hakanaytac tarafından postalanan herşey
-
Neden kimse AY 'a gitmiyor?
ay a gidildiği ve bir insanın ay a ayak bastığı konusunun tamamen bir kurmaca olduğunu birçok yerden duymuştum. bunların gerekçeleri ve kanıtlarını okuyunca da ay a ayak basıldığına inanmanın saflık olacağına inandım. aya gidilmesi ve ayak basılması, abd ile rusyanın dünyaya hakim olma konusunda birbirlerine karşı güç gösterisi olduğu bir gerçektir. aya gidebilmiş olmak için yapılan bu çekişmelerde belki de gerçekten sonuca varılmış belki de varılmamıştır. biraz araştırma yaparsanız bunun kesinlikle gerçekleşmediğine tamamiyle inanır, hatta bu büyük yanılgıyı, kandırmacayı ortaya çıkarmak için dernek bile kurarsınız:D sonuç olarak her fırsatta yalan söylemekten çekinmeyen devlet adamlarının bu konuda da yalan söylemiş olmaları muhtemeldir...
-
Popstar zedeler şimdi ne yapıyor?
pop müzik dediğiniz ancak bu kadardır işte. siz ne kadar sahneye çıkıp da vücudunu sergileyenleri megastar, ultrastar olarak görseniz de asla hiçbir kalıcılıkları yoktur. kendileri yıllarca " "BELKİ " unutulmayabilirler ancak yıllar önce yaptıkları şarkılar asla kalıcı olamazlar. her zaman modası geçmiş şarkı olarak çöpe atılmaya mahkum olurlar. bütün popçular da biribirine benzemeye çalıştıkları, birbirlerine özenerek hep aynı şekil şarkılaırı yaptıklarından hiçbir zaman yoklukları aranmaz. bana 20 yıl önce veya 5 yıl önce dinlenilen ancak hala daha kalıcı olan bir pop şarkı söyleyin. (pop müzikten kastım bugünkü teknodan bozma adı bile konamayacak kadar özenti müzik türüdür ) eski POPÜLER müzik SANATÇIlarımızdan bahsetmiyorum. pop müzik her zaman yok olmaya mahkumdur...
-
Popstar zedeler şimdi ne yapıyor?
Popstar zedeler şimdi ne yapıyor? Popstar yarışmasının yedincisi için yarışmacı avı önümüzdeki hafta başlıyor. Başladığı ilk günden beri pek çok ismi bir anda ünlü yapan Popstar yarışmasının birincilerinin ise şimdi ne yaptığı merak konusu. Popstar, Orhan Gencebay, Armağan Çağlayan, Ebru Gündeş, Bülent Ersoy?dan oluşan jüri kadrosu ve Osmantan Erkır?ın sunumuyla yedinci sezonuna başlamaya hazırlanıyor. Ancak bugüne kadar pek çok ismi bir anda ünlü yapan Popstar yarışmaları katılanları ünlü olma hayali ile ümitlendirirken sonuç hiç beklendiği gibi olmuyor. Birçok Popstar birincisi yarışma bitince anında unutulurken sadece iki isim yarışmadan sonra şöhretini azda olsa devam ettirebildi. İşte Popstar'ın bir anda parlayan isimlerinin akibeti. Popstar Emrah; ?Yarışma zedeler? adında bir dernek kurarak kimsenin Popstar ve benzeri tarzdaki yarışmalara katılmamasını önerdi. Popstar Firdevs; Yarışma ile gelen şöhreti iyi değerlendirip hemen albüm çıkardı. Onun albümü de diğerlerininki gibi beklenen ilgiyi görmedi. Firdevs şimdi Anadolu şehirlerinde ikinci sınıf kulüplerde sahne alıyor Popstar Bayhan; Sabun köpüğü starlardan biri oldu. Yarışmanın en çok konuşulan ismi Bayhan`ın, `Hayal Edemiyorum` adlı albümü ilgi görmedi Kadıköy´de asayiş uygulamasından kaçan ´Popstar´ Bayhan ve arkadaşları polisle çatıştı. Polis, Bayhan ve arkadaşlarını yakaladı Popstar Abidin; Aşktan Yana albümünü çıkarttı. 