hakanaytac tarafından postalanan herşey
-
6 mayıs 1972
solcuları ve devrimcileri şehit cenazelerine katılmamakla syuçluyorlar. akılları sıra bir yerden yakalamış vuruyorlar da vuruyorlar. mitinglerde türk bayrağı değil de orak çekiçle süslü bayrakları taşımakla eleştiriyorlar. akılları sıra vatansever, yurtsever olmadıklarını ima etmeye çalışıyorlar devrimcilerin. ben kişisel olarak 1 mayıslara, cumhuriyet mitinglerine, akpyi protesto eylemlerine katılıyorum ama şehit cenazelerine katılmıyorum. nedenbiliyor musunuz ? ülkemi, milletimi ve askerimi sevmediğimden değil. katılmıyorum çünkü şehit cenazeleri mhpnin kendi mitingine dönüşüyor. evet o cenazelerde pkk lanetlenecek ama bu tamamen kürt kökenli yurttaşlarımızı düşman gösterecek bir biçime dönüşüyor. o cenazelerde " yallah, bismillah allahu ekber " sloganları atılıyor. sanki cihada gider gibi. sanki diğer kürt kökenli yurttaşlarımız islam düşmanı gibi. benim gibi düşünerek şehit cenazelerine gitmeyen çok insan, çok solcu, çok devrimci var. ancak bu vatanımızı sevmediğimizdeb dolayı değil. şimdi de deniz gezsmişleri kürt ve pkk semaptizanı göstermeye çalışıyorlar. kendileri de onların bu terör örgütüyle uzaktan yakından ilgilerinin olmadığını bile bile sadece bugün akpyi protesto edenleri haksız çıkarmak için bu oyunu oynuyorlar. eğer deniz geszmiler yurtsever olmasalardı ortaya "tam bağımsız türkiye" sloganlarıyla ve bu amaçla çıkmazlardı. tam tersi protesto ettikleri abdden yardım alarak (sağcıların yaptıkları gibi)devlete karşı ayaklanırlardı. zaten kuracakları örgüt de pkkdan farklı olmazdo. deniz gezmiş ve dava arkadaşları (yoldaşları) da biliyordu ki, dünya üzerindeki hiçbir gerilla mücadelesi o ülkenin halkına zarar vermez. pkk ise direk olarak halkın yaşadığı bölgelerde, dershane önlerinde bombalar patlatıyor ve halkta bir korku, panik havası yaratmaya çalışıyorsa o zaman bunun gerilla mücadelesiyle uzaktasn yakından ilgisi yoktur. bu tamamen terördür ve terörün amacı da zaten budur. ayrıca yine deniz gezmişler asla ellerini kana bulamamışlar. masum insanları öldürmemişlerdir. onlar devleti yöneten o günkü bağımsızlığından sürekli ödün veren hükümetle ve onun temsilcileriyle mücadele etmiştir. şimdi deniz gezmişlere böyle yakıştırmalar hiç de doğru hareketler değildir. tamamen kasıtlıdır ve bu nedenle bu arkadaşları kasıtlı davranışlarından ötürü kutluyorum !!!
-
VAKIT YAZARI KÜCÜK KIZA TECAVÜZDEN GÖZALTINDA!
evet dediğin gibi bu konudaki daha önce yazdıklarını okumadım. ancak yazılan iletileri okumadan önce hemen yorumumu yapmak istediğimden böyle bir olay kaynaklandı. sizin düşüncenizi yanlış anladığımdan ötürü özür dilerim. ancak böyle bir söz söylemek bunu meşrulaştırmak olur. size cevap olarak yazdığım iletinin herhalde bütününe katılıyorsunuzdur. o zaman bunu üzerinize değil de, karşı görüşün üzerine yazıldığnı farz edin.. saygılar...
-
TÜRKİYE BU DÖVİZİ KONUŞUYOR... Benim Tanrım adil ol diyor, YA SENİNKİ?...
benim için "yaşananların dogal ve olması gerekenler olduguna inandığımı " nasıl söylediğini ve bu düşünceye sahip olduğumu nereden çıkarabildiğini merak ettim doğrusu. çünkü ben bunu anımsatabilecek birşey yazmadım. en azından yazmadığımı sanıyorum. tam tersine bu yaşananlar bir komedinin oyunu. hepimiz de birer tiyatro seyircisi gibiyiz. ancak bu oyun giderek abartılı bir hale gelmeye ve yavaş yavaş bizi esir almaya başladı. bize düşen görev ise bu oyunun oyuncularını sahneye fırlayıp, onları sahneden aşağı atmak, bu oyunun senaryosunu yazanın ise kalemini elinden almaktır. bu oyunu yazmaya başlayan akp değildir tabi ki de. ancak bu oyunun büyük bir kısmında rol aldığı hatta baştol oyuncusu olduğu gün gibi açıktır. bu gibi şeyler akpyle başlamadı, daha önce de vardı demek, akpnin bu yaptıklarını meşrulaştırmak olur. hangi düşüncede olursak olalım buna sonuna kadar karşı çıkmamız ve sonuna kadar eleştirmemiz gerekir...
-
TÜRKİYE BU DÖVİZİ KONUŞUYOR... Benim Tanrım adil ol diyor, YA SENİNKİ?...
yani ne demek istiyorsunuz ? elimizle yaptıklarımızı çekiyoruz derken, akpye oy verdiğimiz için mi demek istiyorsunuz. walla ben böyle anladım veya böyle anlamak işime geldi. biraz daha açın isterseniz. ayrıca dövüz mükemmel ve bu dövizi "şiddetle kınayanları" şiddetle kınıyorum. burada yazanların hiçbiri doğru değil mi ki, adaletsizliği vurgulayanlara saldırıyorsunuz ?? ( bu söz diğer arkadaşa )
-
Dünyanın kanını donduran VICDANSIZ!
ben bu olayın normal olduğunu söylemedim, çarpıtmayın. sonuna kadar **** ve insanlık dışı bir olaydır. ancak ben suheda arkadaşımızın olayın gerçekliğine inanmamasına anlam veremedim. sonuçta bu tip birolay ilk defa yaşanmadı. belki daha da ağırı ama sonuçta daha önce de haberlerde gördüğümüz şeyler. dünya kötü bir yer, her yerde kötü insanlar var ve böyle bir ortamda böyle bir olayın yaşanmadığına inanmak saflık olur. inanmak istemezsiniz o başka....
