Zıplanacak içerik

sarıgöl

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sarıgöl tarafından postalanan herşey

  1. Sayın katakuta. Hırıstiyan oldunda haberimizmi yok. Malumaliniz "derin bilgi birikiminiz" e güvenerek Hz. İsa aynı zamanda islam peygamberidir. Doğru diyorsunuz batı teknoloji,hayat standart ı olarak şu an üstün bakarsın bir gün devran döner ama hırıstiyanlığınız hayırlı olsun.
  2. Sayın evrensel. İnanki yazıpta sorduğun iletinin yanlız başlığını okudum.Sebebi de bu yazdıklarına defalarca yanıt verildi ve artık servise konmasa iyi olur sebebi de (kafirlere)kitap sağdan verilmeyecek bunu bilmek lazım. İster arkadan, ister soldan,sağdan yok.
  3. MUHAMMED-SURESİ. 29)Yoksa, kalplerinde hastalık olanlar zannederler mi ki Allah onların ahlakî zaaflarını açığa çıkarmayacak? 30)Eğer dileseydik onları sana açıkça gösterirdik ki görünür/dış işaretlerine bakıp onları kesin olarak teşhis edebilesin: ama [öyle olsa bile,] sen onları seslerinin tonundan mutlaka tanırsın. Ve Allah yaptığınız her şeyi bilir [ey insanlar:] 31)ve hepinizi mutlaka sınayacağız ki [bizim yolumuzda] üstün gayret gösterenleri ve sıkıntılara göğüs gerenleri (diğerlerinden) ayırabilelim: çünkü biz, bütün iddialarınızı[n doğruluğunu] deneyeceğiz. 32)Gerçek şu ki, hakikati inkara şartlanmış olan ve [başkalarını] Allah yolundan alıkoyanlar ve doğru yol rehberliği kendilerine tevdî edildikten sonra [bu şekilde] kendilerini (Allah'ın) Elçisi'nden koparanlar hiçbir şekilde Allah'a bir zarar veremezler; ama Allah, bunların bütün fiillerini değersiz kılacak, boşa çıkaracaktır. Görüldüğü üzere açıklamayada gerek yok Ayetler durumu açıklıyor "cımbız ve kişisel yorum" buradada devrede. (Belirleyecek,deneyecek) neden; ceza veya ödül de "ADALET" esas. Bazı yerdede ateist ler şöylede diyorlar madem "ALLAH" Gayb ı biliyor dolayısı ile de İnsanların ne yapacağını o zaman "İmtihan" niye? (belirleyecek, sınayacak,deneyecek) nedir.
  4. Sayın evrensel. Ali cenaplığınıza ve bilgece yorumlarınıza (açıklama) teşekkür ederim. Ama zannedersem bir şeyi atlamışsın? zataliniz bendenizin yaptığı (alıntının) açıklamasını,alıntılamamışsın ama yinede uyarın? için sağol bir dahaki yaptığım (alıntı) açıklamasını da vererek üzerine yorum yaparsak daha bir gerçek olur. Saygı ve sevgine aynen bir mukabele.
  5. HAC-47. Ve bir de [ey Muhammed,] (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda sana meydan okuyorlar: fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak değildir ve bilin ki, Rabbinin ölçüsüyle bir gün, sizin hesap ettiğiniz bin yıl gibidir. AÇIKLAMA. Yani, insanın "zaman" ya da "süre"den anladığı şeyin Allah'a göre bir anlamı yoktur; çünkü O, zamandan münezzehtir, zamanın ötesindedir; başlangıcı ve sonu yoktur O'nun; öyle ki, "O'nun için, ha bir gün, ha bin yıl, aynı şeydir"Zaman" kavramının, zamansız ve sonsuz olan Allah ile ilişkili olarak kullanılması anlamsızdır: "Rabbinizin ölçüsüyle bir gün, sizin hesabınızla bin yıl gibidir": başka bir deyimle, bir gün, bir çağ, bin yıl, yahut elli bin yıl, O'nun için aynıdır; çünkü (bu ölçüler,) yalnızca yaratılmış dünyada açık bir gerçekliğe sahiptirler ve Yaratıcı ile hiçbir ilgileri yoktur. Keza öteki dünyada zaman, insan için anlamını yitirmiş olacağından, zalimlerin "ne zaman" azaba uğrayacaklarını ve dürüst ve erdemlilerin ne zaman ödüllerini alacaklarını sormanın hiçbir anlamı yoktur.