150 binin üzerinde sattı ama o albümden para kazanmadı. Abidin, albüm sayesinde köylerden kasabalara kadar gidebildiği her yerde 200?e yakın konser verdi. Hiçbir festivale hayır demedi. En büyük destekçisi Zerrin Özer ile uzun zamandır görüşmüyor. Firdevs ile aynı semtte mütevazı bir evde yaşıyor. Kulüplerde çıkmayı tercih etmese de yine de sahne alıyor. Popstar Aydan Kaya; ?Elveda Derken? adlı dizide oyuncu oldu. Dizide ?Şeyda? rolüyle çocuklu bir anneyi canlandıran Aydan Kaya, aynı zamanda İstanbul Kültür Üniversitesi Sinema- TV bölümünde öğrenim görüyor Popstar Metin; Yarışmadan sonra ilk albümünü hazırladı. Metin??Gidiyorum? adlı albümünü piyasaya çıkardı. Albüme Yıldız Tilbe'de destek verdi ancak albüm başarısız oldu Popstar Hasret; Kazandığı para ile annesine ev aldıktan sonra bir daha sesi soluğu çıkmadı. Kendisi şarkıcılık düşünmediğini sadece ev almak için yarışmaya girdiğini söylüyordu. Popstar Mehtap; Yarışmadan kazandığı parayı yeni teslim aldı. Şu an Fox Tv'de yayınlanan bir başka yarışmada sunuculuk yapıyor.
-
Irak'ta kadınlara salatalık yasağı
aman, ingilizse kesin yalandır. kesin palavradır. onların haberleri her zaman islamı küçük düşürmek için yalan söylerler. ayrıca söz konusu ülke iran değil ırak. hadi iran ı yıpratmak için yalan haber yaparlar diyelim, ırak için bunu neden yapsınlar. ülkeyi zaten yerle bir etmişler... bu tip ilginç ve komik yasaklar maalesef şeriatla yönetilen ülkelerin hemen hepsinde var ve artık bunlarla karşılaşmak şaşırtıcı bile değil. kaplan-200 sen bu habere " inanmak istemiyorum " desene. inananmazlıktan geldiğini itiraf etsen...
-
Hintli Bakandan Gıda Krizine Çözüm: Fare Yiyin!
Hintli Bakandan Gıda Krizine Çözüm: Fare Yiyin! Hindistan'ın En Büyük İkinci Nüfusuna Sahip Bihar Eyaletinin Kalkınma Bakanı, Küresel Gıda Krizinin Ülkesindeki Etkilerini Azaltmayı Amaçlayan Planını Kamuoyuna Açıkladı: Fare Eti Yiyin. Haber Yayın Tarihi: 13.08.2008 17:33 Hindistan haberleri Yemen haberleri Hindistan'ın en büyük ikinci nüfusuna sahip Bihar eyaletinin Kalkınma Bakanı, küresel gıda krizinin ülkesindeki etkilerini azaltmayı amaçlayan planını kamuoyuna açıkladı: Fare eti yiyin. Eyaletin Kalkınma Bakanı Vijay Prakash, fare eti yemenin küresel gıda krizinin olumsuz etkilerini azaltacağını savunarak, "Bu, ayrıca tahılda tasarruf etmemizi ve gıda stoklarına bağımlılıktan kurtulmamızı sağlar" dedi. Bu önerisinin kabul görmesini umduğunu ve lokantalar ile lüks otellerin menülerinde bir gün fare eti göreceği konusunda iyimser olduğunu söyleyen Bakan, bu tip bir beslenmenin ayrıca Hindistan'ın en yoksul eyaletlerinden biri olan Bihar'ın tahıl üretiminin her yıl yüzde 50'sini yok eden farelerin sayısını da azaltacağını savundu. Hintli Bakan, Bihar'ın yoksul halkının zaten fare eti yediğini belirterek, "Eğer onlar yiyebiliyorlarsa, dünyanın geri kalanı neden yemesin? Fare eti beslenme yetersizliği için harika bir çözüm, çünkü önemli bir protein kaynağı" dedi.