-
6 mayıs 1972
6 mayıs ile dtp yi, veya dtp ile 6 mayıs ı bir tutmak ne kadar doğru ? sonuna kadar yanlış. dtpliler 6 mayıs anma törenlerine katılıyorlar mı? evet katılıyorlar. bu, oraya katılanların dtpli olduğunu göstermez veya dtpye sempati duyduklarını.. ancak bir başka durum var ki biz (meclisteki partiler ) dtp ile yeteri kadar diyalog kurmuyorlar. yeteri kadar olması bşr yana, zorunlu kalmadıkça hiç... dtp yi pkkdan uzaklaştırmak için belli çalışmalar yapmalsıın. vatandaşın oyuyla öyle feya böyle seçilen kişileri dağa değil siyaset sahnesine çekeceksin. onlar da pkk ile bağlantılarını kesecekler. ne mi yapacaksın ? geçmişten bugüne çok katı bir biçimde karşı çıktığın şeylerde biraz yumuşama yapacaksın. mesela kürtçe eğitimde. ülkenin azımsanamayacak kadar büyük bir kısmının konuştuğu dili üniversitelerde seçmeli ders olarak okutacaksın. gerekirse liselere de bu uygulamayı koyacaksın. ancak bunu yaparken insanları ülke düşmanlığını itmemek için önlemlerini alacaksın... herkesin sölemekten artık usandığı şeyi yapacaksın. ne o ? güneydoğuya yatırım !!! bu sözde kalmamalı. gap ı bitireceksin. gerekirse sert dış politikayla bu konuda seni engellemek isteyenleri durduracaksın. güneydoğuyu tarımın lideri yapacaksın. çiftçilerin geliri artacak, işsiz sayısı azalacak. insanların karnı doymaya başalyıp bilinçlenmeye başladıklarında pkk ya desteklerini kesecekler. bunu da dtplilerle birlikte yapacaksın ki dtplil milletvekllerinin (içlerine sızan bazıları dışında) pkklı oldukları söylenemez.. ödp milletvekili ufuk uras da dtp kürsüsünde konuşma yapıyor. ne yani ona da mı terörist diyeceğiz. bu kadar basit olmamalı. aysel tuğluk tu yanlış hatırlamıyorsam. diyarbakırda dershane önündeki bombalı pkk saldırısından sonra dtp içinde görüş belirtirken, " çocuklar öldürülürken ne denilebilir, ne savunulabilir " demişti. bu pkkdan ve onun acımasız eylemlerinden bir kopuşu göstermekte. ben şu anda dtp milletvekili olarak mecliste görevli olan kişilerin asla şiddeti destekleyeceğine, masum insanların ölmesine sevineceklerine inanmıyorumç. dediğim gibi dtp içinde direk pkk ile bağlantısı olanlar yok değil. leyla zana gibi. ancak ben diğerlerinin onun kadar pkk sempatizanı olduklarına inanmıyorum..... zaten, artık " bağımsız kürt devleti ve eyalet talep etmiyoruz " demeye başladılar....
-
VAKIT YAZARI KÜCÜK KIZA TECAVÜZDEN GÖZALTINDA!
arkadaşım bu ülke t.c. anayasasına göre yönetilir ve tckya göre cezalar infaz edilir. sen asla kuran bunu suç saymaz gibi birşey diyere k o kişinin suçsuzluğunu savunamazsın. eğer şeriat hukukuna göre yönetilen bir ülke olsaydık dediğin doğru olabilirdi. o zat 14 yaşındaki kıza tecavüzden tutuklanır ancak 4 şahit olmazsa suçsuz sayılırdı. ama biz bu hukuka göre yönetilmiyoruz. nereden aklınıza geliyor bunu kurana uydurmaya çöalışmak. birşeylerin özlemi içinde misiniz nedir ? ayrıca kurana göre yönetilsek ve bu olay şahitlerle ispatlanamazsa suçsuz sayılırdı evet, ancak bu şekilde söyleyip de o kişiyi aklamaya çalışmak ne kadar doğrudur. adaleti kandırmaya çalışıyorsunuz. belki de Allah'ın kendisini. (tövbe) siz nasıl müslümanlarsınız ki, islamiyette aslolan insanın insan gibi yaşaması ve kötülüklerden uzak durması gerekirken, büyük bir günahı meşru kılmaya çalışıyorsunuz???
-
Dünyanın kanını donduran VICDANSIZ!
deniz gezmişler için açılan konu için yaptığınız yorumu da okudum. bu konu için de. inanamıyorum yani. bu ne pollyanacılıktır. bu ne hayata tozpembe bakmaktır. *******, "aman yapmamıştır, aman etmemiştir, olay öyle gerçekleşmemiştir " diyorsunuz ya da numara yapıyorsunuz. siz dünyanın nasıl bir yer olduğunun farkında değilsiniz galiba. size göre vatan gazetesi yazarı 14 yaşındaki kıza tecavüz etmemiştir. kesin yanlışlıkla olmuştur. sivas taki yangını da yobazlar yapmamıştır, kazara gerçekleşmiştir. hayata böyle tozpembe bakmaya devam edin....
