Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Yayamaz Kayımca

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.576
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    5

Yayamaz Kayımca tarafından postalanan herşey

  1. hiçte bilem degil aaa Taylan dedik hımmmm herneyse işte abidik gubidiklere attı beni bak ya olmıyan saçlarım ı yoluyorum burada vallada bilada ciddiyim aman yemini geç orası işte abidik gubidikti hiçte inanmam yemine hem ben o kırmızı taytı giyemiyecegim için <<<<134 kg olur kendileride azcık hadiseye ve küçük bedenlere göre yapılmış bikerem bana göre yok o yüzden ne edicem ne edicem devrimci sözü veriyorum hatta zayıflama amaçlı yürüyerek gelicem ama gelicem(bide hastalanırmışım kırmızı şalvar diktitiririm artıkın )aman hocam şaka bir yana erbay geyik deme ciddiyim ya dilerseniz siz buraya gelin veya ben gelicem aaaa taylan agbi olmuyo bak 87 yaşındaki birini abidik gubidiklrin arasına atma
  2. Bahsetiğimiz şiirin tarihi Mö.3-4 YY dayanıyor Göktürk yazıtlarını bilirsiniz MS.9 YY da yazılmıştır ve bu metinleri okadar çok başımıza kakarlarki 'İşte dünyanın en eski edebi metinlerinden biri bu kadar eski bir edebi esere sahip olan millet sayısı çok azdır...'falan fistran diye ,bize gelince sesimiz soluğumuz kesilir çünki biz tarihimizi bilmiyoruz onun için nasıl idda edebilirizki bizim M.Ö3-4 YY yazılmış bir şiirimiz olduğunu değil mi ??? Önemli bir ayrıntı dil Orhun anıtlarında dil okadar çok değişmiştir ki Türkoloji bölümünde Eski türk dilini okumayan kimse bu yazıtları anlaması imkansızdır fakat size şimdi yollıyacağım şiir özellikle Kurmanci lehçesini bilen birisi tarafından rahatlıkla anlaşılabilir alta birde türkçe çevrisi var yalniz türkçe çevrisi çok fazla süslenmiş ------------------------------------------------------------------------------------- Bu şiirle ilk kez 90’lı yılların başında karşılaştım.Abdülmelik FIRAT kendisiyle yapılan söyleşide bu şiirden bahsediyordu, ancak –sonradan öğrendiğime göre- yazılış tarihini yanlış veriyordu .Fêqi Huseyn Sağniç ise 2002 de yayımlanan Dîroka Wêjeya Kurdî isimli kitabında bu şairden söz ediyordu ancak Sağniç in kitabındaki pek çok bölüm gibi(Dîroka Wêjeya Kurdî) bu bölümde de Sidîq Sefîzade Borekeyi nin Mêjûyî Wêjeyî Kurdî (2 cilt,Tebriz ,1951) adlı kitabından adapte etmiştir.Ana metin gibi adaptasyonu da , söz konusu şiirden ilk kişinin ünlü şarkiyatçı Vladimir Velyaminov-Zernov olduğunu biliyordu .Bu ismi türlü zorluklaradan sonra(ilk metinde ‘Fliyamînof’ denmiştir) teyit ettim.Şiirin tamamı M.Mayî nin NÛDEM dergisinde çıkan bir yazıda yer almaktadırAncak burada verilen şiir dizilişi ile Borekeyî deki farklıdır.Biz M.Mayî dekini terçih ettik ancak M.Mayî de,iki dizeyi bir noktada gösteriyor ki biz burada düzeltme yoluna gittik,zira kafiye düzeni böyle bir düzeltiye izin vermektedir .1950 li yıllarda Hewram bölgesinde (İran Kürdistanı) İngiliz arkeoglar tarafından bulunan şiir, Dr. Bilec Şerko nun (Mîr Celadet Alî Bedirxan) Anılarında (Doza Kurdî ‘de olmalı ) yazdığı gibi bir mezar taşı üzerine işlenmiştir.Şiirin Londrada bir müzede olduğu yolunda bir duyuma sahibim ancak teyit ettirebilmiş değilim. Yaşayan pek az dilde bu kadar eski bir şiir vardır,zira şiir M.