dünyahepimizin

Konunun özüne geri dönsek daha iyi olacak. Ben inkarci degilimki Lozan'i inkar edeyim. Ama ona ragmen bazi gercekleri söylemenin Lozan'la alakasi yok. Dolayisiyla tesekkür etmenize gerek yok, cünki anlamak istediginiz gibi anlamissiniz. Kürt'leri inkar etmenin Lozan ile alakasi neki?

O halde Ergenekon davasini yürüten savcilara hukuk disi eylem yapiyorlar diye saldirmamamiz gerekmezmi? Savcilar devletin, yani toplumun savunucularidir,a ma avukatlar sadece müvekkilerini savunmakla görevlidirler, yani haksizi bile hakli diye savunur bir avukat meslegi icabi. Ayni durum bir savci icin gecerli degil. Benim sözüm sadece Ergenekon saniklarinin avukatligini yapanlara, cünki onlar bir taraftan hukuksuzluktan bahsederken diger taraftan ayni hukukun yapmis oldugu baska bir olayi alkislayabiliyorlar, aynen DTP olayinda oldugu gibi.

Siz beni herhalde yanlis anladiniz. Ben burada DTP'nin suclumu sucsuzmu oldugunu irdelemedim. sadece bir kiyaslama yapmak istedim. Bir taraftan Ergenekon meselesinde yargiya saldirida bulunalarin ayni yargiyi söz konusu DTP oldugunda alkislamalari. Yani yargiyi istedigimiz yöne götürmeye calismamiz dogru degil. Su anki yargiya Ergenekon davasindan dolyai faiszan olarak niteleyenler bile var, ama ayni zihniyet gene ayni yargiyi DTP icin yaptiklariyla hakli buluyor ve destekliyor. Celiski burada. Bu bizim yergiya sygimizi ve demokrasi anlayisimizi sergiliyor. Malesef bu konuda sinifta kaldik gene.

Bu söylemler yargiya saygisizliktir. Ayni yargi bu günlerde yüzlerce DTP'lileri baskinlar sonucunda tutukladi. Nedense Ergenekoncular tutuklaninca siyasi duruslarindan dolayi yakalanmis oluyor ve söz konusu DTP olunce yargi dogrulari yapiyor. Yoksa DTP'lilerin tutuklanma seklini de aynen Ergenekon davalilarinin tutuklanmalrinda oldugu gibi elestiriyormuyuz? Bu cifte standart bizim demokrasi anlayisimizin düzeyini cok net bir sekilde göstermektedir.

Cok celiskili ve bir o kadarda düsündürücü aciklamalar.

Talihsiz aciklamalar malesef. Bir milletin hak istemesi icin gecmiste alamadigi icin günümüzde de alamayacagini söylemez. Diger taraftan hak istemek neden size göre devlet kurmak anlamina geliyor anlasilir degil. Kürt'ler Türk degilki azinlik olmasinlar. Türkiye'de sadece Türk'ler azinlik degildir, insanlari zorla olmadiklari gibi nitelemeye hakkimiz yok. Bunlari söylemenin Lozan'la MozanÄla alakasi yok. Azinlik azinliktir. Sizin söyleminiz aynen sayin basbakanin Alevi'lere siz sizin ibadet yeriniz cem eb´vi degil camidir demesine benziyor. baskalarina kim ve ne olduklarini ögretmeye hakkimikz yok. Ben her seyi acik söylüyorum, dolayisiyla bir türlü söyleyemediginiz amacinizi sergiliyorsunuz gibi suclamalari geri ceviriyorum. Sakladigim neymis lütfen onu söyleyin. Beni bu forumda herkes en azindan düsündügümü acik sekilde söylememle tanir. Düne kadar Kürt yoktu diye ezbere konusuiuyorduk, bügü Kürt'lerin varligini baskalarinin dayatmasi sonucu kabul ettik, ama simdi de onlarin azinlik olmadiklarini yalan yanlis ezbere konusmaya devam ediyoruz. Ileride onuda kabul edecegiz, ama önemli olan gercekleri kendimizin isteyerek görmesi, baskasinin zoruyla degil. Tarihte Kürt devletinin olmadigindan bahsediyorsunuz ve buradanda görüyoruzki gene ezberecilige devam etmisiz. En azindan kisa zaman icinde olsa tarihte bir Kürt devleti var olmustu. Ama bir halkin kendi haklarini istemesi icin illada tarihte bir devleti olmasi gerekmez.

