Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

mavi olmayan gökyüzü

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey

  1. Yapmayın,sakın bana Yeşilleri,Çatlıları haklılaştırmayın;bırakalım Soner Yalçın kitaplarını...Değerli arkadaşım,vicdanına el koy;can almak o kadar basit mi?Canın yanması o kadar basit mi? Yapmayın,onların ne yaptığı o kadar açıkken,ne yapamadıkları gözler önündeyken...ölümler kutsallaştırılamaz;yazmıyorum yaptıklarını,onlar da terör ve terörün kurbanları hesaplarla konuşalamaz!
  2. beni tanımadın mı eve el koydum işine gelirse kendim dışında yemek yapamayanlar alınmayacaktır,duyrulur ben seni çok seviyom,yarın karakola gel ha
  3. aşk olsun Rua,bi kerem yemek yapmasını bilsek burada olur muyuz şaka şaka ben de ne zaman bu sayfaya gelsem acıkıyom...var bişeyler hemşo
  4. bunları okurken aklıma dünyaya gelen uzaylıların ''merhaba,biz dostuz'' şeklinde ki kendini anlatma çabaları geldi bende ilk öğrendiğimde çok şaşırmıştım;merhaba değil mi?...hoşgeldiniz...bizden zarar gelmez...
  5. Hep söylerim; benim ülkem yanık bir coğrafyadır. savaş ve isyanlar görmüştür. göçler ve ölümlere tanık olmuştur. tarihi kan damlaları ile bezenmiştir; bunun için , bugünü anlamak için dünü anlamalıyız. sorunlarımızı geçmişle yüzleştikçe sorun olmaktan çıkaracağız... yazdıklarınızı okudum; yalnız oldukça yorgun olduğumdan bunları yazmakla yetineceğim. devamı mutlaka olacaktır. saygılar!
  6. Saidi Nursi'nin aldığı din eğitimi medrese eğitimidir;medreselerde ki eğitimi yanlış ve doğrularıyla tartışabiliriz;ama o dönemin en önemli eğitim merkezidir bu medreseler! Saidi'yi tartışmak değil burada amacım,çünkü tartışmak için bilmek,anlamak ,bir kez olsun açıp okumak gerek.Siyasi olan herhangi bir kitabını okumadım;piyasada pek de olmayan bu kitaplarla bir defa karşılaştım;onu da değerlendiremedim.Osmanlı,İttihat vs başlıkları olan bu kitabı okusaydım belki daha net olabilirdi düşüncelerim kendisi hakkında. Kürt sorunu ile ilgili analizlerde ortak olan nokta şuydu;ne zaman ki Osmanlı Devleti milliyetçilik dalgasına tutuldu o zaman imparatorluk sınırlarında yaşayan etnik kimlikler de ulusal bağımsızlık demeye başladılar.Kürtler bu dalgaya tam olarak tutulmasa da özellikle Cumhuriyet'in ilanı ile birlikte bu dalga Kürtler'de de kendini göstermeye başladı.Ki Kürtler tarafında kurulan cemiyetler de bunu doğrular. O dönemde özellikle İsmet İnönü'n etkisi vardı.Tabi bu arada çok partili demokrasi çabalarından tek partiliye dönüşün sancılarını da unutmamak lazım.Peki neden bu noktaya gelindi;buna o kadar çok gerekçe üretebiliriz ki;ürettiğimiz gerekçelerden yine Saidiye dönelim. Saidi,milli mücadale döneminde o mücadale de yer almıştır.Yalnız şu alanen ortadaydı;ülke sınırları az çok belirlenmeye başlandığı andan itibaran,parlemantoda olan farklılıklar ayrılığa dönüştü Daha sonra siyaset içinde aktif olarak rol oynayan,Saidi hükümeti her zaman eleştirmiş,Cumhuriyet'i kabul etmemiş....bunlara hayır demiyorum.Bunların ben de farkındayım.Yalnız daha sonra ki dönemlerde