Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

"ZEHİR ZEMBEREK YAZILAR"... Beğenelim veya beğenmeyelim, Burada yayınlanacak yazılar hepimizi iğneleyecek kadar gerçek ve acıtıcı olabilir...


DİPNOT

Önerilen İletiler

Bakın, Sn. Dipnot,

 

Ben Kürtlerin hor görülmesinden , dışlanmasından, asimile edilmesinden yana değilim, kardeş olarak ta görüyorum öncelikle yazdıklarımın yanlış anlaşılma ihtimaline karşı bunu belirtmiş olayım.

 

Tüm bu isteklerin olabilmesi için insanımızın bilinçlenmesi, bakış açısını değiştirmesi gerekir, bu bir süreçtir, karşılıklı emek ister, karşılıklı iyi niyet ister, topyekün bir eğitim seferberliği ister. Bu da Ulusal, çağdaş bir devlet içerisinde olabilir ancak, anlatabiliyormuyum ?

 

Kürtlerin ayrılmak istememesi de doğaldır, Türkiyeyi bırakırlarsa kendi kişilikleriyle varolamazlar zaten, bırakmazlar, emperyalistlerin oyuncağı olurlar, daha çok zulüme, sefalete itilirler, bunu kendileri de biliyor.

 

Benim özelikle sorguladığım bu hak ve talepler içerisinde mesela Kürtçe Eğitim. Deniyor ki okullarda tamamen Kürtçe eğitim olsun, yani Matematik, Sosyal Bilgiler, Tarih vs tüm dersler, bu doğru mu sizce ? Bunun sınırı ne ? Böyle bir şey olması ister istemez birbirine yabancılaştırıp bölünmeye götürmez mi milleti ?

 

Oradaki halkın büyük kısmı henüz Türkçe bilmiyor, nasıl olacak devletle ilişkileri ? Öncelik hangisi sizce çağdaş bir eğitim mi ? Ne olursa olsun Kürtçe eğitim mi? Kürtçe TV yayını mı?

 

PKK bitirilmeden bunun yapılması sizce mümkün mü ? PKK okulları yakıp, öğretmenleri öldürürken ? önceliklerin sıralamasının da yapılması gerekir diye düşünüyorum.

Saygılar.</FONT>

 

Sayın Dogrucudavut...

(Yukarıdaki düşüncelerinize istinaden...)

1- Bugün hiçbir kürt vatandaşımız dil konusunda tamıyle kendi dil ağırlığında eğitim görmek istediğini görmedim...

2- Oradaki insanların bir çoğu Türkçe bilmiyor diyorsunuz, evet bilmiyor ama bu benim veya senin problemin değilki, Devletin problemi, bugüne kadar ihmal edilen ve birçok konuda yoksun bırakılmış bu insanlarımızın dil konusunda hassasiyet gösterme nedenlerinin başında da bu geliyor ve haklılar...

3- Bence düşüncenizin aksine oradaki insanlarımızın bir çoğu Türkçe biliyor ve ve eğitim konularında kendilerine hem ana dilleride öğretilmeli, bu onların kültürü ve bu kültürün yaşatılması Devlete bir zarar vereceğini sanmıyorum. Aynı şekilde Kürtçe TV'leride olabilir bundan ben korkmam, Sende korkma lütfen ve biz hep birlikte yaşadığımız bu topraklarda her tür insanla barış içinde yaşayabileceğimiz mayamız var bizim. Yeterki biraz anlayış, sağduyu ve hoşgörümüz olsun...

Diğer taraftan...

Artık hep birlikte konuşulamayanları konuşmamız gerekiyor...

Bağırıp çağırarak, sürekli başkalarını suçlayarak bu akan kanı durdurmak mümkün değil...

Herkesin ezberini bozup soğukkanlılıkla düşünmesi gerekmektedir...

O insanlarımızı silaha sarılmalarını önleyecek ortamı yaratacak düzeni kurmak da siyasilerin ve devletin görevidir...

Ve en önemlisi;

Bu ülkenin bölünebilmesi fiilen imkânsızdır bunu biliyoruz...

Tamam, yetti artık dese de birileri, fiziki ve coğrafi olarak kimse yapamaz bunu...

Bu ülkenin Kürt olmayan ya da Türk olmayan hiçbir yeri yoktur...

Milyonlarca evlilik olmuş bin yıldır...

Kimin Türk ya da Kürt olduğunu tespit etmek de mümkün değildir...

Ve hepimizde biraz Kürtlük ya da Türklük olabilir...

Bu gerçeği bilmemiz...

Birbirimizi anlamamız için yeterli bir sebeptir...

Saygılar...

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn. Dipnot,

 

Ben ne diyoruum, sen ne diyorsun? :) ( Siz, fikirlerinize karşı birşey yazıldığında SİZ yerine SEN dediğiniz için ben de artık Size SEN diyeceğim)

 

Öncelikle,şunu belirteyim.Benim hayatta en kızdığım şey karşımdaki insanın benim dediğime aykırı fikirleri değil, söylediklerinin mantıksız olması ve söylenenleri farklı anlaması ya da ön yargılı okuyup anlayamamasıdır.

 

Bağrıp, çağırdığımı söylemişsin. Bağırıp çağırmak, empoze edilmek istenen yargıları, kırmızı gibi dikkat çekici renkler, harflerin boyutu büyütülerek kullanılarak, son kelimenin son harfi tekrarlanarak veya büyük harfle kalın yazarak olur.

 

Şimdi, ben nerde bağırmışım kimi suçlamışım bu anlamda lütfen göster.

 

Ben, bu foruma rep almaya, başkalarının takdirini almaya, herkesle iyi geçinmeye gelmedim. Ben, net söylüyorum, sadece gerçekleri konuşmaya, varsa mantıksız bir durum, iddia, slogan, bunları mantık çerçevesinde, soğukkanlı biçimde tartışmaya ( dikkatinizi çekerim atışmaya değil ) geldim.

 

Şimdi, gelelim yazdıklarınıza;

1- Bugün hiçbir kürt vatandaşımız dil konusunda tamıyle kendi dil ağırlığında eğitim görmek istediğini görmedim...

Sen görmemişsen bu yok mu demek oluyor. Bu forumda bile var.Biz bunları da tartıştık, sen o zaman nerelerdeydin ?

 

Ucuncu bir cozum yolu daha vardir. Bir suru modern ulkede oldugu gibi Kurt halkinin ulusal kimlikleri ve haklari kabul edelir, bir nevi federe bir devlet yapisina yoneliriz ve beraber kalkiniriz... Baris komisyonlari lazim. Maalesef krili savas yuzunden buyuk bir kutuplasma var. Turkler ve Kurtler birbirlerinden nefret eder olmus. Bu da olayin sosyolojik bir yani...

 

Icimizde kulturel olarak federe bir olusuma gidebilirz. Kultruel diyorum cunku sadece egitim, yayin gibi alanlarda federelik olabilir. Ama disa karsi bir olabiliriz. Yine bir Turk arkadasimiz istedigi gibi doguya gidip bir Kurt vatandasi istedigi gibi batiya gidebilir.

 

Yani ya ayrilik ya YOKLUK diye bir sey yok! Bence yanlis oneride bulunmussunuz sayin Dogrucudavut... Yine birlik icinde ama kendi oz degerlerimizle yasayabilir yine tek devlet olarak kalabiliriz!

 

Siz Ataturk devlet anlayisinda boyle seyler olmaz diyorsunuz ama Atatruk zamaninda Kurt sorunu boyle vahim bir sekilde degildi. VE bir de sunu soyliyeyim, Ataturk onder olabilir ama yil 2009. Bugunu ve yarinlari dusunmemiz lazim. Kurt olsun Turk olsun herkes zarar goruyor olan bitenlerden!

 

sn. doğrucudavut

 

Kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır diyenler... bu daha baştan problemi anlamamaktır

Kürt Halkı diye bir halk var,binlerce yıllık bir mazisi var,tarihi var,dili var,kültürü var... Daha Türkler yokken bu topraklarda yaşıyorlardı.Tarih boyunca hep zulme uğramış bir halk,bulunduğu coğrafi konum nedeniyle hep çıkar çatışmalarının odağında kalmıştır,kullanılmıştır.Günümüze kadar bu böyle süregelmiştir.Fakat Kürtler hiç bir zaman boyun eğmemiş hep direnmiştir,bugün bile hala kendi dillerini kültürlerini ayakta tutabiliyorlarsa bundan dolayı.Özellikle kadınların sayesinde dil ayakta kalmayı başarmıştır.(Haydi kızlar okula!)

 

Kürt sorunun çözümü için;

 

1-Türkiye tüm operasyonları durdurup tüm pkk lıların sınırdışına çıkmasını,

ve şartsız koşulsuz silah bırakmalarını istemelidir.

2-Geriye dönük yaşanan bütün olumsuzlukları(faili meçhul cinayetler,sivillerin öldürülmesi ve tüm karanlık eylemler) araştıracak bir komisyon kurulmalıdır.(Bu komisyonun sivil toplum kuruluşları ile irtibatlı olmalı) Bu süreçte hesap vermesi gerekenler hesap vermelidir,hakikatler ortaya çıkarılmalıdır.

3-Kürtlerin siyaset yapmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

4-Anadilde eğitim hakkı önündeki engellerin kaldırılması ile ilgili iyi niyet açıklaması yapılmalıdır

5-Buna karşılık PKK kendini feshetmelidir.

 

Bazilariniz hala boluculk ya da ayrimcilikla suclulyorsunuz biz Kurtleri o yuzden bir kurt olarak neler istedigimizi yazmayi istedim tekrar. Ki herkes bunu artik idrak edip ileri geri uyduruk savlardan vasgecsin:

 

- Bir Turk, Bir Alman he ne kadar Turkce ya da Almanca konusabiliyorsa, sarkilar turkuler soyleyebiliyorsa ben bir Kurt olarak Kurtce konusabilmek, sarkilar ve turkuler soyleyebilmek sitiyorum...

 

- Bir Turk ya da Fransiz her na kadar kendi dili ile buyuyup, kendi dilini su gibi konusabiliyorsa bana da bir Kurt olarak ayni inmkanlarin, ayni egitim imkanlarinin saglanmasini istiyorum...

 

- Bir Turk ne kadar Turk tarihini okuyabiliyorsa, bir Amerikan ne kadar Amerikan tarihini okuyabiliyorsa ben de bir Kurt olarak dedelerimin tarihlerini okuyabilmek istiyorum...

 

- Bir Turk ne kadar "Emperyalist gucler bizleri ezdi ya da ezmeye calisti" diye dert yanabiliyorsa, bir Guney Afrikali nasil 'Beyazlar bizlere irkcilik yapip bizleri linc etti" diye dert yanabiliyorsa ve tarihler yuzlesmeyi TALEP EDEBILIYORSA ben de bir Kurt olarak "bizler ezildik, bizleri imha ve hapis etmeye calistilar" diye dert yanabilmek istiyorum...

 

- Bir Turk her ne kadar "guzelim Istanbulum" diyip Istanbulun o modernligiyle ovunebiliyorsa, bir Kurt olarak ben de Diyarbakir'in ayni ilgiyi gormesini ve gelismesini ve bu sehirle gurur duymayi istiyorum...

