NAMAZ YOKTUR.NE ZAMAN NASIL KILINACAĞI DA YAZMAZ


abdullahabdal

Önerilen İletiler

Misafir Namaz 5 Vakittir

Arkadaşlar başlıkta yazdığım üzere namaz 5 vakittir 5 vakitte kuranda geçer. Ama bazıları insanları dininden etmek için kurandan işine yarayan kısımları alır diğerlerinden bahsetmez. Bunların ne kadar müslüman olduğu da muamma. Bu yüzden araştırırken yanlız bir yere bakmamaya özen gösterelim. Son olarak kuranda 5 vakit ve ayrıca ruku secde kadei ahire gibi kavramlar kuranda geçer. Ve ayrıca o dönemdeki insanlar islamiyet gelmeden önce de namazı biliyordu. Namaz tüm peygamberlerde vardı. sonradan gelen bişey değil. Yahudilerde namaz kılarlar. Bütün bunlara bakarak namaz dinin direğidir ve Allahın kesin emridir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kim demiş kur'an'da namaz yok diye!İkame salat ve a'ti zekat...(namaz kılarlar,zekatIarını verirler) şeklindeki ayet neyi anlatıyor.Yalnız yöntemini sorarsan Cebrail,efendimize bizzat uygulayarak anlatmıştır.Eğer bu ayetIe anlatılsaydı bizim namazda yaptığımız ufacık bir hata namazımızın kabul edilmemesine neden olurdu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Namazın varlığından önce , koyan,Rüku,Secde kavramlarını ve dahada önemlisi ataların uygulamalarına bakmadan salât kavramını Kur'an'dan tarifimi aramaktır , bu kitapta Çelişki yoktur diyen yüce Allah bir ayetinde farklı başka bir ayetinde farklı bir anlam vermez bana göre taraftar olmaktır neye? Ölçüye , salât Namazdan çok daha yüce bir anlamı olan kavramdır aynen ,Secde,Rüku ve kıyam gibi yoksa bazı Secde ayetlerinde vakıf olmada bocalarız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"kuran'da namaz var" diye yazanlar. size bir şey önereyim;

 

türkçe çeviride, "namaz" ile ilgili bir kaç ayet bulun.

yine türkçe çeviride bu sefer de "dua" ile ilgili birkaç ayet bulun.

 

sonra bu ayetleri arapçası ile karşılaşltırın. bakın hele, kuran arapçasında namaz için hangi kelime kullanılıyor. dua için hangi kelime kullanılıyor.

 

sonra tekar gelin buraya bir konuyu tartışalım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kaç kez sorulmuş bir soru olduğu için yanıt vermem iyi olur. Soru değişik şekillerde sorulmuş ama özeti "gerçeği bilsen bunu insanlara nasıl duyururdun?" şeklinde.

 

Bunu bir varsayım olarak düşünmeye gerek yok. Çünkü bu bir varsayım değil, bu zaten mevcut bir durum. Yani ben gerçeği zaten görüyorum. Görsem ne yapardım diye düşünmeme gerek yok.

 

Gerçeği gördüm ve şu an yaptığımı yapıyorum zaten. O gerçek ise şu: İslam dini, yağmacılık yapmak, savaş ganimeti ve köle ele geçirmek amacıyla ortaya atılmış bir dindir. Bunu kuran'ı baştan sona okuyan bir kişi çok rahatlıkla görür. Bu kitabın tek amacı vardır, inanç ayrımına dayalı insanları öldürmek, mallarına el koymak, çocuklarını köle ve cariye yapmak.

 

Gerçek bu. Bu gerçeği nasıl duyurursun sorusunun yanıtını da şu anda vermiş bulunuyorum. Bu şekilde duyururum. İslam budur, islamı başka bir şey zannedip kendinizi aldatmayın diye uyarırım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

namaz yok demek şirk demek kuranda 300 den

fazla ayette ismi geçerken tüm insanlığa

inmiş kitaplarda vardir hatta adem sava

secde etmeyen iblis lanetlenmiş meleklik

ten çıkarılmıştır hz adem sabah akşam iki

rekat kılarken tum peygamberler namaz

kılmıştır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ebu cehil ve Muhammedin gerçekten yaşamış olduklarına dair hiç bir bilimsel kanıt bulunmuyor. Keloğlan ile dev arasında geçen savaş kadar bilimsel temelden yoksun.