sürgünlerde geçen bir Saidinin yaşamında siyaset yoktu;en azında alanlarda değildi. Şeyh Sait isyanı,çıkış noktasında Kürt milliyetçiliği ve dini buluştursa da ağır basan milliyetçilikti;Saidi bu isyana destek vermemişti;ona göre bu isyan başarısız olacaktı;çıkış noktası Saidiye göre doğru olan bu isyan yöntemiyle onun için yanlıştı. Onun için din öncelikliydi;millet değil.Millet önemsiz değildi;sadece öncelikli değildi! DTP'ye gelince,DTP benim için diğer siyasi partilerden farkı olmayan.Bu kadar basit benim için tanımlama. Benim basit tanımımla basitleşmeyecek kadar büyük rolü olan bu parti ne yapmak istiyor? Yarın Diyarbakır'da oturma eylemi yapacaklarmış,az önce haberlerden öğrendim. Van ve Ş Urfa'da ki DTP'liler de başbakana gelme çağrısı yapmışlar. İnanın ne yazacağımı artık bende bilmiyorum;DTP lütfen samimi olsun. Sadece o değil,AKP,CHP,MHP... Ateşle oynuyorlar, hedefleri oy ise bıraksınlar insan kanı üzerinde siyaseti,verelim o oyları! yazık,gerçekten çok yazık. bağırıp çağırmayın sayın temsilcilerim;bırakın biz de kendimizi duyalım...savaş çığırtkanlığınız artık yeter dedirtti... saygılar!
  7. Bugün Ortadoğu da yaşananların nedeni İslam mı?Tarihe dönelim isterseniz;Osmanlı Devleti...bence başka nedenler var;emperyalizm gibi,yeni dünya düzenleri gibi,cehalet gibi...ne dersiniz? İnsani haklar da ''ben'' ler değil ''biz'' ler vardır!Saygılar!
  8. 'Sokak Çocukları Araştırma Komisyonu Raporu' mecliste. Rapor, tüyleri diken diken ediyor. Raporda sokak çocuklarının mektupları bir gerçeği gözler önüne serdi. TBMM'de 'çocukları sokağa düşüren nedenler ile sokak çocuklarının sorunlarının tespit edilmesi' amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporunu TBMM Genel Kurulu'na sundu. Raporda, 'sokak çocuklarını komisyona yazdığı ve insanı ağlatacak nitelikteki mektuplara yer verilirken, Komisyon Başkanı Ömer Ergenç'e yazılmış 'Ben Mecburen Sokak Çocuğuyum Abi' adlı bir şiiri bulunuyor. TBMM'ye sunulan 'Sokak Çocukları' raporunda sokakta yaşayan/çalışan çocuklar sorunu ve diğer sosyal sorunların çözümlenebilmesi için bütün sosyal hizmet kurumlarının (Aile ve Sosyal Araştırma Kurumu Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü) aynı yapı içerisine alınarak Devlet Bakanlığı'nın icracı bir hizmet bakanlığına dönüştürülmesi önerisi getirildi. Raporda çocuğun sosyal ve psikolojik gelişimine zarar verici ve suça özendirici dizi ve magazin programlarının çocukların izleyemeyeceği saatlerde yayınlanması, yazılı ve görsel basın yayın araçları ile çocukların sokakta yaşamasının, çalışmasının risklerini ve madde kullanımının zararlarını anlatan çocuk programları uzman eğitimciler kontrolünde hazırlanarak yayınlanması, aileleri bu konu hakkında bilinçlendirecek, eğitici-öğretici programlar görsel medya aracılığıyla yayınlanmalıdır. Bu eğitim programlarında yer alan spot ifadeler dizi senaryolarında kısa mesaj olarak yer almasına da yer verildi. Raporda çocukların sosyal ve ekonomik istismarını özendirici programlar engellenmeli ve bu istismarı önleyici eğitici yayınlar teşvik edilmesi, aile planlaması çalışmalarının önemi vatandaşlara anlatılmalı ve bu çalışmalar özellikle babayı hedef alan bir yaklaşımla uygulanmalı ve bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yanı sıra diğer ilgili kurum ve kuruluşların desteği alınması, çocukların eğitime devamları sağlanması. Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranı yükseltilmesine dikkat çekildi. RAPORDAKİ DİĞER ÖNEMLİ ÖNERİLER Raporda yer verilen diğer önemli öneriler ise şöyle: "- İllerde valinin başkanlığında ilgili kurumların, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin, meslek odalarının ve belediyenin katılımını sağlayacak 'Çocuk Koordinasyon Merkezleri' acilen oluşturulmalı. Bu merkezlerin bünyesinde sayılan kurum temsilcilerinden oluşan bir kurulla sosyal hizmet kuruluşları denetlenmeli. - Çocuk ve Gençlik Merkezlerinde ve Toplum Merkezlerinde personel ihtiyacını karşılamak üzere ek ders ücreti karşılığında meslek elemanı istihdamı sağlanmalı. - Sokakta yaşayan/çalışan çocuklar ile ilgili yapılan çalışmalarda SHÇEK verilerine göre, çocukların yüzde 53'ünün ilköğretim ara sınıftan terk ve yüzde 11'inin hiç okula gitmediği belirlendi. Bu çerçevede çocukların okula devam ettiğinde sokakta olmayacakları varsayımından hareketle, çocukları okulda tutacak tedbirlerin ivedilikle alınması önerildi. - Çocuğunu okula göndermeyen veya devamını sağlamayan aileler hakkında 'İlköğretim Kanunu'nun' öngördüğü hükümler uygulanmalıdır. Okula göndermeyerek çocuğunun eğitim hakkını elinden almada ısrar eden ailelerden velayetinin alınması yönünde gerekli yasal düzenleme yapılmalı. - Çocukların sokakta çalışmasını önlemek için risk altındaki ailelerin ikamet ettiği semtlerde derslik sayısı artırılarak tam zamanlı eğitime geçilmeli. - Sorumluluğu altında bulunan çocukları istismar eden ailelerin çocukları koruma altına alınırken; koruma kararı ile birlikte vesayetin/velayetin de aileden alınması istikametinde yasal düzenlemeler yapılmalı. - Anne-babası olmayan, ailesinin yanına dönmesi mümkün olmayan ve yüksekokul mezunu olan çocuklara kamu kurumlarında iş sağlanmasında öncelik verilmeli. - 16 yaş ve altındaki çocukların ailesinin izni olmadan seyahat etmelerini kısıtlayan yasal düzenleme yapılmalıdır. Çocukların seyahat etmesi için ebeveyni veya vasisi tarafından bileti alınıp, korumalı bir şekilde seyahati sağlanmalı. Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıkları bu konuda gerekli düzenlemeleri ve denetimleri yapmalı. Ulaşım terminallerinde kolluk kuvvetleri denetimleri arttırmalı. - 12 yaşın altındaki çocukların sokak, cadde, park ve eğlence merkezlerinde gece saat 22.00'den sonra yalnız dolaşmalarını kısıtlamayan ve sorumluluğunu yerine getirmeyen aileler hakkında da cezai müeyyideler getiren yasal düzenleme yapılmalı. - Hexan ve tolien içeren yapıştırıcı veya tiner gibi boya çözücü olarak kullanılan kimyevi maddelerin çocuklar tarafından amacı dışında uyuşturucu olarak kullanımını kısıtlayan düzenlemeler bazı illerde valilikler tarafından 5442 sayılı İller