Efendi Türkler tarafından postalanan herşey
-
Objektiflerin hıza yetişemediği anlar..
- Tecavüz mü daha günah kürtaj mı?
07.03.2009 Tecavüz mü daha günah kürtaj mı? Kilisenin tecavüz karşısındaki tavrı tartışma yarattı Brezilya’da üvey babasının tecavüz ettiği 9 yaşındaki kız hamile kaldı. Hayati tehlike nedeniyle kürtaj yaptırdı. Ama Başpiskopos, babayı sadece uyarırken, ‘kürtaj daha günah’ diyerek anne ve doktorları aforoz etti. Karar ülkeyi karıştırdı. Dünyanın en kalabalık Katolik nüfuslarından birine sahip olan Brezilya’da, bir kürtaj hükümet ile kiliseyi karşı karşıya getirdi. Recife kentinde ortaya çıkan olayda, 9 yaşında ismi açıklanmayan bir kız mide ağrısı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Muayenede, kızın üvey babası tarafından defalarca tecavüze uğradığı ve 15 haftalık hamile olduğu belirlendi. İkizlere hamile olan kızın, doğum yapması halinde hayatının tehlikeye gireceğini belirleyen iki doktor, annenin de iznini alarak küçük anne adayına kürtaj yaptı. Bu olay basına yansıdıktan sonra, kentteki en üst düzey rahip olan Başpiskopos Jose Cardoso Sobrinho, kilisenin kurallarına karşı geldiklerini ve en büyük günahı işlediklerini söyleyerek anneyi ve doktorları Hıristiyanlıktan çıkardığını açıkladı. Cumhurbaşkanı tepki gösterdi Brezilya’da kürtaj kanunen yasak. Ancak annenin hayatını tehdit ettiğinde bebek aldırmaya izin veriliyor. Dokuz yaşındaki anne adayının hayatı tehlikede olmasına rağmen, kürtaj yapılmaması gerektiğini savunan Sobrinho, “Tanrı ile insanların kuralları çelişiyorsa, her zaman Tanrı’nın kuralları uygulanır. Bu insanlar, iki masum bebeği katletti. Onlar Tanrı’nın emrine karşı geldi” dedi. Bu karar ülkede büyük yankı buldu. Sağlık Bakanı, doktorları savunurken, Cumhurbaşkanı Lula Da Silva da kilisenin duruşunun yanlış olduğunu söyledi. Da Silva, “Ben de Katoliğim. Ama kilisenin bu kadar muhafazakâr olmaya hakkı yok. Bu durumda doktorlar doğru olanı yapıp, küçük kızı kurtarmıştır” dedi. Vatikan da destek verdi Sobrinho (üstte), üvey baba için, “Günah işledi ve cezasını Tanrı katında çekecek. Kürtaj, cinayetten daha büyük bir günahtır” dedi. Vatikan da Başpiskopos’a destek çıktı.- Her kadın biraz Budisttir, çünkü mutlaka bir Öküze tapmıştır...
Ne yapican orda büyük başı. o elektrikden anlamaz.. kosu bandi olsa kurtarir gibi geliyor..- Her kadın biraz Budisttir, çünkü mutlaka bir Öküze tapmıştır...
Bazen tiplemesi birseyleri animsatiyor ama; hata yapmak istemiyorum.. Rua ilk defa böyle bir tipleme duyuyorum artik bu kalici olmali beyin öküzlemesi.- SEVDİKLERİM
Gülşen - Of Of http://www.youtube.com/watch?v=rsz3ffWdFmw Gülşen - Of Of- Her kadın biraz Budisttir, çünkü mutlaka bir Öküze tapmıştır...
Gülşen - Of Of söylerken aslinda öküz öküz Reha öküzmü demek istiyordu?- BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
********** Gazinin gecmisini arastirin dediniz bende gecmisi yokki neyini arastirayim demisim.. herhalde gecmisi 12.eylül e dayanmiyor 12.eylül e dayanmayan seyin neyini arastirayim.. 12.eylülden sonra bir devrimci ortada gördünüzmü? ki arastirayim..- BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
CIA´nin Türkiye’deki bir ayagi diyarbakir da bir ayagini istanbula tasimak istemis cokmu bunda anlasilmayacak ne var bu kadar basit ilk önce bu olaylari cikmasindaki kavrami biraz arastirsan iyi olur? cem evini bile Alevilerin karsi geldigi halde bir kale gibi kullanmak isteyenleri arastir ve göreceksinki bu olaylarin disinda olan Alevileri olaylarin icindeymis gibi göstermek isteyenleri göreceksin..- BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
Merak ediyorum ne varmis bu gazide gecmisde ne varmis..60.larda gazi mi vardi 70.lerde varmiydi, 80.lerde varmiydi 90.larda varmiydi.. hangi gecmisden bahsediyoruz? ne yapalim illahin devrimcilik mi oynayalim anlasilir olmak icin! Bir zahmet anlat bakalim neymis bu gazinin gecmisi bir ögrenelim?- Her kadın biraz Budisttir, çünkü mutlaka bir Öküze tapmıştır...