 

Bütün tarihsel kişilikler böyle diye bir iddiada sakın bulunmayın. Milattan çok önce bile yaşamış kralların, firavunların, hakanların yaşadıklarına dair o kadar çok kanıt var ki, hiç şüphe götürmez. Muhammet hakkında tek bir kanıt bile yoktur. Emanetleri denilen eşyaların hiç birinin bilimsel teste tabi tutulmasına izin verilmez. Mezarını açmak, dna testi yapmak filan aklın ucundan geçecek iş değil.

 

Bir tarihsel dönemin güya küp şeklinde yapılmak istenmiş fakat bu bile başarılamamış, kenarları metrelerce farklı yapıdan başka bir kalıntısı nasıl olmaz? Bu olacak iş değil. Ellerinden bir bu gelmiş, o da bu kadar mı gelmiş! En hiç bir şey bilmeyen insanlar bile eline bir ip bir çubuk bir şey alır ölçer, şunu düzgün bir şey yaparlardı. İnanılır gibi değil, akla zarar, tek bir basit bina ve o da bir yapı!

 

Ha bir de yanında siyah bir taş! Hepsi bu!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnkar etmek istiyorsanız zaten Allah i görseniz dahi inkâr edebilirsiniz ki şeytan da bunun bir örneğidir. Umarım yaradan hepimize hidayet versin



Rabbin senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını; Seninle beraber bulunanlardan bir kısmı da böyle yaptığını biliyor. Geceyi ve gündüzü takdir eden Allah, sizin onu sayamayacağınızı (zamanı hesap edip gecenin belli saatlerinde kalkamayacağınızı) bildiği için sizi affetti. Artık (belli bir saat gözetmeden) Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun (ne miktar kolayınıza gelirse o kadar, kendinizi zorlamayın.) Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın lütfunu arayan başka kimseler ve Allah yo-lunda savaşan daha başka insanlar buluna-cağını bilmiştir."" Onun için Kur'an'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun"". Namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için verdiğiniz hayırları, Allah katında verdiğinizden daha hayırlı ve mükafatça daha büyük bulacaksınız. Allah'tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” 73 Müzzemmil Suresi 20. Ayet


“Ve-iż bevve/nâ li-ibrâhîme mekâne-lbeyti en lâ tuşrik bî şey-en vetahhir beytiye littâ-ifîne velkâ-imîne ve-rrukke’i-ssucûd(i)”
“Bir zamanlar İbrahim için, o evin yerini, şöyle diyerek hazırlamıştık: Bana hiçbir şeyi ortak koşma, evimi; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükû-secde edenler için temizle.” 22 Hac Suresi 26. Ayet



5 Mâide Suresi 58. Ayet“Ve-iżâ nâdeytum ilâ-ssalâti-tteḣażûhâ huzuven vela’ibâ(en)© żâlike bi-ennehum kavmun lâ ya’kilûn(e)”
“Namaza çağır-dığınızda, onu alay ve eğlenceye alırlar. Bu, onların akıl etmeyen bir topluluk olmasındandır.”

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Halilürrahman

 Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl kılınacağı.Ne kadar kılınacağı.Ne zaman kılınacağına dair de ayet yoktur.Hiç kimse namazı açıklayıcı bir söz kuran’da bulamaz ve gösteremez. Göstereceğim diyen olursa Mutlaka Kuran meallerden kontrol ediniz.Kuran da yazanları hadis kitaplarıyla yada başka bir şeyle anlatanlar Allaha ve kurana karşı gelmiş olmaktadırlar.Genel olarak böyle şeylerle çok karşılaşmaktayız. Günümüzde insanları siyasete uygun hareket ettirmek ve onları rahatça kullanabilmek için kuran dışında uygulamalar yapılmakta,insanlar Dinden çıkarılmakta ve Allaha karşı gelmesi sağlanmaktadır.

