Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

mavi olmayan gökyüzü

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey

  1. Teşekkür ederim Sayın Taylan!
  2. çok teşekkür ederim;görmek istediğiniz bu...yinede çok teşekkür ederim
  3. Çok teşekkür ederiz ilginiz için herkese çpk teşekkür ederiz... sevgiler,saygılar!
  4. Ben PKK'ya ne diyeyim;o zaten terör ise...
  5. hemen dışarı çıkmalıyım...arkadaşlarım beni döfcek yoksa...
  6. Büyük bir zevkle...bu ülke,cennetiyle cehennemiyle bizimdir;işlemek içini bırakan onların söz sahipliği bile yapmadığı tam bağımsız bir ülkedir bizim olan!
  7. PKK suçsuz dedim mi sevgili hemşom? onlar da PKK gibi bir örgüt değil mi? kaynağa bakmak yeterli...
  8. bakın,işte bu!Ben etrafımdakilere PKK'nın ne olduğunu anlatmakla başlayacağım...sevgiler!
  9. Yani sorumluluk ölçütünde bir sınav...peki değerli arkadaşım;kader madem çizilen ise;yani sınav sonucu belli iken;neden yine de sınav? Sevgiler!
  10. Sevgili arkadaşlar, Gönüllü grubumuzda yer almak isteyen arkadaşlarımızın en kısa zamanda bize ulaşmaları gerekmektedir.İlginiz için çok teşekkür ederiz;çok güzel iyiliklere aracılık edeceğimiz ümidiyle...sevgiler!
  11. mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Anı Defteri - Defterleri
  12. Değerli Doğrucudavut, Siz ve Sayın Politika ile Saidi ve daha öncesine dayanan Kürt Sorunu analizlerimize ekleyeceklerimi hesap ederken,dün akşama ekranlarda yaşananlar beni oldukça korkuttu. Diyarbakır'da başlayan oturma eyleminden,Van'da yaşananlardan ve karşı karşıya getirilmeye çalışan halklardan! Kürt sorunu benim için bir sorun;başka arkadaşlarımız içib başka bir tanımı olabilir. Her neyse ve ne isim verilecekse verilsin;bedel ödemeye devam ediyoruz. DTP oturma eyleminde yalnız Öcalan için varsa;onlara bu halk için olsanız daha iyi olur derim. AKP bu bölgeye oylar için sahip çıkıyorsa;insanlarınız için burada olun derim. CHP,ana muhalefetliğini lütfen artık samimi olarak sahiplensin;eleştiri değil çözüm sunusun. MHP bu ülkeyi seviyorsa;bu atşe odun atmayı bıraksın;küllerine su taşısın! Dün neler yaşandı;tarih olmadık yanlış ve haksızlıklarla örülü... isyanlar,yasaklar,yanlış politikalar... sürekli yazdık,yazmaya devam edeceğiz... ama tüm bunları yazan bizler,etrafımızdan başlayarak bu ülke diyelim; yasalar ve huku diyelim.... insan diyelim... tarihimizle yüzleşirken,tek suçlu olmayanları görelim;neden suç diye sorabilelim... lütfen herkes sağduyulu olsun! başka şeyler yazmayı düşünürken,bugün yazılacaklar bunlar oluverdi...
  13. Değerli arkadaşım, ben bu ülkede en büyük eksiği aydınlarda olduğunu düşünüyorum.Türk yada Kürt aydını dediklerimiz;aydın değildi.Olamadılar.Onun içindir ki;bizler sorunları kendi penceremizde görmeye devam ettik. Bu ülke de aydın var mı?Düşünün son günlerde yaşanan olayları;kaç aydın taş atanlara,taşa maruz kalanlara siper oldu! Bizim aydınlarımız magazinleşme arenasında çok daha iyiler KEŞKE BİZİ ANLAYACAK,ANLATACAK...AYDINLIK İÇİN SAVAŞACAK AYDINLARIMIZ OLSAYDI...KEŞKE!