 

- Bir Turk ne kadar istedigi partiye oy verebilip meclislere milletvekilleri gonderebiliyorsa ben de bir Kurt olarak meclise kendi irademi temsil edecek milletvekilleri gonderebilmek istiyorum, ama hapis edilmeleri ya da gozardi edilmeleri icin degil. Saygi ile karsilanmalari icin.

 

- Bir Turkun ya da Arabin ne kadar cok YASAM secenegi varsa ben de bir Kurt olarak "ya goc et ya da daga cik" seceneklerinden fazla YASAM secenegi istiyorum...

 

- Bir Turk nasil 23 Nisan'i kutlaybiliyorsa ve bunla ovunebiliyorsa ben de kendi Newrow Bayrami'mi kimsenin uydurmaca bilgilerle kendine maletmeden, kendi bayramim olarak kutlayabilmek istiyorum...

 

- Bir Turk nasil "Kibrisli Turk soydaslarimiz" ya da "Balkanlar'daki Turk soydaslarimiz' diye bas bas bagirip bunlarla ovunebiliyorsa ve bunlara destek oluyorsa bizler de kendi Irakli Kurt soydaslarimizla ovunebilmek istiyoruz onlara destek olabilmek ve onlara saygi gosterilmesini istiyoruz...

 

- Bir Turk ne kadar guru duyabiliyorsa dedelerinin kurtardigi bu topraklarla, biz Kurtler de dedelerimizin ugruna kan doktukleri bu topraklarla oylesine gurur duyabilmek istiyoruz ve dedelerimizn ugruna savastiklari sehit olduklari bu topraklarda kurulan sistmlerin bizlere nankorlukten cok el uzatmalarini istiyoruz!

 

AYRI DEVLET ISTEMIYORUZ, AYRILMAK ISTEMIYORUZ, INSANCA YASAMAK, KIMLIGIMIZLE KENDI OZ DEGERLERIMIZLE YASAMAK ISTIYORUZ!

 

Ben Atatürk milliyetçisiyim dediniz,Atatürk de dahil Kürtlere ne sözler verildi bunlar ne çabuk unutuldu...

 

Sn Dorğrucudavut

size daha öncede yazmıştım

Atatürk Kürtlere ölçülü bir yerel yönetim vermekten söz ediyor,

ulusların kendi kaderini tayin hakkından bahsediyor...

bunlara savaş dönemi örgütlenmesi deyip geçemessiniz

eğer derseniz bu bir halkla alay etmek olmaz mı?

 

kardesim kan zaten dokulmuyor mu? Bir deneyin bak nasil kan durar. Insanlarin kendi dillerinde hizmet gorebilmesi nasil kan dokulmesine neden olur onu anlayabilmis degilimn. Insanlarin kendi dillerini okullarda Turkcenin yaninda ogrenebilmesi, Kurtce yayinlarin olmasi nasil kan dokumesine yol acar onu da anlayabilmis degilim.

 

Bu haklari vermemeniz neye yol acti: KAN DOKULMESINE! Yalan mi?

 

Ben Zaza'yim, beni somuren AKP ya da CHP gibi partilerdense bin tane DTP'yi tercih ediyorum. Zaza Zaza diye diye bir hal oldunuz. Ben Zaza'yim kardesim. ***** ZAZACA ve KURMANCI diyalektlerinde egitim hakkimiz alinacak. O kadar!
Arkadasim önce biz Türk'lerin karar vermeleri gerek, ülkemizdeki baska ulustan olan Türkiye vatandaslarina kendi ana dillerinde egitim hakkini vermek istiyormuyuz yoksa istemiyormuyuz.
- Zazaca egitim, Kurtce egitim, iki dilde de yayin ve gazeteler ve mecmualar. Universitelerde uzman bolumler.. YOK YOK YOK!

- Ayrivca biz delimiyiz ugruna savastigimiz bu topraklardan ayrilalim. Hayir efendim! Haklarimiz verilecek hem de kuzu kuzu ve beraber yasayacagiz! O kadar! Yok eger sizlerin niyetiniz ayirim ve ayrilmak sa kendinize sorun bu sorulari!

 

Dil yasak degilmis!

 

- Hani Kurtce haberler?

- Hani Kurtce okullar?

- Hani Kurdoloji bolumleri universitlerede be kardesim?

- Hani Kurtce televizyon kanallari. Devletin bir iki saatlik propaganda yayinini Kurtce diliyle vermesi size dil ozgurlugu gibi mi gorunuyor? Bu sahtekarliga, bu kandirmacaya biz inanmiyoruz, sizler inanin! Gozleriniz gormuyor mu olan bitenleri?

- Hani bu forumda Kurtce haberler beyefendi? Cevap versenize!

 

Resmi dil konusunda haklısın.Resmi dilin türkçe olması şarttır türkiye topraklarında yaşayan herkesin türkçe biliyor olması lazım.Ancak tüm bunlar yapılırken asimile etmeden,kültürel farklılıkları yok etmeye uğraşmadan yapılmalıdır.Bunu çok iyi başarabilen ülkeler mevcut(bkz. İsveç).Resmi dil isveççe ancak 100 ün üstünde dilde eğitim veriliyor.Zaten Türkiyede genellikle anadilde eğitime karşı çıkanların savunduğu nokta birine verilince diğerlerinin de isteyeceği mevzusudur.Sizce böyle bir durum olursa da dışlamak mı lazım?

 

İsveç azınlıkları zor durumda

Sanayileşme yüzünden av alanlarını kaybeden Samiler, kısa süre öncesine kadar kendi dillerini konuşamıyor, okullarda Sami olduklarını bile söyleyemiyorlardı.

Güldener Sonumut/Brüksel

NTV

http://www.ntvmsnbc.com/news/62212.asp

 

BELÇİKA, FRANSA, ALMANYA, İNGİLTERE tutmadı, Şimdi de İSVEÇ öne sürülüyor, örnek ülke, yönetim vs. diye... İlla ki başkalarından örnek alacağız. Tarihi, sosyolojik, jeopolitik yapıları çok çok farklı ülkeler sürekli örnek veriliyor. Tamam, verilsin tartışalım ama neden bilgiler doğru aktarılmıyor? Bunun nedeni tek kaynaktan bilgi edinme kolaycılığı mı yoksa şartlanmışlık mı? Konu, sürekli idefiks (sabit fikir)lerle tartışılıyor ya da atışılıyor sadece burda değil her yerde, her ortamda. Gelin, beni ikna edin diyorum, bir iki sloganımsı, basmakalıp, içi boş cümle yazıp kaçılıyor, olmadı AKPye sarılınıyor, ERGENEKON efsanesi örnek veriliyor, kişilere indirgeniyor, olmadı dinci medyadan destek alınıyor, olmadı AB ülkeleri, K.IRAK...

 

Ya, kardeşim, birisi de çıkıp bu eğitim nasıl olacak? Bu insanlar nasıl bir düzenleme ile hangi oranda kendi dillerinde eğitim alacak?.Süreçler nedir? Nelere yol açar? Sözeden yok? Bir kör dövüşüdür gidiyor, haydi hayırlısı... :)

 

Gelelim ikinciye;

 

2- Oradaki insanların bir çoğu Türkçe bilmiyor diyorsunuz, evet bilmiyor ama bu benim veya senin problemin değilki, Devletin problemi, bugüne kadar ihmal edilen ve birçok konuda yoksun bırakılmış bu insanlarımızın dil konusunda hassasiyet gösterme nedenlerinin başında da bu geliyor ve haklılar...

 

Sen neden bahsediyorsun ? Batıdaki Kürt işadamının kalkınmakta öncelikli bir bölgede verilen teşvik, kredi ve vergi muafiyetlerine rağmen kendi köyüne bile yatırım yapmadığı üstelik el altından PKKya maddi yardım yaptığı, devletin 'Haydi Kızlar Okula' kampanyasına karşı çıkılıp çocukların okula gönderilmediği, bölgede sömürüyü engelleyecek toprak reformuna karşı çıkıldığı, okulların, sağlık kuruluşlarının yakıldığı, öğretmenlerin öldürüldüğü, batıda Tıp, Öğretmenlik okuyan Kürdün kendi köyünde dahi öğretmenlik, doktorluk yapmayı istemediği, töre cinayetlerini engellemeye çalışanlara, "Kürdün kültürünü yok etmeye çalışıyor" diye saldıranların, sağlık ocaklarının dağıttığı prezervatifleri din alimleri(!) şeyhlerin etkisiyle balon yapıp dalga geçerek, güçlü olmalıyız diye 10-15 çocuk yapanların, öncelikle kendi ağasına , şeyhine karşı gelmeyip herşeyi kabullenenlerin sonra da devlete karşı olanların olduğu bir ortamda bu devletin problemi demek, büyük şehirlerde gettolaşma nedeniyle en ufak bir tartışmada birden toplanıp bizi dövmeye kalkanların, sınıfsal bir dayanışma olan esnaf dayanışmasını Kürt esnaf dayanışmasına dönüştürenlerin, büyükşehirlerde ve tatil yörelerinde uyuşturucu dahil yasadışı işlerin çoğunlukla Kürtler tarafından yapıldığı bir ortamda, bu, bizlerin problemi değildir demek nasıl bir bakış açısı! Biz uzaydan mı geldik ?

 

Ve üçüncü;

 

3- Bence düşüncenizin aksine oradaki insanlarımızın bir çoğu Türkçe biliyor ve ve eğitim konularında kendilerine hem ana dilleride öğretilmeli, bu onların kültürü ve bu kültürün yaşatılması Devlete bir zarar vereceğini sanmıyorum. Aynı şekilde Kürtçe TV'leride olabilir bundan ben korkmam, Sende korkma lütfen ve biz hep birlikte yaşadığımız bu topraklarda her tür insanla barış içinde yaşayabileceğimiz mayamız var bizim. Yeterki biraz anlayış, sağduyu ve hoşgörümüz olsun...

 

İkincide Türkçe bilmiyor diyordun, şimdi biliyor diyorsun, ön bellek zayıflığı mı ? Bölgeyi de bilmediğin anlaşılıyor.

 

Bakın Sn. Yakışıklıya ne demişim;

 

Sn.Yakışıklı,

 

Dediklerinize katılıyorum. Zaten benim de konuyu getirmek istediğim nokta bu. PKK bitirilmeden, sağlıklı bir şey yapılamaz öncelik bu, ancak bu demek değildir ki şu anda çağdaş ve objektif olma koşuluyla eğitim vermeyelim. Ben soru sordum sadece. bana göre tabii ki, güvenlik tedbirleri ve operasyonları ile birlikte, eğitimin de paralel olması gerekir. Ha bu sadece yöre halkına verilecek eğitimle sınırlandırılacak bir şey değil. Elbette, uç noktada görev yapan askere de yani alt kademeye, erlere vs. verilecek bu eğitim polise de hukuk ve yetki dışı davranışlarını engelleme amaçlı. Ancak bunların olabilmesi için tabii ki bir de dirayetli bir hükümetin olması gerekir.

 

Kürtçe yayın, hali hazırda TRT tarafından hazırlanıyor, yakında başlayacak. Eğitim konusunda ise CHPnin Kürtçe seçimlik ders teklifi de var değerlendiriliyor. Özel yayın denirse de burada ince çizgi açılacak Kürtçe TV ve yayınlanacak gazetelerdeki ayrılıkçı söylemlerin dikkatle takip edilmesi ve kurunun yanında yaşın yanmasına mani olunarak denetime tabi tutulması konusu. Bugün mesela Turan Dursun sitesini gerekçesiz kapatıp demokrat olduğunu iddia edenlerden ne derece bu yönde objektiflik beklenebilir o da ayrı bir tartışma konusu.