-
Günün Espirisi
bir karadenizli olarak, karadeniz insanının ince zekasından sizleri haberdar etmek istiyoru. gerçi artık karadeniz fıkrası okumaktan bıkmışsınızdır. ancak bunlar biraaz farklı. ben size gerçek olaylardan birkaç tane anlatacağım. karadenizin bir yerel kanalında doğa güzellikleri hakkındaki programda muhabir kız etrafa göz gezdirirken karşıda bastonunu koluna asmış, çenesini de ellerinin üstüne koyarak denizi seyreden yaşlı amcanın yanına gitmiş ve ilk önce kameraya dönmüş : " işte burada da yaşlı bir amcamız, manzaranın keyfini çıkartıyor " demiş ve tekrar amcaya dönerek sormuş : " amcacığım sizi tanıyabilir miyiz ? " yaşlı adam sadece başını hareket ettirerek : " bilmem, bak bakalım belki tanirsun " demiş. sakın fıkra sanmayın bu gerçektir. aklıma geldikçe de bu güzel hikayeleri sizlerle paylaşacağım...
-
Günün Espirisi
süper, inanılmaz ve aynı zamanda gerçeğe bu kadar yakın bir eşi daha olamayacak bir fıkra
-
Günün Espirisi
süper, inanılmaz ve aynı zamanda gerçeğe bu kadar yakın bir eşi daha olamayacak bir fıkra
-
Günün Espirisi
nerede okumuştum hatırlamıyorum ama bunun gerçek bir olay olduğunu söylüyorlar. kadının biri arkadaşıyla yemek yiyormuş, o sırada da telefonu çalmış. kadınlar malum, koca çantada bir telefonu bulmak için yarım saatlerini harcarlar. kadın büyük bir azimle telefonu arıyor ama bir türlü bulamıyormuş. bu arada da telefon çalmaya devam ediyormuş. en sonunda pes edip telefon hala daha çalarken şöyle demiş : allah allah, herhalde evde unuttum !!
-
sizcee en ii turk gitariss kimm
şu an hayatta olanlardan en iyisi kesinlikle metin türkcan'dır. onun tek elle gitarı çalmasına bayılıyorum. diğer yandan genç yaşta kaybettiğimiz çok sevgili yavuz çetin. kendisine doymadık, doyamadık, doyamayacağız. ayrıca yavuz çetin'in parasızlıktan dolayı teomanın arkasında çalmak zorunda kaldığı ve bunu gururuna yediremediğinden intihar ettiği söyleniyor. doğru mudur ?
-
BURADA HER SORUYA CEVAP VERİLİR
forumda gezinirken rastladım. bu soruya çok önce yanıt verilmişti ama ben de birşey sormak istiyorum bu konuda. pek fazla bilgim olmamakla birlikte adme ile havva nın habil ve kabil adlı iki oğlu olduğunu biliyordum. kızları var mıydı, yoksa nasıl doğum oldu ? bu da Allah'ın mucizesiyle mi açıklanır yoksa ?? başka bir sorum daha var. islamiyet her zaman bize hoşgörülü bir din olarak anlatıldı. asla zorlamayla insanların müslüman yapılmasının savunulmadığı söylendi. ayrıca diğer dinden insanların inançlarına da saygı duyulması gerektiği söylendi. peki kuran da olduğu iddia edilen (!) " gayrimüslimlerle dost olmayınız, dost olanlardan da uzak durunuz " ayeti gerçek midir ? eğer bu ayet gerçekse bu bir çelişki değil midir ? bunda hoşgörü, saygı nerede ? bu bir dışlama değil midir ve dinde bu günah değil midir ?