 

Mehmet Abidin Kartal’ın yazısı:

 

Kainatta en büyük hakikat imandır… İmandan sonra Namaz

“Bir köy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz. Bir harf kâtipsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki, sonsuz derecede bir düzen içinde bulunan şu memleket sahipsiz, idarecisiz olur?”

Siz hiç muhtarsız köy, kaymakamsız ilçe, valisiz il gördünüz mü, duydunuz mu?

Görmemişsiniz, duymamışsınızdır.

Neden görmediniz, duymadınız?

Olmaması mümkün değil de ondan. Çünkü böyle bir yerde düzenden, güvenden ve huzurdan söz edilemez.

Bir yerleşim bölgesinde düzenli bir hayat, güvenli bir ortam varsa, orada mutlaka bir idareci vardır.

En basitinden bir iğne, mutlaka bir usta elinden çıkmış, rast gele, kendi kendine olmamıştır.

Neden?

Çünkü o iğne bir işlemden geçmiştir. Ucu sivriltilmiş, delik açılmış, kolayca kullanılır hale getirilmiştir. İsterseniz iğne paketinin üzerine bakınız, mutlaka bir marka bulacaksınız.

Sabahleyin sınıfa girdiniz, yazı tahtasının üzerinde boydan boya kocaman bir “A” harfi gördünüz, hemen aklınıza ne gelir?

Sınıftan bir arkadaşınızın yazdığı gelir, değil mi? Yoksa siz de içinde olmak üzere, hiçbir arkadaşınız “Bu harf kendi kendini yazdı” veya “Tahtanın önündeki tebeşir sabaha karşı hareketlendi, gitti o harfi yazdı” diyemez.

Dese, alacağı cevap bellidir: “Sen aklını mı kaybettin?”

Demek ki, bir harf bile kendi kendine yazılamıyor.

Bir de dönüp şu dünyaya, kâinata bakalım.

O engin denizleri, o güzelim kuşları, o canım kelebeği, renk renk bahçeleri, çiçekleri, böcek-leri kim yaptı dersiniz?

Koskoca dağları, bulutları, Ayı, Güneşi, sayıya gelmez yıldızları kim yarattı, dersiniz?

Milyonlarca yıldır güneş doğuyor, batıyor. Dünyamız uzay boşluğunda belli bir yörünge et-rafında dönüyor. Gece gündüz, yaz kış gelip geçiyor. İnsan doğuyor, büyüyor, ölüyor.

Binlerce kuş gökyüzünde birbirine çarpmadan uçuyor. Milyarlarca yıldız yörüngesini şaşırmadan, çarpışmadan göz kırpıp duruyor.

Elimize bir şişe mürekkep alsak ve boş bir kâğıdın üze­rine döksek, asla manalı bir sayfa vücuda gelmez. O hâlde diyebiliriz ki: Sayfadaki mana, mürekkebi kâtiplik ve faillik makamından tart eder ve kovar. Çünkü sayfadaki mana, kâtibinin ve failinin irade sahibi, kudret sahibi ve ilim sahibi olduğunu gösterir. Bu sıfatlar ise mürekkepte yoktur, öyleyse sayfaya kâtip olamaz. Bütün dünya toplansa, sayfadaki mana ifade eden kelime ve cümlelerin mürekkebin tesadüfen dökülmesi sonucunda oluştuğuna bizi ikna edemez.

Kâinat dahi böyle manalı bir kitap değil midir? Bu manalı kitabın mürekkep hükmündeki iradesiz, kudretsiz ve ilimsiz se­beplerden tesadüfen meydana geldiğine tabiatın yaptığına  nasıl itikat edilebilir?

