Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

yam_yam

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

yam_yam tarafından postalanan herşey

  1. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Aynı ileti içerisinde hem eleştiri (sabit fikirli olmak), hem de övgü (kıvrak zeka, kıvrak dil) almışım... Açıkçası bu, benim bu forumda pek alışkın olduğum bir durum değil... Ama eleştiriniz için de, övgünüz için de teşekkür ederim. Gelelim asıl meseleye... Yani "bide bunu düşün" dediğiniz konuya... Açıkçası Sartre'nin böyle bir sözü ne zaman ve nerede söylediği, ya da söyleyip söylemediği konusunda malumatım yok. Mümkünse sizden kaynak göstermenizi rica edeceğim. Sadece bu sözleri getirip bana "düşün" demeniz kafamda bazı soru işaretleri oluşturdu... Sözlerimi Sartre'nin bu sözü söylemiş olduğunu varsayarak sürdüreceğim.. Sartre bu sözü hangi amaçla söylemiştir ? Dinsiz olduğu halde, İslamiyet'e yakınlığından dolayı ise, neden "Muhammed'in dini" dememiştir de, "Şeriati'nin dini" demiştir. Demek ki, Şeriati'ye bir sempatisi olmalı. Burada da din ikinci planda kalıyor. İnsan haklarının korunmasını savunan Sartre, neredeyse İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile tamamen zıt hükümler içeren İslam'ı neden seçsin? İsmi varoluşçulukla birlikte anılan Sartre, ahlaki ilkelerin kendi eylemleri dışında, başka insanların eylemlerinden de sorumlu olan insan tarafından yaratıldığını öne süren varoluşçuluk tarafındayken, neden ahlâkı kadına indirgeyen islamı seçsin? Belki de Sartre, klasik islamcılardan farklı, yenilikçi olan Şeriati'nin kafasında olabilecek, hem dünya ve evreni kendine göre açıklayarak hayatı anlamlandıracak, hem de insanı ve insan haklarını merkez alan revize edilmiş bir dini kastetmiştir. Bilemiyorum... Ancak her halukârda Sartre, mevcut durumuyla İslam'ı kastetmiş olamaz. Neden ilk mesajınızda böyle bir konuyu tercih ettiniz? Sartre'nin Şeriati'ye atıfta bulunduğu sözlerine bakarak, kafamdaki İslam'ı bir kenara bırakıp yeniden mi ele almamı istediniz? Yoksa "bakın Sartre bile İslam'a yakın olduğunu söylüyor, siz niye böylesiniz" mi demek istediniz?
  2. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Kusura bakma ama bu saçmalıklarla uğraşamayacağım artık. Sana gerekli yanıtları verdim.Canlılığı zincir ile açıklayamazsın. Zira canlılık senin öyle sandığın gibi halkadan bir zincir değil, sayılamayacak kadar çok dalı olan bir ağaca benzer... Dallardan da budaklar çıkmıştır. Başta hatalı kurgulama yapıyor, anlatılmak isteneni anlayamıyorsun... Ha unutmadan... inorganik maddeler evrim geçirmezler, evrim geçiren organik maddelerdir.
  3. Pardon ? Hangi cevap? Sizin için uyduralan hikayeleri bir cevap olarak mı görüyorsunuz? Bana hikaye yazma arkadaşım. Hikayelere verilecek cevabım yok benim... Fikirlerini yaz...
  4. Yanlış bilgi sahibisiniz... Reenkarnasyon inancı ateizme özgü bir inanç değildir. Bilakis, ateizm ölümün insan için bir son olduğunu söyler.
  5. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Konumuz "yaratmak" değildi. Konumuz "filmi geriye sararsan, her şeyi ilk hali gibi yaratılmış (!) olarak mı bulursun" du. "Sebep" sizin deyiminiz. Aslında doğru kelime "etken" olmalıdır. Ancak siz bu etkeni hep tanrı olarak algılıyorsunuz. Asıl hatayı burada yapıyorsunuz. Evet canlılığın oluşumu için bir etken vardır. Ama bu etkenin tanrı olduğuna dair bir işaret yoktur. Dahası sizin tanrınızın olmadığına dair yığınla bulgu vardır.
