Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

yam_yam

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

yam_yam tarafından postalanan herşey

  1. Bu kadar çok tekrarın olması, Kur'an'ı Muhammed'in yazdığının göstergelerinden biridir. Musa ile ilgili ayetlere dikkat edin... Aynı olay için 3 ayrı ayet,3 ayrı anlatım ve 3 ayrı ifade... Tanrı tarafından geldiği iddia edilen bir kitabın içinde bu kadar tekrar olması beklenemez.
  2. Mucize diye gösterilmeye çalışılan şeyleri, "Kur'an Mucizeleri" başlığı altında delilleriyle gösterdik. Bir de oraya bir göz atın..
  3. Teist arkadaşların her defasında ateistlere karşı kullandığı argüman : "Ben inanarak bir şey kaybetmem.. Ama ya varsa? " Halbuki öyle değildir. Din bir yaşam biçimidir. İbadetiyle, düşünce sistemiyle, korkularıyla ve beklentileriyle... İnanan biri, dinin tüm emirlerini yerine getirmek zorundadır. Aksi takdirde günahkar olacaktır. Bu, inananın omzuna yüklenmiş bir ağırlıktır. İbadetini tam yerine getirememenin verdiği sıkıntılar yaşar.. İnanan birisi hurafelere açıktır. Büyüye inanır.. Cinlere ve meleklere de.. Pek çok teist absürd ötesi hurafeler içinde geçirir hayatını. (Gece tırnak kesmemek, gece sakız çiğnememek, yapılan bir fiil için meleklerin kaçacağını düşünmek, kadınların muayyen günleri için kendilerini pis görerek bebek ya da mezar ziyaretine gidememeleri, muska ve üfürkçülerden medet umma ve daha sayılamayacak binlerce hurafe) İnanan birisi ümmetçidir...Hümanist olamaz. Kendi dininden olmayanı dost edinemez. Hele ateistlere karşı Kur'an'dan gelen önyargıları vardır. İnananın gözünde ateist, "helak edilesi canlılar" dır. İnanan birisi, inancı gereği çağ dışı hükümleri, barbarlığı savunmak zorunda kalır.. Onlar için el-kol-ayak kesmek olağandır. Ayrıca nikahsız reşit 2 insanın isteyerek cinsel ilişkide bulunmaları da inançlıları alakadar eder. Böylelerinin dövülmeleri gerekir. Kimileri için ise taşlanmaları... İnanan birisi dünya için egoisttir. Dünyadaki her canlı ve cansız maddenin kendisi için yaratıldığına inanır. Her yıl on binlerce hayvanın işkence edilerek "kurban" edilmelerinin müsebbibidirler. Ve daha burada sayamadığım onlarca madde... Tüm bunlardan sonra acaba inananlar hiç bir şey kaybetmiyorlar mı?
  4. Anlayan anlıyor arkadaşlar....Anlayan anlıyor....
  5. "Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız." (Hicr 9) Ibn Ömer diyor ki: "Hiçbiriniz, Kuran'ın tümünü aldım (elimde bulunduruyorum) demesin. Bilemez ki, Kuran'ın çoğu yok olup gitmiştir. 'Ne kadar ortada varsa o kadarını elimde tutuyorum' desin yalnızca." (Bkz.Suyuti, el İtkan, 2/32.) Yorumsuz....
  6. Hala anlamamakta ısrar ediyorsunuz sayın sedelina... Elinizde kıyaslama yapabileceğiniz ve " işte! Kur'an değişmemiştir" diyebileceğiniz bir veri yok... Siz sadece mevcut Kur'anlar'a bakarak "değişmemiştir" diyebiliyorsunuz... Üstelik, bunu sadece Türkçe meallere bakarak yapıyorsunuz. Halbuki Kur'an'ın orjinali yoktur. Bunu kavramak çok mu zor? Sence Kur'an'ın ilk işlendiği deri/kemik parçaları neden yakıldı ? Sence Ebu Bekir döneminde derlenen ve kitap haline getirilen Kur'an neden yakıldı ?
