-
İçerik Sayısı
1.077 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
suheda_ tarafından postalanan herşey
-
...ve işte Naim
-
manyak duygusal öhhööömm peki
-
Doğuda ÇOCUK,KADIN ve İNSAN olmak........
suheda_ şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Politika Bilimi
Anlatalım, Bu arada etnik köken diyeceğime kimlik demişim dilimi eşek arısı soksun.. Şimdi siz İstanbul ve Ankara'da işlenen töre cinayetlerinin doğu ve güneydoğu illerinde işlenenlerden daha fazla olduğunu söylemişsiniz bende sizin bu iki büyük şehirdeki töre cinayetlerini işleyenlerin etnik kökenlerine dikkatinizi çekmeye çalıştım.. Büyük şehirlerde töre cinayetlerini işleyenler doğu ve güneydoğu illerinde oralara göç etmiş olan vatandaşlarımız.. Bakın radikal gazetesinde çıkan bir haber.. ANKARA - Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı tarafından hazırlanan 'Töre ve Namus Cinayeti Raporu'ndan tüyler ürpertici sonuçlar çıktı. Bu alanda yapılan en kapsamlı çalışma olan rapora göre sadece İstanbul'da her hafta en az bir kişi töre cinayetine kurban gidiyor. Son beş yılda 'namus' nedeniyle işlenen cinayetlerin sayısı bini geçti. Katiller, cezaevinde kahraman gibi karşılanıyor ve pişmanlık duymuyorlar. 'Töre ve Namus Cinayeti Raporu' dün Swiss Otel'de Devlet Bakanları Cemil Çiçek ile Nimet Çubukçu'nun da katıldığı "Kadın ve Katılım: Sorunlar ve Çözümler" başlıklı toplantıda Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Tahsin Fendoğlu tarafından açıklandı. Türkiye'de işlenen töre ve namus cinayetleri konusunda fotoğrafını çeken rapor 71 il valiliği tarafından 3 aylık bir sürede hazırlandı. Adana, Bitlis, Eskişehir, Hakkari, Isparta, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kütahya, Niğde ve Şırnak'tan araştırma sonuçları gelmedi. Yüzde 47 arttı Rapora göre 2002 yılında 150 olan töre cinayeti, 2007 yılında 220'ye yükseldi. Cinayetlerin failleri ve mağdurları eğitim seviyesi düştükçe artıyor. Töre cinayetlerinden sadece kadınlar değil erkekler de mağdur. Cinayetlerin yüzde 9'unu çocuklar işliyor. Sanıklar daha çok 19-35 yaş aralığındakilerden oluşuyor. Failler, cezaevlerinde kahraman gibi karşılanıyor. İşledikleri suçtan dolayı da bir pişmanlık duymuyor. Cinayet gerekçesi: Namus Cinayetlerin temelinde 'namus' kavramının yattığına dikkat çekilen araştırmada "Töre ve namus cinayetlerinin altında kadının ataerkil bir toplum yapısından gelmesi büyük bir etken olarak görülüyor. Doğrudan namus nedeniyle işlenen cinayetlerin sayısı 300'ü geçiyor. Bu toplam sayının yüzde 30'una denk geliyor" denildi. Araştırmaya göre yasak ilişki nedeniyle öldürülen kadınların sayısı 94, cinsel taciz nedeniyle öldürülenlerin sayısı 71, tecavüz nedeniyle öldürülenlerin sayısının ise 17 olduğu belirtildi. Cinayetlerin diğer nedenleri arasında kan davası, kız-alıp vermeden kaynaklanan nedenler ve aile içi uyuşmazlıklar da bulunuyor. Üç büyük il ilk sırada Rapora göre töre ve namus cinayetlerinin işlendiği yerlerin başında büyük iller geliyor. Son 5 yılda İstanbul'da 167, Ankara'da 144, İzmir'de ise 121 töre ve namus cinayeti işlendi. Bu illeri Diyarbakır (69), Bursa (58), Antalya (46), Aydın (38), Kayseri (34), Samsun (32) ve Sakarya (30) takip ediyor. Cinayetler ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu kökenlilerce işleniyor. Bu illerin yoğun olarak göç alması rakamları yükseltiyor.- 75 cevap
-
- Doğuda ÇOCUK
- Doğuda Kadın
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Belliki bu uzmanlar kiremitte altına karalahana yaprağı konulup kuzine soba fırınında pişen hamsinin tadına bakmamışlar
-
Doğuda ÇOCUK,KADIN ve İNSAN olmak........