 

Referandum uygulaması önerinize maalesef katılamıyorum. Bu çok tehlikeli yönlere gidebilir ve yine eğitim şart diyorum.

 

Saygılar.

 

Ayrıca,

 

Diğer taraftan...

Artık hep birlikte konuşulamayanları konuşmamız gerekiyor...

Bağırıp çağırarak, sürekli başkalarını suçlayarak bu akan kanı durdurmak mümkün değil...

Herkesin ezberini bozup soğukkanlılıkla düşünmesi gerekmektedir...

O insanlarımızı silaha sarılmalarını önleyecek ortamı yaratacak düzeni kurmak da siyasilerin ve devletin görevidir...

Ve en önemlisi;

Bu ülkenin bölünebilmesi fiilen imkânsızdır bunu biliyoruz...

Tamam, yetti artık dese de birileri, fiziki ve coğrafi olarak kimse yapamaz bunu...

Bu ülkenin Kürt olmayan ya da Türk olmayan hiçbir yeri yoktur...

Milyonlarca evlilik olmuş bin yıldır...

Kimin Türk ya da Kürt olduğunu tespit etmek de mümkün değildir...

Ve hepimizde biraz Kürtlük ya da Türklük olabilir...

Bu gerçeği bilmemiz...

Birbirimizi anlamamız için yeterli bir sebeptir...

 

Saygılar...

DİPNOT...

 

demişsin. Herhalde, son yorumuma göre-onu da tam anlamadan, neden bahsettiğimi anlayamadan- bunu

yazmışsın. Gerçi bunu herkes yapıyor bu forumda, son yoruma bakıp yorum yazıyor bir çoğu, bu yüzden tartışmalarda bir gıdım ileri gidilemiyor, tartışmalar tekrar başa dönüyor, bu da bunu yapan tüm arkadaşlara eleştirim olsun!

 

Buyur, herşeyi tartışalım, hodri meydan!

 

Güneydoğunun %80'i Kürt mü ? Evet, Kürt ?

 

O bahsettiğin evlilikler nerelerde oluyor ? Büyükşehirlerde ?

 

Referandum yapılsa ve kazara evet,ayrılmak istiyoruz oyu %90 çıksa, demokratik bir devlette buna kim engel olacak ? Cevap yok!

 

Büyükşehirlerdeki yarı-Kürt ve Kürtler, federasyon yada ayrı devlet kurulsa oraya taşınırlar mı ? Cevap yok!

 

PKK ne için çalışıyor ? Ayrı devlet veya federasyon için.

 

Hangi fikirleri yayıyor entellektüel çevrelerde ? Kürtler eziliyor, hakları verilmiyor, birlikte yaşarız, bölünme olmaz, çok uluslu yapı kuralım, bunlar demokratik haklar, Türk kelimesi etniktir, devlet bize Kürtçe hizmet versin, Kürtçe eğitim versin, bu insan hakkıdır, dökülen kan dursun.

 

Bu fikirleri haklı bulan kimler ? Bir kısım dinciler, masa başı entelleri, tek yanlı bilgilendirilenler, satranç bilmeyenler, safça düşünenler, olaya bütüncül bakamayanlar.

 

Ek bilgi: Ulusların kendi kaderini tayin hakkı, Sevr anlaşmasında, o zamanki ABD başkanı Wilsonun prensiplerine dayanarak konulmuş maddedir. Wilson Prensipleri, ABD Başkanı Woodrow Wilson'un Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmasını istediği dünya düzenine ilişkin ABD Kongresi'nin 8 Ocak 1918 tarihindeki oturumunda açıkladığı ilkelerdir.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diğer taraftan...

[/size][/font]Artık hep birlikte konuşulamayanları konuşmamız gerekiyor...

Bağırıp çağırarak, sürekli başkalarını suçlayarak bu akan kanı durdurmak mümkün değil...

Herkesin ezberini bozup soğukkanlılıkla düşünmesi gerekmektedir...

O insanlarımızı silaha sarılmalarını önleyecek ortamı yaratacak düzeni kurmak da siyasilerin ve devletin görevidir...

Ve en önemlisi;

Bu ülkenin bölünebilmesi fiilen imkânsızdır bunu biliyoruz...

Tamam, yetti artık dese de birileri, fiziki ve coğrafi olarak kimse yapamaz bunu...

Bu ülkenin Kürt olmayan ya da Türk olmayan hiçbir yeri yoktur...

Milyonlarca evlilik olmuş bin yıldır...

Kimin Türk ya da Kürt olduğunu tespit etmek de mümkün değildir...

Ve hepimizde biraz Kürtlük ya da Türklük olabilir...

Bu gerçeği bilmemiz...

Birbirimizi anlamamız için yeterli bir sebeptir...

Saygılar...

DİPNOT...

 

Tüm bunlara rağmen bizi bize yabancılaştıran ne diye düşünmeden edemedim.Yüreğinize sağlık!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

7.ci sayfayi bulmus konu ama sanirim tum arkadaslarin soylemeye calistigi donup dolasiyor ayni seyleri soyluyoruz.. Turkiye topraklarinda yasayan kurtlerle turklerin birbiriyle bir problemi yok iki halkta bir biriyle bir problemi yok sadece teror halk arasinda gerginlik yaratmakta ve bundan kendine cikar saglamaya calisan gruplar.. ve yine bir grup kesmin terore katilimi bunun icinde henuz bir onlem alinamamakta bunlarin sebepleride aslinda..Egitim duzeyinin bolgenin devlet tarafindan degilde asiretler tarafindan yonetilmesi, halkin batiya oranla daha fazla issiz olmasi ve ekonomik yonden batiya oranla daha magdur olmasi, genel olarak ulkenin bati kesmi avrupa kulturune uyum saglamaya calisirken dogu daha cok arap kulturuyle kaynasmakta buda sinirlarin araplarla komsu olmasindan kaynaklanmakta.. Halki terore karsi bilinclendirmek ve gocun daha cok dogudan batiya degilde batidan doguya saglanmasi eger bunlar cozulurse terorde amacindan saptirilmis olmasidir Cunku terorun amaci bolge halkina devleti kotulemek degilmi bunuda zaten gayet guzel bir sekilde yapiyor..

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

7.ci sayfayi bulmus konu ama sanirim tum arkadaslarin soylemeye calistigi donup dolasiyor ayni seyleri soyluyoruz.. Turkiye topraklarinda yasayan kurtlerle turklerin birbiriyle bir problemi yok iki halkta bir biriyle bir problemi yok sadece teror halk arasinda gerginlik yaratmakta ve bundan kendine cikar saglamaya calisan gruplar.. ve yine bir grup kesmin terore katilimi bunun icinde henuz bir onlem alinamamakta bunlarin sebepleride aslinda..Egitim duzeyinin bolgenin devlet tarafindan degilde asiretler tarafindan yonetilmesi, halkin batiya oranla daha fazla issiz olmasi ve ekonomik yonden batiya oranla daha magdur olmasi, genel olarak ulkenin bati kesmi avrupa kulturune uyum saglamaya calisirken dogu daha cok arap kulturuyle kaynasmakta buda sinirlarin araplarla komsu olmasindan kaynaklanmakta.. Halki terore karsi bilinclendirmek ve gocun daha cok dogudan batiya degilde batidan doguya saglanmasi eger bunlar cozulurse terorde amacindan saptirilmis olmasidir Cunku terorun amaci bolge halkina devleti kotulemek degilmi bunuda zaten gayet guzel bir sekilde yapiyor..

saygilar

Sevgili arkadaşım zaten sorun da bu;tüm bölge halkını olanlardan dolayı suçlamak!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anadolu'da Türkler ve Kürtler

Taha Akyol

Milliyet 15 Ağustos 2005

 

TARİHÇİ Prof. Osman Turan, bizde, hatta dünyada bir numaralı Selçuklu dönemi uzmanıdır ve eserleri Anadolu'nun Türkleşmesi, bu arada Güneydoğu'da Kürt nüfusunun gelişimi gibi konularda son derece aydınlatıcı niteliktedir.

Bugün merhum Turan'ın bir eserinden, "Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi" adlı kitabından bahsedeceğim. (www.otuken.com.tr).

Cemşid Bender gibi şoven Kürt milliyetçilerine göre, Kürtler beş bin yıldan beri bugün bulundukları topraklarda yaşıyorlar, Türkler sonradan gelmişlerdir, Kürtçe antikçağı aydınlatan bir dildir, insanlığı mağaradan kurtaran, matematiği icat eden Kürtlerdir! vs... (Kürt Tarihi ve Uygarlığı, Kaynak Yay., sf. 29-31, 46)

Prof. Turan'dan öğreniyoruz ki, Türklerin Anadolu'ya girmesinden önce, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun pek çok yerinde, şehirden şehre değişmek üzere, Ermeniler ve Süryaniler çoğunluğu oluşturuyordu, hatırı sayılır bir Rum nüfusu da bulunuyordu.

Mesela Malatya'da Ermeniler ve Süryaniler; o zaman adı Hısn-ı Mansur olan Adıyaman'da, Harput'ta, Muş, Bitlis ve Van'da Ermeniler; Urfa, Mardin, Hasankeyf, Silvan ve Diyarbekir'de Süryaniler, biraz da Yahudiler yaşıyordu.

Prof. Turan, 1070 yılındaki Urfa nüfusunu örnek verir:

"20 bin Süryani, 8 bin Ermeni, 6 bin Rum ve Frenk..."

Frenkler Birinci Haçlı Seferi'nde Urfa ve çevresini içine alan bir "Haçlı Kontluğu" bile kurmuşlardır. (Sf. 250)

* * *

BİZANS hem sosyoekonomik bakımdan çöküntüye gidiyordu ve hem de mezhep farkı sebebiyle Doğu'daki Ermeni ve Süryanilere büyük baskı yapıyor, onları dağıtmak için şuraya buraya tehcir ediyordu.

Malazgirt'ten sonra kurulan Türk beyliklerinin dinlere saygılı davranışı Ermenilerin, özellikle de Süryanilerin dostça duygularıyla karşılaşmış, hiç büyük Türk-Ermeni veya hele de Türk-Süryani savaşı yaşanmamıştır. (Sf. 252-253)

Bölgenin Müslüman nüfusuna gelince... İslamlaşma, Hz. Ömer'in fetihleriyle 7. yüzyılda başladı. Bugün Diyarbakır ilini oluşturan topraklara o zaman Arap Bekir Bin Vâil aşireti yerleştiği için buraya "Diyar-ı Bekir" denildi.

Müslüman nüfus, değişen oranlarda Türk, Kürt ve Araplardan oluşuyordu.

Selçukluların Ortadoğu'ya girişi Anadolu'ya doğru büyük göçlere yol açtı: Biri Anadolu'yu Türkleştirecek Türk göçü...

Öbürü, Kürtlerin de Doğu İran'daki orijinal dağlık yurtlarından kuzeye ve batıya, yani Anadolu'ya göçmeye başlaması... (Sf. 255)

Bölgeye ikinci Kürt göçü, Eyyubiler zamanında oldu. (Sf. 134, 155)

Yavuz Selim'le Şah İsmail'in kavgasında bazı Alevi Türkmen aşiretleri İran'a, İran'daki bazı Sünni Kürt aşiretleri Türkiye'ye göçecektir.