Neden 37 insan öldürülmesine karsilik bir tane kisi dahi tutukllanmadi dersiniz sn politika? 1977 de ve sonrasinda AKP iktidarda degildi. !977 1 mayis katliaminin tek sorumlusu derin devlettir, dolayisiyla devlettir. Derin devleti teshir etmedigimiz sürece ister AKP iktidarda olsun ister digerleri olsun katiller asla bulunmayacak. Bu baglamda ülkemizdeki cete, derin devlet ve mafya iliskilerini aciga cikartmak ve tüm sorumlulari yargilamak demokrasiye ve katilleri bulmaya giden tek yoldur. Bir taraftan 1 mayis katliamini elestirecegim ama diger taraftan derin devleti ve yaptiklari katliamlari devleti savunma adina koruyacagim. Bu cok celiskili bir durum. 1 mayis katliaminin aydinlatilmasini isteyen Ergenekon'un avukatligini yapmaz.

nasil bir demokratik rejimden bahsediyorsunuz? evrensel anlamdami yoksa sadece kendi anladigimiz demokrasidenmi? Yani azinliklara ve Türk olmayanlara hak vermeyen, her seyi inkar eden ve kendisini dev aynasinda gören sözde demokratik bir rejimdenmi bahsediyorsunuz?

Sizin söylemlerinizden anlasilan, hic bir zaman bir ülkenin azinligi kaatlima ugramak istemiyorlarsa o ülkenin kendilerine verdikleriyle yetinmelidirler ve haklarini aramamalidirlar. Ama bunu Kürt'ler yerine Türk irkindan yapanlar olsaydi asla böyle bir görüsü beyan etmediniz kanimca. Baska bir örnekle, sizin anlayisiniza göre Cecen'lerin katlima ugramalari onlarin kendi suclari oluyor, cünki onlarda bagimsiz bir Cecenistan istegiyle Rusya'nin toprak bütünlügünü bozmak istiyorlar. Konuya bakis aciniz gercekten cok düsündürücü.

Bu konuya biraz aciklik getirirmisiniz lütfen. Kürt'lerin kendilerine karsi yapilan her türlü haksizliga amen demelerimi gerekli demeye calisiyorsunuz? Yani Irak Kürt'leri Saddam'in haksizligina boyunmu egmeleri gerekliydiki, o katliami yasamamaliydi? Cok ilginc bir durus dogrusu.

Istediginizi düsünmkte ve söylemekte özgürsünz, ama gercekleri asla degistiremezsiniz. Türkiye'de neler oldugunu bilmeyen yok, inkarda etsek, olayi baskalarinin üzerne yikmayada calissak dogru tektir ve ülkeyi karistiranlar her dönem belliydi, simdide belli. Konuyu iyi arastirirsaniz PKK ile derin devletin nasil ortak calistiklarini göreceksiniz ve hatta hizbullah bile bu artakligin icinde. Sizin bahsettiginiz Kürtcüler, Türkcüler ve ben buraya dincileri de eklersem derin devletin masasi olarak ülkede her dönem kaos ortami yaratmislardir.