  14. Dağa çıkmak mı?Arkadaşım ben dağa çıkmakla ilgili bir cümle kurdum mu? Ve siz nasıl kalkıp feodalizmin benimle biteceğini düşünürsünüz? Ayrıca;bu ülkeyi bir insan olarak düşündüğünüzde;duymayan kulaklaın çözümünde gideceğiniz kapının yine o insan olduğu gerçeğini de görmemiz gerek değil mi? Doğu,Türkiye gerçeği ve çözüm yine Türkiye...yani bizim ülkemiz...saygılar!
  15. -Benim tarafım insandır;demokrasi ise çıkış yolu orada,sosyalizm ise orda,faşizm ise orada...yani insanın haklı olduğu her yerde. -Partimin adı yok;partim yok.Olsaydı emin olun ki büyük harflerle yazardım. -Sayın Taylan,düşünün ki elinizde su dolu olan bir bardak var;eğer siz o suyu içip bardağı yerine koyarsanız,sorun kalmaz.Bir saat elinizde tutarsanız;kolunuz ağırmaya başlar!Ama o bardak elinizde kalmaya devam ederse,Allah korusun doktorluk olursunuz.Ben işte ısrarla tutulan,tutuldukça sorunsallaşan,yanlış teşhislerle de yok sayılan yanlışların bedellini ödeyen biri olarak;insani olan en temel hakkımla;soruyorum onlara...hangi hakla?
  16. Sayın Taylan, ben şimdi söz konusu başlığa döneceğim; dediğim gibi ben Sayın Küçük'ü,Ergenekon olayı ile değil;adının karıştığı çete ve mafyalarla değerlendiriyorum. bu etiketlendirme değil;Ergenekon da yargı sürecinde... ama illah bu konuda yazılacak birşey varsa;o da... Ergenekon hayal değil;içerdekiler de asıl suçlu değil...birileri suçlu ama onlar bunalr mı?emin değilim... ve AKP... Sarkayayı ihraç eden AKP burada savcı ise;vardır bir açıklaması çıkarıyla!
  17. Sayın Üzmez ile ilgili haberleri dinlemeden es geçerim;onun gibi ...... insanların ..... anlamaya meraklı değilim. Bunu yapanların ardına sığındıkları kaleleri;onlardan bağımsız düşünerek;onları ..................!
  18. aynı ülkeyi paylaşıyoruz,ama aynı kaderi paylaşmıyoruz...buna bölge olarak değil,ekonomik olarak da bakabilirsiniz;küresel kriz bizi etkilemedi diyen sayın yetkililere bakarak da..onllar ceplerini doldururken,açlığın muhasebesini yapan insanları da görerek de! bakın aynı ülkede yaşıyoruz;ne kadar ortağız değil mi? ırkçılıktaki kastım;bu konuya kalkıp da PKK vs katmanız. ben sıkıldım bundan arkadaşım;beni sömüren kim olursa olsun...onlar benim için aynıdır;sıkıldım Sayın Efendi Türkler,her doğu dendiğinde PKK yaftasından!
