Taylan Abi tarafından postalanan herşey
-
İçindeki nakaratı yaz...
Güçlü olduğuna inandırdın beni; Bol bol da verdin bana vereceklerini. Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim: Günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi? Ö.Hayyam
-
AB-TÜRKIYE VE FRANSA
Arkadaşımız tekrar login olmadığı için cevaplar havada kaldı. Ancak cevaplamak isteyen olabilir elbet. İlaveten; Van minüts'ün bize mirası nedir? Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın milli futbol müsabakası için koşarak Ermenistan'a gitmesi ve sonrasında Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın iade-i müsabaka hakkında ileri sürdüğü görüşler nedir? Biliyor musunuz? Bu iadeyi hakettik mi? Bu sonucu öncesinde idrak edemedik mi? Bulgaristan'da %39 oy alan ırkçı parti iktidar oldu. Başbakan Borisev ‘Türkler gitsin, kalanlar da soyadına ‘ov’ ekleyip Bulgar olsun’ diye seçim kampanyası yapmıştı. Ne cevap verdik? Hala bir cevap verdik mi? Filistin'de şeriatçı Hamas için “Hamas seçimi kazandı. Devlet Başkanı Mahmud Abbas, dünya da buna katlanacak” diyen başbakanınız, Kıbrıs'ta seçimi kazanan UBP’ye “Biz KKTC Cumhurbaşkanı’nın elini zayıflatacak hiçbir adımın yanında olmayız” dedi mi? Demedi mi? Çok basit; dedi mi demedi mi? Dış politikada bizi daha da ileri götüren olaylar nelerdir? Buyrunuz.
-
ANTALYADAKİ FORUM ŞAHSİYETLERİ
İnne'l-lâhe mea's-sâbîrin.
-
Kenan Evren Yoğun Bakımda
- Kenan Evren Yoğun Bakımda
Bu durum üzerine Sayın demirefe: Demişti. Bugün de şunları söyledi: Kendi fikrince demokratik davrandığını, doğrusu/yanlışı ile dimdik durabildiğini görebiliyorum. Tebrik ederim. O gün, Sayın mavi olmayan gökyüzü Sayın SAYLAN hakkında VAKİT'in yazdıklarına ne demişti: Sayın mavi olmayan gökyüzü bugün ne dedi? Sağlık olsun. En azından kendini yalanlamadı. Özünde sözünde sabit kaldı. Onu da tebrik ederim. Vurun abalıya! diye bir tabir vardır. Ne anlama geldiğini bir çoğumuz biliriz.- "UYGUR KATLİAMI" YALANI
- "UYGUR KATLİAMI" YALANI
Dedim ben. BBC Çinlilere saldıran Uygurlar demişse doğrudur. Ama Kanal D Uygurlara saldıran Çinliler demişse yalandır. Hatta şunu da demiştim: Okuyorum okuyorum. Size inanmıyorum ama.- En hızla tükenen Ortaçağ
Ahmet Hakan'ın da türbanlı kızlarla kim evlenecek diye sorduğu bir yazı vardı, onu hatırladım. Kadir Topbaş’ın oğlu Ömer, türbansız bir genç kızla dünya evine girdi demişti. Sonrasında Bülent Arınç’ın oğlu Ahmet Mücahit’in sözlüsünün türban takmadığı ortaya çıkmıştı. Jet ski yapan cübbeliyi de anmadan edemeyeceğim.- Askere gitme zamanına ilişkin
Bildiğim kadarıyla yanıtlayayım, yanlışım olursa birisi mutlaka düzeltir diye düşünüyorum. 4 yıllık fakültelerden mezun ve 29 yaşından küçük olanların 2 yıl tecil hakkı bulunuyor. Bu süreç dolmadan önce askere gidebilmek için bağlı bulunduğunuz askerlik şubesine tecilinizin kaldırılması ve askere alınmanız yönünde dilekçe vermeniz gerekiyor. Bu işlemden sonra ne zaman askere gideceğiniz ise tamamen ASAL Daire Başkanlığı'nın kararına kalıyor. O dönemdeki asker açığına göre ilk celp içerisine dahil edilebilirsiniz veya daha sonraki celplere bırakılabilirsiniz. Garantisi yok.- NE yapmalıyım