-
6 mayıs 1972
siz bunu, bu tutkuyu anlayamazsınız. sizin kendinizi düşünmekten başka hiçbir amacınız yok. ülkedeki ve dünyadaki problemler sizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor. dünyanın her tarafında insanlar demokrasi adı altında soykırıma uğramakta, açlık, yoksulluk, ve dünyanın sayısız sorunu hiçbir zaman sizin üzerine düşünülüp çözüm aranacak bir konu olamaz. varsa yoksa kendi egonuz.. buraya kdar sizi hiçbir şey için yargılamıyorum ancak siz gelip de sizin gibi hayatta hiçbir amacı olmayan, hatta ne için yaşadığını bile bilmeyen, sadece fotosentez yaparak yaşamını sürdüren süs bitkileri gibi olmayan, ülkesini seven ve ülkesini sevdiğinin bir göstergesi olarak elini taşın altına sokanlara ve yaptıklarına "boş işlerr" derseniz orada size tepki gösteririm. tab.i ki canım. ne olacak yani. bana ne. ben çok para kazanıyorum, hayatım garanti, ülke işgale uğramış, dünya yaşanılacak bir yer olmaktan çıkmış.. ben ancak magazinle, kimin kimle yattığıyla ilgilenirsiniz. veya karı-kız muhabbetinden öteye gidemeyecek seviyesiz konuşmalarınızı bozuk plak gibi tekrar edersiniz. ama burda suç sizde değil. sizi ve sizin gibileri apolize eden, insanları siyasetten ve ülke sorunlarından soğutan, meydanı da boş bulup her türlü dolandırıcılığı yapan, istediği biçimde ülkeyi yöneten zamanın siyasetçilerindedir. sizin hiçbir suçunuz yok.....
-
SEÇİM ANKETİ
aslında seçimlerde oyların, partilerin programlarına, liderlerine, milletvekili, belediye başkanı adayları vaatlerin vs. ye göre verilir. ancak bugün akp gibi bir parti varsa eğer başımızda onu tekrar galip ilan etmememiz için farklı bir şekilde hareket etmemiz gerekmekte. bu nedenle de her ne kadar lideri ******** , sosyal demokrasi ve sosyalizmden iyice sapmış biri olsa da akpden kurtulana kadar sonuna kadar chp. çünkü önümüzde başka çare göremiyorum..
-
6 mayıs 1972
onların tek suçu Atatürk'ün Bursa nutkunu dikkate alarak hareket etmeleri ve ülkeyi bulunduğu durumdan kurtarmaktı. devlet eliyle kendilerine engel olmak isteyen ----- silahlaarına karşılık onlar da aynını yaptılar. evet, banka soygunu yaptılar, adam kaçırdılar ama kimseyi öldürmediler. masumlara asla zarar vermediler. işledikleri suçun cezası da asla idam değildi. ne o günkü tckya ne de bugünkü tckya göre... denizler, yusuflar, hüseyinler yeniden yargılanmalı. suçlarının gerçek cezası gerekli görülürse hem o günkü tckya hem de bugünkü tckya göre yeniden infaz edilmeli. ayrıca bu onurlu devrimciler içinn yapılan anma törenleri de suçu ve suçluyu övme eyleminden çıkarılmalı. eğer onlar suçluysa ben de suçluyum. yüzbinlerce, milyonlarca insan suçlu. bizi de idam edin o zaman.... mezarlarınızda rahat uyuyun devrimciler, çünkü biz sizin bıraktığınız yoldan sonuna kadar devam edeceğiz...
-
Atatürk’ün Sansürlenen Fotoğrafları
anlaşlan sen benim yazdıklarımı önyargılı bir biçimde okumuşsun. ben kimsenin giyimine kuşamına hiçbir şey demedim. ben atatürk'ün zamanındaki fotoğrafları sanki çok alağanüstü bir durummuş gibi gösterenlere "atatürkün etkisin, azaltmaya çalışıyorlar " biçiminde cümle kullandım. kimseye türban, cüppe, çarşaf vs. giydikleri için laf etmedim. giysinler tabi ki. toplumda her kesimden insan olacaktır. ancak ben bu gibi kişilere de asla cumhuriyetin değişmez ilkelerini zayıflatma veya değiştirme fırsatı vermemek ve bu devrimleri korumak için elimden gelen her şeyi yapacağım. ülkede kutuplaşmanın, çatışmanın yaşaması gerektiğini düşünüyorum. ancak eğer onlar eğer benim devletimin ilkelerini değiştirmeye çalışırlarsa ben de hiç düşünmeden Atatürk'ün Bursa Nutku'nu dikkate alarak hareket ederim....
-
Atatürk’ün Sansürlenen Fotoğrafları
ne yapalım atatürkün öyle fotoğrtafları var diye. siz gibi radikal islamcıların atatürkün yaptığı hareketler, söylediği şeyler veyas çektirdiği fotoğrafları çarpıtarak onun etkisini azaltmaya çalışmanıza kanmayacağız, sizin oyunlarınıza gelmeyeceğiz. siz ancak sizin ve sizin gibi düşünenlkerin vakit gazetesi gibi çarpıtmalarına, yalanlarına kanar ve bunlara itibar edersiniz. zira vakit gazetesinin geçmişteki bir haberine göre laiklik atatürk hastayken, ondan habersiz bir şekilde ismet inönü tarafından kabul edilmişmiş. hadi diyelim laikliği atatürk istemiyordu da, ismet inönü atatürkün istemediği bu şeyi kabul ettikten sonra yetkileri geniş atatürk ismet inönünün boynunu vurdurmaz mıydı ? veya atatürk ülkenin lideri olduğundan dolayı ve eğer laikliği istememesi dolayısyla bu yasayı daha sonradan kaldıramaz mıydı ? buna gücü yetmez miydi ? ancak maksat bunun ve bunun gibilerine ne kadar mantıksız olduğu göz ardı edilerek insanların kafalarını karıştırmak. size ve sizin giblere bu yolda başarılar diliyorum ama atatürkü ve onun devrimlerini ortadan kaldırmaya gücünüz yetmeyecek....
