Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

dünyahepimizin

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.434
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    4

dünyahepimizin tarafından postalanan herşey

  1. Ne sormustunuz? Sorunuzuda aciklasanizda konu basligi ile alakasini ögrensek keske. Olay cok acik ve net, arastiracak ne varki? Birisi pasaportunu almaya gidiyor ve su an yurtdisi yasagi oldugu icin verilmeyecegi söyleniyor. Bunun daha neyi isbatlanacakki? Diger taraftan verilmeyecegi bastan belli olan bir belge istemekte ne kadar mantikli bir is orasi ayri bir konu. Türkiye'de son dönemlerde belge modasi böyüdügü icin artik herkes her konuda mesela insanlarin özel hayatlarina dair belgeleri bile istemeye kalkiyorlar.
  2. MHP ve benzeri partiler ve kuruluslar her dönem inkar ve yasak politikasini istemislerdir, cünki onlar devamli siyasi arenada cözümsüzlükten ve kaos ortamindan beslenenlerdir. Benim sahsi fikrim Türkiye halki rahat birakilsa tüm etnik kökenli insanlarimizla baris icerisinde kardesce yasar. Ama demin söyledigim gibi sadece siyasi rant icin ülkemizde etnik kökenli vatandaslarimizin isteklerini potansiyel bir tehlike ve hatta düsmanca girisim olarak lanse etmislerdir. Türkiye'de resmi dilin Türkce olusundan kimse rahatsiz degildir ve ikinci veya ücüncü bir resmi dildende söz eden yok. Kürtce'nin veya baska etnik dillerin konusulmasi ve ögrenilmesi sadece kültürel acidan önemli. Bunun örnekleri dünyada cok ve hic bir tehlikeside yok. Tehlike günümüzde yasadigimiz gibi sadece inkar ve yasakcilik politikasindan kaynaklanmistir. Insanlari inkar edersen ve onlara yasak koyarsan olacagi günümüzde yasanan terördür. Simdi adim gibi eminim ve inkarcilik politikasini savunanlar, yok efendim PKK ayrilikci bir terörö örgütü diye itirazda bulunacaklar. Evet PKK ve dahada baska örgütler Kürt halkinin hakli isteklerini kendi bölücü emellerine alet etmislerdir. Ama bizim burada konustugumuz PKK degil Kürt halki. PKK Kürt halkinin temsilcisi ve de Kürt halki ezi cogunluguyla PKK'yi kendi temsilcileri olarak görmediklerine göre, olay cok acik ve nettir. Kürt halki ezi cogunluguyla Türkiye'yi ne bölmek istiyorlar ne de ikinci bir resmi dil. Kendi alt kimlikleri ile dillerini ve kültürlerini gelistirmek istiyorlar. Dolayisiyla belirli bölgelerde okullarda Kürtcenin ögrenilmesi, ögretilmesi ve konusulmasi sakincali degildir, bilakis o insanlari dahada fazla kazanmaktir. Onlari kazanmak siyasi olarak MHP'nin isine gelmez, cünki oy isteyecek bir sebebleri kalmayacak.
  3. Siz beni herhade anlayamadiniz, ben ne PKK'yi savunuyorum nede Hizbullah'i veya Hamas'i. Ben sadece bos iddaalardan hoslanmam. Kurucusu ve finase edeni su veya bu derken herhalde bir belgemiz olmasi gerekmezmi? Mesela Türkiye'de Hizbullah'in devlet tarafindan kurulduguda iddaa ediliyor. Hangisine ve kime neden ve nasil inanacagiz? Lütfen burada konuyu carpitipta sru soranlari terörö destekcisi gibi anlama gelen imalarda bulunmayalim. O yüzden benim yorumum saka falan degildi. Ama siz sadece kendi inandiginiz bir görüsün iddaasinda bulunuyorsunuz. Tekrarlayayim isterseniz, ben sizin iddaaniz illada yanlis falan demiyorum ama gercektende kafalari karistirmayacak kaynaklara dayanarak bir belge.
  4. Sn sardunyam, lütfen kendi görüslerinize "sizde gayet iyi biliyorsunuz" diye beni de ortak yapmaya hakkiniz yok. Sakin yanlis anlamayin, ben illada sizin aciklamaniz yanlis demiyorum, dogru oldugunuda söylemiyorum. Sadece yuvarlak sözlerle belgesiz bir aciklamaniz var. Dikkat ederseniz ben yorumumda söylemistim, PKK hakkinda cok yorumlar ve iddaalar yapiliyor ve hatta MIT'in bilhassa kendisinin PKK'yi kurdugu bile idddaa ediliyor. Bu karisik kavramlar ve iddaalar dogal olarak kafalari karistiriyor. O yüzden ben bu konularda aciklama ve görüs belirtenlerden belgeler bekliyorum. Bu anlamda sorum halen belgesiz bir sekilde cevapsiz kalmistir.
