yam_yam tarafından postalanan herşey
-
Kimler ataizme meyillidir?
Olduuu... Hala anlamamazlığa verebiliyorsunuz .. Kardeşim bu kaçıncı söyleyişim. Senin verdiğin siteler H.Y sitelerinin orjini olan Hristiyan yaradılışçı sitelerdir. Sen hangi farklı görüşteki insanlardan bahsediyorsun? Verdiğin linkler içinde bir tane farklı görüş var mı? Bunların hepsi bir... Teist kaygılarla hazırlanmış büyük oranda çarpıtma ve sahtekarlıklarla dolu siteler. Bunların örneklerini de verdik. Daha neyi ne için savunuyorsun?
-
alim hoca - ateist genç diyaloğu
1- Allah'a kulluk etmek için geldin 2- Ölünce bir süre kabirde bekleyeceksin, sonra cennet'e ya da cehennem'e gideceksin 3- Çiçekler Allah yarattığı için güzeldir.. gibi cevaplar verseydim beni inandırıcı bulacaktınız değil mi? Ama vermeyeceğim... Siz bu sorulara nasıl yanıt vereceğimi biliyorsunuz zaten... Zira pek çok yerde bu sorulara yanıt verdik...
-
Kimler ataizme meyillidir?
Ama olmuyor sayın terapi... Siz benim söylediklerimi bile çarpıtmaya başladınız... Ben hangi ifademde bu adamın dünya literatüründe "evrimci" olarak anıldığını kabul etmişim? Bazı linkler verip bu adamın sözde her yerde "evrimci" olarak tanındığını iddia etmişsiniz. Ben de size ilgili linklerin hristiyan yaradılışçı kesimin siteleri olduğunu gösterdim. Siz hala benim bu adamın evrimci olduğunu kabul ettiğimi söylüyorsunuz... Olmamış... Bir insan hem ilahiyatçı hem de doktor olabilir. Ancak böyle anılabilmesi için her iki konuda da ihtisas sahibi olması gerekir. Siz bana bahsi geçen şahsın fizik dışında aynı zamanda biyoloji konusunda da ihtisas sahibi olduğunu gösterin, ben de bu konuda haklı olduğunuzu kabul ve beyan edeyim...
-
alim hoca - ateist genç diyaloğu
Fakat ortaya elle tutulur gerekçeler de koyamıyorsunuz sayın terapi... Eksik olduğumuzu söylüyor, fakat nerede eksik olduğumuzu gösteremiyorsunuz...
-
Kimler ataizme meyillidir?
Kim karar verecek? Bana akademik kariyeri fizik olan bir bilim adamının söylediğini iddia ettiğiniz bir cümleyi getiriyorsunuz ve "evrimcinin itirafı" yakıştırmasını yapıyorsunuz. Konu fizik ile ilgili bir konu olsa söylenebilecek bir şey yok. Ancak konu fiziği değil de biyolojiyi ilgilendiren bir alan ise, adı geçen şahsın din ya da felsefe alanında uzman olması da, evrim hakkında ahkam kesmesine yeterli değildir. Konuyu basitleştirme çabasından vazgeçin... Bir çok yerde dediğiniz linklere bir göz atalım... "http://www.present-truth.org/Creation/Creation-not-EvolutionTOC.htm" Bu site H.Y sitelerinin orjinlerinden biridir. Hristiyan yaradılışçılarının sitesidir. "http://www.libertypost.org/cgi-bin/readart.cgi?ArtNum=116481" Bu site görünüşte bağımsız bir site gibi görünüyor. Ancak haberin kaynağı olarak bakın neresi verilmiş. "http://evolutionisimpossible.com/" Yani kaynak yine hristiyan yaradılışçıların sitesi.... "http://www.ankerberg.com/Articles/_PDFArchives/science/SC3W1099.pdf" Bu site de yine hristiyanlığa yöenlik bir site. İsteyen anasayfaya bakıp görebilir. Gördünüz mü sayın terapi? "Bir çok yer" dediğiniz siteler nereleriymiş... Siz bilimsel yöntemin ne olduğunu öğrendiğiniz zaman... Karalamak mı? Düzeltelim ; "Sahtekarlıkları göz önüne sermek" diyelim... İlgililer bunu yaptılar zaten merak etmeyin. Ortada fikir yok zaten. Tamamen sahtekarlık örnekleri var... Normaldir... Zira size inandırıcı gelebilmem için duymak istediklerinizi söylemem gerekiyor... Lütfen ilgili yerlerdeki diğer çarpıtmalara da değininiz...