Ben bu kadar açık olmak istememiştim- ERKEKLER VE KADINLAR
Eh peki madem Ben de aynı kıvamda devam edeyim. Şu noktada memleketteki öküz sayısı konusuna da değinmek lazım. İstatistikler TUİK'ten alınmıştır. TÜİK, 2008 Hayvansal Üretim verilerini açıkladı. Buna göre, 2008 yılı sonu itibariyle toplam büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1.58 azalarak 10 milyon 946 bin 239 başa geriledi. Büyükbaş hayvanlar arasında yer alan sığır sayısı yüzde 1.60 azalarak 10 milyon 859 bin 942 baş olurken, manda sayısı ise yüzde 1.88 artarak 86 bin 297 baş olarak gerçekleşti. Ve dikkatinizi çekerim bu öküzler sadece 4 ayaklı olanlardır. 2 ayaklı olanları da sayacak olursak of of of.- NE yapmalıyım
Kadınların bu konudaki performansı ve bunun sürekliliği şüphe götürmezdir. Ancak bu gibi durumlarda erkeğin yapması gereken şudur: hiçbirşey Evet, sebepsizce giden bir kadının arkasından yapacağınız en etkili hareket budur, hiçbirşeydir.. Böylece o kadının aklında ve yüreğinde sürekli olarak "neden?, neden gitme demedi?, neden dur demedi?, neden gel demiyor?" soruları uçuşacaktır. Bu soruların sahip olduğu tahrip gücü, atom bombasında yoktur emin olun. Döndükten sonra kadınınız için en güzel sözleri ve iltifatları sarfedersiniz, sarfetmeniz de gerekir. Çünkü onlar herşeyin de en güzellerine layıktır bir yandan. Fakat dediğim gibi, bu son bölümü sakın gittiğinde yapmayın. Bir tarafı kalkar inmek bilmez, size geri dönmek bilmez. Sürünür gidersiniz. Değil mi Zebercet'im, yanlışım varsa söyle.- "UYGUR KATLİAMI" YALANI
-http://www.kanaldhaber.com.tr/HaberDetay.aspx?haberId=48771&catId=33- Buna da "öyle değildir, şöyledir böyledir" diyenler olacaktır. Eminim.- ERKEKLER VE KADINLAR
Tam size yanlış olan birşeyleri söylemek için hazırlanırken, "konu hakkında mutlaka birileri birşeyler söylemiştir" diye düşünüp forumu karıştırdım. Buldum da nitekim. Ben susuyorum, onlar anlatsınlar şimdi. Kafîdir bence.- Kenan Evren Yoğun Bakımda
Arkadaşlar, esasen bahsetmek istediğim şey Sayın SAYLAN ve Sayın EVREN'in kişiliklerinin ve yaptıklarının karşılaştırması değil. Sizin, benim, hepimizin kendi kişiliklerimizin özellikleri. Şimdi kimse Sayın SAYLAN'ı ve Sayın EVREN'i yaptıkları ettikleri konusunda aynı kefeye koyamaz, koymamalı da. Ancak insanların kişilikleri, iyilikleri, kötülükleri kişiden kişiye değişir. Mühim olan sizin kişiliğinizin değişmemesi. Yani bir yandan Sayın SAYLAN'ın ölüm döşeğinde ona yapılan haksızlıklara üzülüp, bir yandan Sayın EVREN'e yapılanlara alkış tutmak kişilik problemidir. İşine geldiği gibi davranmaktır, insani değildir. Yanlış bulduğunuz hareketlere karşı çıkacaksanız, her yerde karşı çıkınız.- NE yapmalıyım
Bu tespitin altına imzamı atarım. Rua'nın söylediği kesinlikle bir ruhsuzluk, basitlik değil. Hayatta doğru insanı bulana kadar anlamsız, sonuçsuz bir çok sevgiler yaşıyoruz/yaşayacağız. Üzerinde düşünmek, çıkış yolu aramak da bize düşer elbette ancak benim gördüğüm birşey daha var sende. Telefonda konuştuğunuz/yazıştığınız kadar gözlerinizin içine bakabilseydiniz eğer, çok farklı olurdu. Tam da bu konu ile ilgili yazdığım bir blog var, vakti olan okusun derim " Google'da eski sevgiliyi aramak "- Kenan Evren Yoğun Bakımda
