mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey
-
"ZEHİR ZEMBEREK YAZILAR"... Beğenelim veya beğenmeyelim, Burada yayınlanacak yazılar hepimizi iğneleyecek kadar gerçek ve acıtıcı olabilir...
''demirefe'' Bir imparatorluğun mirasını devralmış genç bir Cumhuriyet'te,farklı düşünenlerde;farklı yaşayanlarda olacaktır.Kimi şeriatı isteyecektir kimi dediğiniz gibi Kürt devletini.Bunu görebilmek çok da zor değil;bakın milli kurtuluş dönemdeki meclise...kimler var o mecliste;yada kimler yok o mecliste? İnsanlar kolay kolay değişmez;hele ki Türkiye gibi eğitimin,toplumsal bilncin,tanımlamaların eksik ve yanlış olduğu bir ülkede.Tabi ki bu demek değildir;kuralım şerii düzeni,verelim isteyene toprak. Değerli arkadaşım;tarih bugünü belirler;düşüncesiyle,siyaseti,sosyal ve ekonomisiyle.Tarih ile yüzleşilmeden,geçmiş anlaşılmadan sağlam bir yarın kurulamaz.Tarihimizde ne var bizim?Yarım kalmış demokrasi çabaları var,28 Şubat sürecleri var,kimi zaman yükselişte olan dini bir siyaset var;ister Kürt sorunu diyelim ister başka bir ad ile literatüre oturtalım;30 yıldır PKK ile daha öncesinde isyanlar ile bizi uğraştıran Kürtler var. Siz Kürt sorunu yoktur diyorsunuz,sorun terör sorunudur diye ekliyorsunuz.Düşüncelerinize sonsuz saygım var;sizin olan tanımlamada terör herşeyi ile asayişi ilgilendiren bir sorundur.Askeridir;o zaman soruyorum bunca askere,techizata rağmen neden hala terör sorunu var? Ben Kürt sorunu var diyorum;siyasi,sosyal,ekonomi ve askeri olan bir sorundur;çok yönlü olan bu sorunun çözümünde askerde vardır,sivil iradede,ekonomik açılımlarda... Aslında sorun herşeyden önce tanımlama sorunudur;bizler sorunu eksik veya yanlış tanımladığımızda ürettiğimiz çözümlerde eksik ve yanlış olacaktır.Hepimize üniversitelerde şu öğretilmiştir;bilimsel bir araştırmada yapacağımız ilk şey;konuyu belirlemektir.Konuyu belirledikten sonra konuyu tüm yönleriyle tamamlamak. Bizler daha Kürt sorunu nedir yada Kürtler neden sorunludur sorusuna bile cevap bulamıyoruz.Bizler daha korkularımızı yenip tarihimizle yüzleşemiyoruz.Yaptığımız yanlışları kabul etmeyi bir zayıflık olarak görüyoruz.Sakın PKK ile,halkın ona verdiği destk ile devlet iradesini karşılaştırmayalım;sonuç itibariyle PKK terördür;amaç ve sonuçları ile değil,eylemleri ile kendine yer edinecektir. Tüm farklılığa,tüm çalkantılara rağmen bu ülke hala ayaktaysa;bizi ortak kılan noktalar üzerinde düşünmek gerek.Dürüst olalım;bizler çok iyi bir ülkede yaşamıyoruz.Sivil iradenin bile nereye konulacağı bilinmeyen bu ülkede işsizlik de var açlıkta var cehalette var ve tüm bunlar var iken şeriati isteyende var Kürt devleti isteyende. Bunun için demokrasi derim;araç ve sonuçlarıyla işlerliği üzerinde herhang