-
CHP'de demokratik değişim ve solu kurtarmak
evet, değişim yenilik konusunda doğru söylüyorsun ancak chpnin benimsediği devrimler ve ülkenin de değiştirilemez ilkelerine, Atatürk'ün binbir zorluklarla ve özveriyle yaptığı yeniliklerin değiştirilmesini kesinlikle teklif edemezsin. tabi ki geçmişte kalan uygulamaları yenlileyebirlirsin ancak Atatük'ün bana günümüzdeki önemini yitirmiş hiçbirt ilkesini gösteremezsin. Atatürk'ün koyduğu ilkeler bugün bile güncelliğini korumaktadır ve asla "modası geçmiş " değildir. eğer biz Atatürk'ün devrimlerini yeterince iyi anlayıp onları yeterince doğru uygulasaydık bu hallere gelmezdik. her ilkeyi orasından burasından zayıflatarak uygulamanın onları hiç benimsememekle veya uygulamamakla hiçbir farkı yoktur. bugün chp, mhp ile ideoloji olarak taban tabana zıttır ancak oy kaygısı(milliyetçi veya faşist oylara da sahip olma aşkıyla) chp giderek daha miliiyetçi, mhp çizgisindeki milliyetçiliğe doğru kaymaya başladı. bunu 301. maddedek politikasında da görmekteyiz. o zaman biz chpye oy veren aşırı milliyetçi tafaflar gibi düşünmediğimizi, eğer chpnin 301deki düzenlemeye karşı çıkması dolayısıyla chp açısından fikirlermizin ne kadr değişeceğini ona anlatmalıyız. chpyi bu yanlıştan kurtarmalıyız...
-
YOL YAKINKEN BİRKEZ DAHA DÜŞÜNÜN...
akp ye vatan haini demek ona saf ve temiz duygularla oy verenlere hain demek değildir. akp hain midir, değil midir ? buna onların uygulamalarına, politikalarına, ab karşısında verdiği "gereksiz" ödünlere bakarak cevap verilebilir. ancak ona "cahil " demek istemiyorum, yeterince eğitim almamış halkımızı "kandırarak " onlardan oy alan bir iktidara ve bu oyların arkasına sığınarak yaptıkları "türkiyenin çıkarına uymayacak" faaliyetlere göre hain demek ne kadar doğrudur size kalmış. hani tayyip erdoğan kendisini adnan menderes'e benzetiyor ya, buna da kızanlar oluyor. evet aslında ben de benzetiyorum kendisini adnan mederes'e. abd'ye esir olmak, ülkeyi borç batağına sokmak, ülkeyi muhafakarlaştırmak adına yapılan faaliyeteri açısından birebir aynı olduklarını düşünüyorum. ancak bnu tür politikacıları hain diye nitelendirmek ne kadar doğrudur bilemem. ama bu politikacıların idam edilemeri konusuna koşulsuz şartsız myhalif olduğumu da rahatlıkla söyleyebilirim. ahmet türk'e gelince. bana göre onları bu ülkenin bir gerçeği oldukları konusunda göz ardı ederek sanki yoklarmış gibi davranmayı kesinlikle doğru bulmuyorum. onların ne istediklerine kulak vermek gerekir. onları yoklarmış gibi düşünmek de büyük çatışmaya yol açar. onları dinleyecek ve çözüm bulacaksınız ki dtp de pkkya verdeği desteği çeksin. çatışma sadece sağ-sol, laik-islamcı çatışması değildir. bu çatışmalar nasıl ortak zeminde çözülmediyse ve tafarların giderek daha da saldırgan hale gelmeleri, nasıl uzlaşma yapılmadan yaşanmışsa, türkçü-kürtçü çatışması da geçmişten beri yapılan yanlış politikaların aksine birbirini dinleyerek, uzlaşmayla başlamadan bitirilir diye düşünüyorum. örnek vermek gerekirse geçen günlerde yaşanan polisin, bir yurttaşımızı ahmet kaya dinliyor diye dövmesi veya dtplilerin mitinglerde inadına istiklal marşı okumamaları veya türk bayrağı gördükleri yerde dtp sempatizanlarının orayı yağmalamaması sağlanmalıdır. bu da birbirini dinleyerek, neden bu şekilde düşünüldüğü araştırılmaya çalışılarak olur diye düşünüyorum...
-
CHP'de demokratik değişim ve solu kurtarmak
Can Ataklı - VAtan Sayısal çoğunluğun altında ezilmek CHP’nin handikapı olarak Genel Başkan Deniz Baykal’ı görenlerin çokluğunu dün yazmıştım. Bu yöndeki mesajlar artarak gelmeye devam ediyor. Bunun yanısıra etkili muhalefet örnekleri de kelimenin tam anlamıyla “yağmur gibi” geliyor. Dün bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmıştım. Bugün de devam ediyorum. Yandaki sütunda, sizin de dikkatinizi çekeceği gibi sosyal, ekonomik ve siyasi konularda CHP’nin daha çok proje üretmesi, örneğin yeni bir anayasa taslağı yazılması, Sosyal Güvenlik Yasası teklifi hazırlanması öneriliyor. Bu AKP iktidarı boyunca benim de çok dikkatimi çekmişti. CHP sadece AKP’nin getirdiği yasa tasarılarına itiraz ediyor ama kendisi bir şey hazırlamıyor. Bu sanıyorum AKP’nin çok kullandığı “sayısal demokrasi” kozunun CHP tarafından da adeta kabul edilmesi anlamına geliyor. CHP “sayısal olarak” başarılı olamayacağını bildiği için herhangi bir şey önermiyor. Burada bir yere kadar haklı. Çünkü AKP iktidarı “biat kültürü” ile şeflerinden gelen talimatlar dışında doğru olsun olmasın başka hiçbir görüş ve öneriye kulak asmıyor. Bu durumda CHP’nin yapacağı “akıntıya kürek çekmek” olarak nitelenebilir. Ancak şurası unutulmamalı ki “sayısal demokrasi” baskısı altında