  7. Bu, elbette Muhammed'in bir taktiği idi. Ama ne yazık ki iyi kurgulanamamış, arkası iyi düşünülememiş bir taktik... Tanrı, (sözde) kimini hidayete erdirmiş, kimini de doğru yoldan saptırmıştır. Kiminin kalbini mühürlemiş, kimin gözünü perdelemiş... Sonra da "vay sen misin yoldan sapan" . Helak etmiş (!) , olmadık hakaretler yağdırmış, tehditler savurmuştur. Muhammed kendisine inanmayanlar için yandaşlarına bir bahane bulması gerekiyordu, buldu da... Sözde, tanrı istediğini doğru yola ulaştırırdı.. Muhammed'in buna yapabileceği bir şey yoktu. Ama bu durum tanrının insan iradesine karışmadığı iddiası ile tamamen çelişiyor. "Ama nasıl olur" sorusuna da cevap hazır : "Allah'ın hikmetinden sual olunmaz"... Kısaca "Kurcalamayın kardeşim.Ne diyorsak o. Sen Allah'tan daha mı iyi bileceksin..."
  8. Söylediklerim çok açık değil mi? Muhammed döneminde deri,kemik vs maddelere yazılan Kur'an ayetleri yoktur. Çünkü yakılmıştır... Ebu Bekir döneminde derlenerek kitap haline getirilen Kur'an yoktur. Çünkü yakılmıştır... Şu an Topkapı Sarayı'nda bulunan Kur'an'ın da Osman döneminden kaldığı iddia edilir (ki bildiğim kadarıyla sadece bir iddiadır. Kesinliği yoktur)... Şimdi hangi veriye dayanarak "Kur'an değişmeden kalmıştır" diyebiliyorsunuz ? Elinizde kıysalama yapabileceğiniz ne var? Osman, peygamber miydi ki, onun döneminden kaldığı iddia edilen Kur'an'ı göstererek "değişmemiştir" diyebiliyorsunuz? Sizler Tevrat ve İncil'in de tanrı kelamı olduğunu iddia ediyordunuz ama, bakın tanrınız onları da koruyamamış. Tıpkı Kur'an'ı koruyamadığı gibi...
  9. Kur'an, Muhammed zamanında derilere, kemiklere ve bilimum maddelere yazılmıştı. Daha sonra Ebu Bekir'in halifeliği döneminde kitap olarak bir araya getirildi. Daha sonra da Osman tarafından bir daha derlendi. 1- Kur'an'ın ilk yazıldığı deri, kemik vs parçalar nerede ? 2- Ebu Bekir döneminde derlenen Kur'an nerede? 3- Sizin Kur'an'ın değişmediğine dair kanıtınız nedir? 4- Tevrat ve İncil değişmiştir. O halde Tevrat ve İncil tanrı kelamı değil midir?
  10. Başaramamıştır... 14/32- Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır. 2/22- O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah'a ortaklar koşmayin. **************************************** 16/65- Allah gökten su indirdi de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz bunda dinleyecek bir toplum için bir ibret vardır. 29/63- Andolsun, eger onlara, "Gökten yağmuru kim indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti?" diye soracak olsan, mutlaka, "Allah" diyeceklerdir. De ki: "Hamd Allah'a mahsustur." Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar. 30/19- Allah, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü diriltir. Siz de (mezarlarınızdan) işte böyle çıkarılacaksınız. 30/24- Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır. 30/50- Allah'ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor. Şüphe yok ki, o ölüleri de elbette diriltecektir. O her şeye hakkıyla gücü yetendir. 35/9- Allah, rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları hareket ettirir. Biz de bulutları ölü bir toprağa sürer ve onunla ölümünden sonra yer yüzünü diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir 36/33- Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler 43/11- O gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle diriltileceksiniz. 45/5- Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah'ın gökten rızık (sebebi olarak yağmur) indirip, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, rüzgarları evirip çevirmesinde aklını kullanan bir toplum için deliller vardır. 50/9,10,11- Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir. 57/17- Bilin ki Allah, yeryüzünü ölümünden sonra diriltmektedir. Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık 7/57- O, rüzgarları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet rüzgarlar ağır bulutları yüklendiği vakit, onları ölü bir belde (yi diriltmek) için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle düşünürsünüz. *************************************** 7/57- O, rüzgarları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet rüzgarlar ağır bulutları yüklendiği vakit, onları ölü bir belde (yi diriltmek) için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle düşünürsünüz. 30/19- Allah, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü diriltir. Siz de (mezarlarınızdan) işte böyle çıkarılacaksınız. 35/9- Allah, rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları hareket ettirir. Biz de bulutları ölü bir toprağa sürer ve onunla ölümünden sonra yer yüzünü diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir. 43/11- O gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle diriltileceksiniz. 50/9,10,11- Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir. ****************************************** 24/43- Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ (gibi bulut)lardan dolu indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri olacak. 30/48- Allah rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah onları dilediği gibi, (bazen) yayar ve (bazen) yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler. Fırsat buldukça tekrarları aktarmaya devam edeceğim...