  19. Biliyorum sen paşaya söyle,sana iyi davransın da döfmeyeyim
  20. Değerli arkadaşım;askeri,polisi aciz bırakan bir devlet anlayışını gelin sorgulayalım;o apayrı bir konu. sevmek nedir sizce? ülkeyi sevenler kimdir sizce? bu ülkeyi seven;hak ve hukukuyla,seçilmiş ve atanmışlarıyla,hizmeti alıp sunanlarıyla...bu ülkenin tüm değerlerine sıkı sıkı sarılan değil midir? Jitem ne yaptı diyorsunuz? Jitem insanları öldürdü;çete ve mafyalar barışa çomak soktu. Diyarbakır Emniyet Müdürü Okan,Uğur Mumcu,Musa Anter.... Düşünün ki;öyle bir hesaplaşma ki....Erseverler kendi hesaplarında kurban oldu. Size ''İtirafçı'' adlı kitabı öneririm;A Aygan'nın itiraflarından oluşan. Çatlı'nın arabasında çıkanları,Gazi Olaylarını...eminim ki daha farklı bir gözle göreceksiniz...biraz Yeşil'e dönelim; "Yeşil ile internetten görüştük" Ocak 2006 günü saat 11:07'de mail kutuma bir mesaj düştü. Uzunca yazılmış metnin altındaki imza,"Gerçek Yeşil, Mahmut Yıldırım, Hacı"olarak "atılmıştı" Metinde açık açık söylenmese de 'sahte Yeşil Osman Gürbüz'le ilgili yaptığımız habere yönelik tepkileriçeren bir mesajdı. Yeşil ile internet yoluyla mesajlaşmamız, 'buluşma girişimine' dönüştü. Güney illerinden birindeki buluşma onun güvenlik kaygısı nedeniyle gerçekleşemedi. Zaten bir hafta sonra düzenlenen baskında da oğlu gözaltına alındı.. Kendisinin son anda kaçtığı iddia edildi. Yeşil, yani Mahmut Yıldırm'ın ilk mesajı şöyleydi: "Uzun bir zamandır suskundum ve suskunluğumu bozmayacağımı her defasında söylemiştim. Birileri yine bir şeylerin peşinde ve ben peşinde oldukları şeyi yakında vereceğim. Bazı salaklar zarar ettiklerinin farkında değil herhalde. Biri çıkıp beni taklit ederek ahkam kesiyor ve biri de Susurluk'taki silahların nerede olduğunu söyleyip duruyor. Ve biz bu kadar aptalız, ses çıkarmıyoruz, öyle mi? Derginizdeki yazılarınızın ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu zaman gösterecek ve zaman bazılarının aleyhine İşliyor. Beni taklit etmenin cezası bilenler bilir Ölümdür. Beni mafya ile karıştıranlar yanlış yoldalar, kendini bilmez birileri rant ve isim peşine düşerek hata üstüne hata yapmakta, faturası ona kesildiği zaman canının ne kadar yanacağının herhalde farkında değil. Biz amatör değiliz, Eyüp Aşık'ın beni birileri ile karıştırması şimdi değil, yıllardır var olan bir şeydir. Ben ben olmakla gurur duydum. Tarih bizi ileride hep anacaktır. Biz bu ülkeyi severken canımızı verdik ve ben bir itirafçı değil, bu ülkenin kadrolu askeriyim ve öyle de kalacağım. Beni Sayın Özal, Eşref Bitlisli (EDİTÖRÜN NOTU: Yeşil Org. Eşref Bitlis'in soyadını Bitlisli olarak kullanıyor. Düzeltmedik. Metinlerdeki yazım yanlışları ve ifadeler de düzeltilmedi) Cem Ersever, Adnan Kahveci, Nesim Malki, Hiram Abbas, Ömer Lütfü Topal, Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı, Behçet Cantürk, Savaş Buldan ve şu an yaşayan birkaç kişi iyi bilir ki, dostuma dost, düşmanıma düşmanım. Kimse hikaye yazmasın, kimse orada burada birilerini yükseltmesin, ortaya çıkarsam çok kişi kaybeder. Ağca gibi şarlatan değilim! Ben M. Ali Ağca gibi şarlatan değilim. Yakında bir savaş var ve bu savaş istihbaratçılar savaşı olacaktır. Tabu aradaki piyonları temizleme zamanı geldi. Benimle İrtibata geçerseniz sevinirim." 