  5. Sn sardunyam, bizleri PKK'nin nasil, neden ve kimler tarafindan kuruldugunu ve finanse edildigi konusunda belgelerle aydinlatirsaniz kendi adima cok sevinirim. PKK hakkinda herkes bazi seyler anlatiyor ama nedense birbirlerinden farkli söylemler. Umarim hepimizi aydinlatacak bir aciklama alabiliriz.
  6. Biz kimsenin isine kaismiyoruz ama siz malesef herkesi kendi inanciniza alet etmeye calisiyorsunuz. Siz genede Deniz gezmis gibi yigit ve dürüst insanlari bu islere karistirmayin. Etrafinzda cok insan vardir mesela Catli gibileri bu konulara alet edebilirsiniz, cünki o da sonucta dinciydi denilebilir.
  7. Yok canim amaciniz illada sohbet ise yapariz onuda. Ben sizi ciddiye alarak cevap verdigim icin a,acionizin sirf sohbet oldugunu anlamamistim. Söyle bir masa kurupta yemekli ve ickili olursa siz bakin ben nasil ehli soybet yapiyorum görürsünüz.
  8. Sn demirefe, sizin bunlari bana neden sordugunuzu anlamis degilim. Ben ne yazmisim ve siz neler soruyorsunuz. Benim size cevabim sizin benim yorumumu anlamadan sadece bir cümlesini cimbizlayip kendinize göre bir anlam cikartip elestirmenizeydi. Size tavsiyem benim o cimbizladiginiz yorumumu tekrar okuyun ve sonra soracaginiz sorulari sorun. Ben Emniyeti falanda savunmuyorum. Benim düsüncelerim cok acik ve net bir sekilde bundan önceki yorumlarimda var. Tekrarlaya tekrarlaya parmaklarim yoruldu desem yalan olmaz.
  9. Sn demirefe, siz o kadar uzun yazimin icerisinden bir cümle cimbizlayarak yukarida yazdiklarinizimi anladiniz benim yorumumdan? vallahi pes artik. Diger taraftan devlet TSK mide siz hemen yok efendim darbe marbe olmaz diyorsunuz. Diger taraftan 80 darbesini ici arastirisaniz sebebini dogru anlayacaksiniz. Ama benim yorumumu bile anlamamissinizki.
  10. Tabii sizin net ve yuvarlak cümlelerden ne anladiginiza bagli. Ben cümlelerimi cok acik ve net yazdigim kanisindayim. bakis acilarimiz demekki burada bile ayri. Birazda karsi tarafi anlamaya calisalim.
  11. Ya lütfen Deniz Gezmis gibi insanlari sü dinci düsüncelerinize alet etmeyin.
  12. Asagida alinti yaptigim haberi okuyunca yasamis oldugum ülke Almanya'daki irkcilarin söylemleri aklima geldi ve tesadüfe bakin, bizim irkcilarin Kürt insanlarimiza söylediklerinin ve suclamalarinin aynisini burada basta biz Türk'ler olmak üzere hemen hemen tüm yabancilar hakkinda duyuyorsunuz. Asagidaki haberden de anlasilacagi gibi insanligin en büyük düsmani irkciliktir!!!! Malesef ülkemizde bunlarin sayisi az degil. "Kürt düşmanlığı Facebook'ta : “En iyi Kürt ölü Kürt'tür, Kürtlere soykırım yapılsın” Kurdians: Thursday, August 07, 2008 Irkçılar Facebook'ta nefretlerini kusuyor, Kürtler başta olmak üzere halklara karşı çirkince kampanyalar düzenliyor, iftiralar atıyor! 05 Ağustos 2008 / 08:32 Dünyanın en büyük sosyal iletişim ağlarından Facebook, ırkçı grupların da bir araya geldiği bir platform halini aldı. Ağda, Kürtlere ve Türkiye"de yaşayan diğer halklara yönelik nefretin açığa vurulduğu onlarca grup bulunurken, bu gruplardan “En iyi Kürt ölü Kürt"tür”, “Kürt sorunu yok, Kürt istilası var”, “Kürtlere soykırım yapılsın diyenler” en dikkat çekenleri. Yüzlerce üyesi olan “En iyi Kürt ölü Kürt"tür” grubunun açıklama yazısında ise şu ifadelere yer veriliyor: “Bu grup, Türk kimliğini kabul etmeyen, "Ben Kürt oğlu Kürdüm" diyen, ama bir yandan da bu vatanın olanaklarından yararlanan Kürtlere karşı kuruldu. Kürtlerin bu ülkede başımıza neleri sardığını biliyor musunuz? Ülkemizdeki suç oranlarının; fuhuş ve kadın ticaretinin yüzde 98.2"si, uyuşturucu ve silah kaçakçılığının yüzde 96.4"ü, çeteleşme, mafya, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık, zorla alıkoyma suçlarının yüzde 79.7"si, dolandırıcılık