suheda_ şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Politika Bilimi
iyide sevgili arkadaşım,İstanbul ve Ankara'da işlenen töre cinayetlerindeki etnik kimliklere bir göz attınızmı?- 75 cevap
-
- Doğuda ÇOCUK
- Doğuda Kadın
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
BİR ÜSTÜNDEKİNİN RESMİNİ GÖRDÜĞÜNDE İLK AKLINA GELENİ YAZ BAKALIM...
suheda_ şurada cevap verdi: Marcus başlık Forum Oyunları
zekeriya beyaz geldi nedense -
yeeess yeeessss ama o başkaa
-
ilginç,bizim akrabada iki eşli bir amca vardı hep şöyle söylerdi halbuki "bir adama beddua etmek istiyorsan Allah sana iki kadın versin deyin bundan büyük beddua yoktur"
-
Padişah fermanıyla avrat siparişi verilmiş sanki
-
canım ya yalaka malaka ama sonuçta beni anlayan biri çıktı ya
-
Mecnunu bilirsiniz.Hani şu leylaya kavusmak ugruna collere düşmüş.Leyla kim mi? rivayete göre bir gözü kör,öteki şaşı, kara kuru bir kız.Ama mecnunu var onun deli mi deli bir sevdalıktır mecnunluktur.Adı üstünde:cezbeli.Bagdat'ın sorul(a)madıgı aşıklardan... Leyla der de baska bir şey demez.Derken mecnunun babası bu aşkın altını deşeler.Kızı (leyla) görmek ister.Bakar ki.... -"Oglum "der "Bu mu senin aşkın?" "Evet baba "der "bu" "Ama oglum bu kız kör şaşı ve saire"diyecek olur ;bunun üzerine mecnun "Baba" der " Ona bir de benim gözümle baksana!" Bir bakıstır kainatın resmini ortaya koyan.Tuttugun karsındakının ekıyse bırak gönlü ise bırakmak da elde degil ki... Gönül gönüle gecmısse,dokunan el degildir,artık bakan göz degil.Nedir ki zaten birkac milimlik şu kadar etin, kemigin birbirine degmesi? İnsanız .....Eksigiz..... Fakirler fakiri , acizler aciziyiz, Ama bir aşkınız varsa...... Kalemler sayfalara sıgar mı? Saatlerce göz göze gelsenız de sevdiginizle "yeter" denilir mi? Hızlı geçer saatler vuslattan.Ayrılıklarda durur mu akrep yelkovan? Saatler ne söyler iki sevgilinin merhabasında, vedasında? Yarınlara düşer düşer bakışları sevgililerin.Nce hayaller uc uca eklenir. Eklenir ve büyür dünya;ama kavusmak acelecıdır, hemen vedaya hazırlanır.Bütün vedalar Leyla'dır.Leyla çekip gidenlerin, sönenlerin,gidip dönmeyenlerin ,dönse bile gelenlerin o olmadıgıdır.Leyla bütün bir faniliktir, dinmeyen gözyaşıdır.Çabuk solan renktir.Dolup bosalandır.Bosalıp dolmayandır.Kim bilir bu yüzden olsa gerek en son Mecnunun cölde rastladıgı Leyla'ya dönüp bakmayısı, dalıp dalıp gidişi , çölde eriyişi , gidip gelmeyişi.... Leyla(lar) bilir mi acep kendilerinin mecazi (maşuk) olduklarını? Solmaz bir renk arıyor gözlerim. Ama sen soluyorsun.Leylasın demek. O sevgili sen degilsin.Çekip gidenler sevgili olamıyormuş.Ay gibi dogup batıyorsun.Bir hilalken seni alıp büyütüyorum bütün gecelerde dolunay/gelinay oluyorsun.Sonra eriyip gidiyorsun sema çölünde /denizinde. Güneş gibi kovuyorsun karanlıgı bir de her yanım aydınlanıyor....Sonra geceye teslim oluyor,çekip gidiyorsun,sevgili degilsin o zaman mecnunluk "kendinden gecmek"se ......dönüp bakmamaktır Leyla'lara.... Geçici bütün sevgi(li)lerin adı Leyla ise..... Ne nefeslerim, ne adımlarım yeter Leyla'ların peşi sıra gelmeye...... alıntı
-
Atatürk'ün C.Dündar'a Mektubu
suheda_ şurada yorum gönderdi tgrmrsn'nın blog başlığı içinde tgrmrsn's Blog
Banada geldi bu mail -
Mevzu bahis oy ise gerisi teferruattır.
