mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey
-
Laik Türkiye'de Müslüman Olmayanların Sorunları
Müslüman olanlarda yaşıyor,olmayanlarda...işte asıl ironi;en büyük sorun yok sayılmak vicdani olan kararınla!
-
Dipnot
Söyle sevda içinde türkümüzü, Aç bembeyaz bir yelken Neden herkes güzel olmaz, Yaşamak bu kadar güzelken? İnsan, dallarla, bulutlarla bir, Ayrı maviliklerden geçmiştir İnsan nasıl ölebilir, Yaşamak bu kadar güzelken? mısralara dökülen sevdaya dair...herşeye rağme;sevdalara sevdalanmak;işte bu muhteşem!Dağlarca'nın o güzel Türkçe'sinden sıcacık olan dost yüreğe...sevgiler!
-
Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
Şimdi ben bu Yayamazın neyini sevdim diye sorsam kendime;cevabı kendisinde saklı... LEYLİM LEYLİM Leylim - leylim dünyamızın yarısı Al - yeşil bahar, Yarısı kar olanda Gene kavim - kardaş, can - cana düşman, Gene yediboğum akrep, Sarı engerek, Alnımızın aklığında puşt işi zulüm Ve canım yarı geceler Çift kanat kapılarına karşı darağaçları, Mahpusanede çeşme Yandan akar olanda, Gelmiş yoklamış ecel Kaburgam arasından. Yoklasın hele... Çağıdır, can dayanmaz, Çağıdır, en çatal, en ası, Cehennem koncası memelerinin. Çağıdır, kırk gün - kırk gece Kolların boynuma kement, Ha canım kötüye inat... Vah ki ne desem, Kurşunları namlulara sürülü, İki elleri kan, Baskıncılar uykumuzu yıkar olanda, Alır yüreğim: Yankın yasak, aynalara. İnemem bahçende talan, Tam, boş yanı bu, derim namussuzun, Tam, bıçağım cehennem gibi güzelken, Aklıma düşüyorsun Ellerim arık... Bilmiş Bütün zulalar Eğri hançer, kara mavzer, kan pusu. Ve insan düşüncesinin o en orospu, O en ayıp, frengili yemişi, Çıldırtılmış uranyum Bilmiş, Bilsinler! Sana nasıl yandığımı Uuuuy gelin... İşte kan tutmuş korsanlar, Haramla beslenmiş azgın, Düzmece peygamberler Ve cüceleri Ve iğdiş ve aptal kölelerine karşı, İşte bir kez daha Bu can bendeyken, Delin, divanenim işte Uuuuy gelin... Bu yasaklar, Firavun kalıntısı. Yoksun, Akdan - karadan. Gizline, canevine kurulu faklar. Gün ola, umut kesip korkunç yetinden, Murdar tutkusuna dünyasızlığın, Gün ola, düşesin bekler. Düşme! Ölürüm... Gözlerinden, gözlerinden olurum. Leylim - leylim Ayvalar nar olanda Sen bana yar olanda. Belalı başımıza Dünyalar dar olanda. Ahmed Arif'ten dünyalar tatlısı canıma...bende öptüm sizi(kedileri de)
-
Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
Bugün uluçınarı yolculadık,Yaşar Kemal'in değişi ile o hiçbir zaman ölmeyecek;Yunus gibi,Nazım gibi....Dağlarca olan bu yüreğe benden de Atilla İlhan'ın güzel mısraları...biraz geç oldu ama tut ki gecedir karanlık sıvaşır ellerine camlardan birden kırmızıya döner trafik ışıkları kükürtlü dumanlar yükselir korkuya batmış camkırığı adamlardan tehlikeye büyür sakalları tut ki gecedir ihbarlar birer sansar bir telefondan bir telefona atlar yeraltı örgütleri tetik üstünde adres değiştirmiş silah kaçakçıları fahişeler birbirinden kuşkulanıyor tut ki gecedir katiller huzursuz hırsızlar sinirli hainler ürkekçedir elleri telefona kendiliğinden uzanıyor ihanete gece müthiş bir gerekçedir ihbarlar birer sansar bir telefondan bir telefona atlar ihanet bir bilmecedir
-
YAYAMAZ KAYIMCA NIN YERI!
ay canım bende sana makarna yaptım valla kendim yaptım
-
-'...bursercan...'-
Ben yaptım
-
Sokak Çocukları
Evet değerli arkadaşım;aile!Asıl sorun ailede başlıyor,yine asıl çözüm aile ile geliyor!Ailede bulunduğu siyasal,sosyal ve ekonmi düzenin sonucu ile şekilleniyor.