Bir eczane düşünelim ki içinde 108 tane kavanoz ve kavanozların her birinde farklı birer madde bulunuyor. Ayrıca görüyoruz ki bu eczanede çeşitli ilaçlar var. Bu ilaçları tetkik ediyor ve anlıyoruz ki hepsi çok hassas ölçülerle yapılmış ve bahsi geçen 108 maddeden miligramlık ölçülerle alınarak ve çeşitli işlemlere tabi tutularak meydana gelmişler. Bunlar öyle hassas ölçüler ki bir ilaçta bir madde bir mg fazla veya eksik olsa formül bozulur ve o ilaç özelliğini kaybeder. Şimdi, hiç mümkün müdür ki ve hiç ihtimal var mı ki aniden bir fırtına çıkması ve rüzgarın çarpmasıyla o kavanozlar devrilsin, her birisinden ince hesap ve ölçüleri gerektiren yalnız o gerekli miktarlar kadar aksın, beraber gitsinler toplanıp o ilaçlardan birini meydana getirsinler.

İşte aynen bu misaldeki gibi her canlı hayat sahibi bir ilaç gibidir. Periyodik cetveldeki bilinen 108 elementten çok hassas ölçülerle meydana gelmiştir. Bu canlılar o eczanedeki ilaçlardan ne kadar daha mükemmel ve kompleksse, bir canlının sebepler tarafından meydana getirilmesi de eczanedeki o ilacın kavanozların devrilmesiyle meydana gelmesinden o kadar daha zor ve imkansızdır.

Risale-i Nur’un değişik  yerlerinde kat’î burhanlarla ispat edilmiş ki, tabiat bir san’at-ı İlâhiyedir, sâni olmaz. Bir kitab-ı Rabbânîdir, kâtip olmaz. Bir nakıştır, nakkaş olamaz. Bir defterdir, defterdar olmaz. Bir kanundur, kudret olmaz.Bir mistardır, masdar olmaz.Bir kabildir, münfail olur, fâil olmaz. Bir nizamdır, nâzım olamaz.Bir şeriat-ı fıtriyedir, şâri’ (kanun koyucu ) olamaz.(Otuzuncu Lema)

Bunlar bir iki örnek. Siz de aklınıza gelen örnekleri bunlara ekleyebilirsiniz.

Acaba gördüğümüz bu olaylar kendi kendine mi oluyor? Bunların bir sahibi, bir idarecisi, bir yapanı yok mu?

Vardır.

Olmaması mümkün mü?

Mutlaka vardır, değil mi?

Aksini iddia etmek ne kadar doğru?

Tabiî ki doğru değil.

Öyleyse:

Bir köyün muhtarı varsa, bu kâinatın da bir İdarecisi vardır.

Bir iğnenin ustası varsa, balarısına iğneyi takan bir Yaratıcı da vardır.

Bir harfi yazan varsa, bir kitap gibi okuduğumuz bu kâinatı da bir yazan, bir yaratan, bir yapan vardır.

O da bir, tek, ortağı ve benzeri olmayan Yüce Allah tır.

Göklerin ve yerin hâkimiyeti Allah’ındır ve Allah her şeye kadirdir.

Muhakkak göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde düşünen insanlar için elbette birçok dersler vardır.

[Al-i İmran Suresi 3,189,190]

Hz. Peygamberimiz (sav) bu ayet hakkında şöyle buyurmuştur: “Yazıklar olsun bunu çeneleri arasında çiğneyip de bunun hakkında düşünmeyenlere!”

Şöyle gözümüzü bir dakika kapatalım, bakalım ne göreceğiz? Hiçbir şey, değil mi? Evet, gözümüzü açtığımızda ise, kâinatı görebildiğiniz bu, ruhun harika penceresini bizlere kim vermiştir? Allah değil mi? Birçok fabrika tarafından yapılabilen gözlüklere bir fiyat verip alıyoruz. Ki, onları yapan birçok kimse var. Ama gözümüzü yapan bir tek usta var! O da, kâinatı yoktan var eden Rabbimizdir. Peki gözlüğü yapana bir fiyat veriyoruz, gözü yapana bir fiyat vermeden olur mu? Evet, gözü insana veren Basir-i Hakikî, insandan mühim bir fiyat istiyor. Bizler, yapımız icabı, bize bir şey hediye edildiğinde, ihsan edildiğinde ona bir karşılık vermeğe çalışırız. İşte burada da Rabbimizin bizden istediği tek şey var. O da, göz dâhil, verdiği birçok nimete karşı, sadece kendisine ibadet etmemizi istiyor Rabbimiz. İbadetin en kapsamlısı, en genişi, bütün ibadetleri de içine alabileni ise namazdır.