-
en güzel grup ismi hangisidir ?
birçok müzik grubu var ve bunların da birbirinden değişik ve ilginç isimleri. bazı isimler çok ilginç bazıları ise anlamsız olmasına rağmen son derece yerinde ve kulağa hoş gelen isimler. örneğin mor ve ötesi, duman, rashit, replikas, çilekeş gibi türk gruplarının isimleri çok değişik ama ne kadar da yerindeler. öte yandan yabancı grup isimleri bir o kadar güzeller. metallica, nirvana, iron maiden, blind guardian gibi grupların isimleri ne kadar da hoşlar. peki siz eğer bir müzik grubunuz olsaydı türkçe ve/veya ingilizce olarak ismini ne koyardınız. bu başlığı açamın nedeni, sanatoryum adında bir müzik grubunda baterist olmam ve alternatif grubp isimlerini merak etmemden dolayıdır. yardımcı olun.... hem belki sizin grup ismi önerinizi kullanırsak ve albüm çıkarırsak sizi anar ve grubun isim babası olarak sizi gösteririz:D
-
En güzel gurp ismi
birçok müzik grubu ve grup ismi var. ancak bunların bazılarının isimleri çok yerinde ve vurucu. bazılarının ise anlamı komik olmakla birlikte " cuk " oturmuş. mor ve ötesi, duman gibi isimler aslında ne kadar garip ama yerinde değil mi ? böyle türkçe bir isim ve apocalyptica, metallica, nirvana gibi vurucu isimler bulmak lazım. bunu neden istiyorum derseniz bir sanatoryum adlı grupta bateristim ve alternatif grup isimlerine ihtiyacım var. yardım edin
-
-DEMOKRASİ-
bir düşünür, " demokrasi en kötü yönetim şeklidir, ama daha iyisi bulunamamıştır" demişti. ne kadar da doğru demiş. sonuçta seçimlerde demokrat olarak gözüken liderlerimiz kendisine oy verenlerin isteklerini göz önüne alıyor sadece. bazen kendisine verilen oy azınlıkta kalsa da. (yüzde 47 de ne olursa olsun bir azınlıktır.) hem 51 veya daha fazlası olsa ne olacak. kendilerine demokrat olmaya devam edecekler...hem de daha aşırı bir biçimde demokrat olacaklar. aman bizim devlet adamlarımız demokrasiden uzak dursunlar. yoksa halimiz daha beter olur..
-
ATATÜRK NE SAGCI NEDE SOLCU IDI..
dediğin çok doğru. maalesef sağ iktidarlar ve politikacılar atatürk devrimleriyle hep bir hesaplaşma içinde olmuşlardır. bunların etkisini azaltamaya hatta yok etmeye çalışmışlardır her zaman...
-
ATATÜRK NE SAGCI NEDE SOLCU IDI..
mhpnin milliyetçiliği anlaşılır gibi değil. daha doğrusu türkiyede kendisini " türk milliyetçisi " olarak tanıyanlar asla anlaşılamamaktadır. çünkü dinde ümmet bilinci vardır, ve milliyetçiliğe tamamen düşmadır. milliyetçilik ise ümmetle son derece zıt kavramlar olarak görülmektedir. ilk türk milliyetçileri (!) dine uzak durmuşlar ve arap etkisinden sonuna kadar kaçmışlardır. nihal atsızın milliyetçiliği babasının kafatasını ölçerek acaba türk mü değil mi, fikrine kadar gitmektedir ki dinle "al gülüm ver gülüm " olmadan önce bütün milliyetçiler bu şekilde düşünüyordu. ancak mhp islamiyetle birlikte hareket etmeye, daha doğrusu dini siyasete alet etmeye başladıkça nihal atsız ve onun fikrindekiler milliyetçiliğin araplaşmaya başladığından bahsetmiştir. gerçek miilyetçilik nihal atsızın yağtığı hitler tipi millyetçiliktir. mhp ve bbp içindeki milliyetçiler bu şekilde düşünmüyor mu ? tabi ki düşünüyorlar ! ama onlar dinin etkisiyle hareket etmeye başladılar. mhplilerin ve mhplilerin "selamın aleyküm" diye selam vermesi kadar komik bir durum yoktur. çünkü milliyetçi her zaman kendi dilinde konulur, hatta ibadetini bile kendi dilinde yapması gerekir. her fırsatta "türklüğü " ve "türklerin" üstünlüğünü anlatan milliyetçiler nasıl oluyor da din söz konusu olduğunda bu fikri kaybediyorlar anlayamıyorum !