-
alim hoca - ateist genç diyaloğu
İrade konusunu bu forumda diğer arkadaşlar ile defalarca tartışmıştık sayın terapi... Konumuz irade değildi. Hala da değil... Yukarıdaki olası diyalogları hazırlamamın sebebi, sizin ; "Amacım birşeyler söyletmek değil...Fakat kusura bakma eğer psikoloji bilimi "artık oğlunuz öldü.Artık onu asla göremeyeceksiniz. Ahiret yani öbür dünyada yok. O artık yok. çürümeye başladı. Ama hayat devam ediyor. Sabretmeye çalışın. Size bizler sakinleştirici ve yatıştırıcı bazı ilaçlar verelim ki; ( bunların bir kısmı tamamen insanı uyuşturur ve yeşil reçete ile satılır "xanax" bir kısmı ise "antidepresanlar" tedavi eder fakat birçok yan etki bırakır...) Rahatlayın.....Derseniz bu iş olmaz...ki olmuyor da" paragrafınıza atfendi. Yani siz ateizmin insanları bazı konularda rahatlatamadığını, bunu teizmin yaptığını söylemişsiniz. Ben de buna mukabil ilgili diyalogları hazırladım. Yani teizmin de insanı rahatlatamadığı benzer konuları... Düşünce yapınızdan kaynaklanan tek taraflı algılama yanılgılarınızı göstermek istedim. Sanırım ilgili diyaloglar amacına ulaştı...
-
TÜRBANA BİR PARÇA BEZ GÖZÜYLE BAKANLARA SESLENİYORUM
Antropoliji diye bir bilim dalı vardır sayın çoban, hiç duymuşmuydunuz? Sizi hangi cevapların tatmin edeceğini biliyorum ben. Size diyecekler ki, "Kıyafet ihtiyacı Adem ve Havva'nın ilk günahlarını işledikten sonra edep yerlerinin kendilerine görünmesinden sonra ortaya çıkmıştır" , siz de "Tamam... Budur" diyeceksiniz. Zira duymak istediğiniz cevap bu. Yoksa antropoloji diye bir bilim dalı varmış, bu bilim insanların kültürel gelişimlerini de incelermiş, bunu yaparken de kafadan atmıyor, mevcut bulgulara dayanıryorlarmış gibi konular sizi hiç alakadar etmiyor... Giyinme konusundaki tercihim için söylemim bir ironiydi. Elbette herkesin örtündüğü bir ortamda ben de örtüneceğim. Ben bir mağazada mayoyla dolaşmıyorum ama, pekala bir kumsalda mayo ile dolaşabilirim. Bir başkası da... Kıyafet konusundaki tercihler şartlara ve bulunulan ortama göre değişir. Herkesin giyinik, senin çıplak olduğun bir ortam ile, seninle birlikte herkesin çıplak olduğu bir ortamda, bulunduğun durumu yadırgama oranın aynı mıdır?
-
KUR'AN MUCİZELERİ
Sayın ahirzaman; tamamen geçersiz kelime oyunları yapıyorsunuz. Tıpkı H.Y'nin yaptığı gibi. "Üzerlerine bulutu da gölgelik yaptık ve onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik" Peki bunu nereden indirmiş? Yıldızlardan mı? Peki size bir soru daha... "İndirmek" fiili, görece aralarında yükseklik mesafesi bulunan bir yer için ve yukarıdan aşağıya doğru kullanılır... Peki dünya için hangi yıldızlar yukarıda, hangileri aşağıdadır? Buyrun cevap verin...
-
Kimler ataizme meyillidir?