-
Türkiyede Faşizm
Adolf Hitler ile temsiliyet alanı bulan nasyonelsosyalizm,antikomünist olan yaklaşımıyla,aşırı milliyetçiliği de içine alan bir egemen sistemler bütünüdür. Ki öyle olduğunu kabul etsek de,bugün faşizm antifaşizm ile var olan olsa da, zıtlık içerisinde ki yeri belirginleştiren olur;yok eden değil!
-
Sokak Çocukları
Değerli arkadaşım,tabi ki yeterli değildir.Bugün kimsesiz çocuklarımıza sahip çıkan bu evler bile sokakları kaçış yolu olarak göstermeye yetiyor. Bazen burada yazdığımda arkadaşlar rahatsız oluyor,siyasi olarak algılıyor.Şu an Diyarbakırda en büyük sorun bu çocuklar,bunlar bizim çocuklarımız,bunlar göçün,yoksulluğun çocukları,sahip çıkalım onlara... Ve aileler...ailelerimize sahip çıkalım...!
-
nyx-fallen angel
ya baya ne,ben hepsini bitireceğim
-
Türkiyede Faşizm
Nasıl ki barış savaş ile varoluyorsa;faşizm de antifaşizm ile varolur.Karanlığı görmeden aydınlığı görmek olanaksızdır.Faşizm vardır;faşist olanlar kabul etmesede!
-
DTP ve demokratik sistem
ben şunu yazdım; siz ise şunu yazdınız; alıngan mıydım sizi anladığımı yazarak?
-
Sokak Çocukları
Bakın bu yaklaşımınız oldukça güzel,evet belki de çözümü biraz da bu çocukları sahip çıkacak evlerde,alanlarda aramak gerek!
-
YİNE ACI,YİNE İHANET
Bakın arkadaşım,ben sınırötesi ile karşılaştırmak için değil,sadece İsrail'in getirdiği bu hukuksuzlukla ilgili eklemek istediklerimi belirtmek için yazdım;kaldı ki çözümünü tartışabileceğimiz TSK'nın sınırötesi hareketi bana göre bu uluslararası hukuka uygundur;İsrail ki gibi işgal değildir. Sadece çözümünü tartışalım değil mi?
-
YİNE ACI,YİNE İHANET
''demirefe'' ''burası Türkiye'' denilerek yapılan hukuksuzlukları,trajediden komediye dönüşen dengesizlikleri değil olması gerekenleri,eksikliklerimizi yazdığımız için burada;bizler zaten o önyargıyı yıkmışızdır az çok Pasifize edilmiş beyinler,her an kullanılmaya müsait beyinledir;istenen budur!Medya size yazar,ha bu diyerek kabul edin.Başbakan rotanızı belirler,ama o daha iyi biliyor diye kabul edin.Vekillerimiz bizim adımıza kendi eksikliklerini temsil eder;seçilmiş birşey biliyor deyip kabul edin,atanmışlarımız bizi kendine köle eder,olması gereken budur diye kabul edin...edin de edin!Bizden istenen bu;kayıtsız şartsız kabullenin! İşte tam bu noktada da bize düşen kabullenmenlerin sınırını aşıp neden kabullenmemiz gerektiğini sorgulamaktı;yoksa askeri karalamak değil. Kaldı ki;güçlü bir ülke herşeyden önce askeri ile vardır;askeri yok etmek isyteyen bu ülkeyi yok etmek isteyendir. Bunların farkındayken yazılacakların buluşacağı nokta şu olmalıydı;askerde,siyasi de medyada olması gereken yerde olmalıydı;herkes işine bakmalıydı. Bunu çok yazdık,aynı şeyleri tekrarlamaya gerek yok.Biraz da sizin değindiniz ABD ile AB arasında ki Türkiye hakkında yazdıklarınıza değinmek istiyorum. ABD'nin istediği sizin dediğiniz gibi çıkarlarına hizmet eden bir ülke.Bunun için zaten PKK karşısında ki tavırları farklılaşan,çoğu zaman destek noktasında Türkiye diyen bir ABD karşımıza çıkar.Bunun da ötesinde ABD,kesinlikle kendisiyle güç yarışına girecek bir otoriteyi kabul etmez,buna izin vermez.Irak örneği ile bunu gayet iyi açıklamşsınız. Körfez savaşı ile az çok değişen dengeler,öncesinde Saddam Hüseyin'i Irak'ta tek güce dönüştürenler,dizgileri elinden kaçıran ABD,İsrail,Filistinde ki otorite değişikliği... ABD büyük hesaplar peşinde!Mutlak olan bu.Osmanlı Devleti,modeli ile belki de dediğiniz gibi bu amaca çok daha iyi hizmet edecek olandı,bugün ki ABD politikası da bunu net bir şekilde gösteriyor. ABD de AB de bugün kendileri için çok da güçlü olmayan bir ülke istiyor.ABD,PKK yanınındayken,AB bölgede feodalizmi ayakta tutmaya çalışırken de bu hesaplar vardı. Bugün ise dengeler değişti.Her nerde ise de dengeler;şu muhakkak ki Türkiye ABD'yi hiç bir şekilde siyasi olan hesaplarda bertaraf etmez.Etmeye kalkışarsa,bertaraf edilen olur. Biraz dağınık oldu kelimeler,yorgunluğuma verin diyerek saygılar!