Ö 330 a tarihlendirilmiştir.Bu günkü Kürtçe ile özellikle Kurmancî lehçesi ile rahatlıkla anlaşılan bu şiir üzerinde çok düşümdüm .Boraboz un erkek olduğunu ileri sürüyorum .Şiirin ‘Hava’sına dayandırıyorum bunu .Öte yandan ‘Boz’ sıfatı Kürtçede kumral erkekler için kullanılır (kumral kadınlar için kej kullanılır). M.Mayî,şiirin bizzat Boraboz un mezar taşına işlendiğini ileri sürüyor,ama Borekeyî de böyle bir ifade yok.Bence şiir Boraboz un sevgilisi veya karısına yazdığı bir şiirdir.İlginç olan başka bir şey de, siirdeki hemen hemen bütün sözcüklerin hala yaşıyor olmalarıdır..Şiire ‘Bi Hevere’ adını ise,biz verdik (M.Mayî ‘Behdîna HêlÎna Helbesta Kurdî ye’ Nûdem 17 (Bihar 1996):11,Sağniç Feqî Huseyn. Dîroka Çand û Wêjeya Kurdî . Dîroka Wêjeya Kurdî.Stenbol:Weşanênen Enstîtuya Kurdî ya Stenbolê ,2002.44;Sidîq Borekeyî.Di Dîrokê de Helbesta Kurdî –Borekeynî nin soranîden çevirisini (Kram Balekanî yapmıştır ) Selim Temo Esmer dergisi Sayı 08 Ağustos 2005 Bi Hevre Xwazdî ez tu hevre bin Bi hevreherin xorînê Wer dê bihêrin kotra bin Bang dîn bi hevre narînê Dwînî kotra hêra bûm Awaz ji cir dixwînê Fîrabîl û beyaban Hawar ji dest evînê Ez tu watu yek dil wîn Hêzan cwadi wînê Vêra pêkra hıfne wîn Bircînê ya binvînê ............................................. Birlikte Birlikte geçen günleri özlüyorum Hele sabah çıkıp gidişimizi Seninle dağlara çıkar dolaşırdık Birlikte söylerdik şarkılarımızı Ben o dağların ruhundan öğrenmiştim Ta yürekten candan sölemeyi Hem dağlarda hem kırlarda hem sahralarda Ei aman,medet aşkın elinden yani İkimiz tekbir gönül olmuşken Sonbahar gelip böyle ayırdı bizi Ancak birlikte olunca küflenmez aşk Ya bağır bir ses ver ya da uyu hadi........
  3. Genellikle gebeyken cinsel yaşamı kısıtlamak için bir neden yoktur. Cinsel ilişki sıklığı ve pozisyonu konusunda çiftler hekim muayenesinden sonra, kısıtlama olmaksızın özgürce davranabilirler. Ancak düşük tehlikesi, erken doğum tehdidi, kanama, su kesesinin açılmış olması, rahim ağzı yetersizliği, daha önce düşük ve erken doğum yapmış olma gibi özel durumlarda kısıtlama gerekebilir.
  4. Normal bir gebelikte bile mide yanması, bulantı, kusma, bel, kasık ya da baş ağrısı ve yorgunluk hissi gibi şikayetler olabilir. Bulantı ve kusmalar bazı gebelerde hiç görülmez, bazılarında da çok ciddi boyutlara ulaşabilir. Bu şikayetler genellikle dördüncü aydan sonra kendiliğinden geçer. Rahatsızlığı azaltmak için öncelikle sık, az miktarda ve istenenlerin yenmesi gibi önlemler alınır. Bebeğin yeterince beslenemeyeceği endişesiyle gebeyi istemediği şeyleri yemeye zorlamak doğru değildir. Ortam değişikliği de yararlı olabilir. Aşırı kusma olduğunda doktorun önereceği ilaçlar kullanılabilir. Gebelikte dokuların gevşemesine ve büyüyen rahmin yaptığı baskıya bağlı olarak bel ağrısı olabilir. Uygun egzersizler ve yürüyüşlerle kaslar kuvvetlendirilirse ağrılar azalır. Normal bir gebelikte rahmin her iki yanındaki kordonlar gerilir. Barsakların hareketleri azalır ve gaz artar. Kasıklarda dolgunluk hissi ile zararsız kasık ve karın ağrıları oluşabilir. Hafif baş ağrıları varsa, bu da genellikle gebeliğin ortalarına doğru, vücut yeni duruma uyum sağlayınca azalır.
