Zıplanacak içerik

deniz_kizi

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

deniz_kizi tarafından postalanan herşey

  1. Tıpkı pantolon giyen kadınlar başlığı altındaki yazılar gibi.
  2. Aynı fikirdeyim, yazdıklarının çoğunu anlamak mümkün değil okuyunca. Zaten eğitim seviyesi olan, kendisini geliştiren insanların, olaylara tek bir bakış açısıyla bakabilen, dini her şekilde kullanan, sömürmeyi amaç edinmiş bir gazeteyi okuyup, fikirlerini benimseyebileceğini sanmıyorum.
  3. Herkes tapıyor ya
  4. Sadece erkek arkadaşıyla dolaşmak olsa keşke bütün suçları, pantolon giydiği için kırbaçlananlar. Ya yazın o sıcağında sırf şeri hükümler gereği içlerinden gelmeyerek sadece korkudan sadece şeri hükümlerle yönetilmekten kapanmak zorunda olanlar? Böyle bir zihniyetlerin var olduğu toplumlarda yaşamanın ne kadar zor olduğunu düşünmeli bir kere daha.
  5. İngiltere'ye gitmeye gerek yok.
  6. Mutlu yıllar şiir adam, sevdiklerinle daha mutlu bir yıl geçirmen dileğimle... Eğer O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler... Arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer... Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile En güzel yerde başlatılsaydı eğer... Utanılacak bir şey değildir ağlamak Yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer... Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık Çalınan birinin kalbiyse eğer... Korkulacak bir yanı yoktur aşkların İnsan bütün derilerden soyunabilseydi eğer... O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses Hiçbir zaman duyulmasaydı eğer... Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar Kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer... Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla Öylesine delice bakmasalardı eğer... Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de Kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer... Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin Son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer... Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman Meydan savaşlarında korkular aşkı ağır yaralamasaydı eğer... Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman Beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer... Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla Tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer... O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi Yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer... O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar Son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer... Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri Her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer... Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de Dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer... Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel Namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer... Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından Dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer... Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de Sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer... Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine Kulağına okunacak biri olsaydı eğer... İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de Kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer... Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar İhanetinden onlar da payını almasaydı eğer... Issızlığa teslim olmazdı sahiller Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer... Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.... Yalnız kalmaktan korkmuyorum da... Ya canım ellerini tutmak isterse !!! Şiir hediye etmek istedim.