PKK itirafcisi ve sonradan da JITEM görevlisi olarak sayisiz faili mechul cinayetlerin sorumlusu ve gene bu cinayetlerin ortaya cikmasinda büyük rol üstlenen Abdülkadir Sayan bir kamuoyu aciklamasi yaparak PKK ve devlet iliskisi iddaasinda bulunuyor. "Abdulkadir Aygan: Duyarlı Kürd Kamuoyuna 17 Apr, 2009 10:00:00 Nasname - : Yazı boyutu a.aygan Türkiye’ye iade edilmem talebinin yanı sıra, Öcalan’ın da devlet ile paralellik arz eden saldırılarına karşı, İsveç yetkililerinin de talebi üzerine bazı tedbirler almak zorunda kaldım. Bugüne kadar kullanmakta olduğum tüm araçları (Ev, Telefon ve E-Post gibi) değiştirmiş bulunmaktayım. Daha önce de ifade etmiş olduğum gibi, Nasname üzerinden bana ulaşılabilinir ve Nasname dışında adıma yapılan hiçbir açıklamadan sorumlu değilim. Ayrıca, kayıp yakınlarını arayan vatandaşlarımızın da “Nasname Kayıplar” bölümüne, kayıp yakınlarına ilişkin bilgileri bıraktıkları durumunda, kendilerine bildiklerim oranında yardımcı olacağım. Bilindiği gibi ben yaşamımın büyük bir kesitini PKK’ye hizmet ederek geçirmiş ve mensubu olduğum örgütün ne yazık ki özünde devletin Kürdistan’daki bir sürümü olduğunu geç fark etmiş ve dünyası yıkılmış Kürd gençlerinden sadece biriyim. PKK’ye hizmet etmenin aynı zamanda devlete hizmet olduğu düşüncesinden yola çıkarak, PKK’den ayrılmaya kesin karar verdim. Ancak; PKK’den kaçarken “Yağmurdan kaçıp, Doluya Tutulmak” misali kendimi devletin acımasız-vicdansız kollarında buldum. Allah’ına kadar güvendiğim örgütümün, özünde şeytanın ta kendisi olduğu gerçeği ile yüzleşince, dünyam altüst oldu. Bu psikolojik durumumu iyi kullanan devlete de ne yazık ki yem oldum. (PKK’de olduğum gibi) Ancak, bu çirkin ve istemediğim konumdan kurtulmanın her gün planını yaptım ve sonuçta başardım. Defalarca ifade etmiş olmama rağmen tekrarında yarar gördüğüm bir gerçeğin altını tekrar çizmek istiyorum: Kürd halkının kırımı üzerin ve Genelkurmayın direktifiyle kurulmuş olan JİTEM terör örgütünün bir “elemanı” olarak çalıştığım sürecin tüm “faili meçhul” cinayetlerinde vicdanen kendimi de sorumlu buluyorum. Başka bir ifade ile ben yaptım veya yapmadım basitliğine düşmeden, JİTEM içerisinde bulunduğum sürede işlenmiş olan tüm cinayetlerin ortağı olarak kendimi sorumlu görüyor ve vicdanen rahatsızlık duyuyorum. Yine hepinizin bildiği gibi, bu vicdani muhasebeden dolayı da her şeyi göze alarak, devlet ve türevlerinin ülkemizde uyguladığı kirlilikleri-cinayetleri bilgilerim oranında ifşa ettim ve ifşaatlarımdan dolayı devlet çok zora düştüğü gibi JİTEM gibi bir yapılanmanın varlığını kabul etmek zorunda kaldı. Bu küçümsenmemesi gereken bir olaydır. Elbette bunları yaparken çok zorlandım, farklı yerlerde olması gereken güçler-kişiler tarafından tehdit edildim. Ancak, hiçbir tehdide aldırmadan devlet ve türevlerinin ülkemizdeki kirli ilişkilerini ifşa etmeye devam ettim ve etmeye de devam edeceğimden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Ancak; devletin Türkiye’ye iade edilmem talebinin yanı sıra, Öcalan’ın da devlet ile paralellik arz eden saldırılarına karşı, İsveç yetkililerinin de talebi üzerine bazı tedbirler almak zorunda kaldım. Bugüne kadar kullanmakta olduğum tüm araçları (Ev, Telefon ve E-Post gibi) değiştirmiş bulunmaktayım. Daha önce de ifade etmiş olduğum gibi, Nasname üzerinden bana ulaşılabilinir ve Nasname dışında adıma yapılan hiçbir açıklamadan sorumlu değilim. Ayrıca, kayıp yakınlarını arayan vatandaşlarımızın da “Nasname Kayıplar” bölümüne, kayıp yakınlarına ilişkin bilgileri bıraktıkları durumunda, kendilerine bildiklerim oranında yardımcı olacağım. Saygılarımla a.aygan" Alinti: -http://www.nasname.com/tr/3560.html-