İman, bir insanın dünyada mazhar olabileceği en büyük nimettir. Hayatı, gayesine uygun yaşamanın en birinci ve olmazsa olmaz vesilesidir.

İman insanın yaratılış amacı ve ibadetin kapısıdır. İman olmazsa Allah bilinmez, Allah bilinmeyince Allah’a itaat ve ibadet olmaz. Bediüzzaman “Kâinatta en yüksek hakikat imandır; imandan sonra namazdır”buyurur.  Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde “Ey iman edenler! Allah’a ve Resulüne iman ediniz…” (Nisa, 4:136) ferman eder. Yüce Allah’ın iman edenlere “İman edin ferman etmesi, imanın bir defa “İnandım demekle tamam olan bir ibadet olmadığını, devamlı olarak imanı yenileme ve imanıtakviye etme ve imanı artırma gereğine işarettir.

“Ben cinleri ve insanları beni tanısınlar, bana iman ve ibadet etsinler diye yarattım” (Zariyat, 51:56) buyuran yüce Allah ibadetin öncelikli olarak imanla başlayacağını ifade etmiştir. Bediüzzaman Said Nursi hazretleri “Ayetü’l-Kübra” isimli risalenin başında bu ayeti izah ederken “İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi kâinatın yaratıcısını tanımak ve ona iman edip ibadet etmektir. Ve o insanın vazife-i fıtratı ve fariza-i zimmeti, marifetullah ve iman-ı billahtır. Ve iz’an ve yakîn ile vücudunu ve vahdetini tasdik etmektir” demektedir.

Salih amel deyince insanın gerek şahsi gerekse toplumsal hayatında hayır adına yaptığı bütün işleri anlamak mümkün. Salih amel kavramının içini en yoğun olarak dolduran olgu ise ibadetler. Bu ibadetlerin içinde en değerlisi ve "direkt" konumunda olan namazdır. Kur'an ve hadis-i şeriflerde ibadetlerden bahsedilen hemen her yerde namaza ayrı bir vurgu yapıldığı görülür.

Bediüzzaman Hazretleri'nin "Hayatta en büyük hakikat imandır, imandan sonra namaz gelir..." sözü namazın hayatımızdaki yerini ne güzel hatırlatıyor.

Vicdani kabul imanın ilk şartıdır. Ancak o kabulün tezahürü, insan hayatında kendini gösteren salih amellerdir. O salih amellerin merkezinde namaz vardır. Namaz bütün ibadetlerin özü ve dinin direğidir.

Rabbimiz de kâinatı bu kadar sonsuz güzellikle donatmış, gayesi kendini bize sevdirmek. Sevginin karşılığını alabilmek.Bizde kâinat sofrasını ve içindeki tüm güzellikleri ile kendini tanıttırmak ve sevdirmek isteyen Rabbimize namaz ile cevap veririz..Rabbimiz ile aramızdaki sevgi köprüsünü kuran en büyük yardımcı namaz’dır. Rabbim senin varlığına inandım, Peygamberine inandım. Şimdi sevgimi eyleme dökmek istiyorum. Rabbimize olan sevginin eyleme dökülmüş hali namazdır. Bir dostumuzu sevdiğimizi iddia etsek, fakat eyleme geçme noktasında belirgin bir duruşumuz tavrımız olmasa, dostumuz için hiç bir fedakârlıkta bulunmasak onu sevmiş olurmuyuz? Hayır. Seven sevdiğini belli eder. İnsanın Rabbini sevmesini belli eden ilk adımı namazdır. Namaz ile ruhi kirlerden arınıyoruz. Kalp yaratanı ile buluştuğu zaman gerçek mutluluğu tadıyor. Nefis insana sınav amaçlı verilmiş bir duygudur. Onu yenmek ile insan insan-ı kamil sıfatına erebilir. Nefsimiz hazır lezzetçi, peşin ücretlere taliptir. Terbiyeden geçmek istemez. Disipline olmak istemez. Disiplin, inanmanın sözden öze indiğinde, eyleme döküldüğünde anlam kazanır. Namaz inancı pekiştiren, eyleme dönüştüren en büyük unsurdur. İman bahçemizdeki çiçek gibidir. Çiçeklerin solmaması için bakımının devamlı olması gerekir. Rabbimiz ile aramızdaki sevgi köprüsü namazı devamlı eda etmemiz gerekir. Namazsız adamın iman bahçesindeki çiçekleri solmuştur. İman bahçemiz sulanmadığında çölleşmeye mahkumdur. Namaz insanları tanımada, olaylara anlam vermede üç boyutlu bir gözlük takar gözümüze. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu gösteren şaşmaz, şaşırmaz bir pusuladır. Hayatımızı pusulasız geçirmeyelim… Bu pusula bizi,  fânilere tenezzül ve minnet zilletinden kurtarıp Bâki’ye müteveccih olmamızı sağlayacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1_Kuranda Namaz vardir.Saat olarak yazmasa bile zaman olarak yazar.