İdaresi Kanunun ilgili maddesi uyarınca, Güvenlik Kararı ile alındığı hatırlatılarak, bu maddelerin amacı dışında çocuklar tarafından kullanımını ve çocuklara satışını yasaklayan yasal düzenleme yapılmaması gerektiğine dikkat çekildi. - Bu maddelerin satışının kontrol edilmesi amacıyla pazar tezgahlarında, işportada satışının yasaklanarak sadece lisanslı işyerlerinde belgeli ve bildirimli satışı yapılmalı. - Sokakta yaşamayı, çalışmayı veya uçucu madde kullanımını ve suç işlemeyi özendirici, olumsuz görsel yayınların RTÜK'çe, yazılı yayınların ise ilgili birimlerce daha etkin bir biçimde denetlenmesine dikkat çekildi" DANIŞMA MERKEZLERİ VE CEZA ÖNERİLERİ Danışma merkezleri için yapılan öneriler şu şekilde belirtiliyor: "- Ailelerin kentsel yaşama katılmalarına ve kente uyum sağlamalarına yardımcı olacak sosyal programlar ''Toplum Merkezleri'' ve/veya ''Aile Danışma Merkezleri'' aracığıyla uygulanmalı. - Bu merkezlerin risk altındaki ailelerin ikamet ettiği gecekondu bölgelerinde yaygınlaştırılmalı ve uzman personel, araç-gereç açısından yeterli hale getirilmeli. - Mevcut internet kafeler etkin bir biçimde denetlenmeli. - Çocuk Hakları Sözleşmesindeki hükümlerin etkili biçimde uygulanması sağlanmalı. - Bağımlılık yapan maddelerin kullanıldığı iş atölyelerinde çocukların çalışmasına 182 no'lu ILO sözleşmesi çerçevesinde son verilmeli" Çocuklara bağımlılık maddesi satanlara ceza getirilmesi önerileri ise şöyle: "- Çocuklara bağımlılık yapan maddeler satan işletmeler hakkında da cezai müeyyideler getirilmeli. - Bu maddelerin içeriğine tiksinti verici koku veya mevcut kokunun çekiciliğinin azaltılması yönündeki çalışmalar üniversiteler, TÜBİTAK ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca yapılarak bir standart oluşturulmalı. - SHÇEK bünyesinde, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Devlet İstatistik Enstitüsü'nün ortak kullanımını sağlayacak ''Sokakta Yaşayan/Çalışan Çocuk Bilgi Ağı'' acilen oluşturulmalı. - Çocuklarla ilgili yasal mevzuatı, Türkiye'nin imzalamış bulunduğu uluslararası sözleşme hükümlerini de kapsayacak şekilde tek bir yasada toplayan ''Çocuk Koruma ve Ceza Yasası'nın (çocuk adalet sistemi) hazırlanması gerekmekte. - Çocukların, aileleri ve/veya organize suç örgütlerince suça yönlendirilmesi durumunda, cezalar caydırıcı hale getirilmeli. - Okul aile birlikleri çocukların okullaşması ve devamı konusunda harekete geçirilmelidir. Yoksul bölgelerdeki okul aile birlikleri güçlendirilmeli ve risk gruplarının bulunduğu bölgelerden ''Kardeş Okul'' seçilmeli. - Sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının sokakta yaşayan/çalışan çocuklara yönelik hizmet vermesi sağlanmalı" İŞTE SOKAK ÇOCUKLARINDAN AĞLATAN MEKTUPLAR TBMM Genel Kuruluna sunulan raporda sokak çocuklarının komisyona yazdığı mektuplara da yer verildi. İşte Ayakkabı boyacısı ve 9 yaşında 3. sınıf öğrencisinin A.G'nin kendi diliyle yazdığı mektubu: "Ben cennete gitmek istiyorum. Orda kuşlar, kelebekler, güzel renkli çiçeklermiş gibi kokuyor orada elma, Portakal, Muz, kivi, her