  7. "Hükümet korku imparatorluğu kurdu" Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, krizin Türkiye'yi teğet geçmediğini, aksine damardan girdiğini söyledi. Şener, hükümeti sorunları çözmek yerine "korku imparatorluğu" kurmakla suçladı. ANKA Ankara- Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, düzenlediği basın toplantısında, "Türkiye ekonomisi, tarihinde bu kadar büyük oranda bir küçülme yaşamamıştır. Bu tarihi rekoru kıran Başbakan ve onun ekonomi yönetimidir. Fabrikalar kapandı, tüm sanayi üretimi rekor düzeyde azaldı. Gençlerin yüzde 30'u işsiz. Amerika, Avrupa, Asya, Avustralya gibi ülkelerin hiç birinde Türkiye'deki ekonomik felaketler yaşanmadı. Kriz dünyayı teğet geçiyor, Türkiye'ye ise damardan giriyor" dedi. "Başbakan Erdoğan'ın başındaki hükümetin dünyanın en başarısız hükümeti" olduğunu iddia eden Şener, şöyle dedi: "Başbakan ve Bakanlar görev ve sorumluluklarını bilecekleri yerde bankaları, sanayiciyi, çiftçiyi suçlayıp hakaret ediyor. İşçi, memur, emekli ve esnafla kavga ediyor. Bir ülkede ekonomiden sorumlu kişiler bu gücü ve yetkiyi ülkeyi rahatlatmak için kullanmayıp kavga ediyorsa burada bir sorun vardır. Sen ekonomiyi tahrip et, halkı perişan et, bir taraftan da sesin gür çıksın. Böyle bir hükümet etme anlayışı hiç bir ülkede yok" diye konuştu. Hükümeti sorunları halletmek yerine korku imparatorluğu kurmakla suçlayan Abdüllatif Şener, "Türkiye'nin sorunlarını tartışılamaz yapıp ayakta kalmayı amaçlıyorlar. Böyle demokrasi ve yönetim anlayışı olmaz. Sivil toplum ve basın özgürce konuşup tartışabilmelidir." "Tarımda üretim yok ediliyor" Şimdiye kadar ekilen ürünlerin ekilemez hale geldiğini, hayvancılığın can çekişir duruma sürüklendiğini dile getiren Şener, "Tarımda üretim yok ediliyor. Tütün yok olurken Türkiye ithal tütün cenneti oldu. Pamuk yok edilerek Yunanistan'dan ithal edilir hale geldi. Buğday ve pancar üreticisi perişan durumda. Hükümet en son fındık stratejisini yayınladı ve fındığı bitireceğini ilan etti. Dünyanın neresinde hangi hükümette tarım sektörü faaliyette bulunan üreticisini piyasayla baş başa bırakmıştır? Hiç kimsenin aklına gelmeyen stratejiler hükümetin aklına geliyor" diye konuştu. "Hükümeti ekonomi minderine çekin" Akaryakıta ve gübre fiyatlarına gelen zamlarla üretim yapmanın güçleştiğini belirten Şener, "Acaba bunlar IMF'nin ayak sesleri mi?" diye sordu. Basına bu konuda büyük iş düştüğünü belirten Şener, "Başbakan iletişimi baskı altına almaya çalışıyor. Hükümeti ekonomi minderine çekin, çünkü hükümet minderin dışında duruyor. İşsizlik patladı, sürekli artıyor. Ancak işsizlik azalıyor diye haberler yapılıyor. Olmayan şeyler ekleniyor. Kim niye yapıyor bunu? 'Ben sandıktan çıktım kimse beni dört sene eleştiremez' diyemez. Karayı 'ak' diye takdim etmek AKP'nin işi. Hükümetin kriz programı yoktur. ABD doları artırıyor, bizim hükümet önünü görmüyor" dedi. "Demokrasiden yanayız" Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Şener, askerin sivil yargıda yargılanmasına ilişkin bir soruya, "Biz demokrasiden yanayız, her şeyin adabı vardır, buna uymak gerekir" karşılığını verdi. 21 Temmuz 2009
  8. Yani ananı da al git sözlerini unutmuş değiliz. Böyle söylemesi de beklenir ondan.
  9. Çok doğru söylemişsiniz, imam hatiplerin kapatılmasını nerde katsayı farkı da yok oldu artık.
  10. Yani en güzel çözüm bu aslında
  11. Sayın Bekir, yazarken birazcık daha açık ve net şekilde yazabilrseniz yanlış anlamalar çıkmayabilir. Türbanlıların üniversiteye girememesi konusunda yeteri kadar bilgim var, bende yeni mezunum zaten. Ama korkunuz buysa yakındır onların başörtüleriyle girebilmeleri. Öğrenmiş olduğum bir durum yok. Sanırım siz yanlış anladınız.
  12. Fakir Baykurt'un mirasına AKP darbesi Ünlü Edebiyatçı Fakir Baykurt'un doğum yeri Akçaköy'deki müze evinde bulunan ve civar köylerden yüzlerce çocuğun yararlandığı "Elif Nine Kütüphanesi", yılar önce kaderine terk edildiği ortaya çıktı. ANKA Ankara - Eğitim İş Burdur Şube Başkanı Salih Kepenek 1998 yılında dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın açılışını yaptığı, Kültür Bakanlığına bağlı kütüphanenin, görevli memuru olamadığı için yıllardır köylünün çabası ile ayakta kalmaya çalıştığını söyledi. Olayın Eğitim İş çalışanlarıyla birlikte Fakir Baykurt'la ilgili araştırma yapmak için Akçaköy'e geldiklerinde ortaya çıktığını anlatan