Ben olayi tüm olarak degerlendiririm. Türkiye'de olsun diger devletlerde olsun her zaman göstermelik olarak sagdan da soldan da insanlari yargilamislardir ve hatta idam bile etmislerdir. Ama asil amaclari sadece insanlarin gözünü boyamak ve amaclarini ört bas etmektir. ülkücü gecinen sahislarin hangi dönemlerde kimler tarafindan kimlere karsi kullanildigini bilmeyen yok. Bir bakiyorsunuz grev yapan iscilerin üzerine sopalarla yollanmislardir, haklarini savunan üniversite ögrencilerine satir ve sopalarla saldirmislardir, bir bakarsiniz vatan kurtarmak adina devrimci ve sosoyalist genclerin üzerine yollanmislardir, bir bakarsin "vatan haini kizilbas koministler" in üzerine yollanmislardir. Örnekleri cogaltabiliriz. Yani bunlar her dönem derin devletin tesaranlugunu yapmislardir ve halada yapmaktadirlar. Dolayisiyla sn Yazicioglu ve benzerlerinin neler yaptigini türkiye halki olarak bilmeyen yoktur. Bizden kimse dünyayi yeniden kesf etmemizi beklemesin. Derin devlet karanlik bir sebekadir ve onunla iliskide olanlarin sonlari malesef gene karanlikla sonuclaniyor. Derin devlete bel baglayan ve onunla calisanlar gene ayni taktiklerle belrli sebeblerden dolayi ortadan kaldiriliyorlar. Derin devleti ile ortaklasa calisipta sonra gene derin devletin kurbani olanlara hic acimiyorum.

Sivas'i yaktiranlar Basbaglar'ida yaktirdi. Bunu hala göremiyorsak daha bize kim ve nasil yardim etsinki. Amac belliydi, derin devlet devamli kaos ortami yaratarak kendine ve diger güclere zemin hazirlar. Bu Sivas ve Basbaglar'da da ayniydi, faili mechullerde de ayni ve bazi katil ve fasist ceteleri devlet adina katillik yaptiranda ayniydi. Yaptiranlar derin devlet iken, yapanlar hangi zihniyete hitmet ettiklerini biliyorlarmiydi acaba? Yoksa yaniliyorumda, yapanlar ve yaptiranlar dis güclermiydi dersiniz?

Biz yorumumuzu konu basligi olan sn Yazicioglu icin verdik. Olaylari bir bütün olarak inceleyin derim. Biz sagcilardan iskence gören olmadi falan demedik, idam olanda olmadi demedik. Ama onun devaminada bakin derim. Neler olmus, o katillerin nasil sonunda devletten itibar gördügünü göreceksiniz. Örneklerini verdik, tekrarlayayim mesela Catli. Sn Yazicioglu'nunda sicil dosyasi burada bazilarinin anlattigi gibi o kadarda temiz degil. Türkiye'de derin devletin ve onlarin usakligini ve piyonlugunu yapan katil sebekelerin gecmiste nasil katliamlar yaptigini biliyoruz. CHP'nin iktidarda olmasi demek derindevletin temiz is yapacagi anlamina gelmiyor. Diger taraftan sn Yazicioglu'nun ölümünde bile süphe varsa ve bu süphe sonunda gercek olarak cikarsa arkasinda gene derin devlet cikacaktir. Dolayisiyla socu ikttidar dediginiz CHP'ni katliamlar döneminde iktidarda olmasi demek olaylari fasist cetelerin yapmadigi anlamina gelmez. Sivas olayina bakin gene ayni, o dönemde de sol parti iktidar ortagiydi, ama serriatci gericiler polisin ve askerin gözleri önünde "sriat isterüüüüz" diye haykirarak insanlari yaktilar. Türkiye gercegini iyi tanimak gerek. Bazilarimiz hala tanimiyoruz, daha dogrusu Türkiye gercegini tanimamakta inat ediyoruz.

