Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Taylan Abi

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.727
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

Taylan Abi tarafından postalanan herşey

  1. 2 Temmuz 1993
  2. Öncelikle düzelteyim, onlar resim değil birer fotoğraf Ve devam edeyim; Fotoğrafların misafir üyelere gösterilmemesini, yalnızca üyelere görüntülenmesini ve sadece üyelerin birlikte iken çektirdikleri fotoğrafların olmasını isterdim. Kaynaşmayı teşvik babında Selamlar, sevgiler.
  3. Yabancı hayranı kızlarımıza… Atatürk'ü sevmez, nefret edermiş, Humeyni hayranı kızımız bizim. Özgürlük yerine manda istermiş, Bunları da gördü gözümüz bizim. Tarihi bilmiyor fikir veriyor, İngiliz ipine umut seriyor. Saçma sapan savla sinir geriyor, Öfkeden kızardı yüzümüz bizim. Demek öyle, kim güçlüyse ona uy, Irak'a bak, Müslümansan utanç duy. Emperyalistlerde değişmiyor huy, Kulağa küpedir sözümüz bizim. Kızımız özel bir hukuk istiyor, Dine dayanmalı yasamız, diyor. Millet isyanlarda 'olamaz' diyor, Bu kadar kara mı yazımız bizim. Bunlar böyle fikri nereden bulur? Hangi kitap, hangi hocadan alır? Bu kadar cehalet tahsille olur, Ne oldu eğitim tezimiz bizim? Ulus bilinci yok, ümmet kafalı, Aklı başkalaşmış türban takalı. Bitleri kanlanmış AB çıkalı, Beyninden silinmiş izimiz bizim. Kızım kendine gel, sabrı sınama, Düşman övüp, Kemalizmi kınama. Laik sistem ile kumar oynama, Çağdaş adalettir kozumuz bizim. Biz bu cehaleti kökten yıkarız, İstersek Samsun'a yine çıkarız. Bulur meşaleyi tekrar yakarız, Nevzatlarda gizli közümüz bizim. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
  4. Taylan Abi

    Yeni Seri - Saygı Duyulacak Adamlar No :1

    Ona Kadir Koması derler. Ki beni aşar. Rakı fikri iyi ama
  5. Al benden de o kadar. Hatta kralı gelse tanımam
  6. Taylan Abi

    Yeni Seri - Saygı Duyulacak Adamlar No :1

    Deli Kadir'i yazacaktın, o nooldu?
  7. Taylan Abi

    Yeni Seri - Saygı Duyulacak Adamlar No :1

    Post dediğin TahinPekmez'de olur. Burası müslüman mahallesi. Hatırlatırım.
  8. Ben bu dörtlüyü çözemedim. Yardımcı olacağınızdan eminim. İstediğiniz numerodan başlayabilirsiniz.
  9. Taylan Abi