Kepenek, kütüphane memurunun, AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte görevinden alınarak başka bir yere tayin edildiğini, o günden bu yana da kütüphanede herhangi bir memurun görevlendirilmediğinin belirlendiğini kaydetti. "Fakir Baykurt ve köylüsü cezalandırılıyor" Konuyla ilgili köylülerin de görüşünü aktaran Kepenek "Köylüler, 'biz yıllarca Fakir Baykurt'un köylüsü olmaktan dolayı cezalandırıldık. Kimi çocuklarımız polis, memur olamadı, kimi devlet kurumlarında işlerimiz görülmedi. AKP iktidara geldiğinden bu yana kütüphanede memur yok. Bakımını yapın diye 3'er aylık dönemler halinde değiştirilen ve asgari ücret ödenen, kütüphanecilikle ilgisi ve bilgisi olmayan köylülerimizin görevlendirilmesi sağlıklı değil' diye veryansın ediyorlar. Bu çok vahim bir durum" dedi. Kütüphanede 6 aydır poşeti açılmamış dergilerin durduğunu belirten Kepenek, "Dünyaca ünlü yazarımız Fakir Baykurt'un anısına bu denli uzak durulmasını ve görevli memurun alınmasını şiddetle kınıyoruz. En kısa sürede kütüphane memuru atanması konusunda tüm yetkilileri göreve davet ediyorum" diye konuştu. 22 Temmuz 2009
  13. deniz_kizi şurada bir başlık gönderdi: Bilim Dünyası
    En uzun güneş tutulması 21. Yüzyılın en büyük güneş tutulması bugün yaşandı. Sadece Asya'da izlenebilen tam güneş tutulması 6 dakika 39 saniye ile en uzun süren güneş tutulması oldu. AA Varanası- Hindistan'ın doğusundaki Taregna köyünde yerel saatle 06.24'te (TSİ 03.54) başlayan güneş tutulması TSİ 03.50'te tam güneş tutulması halini aldıktan sonra kuzey doğuya doğru hareket ederek, Nepal, Myanmar, Bangladeş, Butan ve Çin'den de izlenebildi. Yaklaşık 250 kilometrelik bir koridorda izlenebilen tutulma, zirveye ulaştığında 6 dakika 39 saniye sürecek. En son Pasifik Okyanusu'na ulaşacak olan tutulma, TSİ 08.12'de sona erecek. Tutulma, Hinduların kutsal kenti Varanasi'ye ulaştığında binlerce Hindu kutsal sayılan Ganj Nehri'nin sularına daldı. Tutulma sırasında Ganj Nehri'nin sularına dalmanın reenkarnasyon döngüsünden kurtuluşu sağladığına inanılıyor. El ele tutuşan ve Hindu ilahileri söyleyen binlerce kadın, erkek ve çocuk birlikte nehrin sularına dalıp çıktı ve tutulmadan kurtulan güneşe dua etti. Meydana gelen güneş tutulması, 11 Temmuz 1991'de Havai ve Güney Amerika'dan izlenebilen 6 dakika 53 saniyelik güneş tutulmasından sonraki en uzun güneş tutulması. 2132 yılına kadar bugünkünden daha uzun bir güneş tutulması olmayacak, bu nedenle bugünkü güneş tutulması 21. yüzyılın en büyük güneş tutulması niteliğini de taşıyor. 22 Temmuz 2009
  14. deniz_kizi şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Yükseköğretimi kendi düşüncesine göre şekillendirmeye çalışan hükümet, 2002'den bu yana değiştirmek istediği katsayı uygulamasında YÖK aracılığıyla hedefine ulaştı. İmam hatiplerin; tıp, hukuk, siyaset bilimi gibi farklı alanlardaki programları tercih etmelerinin önü açıldı. Cumhuriyet- YÖK Genel Kurulu’nda 2010’dan itibaren uygulanacak üniversiteye giriş sisteminin ayrıntıları karara bağlandı. YÖK, 18 üyenin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda oyçokluğuyla imam hatip liseleri de dahil olmak üzere bütün meslek liseleriyle genel liselere uygulanan katsayıyı 0.15 oranında eşitlerken, kendi alanlarında tercih yapan meslek liselerine 0.06 oranında ek puan verilmesini kararlaştırdı. Yapılan değişiklikle ağırlıklı ortaöğretim başarı puanının (AOBP) etkisi yüzde 21’den yüzde 17’ye indirildi. Böylece imam hatiplerin tüm puan türlerindeki lisans programlarını herhangi bir engel olmadan tercih edebilmesinin önü açıldı. YÖK Genel Kurulu, 2010’dan itibaren uygulanacak iki basamaklı sınav sisteminin ayrıntılarını dün netleştirdi. Yeni sistemde ÖSS’de en büyük puan olan 300 puan, yeni sistemde ilk basamak olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve ikinci basamak olan Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) 500’er puan olacak. Yeni sistemde en düşük puan ise 100 olarak belirlenecek. AOBP yeni sistemde 500 puan üzerinden hesaplanacak. Eski sistemde AOBP ile çarpılan, adayların