ezilmeyi kabullenmek partiye hiçbir şey kazandırmaz. Ortada sadece AKP’nin öneri, icraat ve baskılarını görenler, bir süre sonra bunu kanıksamaya ve “tek doğru” olarak kabul etmeye başlar. CHP veya diğer muhalefet, sayısal baskı altında kalmadan her konudaki fikir ve görüşlerini, projelendirerek kamuoyu ile paylaşmak zorundadır. Aksi halde seçimlerde söyleyecek söz de bulamaz ve giderek erir. Türkiye de daima hak etmediği yönetimlerin elinde kalır. Ne yapmalı? Sizlerden gelen önerilere devam ediyorum: - Baykal sadece grupta konuşuyor, teşkilatlara da gidip konuşmalı. - Yeni bir anayasa taslağı yazmalı. - Sosyal Güvenlik Yasası hazırlamalı, - Sivil toplum kuruluşları ile daha yakın olmalı. - Basın kanununu yazmalı. - İktidardan önce de konuşmayı öğrenmeli. - Gündem yaratacak açıklamalar yapmalı. - Devlet partisi görünümünden kurtulmalı. - Güneydoğu’ya açılmalı. - Özelleştirme ile ilgili net görüş belirtmeli. - AB politikasını tam olarak anlatmalı. - Baykal süper entelektüel konuşuyor, halk dilinden konuşmalı. ***** Kamer Genç örneği Bir Meclis’te muhalefetin nasıl yapılabileceğini gösteren en iyi örneklerden biri Kamer Genç. 12 Eylül generallerinin seçtiği Danışma Meclisi’nden bu yana parlamentoda olan Kamer Genç bağımsız milletvekili olmasına rağmen kimsenin yapamadığı muhalefeti yapıyor. Oysa Meclis İçtüzüğü’ne göre bağımsız milletvekillerinin varlık gösterebilmesi çok zordur. Ancak daha önce Meclis Başkanvekilliği yapan Kamer Genç, içtüzüğü çok iyi bildiği için hemen her konuda kürsüye çıkma şansını yakalayabiliyor. Genç ayrıca siyasi şovlar da yaparak gündeme gelmeyi beceriyor. Geçen dönem milletvekili olan Emin Şirin de ısrarlı soru önergeleri ve Bilgi Edinme Kanunu’nundan yararlanarak tek kişilik muhalafet sergilemişti. Daha geriye gidelim, 1965’te Türkiye İşçi Partisi 14 üyesiyle tozu dumana katmıştı. 1971 muhtırasından sonra da CHP 100’ü biraz aşan milletvekiliyle inanılmaz bir muhalefet performansı sergilemişti. Buradaki ortak nokta şu: Muhalefet eğer doğrular çekinmeden söylenerek ve kendi çıkarınıza hesaplara bulaşmadan yapılırsa, kaç kişiyle olursa olsun etkilidir. Doğruları samimiyetle söyleyemiyorsanız, iktidardan bir eksikle bile güçlü muhalefet olamazsınız. 10.04.2008 Aydınların çabaları şimdilik bu kadar. Ancak dikkat ettiğim bir nokta var, medyada kurultayla ilgili neredeyse hiç haber yer almıyor. haluk koçla ilgili olan haberler bir sütunu aşmıyor. Oysa haluk koç bütün şehirleri gezerekkonuşmalar yapıyor, ve baykalın antidemokratik uygulamalarını anlatıyor.bu chp'nin değişmesiyolunda büyük bir adımdır. bunedenle aydınların ve halkın haluk koçun arkasında durmaları gerekmetedir.
-
CHP'de demokratik değişim ve solu kurtarmak
Can Ataklı-Vatan CHP Genel Başkanlığı yan gelip yatma yeri değildir!’ Tahminin çok ötesinde bir ilgi gördü. Türkiye’de bir muhalefet boşluğu olduğunu, özellikle CHP’nin muhalefet görevini yerine getiremediğini söyleyenlerin sayısı o kadar çok ki açıkçası ne yapacağımı şaşırdım. Bu nedenle hemen bir özür borcumu yerine getirmek istiyorum. Bana gelen mesajların tamamına yakınına bir iki satır da olsa cevap yazmaya çalışıyorum. Ancak bu konu ile ilgili gelen mesajlara cevap yazabilmem mümkün değil. Gelelim konumuza. Çok ilginç bir gözlemim oldu. Ezici bir çoğunluk “Nasıl bir muhalefet olmalı?” sorusunun cevabını tek kalemde geçmiş. “Sorun Baykal.” Yani kamuoyunun bakışı bu kadar basit. Çok sayıda kişinin aklına nasıl muhalefet yapılacağı gelmiyor bile, “Baykal gitsin yeter” diyorlar. Yani sadece Baykal’ın genel başkanlığı bırakmasının bile CHP’ye büyük oy kazandıracağına inananların sayısı hayli yüksek. Örneğin bir okur “Baykal gidince CHP kurtulacaktır. Tanıdığım pek çok kişi Baykal oldukça CHP’ye bir daha oy vermeyeceklerini söylüyor” diyor. Bir başka mesajda şu ifade var: “Baykal dünyanın en namuslu insanı olabilir. Öyledir de. Ama Baykal topluma negatif enerji veriyor. Hırslı, genç, dinamik, akıllı bir lider arıyoruz artık.” Bir okur tepkisini tek cümle ile özetlemiş: “CHP Genel Başkanlığı yan gelip yatma yeri değildir.” Atatürk’ün kurduğu CHP’nin 12 Eylül generalleri tarafından kapatıldığını söyleyen bir okur da “Atatürk isminden yararlanmaya kalkanlar partiyi tekrar kurdular. Sonra Özal’cılığa heveslendiler, Şeyh Edebali’ci oldular, bu olmayınca milliyetçiliğe sarıldılar, en sonunda da Çankaya’da bir türbanlı olabileceğini söylediler. Atatürk’ün partisinde bunlar olabilir miydi?” diye soruyor. Ne yapmalı? CHP ile ilgili çok sayıda mesajdan çıkarmaya çalıştığım somut önerileri sizlerle de paylaşıyorum. - CHP kadrosu gençleşmeli - Parti içi demokrasi işletilmeli - Milletvekili adayları ön seçimle