Ben bu yazıya cevap verme gereği duymamıştım, zira cevap vermeyi gerektirmeyecek kadar abes bir konuydu. Ancak gördüm ki sayın terapi bu durumu kendi lehine kullanmaya çalışıp, benim cevap veremediğimden dem vurmaya başlamış... Evrim hangi bilim dalının içine girer sayın terapi? Fiziğin mi? Yoksa biyolojinin mi? Bir insanın herhangi bir alanda nobel alması, diğer bir alanda uzman olduğunu göstermez. Evrim, dinin de, felsefenin de uzmanlık alanına girmez. Bu işin uzmanı biyologlardır. Biyologlar dışındaki herkes sadece kendi görüşlerini ve inanmak istediklerini söylemekle yetinirler. Fizik dalında nobel alan birinin evrim hakkındaki görüşleri "evrimcilerin itirafları" konu başlığına giremez. Eğer "itiraf" diyecekseniz, biyoloji dalında ihtisas sahibi birinin sözlerini alacaksınız. Kaldı ki sizin alıntı yapmış olduğunuz site de, H.Y sitelerinin orjini olan hristiyan yaratılışcı kesimin sitesidir. Onlar çarpıtma konusunda uzmandırlar... İki cümlenin içinden cımbızla aldıkları kelimeleri birleştirerek ne mucizeler yarattıklarını biliyoruz. Burada cevap vermeye değecek bir şey yok. Konu çarpıtılmamış olsa bile, sözün sahibi bir evrimbilimci değildir. Evrim konusunda ahkam kesecekseniz, biyoloji alanında ihtisas sahibi olacaksınız. Gerisi hikaye... Lütfen ilgili yazımdaki diğer çarpıtmaları da getirin de, onları da tartışalım...
-
alim hoca - ateist genç diyaloğu
Sana da pirevo ahirzaman... Saçmalık dediğin şeyler senin dininin özüdür. Kur'an, inkar edenlerin göreceği cehennem azaplarını anlatan ayetlerle doludur. 13/5- Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, "Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?" demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkar edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. Bana inkar edenlerin affedilebileceğine dair 1 (yazı ile BİR) tane ayet gösterebilir misiniz? Bana oğlunun ateist olarak öldüğünü bilen bir annenin içini rahatlatacak bir tane ayet gösterebilir misin? "insanlar kendini ne mutlu edecekse onunla karşılaşırlar" demişsin... Oğlunu çok seven, kendi cennette, oğlu cehennemde olan bir annenin, evladını yanında görme arzusu yerine getirilebilecek mi? Eğer yerine getirilecekse cehennemin bir anlamı kalır mı? Kocasını çok seven ve kendisi gibi kocasınında cennette olduğu bir hanımın kıskançlık sebebiyle kocasına vadedilen huriler kocasından geri alınacak mı? Adam "Bunlar benim hakkım" derse hangisi memnun olacak? Cennet kavramına uyan bir şey yoktur zaten... Bunlar sizin konunun diğer yüzüne hiç bakmamanız sonucu oluşan yanılsamalarınız... Cennette herkes memnun olamaz..
-
TÜRBANA BİR PARÇA BEZ GÖZÜYLE BAKANLARA SESLENİYORUM
İnsanların giyinme ihtiyacı, modadan ya da örtünmeden önce doğa koşullarından korunma gereksiniminden ortaya çıkmıştır. Paleolitik çağda yaşanan buzul dönemleri sırasında sıcaklığın dayanılmaz derecelere düşmesi, insanları avlanan hayvanların postlarını giyecek olarak kullanmaya itmiş olmalı. İnsanı Güneş’in yakıcı ışınlarından ya da kışın dondurucu soğuğundan koruyan giysiler, el aletlerinin gelişmesiyle birlikte kaba formlarından çıkıp gittikçe incelikli işçiliğe de sahip oldular. http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ett...=9&soru_id=1729 Dış etkenlerden korunmak için örtünüyorum. Bir de çıplak dolaşmak yasalara aykırı olduğu için... Üçüncü sorunun cevabını Avrupa ülkelerinde yaşayan siyahi ırkta bulabilirsin. Zira onlar bir zamanlar Afrika'nın ücra kabilelerinde yaşarlarken, Avrupalılar tarafından köle olarak getirilen insanların torunları. Bak bakalım yaşam felsefeleri ve kültürleri Afrika kabilelerine benziyor mu?
-
SİZCE EVREN NASIL YOKOLACAK?