Her kadın biraz Budisttir, çünkü mutlaka bir Öküze tapmıştır... “Her kadın hayatının bir bölümünü Budist olarak yaşar... Çünkü mutlaka bir öküze tapmışlığı vardır...” Son günlerin en çok forwardlanan kadın mailinde bunlar yazıyor, herkes birbirine söylüyor, kahkahalar atıyor, “oh olsun” diyor, “hepsi öküzdü bunların” diye buyuruyor, “Yaşasın Budizm” diye haykırıyor... *** Kadında Budizme neden olan “öküz takımı” erkekler de, kendilerinin “öküz” familyasından geldiğini bilir... Ama bir farkla ki, onlar öküzün iğdiş edilmemiş sığın olanını “Boğa” adını kendilerine verirler... “Çift sürmek, kağnı çekmekte kullanılan, etinden de yararlanılan, iğdiş edilmiş erkek sığırdır...” öküz... Erkek, öküz olduğunu kabul etmez... Boğa olduğunu düşünür... Oysa boğa da tıpkı öküz gibi bir sığır türüdür... Tek farkı damızlık olmasıdır... *** Her neyse, erkek kendine boğa adını da verse “Şikago Boğaları” gibi sıfatlarla hava da yapsa, görmüyor ki kadın için halen öküz olarak adlandırılmaya devam edecektir... Ve kadın, hayatında mutlaka en az bir kez “öküz” karakterde bir erkeğe taptığını düşünüp, için için hayıflanacaktır... Hayıflanması aslında öküz herife bir türlü aymamış olmasından dolayı kendi konjonktürel öküzlüğünedir... Öküz erkekle, sapına kadar erkek arasında önemli farklar mevcuttur ki, bunları kendi ilk bakışta pek çakozlayamaz... *** Kadın sadece sünepe tipli erkekten irkilir, çok darda kalmamışsa, başkasına seyirtir... Oysa “Öküz erkekler” de “sapına kadar erkekler” gibi sünepe sınıfının dışındadır ve kadın sünepe olmayan öküz erkekle, sapına kadar erkek arasındaki farkı zaman zaman farkedemez... “Öküz Erkek” tipi için şunları söylemek mümkün: Öküz bir erkek tipi, kadına trip yapar, hava atar, kendini maldan sayar, kıymeti kendinden menkul roller keser, olmayanı oldurur, varolmayanı varmış gibi tutturur, ilişkilerinde slalomvari ölçülerde kıvırtır... *** Öküz erkek başlarda karizmatik, sonlarda felakettir... Çünkü çıkarcı, pislik, kadını kullanıp atan, karizmanın altında şeytanlık yatan, sevgi değil, intikam arayan bir ruh rahilidir Öküz erkeklik... Kadın, kadını gerçekten seven karizmatik erkeği arar... Öküz erkek kadını sever gibi yapan bir karizma gibidir başlarda... Ortalarda foyası da ortaya çıkmıştır, ama bu dönem Öküz Erkek’le olan kadının kendi “konjonktürel öküzlük” dönemine denk düşer... Kadın bir türlü aymaz ki karşısındaki sapına kadar değil sadece Öküz bir erkek tipidir... *** Öküz erkekle, erkek arasındaki en önemli fark, “kadını sevmeyle kadından ince ve derin intikam almak üzerinedir...” Öküz erkek, kadına kendine bağlayıp, havasını atıp,onu kullanıp, ruhunu okşattırıp, zevkini yaşayıp, arkasından toz olup, hatta biraz da intima alıp, çaresiz bırakmayı arzulayan erkektir... Öküz erkekler, ya analarından, ya danalarından, ya geçmişteki bir kadından, buldozer geçmiş gibi dümdüz edilmişlerdir... Öküz kategorisindeki herifçioğlu, yeni rövanşlar, yeni vücutlar, hayatın acısını çıkartacak, erkekliğini okşayacak yeni intikamlar peşindedir... *** Öküz erkek tipine bağlanan kadın, 6 ay ile 6 sene, ya da siddin sene (ey editör sakın sittin sene diye düzeltmeye kalkma, en doğrusu siddin senedir ve 66 yıl demektir...) işkence çeker... Altı aysa, mesele değildir, hafif travma yeterlidir... Altı seneyse, epeyce bir psikiyatrik tedavi gerekir... Öküz erkekle 6 sene ve fazlasını geçiren her kadında, psikiyatrik tedavi ihtiyacı vardır... Çünkü kadıncağız kendini kendisi gibi görememektedir... Öküz adam kadını tarumar etmiş, dağıtmış, özgüvenini elinden almıştır... Yine de süresine göre, tedavi imkanı mevcuttur... Tedavi, Öküz Adam’ın tedavüldeki süresine göre, olumlu sonuç verecektir... *** Öküz adamla 6 sene civarında beraber olan kadınlar yine de