türlü meyve yemek istiyorum. Benim bisikletim olmasını isterdim.... ve Boyacılık işini artık hiç Yapmak istemiyorum oturup Dinlenmek istiyorum orada güzelce yatıp uyumak istiyorum kitap okumak istiyorum okulumu bitirirsem Doktor olmak istiyorum. Hastaları iyi yapmak istiyorum Dışarıda kar yağıyor üşüyorum. A.G. 9 Yaşında, 3. sınıf öğrencisi. Ayakkabı boyacısı" Çöp toplayıcısı B.S'nin mektubu ise şöyle: "Bazı çocuklar zengin ama bazıları fakir. Bunun nedeni, bazı aileler 10-15 çocuk doğurur. Ve bunun nedeni çok çocuk doğurmuştur. Bundan dolayı bizi çalıştırmak zorunda kullanmışlardır. Biz bugün çalışırken çocuklar benimle alay ediyorlardı. Çünkü ben çöp topluyordum. Benimde kalbim çok kırıldı. Çöpçülük yapmak istemiyorum dedim annemde çekirdekçilik yap dedi. Ben çekirdekçilik yapıyordum. Her gün eve geç saatte gidiyordum. Eve geç gittiğimi için ödevlerime çalış**ıyordum. Ama fakir olduğumuz için yerine getiriyordum. Bunun nedeni çok çocuk yaşıyordu. Sonra da bize bakıyorlar. Hepimiz hasta olursak hangimize ilaç alacaklar. Okulda kitap istiyorlar hangimize kitap defter alacakları bundan çalışmak zorunda kalıyoruz. B.S.11 yaşında 4. sınıf öğrencisi, çöp toplayıcısı" (alıntı)
  9. Savunma refleksi demeyelim,sadece ''etiketlendirmeye isyan''...Özellikle baştan beri tartıştığım,paylaştığım sizin yaklaşımınıza...en azından siz ne demek istediğimizi anlamalıydınız... Sevgili Politika,farklı olsada çıkış yollarına dair olan düşüncelerimiz;çıkış yolları eminim ki bizi aynı yerde buluşturacak...ve çocuklarımız,yarınımız...o çıkış yoluyla hakkettiklerini yaşayacaklar...saygılar!
  10. Akif ve Erdal ile müzik eşliğinde güzel bir çay,balkonumda yarım saat kitap ve yarın ki son iş günü için uyku iyi paylaşımlar...
  11. Neler mi yapabiliriz...? Okuduğumuz bir kitabı,o kitabı okumak isteyen kitapseverlere hediye edebiliriz. Engelli bir kardeşimize,kol kanat olabiliriz. Annelerimizin çocuklarının eğitimi için zorluklarla kazandığı paraya biz de bir nebze olsun emeğimizi katabiliriz. Giymediğimiz bir elbiseyi,bize dar gelen bir pantolunu...bizi bekleyenlere ulaştırabiliriz. Sıcacık olan ekmeğimizi onlarla paylaşabiliriz... Bunları yapamasak da;onlara tüm samimiyetimizle...buradayız...diyebiliriz... Lütfen kayıtsız kalmayalım!
  12. Vatansever olmak da bu kadar basit,vatan haini olmak da...!Allah yardımcımız olsun!
  13. mavi olmayan gökyüzü şurada yorum gönderdi gloria'nın blog başlığı içinde şeb-i yelda...
    suhedanın sadece bir beşiyerdesi eksik,benim tümü hem ben daha çözemedim bu beşibiryerlerdeyi ya Sarı Lalem,bu ara çok mu siyasi takılıyorum...ne bilim sen Evren falan deyince hem ben de Şokere bayılıyorum;ama Sünger Boba daha çok bayılıyorum
  14. Diyarbakır cezaevinde yaşananlar;gerçekten de utanç verici!Tek kelime bile yazmaya gerek yok!
  15. Sevgili arkadaşım, ilginç olan ne biliyor musun? deniz de farkında değil martının,martı da farkında değil denizin! farkında olmayanken zarar vermeyen martı ve deniz. farkındayken ,düşündüğünü iddia ederken;zarar veren yine insan...