Yazılarımı tam okumadan, anlamadan cevap hazırlıyorsun sayın kralx.. Ben nerede "Big Bang'i yalnızca teistler kabul eder" demişim ? Bakın ilgili ifadem nasılmış? Aşağıda... "Asıl konu ise Big Bang'e neden olan maddedir. Bu konuda genel kabul gören de, bu maddenin farklı fizik yasaları olabilecek, farklı bir evrenden geldiğidir. Yani bu bağlamda da sizin teziniz çürümüş oluyor. Zira siz teistlerden başka hiç kimse maddenin Big Bang ile oluştuğunu düşünmüyor. " Ben ne demişim? "Big Bang'i yalnızca teistler kabul eder" mi demişim, yoksa maddenin Big Bang ile oluştuğuna yalnızca teistler inanır mı demişim? Bana Big Bang öncesinin yokluk olduğu ve maddenin Big Bang'den önce bulunmadığını iddia eden bir tane bilimsel makale gösterebilir misin? Ama ben sana tersi bilimsel makale gösterdim. Hem de isim, sayı ve sayfa numarası vererek. Sen bu konu içerisinde bana kaç tane bilimsel kaynak gösterdin peki? O zaman ne hakla beni mesnetsiz yazmakla itham ediyorsun? "Daha hidrojenin helyuma dönüşerek ısı ve ışınım enerjisi ürettiklerini bilmeyen bir şahıs benle bu seviyede ve bu tarzda tartışma yapamaz, daha doğrusu ben onunla yapamam" demişsini... Bunu hangi iletimin hangi ifadesine bakarak çıkardın... Eminim ki, bu da yukarıdaki gibi tam okumadan hazırladığın cevaplardan birisidir. Lütfen bu ifadenizi hangi iletime dayanarak yazdığınızı belirtin... Vakit çok geç olduğu için yıldızlar hakkındaki konuya da yarın değinmeye çalışacağım...
-
TÜRBANA BİR PARÇA BEZ GÖZÜYLE BAKANLARA SESLENİYORUM
Yazımın hangi kısmında gelişmiş, gelişmemiş ayrımı yaptığımı bana söyleyebilir misiniz? İzan ve düşünce yapınızda acil gelişmelere ihtiyacınız var...
-
ALLAH'IN OLMADIĞINI SEN BANA İSPAT ET
Bence izlediğiniz belgeselleri STV'den, ya da diğer teist amaç taşıyan kanallardan izlemeyin. Zira sizi yanlış bilgilendiriyor ve yanlış yönlendiriyorlar. Peki sen bana bir tane hayvan ya da bitki söyle ki, nesli tükensin de insan yaşayamasın. Bu kadar da saçmalık mı olur yahu? Teizmin insanları düşünce açısından nerelere getirdiğini gördükçe nefret edesim geliyor... İnek yok olur, koyun eti yersin... Patlıcan yok olur, patates yersin... Senin yok olmandan hiç bir canlı (spesifik olanlar hariç) yok olmayacağı gibi, hiç bir canlı türünün yok olması da senin yok olman anlamına gelmiyor. Besin zincirinin en altında bulunursun, senin altındaki tür yok olur işte o zaman diğer türün yok oluşundan bahsedersin. Senin söylediklerin saçmalıktan öte bir şey değil...
-
ALLAH'IN OLMADIĞINI SEN BANA İSPAT ET
Sayın terapi; ne kadar mantıksız, ne kadar geçersiz söylemlerde bulunuyorsunuz... Hayretle izliyorum... iki tartışmacının arasına müdahil olmak gibi bir alışkanlığım yoktur. Ancak bazı söylemler sonucu da kendimi tutamıyorum doğrusu... Sen kendini koruyamadıktan sonra, Allah'ın seni koruyabiliyor mu? Sen alkollü araç kullan, hız yap, ondan sonra Allah'ın seni korusun. Yok öyle bir şey. Sen kendini koruyabilirsen ne ala... Gerisi boş...Senin Allah'ın sana dilediği kadar ömür verebiliyor mu? Eğer veriyor ise nasıl oluyor da hayatının sonunu kendin belirleyebiliyorsun? Ya da neden olağanüstü yaşlarla karşılaşmıyoruz? Neden 150-200 yaşına kadar yaşayanlar yok? Emin ol ki, yakın gelecekte doğacak olan çocuğun cinsine de müdahale edilebilecektir. Ancak etik tartışmalar sonucu bu müdahalenin yasal olacağını sanmıyorum. İnsanoğlu, daha ana karnındaki bebeğe gen tedavisi uygulayacak noktaya geldi. Yani sana göre tanrının sakat olarak doğmasını tasarladığı bebeği tedavi ederek sağlıklı doğmasını sağlayabiliyorlar. Sen hala nelerden bahsediyorsun. Biraz mantık yahu...