  11. Bu sorularının yanıtlarını "BİR DOGMA OLDUĞU SÖYLENEN DİNİMDEN FEVKALADE MEMNUNUM" başlığı altındaki iletilerimden bulabilirsiniz. Herkese ayrı ayrı mı yazayım ?
  12. Hangi apaçık delil ? Eskiden insanlar gökgürültüsünü tanrının kızmasına, yıldırımları da tanrının gazabına yorarlardı. Bknz: 13/13- Gök gürlemesi O'na hamd ederek tespih eder. Melekler de O'nun korkusundan tespih ederler. O yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele ediyorlar. Halbuki O, azabı çok şiddetli olandır. 2/55- Hani siz, "Ey Mûsâ! Biz Allah'ı açıktan açığa görmedikçe sana asla inanmayız" demiştiniz. Bunun üzerine siz bakip dururken sizi yildirim çarpmişti. Ama artık yıldırımların neden ve nasıllarını biliyoruz. Doğa olaylarından Mikail'in sorumlu olduğunu sanıyorlardı. Halbuki artık doğa olaylarının da neden ve nasıllarını biliyoruz. Yağmurun, dolunun, rüzgarın, depremin, volkanların oluşumunda Mikail'in bir payının olmadığını biliyoruz. Duaların da bir faydası yok... Bu Levh-i Mahfuz inancına da terstir. Edilen duların hepsi kabul olmadığı gibi, dua edilmeden de istenenler elde edilebilir. (Misal : Ben ) Güneşin her gün doğup batışında da tanrının bir parmağı yok. Hepsinin fizik kuralları dahilinde hareket ettiklerini biliyoruz. Fizik kuralları varsa, zaten bir tanrıya ihtiyaç yoktur. Zira tanrı kendisini fizik kuralları ile sınırlandırmış olur ki, bu da tanrının tanımına terstir. Rızkımı da bir tanrı vermiyor... (Eğer işverenim bir tanrı değilse ) Rızkım tamamen kendi elimde. Çalışırsam kazanırım, yatarsam batarım... Bunun için bir tanrıya ihtiyacım yok... Kısacası arkadaşlar; "apaçık deliller" dediğiniz hiç bir şeyin tanrı ile bir bağlantısı yok. "Kim yaratmış, fizik kurallarını kim koymuş?" sorularının direkt cevabı da "Allah" değildir... Kur'an bir delil değildir. Kur'an çelişkilerle, kendinden önceki boş inançların taklitleriyle, bir yığın tekrarlarla doludur. Bunların örneklerini pek çok defa buraya getirdik. Hemen hiç birine de sağlıklı bir cevap alamadık. Yıldızlarla şeytan taşlanması, göklerin yeryüzüne düşmesi, güneşin doğduğu/battığı yere varmak, 7 kat gök inancı, gökkubbe inancı, göklerin dünyadan sonra oluşması gibi konuların cevaplarını alamadık. Tek söylenebilen "O ayet o anlama gelmez.." Peki hangi anlama gelir ? İşte size (belki herhangi bir tanrının değil ama) Allah'ın olmadığına dair kanıt... 1- Gökler yeryüzünün üzerine düşemez.. 2- Güneşin doğduğu/battığı yere ulaşamazsınız.. 3- Yıldızlarla şeytan taşlayamazsınız... 4- Dünya evrenden önce yaratılmamıştır... 5- Gökyüzünde çatlak oluşturamazsınız... 6- Fizik kurallarının dışına çıkamayan bir tanrı anlayışı olamaz... 7- Tüm canlıları bir gemiye doldurup tufandan kurtulamaz, canlılığın yeniden oluşmasını sağlayamazsınız.. 8- Dağların depremleri önlemesi diye bir şey sözkonusu değildir... 9- Dağlar yeryüzüne dama tahtasına konan bir piyon gibi konulmamıştır... 10-Gökyüzünü direkli, ya da direksiz yaratamazsınız.. Ve dahi çağdışı hükümler, sosyal hayatla ilgili düzenlenmesi gereken yığınla konu varken peygamberin cinsel hayatını düzenleyen hükümler, kendinden olmayanı aşağılayan, hakaretler yağdıran ifadeler, kölelik, cariyelik, kadına ikinci sınıf insan muameleleri.... Tamamen 1400 yıl öncesinin bedevilerine yönelik yaşam ve inanç tarzı... Bunlar tanrı kelamı olamaz. Elinizdeki tek şey sorulardır arkadaşlar... Şu an yanıtını veremediğimiz sorular. O sorularda size ancak deizm, ya da agnostisizme yetecek kadardır. Daha fazlası değil...