TSK gecte olsa Türkiye gercegini yavas yavas görmeye basladi ve en azindan bu sayede terörüstlere ve terörüzümden beslenen milliyetci ve fasizan düsüncelerin önü kesilebilir. Basbug'un konusmasi cok acik ve net, Türkiye sadece Türk'lerin degil bilakis tüm Türkiyelilerindir diyor ve cokta dogru söylüyor. Türkiyeli olmak hicte ülkeyi bölmek anlamina gelmez, cünki Türkiyeli olmak demek Türkiye vatandasi olan herkestir, yani Türk'ler, Kürt'ler, Laz'lar, Ermeni'ler, Cerkez'ler, ..... Eger biz bunlarin hepsini kucaklayabiliyorsak ne mutlu bize ve dolayisiyla kimse bizi birbirimizden ayiramaz. Dogal olarak böyle bir durum ne Kürtcülerin nede Türkcülerin isine yarar. Ben zaten Türkcülerin bu aciklamayi talihsiz bulmalarini hicte yadirgamiyorum, cünki onlar her zaman sorunluluktan beslenmislerdir. Sorunlulugumuzu ortadan kaldiracak önerilerede dogal olarak karsi geleceklerdir. Bir bakarsiniz yarin Basbug'u bile PKK'li ve hatta en büyük vatanhaini ilan ederler ve ederlersede sakin sasmayin.

Siz bu yorumlarinizla asinda iddaa ettiginiz gibi acik pencereden genis bir ufka bakarak olaylari degerlendirmiyorsunuz. Siz bir taraftan sn Yazicioglu'nun gecmiste ve hatta yakin gecmisinde bile yaptiklarini "iskence gördü ve mahkelemerde sucu sabit bulunmadi" diyerek haklarken, diger taraftan 1 mayis 1977 de katledilen isci ve genclerimizin katillerinde hesap sorulmasi gerektigini söyleyenlere intikam almak istiyorlar diye elestiride bulunuyorsun. Bumu ufka genis bakmak? Gecmisiyle hesaplasmaktam kacan ve katilleri saklayan bir toplum asla genis bir ufka bakarak olaylari degerlendiremez. Bunu iddaa etmek sadece kendin pisir kendi ye misaline benzer ve kendisinden baskada buna kimse inanmaz.

Evet haklisiniz sizi buradan az bucuk taniyoruz, ama sn Yazicioglunu daha iyi taniyoruz. Dolayisiyla tanidigimiz sahislari bizlere yok efendim sucu sabit bulunmamais diyerek masum göstermenize hic gerek yok. Ayni mahkemeler 1972'de Deniz Gezmis ve arkadaslarinida yargilamisti, ama nedense suclari sabit bulunarak idam edildiler ve bugün onlarin idamlarini hala tartisiyoruz. Gene ayni mahkemeler Nazim Hikmet'i vatan haini ilan etmislerdi ve simdi Nazim icin en büyük Türk sairi diyoruz ve mezarini Türkiye'ye getirmek istiyoruz. Turkiye öyle bir ülke ki Yazicioglu gibilerinin yaptiklari ve yaptirdiklari cinayetler tesbit edilemiyor, Catli ve diger mafya ve fasist sebeke üyelerinin yaptiklari cinayetler yanlarina kar kaldigi gibi birde devlet adina cinayetler yaparak bizlere vatanperver bile gösterilmeye calisiliyorlar. Yazicioglu ve benzerlerinin gecmiste yaptiklarini yasadigi dönemde bile dile getiriliyordú, ama kimi kime sikayet ediyorsunki. Sesimizi duymak isteyenmi vardiki? Biz kimin ne oldugunu iyi biliyoruz. Kimse bize Yazicioglu'nu tekrardan anlatmasin. Ben o sahsin en yakin akrabasini bile taniyorum. O akrabasi bile kendisinden yaptiklarindan dolayi hic sevmiyor.