-
TÜRBANA BİR PARÇA BEZ GÖZÜYLE BAKANLARA SESLENİYORUM
Örtünme, edep yerini örtme ihtiyacı ile doğmamıştır. İnsanın örtünmekteki ilk amacı, vücudunu dış etkenlere karşı korumaktır. İnsanlar "edep yeri" kavramıyla daha sonra tanışmışlardır. Bu tamamen kültür ile alakalıdır. Afrika'da pek çok kabilenin kadınları hala göğüsleri açık dolaşmaktadırlar. Ancak kimse onları ahlaksızlık ile suçlamıyor... Çünkü onlar için ahlak bir kadının göğüsleri değildir. Ahlak çatışmalarına neden olan şey kültür farkıdır. Her toplumun farklı kültürleri, farklı yaşam şekilleri, farklı anlayışları vardır. İnsanın yetiştiği bölgede herkes çıplak dolaşıyor ise, kendisi de çıplak dolaşacaktır. Böyle bir durumda yadırganacak olan giyinikliktir. Kimse çıplaklığı yadırgamaz. Zira alışılagelen çıplaklıktır. Herkesin kendi kültür değerlerini korumaya hakkı vardır. Kültür farklılığı dünya için ayrı bir güzelliktir. Kimse özel hayatında türban taktığı için eleştirilmiyor. Türbanı bir din dayatması sayarak yasal çerçevenin dışına çıkardığı ve ahlak çatışması haline getirdiği için eleştiriliyor. İnsanın "Ben çıplak dolaşmak istiyorum" demeye hakkı vardır. Ancak bunu yalnızca kendi özel mülkünde ve genel topluma açık olmayan yerlerde gerçekleştirebilir. Düşünsenize, birisi çıkacak ve "Benim dini inancım gereği örtünmem yasak. Ben umumda çıplak dolaşmak istiyorum. Bu benim din özgürlüğüm" diyecek... Ne yapacaksınız? Çatışmanın anlamı yok. Belli kurallar koyacak, herkesin bu kurallara uymasını isteyecek ve sağlayacaksınız. Çıplak dolaşmak isteyeni kendi özel mülküne, türban takmak isteyeni kendi özel hayatına yönlendireceksiniz. Bunun başka çıkar yolu yok...
-
ALLAH'IN OLMADIĞINI SEN BANA İSPAT ET
İnsan, besin zincirinin en üst sıralarında bulunur. Vahşi bir ortamda, ya da kendisini yiyebilecek deniz hayvanlarının olduğu bir ortamda korumasız ise, bu besin zincirine dahil olacak ve kendisinden güçlü hayvanlar tarafından afiyetle yenilecektir. Mesela "Korku" bölümünde aslanların bir insanı nasıl yediğini görebilirsiniz. Bunun dışında insan (bedeni), kendi istemi dışında da besin olarak bazı hayvanlara yarar sağlar. Örneğin barsak kurtlarına, örneğin insan dışkısından faydalanan sinek-böceklere, örneğin bitlere, örneğin sivrisineklere, örneğin yastığınızda-yatağınızda bulunan bakterilere ya da şu an aklıma gelmeyen başka tür canlılara... Kanalizasyonlarda yaşayan hayvanlar da cabası... Bir çok hayvan da, (insan bedeni dışında) insanlardan dolaylı yollarla fayda sağlar. İnsanların atıklarından beslenen hayvanlar vardır. Besinini insanların çöplere döktükleri besin artıklarıyla sağlayan kedi-köpek sayılabilir. Ya da tekstil ürünlerini yiyen güveler... İnsan yapımı yerlerde barınan hayvanlar da vardır... Fareler, hamam böcekleri sayılabilir... Dolaysız yollarla fayda sağlayanları da sevgili Bilimselci gayet güzel saymış... Şimdi çıkıp da "insanlar diğer canlılara dolaylı ya da dolaysız fayda sağlamıyor" diyebilir misiniz? İnsanların diğer canlılarda faydalanma açısından diğerlerine göre daha avantajlı olduğu doğrudur. Ancak bunun nedenleri de bellidir. 1- Besin zincirinin en üst sıralarında yer alması. 2- Ellerini diğer canlılara göre daha komplike kullanabilmesi 3- Alet edavat yapabilme yeteneği 4- Sosyal canlılar olmaları, barınaklarını kendileri yapabilmeleri 5- Kendi besinini kendi üretebilme, diğer canlıları evcilleştirme yeteneği vs.vs İnsanın düşünen varlıklar olması, vahşi bir ortamda hiç bir şey ifade etmez. Eğer kendinizi koruyacak bir silahınız yoksa, yem olmaktan kurtulamazsınız. Belki çoğu zaman silahınız olsa da kurtulamazsınız. Zira etçil hayvanlar avlanarak beslenirler ve avlanma da bir içgüdü ve yetenektir. Bir kurtarırsınız, iki kurtarırsınız...