  13. Sorun değil sayın bekir , sorun değil....
  14. yam_yam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Öyle uygun görmüşler... Kişi kendine paye veremezmiş. Bu arada iyi yakalamışsınız...
  15. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Düşünüyorum, öyleyse varım...
  16. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Öyleyse siz doğru belgelere doğru anlamları verin de, kurtarın insanlığı "tanrı vardır, yoktur" tartışmasından. Tüm insanlık da size dua etsin...
  17. yam_yam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Bana Kur'an'ın hangi konularda "bütün bilimcilere" yol gösterdiğini söyleyebilir misiniz ?
  18. yam_yam şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Yaw matematiği murdar etmeyin bari....
  19. Kullandı da ne oldu? Türk Milleti bu durumdan ne zarar görmüştür? Dinini mi kaybetmiştir, haysiyetini mi?
  20. Muhammed neye göre şeriat koyma yetkisini almıştır. Eğer tanrı söylediyse, kitapta neden yok? Eğer tanrı söylemediyse, Muhammed kendi kafasına göre mi kurallar koymuştur? Eğer öyle ise, tanrı neden insanların (iddia o ki, tüm insanlığın) sosyal yaşamlarında önemli etkileri olacak kararları kendisi vermemiştir de Muhammed'e bırakmıştır? Muhammed bazı şeyleri tanrıdan daha mı iyi bilmektedir? Yoksa bir ceza kitabı oluşturmak için 22 yıl uygun bir süre değil midir? Ya da Muhammed'in cinsel hayatı (Hala kızları, dayı kızları, teyze kızları, evlatlığının karısı, kendisini Muhammed'e hediye eden kadınlar, cariyeler, Muhammed'in eşleriyle cinsi münasebet sırası, Muhammed'in 4 eş sınırlamasından muaf tutulması, Ayşe'nin masumluğu vs.vs.) bazı hukuk kurallarından daha mı önemlidir? Şer'i hükümler malum... 3 şahit varsa (kadın için 6) suçu sabit.. Yoksa masumdur. Farzedelim 2 kişi gördü.. Ne olacak? Serbest mi bırakacaksınız ? Ya da kısas hükümleri. Adam başka birini öldürdü. Sonra da ailesine çuvalla para verdi ve kendini affettirdi... Adalet bu mudur? Öldürülen affetti mi acaba? ("Öteki dünya" falan demeyin...) "Mazeret" ifadesini, sizin Ömer örneğinde gösterdiğiniz fuhuş yapan kadın için kullandım. O zaman "ben fakirim" diyerek hırsızlık yapana da ceza verilmesin. Mazeret, mazerettir... Neden okul-cami kıyaslaması yaptığımı bir önceki iletimde yanıtlamıştım... Bu arada, ........ birileri varsa, o da zat-ı alinizdir. Aramakmış... Özellikle kentlerde, ezan vakitlerinde 8-10 caminin ezanını duymayan mı var? Biri biter, biri başlar... Hazretler 3 dk mesafede cami olsun istiyorlar. Eğer aradaki mesafe 3 dakikadan fazla ise, yeni bir camiye ihtiyaç var demektir. Ama servislerle okula gitmek zorunda olan çocukları kimse görmez... "Camiye yardım, okula yardımdan daha sevaptır." (Aklıma, çocukken bize söylenen kedi öldürmenin karşılığında 7 cami yaptırılması gerektiği geldi de, nasıl da kedileri gözüm gibi sakınırdım) İşte bu zihniyetten dolayı cami sayısı okul sayısından fazladır. Kurban derisi toplama yetkisi sadece Türk Hava Kurumu'na aittir. Sokak sokak dolaşıp da kurban derisi toplayamazsınız. Özellikle o dönem islami örgütlerin bunu suistimal ederek kendilerine kaynak sağladıklarını göz önüne alırsanız (Bknz örnek: http://arsiv.hurriyetim.com.tr/hur/turk/00...rkiye/12tur.htm ) TSK'nın tepkisini doğal karşılamak gerekir. Hele ki 28 Şubat sürecinde... Kurban derilerinin tasarrufu kurban sahibine aittir. İstediği yere verebilir. Buna karışan da