-
Akşam bir yarışmacı vardı yemekteyiz programında hafif kadınımsı hareketleri olan şarkıcı Naim,alınmış kaşları kırıtarak yürümesi daracık eşofmanına rağmen müthişti,kendisi değil canım sofrası,yemek yapışı evi hepsi çok güzeldi.. Bir erkeğe göre biraz fazla becerikli ve titiz aynı zamanda yiğidi öldür hakkını ver misali sofra kurmadaki zevkine hayran kaldım.. Programı izledikten sonra aklıma bu yarışmaya neden Bülent Ersoy'u çağırmadıkları geldi,ciddi ciddi onu mutfakta o korkunç kostümleri ile görmek isterdim
-
Tüm bunları okuduktan sonra eve gidip alt komşumu öpmeyi düşünüyorum çok fazla gelen gidenim olduğu için üstelik çoluk çocuk evimden gürültü pek eksik olmaz ama Allah var bir kez bile ses oluyor diye şikayetlerini duymadım... Üstelik birgün hiç unutmuyorum biraz temizlik manyağı olduğumdan balkonu şakır şakır suyla yıkarken kadının ipteki temiz çamaşırlarınıda yıkamıştım İç tarafta olduğu için görmedim fark edince hemen aşağıya inip yaptığım kazmalık için özür diledim.. Ve çamaşırlarını alıp yıkayabileceğimi söyledim.Kadın gayet sakin sıkma canını olur böyle şeyler ben şimdi makineye koyup duruluma yaparım dedi.. Lüferciğim seni seviyorum adı Nilüfer'de ben ona lüfer derim
-
Necip Fazıl Kısakürek *Forum*
suheda_ şurada cevap verdi: ehl-i kıraat başlık Webmasterlar Tartışıyor
biraz dolaştım güzel bir siteye benziyor Üstad'ın koyu bir fanatiği olduğum için daha geniş bir zamanda daha detaylı inceleyeceğim sevgiler -
Boks sporsa, savaş olimpiyattır..
-
Kural 1: Altı ya da sekiz ay önce ağzımızdan çıkan herhangi bir söz aleyhimize kullanılamaz. Sarfedilen her kelime bir hafta sonra geçersiz kabul edilmelidir... Kural 2: Eğer mankenler gibi giyinmeyecekseniz, bizim de James Bond gibi davranmamızı beklemeyeceksiniz. Kural 3: İki farklı şekilde yorumlanabilecek bir laf edersek ve sizin anladığınız şekli sizi kızdırıyorsa kastettiğimiz kesinlikle diğer anlamıdır. Kural 4: Dergilerdeki her testi birlikte çözmek ne sizin ne de bizim ilgi alanımıza girer. Kural 5: Başka kadınlara bakmamıza kızmayın. Diğerlerine bakmazsak sizin güzelliğinizi nasıl takdir edebiliriz? Kural 6: Cinin görünmesini istemiyorsanız lambayı ovalamayın. Kural 7: Bir şeyler yapmayı önerebilirsiniz YA DA nasıl yapmamızı istediğinizi söyleyebilirsiniz. (Ikisini aynı anda söylemeyin yeter!) Kural 8: Maç izlerken, söyleyeceğiniz şeyleri reklam aralarına saklayın. Kural 9: Aldatmayın. Çekip gitmeyi enayi yerine konmaya tercih ederiz. Kural 10: Kısa tişsörtler giyip göbek deliklerini açıkta bırakan kızların kendilerine bakılmasından rahatsız olmaya hakları yoktur. Kural 11: Otomobille giderken en ufak bir sarsıntıda "Sonumuz geldi!" diye bağırmayın. alıntı
-
Nedense bana bu filmler hep Kuzuların sessizliğinin basit kopyaları gibi geliyor polisiye gerilimlerde çığır açan kuzuların sessizliği sayesinde suçlu psikolojisi gibi bir kavram oluşturuldu tüm fimlerde...Film neredeyse ezberlediğimiz sahnelerle dolu sıradan bir gerilim tavsiye edilecek bir yanı yok. nesine hastasın ki bu kadının,sakın sadakatsiz'deki performansına olmasın
-