suçlarının yüzde 68.9"u, cinayet suçlarının yüzde 68.4"ü, tecavüz suçlarının yüzde 87.6"sı, taciz suçlarının yüzde 94.2"ü onlar tarafından yapılıyor. Şehirdeki mazlum yüzlü çakal!.. İçimizdeki dost görünümlü hain, dağdaki ****** terörist!!.. Kürtleri ülkemizde istemiyoruz!!!.. Bu düşünceye sahip olan her Türk evladı demek, bu suç oranlarının yok olup silinmesi demektir!!..” Grubun sayfasında Kürtlere yönelik birçok hakaretin yanı sıra üyeler tarafından yazılmış “Ben ırkçı değilim, sadece Kürt düşmanıyım” şeklindeki ilginç yazılara da rastlamak mümkün. SOYKIRIM KAMPANYASINA DEVAM Daha önce İzmir"de düzenledikleri “Kürt Nüfus Artışı Durdurulsun” çağrılı imza kampanyasıyla gündeme gelen ve geçtiğimiz aylarda kendisini fesheden Türkçü Toplumcu Budun Derneği yöneticileri de imza kampanyalarını Facebook üzerinden sürdürüyor. Derneğin feshedilmeden önce başkanlık görevini yürüten Cenk Tozkoparan, grubun “admin”lerinden (grup yöneticisi) biri olarak dikkat çekiyor. Grubun giriş sayfasında “Son elli yılda hiçbir Türkçünün, ve ırkçının yapamadığını Cenk Tozkoparan 10 yılda yaptı” ifadeleri kullanılırken, “Kürt Nüfus Artışı Durdurulsun” kampanyasına destek vermek isteyenlerin isimlerini gruba eklemeleri çağrısı yapılıyor. Cenk Tozkoparan,"ın İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi"nde "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" ve "halkı aşağıladığı" gerekçeleriyle yargılandığı davaya, Barış Meclisi üyelerinin yanı sıra Çingene Hakları Merkezi ve Helsinki Yurttaşlar Derneği de müdahil olarak katılıyor. / Birgün" Alinti: -http://images.google.com/imgres?imgurl=http://3.bp.blogspot.com/_2Rgk4xvYEYc/SKW8hGADnzI/AAAAAAAADqg/dtz-JEHQVus/S230/IRKCILAR%2BFACEBOOKTA.jpg&imgrefurl=http://kurdians.blogspot.com/&usg=__Rcuo_663ypH9XMptli2ZupNX7CM=&h=163&w=230&sz=14&hl=de&start=10&um=1&tbnid=EA3Tx5kALaN2aM:&tbnh=77&tbnw=108&prev=/images%3Fq%3Dirkcilar%26hl%3Dde%26lr%3D%26rls%3Dcom.microsoft:de:IE-SearchBox%26rlz%3D1I7GGIT_de%26sa%3DN%26um%3D1-
  13. Asagida alinti yaptigim haberi okuyunca yasamis oldugum ülke Almanya'daki irkcilarin söylemleri aklima geldi ve tesadüfe bakin, bizim irkcilarin Kürt insanlarimiza söylediklerinin ve suclamalarinin aynisini burada basta biz Türk'ler olmak üzere hemen hemen tüm yabancilar hakkinda duyuyorsunuz. Asagidaki haberden de anlasilacagi gibi insanligin en büyük düsmani irkciliktir!!!! Malesef ülkemizde bunlarin sayisi az degil. "Kürt düşmanlığı Facebook'ta : “En iyi Kürt ölü Kürt'tür, Kürtlere soykırım yapılsın” Kurdians: Thursday, August 07, 2008 Irkçılar Facebook'ta nefretlerini kusuyor, Kürtler başta olmak üzere halklara karşı çirkince kampanyalar düzenliyor, iftiralar atıyor! 05 Ağustos 2008 / 08:32 Dünyanın en büyük sosyal iletişim ağlarından Facebook, ırkçı grupların da bir araya geldiği bir platform halini aldı. Ağda, Kürtlere ve Türkiye"de yaşayan diğer halklara yönelik nefretin açığa vurulduğu onlarca grup bulunurken, bu gruplardan “En iyi Kürt ölü Kürt"tür”, “Kürt sorunu yok, Kürt istilası var”, “Kürtlere soykırım yapılsın diyenler” en dikkat çekenleri. Yüzlerce üyesi olan “En iyi Kürt ölü Kürt"tür” grubunun açıklama yazısında ise şu ifadelere yer veriliyor: “Bu grup, Türk kimliğini kabul etmeyen, "Ben Kürt oğlu Kürdüm" diyen, ama bir yandan da bu vatanın olanaklarından yararlanan Kürtlere karşı kuruldu. Kürtlerin bu ülkede başımıza neleri sardığını biliyor musunuz? Ülkemizdeki suç oranlarının; fuhuş ve kadın ticaretinin yüzde 98.2"si, uyuşturucu ve silah kaçakçılığının yüzde 96.4"ü, çeteleşme, mafya, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık, zorla alıkoyma suçlarının yüzde 79.7"si, dolandırıcılık suçlarının yüzde 68.9"u, cinayet suçlarının