-
YİNE ACI,YİNE İHANET
Çözüme her daim katkısı mı oldu;çözümün olmadığı yerde çözümün katkılarını konuşmak ne denli doğru bir analize götürür bizleri. İsrail'in yaptığı bugün en büyük hukuksuzlukken,bu çözümüm değil çözümsüzlüğün göstergesiyken bunu katkı olarak yorumlamak pek de doğru olmasa gerek.İsrail bugün gerek İran gerekse diğer Ortadoğu ülkelerinde bunu yapabiliyorsa;bu hava müdahalleri ile verdiği gözdağından öte olan bir gücü gerektirir;ABD diye açıklasam. Yani İsrail bugün bu eylemlerinden dolayı herhangi bir güce sahip değil;ABD ve diğer işbirlikçilerden kaynaklanan bir güç dengesinde. Evet bu opresyonları sonuçları ile yok sayamayız;ama bu operasyonları emin olun ki isteyenlerde bu operasyonların hedefinde olanlar. Irak'ta hergün insanlar ölürken,ben Irakta otoriteyi,bırakın bugünü,uzun vadede bile bir ütoya olarak görüyorum. saygılar!
-
Sokak Çocukları
Sayın Politika, benim iletilerime kastederek,tüm sorularıma rağmen o iletileri göstermeyerek;Diyarbakırda yaşayan/çalışan sokak çocuklarını yazmamdaki ki niyetimi çok güzel sorgulamış, Sayın Efendi Türkler de bu yaklaşımı ''maşa olan çocuklarla'' örneklemiş,ah ne güzel! Benim yazdıklarımdan rahatsız oluyorsunuz;çünkü ben sizin istediklerinizi yazmıyorum. Sizi alkışlıyorum;hem de ayakta! Ekliyorum;ülkemin en doğusundan en batısına,sokakta yaşamak ve çalışmak zorunda kalan çocuklarımız,size en sıcak sevgilerimi sunuyorum. Saygılar!
-
''rina''yaaaaaaaaaa!
ANNE . . Bırak kalsın masada ekmek testide su Ayna puslu, pencere camı kirli Bırak kalsın saçların dağınık, gözlerin uykulu. Saksıdaki çiçek susuz, kedi yalını bekler bir köşede Bırak kalsın meyve ağaçta, kırlangıç havada Dama düşen ince bir yaz yağmuru... Yoruldun artık, bütün gün didinip durdun Toprak bile, gök bile, deniz bile bir yerde yorulur. Bırak kalsın süpürge duvarda, sabun kovada Anne, gel yanıma otur. AHMET ERHAN Sevgili Rina annemi çok özlemişken,bu mısralar geldi aklıma...umarım beğenirsin!