bir sorunu barındırmayan bir demokrasi.Farklı düşünenleri açık uçlu olmayan yasa ve yaptırımlarla;ulusal çıkarlarda buluşturan bir demokrasi.Sivil iradenin;tüm duyarlılık ve dürüstlüğüyle olduğu bir demokrasi. Kürt sorunu nedir yada ne değildir üzerinde çok yazdım;konu hakkındaki iletilerimi, Politika biliminde,konu ile ilgili başlıklarda herkes okuyabilir. Bu ülkenin tabiki resmi olan bir dili vardır;ama yaşayan tek bir dili yoktur.Dili ve kültürü basit algılamak kesinlikle doğru değildir;bu değerler insan için özel olandır. Neden Çerkez,Laz değil de Kürtler sorusunun cevabı da tarihte yapılanlardandır;buyrun tarihi bir daha baştan almaya... Sorunlu mudur Kürtler;bilmem belki de...Bunu tartışabiliriz;tek sorunlu olan mıdır Kürtler;kesinlikle hayır...işte bu tartışılmayacak olandır. Son olarak şunu da belirteyim ki;dün haberlere bakmış olanlar Van'da yaşanan olaylara fazlasıyla tanık olmuştur.Bu yaşananlar beni oldukça rahatsız ediyor.Alanlarda biz değil;kaybedecek hiçbirşeyi olmayanlar var,çocuklar var! DTP,kendilerini ayrıca kutlarım;mücadale ettiğim halk diyerek sahiplendiği halka;şiddetti,tepkiyi alanlarda gösteriyor.Lütfen samimi olsunlar! Ve tekrarlıyorum;sorunlar anlaşılmadıkça,tanımlanmadıkça sorunsallaşır;lütfen kendi insanlarımıza sahip çıkalım...Saygılar!
-
DTP ve demokratik sistem
sevgilerin en özeli benden kardeşim...
-
Birce
Vallaha kopyala yapıştır değil;sadece net olanakları...sevgiler! BİR ACAYİP DUYGU Mürdüm eriği çiçek açmıştır. — ilkönce zerdali çiçek açar mürdüm en sonra — Sevgilim, çimenin üzerine diz üstü oturalım karşı-be-karşı. Hava lezzetli ve aydınlık — fakat iyice ısınmadı daha — çağlanın kabuğu yemyeşil tüylüdür henüz yumuşacık... Bahtiyarız yaşayabildiğimiz için. Herhalde çoktan öldürülmüştük sen Londra'da olsaydın ben Tobruk'ta olsaydım, bir İngiliz şilebinde yahut... Sevgilim, ellerini koy dizlerine — bileklerin kalın ve beyaz — sol avucunu çevir : gün ışığı avucunun içindedir kayısı gibi... Dünkü hava akınında ölenlerin yüz kadarı beş yaşından aşağı, yirmi dördü emzikte... Sevgilim, nar tanesinin rengine bayılırım — nar tanesi, nur tanesi — kavunda ıtrı severim mayhoşluğu erikte ..........» ........ yağmurlu bir gün yemişlerden ve senden uzak — daha bir tek ağaç bahar açmadı kar yağması ihtimali bile var — Bursa cezaevinde acayip bir duyguya kapılarak ve kahredici bir öfke içinde inadıma yazıyorum bunları, kendime ve sevgili insanlarıma inat. NAZIM HİKMET tam yağmurluk bir havanın duyguları....
-
YAYAMAZ KAYIMCA NIN YERI!
Seni çok özledim benim bitanemmmmmmmmmmmmmm!Bunu bil yeter!
-
()()()() Deniz_Kızı ()()()() Anı Defteri......,,
Ya benle rina geldik yoktun;bende sen yokken rinaya çay yaptım tavşan kanı bu çay...