Hz.Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler, derlerki -Ey halife bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin. Bu söz üzerine Hz.Ömer suçlanan gence dönerek: -Söyledikleri doğrumu diye sorar. Suçlanan genç derki evet doğru bu söz üzerine Hz Ömer: -Anlat bakalım nasıl oldu diye sorar. Bunun üzerine genç anlatmaya başlar,derki : -Ben bulunduğum kasaba hali vakti yerinde olan bir insanım ailemle beraber gezmeye çıktık kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Hayvanlarımın arasında bir güzel atım varki dönen bir defa daha bakıyor hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyva koparmasına engel olamadım, arkadaşların babası içerden hışımla çıktı atıma bir taş attı atım oracıkta öldü, nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım babası öldü, kaçmak istedim, fakat arkadaşlar beni yakaladı,durum bundan ibaret,dedi. Bu söz üzerine Hz Ömer söyleyecek bir şey yok bu suçun cezası idam, madem suçunu da kabul ettin… Bu sözden sonra delikanlı söz alarak: -Efendim bir özrüm var, ben memleketinde zengin bir insanım babam rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı, gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettğiniz için Allah indin’de sorumlu olursunuz, bana üç gün izin veriseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu üç gün için de yerime birini bulurum der. Hz Ömer dayanamaz derki: -Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalırki? der, Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar derki, -Bu zat benim yerime kalır, o zat Hz peygamber (s.a.v) efendimizin en iyi arkadaşlarından, daha yaşarken cennetle müjdelen Amr ibni Asr’ dan başkası değildir. Hz Ömer Amr ‘a dönerek -Ey amr delikanlıyı duydun, der. O yüce sahabi: -Evet, ben kefilim der ve genç adam serbest bırakılır. Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur, Medinenin ileri gelenleri Hz Ömere çıkarak gencin gelmeyeceğini, dolayısıyla Amr ibni Asr’a verilecek idamın yerine, maktülün diyetinin verilmesini teklif ederler, fakat gençler razı olmaz ve babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz, derler. Hz Ömer kendinden beklenen cevabı verir, derki, -Bu kefil babam olsa farketmez, cezayı infaz ederim. Hz Amr ibni Asr ise tam bir teslimiyet içerisinde derki, -Biz de sözümüzün arkasındayız. Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından atnı çatlatırcasını koşturup geldiği belli olan genç görünür. Hz Ömer gence dönerek derki, -Evladım gelmeme gibi önemli bir fırsatın vardı neden geldin. Genç vakurla başını kaldırır ve: -Ahde vefasızlık etti demeyesiniz diye geldim, der. Hz Ömer başını bu defa çevirir ve Amr ibni Asr’a derki, -Ey amr sen bu delikanlıyı tanımıyorsun nasıl oldu da onun yerine kefil oldun? Amr ibni Asr : -Bu kadar insanın içerisinden beni seçti, insanlık öldü dedirtmemek için kabul ettim der. Sıra gençlere gelir derlerki, -Biz bu davadan vazgeçiyoruz, bu sözün üzerine Hz Ömer : -Ne oldu biraz evvel babamızın kanı yerde kalmasın diyordunuz ne oldu da vazgeçiyorsunuz? Gençlerin cevabı dehşetlidir : - Merhametsiz insan kalmadı demeyesiniz diye. alıntı
-
5) Igggghhhh yine mi ispanak. Otlaya otlaya sigir olduk (kalastipi koca) 7) tamam alirim baska bisey lazim mi? ( Normal koca) Şekerim valla seninkinde garip bir durum olmalı yahu biri öğürüp böğürüyor öteki hiç itirazsız başka bir şey lazımmı diye soruyor ikisi aynı anda nasıl olur.. Haaa olur oluuurrrr içinden öğürür ama evde ki eli maşalıyı düşününce korkudan ses edemez nasıl fikir ama
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
suheda_ şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Dilimizi konuşamıyoruz diyenlere duyrulur- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
yandı bizim pala bıyıklı ağalar desenize...
-
Sevgili politika,o mitingciler varya işte onları merak ediyorum bende hani nerdeler?
-
Daha düne kadar başörtülüleri Cumhürriyete en büyük dehdit olarak görenler türbana aşmış çarçaşaflılara kucak açmış... Başörtüsü Çankaya'ya çıkacak diye kızılca kıyamet koparanlar ülke seçmenin çoğunluğunun farkı varıp oy toplama peşine düşmüş....****