mutludurlar... Çünkü Öküz Adamlar’la siddin sene, nam-ı diğer ömür boyu geçiren kadınlar direkt “öküz etkisine” girerler... Bu kadınlarda yeme içme güçlükleri, ya da yeme içme fazlalıkları, uykusuzluk hali, depresif travmalar, hallüsinasyonlar görülür... Anlamsız şeylere anlamsız tepkiler verirler... Çığlık çığlığa bağırırlar, bu manik dönemleridir... Aniden depresifleşir, hiç ses çıkarmaz ve uyku haline geçerler, bu da depresif dönemleridir... Manik-depresif hal Öküz Adamlar’la olan kadınların kaderidir... Aşırı titizlik, hastalıklı temizlik, çocuğa fena halde düşkünlük ve her zaman mendebur bir ikiyüzlülük içinde yaşaşayacaklardır... Öküz Adamlar’la geçirilen hayatlar, o kadınları da öküzleştirecektir...Reha Muhtar- BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
Eski Köye Yeni Adet sevmedigin partiyi taslayacaksin olurmu inanilir gibi degil bizler nereye kosuyoruz.. parti her farkliligin temsilini saglayabilmek icin vardir.. herseyden önce halkı düşünerek yola cikar 70.milyonu temsil eder birilerini degil.. Eger birgün seni artik temsil etmedigini düsünürsen altarnatif partiye yönelirsin.. insan dar kaliplar icinde kalabilir ama.. parti kalamaz partinin kalacagi düsünülemez.. Sonra burda bu parti gazi halkini vede bütün Türkiyeyi temsil ediyor birilerini degil.. Her farkliligin temsilini saglayabilmek icin. Her farkliligin kendisini ifade edebilme, cogunluk haline gelebilme şansini partiler saglar.. CHP de bunun icin vardir.. Eger bizler iscilerin basa gelmesini istiyorsak sendikalar vardir..eger bizler sosyalistler basa gelsin diyorsak sosyaldan öte sosyalist ondan öte kominist partiler mevcuttur.. Ben devrimcileri görmek istiyorum dersen meydanlar vardir cikarsin isteklerini eger hakli taleplerse oda yavas yavas o istekler yerine gelir eger ben daha fazla hizmet istiyorum dersen belediyeler vardir! gider orda örgütlenirsin.. sendikalar vardir orda örgütlenirsin.. Ben ülkeyi yönetmeye adayim dersen gider partide örgütlenirsin.. Ama kalkip sokak aralarinda örgütlenip bu mahalle benim bu mahalle senin dersek.. bu parti taslanir dersek bu örgütlenme degil bunun adi terörizimdir- Vatandaşa eşek eti şoku!
Evet Izgaralık mesir.. tabii bu bildigimiz balik mesir degil, eşek mesir baharat mesir- Vatandaşa eşek eti şoku!
Bilmiyorum beni öyle kandirdilar bol baharatli bir nevi mesir macunu diye izgaralik..- Vatandaşa eşek eti şoku!
Tam etde degildi parmak sucukdu- Vatandaşa eşek eti şoku!
Eşek etini et den saymadigim icin izine geldigimde cook sultan ahmetin arka sokaklari olacak cemberlitas filan orlarda cook büfelerde Eşek etinden ekmek arasi yemistim birde yaninda bozcaada sarabi beyaz en ucuzu öfff ne günlerdi yer gök inlesin Türkiyem...- Vatandaşa eşek eti şoku!
Evet suclu bu dayı..- Radio.da Kulaklarda yer eden güzel parcalar
Chicago - Hard To Say I'm Sorry/Get Away- FOTO! FOTOĞRAFLAR
- Vatandaşa eşek eti şoku!
Vatandaşa eşek eti şoku Vatandaşa eşek eti şoku Mersin'de zabıta ve polis ekipleri bir eve yaptıkları baskında 2'si kesilmiş 11' kesilmeyi bekleyen eşek yakaladı. Eşek etlerini kesenlere 140 lira ceza kesildi. Mersin'in Akdeniz Belediyesi zabıta ekipleri ile polis, bir eve operasyon düzenledi. Operasyonda, evin bir bölümünde kaçak olarak eşek kesimi yapan M.E. adlı şahıs suçüstü yakalandı. Evde yapılan aramada 2'si kesilmiş eşek eti ile 11 adet kesilmek üzere bekletilen eşek ele geçirildi. Cezası sadece 140 lira Zabıta Müdürü Atilla Bal, tek tırnaklı hayvan kesimi yapan M.E.'ye 140 lira para cezası kesildiğini belirterek, ele geçen etlerin de imha edildiğini söyledi. Bal, canlı olarak ele geçen hayvanların ise Tarım İl Müdürlüğü'ne doğal yaşam ortamlarına bırakılmak üzere teslim edildiğini belirtti. (takvim)- Yerel seçimler yaklaşırken...