27 Ocak 2006'da başlayan ve 12 Şubat tarihinde sonlanan e-posta mesajlarıda ise'Yeşil' şunları anlattı: "Bu zevki onlara tattırırım ama hayalkırıklıgı yaşarlar" Aldığım bir habere göre benim gelişim bazılarını rahatsız etmiş olacak ki korumalarını İki katına çıkarmışlar. Hani ben öl- "Çatlı ajan bozuntularıyla görüşüyordu!" Çatlı MİT'e çalışıyordu. Halbuki olayın İç yüzü Öyle değildi. Birkaç kendini ajan bozuntusu sanan kişilerle işbirliği içindeydi. Hiram Abas öldürüldü sahnede E, Cem Ersever öldürüldü sahnede E, Çatlı öldürüldü sahnede E, Topal Öldürüldü sahnede E,Özal öldü sahnede E, Behçet Cantürk öldürüldü sahnede E, Savaş Buldan öldürüldü sahnede E, Nesİm Malki öldürüldü sahnede E, helikopteri düştü Eşref Bitlis'in sahnede yine E. İleride E. ile ilgili bazı arşivlerden kaldırılmış belgeleri sana yollayacağım. E. bu belgeleri istiyor. Değil, bu ülkenin kadrolu askeriyim ve öyle de kalacağım. Beni Sayın Özal, Eşref Bitlisli (EDİTÖRÜN NOTU: Yeşil Org. Eşref Bitlis'in soyadını Bitlisli olarak kullanıyor. Düzeltmedik. Metinlerdeki yazım yanlışları ve ifadeler de düzeltilmedi) Cem Ersever, Adnan Kahveci, Nesim Malki, Hiram Abbas, Ömer Lütfü Topal, Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı, Behçet Cantürk, Savaş Buldan ve şu an yaşayan birkaç kişi iyi bilir ki, dostuma dost, düşmanıma düşmanım. "Ortaya çıkarsam çok kişi kaybeder!" Kimse hikaye yazmasın, kimse orada burada birilerini yükseltmesin, ortaya çıkarsam çok kişi kaybeder. Ben M. AliAğca gibi şarlatan değilim. Yakında bir savaş var ve bu savaş istihbaratçılar savaşı olacaktır. Tabi aradaki piyonları temizleme zamanı geldi. Benimle İrtibata geçerse niz sevinirim." 27 Ocak 2006'da başlayan ve 12 Şubat tarihinde sonlanan e-posta mesajlarıda ise'Yeşil' şunları anlattı: "Bu zevki onlara tattırırım ama hayalkırıklıgı yaşarlar" Aldığım bir habere göre benim gelişim bazılarını rahatsız etmiş olacak ki korumalarını İki katına çıkarmışlar. Hani ben ölmüştüm? Ölü birinden insan korkar mı? Bana kıyak olsun diye beni öldü gösterip işlerine geldiği gibi at koşturacaklar. Sonradan birilerine Yeşil ol derler ve bazı olaylar yaparak üstüme yıkın. Bu oldu mu yani? Ya insan zekası kıt olur da beni hafife alır, siz ki beni bilip beni operasyonlarınızda kullanırsanız ve beni başka hedeflere güdüklerseniz sonradan siz birilerine ihanet edersiniz ve ben boş duracağım!! Benim Ankara'ya geleceğimin haberi duyuldu. Beni her zaman kıstırdıklarım sanırlar ve bu zevki hep onlara tattırırım. Ama sonra hayal kırıklığına uğrarlar şimdi biz ikinci oyunumuza geçiyoruz. "Sana E. ile ilgili arşivlerden kaldırılmış belgelen yollayacağım" Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı ve o