-
alim hoca - ateist genç diyaloğu
Peki oğlunun ateist olduğunu ve ateist olarak öldüğünü bilen bir anne ile din adamının olası diyaloğuna bir göz atalım... Ne dersiniz? Anne : Hoca efendi; oğlum pırlanta gibi bir insandı. Kimseye kötülüğü dokunmazdı. Ancak bir ateist olarak yaşadı ve ateist olarak öldü. O'na ne olacak? Hoca : Ooooo. Bu oğlunuz için pek hayırlı olmamış. Öncelikle kabir azabı var... Anne : Nasıl yani? Hoca : Yani diriltileceği güne kadar kabirde Allah-u Teala tarafından azab görecek.. Anne : Vah evladım vah... Peki sonra? Hoca : Mahşer günü Sır'at köprüsünden Cehenneme düşecek. Anne : Peki cehhennemde başına neler gelecek? Hoca : Pek iyi şeyler değil... Alevli bir ateşe girecek...Kızgın yağlar içirilecek, kızgın kazanlara atılacak... Derisi değiştirilip değiştirilip tekrar yakılacak... Ateşten giysiler giydirilecek... Başının üstünden kaynar su dökülerek onunla derisi ve karnının içidekiler eritilecek... Demirden topuzlarla işkence görecek... Allah'a inanmadığı için maalesef cehennemden hiç çıkamayacak. Ve bu sonsuza kadar sürecek... Bir anne için hangisi daha rahatlatıcıdır acaba? Oğlunun cehennemde sonsuza kadar azap çekecek olması mı, yoksa ölünce yok olup gitmesi mi? Bir de, çok sevdiği eşini yeni kaybeden bir hanım ile bir din adamının olası diyaloğuna göz atalım... Hanım : Hoca efendi; eşim pırlanta gibi bir insandı. Çevresinde iyiliğini görmeyen kimse kalmadı. Herkes onu hayır dua ile anıyor. Namazında, niyazında, Allah'tan korkan biriydi. O'na ne olacak? Hoca : Allah rahmet eylesin. Nur içinde yatsın. Allah'ın sevgili bir kulu olacak. Cennet nimetleri onu bekliyor Hanım : Peki cennette onu bekleyen nimetler nedir ? Hoca : Ohoooo. Hangi birini sayalım... Cennetten saraylar, envai çeşit meyve, içtikçe içesi gelen, sarhoş etmeyen şaraplar... Sütten, baldan ırmaklar... Hanım : Başka? Hoca : Göğüsleri yeni tomurcuklanmış huriler... Hanım : !!! Hoca : Bir Hadis-i Şerife göre ona 2000 tane huri tahsis edilecek. Güzeller güzeli, iri gözlü huriler... Eşinden gözlerini ayıramayacaklar, başkasına bakmayacaklar. Üstelik eşinden önce onlara ne bir insan, ne de bir cin dokunmamış olacak. Hanım : Ama ben eşimi çok seviyorum... Öteki dünyada da eşimle birlikte olmak istiyordum. Ben kıskanç biriyim.. Ne olacak? Hoca : Allah'ın hükmünden sual olunmaz kızım... Muhatabı için ne kadar da rahatlatıcı diyaloglar değil mi?
-
SİZCE EVREN NASIL YOKOLACAK?