  16. PKK terör müdür? Hayır diyen varsa buyursun... Yeşil terör müdür? Hayır diyen buyursun... Terör sadece dağda değil,içimizde,çetelerde.... Ya Allah aşkına,Yeşil ve Çatlılar ne yaptı bu ülke için? Uyuşturucu,silah kaçakçılığı,adam öldürme...dışında! Aynısı PKK da yapmıyor mu? Deniz Gezmiş ve idam edilen arkadaşlarına gelince; 17 yaşında ki bir çocuğu bile daraaağacında asmak;hangi zihniyet? Sadece Denizler değil,binler kurban sunuldu!Neye mi,blmiyorum,anlamıyorum... Onlar gibi düşünelim,düşünmeyelim...Komünist olalım,olmayalım...bunların hiçbir önemi, yok,asıl önemli olan bu utancı nasıl anlatacağımız!
  17. Aşk dediğiniz insanla iki paralık, bugün olan yarın olmayan; bıraktım aşkı, insaniyet bile doğduğu insanlardan o kadar uzak ki;acı veriyor sadece...
  18. Öyle mi burası artık benim evim saylır kimse eli boş gelmesin gelenler eve alınmayacaktır ''bir nehir ki ömrüm....ışığın suya değdiğ zaman,dudaklarım gözlerinde aşkı içeceğiz...bir mavzer umusunda,gözlerinin kıyısında...'' sizi böyle karşılıyorum; Sevgili Rua'nın tabiki de Godzilla'nın da izniyle... yemek yapmasını bilmeyenler alınmayacaktır,ilgililere duyrulur değil mi hemşo
  19. Düşünmek mi? Biz ne kadar düşünüyoruz, Biz neleri düşünüyoruz... Sevgili arkadaşım,inanın ki insana ve iyiliğe dair umutlarım yerle bir...! Martı denize aşıktır;her daim onun yanındadır;ya insan?
  20. Zaman zaman etrafımıza baktığımızda,yüreğimiz acır;kendimize döneriz... Aynı gökyüzü,aynı ilk ve aynı son! Herşey bu kadar ''aynı'' iken, yaşananlar... Yaşadıklarımız,bizim olan ve bizim olmayanlar... Bizim olanlarla,farklı yaşamlara el uzatmaya ne dersiniz? http://img527.imageshack.us/img527/623/cccnn6.png
  21. Sevgili Dayı, insanlar neyin bedelini ödüyor o zaman? Günah biz değilsek,günah değil mi bize...? Hz Adem'in yasak meyvesinden mi, yoksa hakkettiğimizden mi günah? ben insan değil yine de martı olmak isterdim, yakıp yıkan değil sadece kendisini yaşayan...
  22. Çok sevdiğiniz birinden aldığınız küçük de olsa bir hediye,size sorgusuz onu yaşatıyorsa;neden TANRI sizi bir taşa tapmak için yönlendirsin ki? Hatırlanmak ve hatırlatılmak...inanırsınız yada inanmazssınız;tamamen vicdan! Paraya kul olmayalımda!
  23. ''......... belirttiğim gibi diyarbakır silvan ilçesi köprülübağ köyü okulunda görevliyim okulumuzda iki dersliğimiz var ve okulumuz bundan ibaret aklınıza gelen diğer materyallerimiz yok bizim temin edebildiğimiz bi kaç kartondan yapılmış materyalimiz var kitaplığımız öğrencilerimizin faydalanabileceği hiçbir sosyal olgu bulunmamakla birlikte öğrencilerimizn bir çok eksiği bulunmakta bu nedenle sizden gelecek her türlü yardıma ihtiyacımız var bulunduğumuz köyün gelir düzeyi genel olarak düşük bu yzden öğrencilerimizin önlükleri yok veya yırtık eski halde ayaklarında ayakkabı yok olanlarınki ise yırtık ve bu durum biz öğretmenleri üzmekte okulumuzun mevcudu 110 kadar dolayısıyle hepsinin ihtiyacına cevap veremiyoruz bu yüzden yardım sever siz degerli arkadaşlardan kitap defter kalem giyecek her türlü yardımı bekliyoruz ......'' Diyarbakır'ın Silvan ilçesinden bizden yardım eli uzatmamızı bekleyen Sevgili ''gensevera''nın bu yazdıklarını okudukça,alkıma düşen tek kelime! DOĞUDA ÇOCUK OLMAK BU ÇIĞLIĞA ORTAK OLMAKTIR!