zavallı Gonca Us arabada mı öldüler? Yoksa Öldürüp arabaya mı koydular? Orada tek delil Sedat Bucak'tı ve hesaba katmadıkları bizdik. Hani o kayıp silahlar, çantalar. Korumasız bir adım dahi atmayan Sedat Bucak korumasız gezecekti ha. Onlar Sedat'ı kaçırmışlardı. Sedat uzun bir zaman Hüseyin Kocadağ'ın şişirmesiyle Çatlı'yi kendi köyünde saklıyordu. "Bu ülke için rütbelerimi söktüm" Güya "Bu ülke için rütbelerimi söktüm" Konuşacağımı duyanlar Özal'ın ölümü ve sonrasını da anlatacağımı fark ettiler ve şimdiden doğacak tüm bilgileri safdışı etmek için çabalıyorlar. Bu ülke benim, bu ülke için öldüm, bu ülke için Öldürdüm, şimdi göreceğiz bu ülkeyi kim terk edecek? Vampirler, gözünü kan bürümüşler, kimmiş göreceğiz bu ülkeyi kime sattıklarını tüm Türkiye bilecek. "Yetiştirilmiş kadrolu subayım" Beni ta Çin'e Dursun Karataş'ı vurmak için gönderenler Yunanistan'da barlarda kadeh tokuşturdular. Dursun Karataş'la kol kola gezenler ya şimdi? Kimseden korkmadım şimdiye kadar, beni tanıyanlar bilirler. Ben bir İtirafçı değil bu ülkenin en büyük askeri okulunda yetiştirilmiş kadrolu subayıyım. Ben bu ülke İçin rütbelerimi söktüm. Teröristlerle yıllarca gezdim. Vurdum, vuruldum, öldüm, öldürdüm. Şimdi beni karalamaya başladılar. Sıradakini bekliyorum, herkesin sırası var. Kimse acele etmesin. Tek tek kucağıma düşecekler. Bu Türkiye'den başka Türkiye yok. Asıl ben ve benim silah arkadaşlarım bu ülkeyi karşılıksız sevdik. "Zaman aleyhime işliyor" Ben hırsız polis oyunu oynamıyorum ve bu oyunu oynayacak zamanım yok. Çünkü zaman benim aleyhime işliyor. Şunu unutma, şimdiye k&dar hayattaysam, Akıllı ve zeki olduğum için bugüne kadar geldim. Daha önce 4e belirttiğim gibi, bana zarf ve buna benzeri kelime oyunları oynama, benim kimliğimi ve kimliğim hakkında bilgi sahibi olacaksan, kayıtlı bulunduğum nüfus müdürlüğüne internetten girersen bir kaç dakikada, benimle ilgili tüm bilgilere ulaşırsın. Bu, kimlik üstündekiler, gerçek veya yalan. Sen Mahmut Yıldırım ile Ahmet Demir'i lütfen birbirine karıştırma. Biri Hacı, biri de Sakallı'dır. Yani ikisi de Yeşil'dir. Fark ikisini birbirinden ayırmaktır. Bu da zeki ve akıllı birinin işin içinden çıkacağı bir oyundur. "Mailleri oku, bulmacayı çöz" Sana attığım mailleri iyi takip edersen kilit bulmacalara ulaşırsın. Biz iyi yetiştirilmiş, profesyonel insanlarız. Biz sadece dağlarda değil, en modern metropollerde istihbarat çalışmaları yapmış, sayılı istihbarat birimleri ile köşe kapmaca oynamış kişileriz. Bir çoğunu da temizlemiş kişilerdeniz. Tüm bilgileri baştan ve kısmadan seninle yazışıp anlatacağımı içinde olduğum ve ekibimle hareket ettiğim tüm bilgilerin yanı sıra, sır olan ve diğer birimlerden alınmış başkalarına satılmış detaylı bazı ana bilgileri de sana aktaracağım. "Paraları Nesim Malki'ye kimin verdiğini açıklayacağım" Her şeyden evvel kuruluşumuzdan evvel nasıl orduya katıldığımı, kimlerle çalıştığımı, Hiram Abbas'la nerede ve hangi görevleri paylaştığımı, kimlerin bizden