Bu yerel secimde damgasini vuran? ayna ya bakmakda yarar var! Yerel seçimler yaklaşırken. Padişah lik özlemi doruk noktaya cikmis durumda.. Padişah lik özlemi.- BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
Devrimci ruhundan uzak olan.. ABD emperyalizminin tetikcileri olan Bölücüler.. ABD emperyalizmine iktisadi ve siyasi olarak kölece bagimli dedikleri ve düzenin partisi diye nitelendirdikleri CHP´ye saldirmakda.. ve saldirilarini hergecen gün artirmakda.. Ayni sekilde AKP de CHP´yi ABD gezisi sirasinda Türkiye'de yaygin olan ABD karşitliginin sorumlusu olarak CHP'yi göstermesi evet bu saldirilarinin gercek yüzü ortada.. Hedef Türkiye.. Türkiye´nin devlet sistemini ve temel taslarini degistirme konusunda ayni görüsü benimseme.. Bazilar su gercegi cok iyi bilmeli Ilimli islamdan baska rüyalar görmeye gerek yok.. Özgürlügümüzü veda ederek ABD emperyalizmine ve onun sermaye cikarlarina dolayli yoldan yapilmak istenen sinirsiz hizmettir... Ülkemize bölmek isteyenlerden istenen talepde budur... Türk toplumunun dokusunu bozmak... Gercek Devrimci ruh bunun farkindadir.- ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Mustafa Balbay tutuklandı 6 Mart 2009 A.A. - ANKA Mustafa Balbay tutuklandı ÇGD: Balbay'ın tutuklanması bir gözdağı mı “Ergenekon” soruşturması kapsamında ek ifadeleri alınmak üzere dün polis zoruyla Ankara'dan İstanbul'a getirilen ve sorgularının ardından tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ile Neriman Aydın anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklandı. BALBAY İKİNCİ KEZ GÖZALTINDA Balbay ve Aydın, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde savcılıktaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından tutuklanması talebiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme, yaklaşık 6 saat ifade veren Balbay ile Aydın'ın tutuklanmasına karar verdi. Balbay Metris Cezaevine, Aydın da Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'ne götürüldü. GEREKÇE: ANAYASAL DÜZENİ DEĞİŞTİRMEYE TEŞEBBÜS Balbay, Türk Ceza Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca “Anayasal düzeni silahla değiştirmeye teşebbüs” suçlamasıyla tutuklandı. ANAYASAYI İHLAL TCK’nın “Anayasayı ihlâl” başlığını düzenleyen 309. maddesi şöyle: Madde 309 - (1) Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar. (2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur. (3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. BALBAY’IN TUTUKLANMASINA TEPKİLER Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Hikmet Çetinkaya, yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Mustafa Balbay, 9 ay önce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ve tutuksuz yargılanacaktı. Henüz ortada bir iddianame yok. 9 aylık süre içinde ne değişti orasını bilmiyoruz. Bildiğim birşey var; Mustafa Balbay bir gazeteci ve yeri yurdu var. Hergün gazetesine geliyor ve köşesini yazıyor. Ankaralı gazeteciler hem siyasi hem askeri bürokrasiye giren ve yazı yazan insanlar. Bu sekiz aylık sürede ne oldu? Yeni kanıtlara mı gidildi burasını bilmiyor. Mustafa Balbay’ın evinde veya çalışma odasında ne vardır? Kitapları, belgeleri, gazete kupürleri vardır. Mustafa Balbay’ın toprak altına gömdüğü ne silah vardır, he bombası vardır. Balbay, Cumhuriyetçidir, Atatürkçüdür, özgürlükçüdür, ulusalcıdır. Bunlar suçsa bilmiyorum. Bu operasyonlarda önce bir şüpheli bulunuyor sonra kanıta gidiyor, oysa hukuk da önce kanıt bulunur sonra şüpheliyi gidilir. Bu hukuk kuralı Türkiye’de işlemiyor.”- CHP, den yeni acilim 1 mayis ve nevruz tatil olsun