* * *

KÜRTLERİN Fırat'ın doğusuna yayılmasında, Selçukluların Bizans'ı geriletmesinin rolü çok büyüktür. Bölgede kurulmuş bulunan Türk beylikleri, Saltuklular, Sökmenliler ve Artuklular ile Türkleşmiş Kürt Mengücek hanedanları Kürtleri "cihat arkadaşı" olarak gördüler. (Sf. 252)

Göçebe hayat tarzı Türkmenlerde de Kürtlerde de hâkimdi, bu yüzden ikisinin içinde geniş bir kesim eşkıyalık, yağmacılık yapıyor, birbirleriyle de çatışıyorlardı. (Sf. 133, 143, 212)

Ama göçebe Türkmenlerin göçebe kesimleri daha Artuklular zamanında tarım ve ticarete, şehir hayatına yöneldiler. (Sf. 256-259)

Tarihçi Claude Cahen, dağlık arazileri yüzünden Kürtlerde göçebeliğin çok uzun süre devam ettiğini belirtir.

Aynı sosyal kulvarda rakip olmamaları ve dindaşlık faktörü, tarihte Türkmen ve Kürt birlikteliğini sağlamış, Gökalp'in belirttiği gibi, nüfus yoğunluğuna ve hayat tarzına göre bazı Türkmenler, mesela Siverek'te Karaçeli aşireti gibi Kürtleşmiş, buna karşılık tarım ve şehir hayatına geçen Kürtler Türkleşmiştir.

Bu konularda Claude Cahen'in ve Mükremin Halil'in eserlerinde çok geniş bilgi vardır; onları başka yazılarımda tanıtacağım.

Böylesine iç içe geçmiş bir tarihi, etnik milliyetçilik fanatizmiyle parçalamaya çalışmak, ancak kötü niyetle yapılabilecek bir 'tahrif'tir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar, bir kez daha tekrar ediyorum: Kürt sorunu diye bir sorun yoktur, terör sorunu vardır. Terörün Kürt hakları ile hiç bir ilgisi yoktur.

 

Bu ülke sınırları içinde yaşayan herkese, hepimize karşı, Kürtlere karşı da dışardan açılmış bir savaş vardır.

 

Kendi yaralılarına acımayan, taşımamak için onları infaz eden, onlar da zavallı birer piyonu olan vahşi bir kan tüccarı yapılanma ile savaşıyoruz.

 

Size sorarım: Kendinize fazla değil, on kişilik bir özel koruma oluşturmak isteseniz... Üstü başı, teçhizatı, silahı, mühimmatı, telsizi, yiyeceği, maaşı... derken bu küçük orduyu beslemek size kaça patlar?

 

Nerden geliyor bu kan içerek beslenen örgütün finansı, desteği, altyapısı? Kürt halkından mı?

 

Hayır. Kürt halkı sadece insan kaynağının bir kısmını sağlıyor. Onlar da, yaralanınca taşınmamak için "kafalarına sıkılarak" infaz ediliyorlar.

 

Türkiye Cumhuriyetini yıkmak isteyen tüm güçler bu amaçları için para akıtıyor ve altyapı sağlıyor bu kirli ittifak!

 

Bu böylece net ve kesin biçimde biline. Bu kirli ittifak, sizin burda masum Kürt taleplerini ortaya atmanıza kahkahalarla gülüyorlar, bundan emin olun. Oyunlarının nasıl da tuttuğunu izleyerek keyifleniyorlar...

 

Kürt halkımızın ana dilinde eğitime filan ihtiyacı yok! Çağdaş bir eğitime ihtiyacı var. Niye PKK öğretmenlere savaş açtı, okulundan yeni mezun olmuş gencecik fidan gibi kızcağız öğretmenlerimizi bile vahşice katletti? Korksunlar, gelmesinler, Kürt halkını eğitmesinler, uyandırmasınlar, çağdaşlaştırmasınlar diye!

 

İşte terör budur. Korku salarak, yılgınlık salarak, kirli emellerine ulaşmaya çabalar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar, bir kez daha tekrar ediyorum: Kürt sorunu diye bir sorun yoktur, terör sorunu vardır. Terörün Kürt hakları ile hiç bir ilgisi yoktur.

 

Bu ülke sınırları içinde yaşayan herkese, hepimize karşı, Kürtlere karşı da dışardan açılmış bir savaş vardır.

 

Kendi yaralılarına acımayan, taşımamak için onları infaz eden, onlar da zavallı birer piyonu olan vahşi bir kan tüccarı yapılanma ile savaşıyoruz.

 

Size sorarım: Kendinize fazla değil, on kişilik bir özel koruma oluşturmak isteseniz... Üstü başı, teçhizatı, silahı, mühimmatı, telsizi, yiyeceği, maaşı... derken bu küçük orduyu beslemek size kaça patlar?

 

Nerden geliyor bu kan içerek beslenen örgütün finansı, desteği, altyapısı? Kürt halkından mı?

 

Hayır. Kürt halkı sadece insan kaynağının bir kısmını sağlıyor. Onlar da, yaralanınca taşınmamak için "kafalarına sıkılarak" infaz ediliyorlar.

 

Türkiye Cumhuriyetini yıkmak isteyen tüm güçler bu amaçları için para akıtıyor ve altyapı sağlıyor bu kirli ittifak!

 

Bu böylece net ve kesin biçimde biline. Bu kirli ittifak, sizin burda masum Kürt taleplerini ortaya atmanıza kahkahalarla gülüyorlar, bundan emin olun. Oyunlarının nasıl da tuttuğunu izleyerek keyifleniyorlar...

 

Kürt halkımızın ana dilinde eğitime filan ihtiyacı yok! Çağdaş bir eğitime ihtiyacı var. Niye PKK öğretmenlere savaş açtı, okulundan yeni mezun olmuş gencecik fidan gibi kızcağız öğretmenlerimizi bile vahşice katletti? Korksunlar, gelmesinler, Kürt halkını eğitmesinler, uyandırmasınlar, çağdaşlaştırmasınlar diye!

 

İşte terör budur. Korku salarak, yılgınlık salarak, kirli emellerine ulaşmaya çabalar...

 

Sayın demirefe,

 

Kürt sorunu vardır,adı ne olursa olsun.İster Güneydoğu deyin,ister Şark,isterseniz de birkaz kendini bilmez sorunlu insan.

 

Dil temel haktır,bir millettin dilini gereksiz bulup,talepleri yok saymak mantıki değildir.

 

Çünkü ben buna izin vermem,anadilim benim için özeldir.

 

Ayrıca bu ülkeyi yıkmak isteyen yada zarar veren zihniyet en çok;siyasetin önünün korkularla tıkanmasına kahkahalar atıyordur.

 

Diğer yazdıklarınıza kısmen katılmakla beraber,yine tekrarlıyorum;Kürt sorunu PKK ile değil,ondan öncesi ile vardır.PKK sonuçtur;sonucuyla taraf olan ve tarafsızları yok sayan.

 

saygılar!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Değil Öyle
Kürtçe eğitim konusunda sizin talebiniz nedir, sorabilirmiyim ?

Şimdi, benim bu konudaki talebim şudur. Eğitim sistemimizde İngilizce, Fransızca, Almanca verilmektedir. Hadi İngilizce artık Dünyanın en geçerli uluslararası dili diyelim. Ama, Almanca ve Fransızca İngilizceye göre çok daha az kullanılmaktadır. Kürtçe ise ülkemizdeki ikinci sıklıkta kullanılan dildir. Kürtçe'nin en az Almanca veya Fransızca kadar, hatta daha da çok kullanım alanı bulacağına eminim. Bu yüzden Kürtçeyi iyi bilen insanlar yetiştirmemiz gerekiyor. Kürtleri sık sık Türkçe bilmiyor diye eleştiriyoruz ama Kürtçe konuşabilen Türk neredeyse yok gibi. Bu yüzden toplu mekanlarda konuşulan Kürtçeyi dahi anlayamıyoruz. Ben her Türkün en azından 1000 kelime civarında bilerek, günlük Kürtçe konuşmayı öğrenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu arada ben kendi adıma Kürt bayanlarını, bizim Türk bayanlarına göre çok daha çekici buluyorum. Sırf onlarla iletişim imkanından mahrum kalmamak için Kürtçe Dil kitabı ve sözlük aldım. Şimdiden "mavi gözleriniz çok güzel" demeyi öğrendim bile. Şaka bir yana hergün birarada yaşadığımız Kürtlerle pek çok sosyokültürel ve ekonomik birlikteliklerimiz oluyor. Okullarımıza bir an önce Kürtçenin girmesi şart diyorum. Hatta üniversite düzeyinde İngilizce eğitim veren kurumlar olduğu gibi, tamamen Kürtçe eğitim veren kurumlar da olmalı görüşündeyim. Ne yapayım mavi renk te benim zayıf noktam :wub:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Mavi,

 

PKK sonuçtur derken kısmen katılıyorum dediklerinize. Terör konusunda da anlaştığımıza göre, Kürtçe eğitim konusunda sizin talebiniz nedir, sorabilirmiyim ?

 

Saygılar.

 

Benim talebim,üniversitelerde seçmeli olarak okutulan bir Kürtçe...bir dilin gelişimini sağlayacak olanaklar...yani pek de zor olmayan çözüm önerileri soruna!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim talebim,üniversitelerde seçmeli olarak okutulan bir Kürtçe...bir dilin gelişimini sağlayacak olanaklar...yani pek de zor olmayan çözüm önerileri soruna!

Arkadasim tutturmussun bir dil diye gidiyorsun bazi seyleri göremezsen yarin elma bölünecek birbirimizi birdaha göremeyecegiz yarin kürtcenle basbasa kaldiginda bu dille kimseyle hic birsey paylasamayacaksin ABD haric.. Efendi Türkler demisti dersin, dünkü olaylara baktigimizda unutma ic savasa gidiyoruz O sürece dogru hızla ilerliyoruz. kardesim!

 

Pkk ile tabanımız aynı diyen DTP

 

Pkk terör örgütü düsmanımız degil diyen AKP

 

gerek bu ülkede gecmiste Kürtler ayrımcılık yasamıstır diyen bu milletin sözde basi

 

BUNLAR BIZE BINDIRMIS ARTIK GIDIYORUZ

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadasim tutturmussun bir dil diye gidiyorsun bazi seyleri göremezsen yarin elma bölünecek birbirimizi birdaha göremeyecegiz yarin kürtcenle basbasa kaldiginda bu dille kimseyle hic birsey paylasamayacaksin ABD haric.. Efendi Türkler demisti dersin, dünkü olaylara baktigimizda unutma ic savasa gidiyoruz O sürece dogru hızla ilerliyoruz. kardesim!

 

Pkk ile tabanımız aynı diyen DTP

 

Pkk terör örgütü düsmanımız degil diyen AKP

 

gerek bu ülkede gecmiste Kürtler ayrımcılık yasamıstır diyen bu milletin sözde basi

 

BUNLAR BIZE BINDIRMIS ARTIK GIDIYORUZ

 

Arkadaşım dil talebi insani bir taleptir;bir insanı insan yapan özellerdendir.Bunu bazı gerekçeler göstererek yok saymak da neyin nesi?Bugün ben dedelerimle anlaşamıyorum zaten;bu ne demektir;bölük pörçük bir dil anlayışı olması gerekene dönüştürmek hangi zihniyette hizmet eder?