  5. Gebe bir kadın vücudunun imkan tanıdığı pek çok işi yapabilir. Ancak zor işlerden, örneğin ağır yük taşımaktan kaçınması yararlıdır. Özetle, gebelikten önceki yaşam temposunu, gerekliyse bazı kısıtlamalarla sürdürebilir. Son aylarda alınan kilolar nedeniyle hareket kabiliyeti kendiliğinden sınırlanır. Bu dönemde kendini zorlamamalıdır. Gebenin sürekli oturarak ya da sürekli ayakta durarak iş yapması bacaklardaki kan dolaşımını bozabileceğinden sakıncalıdır. Sürekli oturarak çalışan gebeler, aralıklarla ayağa kalkarak, dolaşmalıdırlar. Sürekli ayakta durmak gerektiğinde tek ayağını 10 cm. yükseklikte bir desteğe dayamak ve aralıklarla değiştirmek yararlı olur.
  6. Gebelik normal yaşantıyı değiştirmeyi gerektirmez. Ancak gebe kadın, mümkün olduğunca sakin, kaygı ve baskılardan uzak yaşamalı ve dengeli beslenmelidir. Herşey normal olduğu sürece hareketliliği kısıtlamaya gerek yoktur. Hamile bir kadın günlük yaşamını ve çevresi ile ilişkilerini kısıtlamadan devam ettirmeye çalışmalıdır. Gebelik sırasında kesinlikle sigara içilmemelidir. Sigaranın bebeğin düşük kiloda doğmasına ve huzursuz bir bebeklik geçirmesine neden olduğu bilinmektedir. Kocası da, sigarayı bırakmasa bile, eşinin yanında içmemelidir. Gebe, alkol kullanmaktan da kaçınmalıdır. Gebenin duygusal dünyasının ne kadar duyarlı olduğu yakın çevresi tarafından hiç unutulmamalıdır. Korku ve endişeleri, öncelikle eşi tarafından özen ve anlayışla karşılanmalıdır. Bu destek yalnızca gebelik sırasında değil, doğum ve doğumdan sonra bebekle birlikte yeni yaşantının düzenlenmesinde de devam etmelidir.