-
-'...bursercan...'-
Sercan sana mantı yaptım ama offffffffffffffffffff küstüm senden
-
GODZİLLA ve RUA Ortak Anı Defteri
Hemşolar nerdesinizzzzzzzzzzzzzzzzzz?Sevgiler.... Beşikler vermişim Nuh'a Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, Tanıyor musun ? Utanırım, Utanırım fukaralıktan, Ele, güne karşı çıplak... Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun ? Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı, seher-sabah uykularımı Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, Haraç salmışlar üstüme. Ne İskender takmışım, Ne şah ne sultan Göçüp gitmişler, gölgesiz! Selam etmişim dostuma Ve dayatmışım... Görüyor musun ? Nasıl severim bir bilsen. Köroğlu'yu, Karayılanı, Meçhul Askeri... Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini. Sonra kalem yazmaz, Bir nice sevda... Bir bilsen, Onlar beni nasıl severdi. Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı Minareden, barikattan, Selvi dalından, Ölüme nasıl gülerdi. Bilmeni mutlak isterim, Duyuyor musun ? Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne - üstüne, Tükür yüzüne celladın, Fırsatçının, fesatçının, hayının... Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rüsva etme beni. Gör, nasıl yeniden yaratılırım, Namuslu, genç ellerinle. Kızlarım, Oğullarım var gelecekte, Herbiri vazgeçilmez cihan parçası. Kaç bin yıllık hasretimin koncası, Gözlerinden, Gözlerinden öperim, Bir umudum sende, Anlıyor musun ? AHMED ARİF
-
jön anı defteri
Bu da sevgili Jönümüze...arkadaşlarımı çok ihmal ettim
-
nyx-fallen angel
Aldım msn güzeli bu aralar görünmez değil ayrıca kapalıyım...ama senin için arada açacağım...bu da sana
-
Baharrr
Kimmiş bakem onlar döferim şimdi onları...bu güzel şarkı sözleri sana öpüyorsam ayrılığı gözünden söküyorsam yüreğimi göğsümden geçiyorsam gözlerinin içinden sana olan sevdamdandır bilesin geçiyorsam bir çiçeğin özünden sana olan sevdamdandır bilesin meğer ne yalnızız insan olmuşsak yaprak gibi dalda sessiz solmuşsak yeri gelmiş acıya da gülmüşsek sana olan sevdamdandır bilesin yeri gelmiş ayrılığa gülmüşsek sana olan sevdamdandır bilesin biliyorum sen yine parmak uçlarında üşüyorsun. aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat, ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını, ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun. sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda. apansız pencerende gülümsüyor güneş, ne güzel! bütün parmakların tıkır tıkır işliyor. iştahla biliyorsun, yaşamaktır aşk geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku boyunda delice bir yangın parmaklarının buzulunda ah şahrud, her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli! karşılıksız sevebilmekse sevda gerçek seven küle dönmüş her çağda elim kolum bağlanmışsa kıyında sana olan sevdamdandır bilesin seydunayım gebermişsem kıyında sana olan sevdamdandır bilesin
-
"ZEHİR ZEMBEREK YAZILAR"... Beğenelim veya beğenmeyelim, Burada yayınlanacak yazılar hepimizi iğneleyecek kadar gerçek ve acıtıcı olabilir...
Kürtçe bugün zaten resmi olarak tanınan bir dil! Taviz tavizi doğurur anlayışını bir tarafa bırakalım isterseniz; Korkmak çöüzm değil;anlamak ve gelişmeleri takip etmek daha doğru! Efendi Türkler ve Politika;sizi ve korkularınızı anlıyorum...Ama PKK nın elinde de koz bırakmayalım değil mi?
-
DİNCİ BASIN NİHAYET BÜYÜK OYUNUN FARKINA VARDI... Senaryo Belli; OYUNCULAR: ABD, İsrail, Siyasî İktidar ve bir Cemaat. Peki küçük oyuncular kimler?..
Sevgili Dipnot, Siz bakmayın onlar çoktan anlamıştır;istenenleri... Ben bile anlamışken BOP için yapılacaklar listesinde daha ne var çok merak ediyorum!