 

Dün yaşanan olaylar beni rahatsız etmiyor mu zanenediyorsunuz?Haber sayfalarında,tv lerde rastalanan o görüntüler karşısında aklımdan geçenleri size yazsam!Bu ülkenin belirli bir bölgesi her an patlamaya hazır bomba,Diyarbakırdan tutun da Doğubeyazıta....Patlayan bomba ana gündem,hemen yanıbaşında bir komediye dönüşen Ergenekon davası.Olmadı milletti canından bezdiren ekonomi,işsizlik.Bütün bunların toplamında insan adına,ülke adına aklınıza neler geliyor.

 

Bilmelisiniz ki;bugün bu bölgede PKK'yı hala kurtuluş olarak gören insanlar var,bu ülkede hala savaşı çözüm olarak görenler var,basit düşünen ama büyük hesaplar yapan insanlar var.Tüm yaşananlarda taraf olmak zorunda olmayan beni taraf olarak göstermek isteyenler var.Tüm bunlar var iken;düşünmeyen bir halkımız var!PKK bu bölgede hala bu kadar güçlü ise bunu siyasi arenada ki çıkmazlara,iktidarlara,muhalefetlere ve tek derdi alacağı koltuk olan vekillere sormak lazım.Asker diyen,vur diyen zihniyete sormak lazın.Kanı kanla temizleyemezsin!

 

Düşünmliyiz,anlamalıyız,anlatmalıyız.Elimizi vicdanımıza koyup tüm muhattablara ve kendimize sormalıyız;nerede yanlış?

 

İnanın ki ben bu yaşananları,kırıp geçmeleri kesinlikle olması gereken olarak görmüyorum;ama soramadan da geçemiyorum...neden hala biz Kürt sorununu konuşuyoruz;Kürt sorunu yok muydu...o zaman tüm bunlar ne?

 

Ben siyasi olan temsiliyette samimi olan tek kişi bile görmüyorum!

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadasim tutturmussun bir dil diye gidiyorsun bazi seyleri göremezsen yarin elma bölünecek birbirimizi birdaha göremeyecegiz yarin kürtcenle basbasa kaldiginda bu dille kimseyle hic birsey paylasamayacaksin ABD haric.. Efendi Türkler demisti dersin, dünkü olaylara baktigimizda unutma ic savasa gidiyoruz O sürece dogru hızla ilerliyoruz. kardesim!

 

Pkk ile tabanımız aynı diyen DTP

 

Pkk terör örgütü düsmanımız degil diyen AKP

 

gerek bu ülkede gecmiste Kürtler ayrımcılık yasamıstır diyen bu milletin sözde basi

 

BUNLAR BIZE BINDIRMIS ARTIK GIDIYORUZ

Cok abartili ve trajik yazmissin sayin Efendi Türkler. Arkadasim defalarca söyledik ve yillardan beride izliyoruz ülke Kürdistan ve Türkiye diye hayatta bölünmez ve bölünmeyecekte. Bunu akli basinda kimse istemiyorda hedefte etmiyor. Kürt'ler ile Türk'ler etle zirnak gibiler ve onlari ancak ölüm ayirir. Bunu unutmayalim.

Gelelim ic savas konusuna, bu tür korku hikayelerini 30 yildan beri duyuyoruz. Evet üllkemizde ic savas isteyen kötü niyetli insanlar ve gruplar var ve bunlar aslada son bulmayacak. cünki bazi insanlar ve gruplar ic savastan aynen su anki terörden kazanc sagladiklari gibi düsündükleri icin. Bu sahislarin icine malesef siyasilerimizde dahil, ama sadece AKP veya DTP liler degil istisnasiz tüm siyasiler ve partiler.

Kürtce konusmakla bölünen ülke tarihte ilk Türkiye olacak herhalde!!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim talebim,üniversitelerde seçmeli olarak okutulan bir Kürtçe...bir dilin gelişimini sağlayacak olanaklar...yani pek de zor olmayan çözüm önerileri soruna!

 

Sn. Mavi Olmayan Gökyüzü,

 

Bu talep bence olmayacak bir şey değil eminim yakında da olacaktır. Ben ilk ve orta öğretimde seçmeli Kürtçe derse de karşı değilim. Aşağıdaki yazımda size ters gelen bir şey varmı bakıp söylermisiniz lütfen:

 

Sn.Yakışıklı,

 

Dediklerinize katılıyorum. Zaten benim de konuyu getirmek istediğim nokta bu. PKK bitirilmeden, sağlıklı bir şey yapılamaz öncelik bu, ancak bu demek değildir ki şu anda çağdaş ve objektif olma koşuluyla eğitim vermeyelim. Ben soru sordum sadece. bana göre tabii ki, güvenlik tedbirleri ve operasyonları ile birlikte, eğitimin de paralel olması gerekir. Ha bu sadece yöre halkına verilecek eğitimle sınırlandırılacak bir şey değil. Elbette, uç noktada görev yapan askere de yani alt kademeye, erlere vs. verilecek bu eğitim polise de hukuk ve yetki dışı davranışlarını engelleme amaçlı. Ancak bunların olabilmesi için tabii ki bir de dirayetli bir hükümetin olması gerekir.

 

Kürtçe yayın, hali hazırda TRT tarafından hazırlanıyor, yakında başlayacak. Eğitim konusunda ise CHPnin Kürtçe seçimlik ders teklifi de var değerlendiriliyor. Özel yayın denirse de burada ince çizgi açılacak Kürtçe TV ve yayınlanacak gazetelerdeki ayrılıkçı söylemlerin dikkatle takip edilmesi ve kurunun yanında yaşın yanmasına mani olunarak denetime tabi tutulması konusu. Bugün mesela Turan Dursun sitesini gerekçesiz kapatıp demokrat olduğunu iddia edenlerden ne derece bu yönde objektiflik beklenebilir o da ayrı bir tartışma konusu.

 

Ayrıca, Sn. Değil Öyle'nin dediklerini de düşünmek gerekir. Farklı bir bakış açısından değerlendirmiş olsa da gayet doğal ve mantıklı yazmış.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Belkide şimdi...

Tüm bu tartışmalar sonucunda tam bir değerlendirme yapmanın tam sırası...

 

Yüzyıllardır Kürdüyle, lazıyla, Alevisiyle, Sunnisiyle ve Tarkyalısıyla bu topraklarda iç içe yaşadık ve yaşıyoruz...

Küllerinin içinden yeniden doğup yedi düvele karşı devrimci bir cumhuriyeti ortak kurmuşuz...

Bütün Anadolu'da, Dicle-Fırat boylarında, Mezopotamya'da ortak bir yazgıyı paylaşmışız, paylaşıyoruz...

Birbirimizle kız almışız, kız vermişiz, damat almışız, içgüveysi gitmişiz. vs. yani hepimiz etle tırnak gibi kaynaşmışız...

Aslında bu birleşemenin tutmuş bir mayası var...

O maya da Emperyal güçlere karşı tutan bir mayadır...

Bugün dünya halklarının başsorunu, ABD'nin gemi azıya almış zorbalığı değilde nedir?..

Ve bunun başlıca uygulama alanı ise Irak'ın işgaliyle başlayan Büyük Ortadoğu Projesi değilmidir...

Neden mi bunu yapıyorlar/yapmak istiyorlar...

Çünkü bizler daha Kürt kardeşlerimizle...

Diliyle barışamamış/barışmayı becerememişiz...

Kültürüyle barışamamış/barışmayı becerememişiz...

Kimliğiyle barışamamış/barışmayı becerememişiz...

Varlığıyla barışamamış/barışmayı becerememişiz...

Peki tüm bu becerisizliklerimizi kim değerlendiriyor/değerlendirmek istiyor bugün...

Emperyal emelli güçler...

Ve epey yol kat ettiler...

Neden mi...

Şöyle bir aynaya bakmamız yeterli aslında...

Siz düşünebiliyormusunuz...

Kürt kardeşlerimiz o kadar aptal mıdır ki Türkiye bölünsün de;

İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Antalya, Adana Türk'e düşsün...

Mardin, Siirt, Bitlis, Hakkâri, Bingöl; Urfa da Kürt'e kalsın...

Oysa bütün Anadolu bugün bizimdir, Edirne'den Hakkâri'ye kadar...

Amaaaa Türkler patron, Kürtler kapıcı ve odacı; oluyorsa (işte bu) olmaz arkadaşlar, olmaz...

 

Şimdi sözüm ona bizdeki şoven milliyetçilerine...

Kendi halkını ezen bir ulus özgür olabilirmi...

Olamaz!...

Türkiye mutlaka kendi Kürtlerini kazanmanın yolunu bulmalıdır ve bulunacaktır...

Yıllardır Kürtleri aşağılayıcı, hor görücü, düşmanlık güdücü davranışlardan kesinlikle kaçınılma zamanıdır...

Etle tırnak gibi iç içe geçtiğimiz Kürt kardeşlerimizi emperyalistlerin saflarına itemeyiz / itmemeliyiz.

Türk-Kürt bu topraklarda yazgımız ortak...

Şimdi bir soru...

Bunca yıl birlikte yaşadığımız vatanımızdan mı olacağız?...

Yoksa güzelim coğrafyamızı yine başkasına cetvelle çizdirme aymazlığına mı kapılacağız?...

Düşünelim lütfen!...

Saygılar...

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Belkide şimdi...

Amaaaa Türkler patron, Kürtler kapıcı ve odacı; oluyorsa (işte bu) olmaz arkadaşlar, olmaz...[/

 

Yapmayın Sn. Dipnot, vermek istediğiniz mesaj güzel ancak Türkler Kürtleri ezdi, eziyor derseniz, doğru olsa bile ki -öyle bir şey yok- bu sadece nefrete ve kutuplaşmaya hizmet eder. Siz nerede yaşıyorsunuz ?

 

Bugün Halis Topraktan tutun bir çok Kürt patron sayabilirim size, ayrıca bizi yönetenlerin saf Türk soyundan olduğunu da iddia edemezsiniz. Tabii ki bazı partilerin, grupların, devlette yer almış kişilerin Kürtleri yok saymalarını yada aşağılamalarına ben de kesinlikle karşıyım. Ama öne sürdüğünüz bu önerme çok yanlış olmuş.

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...&pid=39584#

 

BİZİ YÖNETEN KÜRTLER

 

TBMM Başkanı Bülent Arınç:

 

Manisa doğumlu, Manisa milletvekili olduğu için ve Türkçe'yi de

güzel kullanmasından ötürü halk tarafından Manisalı bir Türk

olduğu sanılmaktadır. Halbuki Bülent Arınç'ın kökeni Tunceli'ye

dayanmaktadır. Yıllar önce Manisa'ya göç etmiş bir Kürt ailesinin

torunudur.

 

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül:

 

Kayseri doğumlu ve Kayseri milletvekili olan Abdullah Gül, baba

tarafından çok eskiden Kayseri'ye yerleşen Siirt kökenli bir

ailenin oğludur. Baba tarafından Arap ana tarafından sonradan

Müslüman olmuş Ermeni kökenlidir.