Ah kralx ah... İyi olmuş cevap da vermişsin... Bilimsel... 1- Senin söylediğin bu evren için geçerlidir. Biliyorsun ki, Big Bang "yoktan varolma" gibi bir iddiada bulunmaz. Big Bang evrenin başlangıcında varolan bir maddenin patlamasıdır. Genel olarak da, evrenin bu patlama sonucu oluştuğu kabul edilir. Hidrojen de bu patlama neticesinde sentezlenerek oluşmuştur. Asıl konu ise Big Bang'e neden olan maddedir. Bu konuda genel kabul gören de, bu maddenin farklı fizik yasaları olabilecek, farklı bir evrenden geldiğidir. Yani bu bağlamda da sizin teziniz çürümüş oluyor. Zira siz teistlerden başka hiç kimse maddenin Big Bang ile oluştuğunu düşünmüyor. Hatta Bilim ve Teknik Dergisi'nin son sayısında (Haziran 2006), Big Bang'den öncesine ilişkin bir kapı aralandığına ve "Büyük Yaylanma Senaryosu"na yer verilmiş. 2- Big Bang'de ortaya çıkan hidrojenin kaynağı nedir sayın kralx? Patlama sırasında açığa çıkan hidrojen maddenin içinde bulunan mevcut hidrojen midir, yoksa patlama sırasındaki reaksiyon sonucu mu oluşmuştur? Eğer reaksiyon sonucu oluştu ise, neye dayanarak "geri kazanımı mümkün değildir" diyebiliyorsunuz? 3- Evrenin hızlanarak genişlediğini biliyoruz. Burada kütkeçekimine direnç gösteren bir enerjinin olduğu muhakkak. Bu enerji daha ne kadar kütleçekim etkisine direnç gösterecektir? Bilinmeyen budur. Teoriler bilimsel değil midir? Neden bilimin içerisinde yer almasın? Bilimsel teoriler üretilebilir, ancak teizmin buna söyliyebileceği hiç bir şey yoktur... Felsefi... 1- İnsan vücudu parmakların ucundaki atomlar için oluşmamıştır. Siz evrenin insan için yartıldığını zannediyorsunuz. Evrenin büyüklüğünü öğrenince, elbette bunu kavramakta zorlanacaksınız. Zira bunun kavranılacak bir tarafı yok. 2- Tabii tabii.. Avustralyalı gökbilimci Simon Driver, belirli bir gökyüzü bölgesindeki toplam ışıktan yola çıkarak, görünen evrende en az 70 milyar kere trilyon yıldız olması gerektiğini hesaplamış. Bu tutar, Dünyamızın tüm kumsallarındaki kum taneciklerinden daha fazla. Ancak Driver, gerçek yıldız sayısının çok daha fazla olabileceğini, çünkü evrenin en uzak yerlerinden ışığının bize henüz ulaşmadığını söylüyor. (Bilim ve Teknik Dergisi/ Mart 2004 S:9) Yani diyorsun ki, "Yetmiş milyar kere trilyon yıldız, insan denen varlığın, Dünya denen gezegende yaşayarak Allah'a kulluk edebilmeleri için bir denge vazifesi görebilsinler diye yaratılmış." Ha unutmadan, bir de insanlar yönlerini bulabilsinler diye... Bir de şeytanları taşlamak için... İnanabilirseniz inanın... 3- Üzerinde kendisine kulluk edebilsinler diye yaratacağı insanların yaşayabilmesi için uygun şartların oluşmasında gereken zamanın 14 milyar yıl olduğunu göz önüne alırsak, diyebiliriz ki ; "Evet bu tanrı için pek zor olmasa gerek..." 4- Kıyamet anı anlatılırken kullanılan "Gök yarıldı zaman" ifadesine bakın da, bir anlam çıkarabiliyorsanız çıkarın... Belki size bir faydası dokunur... 5- Evren içinde denizdeki bir kum tanesi bile sayılamayacak olan Dünyanın varolabilmesi için, 75 milyar ışık yılı genişliğinde (ve giderek genişleyen) bir evrenin varlığı ne kadar gerekli ise, cennet ve cehennem için de o kadar gereklidir.
-
SİZCE EVREN NASIL YOKOLACAK?
Tartışma düzeyini küçülten ben değil, bilakis sizsiniz sayın kralx... Siz bunları nereden alıp da buraya aktarıyorsunuz bilmiyorum. Ancak söylediklerinizin bilimsel geçerliliği yok. Bazı konuları teist kaygılarla bilimselmiş gibi gösterme çabanız hiç de hoş değil. Ya bunu kasıtlı yapıyorsunuz, ya da birilerinin bu oyunlarına alet oluyorsunuz... Güneş'in bir yıldız olduğu konusuna itirazınız var mı? Sanırım yok. Peki Güneş'in yaşı hakkında bilginiz var mı? Herhalde yok ki, "sıfırdan bir yıldızın doğumu mümkün değildir" gibi bilimsel geçerlilikten uzak, dogmatik cümleler kurabiliyorsunuz. Güneş Big Bang'den yaklaşık 10 milyar yıl sonra oluşmuştur. İlk yıldızlar ise Big Bang'den yaklaşık 400 milyon yıl sonra. Peki Güneş çok küçük ve ömrü çok az bir yıldızcık mıdır? Üstelik size bir bilgi daha. "Küçük olan yıldızların ömrü de daha az olur" cümlesi doğru değildir. Zira yıldızların kütleleri ile ömürleri ters orantılıdır. Güneşten çok daha büyük yıldızların ömürleri, çok daha azdır... Siz güncel bilimi nereden takip ediyorsunuz kuzum? Gırgır dergisinden falan mı?