2_Namazin nasil kilinacagi Kuranda yazmaz

3_Namazi Peyganlmberimiz nasil kildiysa oyle kilariz.

4_bazen kilarken yaptigi hareketler degisiklik gostermistir.Ihtilaf denilen seyler bunlari yorumlama farkidir.

5_Son olarak Peygamber demek Allahin elcisi demektir.Yani Allah ne diyorsa Peygamberler onu derler.Aksini soylemez _soyleyemezler.O yuzden sahih hadis kitaplarina bakmakta fayda var..

6_Kuranda hersey acikca _eksiksiz bildirilmemistir.Mesela kirmizi isikta gecilir mi durulur mu sari isikta hazir mi olunur ...gibj

7_ayetleri teker teker okur bir anlam cikarmaya calisirsaniz cikaramazsiniz Onceki ve sonraki ayetlere de bakmak ve neden dolayi ayetin geldigine de bakmak gerekir..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl

.

.

.

etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (Bakara Suresi, 3)

Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin. (Bakara Suresi, 43)

Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır. (Bakara Suresi, 45)

Hani İsrailoğullarından, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin" diye misak almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve (hala) yüz çeviriyorsunuz. (Bakara Suresi, 83)

Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah Katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir. (Bakara Suresi, 110)

Hani Evi (Ka'beyi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik. (Bakara Suresi, 125)

Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir. (Bakara Suresi, 153)

Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. (Kevser Suresi, 2)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizin gibi inkarcılar hep vardı olmayada devam edecek sizin demenizle namazı bırakacak müslümanın aklına şaşarım ha birde sisiz gibi Kuran'ı anladığını sanıpta bir sürü mezhep Kuran ve aldanan niceleri var şairin ebu leheb öldü diyorlar ebu cehil kıtalar dolaşıyor dediği ebu cehillerin soyları siz ve sizin gibiler olsa gerek siz namaz yok desinizde müslümanlarda hemen bırakı verdiler aklınıza şaşayım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Tarkan Kantur

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl .

.

.

.

etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

NİSA Suresi 80. ayet Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik!. anlayana bu ayet yardimci olur, namaz varmi yokmu sorusuna.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Tarkan Kantur

Şu ayetleri ver bakalım arkadaş islam dünyası bulamazken..sen buldun madem:)

 

Kuran ayetleriyle bize namazın nasıl bişey olduğunu anlat..

madem bu namazlar var...Ayetler le bu namazlarda ne okuyacağız hadi bi zahmet yazıver..

 

Bu cümleleri kaç defa söyledim..

hala tık yok ve hala yazıyorsunuz..