yüzde 68.4"ü, tecavüz suçlarının yüzde 87.6"sı, taciz suçlarının yüzde 94.2"ü onlar tarafından yapılıyor. Şehirdeki mazlum yüzlü çakal!.. İçimizdeki dost görünümlü hain, dağdaki ****** terörist!!.. Kürtleri ülkemizde istemiyoruz!!!.. Bu düşünceye sahip olan her Türk evladı demek, bu suç oranlarının yok olup silinmesi demektir!!..” Grubun sayfasında Kürtlere yönelik birçok hakaretin yanı sıra üyeler tarafından yazılmış “Ben ırkçı değilim, sadece Kürt düşmanıyım” şeklindeki ilginç yazılara da rastlamak mümkün. SOYKIRIM KAMPANYASINA DEVAM Daha önce İzmir"de düzenledikleri “Kürt Nüfus Artışı Durdurulsun” çağrılı imza kampanyasıyla gündeme gelen ve geçtiğimiz aylarda kendisini fesheden Türkçü Toplumcu Budun Derneği yöneticileri de imza kampanyalarını Facebook üzerinden sürdürüyor. Derneğin feshedilmeden önce başkanlık görevini yürüten Cenk Tozkoparan, grubun “admin”lerinden (grup yöneticisi) biri olarak dikkat çekiyor. Grubun giriş sayfasında “Son elli yılda hiçbir Türkçünün, ve ırkçının yapamadığını Cenk Tozkoparan 10 yılda yaptı” ifadeleri kullanılırken, “Kürt Nüfus Artışı Durdurulsun” kampanyasına destek vermek isteyenlerin isimlerini gruba eklemeleri çağrısı yapılıyor. Cenk Tozkoparan,"ın İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi"nde "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" ve "halkı aşağıladığı" gerekçeleriyle yargılandığı davaya, Barış Meclisi üyelerinin yanı sıra Çingene Hakları Merkezi ve Helsinki Yurttaşlar Derneği de müdahil olarak katılıyor. / Birgün" Alinti: -http://images.google.com/imgres?imgurl=http://3.bp.blogspot.com/_2Rgk4xvYEYc/SKW8hGADnzI/AAAAAAAADqg/dtz-JEHQVus/S230/IRKCILAR%2BFACEBOOKTA.jpg&imgrefurl=http://kurdians.blogspot.com/&usg=__Rcuo_663ypH9XMptli2ZupNX7CM=&h=163&w=230&sz=14&hl=de&start=10&um=1&tbnid=EA3Tx5kALaN2aM:&tbnh=77&tbnw=108&prev=/images%3Fq%3Dirkcilar%26hl%3Dde%26lr%3D%26rls%3Dcom.microsoft:de:IE-SearchBox%26rlz%3D1I7GGIT_de%26sa%3DN%26um%3D1-
  14. Putlara tapan tapana tapiyordu ve Allah ile yeni bir din kurmaya calisiyordu.
  15. Ben size söz veriyorum , kiyamet fala olmayacak 2012 de, anlasma yaptim ve bu anlasmaya göre 2013 de olacak kiyamet. Dolayisiyla bir yil kendim ve sizler icin felekten caldim. Hadi bana tesekkür edin bakalim.
  16. -http://www.youtube.com/watch?v=bTfh3FH2lXE- -http://www.youtube.com/watch?v=mpienyXMX9s&feature=related- -http://www.youtube.com/watch?v=ew2xb2XvM_Q-
  17. Sn sardunyam her ikimizde aslinda teröre, anti-demokratik sisteme, cetelere, derin devlete, faili mechullere, darbelere, seriata, devletin brimlerinin köhnelesmesine, deniz feneri gibi soygunlara,..... karsiyiz. Bunu ictenlikle söylüyorum ve inaniyorumda sizin öyle oldugunuza. Ama aramizda ufakta olsa bir farklilik var. Ben ve benim gibi düsünenler emniyetin köhnelesmesini, cuntalarin gelmesini, soygunlari ve derin devlet meselesini belirli döneme ve siyasi iktidara göre degerlendirmiyoruz. Hemen hemen her dönem hangi hükümet gelirse gelsin, emniyet ve saglik bakanligi sagci görüslere pes kes yaptirildi ve onlar her dönem oralarda söz sahibi oldular. Türkiye cumhuriyeti devleti ve onun organlari uzun yillardan beri yukarida bahsettiklerimizi yapiyorlar. Deniz'lerin asilmasina bakin, Abdi Ipekci'nin katilinin durumuna bakin, 1 Mayis 77 katlimina bakin, Sivas olaylarina bakin, Gazi olaylarina bakin, Terörün sona erdirilemeyisine bakin, Öcalan'in yakalanis sekline ve sonrasina bakin, Ugur Mumcu'dan tutun Hirant Dink'in katline ve üldürülen hiristiyan insanlara kadar hepsi devletimiz dedigimiz o bütünün icerisindeki birimlerin yaptiklari belli ve yapilanlar devamli ülkemizde demokraksinin islememesini saglamak ve sadece totaliter sstemin pekismesine yaramistir. Ülkemizdeki yapilan bir cok askeri cuntalari TSK'den ayri tutmak bana göre ya kötü niyetten yada kabullenememekten kaynaklaniyor. Tüm askeri cuntalar TSK'in her biriminin onayiyla ve destegiyle gerceklesmistir ve her defasinda yapilan sadece devrimci ve ilerici düsünenlerin gelismelerini engellemektir. TEM hakkindaki görüsüm zaten belli, yilin hemen hemen her gününde yasanan saldirganligi, gerici ve irkci tutumlarini, siyasi katillei saklamayi ve delilleri yok etmesini yeni degil yillardan beri biliyoruz. 