  7. Sigara ve alkol kullanmayınız. Hekim önerisi dışında ilaç almayınız. Hekiminizin önerdiği demir ilacını düzenli olarak kullanınız. Uzun süre ayakta durmayınız. Günlük işleriniz sırasında kendinizi yormayınız. Bisiklet sürme, tenis oynama, kayak yapma gibi sporlardan uzak durunuz. Mesleğiniz gereği de olsa ağır nesneler kaldırmaktan, zararlı metal, kimyasal madde ve radyasyondan uzak durunuz. Yolculuktan önce doktorunuza danışınız. Bol ve rahat giysileri seçiniz. Alçak topuklu rahat ayakkabılar giyiniz. Pamuklu iç çamaşırları giyinin ve iç çamaşırlarınızı günlük olarak değiştiriniz Yüzük ve bilezik gibi takılar takmayınız. Diş bakımına özen gösterin. Sabah uyanınca, akşam yatmadan önce ve her öğünden sonra yumuşak fırça ile, yavaş haraketlerle dişlerinizi fırçalayınız. Röntgen ışınlarından sakının. Çok fazla zorunlu olmadıkça radyolojik inceleme yaptırmayınız. Her türlü canlı aşıdan sakınınız (Gerekli durumlarda salk polio aşısı, tetanoz aşısı yaptırmanın sakıncalı olmadığı aklınızda bulunsun. Düşük riski yok ise son aya kadar cinsi ilişkide bulunmakta sakınca yoktur. Haftada en az bir kez ayakta; duş alır biçimde, ılık su ile banyo yapın. Meme bakımına özen gösteriniz. Sarkmayı önlemek için çok sıkı olmayan askılı, pamuk dokumalı sütyen giyiniz. Dolgunluğu önlemek için hafif parmak dokunuşları ile masaj yapınız. Bol su içiniz. C vitamini ve kalsiyum yönünden zengin gıdalar (Turuçgiller, süt ve süt ürünleri) seçiniz. Lifli besinleri tercih ediniz. Gebelik boyunca 10-12 kg'dan fazla kilo almamaya özen gösteriniz. Aşağıda durumlarda hemen hekime başvurunuz; 1-Vajinal kanama: Düşük olasılığını gösterir. Bebeğin olduğu kadar annenin de yaşamını etkileyebilir. 2-Karında belirgin, sürekli ya da aralıklı ağrı olması: Dış gebelik, düşük, erken doğum belirtisi olabilir. 3-Fetus hareketlerinin artması ya da azalması. Fetusun sıkıntı içinde olduğunu gösterir. 4-Yüksek ateş titreme: Enfeksiyon belirtisidir. Bulanık ya da bozuk görme, Şiddetli baş ağrısı, İnatçı kusma, 5-İdrar yaparken yanma, zorluk ya da az idrar çıkarma: İdrar yolları enfeksiyonunu gösterir. 6-Ellerde ayaklarda ya da yüzde şişme: Böbrek işlevlerinde bozukluğu gösterir.
  8. İşte dostu için yüregini gövdesini ortaya koyan benim gibi manyag biri kim olucak Bursercan bak sen arama diye ben gelirken aldım hani asiye vericekmişsin ya hemde hediye paketi gibi yaptırdım kansın diye bunlarda angel ın kafga etmesinler diye onada aldım Sercan dostuma.... Okyanus Yürekli Dostlar Su, kendine sirdas ariyordu.Önce buluta verdi sirrini. Agir geldi sir buluta.Saganak saganak döktü suyun tüm sirlarini. Sonra göle gitti su. Ona anlatti derdini. Bu arada bulut suyun sirrini yagmur yapip, dolu yapip, kar yapip savurdugu icin, zaman zaman tasiyordu göl ve cikiyordu suyun sirri iyice aciga. Sonra nehre verdi su sirrini.Nehir de aldi suyun sirrini cekti gitti. Dereye verdi.Dere biraz daha yavas olsa da nehirden, o da götürdü suyun sirrini bir baska bilinmeze... Caglayanlar, selaleler, akarsular...Hepsi kayboluyordu bir anda. Sonra bir gün su takip etti dereyi.Dere okyanusa kavusunca fark etti su, bütün sirlarinin akarsularla, caglayanlarla, irmaklarla..okayanusa tasindigini. Karar verdi su. Sirrini okyanusa verecekti. öylede yapti zaten. Tüm sirlarini okyanusa verdi.Artik suyun sirrini okyanustan baskasi bilmiyordu.Ne tasti okyanus, ne bir baskasina tasidi suyun sirrini, nede kurudu... Gecenlerde karsilastik suyla.Bir bardaktaydi. Suskundu. Cok ugrastim konusturamadim. Ben tam giderken "Dur !" dedi su. Durdum ! Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakin konusma! Tasiyamazlar, kaldiramazlar senin yükünü, canini yakarlar, utandirirlar dedi. Umarım benim çevremdeki gibi dostlara sahip olursunuz..............................