-
ATATÜRK NE SAGCI NEDE SOLCU IDI..
miliyetçilik nedir ? ulusalcılık nedir ? aslında tek fark ulusalcılık kelimesinin türkçe olmasıdır. milliyetçilikten veya ulusalcılıktan kastımız vatanının bölünmez bütünlüğünü savunmak, onun için çalışmak ve onu daha iyi yerlere götürmek için çabalamaksa burada bir sorun yoktur ve bu yurtseverliktir. milliyetçilik aslında bir ırkın diğer ırktan üstün olduğunu iddia etmek, buna inanmak ve ırklar arasında ayrımcılık yapmaktır. işte bu noktada bir ayrım söz konusu. zamanında hitler hayranı olan mhplilerimizin ve bbplilerimizin bu fikirde oldukları kuşkusuzdur. ancak bu düşüncedeyken ırkçı, kafatasçı olmayan (genellikle de solcuları) vatan hainliğiyle suçlarlar. peki solcular milliyetçi midir ? atatürk milliyetçi miydi veya solcu muydu ? sol düşünce ırkçılığa varan milliyetçiliğe karşıdır. gerçek anlam da bu olduğundan asla milliyetçi olduklarını kabul etmezler. peki bunlar " ben milliyetçi değilim " derken vatanlarını sevmedikleri mi ortaya çıkıyor ? bunu iddia etmek çok komiktir ve iftiradır. atatürk milliyetçiliği bugün " sol " olarak adlandırılan kesimin istediği ve beninmsediği milliyetçilikle eşdeğerdir. peki bu nedenle atatürke solcu yerinde mi ? ancak solculuğun veya sağcılğın aslında milliyetçilik bakımından ayrım gösterdiği yanlıştır. solculukla sağcılık arasındaki fark temelde ekonomiktir. atatürkün uyguladığı ekonomi politikası da sola daha yakındır. ancak burdan bakıldığında atatürke o günün koşullarında memleketin neye en çok ihtiyaç duyduğu veya hangi uygulamaların yerinde olacağı veya ülkenin hangi ekonomik politikayı kaldırabileceği konusunda sağcılık solculuk şeklinde düşünüldüğü ve atatürk ün solcu olduğu için o uygulamaları yaptığını söylemek yanlış olur. yine chpnin sol parti olmasının atatürkün düşüncesiyle ilgili olup olmadığını da bilemeyiz. sonuçta ismet inönü nün partinin "ortanın solu"nda olduğunu söylemesi çok sonradır. atatürk maalesef bütün istediklerini yapamadan, getireceği yenilikleri tamamlayamadan aramızdan göçüp gitmiştir. bu nedenle de gerçekte ne yapmak istediği de tam olarak belli değildir. ülkenin koşullarına göre birçok şeyi ertelemiştir. bilemeyiz atatürk belki de gerçekte komunistti, belki de henüz anlatmadığı yepyeni bir sistem yaratmıştı. atatürk ün rusya ile ilişkilerinde rus devleti her zaman komunist türkiye olacağını düşünmüştür. atatürk ise asla komunizmi kabul etmeyeceklerini defalarca aktarmıştır. o günün ülke koşullarına göre bu şekilde davranmış da olabilir. hatırlayın ki ilk anayasa da " türkiyenin dini islamdır " denmiştir. o günün koşullarına ve devrimlerin iyice oturması için bu biçimde hareket edilmiştir. ancak şunu söyleyebilirm ki fidel, lenin, mao ve daha birçok sosyalist atatürk ten " yoldaş " diye söz etmişlerdir ki burada bütün herşey altüst olmaktadır
-
KAFKASYA YANIYOR
madem kuzey kıbrıs ta, bütün dünyanın tanıdığu kıbrıs devletiyle kıbrıslı türkler arasında herhangi bir sürtüşme yok, onların hayatı madem güvende, neden türk askeri kıbrısa girdi. oradaki türk nüfusunu korumak, hayatlarını garanti altına almak için değil mi ? o zaman demek ki burada iki nüfus arasında bir problem var. ayrıca evet haklısın. eğer kıbrıslı türk nüfusla rum kesiminin nüfusu barış içinde yaşayacak ve ikisinden biri nüfus sayısı ne olursa olsun azınlık muamelsi görmeyecek ve hakları eşit olacaksa tek bir bayrak altında birleşsinler. ama bu devletin adı kıbrıs rum devleti olmamalı. eğer iki nüfus biribirine saldırmadan bitlikte eşit haklara sahip bir şekilde yaşabilse kim neden bölünmüşlük ister ki ? zaten kıbrıstaki sorun iki halkın biribirine egemen olmaya çalışması. sadece rum fanatikler değil türk yurttaşı fanatikler de bunu istiyor değil mi ?