belirlenmeli - Gölge kabine kurulmalı - Baykal ülkeyi karış karış gezmeli - Artık iktidar olmayı düşünmeli - Küstürdüğü isimlerle barışmalı - Dokunulmazlığın kaldırılmamasının hesabını sormalı - Siyasi partiler kanunun değiştirmeli ***** “Ananı da al git mitingi bile yapmadılar” CHP’nin muhalefetini yetersiz bulanlar partiyi gelişen olaylar karşısında aktif olamamakla da suçluyor. Bugüne kadar her siyasi ve ekonomik gelişmede AKP’nin daha aktif olduğunu söyleyen okurlar “CHP ya hiç kılını bile kıpırdatmadı ya da başkalarını görerek harekete geçmek zorunda kaldı” diyorlar. Örneğin bir okur “Tayyip Erdoğan bir çiftçiye (ananı da al git) diye bağırarak hakaret etmişti. CHP bunu bile değerlendiremedi. Oysa bu söz söylenir söylenmez harekete geçecek bir CHP, Türkiye’nin her ilinde çiftçileri ayaklandırır ve (Asıl sen ananı da al git) mitingleri düzenleyebilirdi. Bu mitingler dalga dalga büyük bir muhalefet hareketi oluştururdu” diyor. CHP’yi medya kötülüyor CHP’nin etkili muhalefet yapamadığı eleştirileri üzerine “o halde öneri getirin” kampanyama çok öfkelenen CHP’liler de var elbette. Çünkü onlar diyor ki “Sen de yazmışsın, CHP hangi tür muhalefet yaparsa yapsın medya bunları ya çarpıtıyor ya hiç yayınlamıyor ya da muhalefet olarak kabul etmiyor.” Bu CHP’lilere göre aslında CHP her konuda gerçekleri hiç çekinmeden söylüyor. Genel Başkan tüm dürüstlüğü, içtenliği ile herkese yol gösteriyor. Ama ertesi gün bir bakıyorsunuz bambaşka şeyler çıkmış. Öfkeli CHP’liler “Partimize asla oy vermeyenler, CHP’nin güçlenmemesi için ellerinden geleni yapanlar, AKP’ye yalakalık yaptıkları belli olmasın diye bize saldırıp muhalafet yapılmadığından şikâyet ediyorlar” diyor. BENİM NOTUM: Öfkeli CHP’liler tamamen haksız da değil. Gerçekten de pek çok kişi hiçbir öneri getiremeden “CHP muhalefet yapamıyor” deme hakkını kendinde buluyor. Ana yazıda da belirttiğim gibi kimsenin CHP Genel Başkanı Baykal’ın dürüstlüğünden, bilgi birikiminden, samimiyetinden şüphesi yok. Ancak diyorlar ki “Baykal negatif duygu yaratıyor ve bunun değişmesi artık çok zor.” 09.04.2008
-
CHP'de demokratik değişim ve solu kurtarmak
Can Ataklı-Vatan Ne diyor ne diyoruz * CHP laiklikle ilgili hassasiyet gösteriyor. “Laiklikten başka bir şey bilmez misiniz?” diyoruz. * CHP hukukun üstünlüğüne dikkat çekiyor. “Siz darbeden yana mısınız?” diyoruz. * CHP tarım ürünlerindeki düşük fiyatlara dikkat çekiyor. “Senin dünya fiyatlarından haberin var mı?” diyoruz. * CHP işçi-memur maaşlarının düşüklüğüne dikkat çekiyor.“Türkiye’nin kaynaklarını biliyor musun?” diyoruz. *CHP özelleştirmeden yana olduğunu söylüyor ama kaynakların peşkeş çekilmemesini istiyor. “Globalleşen Türkiye’yi anlamıyorsun” diyoruz. * CHP ekonominin sadece borsa ve dövizden ibaret olmadığına dikkat çekiyor. “Dünya ekonomisini bilmiyorsun” diyoruz. *CHP sanat ve kültüre gereken önemin verilmediğine dikkat çekiyor.“Senin kültür anlayışın kasabaların şenliklerine para göndermek” diyoruz. * CHP Atatürk ilkelerinden taviz verilmesin istiyor “Yeter artık Atatürk üzerinden siyaset yapma” diyoruz. ***** Muhalefet önerilerini yazın bu köşede Yayımlayayım CHP’nin iyi muhalefet yapmadığına inananlar; haydi fikirlerinizi açıkça söyleyin. CHP muhalefette hangi unsurları öne çıkarmalı, neler yapmalı? “Muhalefet sadece CHP ile sınırlı değildir” diyorsanız o halde bir ülkede siyasi muhalefet nasıl yapılır, nasıl oluşturulur. Görüşlerinizi yazın. Ancak lütfen bu köşenin boyutunu düşünerek yazacaklarınızı özlü tutun. Önerilerinizi yazın, isterseniz isminizle bu köşede yayımlayayım. ***** Sorun Baykal mı? İsterseniz ilk muhalefet yapma önerisi benden gelsin. Aslında bu öneriden ziyade bir “merak”. Kendi kendime “acaba” diyorum, “CHP’yi muhalefet yapamamakla eleştirenler aslında Genel Başkan Baykal’ın tavrından mı rahatsız? Onun yetersiz olduğunu mu düşünüyor? Sadece Genel Başkan’ın değişmesi bile CHP’ye yeni bir ruh ve ivme kazandırır mı?” Haydi CHP’ye muhalefet öğretelim Sizi bilmem ama bana çok garip geliyor. Deniyor ki; “Türkiye’de muhalefet yok, CHP muhalefet yapamıyor”. Dağdaki çobandan, ekrandaki mankene, kokoreççiden üniversite profesörüne, ayakkabı boyacısından CHP’lisine kadar herkes “muhalefet eksikliğinden” dert yanıyor. Kısacası hiçbir konuda fikri olmayanların bile fikri CHP’nin muhalefet yapamamasında birleşiyor. Buraya kadar çok güzel. İyi de CHP acaba nasıl muhalefet yapmalı? “CHP muhalefet yapamıyor” diyenler acaba CHP’nin nasıl muhalefet yapmasını istiyor? Üstelik artık Türkiye’nin garipliğinden mi, havasından mı, suyundan mı bilemiyorum “CHP muhalefet yapamıyor” diyenlerin büyük çoğunluğunu AKP iktidarını desteklemek için canhıraş biçimde