1 Mayislar zaten her dönem onlarin yüzünü dahada gün isigina cikartiyor. Ben olaya AKP veya digerleri bazinda bakmiyorum, cünki o bakis bizleri cikmaza götürüyor ve bir kötüyü diger kötüye karsi secmemizi sagliyor. Bizler icin nedense bazi konular devamli tabu, mesela TSK. Ufak bir elestiri gelse hemen susturuluyor insanlar ve derhal vatanhaini damgasini yiyorlar, bir bakiyorsun Canakkale'den baslaniyor tüm kurtulus harekati sayiliyor . Biraz konuya tabulari yikarak bakarsak daha net görecegimize eminim. Bizler öz elestiri yapamadigimiz icin zaten devamli SIKINTI yasiyoruz. Bakiniz JITEM kimlerin icinden cikiyor? Itirafcilarla ortaklasa eylem yapan hangi birimin icerisinden cikiyor? Güneydoguda terörün bitirilmemesinin sebebleri olarak bir cok birimlerin ve elemanlarinin terör örgütüyle beraber uyusturucudan elde edinilen kazanc olarak bile en azindan iddaa ediliyor. Bu iddaalar inandirici olarak kamuyonuda konuslmuyor. Asker ne derse dogrudur mantigiyla, her pasayi, komutani derhal savunuyoruz. Tüm cuntacilar yargilansin diyorsunuz, evet cok dogru bir durus ve istek. Neden TSK buna sicak bakmiyor dersiniz? 1960 lardan günümüze kadar binlerce insan bu fasist zihniyetli insanlar yüzünden öldürüldüler, asildilar, iskencelerden gecirildiler,..... ve biz bunlari münferit davranislar olarak görecegiz. Yok öyle bir sey. Hak hukuk istiyorsak bunu her zaman, her yerde, herkes icin ve kime dokunursa dokunsun kisi ve kurum ayirmadan istememiz gerekli.
  18. Sy sardunyam malesef tartismayi kisir döngüye ceviriyorsunuz. Ben bu örnekleri sadece sizin kardeslik anlayisiniza karsilik verdim. Alevilerle Kürt'lerin sorunu ayni demedim, ama kardeslik anlayisimiz icin iki tane ayri bir örnekti. Anlayamayacak ne varki ikisi arasinda. Diger taraftan konumuz "Kürt realitesi" ne anlama geliyor degil ki bu konuda yorum beklemeniz dogru degil, acarsiniz bir baslik bende seve seve düsüncelerimi yazarim. Konuyu dagitmamak amaciyla sorunuza cevap vermeyecegim. Dedigim gibi acarsiniz bir baslik Kürt realitesi hakkinda fikirlerimi hemen alirsiniz. Türkiye'de olan biteni burada yazmak ve hatalarimizi ve dogrularimizi tartismak kisir döngümü oluyormus. Bizlerin bana göre en büyük zaafi gecmise devamli bir sünger cekip tartismadan ve konusmadan üzerini kapatmaya calismak. Bakin tarihimize genelde böyledir. Konuyu saga sola cekip sündürecegimize özünde kalsak daha saglikli olur. Evet madem kardeslikten bahsediyorsunuz siz önce su kardesligi bize aciklayin ve o anlamda mesela neden Alevi kardeslerimizin durumu hala devam ediyor bizde anlayalim. Bneim kastim Kürce ve Kürt kültürünün diger bütün etnik kökenlerin üstünde bir imtiyaza sahip olmalari degil, bilakis sizin kardeslikten anladiginiz Türkcenin ve Türk kültürünün diger tüm etnik kökenlerin üstünde imziyaz görmesine karsi durmamdir. Bana göre bu kardeslik falan degildir. Yorumlarimi takip ettiyseniz benim ülkemizdeki tüm etnik kökenlilere ayni derecede yakin ve uzak oldugunu net bir sekilde görmüssünüzdür, okumadiysaniz bakabilirsiniz. Türkiye'deki Türk'lerin olsun, Kürt'lerin olsun ve diger tüm etnik kökenli vatandaslarimizin olsun tümünün ezikligi ülkemizdeki sistemden kaynaklaniyor.