alan içi tercihlerinde 0.8, alan dışı tercihlerinde ise 0.3 olan katsayı oranları da tüm meslek liseleri ve genel liseler için 0.15 oranında eşitlendi. Böylece katsayı farkı uygulaması son bulurken, AOBP’nin de etkisi azaltılmış oldu. AOBP’nin etkisinin azaltılması adayların bireysel başarısının öne çıkmasına, bu durum da adayların okul yerine dershanelere yönlendirilmesine neden olacak. Farklı alanlarda tercih Düzenlemeyle hem meslek hem de genel liselerde okuyanlar alan dışı tercihlerde bulunabilecekler. İmam hatiplerin de arasında bulunduğu meslek liselerinin herhangi bir puan türünden bütün lisans programlarını tercih etmeleri de olanaklı hale geldi. Örneğin imam hatipliler katsayı farkı olmadan tıp, mühendislik, hukuk, siyaset bilimi, sınıf öğretmenliği ve sosyoloji gibi farklı puan türlerindeki lisans programlarını tercih edebilecekler. Meslek liseleri avantajlı Yeni sistemde adaylardan öğretmen lisesi ya da meslek lisesi mezunu olanlara kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde AOBP’lerinin ayrıca 0.06 ek katsayı ile çarpılarak genel puanlarına eklenmesi kararlaştırıldı. Buna göre meslek lisesinde makine bölümünde okuyan ve makine mühendisliğinde okumak isteyen bir aday, düz lisede sayısal bölümde okuyan bir adaydan daha avantajlı hale geldi. Liselerin meslek liselerine göre üstünlüğü kalmazken, meslek liselerine yönelik ek puan uygulaması genel liselerin aleyhine olacak. YÖK’ün muhalif üyesi Fikret Şenses kararların tamamına karşı çıkarken, Atilla Eriş, Necmi Yüzbaşıoğlu ve Ali Ekrem Özkul da meslek liseleri ve genel liselerde katsayı oranlarının 0.15 oranında eşitlenmesi kararına karşıoy kullandılar. 22 Temmuz 2009 Mahmut Lıcalı
  15. Nasıl yani? Başını örtmeyenler için mi kullanıyorsunuz bu terimi ?
  16. Elbette ailenin eğitimi çok önemli, bunu her zaman söylüyorum. Ailede alınan kültür kişinin bulunduğu ortamlarda zaten kendisini belli ediyor. Benim anlatmak istediğim dini, neden çoçuğa öğretilsin ki daha kendini tanımadan? Hem dinini öğrenmesi, duaları öğrenmesi eğitim konusunda geleceği konusunda ona çok fazla katkı sağlamayacaktır. Şu günah bu sevap gibi terimler öğretmek yerine geleceği için farklı öğretiler üzerinde durulabilir. Çoçuğa din konusunda bu kadar baskı yapılmasını herşey içinde ona inanç öğesinin verilmesini doğru bulmuyorum. Bu benim düşüncem, sizinkini de saygı duyuyorum.
  17. Neden çoçuk kişisel gelişimini tamamlamadan böyle bir baskıya maruz kalsın ki. Belki müslüman olmak onun için uygun değil, belki başka dini seçecek, belki de hiç inancı olmayacak. Buna kendisi karar verse bence daha doğru olacak. Baskı altında ne kadar mutlu olabilir ki, kendi istediği olmadan.
  18. Bu kadar abartıyı bende hiç görmedim gerçekten. Türbanlılar hangi mekana girememiş şimdiye kadar.
  19. deniz_kizi şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Gazete Haberleri Paylaşımı
    Benzine yine zam! Son zamanlarda yapılan zamların ardı arkası kesilmiyor... Otobüs ücretlerine ve suya gelen zamların ardından benzine bir kez daha zam yapıldı. Cumhuriyet Haber Portalı İstanbul- Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) benzin tavan fiyatına 1 kuruş zam yaptı Son düzenlemeyle 3,19 liradan satılan 95 Oktan kurşunsuz benzin 3,20 liraya yükseldi. Motorin ise 2,57 liraya çıktı. Son düzenlemeyle benzinli bir araçta 50 litrelik deponun dolum maliyeti 160 liraya yükseldi. Akaryakıt dağıtım tavan fiyat Bayi tavan fiyat Kurşunsuz benzin 3,05 3,20 Motorin 2,39 2,57 Kırsal motorin 2,28 2,45 21 Temmuz 2009
  20. deniz_kizi şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Anı Defteri - Defterleri
    Ahhh demek sana yalan söylediler öyle mi :P kim seviyormuş Onlar sen üzülme diye söylüyordur
  21. AA sen inceleme yazmayı öğrendin mi ki yani Haa şimdide anı yazarsın öyle mi Zor Yazamazsın kıskanma beni
  22. Godzi bırak tembelliği doğru denize Ne kadar düşünceliyim bak ya Bende olmasam Gözlerinde yanmasın tuzdan Haa yüzmeyi mi bilmiyorsunn ee söylesene beeaa aa

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.