-
Laik Türkiye'de Müslüman Olmayanların Sorunları
Değerli arkadaşım, Laiklil anlayışımız,birileri için dinsizlik diğerleri için dinin bireyin hayatında dahi olmaması iken, Laik olunan bir ülkede;din ve vicdan hürriyetinin olmadığına şahit iken, Diyanettin yine devlet ile var olduğunu görürken; Alevi veya Şii vatandaşların yok sayıldığını,insanların tek bir dine,tek bir mezhbebe tabi olması gerekliliği aşılanırken zihinlerimize... Belki de dediğiniz gibi farklılığın tüm güzellikleri ile yok sayıldığı yerdeyiz! Belki de artık başımızı kuma çıkartamamk için koymamız gerektiği yerdeyiz! Ben sünni bir müslümanım;ama herhangi bir dine tabi olmayanların,başka dine ve mezheblere mensup olan kardeşlerim için;herkes için Laiklik derim. ''Laik ve demokratik'' ülkem;senin için anlamaya,anlatmaya devam...Saygılar! Ayrıca bende Osmanlı Devleti tarafından gayrı müslimlere uygulanan yaptırımları doğru olarak bulmuyorum;yanlış bir uygulama!
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Arkadaşım emin ol ki bu ülkede yaşayan insanları PKK saflarında görmek benim için de çok acı.PKK bunu başardığı gün amacına ulaşacaktır.Soracaksınız;PKK'nın amacı ne?Buna artık verilecek herhangi bir yanıt dahi yok;ama ben sadece kendi varlığını devam ettirmek desem! Ben DTP dahil;hiçbir siyasi partiyi iradem olarak kabul etmiyorum;bunun için yanlışlarını da kendi adıma hesaplamıyorum...ısrarla tüm olanlara rağmen ''demokrat bir ülkede yaşadığını ifade edenler''düşünsün biraz! Ayrıca ben kendi adıma KÜRT-TÜRK saflaşmalarına,insanları bu noktaya getirmeye çalışanlara...başaramayacaksınız demeye devam edeceğim. Diğer sorularınızın cevabı;önceki iletilerde diğer forumdaşlarımıza verdiğim yanıtlarda! Şunu da unutmadan ekleyeyim;sizin insanları ırkından dolayı biryerlere alınmayaya bağlanan Kürt sorunu çözümleme anlayışı beni o yakışıksızlığa itti.Saygılar!
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Evet Politika,Kürtçe'nin yasaklandığını kabul etmiş bir ilk!
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Değerli arkadaşım,PKK bu sorunun sonucudur;bedel ödetti fazlasıyla hepimize...Bakın bazen aklımdan şu geçiyor;Al diyorum kendi kendime,al bir pankart eline,çık Diyarbakır meydanına...PKK ,DTP veya karşı siyasal hesaplar değil;sadece bu ülkenin bir vatandaşı olarak...Koşulsuz Barışşşşşşşşşşşşş diye haykır;tabi ki cesaret ister! Bu sorun sonuçlarıyla tabi ki de konuşulacak;ama ben PKK ile devleti karşılaştırmak bile istemiyorum;terör diyorsa,şiddet diyorsa...ondan barış,güzel bir aydınlık adına ne talebim olabilir ki! Dediklerinize katılıyorum
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
İnsaf değil mi sevgili hemşom yahu ben doğduğum bu toprakları bu kadar özlerken;hemşoma sadece insaf değil;özlemde desem Değerli arkadaşım;yağmalama,yakma,yıkma...bunlar doğru davranışlar değil;bunlar tepki değil.Tabi ki bunlara göz yumulmayacak;yumulmaması demek onlara aynı oranda şiddet gösterilmesi demek değildir.Yaşama hakkı gerçekten özleldir;bu hak gaspı hiçbir şekilde meşrulamaz. İnsaf diyorum;insan diye haykırıyorum ve sizin aracalığınızla memleketime kocaman kocaman sevgileri mi sunuyorum! Kütçe yasaklandı mı yasaklanmadı mı?Yine yasaklandı derim!Saygılar!