-
Irak'ta kadınlara salatalık yasağı
yakında bizi de fazla bulup kaldırabilirler. türkiye henüz sizin gibi düşünenlere hazır değil falan diye vatandaşlıktan atmasınlar sakın
-
rüşvet belgelendi
maaleseef son derece haklısın ancak bunlar bu yolsuzlukları ve hırsızlıkları yapıp bir de üstüne dürüst siyasetten bahsediyorlar ki bu ağırıma gidiyor. bu gibi şeylerin artık normal gelmesi son derece acı. biz inadına bunları ortaya çıkarmalı ve söylemeliyiz. belki birkaç kişiyle sınırlı kalsak da bazılarının gözünü açablirirz
-
Irak'ta kadınlara salatalık yasağı
mesele hangi dine mensup olduğumuz, değil. mesele dinin amacından çarpıtılarak insanları bir kandırma aracı olarak kullanılasıdır. her din bir biçimde amacından saptırılmış, olmadık şeyler insanlara aktarılmıştır. hristiyanlıkta kiliseye para bağışlama yoluyla cennetten tapu alınabildiği söyleniştir. musevilikte en yüce ırkın israiloğullarının olduğu söylenmiştir. islamiyette gayrimüslimlerle arkadaş olmayınız, olanlardan uzak durması gerektiği söylenmiştir. sizce gerçek dinde(hangisi olursa olsun ) bu gibi şeyler ve ayrımlar söylenebilir mi ?üstelik zorla değil tercihle seçilen ve diğer dinlere hoşgörülü olduğuna inandığımız islamiyet böyle bir ayrımcılık yapar mı ? daha da ileri gidersek, Allah kulları arasında ayrımcılık yapar mı ????
-
rüşvet belgelendi
« Önceki Haber - Sonraki Haber » ‘Bu belgenin altına imza atanların elleri temiz olamaz’ CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir arsanın imar durumunu değiştirmek karşılığı 1 milyon dolar ücret talep etmiştir. Bu belgelerin altına imza atanların elleri temiz olamaz” dedi Ali ÖZTUNÇ / ANKARA -------------------------------------------------------------------------------- ANKARA- CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Silivri’deki bir arsanın imar değişiklikleri ile ilgili olarak AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’ye “1 milyon dolarlık iş takibi ücreti” ödenmesine ilişkin belgeyi basına dağıttı. Meclis’te dün basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: * AKP’li Şaban Dişli, bir arsa alımı dolayısıyla ’kredi, imar durumu, ticari alan çalışmaları’karşılığında kendisine 1 milyon dolar iş takip ücreti ödenmesini içeren bir belgeye imza almakla suçlanmaktadır. Yani Dişli, imar durumunu değiştirmek karşılığı 1 milyon dolar iş takibi ücreti talep etmiş ve bu talebi ilgili şirket tarafından yazılı bir protokole bağlanmıştır. Dağıttığım sözleşme 31 Ağustos 2006 tarihlidir. Sözleşmede taraflardan birisi de AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli’dir. Ayrıca, iki de şahit vardır. Arsa, Silivri İlçesi sınırları içinde olup, E-5 Ana Karayolu’nun kenarında bulunan 79 Ada ve 6, 7, 8 no’lu parsellerden oluşmaktadır. Arsa düşük yoğunluklu imarlı olarak satın alındıktan sonra, önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (02 Nisan 2007) imar planı değiştirilerek, gereği için Silivri Belediyesi’ne gönderilmiştir. Yapılan değişiklikle otopark alanı emsale dahil olmaktan çıkarılmış, ticaret alanlarında ise yapı boyutları tümüyle serbest bırakılmıştır. Bu