    Yeni Seri - Saygı Duyulacak Adamlar No :1

    Sende kayış koptu belli ki. Yorum yapıp daha fazla üstüne gelmeyeyim. Dediğin gibi; Allah selamet versin.
  10. Sağ ön koltukta da afet-i devran, allame-i cihan bir sarışın bulundurmakta fayda var. Malum yollar uzun, hava şartları bazen çetin. Bagajda trafik setinin yanına da koyabilirsiniz ama ölür. Ölmezse de küser. Denemeyin derim.
  11. Açılımın kapalısı... BEN o duyguyu bilirim; hani bir şey söylemek istersiniz, ama utanırsınız... Kapıya gelen alacaklıdan biraz daha para istemek gibi... Ya da ceketinizin üzerine oturmuş mahalle kabadayısının kalkmasını söylemek gibi... Söyleyemez insan... (........) Bu yüzden Cumhurbaşkanı iki-üç ay önce “Fevkalade güzel bir şey” diye ortaya attığı “açılımın” ne olduğunu hiçbir zaman söyleyemedi... Utandı... O bekledi ki Başbakan söylesin... Başbakan da utandı... Bekledi ki İçişleri Bakanı söylesin... İçişleri Bakanı da utandı... Bekledi ki başkası söylesin... Ancak başkası yoktu... (........) İşte; İçişleri Bakanı’nın önceki gün zar zor basın toplantısı ile açıkladığı, ama ne olduğunu söylemediği “açılım” budur... Açılım ama kapalı... Daha da doğrusu; açılımın kapalısı... Ne olduğunu söylemedikleri açılımın sadece üç aşamalı olduğunu söyledi İçişleri Bakanı, duymuşsunuzdur: “Uzun, orta, kısa...” Neyin “uzun” olduğu belli olmadığı gibi, neyin “kısa” olduğu da belli değil... Belli olan; “orta”nın, “uzun” ile “kısa”nın ortasında olduğu... ¡ Niye açıklayamıyorlar açılımlarını?.. Kayseri’deki sanayi çarşısını açmaya bile koşan Cumhurbaşkanı... Ya da ÖTV indirimlerini bile kendisi özenle açıklayan Başbakan... “Tarihi büyük fırsat” dedikleri açılımlarını neden kendileri açıklamıyorlar?.. Ve Türkiye üç aydır konuştuğu “açılımın” ne olduğunu niçin bilmiyor?.. Her köyünden, her mahallesinden “Vatan sağ olsun” diye şehitler vermiş bir toplumun önüne, Türkiye’yi bölmenin ilk adımını getirmekse... Ve çocuklarını ölüme verirken “gık”ı çıkmayan bir milletin karşısında eşkıya ile pazarlığa oturmaksa... İnsan utanır... (........) Yok eğer bu yukarıdakiler yoksa “açılımın” içinde... “Açılım” niye kapalı?.. B.C. 31.07.2009
  12. 1. Ben de dün gece "Çok Güzel Hareketler Bunlar" izlerken aklıma geldi, seyircilerden birinin adı Batu'ydu. O kıvılcımla hatırladım. Paul Gascoigne'e benziyodu hayta. 2. Zorunuza mı gitti efendim? Alışırsınız alışırsınız. 3. İnsan hayalleriyle yaşıyor işte. Ümit fakirin ekmeği. Sen kendini böyle avut. 4. Yanlış hatırladım, seninle gittiğimizde 7 kişiydik. Diğer 6 kişiyi tekila etkisiyle çift görmüş olabilirim. 12+sen+ben= yine 14 ediyor bir şekilde. Ha diyeceksin ki "herkesi çift görüyorsun da beni nasıl tek görüyorsun?" hemen cevaplayayım: "benzemeeeeez kiiiiiiiiiiiiiiiimseeeee saaaaanaaaa" (bu da mı gol değil?) 5. Bende yanlış yok çünkü. Hata yapabilirim ama yanlış yapmıyorum, tabii ki zevk alırsın. Ah bir de küsmesen. 6. Canına yandımın ilacını bana karşı mı içiyosun naapıyosun bilmiyorum. 7. Tahsilata geldiğimde kıvırtmayasın sonra. 8. Bilmukabele.
  13. Nereden başlasam bilemiyorum. Giderken nispet yapar şekilde haber verişinden mi başlayayım? Ve bu iletiyi yazışına kadar kimbilir neler neler söyleyeyim, oy ben bilemiyorum. Ama geçen seneki mitoz bölünmelerimizi de hatırlayarak, yüzüme de bir kuple tebessüm de şeyetmiyor değil ne yalan söyliim. Rekoru egale edemeyişinize de sevindim ayrıca, geçen sene Olympos sokaklarında 9-8'lik oynayan 14'lük o grubumuzu geçememişsiniz. (Buna da sevinilir mi beaa off of) Hayır efendiler, şöyle de bir durum var. Bu Zebercet insanı, hayatta en çok güvenebileceği ve her türlü beşeri münasebetler ile oluşan geometrik ve felsefik yanaşmalara karşı Olympos ormanlarında 10 kaplan gücünde olan bendenizin yanında tek bir damla alköl almayan bir anti kahramandır. Hatta şöyle de bir halet-i ruhiyeyi içinde barındırır : Gecenin 3'ünde 5'inde, mitoz bölünen grubun kaldığı pansiyonun portakal ağaçlı ve bol minderli bahçesinde, hep birlikte her nasılsa dahil olunmuş bir AKePe ve yandaşları+Marshall Kanunları ve sosyal demokratları barındıran bir tartışma içerisinde, beni alt edebilmek için tek bir yudum dahi içmemektedir. Bunların hesabı bir gün elbet sorulacaktır, intikam soğuk yenen bir yemektir. Bitirirken; Geçen sene 3 yaşındaki nöbetçi eleman kimdi? Bora mıydı Mete miydi? Anne-baba bile diyemezken, Taylan Abi demişti hani? Zebercet?
  14. Taylan Abi

    Daha Hafif Şeyler

    Ne oldi? Rengin soldi.
  15. Bunun cevabı yok. Net cevabı öğrenebilirsek ben de sevinirim. Babalar gibi doğar. Sessizlikkkk! Nokta.
  16. Taylan Abi