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Değerli arkadaşım; -Anayasanın hiçbir maddesi insanı öldürmeyi meşru kılmaz,bu ülkede eğer yasalar uygulansaydı;biz bunları konuşmazdık.Yasa değil,hukuk değil;keyfi uygulamalar! Düşünün ki;yetkili organlar tarafından tarafınıza verilen bir yetki var;koruyucu yada asker.Farketmez.Siz alıp o silahı kişisel hesaplarınıza göre doğrultuyorsunuz;bu ne kadar insani olandır?Kendimizi kandırmayalım,devlet dediğimiz bizleriz.Bizlerde de büyük bir zihniyet sorunu var.Bakın sabahın bir vakti,bizi yataklarımızda tekme tokat uyandıran askerler vardı;aynı zamanda benim abimde askerdi;o da bunu yapanlardan biri olabilecekken;bunların hesapsız kalması ne kadar da acı. Ben koruyucuları hiç sevmem;nedeni söyleyeyim?Onların yaptıklarına fazlasıyla tanık oldum.O kadar çok şey yapan bu hukuksuzluğun,herşeye rağmen elini kolunu sallayarak dışarda olmalarına hala şahidim.Yasalar değil,arkadaşım;keyfi uygulamalar. Katliam değil sadece çıkarlarla hesaplanan ölümler;kimse sakın beni Kürtleri masum olarak gösterdiğimi sanmasın;o zihniyetin öbür tarafında yer alanda onlardır.Bizler,Türk ve Kürt halkları;kesinlikle masum değiliz;ama tüm bu yaşananlarda tek suçlu bizler değiliz. Ben küçükken yaylacılık yapan insanların terörist diye öldürüldüklerini çok duydum.Bırakın duyduklarımıı;PKK ya ekmek vermeyen insanların her türlü zulme reva görüldüğü anda;devlet tarafından da yataklık ile suçlanmasına çok şahit oldum. Dedim ya;zihniyet,zihniyet ve yine zihniyet! -Bende 3 senedir çalışıyorum ne kadar çok değil mi?Şaka bir tarafa değerli arkadaşım,dün başımda ki bela ile uğraşmaya çalışırken;eksik kalan cümleler yazımı farklı noktalara çekmiş olabilir;hemen açıklayayım. Ben kamuda çalışıyorum;3 yılda çok şehir değiştirdim.Beni Diyarbakırlı zannedip benimle konuşmayan insanlara şahit oldum;seni Kürt olarak kabul etmiyorum diyen insanlar oldu(ki bu arkadaşlarımın hepsi benim için çok özeldir),Diyarbakıra atamam yapıldığında;sen yandın,sakın orada kalma diyenler oldu.Stajer öğrencilerimin;inşaatta .alışanları görünce;''pis kürt''söylemlerine çok şahit oldum.Bütün bunlara şahit olan yine onların çok sevdiği bir Kürt.Bu çok söze gerek bırakmıyor;memleketçilik havası diyelim ve asıl anlatmak istediğime geleyim; Bakın Ahmet Kaya;ben Kürtçe bir klip çekeceğim dedi ve sonrası...hepsine beraber şahit olduk.Söylemleri ve sonrasıyla beni ilgilendirmeyen bu Ahmet Kaya vakası;nedenleriyle beni düşündürüyor.Umarım ne demek istediğim anlaşılmıştır. -Feodalizm hakkında herhangi birşey yazamadım dün;kaldı ki zoruma gitsin.Şunu da açık açık yazayım;burada beni tanıyan çok sevgili 3 arkadaşım(onlar benim canlarım...adları bende saklı)benim bu feodalizm belasından çektiklerime çok iyi şahit oluyorlar.Bunu söyledim;çünkü yaklaşık bir yıldır Diyarbakır'da çalışan ben;feodalizmin kendisi olmasa da bugüne kalan artçılarından,yetiştirdiği zihniyetten en çok zarar görenlerden biriyim;haklı iken o aşirettin verdiği statünün mağduru oldum. Bakın işte feodalizm;mağduruyum Tabi feodalizmi anlamak için Osmanlı Devletine dönmekte fayda var.Osmanlı devletinin sosyal,siyasal ve ekonomi hayatını yönlendiren ''toprak anlayışına'' dönmekte fayda var. Yine toprak reformlarına,isyanlara,egemenlik mücadalelerine... Geçenlerde belirtmiştim;yine belirteyim...bu saydıklarımdan öte;PKK nın çıkış ideoljisine,Hizbullah'ın feodalizmi taşıyan rolünü de bir göz atmakta fayda var. Tabi ki tek suçlu değil,çok suçlu var bu ülke de!Kürtler de suçlu.Tepki koyamamakla,feodalizmi,ağayı,din adamını....hiç koşulsuz kabul etmekle!Kibar Feyzo demiştik ya;kim suçlu diye Suçlu olmayan var mı diye eklesek! Ama bunun yanında kendi adına mücadale eden PKK,diğer taraftan ekonomik,siyasal,sosyal eksiklikleri herşeyi ile yaşayan bu insanları,yaşama hakları bile mayınlarla,gelişigüzel atılan kurşunlarla belirlenen bu insanlara da kulak vermeli... Kürt sorunu değil,algılama sorunu desek bile;burda sorun algılamayı bu noktaya getirenler ve ısrarla bu algılara kananlardır!Saygılar!