CHP, den yeni acilim 1 mayis ve nevruz tatil olsun 04/03/2009 CHP, Nevruz ve 1 Mayıs’ın resmi tatil olması için yasa teklifi verdi. Diğer partiler teklife olumlu bakıyor ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Hem Nevruz hem de 1 Mayıs toplumun barış içinde kutlayabildiği bir demokratik hak konumundadır. Bunları engellemeyi bir devlet görevi olarak kabul etmek sorunun kaynağını oluşturuyor. Toplum korku ve gerilimden kurtulmalıdır" derken, CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, iki konuyla ilgili teklifleri de TBMM'ye sundu. Baykal, bir grup gazeteciye "Nevruz açılımı"nın gerekçesini şöyle anlattı: DEVLET TOPLUMUN TERCİHİNE SAYGI GÖSTERMELİ:"Nevruz da 1 Mayıs da Türkiye’de toplumsal bir sahiplenmeye kavuşmuş günlerdir. Her ikisi de toplumun barış içinde kullanabileceği bir demokratik hak konumundadır. Bunları engellemeyi bir devlet görevi olarak kabul etmek sorunun kaynağını oluşturuyor. Devlet toplumun bu tercihine saygı göstermelidir. TOPLUM BİR KABUSTAN KURTULUR: Ve Nevruz ve 1 Mayıs günleri Türkiye için bir gerilim, korku, çatışma ortamı artık yaratmamalıdır. Bu mümkündür devletin bu 2 günü bir bayram günü toplumsal barış günü bir sevgi günü olarak kabul etmesi halinde bu kabustan kuşkudan korkudan toplumun kurtulacağına inanıyorum. BÜTÜN DÜNYADA OLDUĞU GİBİ 1 MAYIS KUTLANMALI: Buna öncülük etmek istedik. 1 Mayıs'ta bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’nin kutlaması gereken bir gündür emeğe saygı günüdür, barış ve kardeşlik günüdür, bir dayanışma günüdür bu yönüyle bir resmi bayram ve dayanışma günü olarak kutlanmalı. NEVRUZ BARIŞA VE KARDEŞLİĞE YARDIMCI OLACAK: Nevruz da bizim değil içinde bulunduğumuz bütün coğrafyamızın, her anlayışta insanlarımızın kutladığı bir gündür. Bir bahara geçiş günü bir değişimin, doğada bir yenilenmenin başlangıç günüdür bu yönüyle de bir bayram olarak kutlanması inanıyorum. Türkiye’de barışın istikrarın kardeşliğin dayanışmanın gerçekleşmesine yardımı olacaktır. DERHAL DÜZENLEME YAPILMALI: Parlamento resmen tatile girmemiştir fiilen aç kapa yapılması düşünülmektedir. Açılmalıdır, işletilmelidir parlamento ve derhal bu konuda bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Artık gereksiz korkularla kendi kendimizi engellemenin anlamı yoktur buna bir son vermek lazım. Türkiye’yi kaynaştırmak bütünleştirmek lazım." Teklifleri verdiler Baykal'ın bu açıklamasının ardından, CHP, İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek'in imzası ile 21 Mart’ın Nevruz Bayramı, 1 Mayıs’ın da İşçi Bayramı olarak kutlanarak, resmi tatil ilan edilmesi için iki ayrı yasa teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu. 1 Mayıs için 4 teklif var 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın resmi tatil olarak kutlanmasına ilişkin ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ve AKP Çorum Milletvekili Agah Kafkas'ın yasa teklifleri bulunuyor. Ancak, söz konusu tekliflerin hiç birisi hükümetin destek vermemesi nedeniyle bugüne kadar görüşülemedi. Hükümet geçen yıl Nisan ayında Bakanlar Kurulu'ndan 1 Mayıs'ın 'resmi tatil' olması değil 'Emek ve Dayanışma Günü' olarak kutlanması yönünde karar çıktı. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 2 milyar TL'lik ekonomik kayıp nedeniyle resmi tatil yapmadıklarını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise Ocak ayında yaptığı açıklamada, 1 Mayıs'ın tatil olmasıyla ilgili olumlu görüş taşıdığını söyledi. Nevruz için iki teklif Nevruz'un bayram olarak ilan edilmesine ilişkin de Meclis'te iki ayrı teklif bulunuyor. Bunlardan bir tanesi DTP'ye diğeri ise MHP'ye ait. DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik'in, Nevruz’un ‘Özgürlük ve Barış Bayramı’ olarak kutlanması ve resmi tatil ilan edilmesine ilişkin teklifi komisyonda görüşülmeyi bekliyor. Ancak MHP İstanbul Milletvekili Atila Kaya, her yıl 21 Mart'ta kutlanan Nevruz'un bayramı olarak kutlanmasına ilişkin teklifini komisyonlarda gerekli sürede görüşülmeyince