  9. Teşekkür ederim angel demek ki emek sarfetmişimki güzel insanların arasına girebilmişim(tabi ama dimi sana az sofralara hazırlamadım ) şaka bir yana sağol düşüncen için....bak ben çiçeklerin koparılmasına aslında karşıyım bunu buraya gelene kadar sana emanet ediyorum iyi bak tamamı angel..... buda senin sevmiyordun hiç degilmi :P .....
  10. Yaza az kaldı sen ve Bursercan bana geldiginizde bakalım kim daha çok sefiyor beni ispatlıyacaksınız hımm nasılımı derseniz mesela denizde suyunaltında kim daha çok kalabilecek,kim ben çok sefiyorum diye midye ayıklıyacak,kim daha çok rakı içecek,kim daha çok sarma yapacak gibilerinden bilemicem artık sayfalarda bunu sen ben diye yinelemek iddalaşmak kolay görücez buralarda karşılaşmasakda mesajlarda buluşuyoruz gönül dostları biz tipler aslında sen ve Bursercan sepiklerim neolucak...ama ben sizi çokkkkkkkkkkkkk seviyorum siz devam edin tartışmaya yazı ve şiir çok güzel sağolasın asim.. Tahta, beton, teneke, toprak, saman damlarımızla iki milyardan artığız, kadın, erkek, çoluk çocuk. Ekmek hepimize yetmiyor, kitap da yetmiyor, ama keder dilediğin kadar, yorgunluk da göz alabildiğine. Hürriyet hepimize yetmiyor. Hürriyet hepimize yetebilir ve sevda kederi, hastalık kederi, ayrılık kederi, kocalmak kederinden gayrısı aşmayabilir eşiğimizi. Kitap hepimize yetebilir. Ormanlarınki kadar uzun olabilir ömrümüz. Yeter ki bırakmayalım, yaşanmamış günlerimiz yok olmasın çocukların avuçlarıyla birlikte, boşluğun karanlığına çıkmasın negatif resimcikler, yeter ki ekmek ve hürriyet yolunda dövüşebilmek için yaşayabilelim. Nazım Hikmet Ran
  11. Neden bazen aynen bende öyle düşünmüştüm gibi ifadeler çakışır işte tam şuandaki gibi biryerlere koydugum kişiler oratada görünmesede benim bir yanımda hep kalırlar düşünceleri degerleri ile.................hoşgelmişsin sevgili GELİNCİK...begenecegini umuyorum sana özel.... GELİNCİK ŞURUBU Şu ölen çocuklar var ya Sana bana dünyaya ... İlikleriniz donduğunda kışın Bir kaşık umut gerektiğinde O şişe gelecek aklınıza Pencerenin önünde duran Güneşte Gelincik ... Can Yücel............................................... ................
  12. Kabul etiginiz için ne desem acaba,nasıl teşekkür etsem ama çıks ya annemlerden babaannemlerden v.s v.s v.s onlardan bunlardan dahamı eskisiniz onlar hep öyle derlerdi kahvenin kırk yıl hatırı var diye yokmu ki
  13. Olsun iyi olalım da mutlaka biryerlerde karşılaşırız Birce diyince ne aklına geliyor deseler ...kızmadıgını ve hatta yüzünde bir tebessüm oluştuguu görüyorum sanki ama ben sevgili Birce'yi seviyorum uzun süreçlerde gelemedigimde acaba nasıl diye düşünenler arasında oldugunu bilmek yetiyor.......sevginle kal...