Bak herkes  söylediğim ayetlerle namazı anlatmanızı bekliyor..

bekir amca ya sorsam beş dakikada anlatır namazı.. kuranda kaç defa eğilineceği..nerede yazıyor?

bekletmeyin insanları

kuranda zekat geciyor, nekadar zekat verecegimizi nerden bilelim, hadisler olmasa nasil zekat verecegiz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ebu cehil ve Muhammedin gerçekten yaşamış olduklarına dair hiç bir bilimsel kanıt bulunmuyor. Keloğlan ile dev arasında geçen savaş kadar bilimsel temelden yoksun.

 

Bütün tarihsel kişilikler böyle diye bir iddiada sakın bulunmayın. Milattan çok önce bile yaşamış kralların, firavunların, hakanların yaşadıklarına dair o kadar çok kanıt var ki, hiç şüphe götürmez. Muhammet hakkında tek bir kanıt bile yoktur. Emanetleri denilen eşyaların hiç birinin bilimsel teste tabi tutulmasına izin verilmez. Mezarını açmak, dna testi yapmak filan aklın ucundan geçecek iş değil.

 

Bir tarihsel dönemin güya küp şeklinde yapılmak istenmiş fakat bu bile başarılamamış, kenarları metrelerce farklı yapıdan başka bir kalıntısı nasıl olmaz? Bu olacak iş değil. Ellerinden bir bu gelmiş, o da bu kadar mı gelmiş! En hiç bir şey bilmeyen insanlar bile eline bir ip bir çubuk bir şey alır ölçer, şunu düzgün bir şey yaparlardı. İnanılır gibi değil, akla zarar, tek bir basit bina ve o da bir yapı!

 

Ha bir de yanında siyah bir taş! Hepsi bu!

Merhabalar. Hz Muhammedin yaşayıp yaşamadığını bilmediğimizi mi iddia ediyorsun. Bu gerçekten ilginç. Aklıma gelen şeyler şu şekilde; Elimizde bir kitap var ve bu kitap ezber yoluyla gelmiş ayrıca ilk nüshalar hala mevcut (osmanin) diye biliyorum. Bir Kitab varsa bu kitabında bir yazdıranı olmasi gerekir. Ortada bir akim var ,yuzlerce kitap ,taniklik savaşlar, yapilar var. Mekke var. Hz Muhammedin kabri var. Bunca şey varken Hz Muhammed yaşamamış demek? Tarih denen birşey yok demek. Islama girin diye yazilan mektuplar yokmu? Sonra bu kadar insan neyin peşine gitti. Psikolojik olarakta mumkun gorulmuyor. Insanlar liderin peşilden gider bu boyledir. Ya hicri takvim falan var. Hicret olayi var. Muslumanlar yapmadimi. Bide surdan bakalim hz muhammed aslinda yoktu diyen varmi o zamana ait belgelede?

Namaz konusu için bende bugünkü şekli ile yapılanın doğru olmadıgını namazın kuran okuyarak yapilan ibadet olduğunu düşunuyorum. Namaz kil zekat ver. Yani kuran oku anla dusun tefekkur et. Bu yasami anlamani saglar. Zekat ver maddi manevi bildiklerini ve kazandiklarini paylas buda seni sosyallestirir ve iyilik yapmani saglar. Ben bu ikisinden bunlari anliyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KURANDA NAMAZ YOKTUR DİYEMEYİZ NAMAZ VARDIR SADECE ŞEKLİ OLARAK NAMAZIN NASIL OLDUĞU BİLDİRİLMEMİŞTİR .GERÇİ KURAN  İNDİĞİNDEN  GÜNÜMÜZE KADAR GEÇEN SÜREDE BİR ÇOK İNSAN  YAŞAMIŞTIR .O GÜNDEN  BUGÜNE GELENE KADAR ALLAHA YAPILAN İBADETLER İNSANLAR TARAFINDAN  BELLİ BİR ŞEKLE GİRMİŞTİR İSTER 5 VAKİT SECDEYE KAPAN İSTER ALLAHA BİR DEFA DUA ET O ALLAHIN TAKDİRİ İLAHİSİDİR 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Türkçe kuran okuyun