Genel Kurul gündemine getirdi. Kaya'nın teklifi 18 Mart 2008 Salı günü hem iktidar hem de muhalefetin de destek vermesi ile doğrudan Genel Kurul gündemine alındı. Ancak teklif yine iktidarın destek vermemesi nedeniyle bugüne kadar görüşülüp yasalaşamadı. Kültür ve Turizim Bakanı Ertuğrul Günay "Hem 1 Mayıs’ın hem de nevruzun resmi bayram olarak kutlanmasına varım" diyerek destek verdi. MHP'den açık çek MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Atilla Kaya'nın imzası ile verdikleri teklifin Genel Kurul gündeminde 62. sırada beklediğini anımsattı. Seçim öncesinde bunun bir "açılım" olarak öne sürüldüğünü belirten Vural, "Bazılarına da açıkçası ’günaydın’ demek istiyoruz" dedi. MHP olarak Nevruz ve 1 Mayıs’ın gerilim aracı olarak kullanılmasını istemediklerini vurgulayan Vural, "Bütün siyasi partiler uygun görürse, 1 Mayıs’ı da emek ve işçi bayramı olarak kutlayabiliriz" dedi. Vural, uzlaşma olması durumunda teklifin seçim öncesinde görüşülüp görüşülmeyeceğine ilişkin soruya da, "Eğer gerçekten bu konuda uzlaşma aranıyorsa, TBMM’nin bugün toplantısı var. Olağanüstü toplantıya çağırmamıza da gerek yok. Geliniz bunu çıkartalım. AKP, bu kanunun çıkartılmasını istiyorsa, hemen bir Danışma Kurulu kararıyla bugün görüşülmesini temin etmemiz mümkün. MHP olarak buna hazırız, çünkü teklif bizim teklifimiz" yanıtını verdi. Olağanüstü toplantıya gerek yok AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, CHP’nin verdiği teklifleri açılım olarak değerlendirme imkanı olmadığını belirterek, "Bunların, eski açılımlardan sonuç alınmadığı için getirildiğini düşünüyorum" dedi. Ergün, 1 Mayıs’ın ve Nevruz tatil olması için daha önce verilen teklifleri anımsatarak, "Bunlar zaman içinde komisyonlarda değerlendirilir" dedi. Ergün, grupların Meclisin tatile girmesi konusunda daha önce uzlaştıklarını, teklifler için olağanüstü toplantıya çağrılmasına gerek olmadığını ifade etti. AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş ise, "CHP herhalde seçim yaklaştığı için böyle söyledi diye düşünüyorum. Bize gelirse değerlendiririz. Genel Kurul'un olağan üstü toplantısı şu anda söz konusu değil. Henüz parti yetkili kurullarında böyle birşey konuşulmadı" dedi. İktidar ve muhalefet uzlaşsa bile hem Nevruz hem de 1 Mayıs ile ilgili tekliflerin hızla yasalaşması da şu an için mümkün görünmüyor. Meclis, bugünden itibaren yerel seçimler nedeniyle çalışmalarına resmi olarak 15 gün ara verecek. Ancak partiler İçtüzük'ten doğan bazı haklardan da yararlanarak Meclis'in 29 Mart seçimlerinden sonra 31 Mart Salı günü toplanması konusunda uzlaştı.- Türk Milleti'nin Evlatları: Aleviler
Türk Milleti'nin Evlatları: Aleviler AlevilerDünyanın ekonomik devlerinin, durgunluk ve krizlerle boğuştuğu şu günlerde, ülkemize sözde teğet geçen krizin ceplerimizi hiç de teğet geçmediğinin bütün vatandaşlarımız farkındadır. Birçok iktisatçı hükümeti ikaz etse de, yerel seçimler öncesi Türkiye?nin de krizde olduğunu söyleyecek bir babayiğit maalesef iktidarda değildir. Siyasî rant aracı olarak kullanılan o kadar çok konu mevcut ki, ülkede kriz olduğunun dillendirilmesi laf kalabalığı içerisinde unutturulmaktadır. Bu konulardan birisi de yıllardır oy kaygısıyla gündeme getirilen Alevilik meselesidir. Yanlış anlaşılmasın Alevilik bir mesele değildir, mesele Alevilik?in oy kaygısı güdenlerce kullanılmasıdır. Son grup toplantısında Sayın Dr. Devlet Bahçeli?nin Alevi vatandaşlar hakkında yapmış oldukları beyanat iktidar mensuplarının ve Aleviler?den yıllarca nemalanmaya uğraşan ana muhalefetin eteklerini tutuşturmuştur. Bu sebeple türlü türlü iftiralar söylenmeye başlanmış, iktidar tarafından apar topar açılım çabaları önümüze konulmuştur. Malum medya, Sayın Dr. Devlet Bahçeli?nin açıklamalarını kamuoyuna Alevi açılımı olarak vermiş, Milliyetçi Hareket Partisi?nin Alevi vatandaşlarımızla geçmişte arasında bir mesafe olduğunu ima etmişlerdir. Hâlbuki işin rengi böyle değildir. Türk Milleti?ni merkez alan, Türk Milliyetçiliği?ni fikrî olarak siyaset sahnesinde temsil eden Milliyetçi Hareket Partisi?nin bu konuda ?yeni? diye tabir edilebilecek bir açılımı söz konusu değildir. 