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Kim kimi,nerden kovacak arkadaşım.Anlamış değilim.Bir sorunun varlığı,size bunları mı hatırlatıyor? Kürt sorunu denildiğinde,bana PKK'yı göstermeyi bırakın;ne PKK nede Öcalan benim muhattabım değil,benim temsilcim değil. Kürtler okuldan,lokantadan kovulmadı mı,sorusuna sustum...Hayırdır arkadaşlar Hitler mi canlandı bu uzak coğrafyaya? Şimdi arkadaşlar,değerli forumdaşlar,sorayım size? Bu ülkenin belirli bir bölgesi patlayan bombalara gebe değil mi? Bu ülkede Kürtçe yasaklanmadı mı? Bu ülkede köyler yakılmadı mı? Bu ülkede insanların ''ben Kürtüm'' demesi suç sayılmadı mı? Bu ülkede koruyucular,o dediğiniz feodalizmi bugüne taşıyanlara hizmet etmedi mi,bunu yaparken de orada ki halka kan kusturmadı mı? Bu ülkede Jitemciler,sayısız ölümlere rağmen faili meçhul olarak kalan ölümlere imzalarını açık açık atarken;devlet susmadı mı? Bu ülke de Hizbullah,PKK ile mücadale için taraf olan olmadı mı? Bu ülkede Uğur'lar 11 kurşunla yaşama hakkı elinden alınan olmadı mı? Diyarbakır'da çocuklar,öldürülürken;Sayın Başbakanımız;''kadın,yaşlı,çocuk demeden...aynı oranda...''bu ölümleri meşrulaştırmadı mı? Bu ülke de şemdinlide devlet eliyle bombalar patlatılmadı mı,Sarıkayalar işine gelinmeyince ihraç edilenler olmadı mı? Ben demokratik hak değil insani hak diyorum; Bunun da yolu zihniyetten geçer diyorum. Demokrasiden geçer,vicdandan,yasalardan geçer diyorum. Kürt devleti;birileri için belki de hayaldir;ama ben sınırların değil;çıkarların söz sahibi olduğu bir dünya düzeninde...sadece yaşama hakkı diyorum! Ve Politika, Tamam bak ben de senin gibi Kürt sorunu yok diyeyim;terördür tüm bunlar diyeyim...o zaman neden hala 1984 ile başlayan bir kavganın bedelini ödüyoruz?
-
Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
Sevgili arkadaşım, Dünyanın en güzel insanı diyebilecek yüreğin ve güzel tümcelerin için çok teşekkür ederim.Demiştim ya;karşıdakini güzel kılan kişinin kendisidir;sensin! Sıcacık bir yarını,en sevdiklerinle kucaklaman dileğiyle...hoşçakal!