  6. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    "Bana yediğin çoğu meyve ve sebzenin ilkini söyleyebilir misin? Tohumdan giderek onun ilkine ulaşabilir misin? U-L-A-Ş-A-M-A-Z-S-I-N.....O zaman senin mantığına göre bütün bitkiler de şu an ilk yaratıldıkları (!) gibiler. Ama yanılıyorsun. Bugün yediğin çoğu meyve ve sebzenin yaratıcısı insanlardır. İki farklı bitkiyi birbirine aşılayarak yeni bir bitki elde etmişlerdir. Bu da demek oluyor ki, bir olguyu alarak "bunu geriye götürürsek olduğu gibi ilk halini buluruz" demek safsatadan öte bir şey değildir." Cevabı nerede arıyorsunuz sayın fakir? Bakın cevabı burada vermişim... Ama siz ; "yazdığın cevaba iki itirazım var 1.aşılama işini gördüğün 3.bir kişi tarafından oluyor yani rastgele tesadüfen olan bi iş değil kendinde söylemişsin aşılananların dışında olan bi varlık tarafından yani insan tarafından ne güzel ağzınla söylüyorsun aynı şekilde o zaman senin dediğine göre diğer mahlukatta aşılama işini yapan kim?birinci itirazım bu ikincisine gelince değirmen taşı nedir bunun cevabını verirsen ikinci itirazımı anlatmam kolay olacak" diyerek sanki ilk iddianız "filmi geriye sarmak" değilmiş gibi kalktınız konuyu müdahaleye getirdiniz. Sonra da "cevap veremiyo(rsun)n" diyorsunuz...
  7. Mükemmel : Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane (TDK) Yapmayın sayın sardunyam..Dünya'da her gün binlerce insan hastalıktan ölüyor... Her gün yüzlerce bebek hastalıklı ya da sakat doğuyor. Bu kadar da sabit fikirli olmayın... Yaşamak arzusu insana özgü bir arzu değildir. Her canlıda vardır bu. Önceki iletilerimden birinde, bitkilerde bile tehditlere karşı savunma mekanizmaları olduğunu gösterdim... Bizim de ölüm konusunda onlardan farkımız yok...
  8. ******** diye bir kelime duydunuz mu hiç? Bence duymadınız ise öğrenin... Zira tam da sizi kastediyor...
  9. Mükemmel mi? Madem mükemmeliz de, gözle görülemeyecek kadar ufak virüsler neden hayatımızı mahfedebiliyor ? Neden bir çok insan hastalıklı ya da sakat doğuyor ? Neden şahinler kadar iyi göremiyor, çitalar kadar hızlı koşamıyoruz? Mükemmel mi? Hadi canım.... O sizin hüsnükuruntunuz... Bizi öldüren şey canlılığın kendisidir. Canlı olduğumuz için ölüyoruz... Eğer doğal ölümlerden (yaşlılık) bahsediyor isek, her şeyin bir kullanım ömrü vardır. Vücudun da bir kullanım ömrü var. Onu ne kadar az hırpalarsanız, o kadar fazla ayakta kalırsınız. Yaşlanmaya neden olan bir gen var. Belki gelecekte yaşlanmayı geçici bir süre engelleyebilecek yöntemi bulacaklar, belki ömrü normalin 2 katına çıkarabilecekler. Ama bu ölüme engel olmayacak. Dediğim gibi her şeyin bir kullanım ömrü var. Canlılar için doğanın kanunu... Doğarsın, yaşarsın ve ölürsün... Hepsi bu. Sonrası mı? Sonrası diye bir şey yok... Siz nerede yaşıyorsunuz kuzum? Hayatınız boyunca hiç bir hayvan ile karşılaşmadınız mı? Sizi tehdit olarak algılayıp sizden kaçan, ya da daha da ileri gidip size saldıran hiç mi hayvan görmediniz? Yapmayın yahu... Düşünmekten bu kadar da mı acizsiniz?
  10. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Size ne desek boş sayın fakir. Sanki ben hiç bir şey söylememişim gibi söylediklerimi gözardı ediyor, hala aynı şeyleri tekrarlıyorsunuz... Biraz izan lütfen...