çırpınanlar oluşturuyor. Buradaki çelişkiyi görmezden gelmemiz mümkün değil. Bunun yanı sıra CHP hangi konuda muhalefet yapmaya kalkarsa kalksın karşısında müthiş bir koro buluyor. Şurası bir gerçek ki Türkiye’de etkili bir muhalefet yapılıyor ama, bu muhalefet aslında muhalefete muhalefet biçiminde. Şimdi diyorum ki, boşuna kendimizi helak etmeyelim, CHP’ye muhalefet öğretelim. CHP ne yapmalı, ne söylemeli, nasıl davranmalı, hangi konulara öncelik vermeli, hasıl örgütlenmeli, bu sorulara cevaplar bulalım. Madem kimse CHP’nin muhalefetini beğenmiyor o halde beğenilecek muhalefet önerilerini getirelim. Öneriler özellikle “CHP muhalefet yapamıyor” diyenlerden, bunları yayınlaması da benden. Haydi biraz muhalefet çalışalım bakalım. 08.04.2008
-
CHP'de demokratik değişim ve solu kurtarmak
türkiye'nin bugünkü bulunduğu durumun sebeplerinden biri akpdir hiç kuşkusuz. ancak bir chpli olarakşunu söyleyebilirim ki diğer ve daha büyük olan sebep CHP'nin kendisi ve başındaki dikdatörüdür. bu yüzden türkiyeyi bulunduğu durumdan çıkarmanın bir yolu akp'yi iktidardan indirirken diğer yandan solun daha demokratik, daha çağdaş olmasını sağlamaktır. buçokzorlu bir ödevdir gerçekten ama sinip kalmazsak,her gün bunun içöin konuşur, yazar, anlatırsak sonunda zafere ulaşırız. solu birleştirmek ve/veya onu olması gereken noktaya getirmek için aydınlara da büyük görev düşmektedir. bunun kıpırtıları yavaş da olsa görünmeye başladı. oral çalışlar ve can ataklıbu konuya önem vererek kendi fikirlerini, halkın fikirleriniköşlerinde yazmauya başladılar. haydi biz de chp'yi ve diğer partileri olmalarıgereken noktaya taşımak için fikirlerimizi yazalım. hatta gerekirse kendi anayasamızı,anayasa profesörleriyle kendimizhazırlayalım.. demokratikdeğişim hareketisonunda kazanacaktir. bunu sağlayacakolan da başta türkiye halkıyla aydınlar olacaktır...
-
Gülen'e Rus darbesi
bakın sadece biz onların bu amaçta oldukların, radikal islamcılığı önce Türkiye'ye sonra da tüm dünyaya getirme amacında olduklarını söylemiyoruz. rus yetkililerini bu ABD ajanının bu yasa dışı faaliyetlerine son vermelerinden dolayı kutlarım... Rus Anayasa Mahkemesi, Nur Cemaati’nin faaliyetlerini yasakladı. Karar uyarınca “medreseye dönen” Nur evleri kapatılacak. Cemaatle ilişkili olan Gülen okullarının da kapatılması gündemde! RUSYA Anayasa Mahkemesi ülkedeki Nurcu cemaatini ve faaliyetlerini “yasa dışı İslami hareketleri” nedeniyle yasakladı. BBC’nin haberine göre, Başsavcı’nın girişimiyle açılan davada mahkeme heyeti, Nurcular’ın evlerini yasadışı olarak medreseye çevirdiğine ve buralarda aşırı dinci eğitim öğretim verdiğine karar verdi. Ayrıca St. Petersburg başta olmak üzere ülke çapındaki bazı okullardaki faaliyetlerin de yasadışı olduğuna hükmetti. Bu bağlamda Fethullah Gülen’in açtığı bazı okullar da karar gereği kapanabilir. İtiraz için 10 gün süre Duruşmada kendilerini temsil etmeyen Nur Cemaati mensuplarının karara itiraz etmek için 10 günlük süresi bulunuyor. Rusya’da Nur Cemaati ilk kez 2002 yılında inceleme altına alındı. Rusya Federal İç Güvenlik Servisi (FSB), Nurcuları radikal İslamcı ve devlet güvenliğini tehdit eden kuruluşlar arasında sayan bir rapor hazırladı. Bu çerçevede 20 kadar Türk vatandaşı sınırdışı edildi. Ardından Nurcuların idare ettiği tüm vakıflar teker teker kapatılmaya başlandı. 2003 yılından sonra da bu kez cemaatin okulları hedef alındı. İşte Nur Cemaati ile Fethullah Gülen arasındaki somut bağ da bu dönemde kuruldu. Gülen’in Moğolistan sınırındaki Buryatya okulu için savcılık kapatma girişimi başlattı. St. Petersburg’teki bir Gülen okuluna ise “Nurcularla bağlantısı olduğu” gerekçesiyle el konuldu. Geçen yıl da yerel bir mahkeme Nur cemaati lideri Şeyh Said-i Nursi’nin eserlerini radikal dinci yayın ilan etti. Gülen Cemaati, FSB raporlarında Nurcular ile bağlantılı olarak gösterilmeye başlandı. 2007 yılına gelindiğinde Gülenle ilişkili 16 okul kapatılmıştı. 236 okul, 500 yurt Nur Cemaati Rusya’da ilk kez 1992 yılında okul açmaya başladı. Öncelikle etnik Müslüman grupların çoğunlukta olduğu Başkırdistan , Çuvasistan, Buryatya, Karaçay-Çerkez, Dağıstan ve Hakasya gibi özerk bölgelerde okullar açıldı. Böylelikle kısa sürede Rusya ve Türk Cumhuriyetleri’ndeki cemaat okulu sayısı 236’ya, öğrenci yurdu sayısı da 500’e yükseldi. www.gazetevatan.com
-
Tek Istiklal Gazi' miz kaldı
önemli olan onları değil, onların ruhunu yaşatmak.. şu an halkımızda onlarınki gibi bir bağımsızlık aşkı göremiyorum maalesef. bir teslimiyet söz konusu. ancak üzerimizdeki bu ölü toprağını mutlaka bir günü atacağız. bizi emperyalist güçlere teslim eden siyasal iktidarlardan mutlaka kurtulacağız..