ADD'nin yaka talebi aynen sriatcilarin Muhammed hakkindaki yazialanlara yasak istediklerine benziyor. Ben bu aciklamamla küfürü falan savunuyorum anlamina gelmiyor. Anlatmak istedigim günümüzdeki teknelojinin en son yeniliklerinin oldugu bir dönemde hic bir seyler yasaklanamaz, cünki herhangi bir sekilde gene yyinlama yolu bulunuyor. Yasaklama istegi yerine karsi mücadeleye gecerek anlatilanlarin yalan ve küfürden ibaret odugunu insanlara aciklamak gerekli. Malesef su dönemde dinciler Hz. Muhammedi kullanarak kendi kötü emellerine rismek istiyorlar ve gene bazi demokrasi ve özgürlük düsmanlarida Atatürk'ü kalkan olarak kllanarak emellerini gerceklestirmek icin caba gösteriyorlar. Her gün yeni bir site yasaklayarak K. Kore ve Cin ile yarisa girmek istiyoruz galiba!!!

Sn DIPNOT gercekten cok güzel ve net bir öz gecmisi anlatmissiniz. Sonuna kadar mzami altina atarim, tesekkürler aciklamaniz icin.

Taksim emekciler ve 1 mayis kutlamalari icin cok önemlidir. Cünki orada derindevlet yapmis oldugu plnli sekildeki katliami ile dogrudan emekcilere savas acmistir. Dolayisiyla Taksim meydanina emekcileri iramayan zihniyet derindevletin ve demokrasi karsiti savunucularidir. Umaim bu sene 1 mayis kutlamalari coskulu sekilde Taksim meydaninda kutlanir.

Keske kendi yorumunuzu biraz daha ilerisine kadar okuyaydiniz devaminda bu cig gibi büyüyen devlet karsilarinin devrimcilik adina calistiklarinida yazdiginizi okuyacaktiniz. Kendi yazinizi bile eksik buraya aktariyorsaniz bizler ne yapalimki. Diger taraftan su gercegi burada göz ardi etmeyelim, devrimciler devamli ülkemizdeki bozuk düzene ve sisteme karsi mücadele etmislerdir ve halada etmektedirler. Devrimciler devamli ezilenlerin yaninda olmuslardir ve azinliklarin haklarini onlarla beraber talet etmislerdir. Dolayisiyla devrimciler devamli devlet karsiti olarak lanse edilmistir. Sizin burada yaptiginiz sadece bir kelime oyunundan ibarettir. Devrimciler büyüyorlar, bir Mahir öldürüldü ama arkasindan binlercesi geldi ve gelecekte. Buna sizin inanmaniz veya inanmamaniz hic te önemli degil. Devrimcilerin büyümesi Türkiye halki icin önemli, derin devlet savunuculari, azinliklara karsi düsmanlik yapanlar icin, demokrasi karsitlari icin tabiiki önemli olmayacak. Ve onlar herhalde büyüdüklerini inkar edecekler.

Diyarbakir'da hic bir Türk linc edilmedi ve edilmezde ama Türkiye'nin belirli sehirlerinde malesef bazi vatandaslar sadece KÜRT olduklari icin linc edildiler. Kimler tarafindan linc edildiler dersiniz? Onlar kendilerini yegane vatan savunuculari yerine koyup Kürt vatandaslarimizi düsman ilan edenler. Linc edenleri de yok efendim PKK terörüne karsi verilen bir reflex olarak bizlere yutturmaya calisanlarda az olmadi malesef. Yani bu zihniyet kendisini Kürt olarak niteleyen her vatandasi potansiyel PKK terörüsti olarak görüyor.

Sn politika slogan atmayi birakalim lütfen, bakin siz ne demissiniz; "Siz bakmayin o büyütülenlere ve büyüyor diyenlere,Türkiye'de büyüyen tek bir gercek var;Türkiye Cumhuriyeti Devleti karsitlari evet cig gibi büyümektedir,bu karsitlar ise tamamen devrimcilik hikayeleri ile islerini yürütmektedirler." Bu yorumunuz celiskili degilmi? Bir taraftan devrimcilerin büyüdügüne inanmayin diyorsunuz diger taraftan ise TC karsitlarinin cig gibi büyüdügünden bahsediyorsunuz. Biz burada sadece sizin nasil celiskili yorum yaptiginizi göstermek. Yukarida alinti yaptigim yorumunuz celiskili degilse ne anlama geliyor?