  11. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Hala aynı terane... Yerinde sayıp duruyorsun...Ne dedik sana ? Bugünkü çoğu meyve-sebze orjinal hallerinden çok farklıdır. Bugünkü bir armutu alıp da, "bunun tohumundan geriye doğru gidersek bu şekliyle tanrı tarafından yaratılışını buluruz" diyemezsin... Desen de, kendin söyler, kendin dinlersin... Sen kalkmış hala "nine/dede" den dem vuruyorsun... Şuraya bir göz at... Bak bakalım geriye doğru gidildikçe ne oluyormuş.... -http://www.geocities.com/kibele2tr/fosil.html- Bitkileri küçümsemeyin sayın ahirzaman... Bitkiler, bitki bitleri gibi daha küçük böceklerden kurtulmak için yapılarını değiştirebilirler; örneğin bitleri dokulardan uzaklaştırıcı ve yapraklara saldırmaktan menedici tüyler oluştururlar. Bir başka strateji, yapraklarının bir bölümünü dökerek, düşmanın yaşam alanlarını daraltırlar. Saldırıya uğrayan bazı bitkiler öteki bitkilere alarm vermek için etilen oksit gazı çıkartır ve saldırıyı haber alan bitkiler saldırgana karşı toksik maddeler oluştururlar. Bu karmaşık savunma tepkileri sırasında bitki çok fazla enerji harcar; çünkü kökten yaprağa bir dizi kimyasal reaksiyon oluşur. Fakat böceklerin saldırısına uğrayan diğer bitkiler üzerindeki incelemeler göstermiştir ki bu "kendi kendine aşılamanın" (oto- vaksinasyon) yararları enerji kaybına değmektedir. Dahası, bu tip bir savunma, bitkiler dünyasında, doğal ayıklanma sonucu asalaklara dirençli bitkiler oluşmasını sağlayacaktır. Bilim ve Teknik Dergisi / Kasım 1998 / Sayfa 18 Bitkiler de pek göründükleri kadar aptal değillermiş ha, ne dersiniz sayın ahirzaman?
  12. İnsan ölümsüzlüğü ister... Yok olup gitmeyi kabullenemez. Ve kendine bir ütopya yaratmıştır : Öteki dünya Gerisi masal, gerisi hikaye...
  13. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Haydaaa.... Ağzımla söyliyeceğim tabii... Az önceki "geriye gidince ilkine varırız" iddiandan vazgeçtin, şimdi de sıra müdahaleye mi geldi? Daldan dala atlamayın kardeşim. Ya iddianızın arkasında durun, ya da adam gibi "yanlış düşünüyormuşum "deyin... Bir şeyin değişmesi için gerekli müdahalenin mutlaka tanrı tarafından olması gerektiğini nereden çıkardınız? Bakınız, az önceki örnekte bitkilerin değişimine müdahaleyi insanlar yapmıştır. İnsan burada bir "etken" dir. Başka etkenler olmadığını, tek etkenin tanrı olabileceği fikri tamamen sizin hüsnükuruntunuzdur... Ayrıca böyle bir fikir için de öncelikle evrimi kabul etmiş olmanız gerekir.
  14. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Konuyu saptırmaya çalışan ben değil, bilakis sizsiniz. Size gayet güzel de bir örnek verdim... Buna bir itirazınız var ise söyleyin... Yok ise artık bu saçmalığa bir son verin...
  15. Tamam... Şimdi bu çirkin ithamın kasıtlı olduğuna ikna oldum... Eleştiriye tahammülünüz yoksa okumayacaksınız arkadaşım. Bu forumda başka konular da var. Oralarda gezinin. Ya da kendi dininizin öve öve bitirilemediği İslami forumlarda dolaşın. Kimse size benim yazdıklarımı zorla okutmuyor. Eleştiriye tahammülsüzlük sizin bağnazlığınızdan kaynaklanıyor. Fikire fikirle karşılık veremediğinizden bu yollara başvuruyor, çirkin ithamlarda bulunuyorsunuz. Yazık...
  16. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Bana yediğin çoğu meyve ve sebzenin ilkini söyleyebilir misin? Tohumdan giderek onun ilkine ulaşabilir misin? U-L-A-Ş-A-M-A-Z-S-I-N.....O zaman senin mantığına göre bütün bitkiler de şu an ilk yaratıldıkları (!) gibiler. Ama yanılıyorsun. Bugün yediğin çoğu meyve ve sebzenin yaratıcısı insanlardır. İki farklı bitkiyi birbirine aşılayarak yeni bir bitki elde etmişlerdir. Bu da demek oluyor ki, bir olguyu alarak "bunu geriye götürürsek olduğu gibi ilk halini buluruz" demek safsatadan öte bir şey değildir. Hala bu saçmalıkta ısrar ediyorsunuz...
  17. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Dedik ya ; "külliyen yanlış" diye...