yok... Ancak THY dışında hiç bir kurum çıkıp da sokak sokak dolaşıp kurban derisi toplayamaz. İtirazınız buna ise tartışabiliriz.. Ama TSK'nın tepkisine ise, bunun nedenini de öğrenmiş oldunuz. Hem büyücülük ve falcılık gibi inanışları içinde barındıracaksın, hem de "bunlar inancımızda" yok deyip işin içinden sıyrılmaya çalışacaksın... "Sen büyü vardır" dersen, elbette öteki de kendine büyü yapıldığına inanıp bir büyücüye gidecektir. Eğitim şart... Ama sizin dediğiniz gibi dini eğitim değil... Bu inançların külliyen yanlış olduğunu anlatacak bir eğitim lazım... İyi de, zaten ilkçağ felsefesi dinden kopuş ve doğal olayların yine doğal nedenlerle açıklanması gerektiği inancıyla başlamıştır. Evet Thales ateisttir. Siz bu konularda bilgi sahibi olmadan atıp tutuyorsunuz. Dünyanın meydana gelişini Thales daha milattan önce maddi temelli olarak açıklamaya çalışıyordu... Thales : Thales'in önemi ilk kez evreni maddi temelli olarak açıklamaya çalışmasıdır. Suyu ilk öğe saymasıyla birlikte olguları basitleştirerek maddeyi başka bir maddeyle açıklaması ve olayların nedenini mitolojik açıklamalarda ve Tanrılarda değil doğanın kendisinde araması Thales'i fiziğin kurucusu yapar. Demokritos : Varoluş ile ilgili çok kesin bir görüş ortaya koymuştur. Evren'deki oluşuma, kesin bir zorunluluk egemendir. Bütün olup bitenleri bir raslantı ile izâha çalışmak saçmalıktır. "Yaratılmamış, yok olmayan, değişmeyen varlık, özdeksel atomdur. Öz, maddeyi temsil eder ve onunla her nesne yapılabilir." şeklinde özetlenebilecek bir görüşle, materialist doğa biliminin ilk temellerini atmıştır. Yeterince açıklayıcı mı? Felsefe ve filozoflar ile ilgili bilgilerinizi tekrar gözden geçirmenizi öneririm.. Evet dinsizim... Ancak herkes benim kadar ilgilenmiyor, ya da bu konulara girmek için gerekli cesareti gösteremiyor. Kendisini, en iyisinin kurcalamamak olduğuna ikna etmiş... İnsanların din seçimindeki tercihini öncelikle aileleri, daha sonra da yaşadıkları toplum etkiler. Bu etki sizin dediğiniz gibi "bir nebze" değil, "Genel olarak" dır... Yani bazı istisnalar dışında... Bugün kaç kişi çıkıp da, "Ben müslüman olarak yetiştirilmedim. Daha sonradan kendi irademle müslüman oldum" diyebilir ? Ya da "Dinimi seçmemde yaşadığım toplum etkili olmadı.Tamamen bağımsız olarak seçtim" diyebilir ? Belki milyonda bir... Daha okuldan önce aileden başlar dini telkinler, sonra okulda devam eder. İnanmak düşünmeyle başlamaz... Sağlıklı düşünebilecek yaşa geldiğinde zaten beynin dini telkinlerle doldurulmuştur. Anlayabilecek olgunluğa geldiğinde iş işten geçmiştir zaten... İnanmak değil ama, işte inançsızlık düşünceyle başlar.. "Acaba bana öğretilenler doğru mu? " dediğin anda inanca bağlı bombanın fitili ateşlenmiştir. Çok geçmeden de o bomba patlar zaten...
  21. Bunu kendi çıkarları için yapsaydı ikiyüzlü denilebilirdi. Ancak O, bunu kendi çıkarları için değil, Türk Milleti'nin çıkarları için yapmıştır.
  22. Kimin ne olduğunu, kimin neye hizmet ettiğini bilen biliyor arkadaşım... O'nun ne ateist olması, ne müslüman olması, ne de herhangi bir inançtan olması, yaptıkları için minnet borcumuzda bir eksiltme yaratmaz... Atatürk'e minnet borcumuzu anlatan en iyi dörtlük : İşgaldeki hali sakın unutma... Atatürk'e dil uzatma sebepsiz ; Sen anandan yine doğardın amma, Baban kimdi bilemezdin ş.refsiz...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.