  14. Sağolasın begenmemi?ben şiiri çok seviyorum ama bak begendigim bir şiiri seninle paylaşmak istedim...... AYNI YALINLIKLA ÖLMEK İSTERİM Aynı yalınlıkla ölmek isterim Kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz. Mum yerine yıldızlar parlasın üstümde Yeryüzü uzansın altımda sessiz. Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim Varsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altında Dürüstçe yaşadım ben, karşılığında Yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim. Jose Marti .............................................................................. bunuda unutmayayım da bu çiçegin sende çok şık durdugu söylentiler arasında
  15. hoşuma gitti ama baneneee üserinden çok zaman geçti dur şunu yaptım kendime içiyim sen gene bak tamamı
  16. Ooooo herkezin bayram kutlamaları kabul görmüş ama benimkine sadece bakılmış görülmemiş neyse olsun bende şimdi 2 saat ugraştım nefis bir kahve yaptım şimdi karşılıklı içicez buyrun.......afiyet olsunnnn...neden kahveyi seçtim şimdi benim sizde 40 yıl hatırım var ..bundan sonra forumda cirit atıcam oleyyyy hatırım var diye bana kimse ses çıkaramıyacak öyle oluyordu degilmi bide yanılıyorsam
  17. Düşündüm sabah sabah kahve içsek kırk yıl zorunlulugu dogmuş olucak bir bardak sıcak çaya hayır demezsiniz sanırım.................
  18. BU SANA SEVGİLİ BURSERCAN...............................................BAŞKA SÖZE GEREK YOK Kİ......O EVE SIGDIRACAK DOSTLARIMIN ARASINDASIN
  19. Mavim asim yoksunmu ben geldim sen yoksun olsun ama cendere olark gördügüm yerden kurtulacaksın o yüzden sadece seviniyorum ve benim yanıma geliceksn buna daha çok seviniyorum hiçbirşey yönünü kesmicek buna inanıyorum............... Ve güneş yasak Duvarlar vardır Ve korkunçtur yalnızlığı ranzaların Sen yatağında yanüstü düşmüşsün Dudaklarında dost cıgaran Kaysılar belki bu gece çiçek açacaktır Çalmış kışlaların yat boruları Kalmışsın en güzel kavgaların haricinde Kalbin, Zonguldak'ta çökmüş bir kuyu Kafan, sokak çarpışmasıdır Çin'de.. AHMED ARİF..........................................................
  20. Aman sevgili Rua ya sen kandırık yapma bari ya akşamdan şuana dek tel elimde 1 de 2 yede 3 de basıyorum ama neden gelmiyon bana yazık degilmi parmaklarım uyuştu tuşlara basmaktan Godzii senin bu ev arkadaşın kandırıkçı çıktı at onu evden beni al beni alllllllllllllllll ben yemekleri yaparım geri tüm işleri sen tamamı
  21. Ya buralar nasılda karışmış melek gibi hatunu neden kızdırıyorsunuz siz bursercan ve asim diyin bakiyim kıyamam ben buna bakkk melek gibi hadi bunların kim oldugunu çabuk 3 nüz bulucaksınız size ceza bulamıyan yazın bulaşıkları yıkıcak makineye atmak yok denize giremicek
  22. T ühh az kalsın unutuyordum getirdiklerimden 2 sini ermeden gidecektim cevizli incir lokumu(karışık) birde kendim yaptım söylemesi ayıp cevizli incir tatlısı bence çabuk alın yoksa sabah tek bir parça kalmıcak özelikle godzi görürse
  23. Degerler okadar kolay açıga vurmazlar kendilerini(asla agbim oldugu için söylmedigimi bilenler bilir) bu genel bir yargıdır!!!
  24. Pişt nerdesin arkadaş iyiki sana defter aldık insan kaçar gidermi yaaaaa ben geldim sen yoksun ben çiçegimi bırakıyorum umarım birgün alırsınız...
  25. aaaaaaaaaaaaaaaaaaaa ciddimi ben neden bu hatunu sefiyorum diyordum ahh ahhh kan şey süt ne biliyim işte ya çekiyor bişeyler ama bak şimdik............. anneannem bosna hersekli annemde boşnak baba dedem zonguldak da yaşayıp öbür tarfa oradan gitmşler ama aslen istanbulu ben çıks demiyim herkes ögrenmesin nereli oldugumu ama şey kendileri meles olurlar (öyle olur dimi )yani demek istedigim konu uzadı ama benim anamda boşnak etli patetsli havada yufka açıp yapabiliyormusun evet dersen yarından sonra yanındayım aaaaaaaaaaaaaaaaaa ama ben sana küsüm kiii sende beni unutun işte bikerem
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.