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Arkadaşım,galiba hak gaspları dediğimizde aklınıza kast sistemi gelmiş.Yada sömürgelerin işgalinde ülkelerinde yabancı olan,bölünen hindular!Olmadı mı kendi topraklarında yamyam gibi aşagılayıcı kavramlarla dünya tarihine adı yazılan yerliler. Okula alınmayan Kürt mü,hastaneya alınmayan Kürt mü?Bu saydıklarımız sence yapılabilinir mi ki? Suheda, Yanılmıyorsam,siz daha önce de buradaydınız,sizinle bu konuda paylaşımda da bulunduk.Yine aynı şeyleri yazmama gerek var mı? Ben size yasak edilen bir dili gösterdim,ben size PKK diye öldürülen çobanları gösterdim,size eylemler de panzerlerle ezilip ölenleri gösterdim...şimdi diyeceksiniz ki;eylemde ise ölümü hakkediyor?Buna cevap istiyorsanız,aynaya bakın! Bakın tüm bunları yazarken aklıma bir arkadaşımızın;ama sende Kürt asıllısın ve bir işin var demişti;o zaman sorun yok.İşim vardı;verdiğim bir emek vardı.O ayrı konu,ama düşünün ki ben işimde Kürtçe konuştum ve müdürüm yakaladı yada müdüre çıkıp ben Kürt'üm dedim;ne olacak o zaman?O işte hala çalışan ben mi olacağım? Feodalizm demişsiniz; Kürtler masum değil,bu topraklarda yaşayan insanlarımız masum değil;ama tek suçlu da onlar değil. Diyerek hemen son vermeliyim yazdıklarıma,feodalizm hakkında ekleyecek o kadar çok şey var ki;ama başımda yazdıklarımı okumakta ısrar eden biri var;o gelmeden kapatmalıyım sayfayı Değerli arkadaşım ben teşekkür ederim;eksik olan cümleleri tamamlama fırsatı verdiğiniz için...
-
AB-TÜRKIYE VE FRANSA
Sayın Politika, Olayı kişiselleştiren değilsiniz,bunu bir daha yazmaya gerek var mı?Bunu daha önceki iletimde belirtmiştim.Sayın Taylan,içini dolduramadığı suçlamalarla olayı kişiselleştirmeyi;olması gereken olarak ifade ederken,hemen ardından gelen Kürtçü,diyalog vs içerikli iletinizi alınmamalıydım değil mi? Tezlerime karşı antitezler üretildi de ben mi göremedim;Veli Küçük dedim,ekledim...o benim için karanlık!Bu bir tezdi;antitez onun karanlık olmadığını bana anlatmak değil miydi?Ama gelin görün ki;iftira ve karalama ile suçlandım.Lütfen herkes önceki iletilere dönsün! Düşünceler benim için herzaman özeldir;düşünen beyinler benim için önceliklidir.Farklılık insan olmanın gereğidir.İnsan ise gereğimi de sırtlanırım;buyrun sizler yazın;ben dinleyeyim! Bana Veli Küçük'ün neden masum olmadığını yazın.Bana olan bitenleri nasıl açıklayacağımı yazın.Bana darbeleri yazın;darbeler sonrası ABD dostumuzdan gelen,''bizim çocuklar işi başardı'' mesajını açıklayın.Açıklayın;bende öğreneyim.Nitekim bilgi kimsenin tekelinde değildir. AKP diyorsunuz;hangi iletimde AKP yi gördünüz ki;bana AKP diyorsunuz.Arkadaşım;1950'den beri süregelen;adı konulamamış bir siyasetin devamı olan AKP,CHP,MHP,DTP,SHP...kısırdöngülerin basiretsizliği,askerin vesayeti,halkımın tepkisizliği,kavram kargaşasında yenik ayrılışımız,demokrasi,laiklik çırpınışlarımız...ben tüm bunların farkındayken;tek suçlu AKP demem,suçlu olan bizlere rağmen! Evet,buyrun sevgili arkadaşlarım,varsa yanlış bende düzelteyim! Ayrıca tek kişi ile değil;zhniyetle açıklanacak bir Türkiye geleceğinden konuşalım isterseniz. Sayın Taylan, Ergenekon,Susurluk,Çete üçgenine getirdiğim bir laf cambazlığı yoktu;siz örnek istediniz;bende ekledim.Galiba Perinçek adını duyunca,siz anlamak istediğiniz gibi anladınız. Lütfen yazılan iletileri bir daha okuyun,ne demek istediğime de herhangi bir gözlük takmadan bir daha bakın. Dün ne dediysem,arkasındayım. -Ergenekon hayal ürünü değildir. -Ergenekon,devletin içinde ki iç hesaplaşmadır. -Tehlikeli olan yada işlerliğini kaybedenlerin;vicdan rahatlama seansları adına kurban sunulmasıdır. -Yargı sürecinde olan bu davada benim için suçlu yada masum yoktur; suçlu dediğim Sayın Küçük de bu davayla değil,yaptıkları ile benim için suçludur. Sakın bana Susurluk da bir hayal ürünü demeyin,Çatlı'nın kimlikleri buna hayır der,benden önce.Ulusalcıları karalama demeyin;ulusalcı olan ulus diyendir;ulus olan çıkara bulanmaz. Evet,lütfen herkes Sayın Taylan'ın dediği gibi açsın iletileri okusun;kim etiket kim karalayan görsün! Ben karşımda ki bireyleri,bu zanlarla suçlayamam;onlar suçluyorsa;buyurup da göstersinler!Saygılar!