Hadis diye birşey olmadığı ve zekat ında yok altının bu kadarı evin şukadarı diye birşeyde yoktur abdullahabdal arkadaşada sonuna kadar katılıyorum hacı hocayım diye geçinenler aksini adda endenler kurandan bana kanıt göstersinler islam kolaylık dinidir zorluk değil kuran kerim mealini baştan sona okuyarak müslüman olunur sağdan soldan hadistir madistir diyenlerden değil oturup kuranın türkçesini okuyarak müslüman okunur ben bin kere kuranı kerimi arapça olarak okuyup hatmaden kişilere sorduğumda ne anladın diye bir kelime dahi anlamadıpını söyledi bende hiç anlmını okunmu dedim okumamış bu man kafa kurandan tek kelime öğrenmeden müslümanlık yapıyor ve tek kelime bilgisi yok bana hadis diye abuk sabuk hikayeler anlatıyor kuranda göster dediğimde tık yok donup kalıyor bu adam yılların hocası bu gibi insanlar kurana abdestsiz dokunma günah şu günah bu günah diyerek dinden kitaptan uzaklaştırılmış birisi olarak görüyorum ben herşey günahsa biz niye düyandayız direk ceheneme yerleşelim olsun bitsin hadis müslümanları gitsin cüppeli ahmet hocanın sidiki şerifini dinlesin youtuba yazın çıkar siz bunu yapıp oturun zebaniler sizi cehennemde sabırsızlıkla beklesinler Allahım şu kafir kulunu yollada senin yolladığın Kuranı kerime değilde cüppeli ahmet hocanın sidiki şerifine inandığı için sonsuza kadar bizde kalsın diye dua ediyorlar Yıllarca arapça kuran okumaya çalışacağınıza türkçesini okuyarak kuranın ne dediğini ve ne anlattığını öprenerek zamanınızı harcasaydınız keşke şuan bunları bizlere yazdırtmazdınıZ allah yardımcınız olsun inşallah kuranın türkçesini okur ve malüman olursunuz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Türkçe kuran oku

Bakara suresi 159-160-161. 2.159. İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan âyetleri insanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler.

2.160. Ancak tevbe edip halini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. İşte onları ben bağışlarım. Ben çok merhamet ediciyim, tevbeleri çokça kabul ederim.

2.161. Ama âyetlerimizi inkar etmiş ve kâfir olarak can vermiş olanlara gelince, işte Allah'ın laneti, meleklerin laneti ve insanların laneti hep onların üzerine olsun. Ali imran suresi 78.ayet. 3.78. Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardır ki, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerini kitaba doğru eğip bükerler. Halbuki o, kitaptan değildir. "Bu, Allah katındandır." derler; oysa o, Allah katından değildir. Allah'a karşı, kendileri bilip dururken, yalan söylerler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 istilah veya terim anlam diye birsey var. Normal Pencere ile bilgisayar terminolojisindeki pencere ayni anlamda midir dangalak??.. "Salah" din istilahinda/terminolojisinde namaz manasina gelir. Ezanda "hayyales salah" deniyor zaten haydi namaza demek. Ayrica Arap dilinde tipki İngilizcede ki gibi yaninda kullanilan eke veya fiile gore kelimeler farkli mana alir. Put on.. put in.. gibi.. Kuran'da "Egiymus salah" bircok yerde gecer.. salah kelimesi "egiym" ile kullanildiginda namaz anlamina gelir. Egiymsiz kullanilirsa dua manasina gelir. Ayrica senin dedigin gibu Kuranda salah dua anlamina geliyorsa Hz Peygamberin hayati boyunca kildigi namaz neydi o zaman?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ebu cehil ve Muhammedin gerçekten yaşamış olduklarına dair hiç bir bilimsel kanıt bulunmuyor. Keloğlan ile dev arasında geçen savaş kadar bilimsel temelden yoksun.

.

.

.

Ha bir de yanında siyah bir taş! Hepsi bu!

inandığın değerler nedir ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl .

.

.

.

arı insanları da cehenneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

Yazmışsın da peygamber efendimizin günde 5 vakit namaz kıldığını, Allah'ın (c.c.) peygamber efendimize kulum dediğini de yazsaydın ya .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.