değişiklik 11 Mayıs 2007 tarihinde Silivri Belediye Meclisi toplantısında, CHP’li Meclis üyeleri Hüseyin Noyan, İlknur Sönmez, Muharrem Aydoğan, Hatice Ayfer Köylü ve Rauf Berktaş’ın ’Ret’ oyuna karşılık, AKP’lilerin oylarıyla aynen kabul edilmiştir. Değişiklik arsa sahiplerine rant sağlamıştır. Bu rantın karşılığı olarak Sakarya Sayın Şaban Dişli iş takipçiliğinin karşılığı olarak 1 milyon ABD doları aldı mı? * Bu belge, para karşılığı iş takipçiliğinin sıradanlaştığının, olağan hale getirildiğinin tipik bir örneğidir. O kadar ki Dişli, para karşılığında iş takibi yapacağına ilişkin bir belgeyi, şahitler huzurunda imzalamaktan kaçınmamaktadır. Bu iş takibinin artık AKP döneminde meşrulaştığının bir ibret belgesidir. AKP döneminde artık iş takibi belgeleri hazırlanmakta, altına Genel Başkan Yardımcıları imza atmakta, sanki bir banka muamelesi yapılır gibi iş takibi işlemi yapılmaktadır. * Dişli, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve ekonomi işleri ile ilgili MYK üyesidir. Bu belge Dişli’nin ekonomiden, kendi ekonomisini anladığını göstermektedir. Başbakan’ın ’temiz eller’söylemine bir anlam verememiştik. Çünkü temiz eller, temiz politikacılar sayesinde hayata geçirilir. Bu belgenin altına imza atanların elleri temiz olamaz, bunları partilerinde himaye edenlerin de elleri ve vicdanları temiz olamaz. * Silivri ilçesi 79 Ada, 6.7.8 nolu parsellerin kısmen öz kaynak, kısmen de (2.200.000 USD) bank kredisi ile alınıp (Akademi Ofset A.Ş.’nin üzerine) tüm ticari taramalar ve imar değişiklikleri sonrasında gerçekleşecek satışından 8.600.000 USD) Şaban Dişli’nin şahsına veya işaret edeceği özel ve tüzel kişiliğe, sözkonusu banka kredisinden kaynaklı faiz, harç ve bunun gibi tüm masraflar içinden düşülmek ve hesaplanmak kaydıyla brüt 1.000.000 USD ödenmesi peşinen kabul edilmiştir * Belgenin altında Şaban Dişli’nin yanı sıra, Akademi Ofset A.Ş. adına Mehmet Karasu ile ve şahit Aziz Sezginer ve Mehmet Solak’ın imzaları bulunuyor.
-
KAFKASYA YANIYOR
işte benim bu noktada söylediklerim abhazya ve osetya konusunda etnik nedenle destek olmamızın yanlışlığı. ben onlara destek olmayalım demiyorum. evet eğer orada bir zulüm varsa sonuna kadar destekleyelim ve bağımsızlıklarına yardım edelim. ben sadece ilk yazdığınızda " abhazya hiçbir zaman gürcü toprağı olmamıştır " şeklindeki ifadelere katılmadığımı söyledim. abhazyanın gürcistan toprağı olmasının veya olmamasının hiçbir önemi yoktur. eğer sadece bu sebeple onlar bağımsızlık istiyorlarsa buna karşıyım ki bizdeki durum da aynı. yok eğer bir baskı ve o insanların yaşam tehditleri söz konusuysa bağımsızlıklarını kazansınlar.... bilmem anlatabildim mi ?
-
en çok sevdiğin ülkeler
ayrıca ölmeden görebildiğim kadar çok ülke görmek istiyorum. hemen hemen hepsini. insanlarını, doğasını, kültürünü, sorunlarını, düşünce yapılarını... bütün dünya üzerindeki ülkelerin insan yapısını merak ediyorum...
-
en çok sevdiğin ülkeler
evet kesinlikle. zaten fidel ölmeden küba'ya gitmek istiyorum. onu göremeyeceğim tabi ki ama hala o hayattayken onunla aynı ülkede bulunmak bana onur verir !