1960lı yıllarda Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi olarak siyaset sahnesine çıkan MHP, içinde barındırdığı Türkmen Alevi âşıkları ve kitlesel olarak CKMP?nin mensubu olmaktan gurur duyan Türkmen Alevi vatandaşları ile Alevilik?in ayrılık gayrılık meselesi olmadığını kanıtlamıştır. Alevilik?in de, İslam?ın bütün anlayışları gibi birlik ve bütünlüğün, saygı ve sevginin, Büyük Türkiye Ülküsü?nün gerçekleşmesinde, Türk Miliyetçiliği?nin yaşatılmasında en temel taşlardan birisi olduğunu Türk Milleti?ne göstermiştir. Ancak diğerleri ile MHP?nin temel farkı şudur; MHP, asla ve kat?a inançları, değerleri, farklılıkları bir siyasî rant aracı olarak kullanmamış, ülkenin kutuplaşmasına hizmet eden farklılıkların kaşınmasının da karşısında durmuştur. MHP?nin karşısında durduğu bir başka konu ise, AB eliyle kültürümüzün bu zengin içeriklerinin sanki azınlıklarmış gibi önümüze konulmasıdır. Türkiye?nin onlarca farklı etnik kökenden oluştuğunu iddia edebilecek bir sosyoloji bilgisi olan Başbakan, Türkiye üzerine farklı emelleri olanların ekmeğine beyanatları ile yağ sürmektedir. Bu ülkede azınlıkların kimler olduğunu ve bu ülkenin sahiplerinin kimler olduğunu MHP, tarihî mirası itibariyle gayet iyi bilmektedir. Ne öz be öz Türk olan Alevi vatandaşlarımız ne de bin yıllık hukukumuz ve kardeşliğimiz olan kendisini Kürt addeden Türk Milleti mensupları azınlık değillerdir. Tarihi bilmeyen, hatta yakın tarihten bihaber olan bazı iktidar mensupları ise geçmişte ülkeyi bölmeye çalışanların karşısında duran MHP?yi, bu bölücülerin iftiralarını kullanarak yıpratma yoluna gitmişlerdir. AKP?li İbrahim Yiğit bu konuda şöyle demektedir; ?Tabi tüm siyasi partilerin Alevilerin sorununa sahip çıkmaları güzel bir şey? Ama MHP"nin öncelikle bir özür borcu var. Sivas, Maraş, Erzincan, Çorum olayları kanıtları ve tanıkları ile birlikte ortada. Bu olayları kimlerin çıkardığı ortada? O zamanki MHP"nin, Ülkü Ocaklarının çıkardığı olaylar. Şimdi, 'o zamanki MHP ve Ülkü ocakları ile bizim bir bağımız yok. Biz, o zamanki MHP değiliz' diyebilirler ama bu doğru olmaz. Önce bir özür dilemeli. Sonra Alevi açılımına sahip çıkmalı. Bu da güzel bir şey olur.? ******** Gerisi laf-ı güzaftır.Afşarhan YILDIZ- Medeniyetin yok oldugu ülke Türkiye
‘Türkiye, Ortadoğu’da işportacı olur’ Mine Şenocaklı Beykent Ünİversitesi Rektör YardImcIsI Prof. Ünsal Oskay: Ne dersiniz, Türkiye 10 yıl sonra Ortadoğu’da ağabeylik yapıyor olabilir mi? Bugün Türkiye’nin Ortadoğu’da yıldızı parlasa bile, Ortadoğu dediğin Arap ülkeleri değil mi? 1948’de İsrail ortaya çıktığında ilk tanıyanlar Sovyet Rusya ve Türkiye’ydi. Arap ülkeleri ise pek tepki göstermedi. Onlar Arap ortaklığına da pek itibar etmezler. Suudilerin, Mısır’ın, Suriye’nin çıkar çevreleri ayrıdır. Hepsi kendi burjuvazisine sahiptir. Burjuvazi ise kendisini düşünür. Araplar, Amerika’nın Irak’a müdahalesine bile uzaktan, göstermelik düzeyde tepki veriyor. Bir şey yapmıyorlar. Irak, şu dar zamanda Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgali yüzünden tazminat ödüyor. Oysa bazı Arap ülkeleri tarafından Irak’ın Kuveyt’e saldırması teşvik edildi, yapabileceği söylendi, yaptıktan sonra başına ne geleceği ise söylenmedi. Dolayısıyla Türkiye’nin de Arap ülkelerinde sempati kazanması çok mümkün değil. Bu bir gösteriş. Ama Başbakan Erdoğan ’Yeni Osmanlı’ diye bile tanımlandı... Arap ülkelerinin Osmanlı döneminde