-
YİNE ACI,YİNE İHANET
- Baharrr
kopyala yapıştır mı ahanda CEHENNEMDE BİR MEVSİM Aldanmıyorsam bir zamanlar hayatım,önüne bütün gönüllerin açıldığı, yoluna bütün şarapların döküldüğü bir şölendi. Bir akşamdı dizimi oturttum Güzelliği-Terslik edecek oldu-İler tutar yerini bırakmadım ben de. Bayrak açtım adalete karşı. Aldım başımı kaçtım. Ey büyücüler, size ey bahtsızlık, ey nefret, hazinem size emanet. Azmettim, söndürdüm içerimde insan ümidi adına ne varsa. Bir yırtıcı hayvan amansızlığıyla atıldım üzerlerine boğayım diye cümle sevinci. Cellatlara seslendim, ısırayım diye ölürken mavzerlerin kabzalarını. Seslendim salgınlara, boğsunlar istedim, kan içinde, kum içinde beni. Tanrı bildim musibeti. Gırtlağıma kadar battım çamurlara. Cürümün ayazında kurundum. Hop oturup hop kaldırdım çılgınlığı. Bana baharın getirdiği ********* bir budala kahkahasıydı. Derken az önce işte, bir de baktım ki kıkırdamak üzereyim; aklıma eski şölenin anahtarlarını aramak geldi, dedim belki de yeniden heveslenirim. Hayırmış meğer o anahtarın adı-Anlaşıldı ben bir düşteymişim. "Sen canavar kalacaksın..." falan filan... atıp tutmaya başladı başıma bu şirin hasırları ören şeytan. "Ölümüne sürsün cümle iştahın, bencilliğin, cümle bağışlanmaz günahın." Ah, canıma yetti arttı-Kuzum şeytan, ne olur daha bir öfkesiz bakıver de benden yana ufak tefek, yolda kalmış alçaklıklar vara dursun, sen ki yazarda tasvir, öğreticilik vergilerinin yokluğuna vurgunsun, senin için kopardım lanetli gün defterimden bu uğursuz yaprakları. ARTHUR RIMBAUD- Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
Sen Brecht'i çok seviyorsun Yayamazım,bende sana o güzel kalemden sunuyorum o sevgiyi... GELEN SAVAŞ Bu gelen savaş ilk değil. Çok savaş oldu bundan önce. Bittiği gün en son savaş bir yanda yenilenler vardı gene, bir yanda yenenler vardı. Yenilenlerin yanında kırılıyordu halk açlıktan. kocaman öptü seppik asin seni- Kızlar da askere gitmek istiyor.
Şunu açık belirteyim ki;denildiği gibi ihmaller varsa eğer bunu kimin sızdırdığı hiç önemli değil;bu ihmallerin sorumluların vereceği hesap çok daha önemli. Öte yandan bu bilgileri sızdıran,bana göre kahramanlar değil;çıkarcılardır. Ne demek istediğinizi çok iyi anladım;ben bunların farkındayım.Yalnız şunun da farkındayım ki;cevap aranan sorular cevaplanmadıkça Taraf,taraf kazanmaya devam edecek.Saygılar.- YİNE ACI,YİNE İHANET
Değerli arkadaşım, sonuç itibariyle çözüm olmamıştır;bu demektir ki eksik olan birşey var,askeriin yanında!PKK bitirilme noktasına gelmiş olsaydı;hiçbir zaman bu gücünü tekrar kazanamazdı ki. ABD'nin ne olduğu açık,hesaplar ortada.Sorumlular ortada,yalnız şunu da söylemek lazım;Irak'ta gerçekten de çok büyük bir otorite boşluğu var;isteyen içini kendi eylemleri ile doldurabilir. saygılar!- Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
neyse,zaten bu forumdakilerin çoğu beni erkek zannediyor(du).Hatta biri ÖM lerde abi abi diye yazıyodu hepimiz kardeşiz- YİNE ACI,YİNE İHANET
Tezkerenin çıktığı dönemleri ve eylemleri göz öününe aldığımızda,kimlerin,neyin hesabını yaptığı anlaşılmaz mı?AKP ve askerin pasifize edilmesi beklentisi,belki de böylesi bir beklenti vardı.En azından baskın olan düşünce,Erdoğan'ın da askeri sistemin mağduru olmasıydı. Sınırötesi operasyonlar,iç güvenlik için dış güvenliğin ön koşulu olduğu sürece haklıdır;bu noktada yapılan opersyonlar haklılık payına sahiptir. Tabi bu sadece operasyonları haklı kılan gerekçe;sonuçları olayı farklılaştırır. Diyalog mutlaka olmalıdır;sadece askeri çözüm değil,siyasal,sosyal,ekonomil anlamda desteklenecek bir çözümler bütünü olmalıdır. Ayrıca bilmediklerimi,açıklamaları burdan verirseniz sevinirim...saygılar! - Baharrr
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.