  19. Sn sardunyam önceki yorumuma ek olarak bir de sunu size hatirlatmak isterim. Siz TSK icin icinde münferit hatala yapan kisileri elestirmekten bahsediyorsunuz ve bu anlamda TSK'in kurum olarak TEM gibi köhnemis olmadigini ima ediyorsunuz. Ben size Türkiye'de yapilan askeri darbeleri yani cuntalari hatirlatmak isterim. siz bunlari TSK icerisindeki münferit olaylar olarakmi elestiriyorsunuz acaba? En son cunta 12 Eylül 1980 de yapildi ve cunta lideri Evren tüm TSK'nin destegini arkasina alarak olayi gerceklestirdi ve 12 eylül cuntasinin ülkemize getirdigi aciyi, zulmü ve nice sayisiz zararlari biliyoruz ve günümüz Türkiye'sinde bile yasiyoruz. hala 12 Eylül anayasasi yürüyor ve cuntacilar yargi önüne cikartilmiyor. Evet bunlarin hepsi münferit olaylar olarak zihinlerimizde kalacak.
  20. DENIZ GEZMIS VE ARKADASLRI DEVRIMCILER TARAFINDAN SAYGIYLA ANILDI! "‘ONLAR GELECEK DEVRİMİN YOLUNU ÇİZDİ’ 12:14 07 Mayıs 2009 Türkiye devrim tarihinin önderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilişlerinin 38. yılında Ankara ve İstanbul’da anıldı. Denizlerin avukatı Çelenk, eylemlerinden değil, düşüncelerinden ötürü asıldıklarını söyledi UFUK KOŞAR, ZEHRA ŞAHİNDOKUYUCU 6 Mayıs 1972'de idam edilen Türkiye devriminin önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, İstanbul’da 78'liler Girişimi, ÖDP, DTP, EMEP, EHP, ESP, SDP, SP, SEH, İHD, Alevi ve Bektaş Federasyonu, Pir Sultan Abdal Derneği, Özgür Demokratik Alevi Hareketi'ninde aralarında bulunduğu birçok demokratik kitle örgütü tarafından anıldı. Galatasaray Meydan'ında yapılan anmada Deniz Gezmiş'in arkadaşlarıda yer alırken, örgütler adına bir açıklama yapan Yunus Bircan, "Deniz Gezmiş ve arkadaşları İstanbul Üniversitesini işgal eylemini başlattıkları zaman, bu topraklarda kısa süre sonra efsaneleşecek olan bir kuşağın temellerini attığını bilemezlerdi" dedi. 68 kuşağının önde gelen isimlerinin genç insanlara hala esin kaynağı olduğunu ifade eden Bircan, anmalarda devrimci kuşağa ait yaşayan temsilcilerinde yan yana geldiklerini belirtti. Türkiye'de yüz binlerce 68 dönemi görmüş insanın yaşadığını vurgulayan Bircan, 12 Mart ve 12 Eylül darbesiyle yaşanan tüm olayların unutulduğunu, ağır bir 'ideolojik kuşatma' ile ortadan kaldırıldığını söyledi. Ankara Karşıyaka Mezarlığı’na sabahın erken saatlerinde toplanmaya başlayan binlerce kişi “Yusuf, Hüseyin, Deniz, sürüyor sürecek mücadelemiz”, “Faşizme karşı tek yol devrim”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm”, “Mahir, Hüseyin, Ulaş, kurtuluşa kadar savaş”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Gün gelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek” sloganları attı. ‘DÜŞÜNCELERİNDEN DOLAYI ASILDILAR’ Gezmiş, İnan ve Aslan’ın avukatı Halit Çelenk burada yaptığı konuşmada, 12 Mart dönemindeki davaya ilişkin açıklamalarda bulundu. İnfazlardan önce Deniz Gezmiş’in kendisine “Ağabey, o gece bizi yalnız bırakmayın, beraber olun, yanınıza bir arkadaş daha alırsanız iyi olur. Bizim tanığımız olun, bizlerin korkmadan nasıl büyük bir yüreklilikle sehpaya gideceğimizi görün. İleride kimi karanlık güçlerin yazabileceği yalan yanlış şeyleri yanıtlar ve düzeltirsiniz” dediğini hatırlatan Çelenk şöyle devam etti:“Deniz bu sözleri o kadar içten, o kadar yürekten söylemişti ki bugün hala kulağımdadır. Avukat Mükerrem Erdoğan'la o gece infazlarda bulunduk. 37 yıldan beri her 6 Mayıs'ta bu sözlere uyarak mezarları başında konuşmalar yaptım. Ve onların o kararlı ve cesurca ölüme gidişlerini karalamak, o olağanüstü direnişlerine gölge düşürmek isteyen tüm ‘karanlık güçlere’ karşı, tanıklık ettiğim gerçeği anlatarak mücadele ettim.” Gezmiş, Aslan ve İnan’ın eylemlerinden değil, düşüncelerinden ve dünya görüşlerinden ötürü idam edildiklerini savunan Çelenk, o günlerde sıkıyönetim ilan edildiğini, sıkıyönetim mahkemeleri kurulduğunu hatırlatarak şunları söyledi: Gezmiş, İnan ve Aslan’ın davasında bir başka önemli noktanın da “suçun cezasının yasada gösterilen maddelere