güya saadet içinde yaşadıkları söylenir. Ama Araplar için Osmanlı çok da makbul bir şey değildir. Yerel iktidar çevreleri Fransızları, İngilizleri tercih ettiler, Osmanlılar ise Rusların Ortadoğu’ya gelişini önlediler. Onun için Batı, Osmanlı’yı himaye etti. Ta ki, buharlı gemiler ve şimendiferler Rusların bu taraflara asker göndermesini dengeleyene kadar. Türkiye, Amerika’nın yarısı kadar gücü, kuvveti olan bir ülke olsaydı Filistin ve İsrail arasında arabuluculuk gibi roller üstlenebilirdi. Korkarım, böyle bir rol için Amerika’nın aradığı dost, beraber çalışacağı ülke İran. Neden? Çünkü İran güçlü... Rejimiyle, iktisadi hayatıyla, petrolüyle, teknolojik gelişimiyle bölgede bir güç. İran’ın, İsrail’i vurması da söz konusu değil. Amerika’nın planı İsrail, Gürcistan ve İran’ı bir yerde toplamak... Onları topladıktan sonra önce Suudileri, belki Mısır’ı filan daha ılımlı hale getirecek. Çünkü bölgede demokrasi istiyor. ‘Bu gidişle Topkapı Sarayı’nı da satarız’ Peki ama İran Cumhurbaşkanı Ahmedi Nejat anlaşır mı Amerika’yla? Anlaşır. Amerika, onlara daha rahat şartlar sağlar. Yani nükleer silah yapımına göz mü yumar? Evet. Amerika belki İsrail’den de bıktı çünkü. Peki bu arada Türkiye’nin rolü ne olur? Türkiye Ortadoğu’da işportacı, yine işportacı olur. Bizim ordudan başka hesaba katmamız gereken bir faktörümüz yok. O ordunun da hangi şartlarda, kimin yanında yer alacağını veya kimin yanına çekileceğini bilemeyiz. Siyaset bilimi çok değişkendir; öyle ezbere vatan, millet nutuklarıyla, ideolojilerle, din, imanla filan zerre kadar ilgisi yoktur, maddi unsurlarla çalışır. İşportacı tanımı biraz ağır kaçmadı mı hocam? Neden? Başbakan öyle, bakanlar öyle, muhalefet öyle. Çoktan beri öyle. Her şeye para gözüyle bakıyorlar. Vaktiyle, Çin’in milliyetçi lideri Çan Kay Şek’e diyorlar ki, “Hükümet tepetaklak gidecek, çünkü hep kendi adamlarına iş veriyorsun. Hısım akrabaya banka kurduruyorsun.” Çan Kay Şek’in verdiği ibretlik bir cevaptır. “Ne diyorsunuz, ben dayımın oğluna, kendi oğluma, akrabama birtakım çıkarlar sağlamazsam halkın gözünde itibarım kalmaz. ‘Adam olsaydı, dayısının oğluna iş bulurdu. Oğluna gemi aldırırdı’ derler” diyor. Aynı bizim gibi. 10 yıl sonra değişen bir şey olmayacak mı peki? Tablo hazır... Sultanahmet Camii lüks otele dönüştürülebilir mi acaba? Ha, Ayasofya’ya dokunmazlar, onun turistik amacı çok. O kadar da değil hocam? Bu şimdilik bir espri. Ama toplum hiç beklemediği şeyleri görebilir. Muhafazakârlar, dindarlar yapmazlar diye düşünebilirsin. Ben de öyle düşünüyordum. Şimdi düşünmüyorum. Bir gün Sultanahmet Camii’nin otel olacağını düşünmek zorunda kalabiliriz. Haydarpaşa Garı’nı ortadan kaldırmayı düşünen zihniyet, yarın öbür gün Sultanahmet Camii’nin çevresini cami hiç görülmeyecek şekilde tanzim edebilir, Beylerbeyi Sarayı’nı da otel yapar. Çünkü onlara göre para azizdir. Rıhtımı da satarım, Topkapı Sarayı’nı da satarım. Ha, milleti ve kendi vicdanımı rahatlatmak için Türk bayraklarının ebadını büyütürüm. Hiçbir şey paldır küldür yapılmaz. Daha önce yapılacağını tasavvur etmediğimiz şeyler yapılmıyor mu? ’İstanbul’un silüetini bozmayız, o bizim medeniyetimizin göstergesidir’ deniyordu, yüksek oteller yapılmadı mı? Sultanahmet’teki Four Seasons’ın içindeki ek bina neyin üzerine inşaa ediliyor? 2 bin yıllık tarihin üzerine! Görmüyor musun, 2 bin yıl dünyaya hükmeden medeniyetin son mirasçısı biziz. Bu gurur verici bir şey. Onu unutuyorsun, tarihi kapatıyorsun. O otel yapılacak da ne olacak? Yukarıda restoran, aşağıda kumarhane olacak. En aşağıda da senin 2 bin yıllık tarihin! Yapan kim? Din, iman, tarih, vatan, millet diyen, en milliyetçi kesim. 20-30 yıl daha Türkiye ayılmaz. - Tecavüz mü daha günah kürtaj mı?
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.