 

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu:

 

Diyarbakır doğumlu olan Abdülkadir Aksu Kürt'tür. Göreve geldiğinden

sonra Emniyet teşkilatındaki Fetullahçı Kürt kadrolaşma inanılmaz

artmıştır. Yurtsever Turkler (Necip Hablemitoglu, Muammer Aksoy,

Ugur Mumcu) hep onun doneminde katledildi. Emniyette Kurdcu ve

Dogu'cu kadrolasmayi sagladi. Istanbul'daki Kurd kokenli PKK'ya

yardim saglayan mafyayi temizleyen polisleri aciga aldi veya pasif

gorevlere surdu.

 

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik:

 

Van'lı olan Hüseyin Çelik Kürt-Arap melezidir. Kürtçe şarkılarla

eğitim - öğretim sezonu açılşı yapılması ilk kez Hüseyin Çelik'in

bakanlığı döneminde görülmüştür. Turkiye sadece Turkleremi ait

ait iddiasini ortaya atti.

 

Başbakan Yardımcısı Dengir Fırat :

 

Hükümette en kilit kişi olarak gösterilen Başbakan Yardımcısı Dengir

Fırat 1925 yılında idam edilen Kürt isyancı Şeyh Sait'in torunudur.

UDUR. Mersin milletvekili olan Fırat, Mersin'deki Kürt nüfus hareketini

yönlendiren kişilerin başındadır. Dengir Fırat, 2 Ağustos 2002 Cuma

günü Meclis'te, sinir oynatan ses tonuyla, Abdullah Öcalan'ı kast

ederek "Asamadınız! Asamazsınız! Asamayacaksınız!" diye bağırmıştır.

 

Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki Ergezen:

 

Kürt kökenli olan Zeki Ergezen, bir de ayrıca Nakşibendi tarikatının

Tillo koluna mensuptur.

 

Başbakanın Danışmanları :

 

1. Danışman: 1994 yılında PKK'ya maddi yardım yaptığı için

öldürülen Kürt işadamının yeğeni bugün Tayyip Erdoğan'ın danışmanı.

10 Aralık 2002 tarihinde, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bush ile o

dönem Başbakan olmayıp AKP Genel Başkanı olan R.T Erdoğan'ın

yaptığı toplantıya katılan birkaç isimden biri. Babası milletvekili.

Babası bir dönem insan hakları meseleriyle çok yakından ilgiliydi;

dernek başkanıydı. Fırsat buldukça da İstanbul-Ankara belediyelerinin

köprü, yol ihalelerini alırdı. Ailece S-300 Mersedeslere biniyorlar.

Danışmanın üniversite mezunu bile olmadığı söyleniyor. Başbakan

Erdoğan'ın bu danışmana özel bir sevgisi olduğu biliniyor.

 

2. Danışman: Cüneyt Zapsu Bu danışman Güneydoğu'nun

en büyük Kürt aşiretinin üyesi.Dedesi ilk Kürtçe tiyatro eseri

yazan bir edebiyatçı. Ehl-i Sünnetdergisinin sahibi. Türkçe-Kürtçe

yayınlanan "Jin" dergisinin önde gelen isimlerinden. Danışmanın

halası, faili meçhul bir cinayete kurban giden Kürt hareketinin

önde gelen isimlerinden Musa Anter'in eşi. Danışmanın eniştesi

Musa Anter öldürüldüğünde Abdullah Öcalan başsağlığı mesajı

yayınlamıştı. Öldürülen Musa Anter'in bir yeğeni milletvekili de yine

faili meçhul bir cinayete kurban gitmişti. Danışman yakın akrabaları

gibi Doğu ve Güneydoğu'da gezmiyor. O'nun bir ayağı hep Amerika'da

TÜSİAD üyesi bu danışman, Başbakan Erdoğan' ın özellikle yurt

dışındaki bütün resmi-özel görüşmelerinde bulunuyor. Bu danışmanın Erdoğan'ın "aklının yarısı" olduğu iddia ediliyor.

 

3. Danışman: Bu danışman aslen Diyarbakırlı. Kürt olduğunu açıkça

vurguluyor. Bir dönem radikal islamcıydı. Yoksuldu; üniversitede

yurtta kalıyordu; şimdi lüks otellerden çıkmıyor, 100 bin dolarlık

jeeplere biniyor.

 

4. Danışman: Babası Güneydoğu'da bir şehrin Belediye Başkanı'ydı.

O ise Beyaz Saray'ın yeminli müşaviriydi. Arap kokenli. Nerden

nereye... ABD vatandaşı olduğu biliniyor. Ama şimdi o hem danışman

hem milletvekili.

 

Barzani 2 sene önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kendisine

bağlı 75 milletvekili olduğunu açıklamıştı. Kimse bu milletvekilleri

kimlerdir,diye araştırmadı. Kaynadı gitti bu açıklama.

 

Namık Tan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Dışişleri Bakanlığı'ndaki

kürtçü gurubun başı, Mardin doğumlu, Dış işleri Bakanlığı'nda hizmete

özelyazığı bir kürt raporunda kürtlere daha fazla külturel haklar

verilmesini talep etti. Akparti icinde ki kürt gurubun en yakın

ismi. Dışişleri Bakanlığındaki kürt guruplar ile Meclisteki kürtçü milletvekilleri arasındaki ilişkiyi kordine ediyor. 30 Ağustos

onların (askerleri kastederek) 29 Ekim bizim bayramımız diyerek

askerlere olan nefretini belirtiyor. PKK'nin finanse ettigi

lokantalarda ödedigi hesabın Türk askerine ve Türk

milletine kurşun olarak geri döndüğü kişi.

 

Baki Ilkın, Arap kökenli, Dış işleri Bakanlığında kıbrıs masası

baskanıydı, şimdi Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Temsilcisi,

Denktaş'in tasfiye edilmesi operasyonunun baş aktörü, 12 Eylul

Kenan Evren Diktatörlüğü döneminde sağcı veya solcu idam edilen

gençleri Güvenlik Konseyine sunan kisi. Türklüğü ve Milliyetçiliği

zararlı, hastalıklı ve kontrol altında tutulması gereken bir akım

olarak tarif ediyor. Devsol mensubu 12 Eylül'de yaşı büyütülerek

asılan 16 yaşındaki sol görüşü Erdal

Eren'in yaşını büyütme işlemlerinde rol alan kişi.

 

Uğur Ziyal, Dışişleri Bakanlığı eski musteşarı,

Dışişleri içinde Akpartiye en yakın isim, Kürt kökenli,

Dışişlerindeki kürtçü kadrolaşmanın planlamacılarından, Talabani

ve Barzani'nin aşiret lideri oldugu donemlerde onlara Dışişleri

bakanlığı makam aracı tahsis eden kisi. PKK'ya yakın olmasa da

modernkürt miliyetciligini destekliyor. Cüneyt Zapsu ve Dengir

Firat'a en yakın isimlerden.

 

 

PKK.BİM MARKETLERİ. VE CÜNEYT ZAPSU

aslancan 18.10.2005 Saat: 16:38

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın Danışmanı ve BİM marketlerinin sahibi

Cüneyt Zapsu, hem Kürt Teali Cemiyeti'nin Kurucu üyesidir... hem de Kürt Hevi

Cemiyeti'nin Kurucusu 'Kürdistan'da Kürtten başka hiçbir millet yoktur'

diyen Abdurrahim ZAPSU'nun torunudur.

 

Alman vatandaşı olduğu için milletvekilli adayı olmadığı belirtilen Cüneyt ZAPSU AKP'nin kurucu üyesi ve

'Türkiye yalnızca Türklerin değildir..

Bu düzenin koruyucusu olmamız mümkün değil..

Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok.

Bu hukuku hazırlayanlar bu düzenin kaldırılmasının maşası olacak...' diyen Tayyip'in

danışmanıdır.

 

Yaşadığı sürede Türklere her fırsatta kin kusan babaannesi Hidayet Zapsu,

Kürt isyanlarının baş aktörü olan Bedirhan aşiretine mensuptu. BİM'in de

sahibi olan Cüneyt ZAPSU' nun halası PKK'nın ve Apo'nun akıl hocası Musa

ANTER'in karısıdır.

 

ZAPSU'nun şirketlerinde , Kürt Teali Cemiyeti'nin başkan

ve mensuplarının torunları yönetici olarak görev yapıyorlar.

Şeyh Sait'in öcünü alıyorum, aldım...

 

Şeyh Sait ve taraftarları gerçek şehittirler' diyen, Şeyh Sait'in dava arkadaşı Abdurrahman ZAPSU'nun torunu Cüneyt ZAPSU icraatlarıyla da görülüyor ki, dedesinin kin ve intikam duygularını başarıyla devam ettiriyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gül, PKK’nın fikir babasını ödüllendirdi!

 

 

 

 

Prof. Nurullah Aydın, “Gül, Dışişleri Bakanı’yken PKK’nın manifestosunu yazan, Atatürk’e diktatör diye dil uzatan Hollandalı Türkoloğa ödül verdi” dedi.

 

 

 

Prof. Dr. Nurullah Aydın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Dışişleri Bakanlığı yaptığı 2005’te, PKK’nın manifestosunu yazan Hollandalı bir profesöre devlet eliyle teşekkür belgesi verdiğini açıkladı: “1993’te PKK Avrupa’da bir manifesto yayınlıyor. Bunun içinde PKK’nın Türkiye topraklarında bir devlet kuracağı yazıyor. Buna göre; bölgede kendi polisi, mahkemesi olacak şekilde bir yapılanma için çalışılıyor. Bunu yazan Hollandalı bir yazar. Avrupa fonlarından destek aldığı bilinen, Türkiye karşıtı her olayda akıl danışılan bir yazar bu...

 

 

Ermeni iddialarını destekleyen kitapları var

 

Bu profesör, yazdığı kitaplarda da Atatürk’ün ’diktatör’olduğunu savunuyor. Atatürk’e diktatör diyen, PKK’nın anayasasını yazan bu kişi 2004 yılında Türkolog olarak Türkiye’ye çağrılıyor... Konuşmalar yapıyor, seminerlere katılıyor, konferanslar veriyor... Ermeni soykırımı iddialarını destekleyen birçok kitabı olan ve Atatürk için Diktatör diyen biri bu... 11 Haziran 2005 yılında ise bizzat Abdullah Gül’ün elinden kendisine ’Türkiye-AB ilişkilerine katkısı’nedeniyle Teşekkür Belgesi ve Atatürk Amblemi veriliyor.

 

 

Türkiye Cumhuriyeti’nden emekli maaşı alıyorlar

 

Bu olay ortadayken Abdullah Gül’ün terör konusundaki açıklamaları ne kadar inandırıcı olabilir? Kandil Dağı’nda bugün PKK terör örgütünü yönlendiren dört kişi, bunların başında eski milletvekili Zübeyir Aydar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden emekli milletvekili maaşı alıyor. DTP milletvekilleri, devletin kırmızı plakalı araçlarıyla terörist cenazelerine giderek terör propagandası yapıyor ve teröristlere ’gerilla’ diyor. Böyle bir ortamda, terörle mücadelede nasıl bir başarı elde edebiliriz ki?..