Rahmetli Türkan Saylan'ın ölümünden günler ve saatler öncesinde bile bu durumunu haber yaparak ağız dolusu hakaretler savuran VAKİT Gazetesi'ne tepki göstermiştim. Kişileri sevip-sevmemek, fikirlerini onaylayıp-onaylamamak başka birşeydir. Ancak en zor anında, en savunmasız halinde, yapayalnızken, dünyevi işlerini haraç-mezat tartışmak bambaşka birşeydir. Aynı durumu Sayın SAYLAN için düşünmüştüm, şimdi Sayın EVREN için düşünüyorum. Hasta yatağından doğrulup, şu söylenenlere şahit olsa, giderayak söz sahiplerine de iki çift beddua yapıştırır herhalde. Hele ki bu serzenişte bulunan kulun, bir şekilde muhtemel bir hakkı varsa hayatınızda, affınız da yoktur öte yanda. Uzun lafın kısası; Sayın EVREN'i sevmedim, sevemedim. Memlekete yaptıklarını hiç onaylamadım. Ancak bugün o insanı kendi muhasebesiyle yalnız bırakmayı istiyorum. Hesap kitap işini dünya gözü ile yasalar önünde yapamadık belki, ancal ilahi adalete teslim ederken bari rahat bırakalım. Helallik alıp verme konusuna gelince, insanlar bu mevzuyu inandıkları ile aralarında halletmeliler, kimsenin de bilmesi gerekmez. O bilsin, kafidir. Ölüm döşeğinde bunu söze dökmek gayri insanidir diye düşünüyorum.- Aleviler ve Camii
Sevgili dostum, şimdi farkettim ki 9 kusurlu hareketten biri olmuş Afedersin, öyle demek istememiştim, hassas olduğum an'a denk gelmiş heralde. Bir gün olur ki inşallah birlikte gideriz.- Yunanistan Ege'de provakasyona hazırlanıyor.
"Sebepsiz yere düşman olmak" gibi "herkesle dost olmak" da bir tuhaflıktır. "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesine can-ı gönülden inanırız elbette. Ancak bu kimseyle mutlak dost olmamız şartını gerektirmez. Düşman olmazsınız ama dost da değilsinizdir. Abanızın altındaki sopa dosta da düşmana da birşeyler anlatmalıdır her zaman. Huzur bozulmadıkça, siz de bozmazsınız. Gül gibi yaşar gidersiniz. Ama kimilerinin genlerine işlemiş bir durum var ülkemizde. TSK silahı bıraksın, otursun oyun hamuru oynasın isteniyor. Bu güneydoğuda da böyle, batıda da böyle. Bundan nemalanan birileri olmalı. Farkedin arkadaşlar.- Aleviler ve Camii
Yavuz? Yavuz'a kadar gitmektedir doğrudur. Ama ya Yavuz'dan sonrası? Yavuz, kırıp geçirmiştir Alevileri. Yavuz Sultan Selim neler etti Alevilere? Fikriniz nedir? Bilginiz nedir? Argümanınız nedir? Yavuz ismi bile yeni doğmuş bebelere yasaktır Alevilerde. Düşünün. Sebebi olmalı? Bizi tarihle yargılayın. Osmanlıya kaptırdığınız ön fikirle değil. Tokatlıyım esasen; (bu forumda da ilk kez söylüyorum) 1- Camiyi ambar olarak kullanan kaç köy gördünüz? Hangileri? Ben çok köyleri bilirim, aksini sizden duymak isterim. 2- Mehdi kimdir? Neye çaredir? Neyin ve kimin hikmeti ve kimin sözcüsüdür? Forumda böyle bir üye ismi ile ortaya çıkmış, Cüppeli midir? 3- Şirk'e meyil etmeyiniz. Affı yoktur. Vardır. Gitmediniz, bilmiyorsanız öğreniniz. Gideriz, öğretiriz.- SORU DUVARI... Evet var mı Güncel adına 'Soru Duvarı'na yazılmak üzere sorusu olan...