göre değil ama sanıkların düşüncelerine göre saptanması” olduğunu belirten Çelenk, “Marksist değilseniz ve Milli Demokratik Devrim düşüncesini savunmamaktaysanız yasada gösterilen ve cezası hiçbir suretle idam olmayan maddelere göre yargılanırsınız. Ama Marksist düşünceye sahipseniz ve MDD'yi benimsemişseniz, suçunuz uysun ya da uymasın, idamla yargılanırsınız. Denizlerin işledikleri suçlardan değil ama düşüncelerinden dolayı idam edildikleri apaçık ortada değil mi?” diye sordu. ‘İNSANI HAYVANDAN AYIRAN ŞEY DÜŞÜNCE’ Sıkıyönetim komutanlığının bir bildirisinde "…Sıkıyönetim mahkemelerindeki davaların karar safhasına geldiği ve infaz işlemlerinin başlamak üzere olduğu bugünlerde…" demek suretiyle henüz karar verilmemiş idam kararlarını halka açıklamakta beis görmediğini de hatırlatan Halit Çelenk şöyle dedi: “Düşünce özgürlüğü, özgürlüklerin anasıdır. Bir düşünceye sahip olma, toplumsal düzen üzerine herhangi bir inancı benimseme, bu tür bir inanca bağlı olma, ‘düşünce özgürlüğü’ sınırlarına girer ve Anayasal bir haktır. Toplum düzenini eleştirmek, onun şu ya da bu amaçla değiştirilmesini düşünmek ve amaçlamak da kişinin temel hakları arasındadır. İnsanı hayvandan ayıran, düşünebilmektir.” ‘ONLARDA AYRI GAYRI YOKTU’ Devrimci 78’liler Federasyonu Genel Başkanı Ruşen Sümbüloğlu da, “Devrimin yiğit öncülerine, önderlerimize, geleceği birlikte kuracağımız herkese, kendimize sözümüz var. Hepimiz Deniz, Yusuf, Hüseyin, Mahir, İbrahim olacağız, köhnemiş düzenin saltanatını yıkacağız” dedi. Denizlerin arkadaşı Mustafa Yalçıner de “Deniz, Hüseyin ve Yusuf son sözlerinde bile ülkenin bağımsızlığına sahip çıkılmasını istediler. Onlar ‘Yaşasın tam bağımsız Türkiye’ diyerek hayata veda ettiler. Biz de Denizlerin hayallerini yaşatmak için elimizden geleni yapacağız. Bunun için tek ses, tek yürek, tek yumruk olmalıyız. Denizlerde ayrı gayrı yoktu, onlar bunu başarabilmişti. Biz de yapabiliriz.” diye konuştu. Anma törenine, ÖDP, DTP, EMEP, SDP, TKP, Sosyalist Parti, DSP, CHP, Devrimci 78’liler Federasyonu, 78’liler Girişimi, Emekçi Hareket Partisi, Halkevleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, Marksist Bakış, Tüm İlerici Gençlik Derneği, Liseli Genç Umut, Devrimci Liseliler, KESK, TMMOB, DİSK temsilcilerinin yanı sıra Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da katıldı. *** Aydın’da Denizler anmasına müdahale Gençlİk Muhalefeti’nin Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde düzenlemek istediği Denizler anmasına okul idaresi izin vermedi. Öncesinde, yapılan afişlerin söküldüğü etkinliğe dün de vali ve rektör kanalı ile özel güvenlik müdahalesi geldi. İptal edilen etkinlik sonrası öğrenciler toplanarak etkinliği bir yürüyüşe dönüştürme eğilimi gösterdiler. Öğrenciler daha sonra 250 kişilik bir kitleyle okuldan toplu çıkış yaparak, Denizleri anma yürüyüşü gerçekleştirdi. Kemal Ilıkkan/ Aydın" Alinti: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1241687696&year=2009&month=05&day=07-
  21. Kusura bakmayin ama yazilan yorumlardan sizin bahsettiginiz cikmiyor. Kardeslikten bahsediyorsunuz. Kardeslik ne anlama gelir? esit sartlarda yasamaya denilir mesela. Kardes oldugumuz icinmi yillarca Kürt realitesini inkar ettik ve hatta bir dönemler konusmalarini bile yasakladik? Bumu kardesli? Kimse burada parcalanmaktan bahsetmiyor, ama illada emperyalizme karsi durmak adina kardes diye nitelendirdigimiz halkin haklarinimi gasp edecegiz? Ve diger taraftan "bütün ülkelerin iscileri ve ezilen halklari birlesiniz" sözündende asla Türkiye'de Kürt'lerinde biz Kürt degil Türküz deme anlami cikmaz. Önce aydin olmanin gercek degerlerini ögrenelim ve ondan sonra aydinlara atifta bulunalim. Bizler Türkiye'de kardeslikten ne anlasildigini iyi biliyoruz, bakin mesela kardesimiz diye meydanlarda söyledigimiz Alevilere bile mecburi din dersleri yaptiriyoruz ve ibadet yerlerini hala resmi olarak tanimiyoruz. Iste bu kardeslik anlayisimiz. Bunlari anlamak gerek, yoksa cokmu zor anlamak?