haberdar olduğunu, kimlerle bağlantı kurduğumuzu, Eşref Bitlisli, Adnan Kahveci, Ömer Lütfü Topal, Nesim Malki, Uğur Mumcu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Hiram Abbas, Mehmet Üstünkaya, Rauf Denktaş, Turgut Özal ile nasıl görüştüğümü, aramızdaki mesafeler kimlerle ne görüştüğümü adlan geçenlerin bizlerle olan bağlantıları, Cem Ersever'i kimin aramıza soktuğu ve neden bize ihanet ettiği, Cem Ersever'in Musa Anter'i neden öldürttüğünü, görevlerimizin neden kine dönüştüğü ve kayıp olan örtülü ödeneği kim nerede kullandı. T.Ç, M.A, H.K.'nin ortak çıkarları neden T.Ç. ile H.K, M.A.'yi kullandıkları bu örtülü ödenekteki paraların Nesim Malki'ye kimin verdiği, Nesim Malki'nin bu paralan aldıktan sonra kimleri haberdar ettiği ve asıl kimin Nesim Malki'yi öldürdüğünü ve buna benzer sır ve gerçek belgelerle yazışmalann gizlidir ibarelerin arkasındaki birkaç haini tek tek gerçeklerle sadece sen bileceksin. "Batı Çalışma Grubu'nu neden kurup lağvettiğimizi açıklayacağım" Seninle yine maillerle haberleşip, bazı bilgiler göndereceğim, bu bilgiler, kuruculalımızdan, silahlı eğitimimize, üst komutanlarımıza, maddi finasmanlann kaynaklan, görevlerimiz, kimleri takip ettiğimizi ve kimleri dinlediğimizi, kullandığımız silahlardan, hedefımizdekiler, vuracaklarımız, vurduklarımızdan, siyasilerden, paşalara, kumarhanecilerden, bakanlara, bilgi kaynaklarımızdan, MiT'ten, emniyet istihbarattan bizimle çalışanlar, daha önce Batı Çalışma Grubu'nu neden kurup, neden lağvettiğimizi, kimler bizim için çalıştı, hangi gazeteciyle bilgi alış verişinde bulunduk, bizim için çalışan gazeteciler, polisler, askerler ve başka bazı özel bilgileri seninle paylaşacağım. "Kurucumuz Özal'dı, Eşref Bitlisli komutasında en seçme askerler" Biz daha önce vardık ve şimdi olduğumuz gibi de vardık, 1984'ten sonra inlerimizden çıkıp yeni dünyaya merhaba dedik. Bu merhaba da her zaman olduğu gibi yine üstlerimizin emirleri ve direktifleri doğrultusunda hareket ettik. Biz Eşref Bitlisli komutasında yeni bir birim ve en tehlikeli kişilerden seçme askerlerle göreve başladık. Kurucumuz Başbakan Turgut Özal'dı. Gizli bırakılmış ve adı sır gibi saklanmıştı. Askeri kademe komutasında Eşref Bitlisli ile İsmail Paşa idi. Bu birim 12 Eylülcülerin yaptığı, ihtilalcilerin bile güven duymadığı MİT'e karşı kuruldu. Çünkü Kenan Evren 12 Eylül darbesini yaptıktan kısa bir süre sonra MiT'in içindeki sivil asker çatışmasından korkarak bilgi infaz ve tetikçi grubu kurdu. Bu grup kontrgerilla şeklinde oîup sadece direkt konsey üyelerini bilgilendirmek, gelen tehditleri ve suikastleri önlemek için herkesimin adamından alınarak göreve başladı. Kenan Evren darbeden sonra dış baskılardan bunalarak demokrasiye geçiş İçinbir hükümetin kurulması için Sayın Turgut Özal'a görevi verirken reddedileceği aklının ucundan bile geçmemişti. Kenan Evren'in hesabı çarşıya uymamış Turgut Özal'ın bu reddini ta suikaste kadar unutamamıştı. Çünkü Turgut özal bir akıldı ve