Bu başlık sevgili Gecekuşu'nun AYKIRI SORULAR başlığı ile örtüşüyor mu? Bana mı öyle geliyor?- Yunanistan Ege'de provakasyona hazırlanıyor.
12 mil'den haberiniz var mı? Yok mu?- Forum Ana Sayfasındaki Galeri Bandı Resimlerini Kapatmamıızı İstiyormusunuz?
Forumun bir foto galerisi var evet. Ama toplasan 5 kişinin fotoğrafı ya var ya yok. Ki bunlardan biri de benim Gerçek hayatta neyi paylaşabildik ki? Neyi paylaşabildiniz ya da? Özendirici olmaz mı bu yani?- Başlıkları tıkladığımızda ilk iletiler karşımıza çıkıyor;sonra ki iletilere bakmak oldukça zaman alı
İlk iletiden başlamanın zararından çok faydası var bence. Kendiniz için düşünmeyin sadece, bir çok üye konu başlığını ve devamında yazılanları okumadan sadece son görüntülenen sayfada yazılanlar ile tartışmaya/paylaşmaya dahil olmak istiyor. Böylece anlamsız tepkiler ve yinelenen fikirler ortaya çıkıyor. Biraz zorumuza gitsin ama ilk iletiler, sondakilerden daha önemli olsun. Bence faydası zararından fazla olur.- 3G 'nin Zararları
3G'nin dolaylı zararlarından biri de, bu teknolojiye AKePe döneminde AKePe sayesinde kavuştuğumuzu sanmaktır. Durmak yok yola devam yalanıyla taçlandırılmış karamboller iktidarında, bu teknolojiyi de bir sonraki seçim meydanlarında malzeme olurken göreceksiniz eminim. E aslı astarı nedir peki bu 3G'nin, öğrenelim. 3G’li hayat, mobiliteyi artırıyor, pek çok yeniliği de abonelerin hayatına yansıtıyor. Dünyada 3G abone sayısı 449 milyona çıktı. 3G servisleri veren 290 operatörün sayısı Vodafone Türkiye, Avea ve Turkcell’le beraber 293’e çıktı. TÜRKİYE, yıllardır tartıştığı cep telefonunda üçüncü nesil (3G) teknolojisine geçerek dünyada bu teknolojiyi kullanan 121’inci ülke oldu. Global Mobile Supplier Association (GSA)- Küresel Mobil Tedarikçiler Birliği’nin son verilerine göre, hepsi üçüncü nesil teknoloji olan 3G, WCDMA, HSPA, LTE kullanan ülke sayısı dünyada 120. Türkiye 30 Temmuz itibariyle bu teknolojiye geçen 121’inci ülke oldu. Angola, Özbekistan, Ermenistan, Nijerya, Nikaragua, Suriye, Türkiye’den önce 3G’ye geçen ülkeler arasında yer aldı. (*) Bildiğiniz kaç ülke var? Çıkarın 121'i. Sonucu da kimseye söylemeyin. - Kenan Evren Yoğun Bakımda
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.