  24. Sevgili Doğrucudavut ve Politika, Saidi Nursi,Kürt devleti değil İslami bir devleti istiyordu.Kurtuluş savaşı sürecinde aktif mücadale içinde yer alan Saidi Nursi ilk zamanlarda siyaset ile uğraşmmış,daha sonra siyaseti hayatından çıkarmıştır.Eski Said-Yeni Said şeklinde kendini ifade etmiştir. Bugün kendilerini Nur talebesi olarak görenler,siyasete karşı oldukça uzaklar.İçlerinde olmasam da dışardan görünen bunu net şekilde ifade ediyor. Mustafa Akyol'un tespitlerine ben de tam olarak katılmasamda bence oldukça yerinde tespitleri var,Kazım Karabekir ve sonrası...bunlar üzerinde düşünülmesi gerekenler! Lütfen bu yazıyı da beraber okuyalım; ''Ey Kürt Halkı! İttifakta kuvvet, ittihatta hayat, kardeşlikte saadet, hükümette saadet vardır. İttihat bağını ve muhabbet ipini güçlü tutun. Ta ki sizi beladan kurtarsın. Bana iyi kulak verin, size bir şey söyleyeceğim; Biliniz ki, korumamız gereken üç cevherimiz vardır; Birincisi: İslamiyettir ki, binlerce şehidimizin kanı pahasına olmuştur. İkincisi: İnsaniyettir ki, halkın nazarında akla uygun hizmetle yiğitliğimizi ve insanlığımızı bütün dünyaya göstermeliyiz. Üçüncüsü: Milliyetimizdir ki, bize meziyet vermiştir. Bizden öncekiler iyilikleriyle yaşıyorlar. Kendine yetebilen, milliyetini koruyup onların ruhlarını kabirlerinde şad eder. Bundan sonra bizi perişan eden üç düşmanımız vardır; Birincisi: Fakirliktir ki, İstanbul'daki kırk bin hammal buna delildir. İkincisi: Cehalettir ki, binimizin bir gazete okuyamaması bunun delilidir. Üçüncüsü: İhtilaf tır ki, kuvvetimizi kaybettiriyor, bizi terbiyeye müstehak kılıyor ve hükümet de kendi insafsızlığından bize zulmediyor. Eğer bana kulak verdiyseniz, iyi bilin ki, bizim çaremiz şudur; Biz üç elmas kılıcı elimize alalım ve düşmanı üstümüzden kaldıralım. Birincisi: Adalet, maarif ve okuma kılıcıdır. İkincisi: İttifak ve milli muhabbet kılıcıdır. Üçüncüsü: Kendine güven kılıcıdır. Böylece herkes kendi işini yapsın. Sefiller gibi kimsenin gücünden ümit beklemesin ve sırtını ona dayamasın. Son vasiyetim; Okumak ! Okumak ! Okumak ! ( Xwandin ! Xwandin ! Xwandin ! ) El ele vermek ! El ele vermek ! El ele vermek ! ( Destêhevgirtin ! Destêhevgirtin ! Destêhevgirtin ! ) Kürd Teavün ve Terakki Gazetesi , İstanbul, Sayı, 1, Tarih, 1908(Bediüzzaman Said-i nursi'nin Kürt halkına nasihati )'' Saidi Nursi,Şeyh Sait isyanında kanı ve şiddetti mazur görmemiştir;yanında olmamıştır.Kürt millliyetçileri bu yönüyle onu haksız bulurlar! Onu okurken,o dönemi ve yaşananları da göz önünde bulundurmak ayrıca yararlı olacaktır. Saygılar!

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.