  18. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Evrim ile ilgili bazı soruların cevaplarına kısa ve öz olarak aşağıdaki makaleden ulaşabilirsiniz. Makalenin yazarı Prof. Dr. İzzet Duyar (Ankara Üniversitesi D.T.C.F Fizik ve Paleoantropoloji Bölümü) -http://www.anthropology-works.org/uzman/yaratiscilik.htm-
  19. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    İnsanın evrimine ilişkin sorunlar yok mudur? Elbette tüm diğer canlıların evrim sürecinin anlaşılmasında olduğu gibi, insanın evriminde de birtakım sorunlar vardır. Ancak, evrimsel biyoloji çalışan hiçbir bilim adamının ya da paleoantropoloğun, insanların evrimine ilişkin şüphesi yoktur. Aydınlatılması gereken noktalar, evrimin nasıl ilerlediğine dair olan noktalardır. Bilim ve Teknik Dergisi / Şubat 1999 Sayfa 51 Diğer sorularınızı da H.Y'den değil ama, bilimsel kaynaklardan bulabilirsiniz...
  20. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Offff offf.... "Akıl" konusunu kaç defa yazdım... Ama teist arkadaşların bu konuda başka argümanları olmadığı için tekrar tekrar önümüze getiriyorlar. Akıl dediğiniz şey nedir arkadaşım ? Akıl dediğiniz, beyin faaliyetleri sonucu oluşan bilinçlilik durumudur. Akıl soyut bir kavramdır. Ama sonuç itibariyle akıl da bir maddeye bağlıdır. Zira beyin olmadan akıl olmaz. Sadece beynin olması da akıl için yeterli değildir. Beyin, bilinçlilik durumu için gereken faaliyetlerini tam olarak yerine getirebiliyor ise akıl vardır. Ama siz tutturmuşsunuz "aklı göremiyorum" diye. Aklı göremezsin tabi. Ama karşındakinin davranışlarından, konuşmalarından onun bir akla sahip olup olmadığını bilebilirsiniz. Sonuç : Akıl da bir maddeye bağlıdır. O madde olmadan, ve ilgili faaliyetlerini yerine getirmeden akıl olmaz. Tanrının algılanamamazlık durumu için kesinlikle bir argüman oluşturamaz.. Ama ne yapsın canım teist kardeşlerim. Ellerinde başka argüman yok... Isıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar...
  21. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    İnsanın Ortaya Çıkışı Primat evriminin içerisinde, insan evrimi bir çok kişinin sandığının aksine, çok net anlaşılmış ve iyi bilinen bir süreçtir. 19. yüzyıldan beri sırasıyla, Avrupa, Asya ve Afrika'da yoğun olarak yapılan kazılar, insanın atalarına ait bir çok buluntunun ele geçmesini sağlamıştır. Paleoantropolojiden gerek yöntem yönünden, gerek incelediği konu yönünden son derece farklı bir bilim dalı olan molekiler biyolojide son 20 yıldır yapılan çalışmalar, fosil buluntulardaki birtakım boşlukların doldurulup, bu sürecin ayrıntılarının daha iyi nnlaşılmasını sağlamıştır. Moleküler Kanıtlar İnsan evriminin daha net anlaşılmasını sağlayan bir grup buluntu tamamen farklı bir disiplinden, moleküler biyolojiden, geldi. Moleküler biyologların 20 yıldır yaptığı çalışmalar, iki önemli bulguyu gösterdi. Birincisi yaşayan türler içerisinde insanoğlunun en yakın akrabasının şempanzeler olduğunu, ikincisi modern insanın kökenin bir zamanlar sanıldığı kadar eski olmadığını, ancak 200 bin yıl geriye uzandığını kanıtladı. Birinci bulgu, 1970'lerden beri moleküler biyologların modern insanların ve şempanzelerin DNA'ları ve amino asitleri üzerinde yaptıkları incelemelere dayanıyor. Kullanılan DNA melezleştirmesi yöntemi, insan ve şempanze genlerinin %98,5 oranında aynı olduğunu gösterdi. İkinci bulgu ise 1980'lerde dünya üzerindeki farklı insan popülasyonlarından örnekler alarak yapılan Mitokondriyal DNA (mtDNA) incelemesi sonucunda, mtDNA'daki en çok çeşitliliğin (varyasyonun) Afrikalılarda olduğunu gösterdi. Canlı topluluklarındaki değişim, mutasyon adı verilen, kalıtsal materyal DNA'da oluşan farklılıklardır. Bir popülasyonun gen havuzunda, aynı türün başka popülasyonlarına oranla daha çok sayıda çeşitlilik birikebilmesi için, bu popülasyonun daha uzun süredir evrim geçiriyor olması gerekir. En çok çeşitliliğe Afrikalıların gen havuzunda rastlanıldığından, Afrikalılar yaşayan insan topluluklarının kökenini oluşturmaktadır. Bilim ve Teknik Dergisi / Şubat 1999 Sayfa 49-51
  22. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    İyi de, zaten bununla ilgili bir başıl vardı. Tekrar açmanın ne gereği var? Bir de, tanrının varlığı konusunda şahadet edemezsiniz. Zira şahitlik edeceğiniz şeyi görmüş,duymuş ya da duyu organlarınız ile algılamış olmanız gerekir. Tüm bunlar olmadığına göre şahadetiniz geçerli değildir.