Başbakan olacağına kesin gözüyle bakıyordu. Asker kökenli birinin Başbakan olması ne kadar bu ülkeye verimli olacağı da meçuldü. Siyasilerin siyaset yasağı ortaya atılınca denenmemişler denenmeye aday olmaya başladılar ve ezici bir çoğunlukla Turgut Özal Başbakan oldu. Tıpkı hayal ettiği gibi ve o da MİT'e güven duymadı. Çünkü herkesin her birimden adamları vardı. Kim elini nereye atsa hemen bilgi sahibi olabiliyordu. Hatta bu bilgilerin satıldığı da oluyordu. İşte o saatten sonra akıllar çalışıp sığınakta bulunan kurtlar göreve çağrıldılar. Bu kurtlar mavi altın kurtlardı ve kimsenin ruhu duymadı. Kendini ajan sananlar süslü Osman'ın peşinde veya Bülent Ersoy'un hangi iş adamıyla yemek yediğiyle uğraşıyorlardı. Bir de işkenceyle adam konuşturup soruşturma yaptıklarım sanıyorlardı. "Ben artık susmayacağım" Şu anda kirli bir siyaset ve kirli oyunların döndüğü bir bermuda üçgeninin içinde demir perdenin aktörleri gizli planlarını yürütmekteler. Bu kirli oyunun aktörleri siyasiler, paşalar, İşadamları ve bazı gizli servisin de içinde bulunduğu gruplar bulunmaktadır. Ben bugünden itibaren daha önceden de söylediğim gibi susmayacağım. Beni bu saatten sonra kimse susturamaz. "Her bilgiyi Eşref Bitlisli'nin emriyle Uğur Mumcuya veriyorduk" 1979 yılından itibaren daha önce Eşref Bitlisli'nin emri ile yasadışı TKML Örgütüne sızdım. Birçok aktif görevlerde bulundum. 1980 ihtilalinden sonra yine komutanın emriyle kızaklara yani sığınaklara çekildik. (Asker içinde) 12 Eylül darbecileri iç güvenlik ile dış güvenlik için birimler kurmaya başladılar ve legal yoldan değil de, İllegal yollardan bu birimler acil olarak kuruldu. Rahmetli Uğur Mumcu'nun 1978'den beri ölümünün birkaç gün Öncesinde görüştüğü son adam bendim. Çünkü o bizim gizli bilgi kasamızdı. Her yaptığımız operasyonu ve her bilgiyi Eşref Bitlisli'nin emriyle Uğur Mumcu'ya ulaştırıyorduk. Yani her şeyden haberdardı. Kinteksten başlayıp uluslararası tüm bilgileri kendisine yollamaya başladık. MİT'te yasadışı örgütleriellerinin altında toplama fikrini ortaya atan bazı askerler senaryolarla bir piyonu öne sürerek CIA'den maaş alan bazı MİT'çiler ABD'nin emriyle Apo'yu piyasaya sürdüler. Ki bu örgütün kurulmasında en çok İşine gelenin CIA olduğu kaçınılmaz bir gerçekti. Kaynak: Tempo
  21. çok geçmiş olsun forumumuzun askeri
  22. Efendi Türkler, bir yerde yaşamadan,bir yerin çocuğu olmadan orayı anlamak gerçekten çok zordur.Size neden bunları yazdınız demeyeceğim;dikkatli olun bence;nitekim biraz ırkçı bir yaklaşıma doğru gitmektesiniz. ben Doğuda doğdum;ama benim babam bir gün olsun eşine kırıcı bir kelime kullanmadı;ben de doğu kızıyım;4 yıldır ailemden ayrı yaşıyorum;birgün olsun bu kız çocuğu denilmedi... herkes kaderini yaşar;herkes sunulanla şekil alır...peki siz? Eleştirmekten başka ne yaptınız? Ayrıca sakın bir daha PKK,DTP=KÜRT şeklinde bir yaklaşımda bulunmayın;yazık olur düşüncelerinize...saygılar!

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.