 

 

Kesilmesi için dava açılabilir

 

Bu açıklama üzerine bir izleyici bu milletvekilinin maaşının kesilmesi için dava açıp açamayacağını sordu. Eski DGM Savcısı Talat Şalk, bu yönde bir dava açılabileceğini belirtti. Şalk, Türkiye Cumhuriyeti devlet adamlarının devletin güvenliğinin korunması gerektiğini bilmediklerini söyledi. Şalk, ” Devletin güvenliğini korumadan demokratikleşsek ne olacak? “ dedi. Prof. Aydın, Öcalan’ın asıl adının Artin Agopyan olduğunu açıkladı. PKK’nın ASALA terör örgütü’nden doğduğunu belirten Aydın, Öcalan’ın 10 Nisan 1998’de Ermenistan Başbakanı’na bir mektup yazarak Ermeni soykırımını tanıdığını ve Ermeni soykırımının Nazilerin yaptığı soykırıma örnek olduğunu yazdığını söyledi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gül, PKK?nın fikir babasını ödüllendirdi!

.

.

.

Bu açıklama üzerine bir izleyici bu milletvekilinin maaşının kesilmesi için dava açıp açamayacağını sordu. Eski DGM Savcısı Talat Şalk, bu yönde bir dava açılabileceğini belirtti. Şalk, Türkiye Cumhuriyeti devlet adamlarının devletin güvenliğinin korunması gerektiğini bilmediklerini söyledi. Şalk, ? Devletin güvenliğini korumadan demokratikleşsek ne olacak? ? dedi. Prof. Aydın, Öcalan?ın asıl adının Artin Agopyan olduğunu açıkladı. PKK?nın ASALA terör örgütü?nden doğduğunu belirten Aydın, Öcalan?ın 10 Nisan 1998?de Ermenistan Başbakanı?na bir mektup yazarak Ermeni soykırımını tanıdığını ve Ermeni soykırımının Nazilerin yaptığı soykırıma örnek olduğunu yazdığını söyledi

Sayin Efendi Türkler hayatimda hic sevmedigim ve deger vermedigim isimler arasinda en önlerde Abdullah Öcalan geliyor, onun devrimcilikle bir alakasi olamayacagini kücük yaslarinda ülkemizin büyük devrimcilerinden Deniz Gezmis'in yanina gittiginde Deniz'in onu red etmesiyle belli olmustu. Deniz yanilmamisti, cünki Abdullah Öcalan'in politikasina ve davranislarina bakarsaniz devrimcilikle yakindan uzaktan bir alakasi yok. Ama Abdullah Öcalan'i kötülemek icin illada uyduruk iddaalarda bulunmamaizada hic gerek yok. Yok efen dim gercek ismi Abdullah Öcalan degilde Artin Agopyan mis gibi uyduruk iddaalarla ve Ermeni düsmanligi yaparak hic olmaz. Türkiye Cumhuriyeti devleti neden gercek kimligini aciklamiyor Apo'nun mademki ismi degisik ise??? Teröre karsi mücadelemizi dogru ve dürüst temeller üzerinden yapalim, yoksa Apdullah Öcalan nezninde Kürt vatandaslarimizi kücük düsürerek degil. Abdullah öcalan'da Kürt'lerin hakkini savunuyor (savunuyor gözüküyor bana göre) diye Kürt'lere haklarini vermemede direnmek dogru olani degil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Üzülüyorum hala bazı insanlar bazı şeyleri idrak edemiyor yada işine geldiği gibi davranıyor..

Sanki kürtçe konuşmak yasakmış gibi bir dil sorunu tutturmuş gidiyorlar,düne kadar böyle bir şeyde yoktu şurda bir kaç yıldır türedi bu dil meselesi..

 

Bir milleti bir arada tutan çok önemli bazı ortak paydalar vardır nedir bunlar mesela vatan,dil,din,kimlik,bayrak v.s v.s peki bir arada dostça yaşamanın ortak değerlerinden en önemlisi hangisidir dersiniz?

Bence dil..

Bölücü zihniyetin ortaya atmış olduğu bir fikirden başka bir şey değil bu dil safsatası...Bölünme böyle başlayacak önce farklı bir dil sonra farklı bir kimlik sonra ülkenin şurası benim burası senin..Bu kadar basit..

 

Politika topiğindede sormuştum kürtlerin bu ülkeda yaşan diğer etnik guruplardan ayrıcalığı nedir diye..

Onların kendi dilleri yokmudur?Onların kendi kültürleri yokmudur?Yada şöyle söyleyeyim bazılarının diline doladığı gibi bu ülkede kürt sorunu vardırda onların hiç bir sorunu yokmudur?yada onlar sorunlarını dile getiremiyecek kadar acizmidir?

 

Değildir....

 

Bu ülkede bazıları tarafından şişirilmiş sunni bir kürt sorunu varmış gibi gösterilmektedir,ve bu şekilde ısrar edilirse ülkede ciddi anlamda bir Türk-kürt sorunu oluşacaktır..Ve o zaman kim ne yapacak çok merak ediyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Üzülüyorum hala bazı insanlar bazı şeyleri idrak edemiyor yada işine geldiği gibi davranıyor..

Sanki kürtçe konuşmak yasakmış gibi bir dil sorunu tutturmuş gidiyorlar,düne kadar böyle bir şeyde yoktu şurda bir kaç yıldır türedi bu dil meselesi..

 

Bir milleti bir arada tutan çok önemli bazı ortak paydalar vardır nedir bunlar mesela vatan,dil,din,kimlik,bayrak v.s v.s peki bir arada dostça yaşamanın ortak değerlerinden en önemlisi hangisidir dersiniz?

Bence dil..

Bölücü zihniyetin ortaya atmış olduğu bir fikirden başka bir şey değil bu dil safsatası...Bölünme böyle başlayacak önce farklı bir dil sonra farklı bir kimlik sonra ülkenin şurası benim burası senin..Bu kadar basit..

 

Politika topiğindede sormuştum kürtlerin bu ülkeda yaşan diğer etnik guruplardan ayrıcalığı nedir diye..

Onların kendi dilleri yokmudur?Onların kendi kültürleri yokmudur?Yada şöyle söyleyeyim bazılarının diline doladığı gibi bu ülkede kürt sorunu vardırda onların hiç bir sorunu yokmudur?yada onlar sorunlarını dile getiremiyecek kadar acizmidir?

 

Değildir....

 

Bu ülkede bazıları tarafından şişirilmiş sunni bir kürt sorunu varmış gibi gösterilmektedir,ve bu şekilde ısrar edilirse ülkede ciddi anlamda bir Türk-kürt sorunu oluşacaktır..Ve o zaman kim ne yapacak çok merak ediyorum...

Ülke bölünecek ve Kürt-Türk sorunu cikacak hikaye ve senaryolarini yillardan beri duyuyoruz. Evet Kürt-Türk catismasi isteyen cikarci cevreler var, hemde her iki tarafta. O eksende bu iki grupta aslinda ortaklasa calisiyorlar. Madem Kürtce konusuluyor ve kimseyi rahatsiz etmiyorsa neden milyonlarca Kürt'ün dillerini ve kültürlerini gelistirme, ögrenme ve korumalari konusunda onlara yardimci olunmuyor? Onlarda vergi veriyorlar devletimize. Onlaro horlayacagimiza, yok efendim grameri bile yokmusta, her Kürt'ün ortak dili degilmiste, miste mis. Yok efendim Laz'lar neden böyle bir hak istemiyorlarmista. Öyle diyecegimize biz Türk'lerin baska ülkelerden orada yasayan insanlarimiz icin istediklerimize bakalim ve bizim yaptiklarimizla karsilastiralim. Avrupa'da bir cok Türk kökenli Milletvekili ve memurlar var. Bunlar her yerde her zaman korkmadan Türkce konusabiliyorlar ve kimse ondan rahatsiz olmuyor. Ama sunuda iyi bilinki eger bu insanlardan aynen ülkemizde oldugu gibi sadece yasadigi ve vatandasi oldugu ülkenin dilini konusmasi istende ve konsmadiginda bölücü olarak nitelenseler, durumlari Kürt'lerinkin´den farkli olmaz. Ülke politikacilari bunun bir cözüm degil problem oldugunu bildikleri icin Türkiye'nin uygulamis oldugu politikanin tersini uyguluyorlar. bakiniz Türk asilli politikacilara acik oturumlarda, yeri gelince parlemontoda bile Türkce konusuyorlar. Kimsede bundan kocunmuyor. Sadece Türkce degil diger dilerden olan kisiler bile kendi bildikleri dili konusuyorlar, Kürtce, Sirpca, Rusca, Arapca,.... Bunlarin hic birisi ne basinda nede halk arasinda bölücü olarak damgalaniyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ülke bölünecek ve Kürt-Türk sorunu cikacak hikaye ve senaryolarini yillardan beri duyuyoruz. Evet Kürt-Türk catismasi isteyen cikarci cevreler var, hemde her iki tarafta. O eksende bu iki grupta aslinda ortaklasa calisiyorlar. Madem Kürtce konusuluyor ve kimseyi rahatsiz etmiyorsa neden milyonlarca Kürt'ün dillerini ve kültürlerini gelistirme, ögrenme ve korumalari konusunda onlara yardimci olunmuyor? Onlarda vergi veriyorlar devletimize. Onlaro horlayacagimiza, yok efendim grameri bile yokmusta, her Kürt'ün ortak dili degilmiste, miste mis. Yok efendim Laz'lar neden böyle bir hak istemiyorlarmista. Öyle diyecegimize biz Türk'lerin baska ülkelerden orada yasayan insanlarimiz icin istediklerimize bakalim ve bizim yaptiklarimizla karsilastiralim. Avrupa'da bir cok Türk kökenli Milletvekili ve memurlar var. Bunlar her yerde her zaman korkmadan Türkce konusabiliyorlar ve kimse ondan rahatsiz olmuyor. Ama sunuda iyi bilinki eger bu insanlardan aynen ülkemizde oldugu gibi sadece yasadigi ve vatandasi oldugu ülkenin dilini konusmasi istende ve konsmadiginda bölücü olarak nitelenseler, durumlari Kürt'lerinkin´den farkli olmaz. Ülke politikacilari bunun bir cözüm degil problem oldugunu bildikleri icin Türkiye'nin uygulamis oldugu politikanin tersini uyguluyorlar. bakiniz Türk asilli politikacilara acik oturumlarda, yeri gelince parlemontoda bile Türkce konusuyorlar. Kimsede bundan kocunmuyor. Sadece Türkce degil diger dilerden olan kisiler bile kendi bildikleri dili konusuyorlar, Kürtce, Sirpca, Rusca, Arapca,.... Bunlarin hic birisi ne basinda nede halk arasinda bölücü olarak damgalaniyorlar.

 

Demek bunlar hikaye, senaryo. PKK diye bir şey yok, ayrı devlet kurmak istemiyor, bunun için mücadele etmiyor. Kürt-Türk çatışması isteyen çıkarcı çevreler kimler ? Hem de her iki tarafta söyleyin de açık açık biz de bilelim.

 

Kürtlerin dilini geliştirmesi başka bir şey terör başka. Şimdi siz Kürtler dilini geliştiremediği için PKK var, terör var derseniz, PKK'yı dil için savaşıyor konumuna getirip meşrulaştırırsınız. Kürtlerin dilini geliştirmesi ile PKK'nın silah bırakacağını söylemek hangi mantığa sığar.