-
Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
''Yokluğun cehennemin öbür adıdır, Üşüyorum kapama gözlerini'' diye bitirdiğiniz mısralarla,tekrar başa dönsem ve desem ki; ''Seni anlatabilmek,seni ..... Arda arda kaç zemheri, Kurt uyur,düşman uyur,zindan uyurdu. ..... Saçlarına kan gülleri takayım, .... .....................................................''diye devam etsem...İlk ezberlediğim,denizin o muhteşem kokusu gibi içime çeke çeke sıcaklığını yaşadığım bu mısralar! Aşk;beklenen iken bekletene dönüşmüş;vaylar!!! Değil mi Öyle? O mısralar kadar sıcak mısralar;güzel sevginize ve o muhteşem tümcelerinize...duygular bu kadar anlatılmayacak iken sizde bu kadar özel bir anlatıma dönüşmüşse;bana düşen yüreğinize,elinize sağlık! O mısralar kadar sıcak olan bu mısralar....sadece size!Nazım Ustadan... GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ Bu bir türkü:- toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü:- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların! Ben de gördüm o kahramanları, ben de sardım o örgüyü, ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim! Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi. Ben de söyledim o türküyü! Yüreğimiz topraktan aldı hızını; altın yeleli aslanların ağzını yırtarak gerindik! Sıçradık; şimşekli rüzgâra bindik!. Kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını. Alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını! Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! İşte: şu güneşten düşen ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor! Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! Neş'emiz sıcak! kan kadar sıcak, delikanlıların rüyalarında yanan o «an» kadar sıcak! Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak, ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru! Ölenler döğüşerek öldüler; güneşe gömüldüler. Vaktimiz yok onların matemini tutmaya! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor! Kalın tuğla bacalar kıvranarak ötüyor! Haykırdı en önde giden, emreden! Bu ses! Bu sesin kuvveti, bu kuvvet yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran, onları oldukları yerde durduran kuvvet! Emret ki ölelim emret! Güneşi içiyoruz sesinde! Coşuyoruz, coşuyor!.. Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Toprak bakır gök bakır. Haykır güneşi içenlerin türküsünü, Hay-kır Haykıralım!
-
Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
Çok teşekkür ederim canım;şu şiirin her mısrasını sana armağan ediyorum...Ahmet Telli;gerçekten süper!sevgiler... ...... Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan kadınları güzelleştiren herhalde onlardı "Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi tükürsek cinayet sayılıyor artık ama nerde kaldılar, özledim gülüşlerini onların Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara tek yaprak bile kımıldamıyor nedense ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor kanımın pıhtılarında güllerin serinliği ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum okuduğum bütün kitaplar paramparça çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum sırnaşık aydınlar, arabesk hüzünler bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük İçimde zaptedilmez bir kırma isteği dizginlerini koparan bir at sanki bu soluksoluğa kalıyorum her sonbahar ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum bütün gençliğim böylece geçip gitti işte ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa birgün gelirsek hangi kent güzelleşmez şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün
-
nyx-fallen angel
öle mi?msn de gördüğüm mü o cadı