  22. Deniz Gezmis'i, Yusuf Aslan'i, Hüseyin Inan'i ve diger yigit tüm devrimcileri saygiyla aniyorum. Onlar öldüler ama mücadeleleri asla son bulmayacak, taaki gercek demokrasi gelene kadar.
  23. Ne Türkiye'de ne de baska ülkelerde önemli bir davanin sanigi olarak disardan yargilanan kisilere yurtdisina gitmelerine izin verilmemesi ilk ve son da degil. Herkes bu konuda milyonlarca örnek verebilir. Burada yadirganan ne var anlasilir degil. Bu haberi illada ZAMAN yerine baska bir gazeteninmi yazmasi gerekki haber dogru olarak algilansin? Bu bir haber, siyasi yorum falan degilki ZAMAN gazetesinin kasitli yanlis yorum yaptigi hakkinda tartisilabilinir. Konu Ergenekon ve onun bir sanigi olan Yalcin Kücük olunca bakiyoruz yurdisina cikis izni verilmemesi haberi heyecanla tartisiliyor burada ve bunuda efendim Yalcin Kücük'ü savunma adina yapilmiyormus. Efendim digerleride konuyu Kürt-Türk catismasina getiriyorlarmis ve hatta kisisel bazda bakiyorlarmis konuya. Daha neler duyacagiz inanilir gibi degil. Türkiye'de günümüzde ve gecmiste kadar binlerce insana yurtdisi izni verilmiyor ve verilmedi, ama onlar konu edilmezken Yalcin Kücük konu ediliyor. Ve bizde buradan diyoruzki Yalcin Kücük'ü iyi taniyin ve sonra yazin. Tabii Yalcin Kücük'ü tanimak islerine gelmiyor, aciklarini görecekler ya.
  24. Kurumlar arasinda sürtüsmelerin yasanmasi bana göre sistemden ve ülkemizi yöneten zihniyetten kaynaklaniyor. Sonucta devlet belirli birimlerden olusuyor ve devlet bir bütündür. Türkiye'de TSK olsun TEM olsun ve diger birimler olsun devamli egemen siniflarin hizmetcisi olmustur. Bu gün eger güneydoguda terör bitirilemiyorsa ve binlerce faili mechul cinayetler islendiyse burada bana göre TSK ninde hatasi var. Devletin birimleri her ay bir araya gelerek toplaniyorlar ve dolayisiyla alinan kararlar beraber aliniyor. TEM ne kadar yozlastiysa ve icinde dinci ve faiszan düsünceye sahip kadrolar cogaldiysa benzerini TSK'de de görmek mümkün. Türkiye devrimci hareketi bu konuda yillardan beri syölemlerini yapiyorlar ama isimize gelmeyince duymuyoruz. TSK ni ve TEM'i elestiriken bizler vatanhaini ve bölücü yapiliyoruz. Ama bizleri elestirilerimizden dolayi vatanhaini ilan edenler ayni zamanda TEM'i daha da acimasizca elestiriyorlar ve bunu kendilerine hak sayiyorlar. Bu devlet hepimizin ve bu toprakta hepimizin. Kimse tek basina sahiplenerek kendisinde her hakki görmeye hakki yok.
  25. "Yani olayda esas suçlu Kırgız milliyetçiliğiymiş. Kürtlere yönelik baskı ve şiddet uygulamalarının yeni olmadığını, geçen yıl da yaşanan benzer bir olayda beş bin Kürdün Kırgızistan’ı terkettiğini belirtmişler. Kürtlerin Türkiye’de yaptığı “ezilmişlik edebiyatı”nın, milliyetçiliğin hedef tahtasına koyuluşunun bizzat yine Kürtler tarafından Kırgızistan’a uyarlanmasından başka bir şey değil yaşananlar. Öyle ya, Altınova’da yaşananlardan sonra Türklük hedef tahtasına konmamış mıydı? Şaşıracak birşey yok. Türkiye’de Türk milliyetçiliğini, başta Irak’ta olmak üzere tüm Ortadoğu’da Arap milliyetçiliğini kendilerine hedef alan Kürtler; değişmez stratejilerini Kırgızistan’da da Kırgız milliyetçiliğini hedef alarak ortaya koymuşlar. Emperyalizmin hizmetinde Kürtler, en son olarak da Suriye lideri Esad’ı Avusturya devlet başkanının davetinde protesto ettiler. Cumhurbaşkanlığı binasın önündeki yaklaşık iki yüz Kürt Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı “Diktatör Esad!”, “Terörist Esad!”, “Kürdistan’a özgürlük!” sloganlarıyla protesto etmişlerdi." Evet bu alintidanda anlasildigi gibi yapilan baslik ve yorum masumane bir yazi. Nedense bu baslikta amac anlamak gibi bir yeteneginizin olmadigini iddaa ediyorsunuz ve diger yorumlarinizi okudugumuzda cok ta rahat amac ve niyet anladiginiz acikca görülüyor. Demekki konudan konuya yeteneklerimiz degisiyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.