-
SİZCE EVREN NASIL YOKOLACAK?
Size bir kaç bilimsel ve bir kaç felsefi soru sayın kelebek... Bilimsel sorular : 1- Yıldızların, maddenin varlığı süresince hidrojen yaktıklarını neye dayanarak söylüyorsunuz? 2- Eğer kütle çekim etkisi, evrendeki genişlemeyi durdurur ve geriye çevirir ise, bu durum başlangıç noktasına dönüleceği ve bunun da evrenin bir başlangıca ihtiyacı olmadığı anlamına gelir. Böylesi bir durumda ortaya çıkacak hidrojen oranı, büzüşmeden önceki hidrojen oranı ile aynı seviyede mi olacaktır? Neden? 3-Eğer kütleçekim etkisi, evrenin genişlemesini durduramaz ise, bu durum evrenin sonsuza kadar genişleyeceği anlamına gelir. O halde "evrenin bir başlangıcı olduğu gibi, sonu da vardır" çıkarımını neye dayanarak yapabiliyorsunuz? Felsefi sorular : 1- İnsanın yaşaması için Güneş yeterli iken, tanrı milyarlarca yıldızı ne için yaratmıştır? 2- Varlığından haberimiz dahi olmayan ve olmayacak olan milyarlarca yıldız ne için oluşmuş ve yok olmuştur? Bunun insanlığa faydası nedir? 3- 75 milyar ışık yılı genişliğinde olduğu varsayılan ve gittikçe de genişleyen evrenin yalnızca insanın varolabilmesi ve tanrıya kulluk edebilmesi için yaratıldığı iddiası abesle iştigal değil midir? 4- Kıyamet denen olgu gerçekleştiğinde evren de yok olacak mıdır? Neden ve Nasıl? 5- Eğer kıyamet ile birlikte evren de yok olmayacak ise, kime ve neye hizmet edecektir?
-
UFO’LAR
Her zamanki gibi yine konuyu kendinize çekmişsiniz sayın kralx Neden bizim dünyamızda hayat var? Çünkü bizim dünyamızda yaşam için gerekli uygun şartlar var. Neden Ay'da hayat yok ? Çünkü Ay'da yaşam için elverişli ortam yok... Bu kadar basit....
-
ALLAH'IN OLMADIĞINI SEN BANA İSPAT ET
Arılar kışlık besinlerini sağlamak için bal yaparlar, sen de bundan faydalanırsın. Bitkiler enerjilerini sağlamak için fotosentez yaparlar, sen de bundan faydalanırsın. İnekler sindirim sisteminin sonucu olarak dışkılarlar, bitkiler de bundan gübre olarak faydalanırlar. Ancak ne arı senin için bal yapar, ne bitki senin için fotosentez, ne de inek bitkiler için dışkılar... Bunu test edebilirsin. Mesela bir arı kovanına önlem almadan yaklaş ve kovandaki peteği almaya çalış bakalım ne olacak. Emin ol ki, arılar "Allah yarattı" demez, komalık olursun... Gerisi sizin hüsnükuruntunuz....
-
SİZCE EVREN NASIL YOKOLACAK?
Yeni yıldız oluşumu yok mudur? Sen ne dediğin farkında mısın kralx? Bir yerlerden Bilim ve Teknik Dergisi'nin Mart 96 sayısına ulaş ve yeni bir yılıdızın oluşumunu fotoğrafları ile birlikte gör... Sallamayalım lütfen...
-
ALLAH'IN OLMADIĞINI SEN BANA İSPAT ET
Yok daha neler .... Demek bitkiler insanlar için fotosentez yapıyorlar olabilir... Nedeni de, bitkiye neden fotosentez yapıyorsun diye soramadığımızdan öyle mi? Peki Okyanusun 2400 metre altındaki bakteri ne için fotosentez yapıyor sayın terapi?