  23. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Ne duruyorsun?
  24. Bu başlığı daha yeni gördüm... Açıkçası beni oldukça üzdü. Kasıtlı olduğuna inanmak istemiyorum ama, o kadar açık bir durum ki, başka türlüsü de aklıma gelmiyor. Bana, kendimi tanrı ile özdeşleştirdiğim ithamında bulunulmuş. Kesinlikle çok ucuz,haksız ve çok çirkin bir suçlama. Arkadaşın biri bana "madem inanmıyorsun, sen güneşi batıdan doğurtsana" gibi ifadelerde bulundu. Ben de buna karşılık "Vaayyyy bea... Ben neymişim de haberim yokmuş... Baksanıza beni tanrı zannetmeye başladılar... " ifadesini kullandım. Arkadaş ısrar edince de, "Önce senin tanrın güneşi batıdan doğurtsun, rakibimi (!) bileyim, ondan sonra sen bunları benden istersin" dedim. Olay tamamen bundan ibarettir. "Rakibimi" ifadesinden sonra da özellikle ünlem işareti koydum ki, yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermesin diye. Zira ben zaten bir tanrıya inanmadığım için kendimi öyle bir varlık yerine koyma, ya da kendimi ona rakip görme gibi absürdlüklerle uğraşacak da değilim. Aylardır bu forumda dini konular üzerine yazıyorum. Bir çok arkadaş beni inançlarına hakaret etmekle suçladılar. Bu da çok ucuz bir suçlamaydı. Zira eleştiriyi, hakaret ile eşdeğer tutuyorlardı. Onlara göre İslam, Allah ya da Muhammed eleştirilemez. Kaldı ki, eleştirilerimi de boş temeller üzerine değil, tamamen kabul edilebilir kaynaklar vererek yapıyorum. Ancak buna bile tahammül edemeyenler oluyor. O zaman kimse kusura bakmasın, tahammül edemeyen okumasın. Bunun için düşüncelerimi ifade etmekten kaçınacak değilim. Erdoğan arkadaşıma da teşekkür ediyorum. Benim adıma bu çirkin ithamı gözler önüne sermiş. Bu yüzden de bir "külhanbey"i arkadaştan da seviyesiz, haksız ve tehditli bir eleştiri almış. Neyse ki bu tür şeylere pabuç bırakacak değiliz...
  25. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Hayır ben sayı saymasını bilmiyorum... Madem bu kadar iddialısın, bunu bir bilimsel makale olarak yayınla... Emin ol, Nobel'e boğarlar seni... "evet zaman büyük ve net bir delildir.hz.adem ile hz havvanın yeryüzüne cennetten indirilişine delildir" Evrim'in yanlışlığının tüm dünyada kabul edildiği safsatasına inanan arkadaşlara ; "İnsanın evrimine ilişkin sorunlar yok mudur? Elbette tüm diğer canlıların evrim sürecinin anlaşılmasında olduğu gibi, insanın evriminde de birtakım sorunlar vardır. Ancak, evrimsel biyoloji çalışan hiçbir bilim adamının ya da paleoantropoloğun, insanların evrimine ilişkin şüphesi yoktur. Aydınlatılması gereken noktalar, evrimin nasıl ilerlediğine dair olan noktalardır." Bilim ve Teknik Dergisi/ Şubat 1999 Sayfa: 51 Şu an bilinemeyen, evrimin olup olmadığı değildir. Bu konu ile ilgilenen tüm bilim adamları evrimin varlığı konusunda hemfikirdir. Bilinemeyen evrimin bazı oluşum mekanizmalarıdır.. Bilgilerinize....

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.