-
TAYYİP'İ ÜZMEK ALLAHI ÜZMEKTİR... Şeriat çağrısı yapan kitap camilerde... Atatürk'e ve başı açık kadınlara hakaret dolu bir kitap...
bu tip haberlerle, olaylarla son zamanlarda fazlaca karşılaşmaya başladık. bununbir raslantı olması mümkün değil. bilerek isteyerek yapılıyor bu. biz tepki vere vere artık tapkisiz hale geleceğiz. bunu amaçlıyorlar. ancak dikkat ederseniz bu tip olaylara eskiden daha fazla tepki gösterilirdi. acaba alışmaya mı başlıyoruz ? aynı şeyleri yaşamak tabi ki insanlara bıkkınlık getiriyor ancak sonuna kadar protesto etmemiz gerelmekte. dikkat ettm, kimse bu konuya cevap yazmamış. oysa ki bu durum tam bir skandaldır. bu kitapların, bildirilerin akpli belediyelerin ve yöneticilerin haberi olmadan dağıtılması mümkün değil. herkes de biliyor onların bu konularda bilgi sahibi olduklarını. zaten cuma namazı çıkışlarında kendi dağıttıkları bildirileri de gördük biz. kadınları iz bırakmadan dövebilirsiniz, vs. ama giderek tepkisizleşiyoruz farkındaysanız.. yavaş yavaş amaçlarına ulaşıp bizi bıktırıp baskı altına almayabaşlıyorlar. kendi sayılarını bizden çokmuş gibi göstermeye çalışıyorlar. ancak bu kesinlikle doğru değil. siz %46 ya bakmayın. bu oyun içerisinde kömüre, nohuta oy verenlerin sayısı çok. eğitimsiz kesimden alırlar tabi ki bu kadar oyu. isterse %70 oy alsınlar, bu ülkede çağdaş, demokratik, laik devlet isteyen,atatürk devrimlerine bağlı insanların sayısı br hayli fazla ve her zaman fazla olacaktr. ancak asla bıkmadan, usanmadan onları protesto etmeliyiz. mitinglerle, toplantılarla, imza kampanyalarıyla biz onları bıktırmalıyız, onlar bizi bıktırmadan...
-
ERGENEKON' SON OYUN 83 YASINDAKI ilhan selcuk GÖZ ALTINDA
evet doğru söylüyorsun ülkemizde her türlü çeteleşmeye karşı durmak gerekir. ancak bu ergenekon adındaki çeteyle 83 yaşındaki bir gazetecinin, 60 küsür yaşındaki bir siyasetçinin ve yine 60 yaşlarında bir eski rektörün ne alkası olabilir. ayrıca ergenekonun faşist üyeleriyle ulusalcı solcuların hiçbir bağlantısı olamaz olmamıştır. amaç yıldırmak, korkutmak. bu resmen faşizmden başka bir şey değil. gerekçe de çok komik. askeri darbe yapmakmış.bir siyasetçi, bir gazeteci, bireski rektör nasıl darbe yapabilir soruyorum. ergenekon şüphesiz faşist bir terör örtügütüdür ancak ülkenin değişmez ilkelerini değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilkelerini koruyanlar bu örgütle yan yana getirilemeezler. bu durum bütün atatrükçüleri darbeci yapar.. o zaman gelin beni de aalın . ben de çeteciyim, ben de darbeciyim.
-
ERGENEKON' SON OYUN 83 YASINDAKI ilhan selcuk GÖZ ALTINDA
evet.. süper.. harika.. olağanüstü... 83 yaşındaki adama ne ceza verecek ve/veya ne işkenceler yapacaklarsa artık ? amaç yıldırmak, bezdirmek, halkı korkutmak... insanları sindirerek onların muhalifliğini ortadan kaldırmak. bir adam sürekli hırsızlık yapıyormuş ve bütün kasaba sakinlerinin artık canına tak etmiş. tepki göstermeye başlamışlar, sonuç yok. en sonunda ellerinde silahlarla bu adamın evine gitmişler. yüzlerce kişi eve girse adamı parça parça edecekler ancak adam evinin çatısından ateş eder ve bir kişiyi öldürür. bunu gören diğer yüzlerce kişi de korkar ve geri çekilirler. adam da kurtulur ve hırsızlık eylemine rahat bir şekilde devam eder. durumumuz budur. bir kişiyi veya birkaç kişiyi ibret için cezalandırıyor ve insanları korkutuyorlar. bu şekilde de bizi korkutuyorlar...
-
Bu halk sahipsiz bir suru degil, halkin sesi duyulmali!
parti kapatmak doğru değil. kişilere siyaset yasağı getirilsin ama anayasayı ihlalden ve cumhuriyetin temel ilkelerine zarar vermekten. bu hem doğru hem de yerindedir. ancak halkın bir sürü olmadığı konusunda bence yanılıyorsun. bizim halkımıibir sürüdür. her ne kadar kendi aleyhinde, kendisine zulmeden, haklarını elinden alan, bağımsızlığını ve ilkelerini yok eden bir partiye kömür, makarna uğruna sürüler halinde oy vermişlerdir. halkımız hala da akıllanmamıştır, hala daha kendisine yapılan zulmü görememiştir. görmesi de zor gibi görünüyor...