 

Kürtlerin dilini geliştirmesi nedir ? Zazaları da Kürtleştirmesi ve kendi dillerini empoze etmeleri mi ? İnternet istesinden tutun Kürtçe kasetlere, CD'lere, gazetelere kadar Kürtçe dilinin gelişmesi için araçlar serbest değil mi ? Bundan kimse gocunuyor mu ? Hatta, CHP, İlk ve Orta öğretimde Kürtçe seçmeli ders teklifi vermedi mi ? Şimdi, bu gazete ve dergiler, yayınlar, ineternet siteleri arasında, PKK'ya övgü düzen, ayrılıkçılığı körükleyen yazılar, söylemler olanların adli takibata uğraması Kürtçe dilinin geliştirilmesine karşı mı yapılıyo yoksa kanuna aykırı olduğu, ayrılığa hizmet ettiği için mi ?

 

Avrupadaki Türk, Kürt, Rus, Hırvat, Arap vs. kökenli milletvekilleri bölgesel ve ırksal parti kuruyor mu ? Yoksa SPD, Yeşiller vs. gibi partilerden mi milletvekili oluyorlar ? Mecliste, kürsüde Türkçe mi konuşuyorlar, Kürtçe mi, Arapça mı, Hırvatça mı ? Yoksa ALMANCA, FRANSIZCA vs. mi ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demek bunlar hikaye, senaryo. PKK diye bir şey yok, ayrı devlet kurmak istemiyor, bunun için mücadele etmiyor. Kürt-Türk çatışması isteyen çıkarcı çevreler kimler ? Hem de her iki tarafta söyleyin de açık açık biz de bilelim.

 

Kürtlerin dilini geliştirmesi başka bir şey terör başka. Şimdi siz Kürtler dilini geliştiremediği için PKK var, terör var derseniz, PKK'yı dil için savaşıyor konumuna getirip meşrulaştırırsınız. Kürtlerin dilini geliştirmesi ile PKK'nın silah bırakacağını söylemek hangi mantığa sığar.

 

Kürtlerin dilini geliştirmesi nedir ? Zazaları da Kürtleştirmesi ve kendi dillerini empoze etmeleri mi ? İnternet istesinden tutun Kürtçe kasetlere, CD'lere, gazetelere kadar Kürtçe dilinin gelişmesi için araçlar serbest değil mi ? Bundan kimse gocunuyor mu ? Hatta, CHP, İlk ve Orta öğretimde Kürtçe seçmeli ders teklifi vermedi mi ? Şimdi, bu gazete ve dergiler, yayınlar, ineternet siteleri arasında, PKK'ya övgü düzen, ayrılıkçılığı körükleyen yazılar, söylemler olanların adli takibata uğraması Kürtçe dilinin geliştirilmesine karşı mı yapılıyo yoksa kanuna aykırı olduğu, ayrılığa hizmet ettiği için mi ?

 

Avrupadaki Türk, Kürt, Rus, Hırvat, Arap vs. kökenli milletvekilleri bölgesel ve ırksal parti kuruyor mu ? Yoksa SPD, Yeşiller vs. gibi partilerden mi milletvekili oluyorlar ? Mecliste, kürsüde Türkçe mi konuşuyorlar, Kürtçe mi, Arapça mı, Hırvatça mı ? Yoksa ALMANCA, FRANSIZCA vs. mi ?

Evet ülke bölünecek laflari hikaye, bunu yillardan beri duyuyoruz. Ülkemizde yasayan Kürt'lerin azili cogunlugu da ayni düsüncede. PKK Kürt vatandaslarimiza yapilan gecmiste veya günümüzdeki hatalari kendi cikarlari icin kullaniyor. Tam arastirirsak PKK'nin yasama gecis dönemi 12 Eylül darbesinin gelisine rastlar ve bundanda en büyük sorumlu cuntadir. O dönem Türk ve Kürt devrimcilerini susturan, hapislere atip iskenceden geciren devlet meydani PKK gibi terör örgütüne birakti. 1980 öncesine bakarsaniz PKK yani eski adiyla Apocularin etkinligi Türk ve Kürt yurtseverlerinin cogunlugu sayesinde Kürt'ler üzerinde fazla degildi.

Kürt olayini PKK teröründen ayirmak gerek ve mümkün oldugu kadar onlara malzeme vermemek gerek.

Türkiye'yi yakindan uzaktan taniyan herkes verilen haklarin ccogunlukla kagit üzerinde kaldigi ve Kürtce konusmayi icimize sindiremedigimiz acik. Kürtce konusan = PKK olarak algilanan bir ülkede Kürtce kendisini ne kadar gelistirir oda ayri bir soru.

Defalarca yazdik buradan ama nedense iismize gelmedigi icin okumuyoruz ve devamli soruyoruz. Türkiye'de terörden Kürt ve Türk tarafindan bazi sahislar, kuruluslar, siyasiler, mafya ve benzerileri cikar sagliyor. Kört sorunu cözülmüs olsa ve PKK'nin sonu getirilmis ( koskoca bir ülkenin bir kac capulcuyu yok edememesi kimseyi süphelendirmiyor, ben ve benim gibi düsünenler haric) olsa DTP ve MHP gibi partiler asla 10% barajini asamazlar, bir cok ihaleler daha seffah olur, bazi bürokratlar islerinden olur ve mafya gibi yasa disi kuruluslar Türkiye adina kendilerine pay cikartmazlar, binlerce köy korucusuna ihtiyac duyulmaz. Bosuna söylenmiyor, gündüz köy korucusu gece PKK'li diye. Ülkede olan tüm cete iliskilerine bakarsaniz söylediklerimi göreceksiniz. Ama önce görme istegim olacak.

Avrupadaki milletvekilleri resmi olarak bulunduklari ülkenin dilini konusuyorlar ama önceki vatandasi oldugu ülkeninde dilini konusurken kimse bundan gocunmuyor. Hatta hic unutmyorum, ilk dönemler Hürriyet ve Milliyet gibi gazeteler bunlar icin Türk milletvekili diye bahsediyorlardi ve bu milletvekilleri de, hayir biz Türkiye'nin buradaki 500 den sonraki milletvekilleri degiliz sadece bulundugumuz ülkenin milletvekiliyiz demislerdi. Ve gene bu milletvekileri bu gazeteler tarafindan hain ve Türk düsmani olarak nitelendirilmislerdi. Yani konu kendimiz olunca kural falan tanimiyoruz, ama kimki bizden bir istegi olur ona demedigimiz ve yapmadigimiz kötülük kalmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet ülke bölünecek laflari hikaye, bunu yillardan beri duyuyoruz. Ülkemizde yasayan Kürt'lerin azili cogunlugu da ayni düsüncede. PKK Kürt vatandaslarimiza yapilan gecmiste veya günümüzdeki hatalari kendi cikarlari icin kullaniyor. Tam arastirirsak PKK'nin yasama gecis dönemi 12 Eylül darbesinin gelisine rastlar ve bundanda en büyük sorumlu cuntadir. O dönem Türk ve Kürt devrimcilerini susturan, hapislere atip iskenceden geciren devlet meydani PKK gibi terör örgütüne birakti. 1980 öncesine bakarsaniz PKK yani eski adiyla Apocularin etkinligi Türk ve Kürt yurtseverlerinin cogunlugu sayesinde Kürt'ler üzerinde fazla degildi.

Kürt olayini PKK teröründen ayirmak gerek ve mümkün oldugu kadar onlara malzeme vermemek gerek.

Türkiye'yi yakindan uzaktan taniyan herkes verilen haklarin ccogunlukla kagit üzerinde kaldigi ve Kürtce konusmayi icimize sindiremedigimiz acik. Kürtce konusan = PKK olarak algilanan bir ülkede Kürtce kendisini ne kadar gelistirir oda ayri bir soru.

Defalarca yazdik buradan ama nedense iismize gelmedigi icin okumuyoruz ve devamli soruyoruz. Türkiye'de terörden Kürt ve Türk tarafindan bazi sahislar, kuruluslar, siyasiler, mafya ve benzerileri cikar sagliyor. Kört sorunu cözülmüs olsa ve PKK'nin sonu getirilmis ( koskoca bir ülkenin bir kac capulcuyu yok edememesi kimseyi süphelendirmiyor, ben ve benim gibi düsünenler haric) olsa DTP ve MHP gibi partiler asla 10% barajini asamazlar, bir cok ihaleler daha seffah olur, bazi bürokratlar islerinden olur ve mafya gibi yasa disi kuruluslar Türkiye adina kendilerine pay cikartmazlar, binlerce köy korucusuna ihtiyac duyulmaz. Bosuna söylenmiyor, gündüz köy korucusu gece PKK'li diye. Ülkede olan tüm cete iliskilerine bakarsaniz söylediklerimi göreceksiniz. Ama önce görme istegim olacak.

Avrupadaki milletvekilleri resmi olarak bulunduklari ülkenin dilini konusuyorlar ama önceki vatandasi oldugu ülkeninde dilini konusurken kimse bundan gocunmuyor. Hatta hic unutmyorum, ilk dönemler Hürriyet ve Milliyet gibi gazeteler bunlar icin Türk milletvekili diye bahsediyorlardi ve bu milletvekilleri de, hayir biz Türkiye'nin buradaki 500 den sonraki milletvekilleri degiliz sadece bulundugumuz ülkenin milletvekiliyiz demislerdi. Ve gene bu milletvekileri bu gazeteler tarafindan hain ve Türk düsmani olarak nitelendirilmislerdi. Yani konu kendimiz olunca kural falan tanimiyoruz, ama kimki bizden bir istegi olur ona demedigimiz ve yapmadigimiz kötülük kalmaz.

 

80 darbesinin Türkiyedeki bir çok sorun ile birlikte PKKyı körüklediğini söylüyoruz zaten defalarca yazdık. PKKnın uluslarası nitelikte bir mafyası var, siz yerel mafyadan bahsediyorsunuz. Karıştırmayalım, Korucular vatanlarını, canlarını, ırzlarını savunan insanlar, bir çok şehit vermiş vatansever insanlardır, herkes Sedat Bucak gibi değildir. Ben Milliyet yada Hürriyet gibi gazetelerde de Avrupadaki milletvekilleri için hain dediklerini hiç görmedim, isterseniz örnek de verebilirim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

80 darbesinin Türkiyedeki bir çok sorun ile birlikte PKKyı körüklediğini söylüyoruz zaten defalarca yazdık. PKKnın uluslarası nitelikte bir mafyası var, siz yerel mafyadan bahsediyorsunuz. Karıştırmayalım, Korucular vatanlarını, canlarını, ırzlarını savunan insanlar, bir çok şehit vermiş vatansever insanlardır, herkes Sedat Bucak gibi değildir. Ben Milliyet yada Hürriyet gibi gazetelerde de Avrupadaki milletvekilleri için hain dediklerini hiç görmedim, isterseniz örnek de verebilirim.

Korucular sadece belirli bir agaya bagli olduklari icin ve aga hangi taraftan cikar sagliyorsa korucularda onun tarafini tutuyorlar. Feodal toplumdan bahsediyoruz. Korucularin yaptigi sadece para ve kendi cikarlari icin. Diger konuya gelince dikkat ederseniz ben ilk dönemler diye bahsettim, bu konuda mesela ilklerden olan sayin Cem Özdemir'e sorarsaniz o size bahsettigim ve diger gazetelerin neler yazdigini daha iyi anlatir. Gösterin bana Cem Özdemir gibi ilklerin milletvekili oldugu dönemim gazetelerden örnekler, neler yazmislar acaba. Hatta direk Cem Özdemir icin bunlar söylenmisti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.