    Daha Hafif Şeyler

    Ey okur, Kendini turizm emekçisi olarak tanımlayan bu insan Antalya'da, yıldızlarının 5'i bir yerde olan bir otelde, müdür kıvamında -ki bu kulak memesi kıvamından daha sert bir mevkidir- çalışmaktadır. Odası klimalıdır. Odayı geçtim, otelin bilimum mekanı klimatize edilmiştir. Kendisiyle aynı iklim şartlarına sahip bir coğrafyada, 45 derece sıcakta hala müdür olamamış, hizmet sektörü üyesi direksiyon sallayan forumdaşlarına ise böyle ağlamaklı cümleler kurabilecek kadar da zalımdır. Ağustos böcekleri mi? Onlar da iletinin süsü, makyajı sevgili okur. Ormanın içinde, denize sıfır otelde, klimalı odasında, onların kavmi olsa ne olur metropolü olsa ne olur? Aldanmayasın sakın.
  17. Çocukların cinsli istismarı neticesinde kodese tayini çıkanlara herhangi bir atıf yok. Amma velakin; İngiltere semalarında uçan çok.
  18. Ben bu tespiti kopyala-yapıştır her yerde kullanabiliyorum. Savunamayacakları yerde altta kalmamak için saldırıyorlar. Fanatik muhafazakarların davranış şekli bu tabii ki. Akıl, ilim sahiplerini tenzih ediyorum. Onlar iyiye iyi, kötüye kötü diyebilecek kadar cesaretlidirler.
  19. Anneler, babalar iyi veya kötü bir şekilde çocuklarını yetiştirirler. Dini inançlarını da çocuklara anlatırlar, çocuklar kabul eder veya etmez bu anne baba-çocuk ve çocuk-tanrı arasındaki ikili ilişkilerle ifade edilebilir. Burada devlet, resmi yayın organını kullanarak propoganda yapmaktadır. Laik devlet din propogandası yapmaz. Sosyal devlet yetiştirilmelerinde kusurlar bulunduğuna inandığı çocukları himayesi altına alır, korur, yetiştirir. Devletin görevi budur, İslam değerlerini övmek veya diğer dinleri yermek gibi görevi, endişesi olmamalıdır. Madem yoksa, karışmayacaksınız. Ailelere bırakacaksınız bu işleri. Devlet olarak üstünüze vazife olmayan işlere girmeyeceksiniz. Bak hala anne baba diyorsun. Çizgi filmi anne-baba oynatmıyor ki, senaryosunu onlar yazıp yayınlamıyor ki. Bunu yapan/yaptıran/ihale eden devletin ta kendisi. Laik devlet kimdir? Ne yer ne içer? Çocuklarına bangır bangır islam propogandası yapan laik devlet olur mu? Hristiyan vatandaşa, ateist vatandaşa veya diğer dinlere inanan vatandaşlara haksızlık olmaz mı bu? Bu vatandaşların çocuklarına da bu şekilde yaklaşılabiliyor mu? Hayır. Anne-baba kalkanı arkasına geçip, Atatürk ilkelerine saldırılmasın. Devletin böyle bir işi yoktur.
  20. Evet doğrudur da, biraz daha yaratıcı olsak??? Daha eğlenceli olur sanki. (Bahsetmiş olduğunuz şeyi defalarca yazdık arkadaşlarla)
  21. Meclise veya Bakanlıklar'a gitseler de olur. Bir sürü kırmızı plaka mevcut.
  22. Bir grup tanıdığın toplu çekilmiş fotoğraflarına bakarken ister istemez ilk incelenen insandır. Ütopyadır. Her yarım kalmış hikaye gibi dilden düşmeyendir. Distopyadır. Vakit kaybetmeden sindirilmelidir yoksa ütopyaya dönüşür. Etiyopya'dır. Herkesin bildiği ama kimsenin varlığını kabul etmek istemediği karanlık bir yerdir. Karbon kopya'dır. Kaç tane varsa hepsi birbirinin aynıdır. Diz yapmış eşofman altı gibidir. çoktan çöpe gitmesi gerektiğini bilirsin fakat alışkanlığın getirdiği rahatlık vardır. Eski sevgili insanın kendine yakışanı giymesidir demiş ünlü bir üstat... Yaredir sinede. Ekşi Sözlük'ten
  23. Taylan Abi

    Daha Hafif Şeyler

    Gecikmeli Ankara treniyle gelen o kadın gibisin. Ama döndüğünde iki çift lafım olacak.
  24. Türbana hak ve özgürlük methiyyeleri düzenlerin arkasından gittikleri insan da söz "velev ki" diye başlamıştı. Konuşmaya da devam ediyor. Bakın geçenlerde Dolmabahçe-Harbiye arasında gördüğü gençlere neler diyor: “Dün dediğim tesisleri denetlemeye giderken orada maalesef gençliğimizin bir bölümünün halini gördük. Gerçekten üzüntü vericiydi. Bu şekilde sınırsız, kontrolsüz bir ahlaki erozyonun olduğu yapılanma bizi dertlendiriyor” Ne istediğini anladınız. Dertleniyormuş. Kontrolsüzlükmüş. Bunu kontrol etmek gerekir demeye getiriyor hesapta. Bu bahsedilen düzenin nasıl gerçekleştirilebileceğini de düşünün. Sonra da pantolonlarınızı sandıklarınıza kaldırın. Canınızı seviyorsanız. AKePe iktidarda çünkü.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.