  6. Haklısın Brainslapper konuyu nereye çektiğinin farkındamısın amaç tahrik ama bittiğinin resmidir.
  7. Anlamaya başlıyorsun brainslapper de "İstidlal,Halife" işine gelmiyor.Biraz daha anlayarak okursanız olayın doğruluğu anlaşılır.
  8. Katakuta. Sen evvela iyi oku anla sonrada dersini çalış ondan sonra cevap yaz. Olay bitmiştir.
  9. Yüce ALLAH’ın; “ Hani rabbin meleklere; muhakkak ben yeryüzünde bir “ HALİFE” yaratacağım demişti”...Bakara-30.AÇIKLAMA. Kelime olarak (halife) başkasının yerine geçen başkasını temsil eden hatta yerine geçtiği kimsenin yolunu izleyen demektir. Burada sözü Geçen (halife) kelimesi ile kastedilen “Adem” a.s. dır. ALLAH ın Meleklere sormasının manası; eğer “ Cenab ı ALLAH meşverette (konuşma) bulunmaya muhtaç bulunmaktan münezzeh olduğu halde meleklere ben yeryüzünde bir “halife” yaratacağım” demesinin faydası nedir. Buna iki yönden cevap verilir. 1) Cenab ı ALLAH onların bu sırra müttali oldukları zaman kendisine bu soruyu soracaklarını biliyordu. Maslahat ( fayda,maksat) meleklerin bu cevabı ihata ( geniş bilgi ile anlamak) etmeleri gerektiği için, onlar bu suali sorupta bu cevabı duysunlar diye onlara bu vakıayı tarif etti öğretti. 2) Hak Teala, bununla kullarına müşaverede ( bir iş hususunds iki veye daha fazla kimseler arasında konuşma,danışma) bulunmayı öğretmiştir. Orada bozgunculuk yapacak kan,dökecek birinimi yaratacaksın?. Bakara- 30. Meleklerin, İnsanların fesad çıkarıp,kan dökeceğini haber vermeleridir. Bu ise onlara ya vahiyle bildirilmiştir (melekleri elçiler kılan Fatır-1) yahutta onlar bunu istidlal (delil getirmek,bir delile dayanarak netice çıkarmak “halife”) ederek söylemişlerdir. Veya Melekler Adem a.s. dan önce yeryüzünde bulunan (ve fesat çıkaran) cinlerin haline kıyas ederek bunu söylemişlerdir. Yahut O Melekler Adem a.s. In yaratılışını İnsanın mutlaka şu dört karışımdan mürekkeb oluşunu İnsanın terkibinde bulunan şehvetten fesadın, gazaptan kan döküleceğini biliyorlardı. ŞİMDİ GELELİM “KAN” VE “TOPRAĞA. Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, Biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkca göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiçbir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir... (Hac Suresi, 5. AÇIKLAMA. Ayette bir insanın yaratılış aşamaları tarif edilmektedir. Birinci aşama olan toprak, insandaki temel mineralleri ve elementleri içeren hammaddedir. İkinci aşama ise bu elementlerin, anne karnındaki yumurtayı döllemek için gerekli yapıya ve genetik bilgiye sahip olan spermleri içeren ve Kuran'da karmaşık bir su tabiriyle tarif edilen menide biraraya gelmesidir. Kısacası insanın temel hammaddesi topraktır. Toprağın özü, bir damla menide o insanı meydana getirecek bir şekilde toplanmıştır. Anlamayan olursa yukarıdaki (açıklama) 1) e baksınlar yok yine anlamazlarsa zaten anlamadıklarından bu soruları soruyorlar.
  10. sarıgöl şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Dikkat malzeme? (aten,aton) ama yinede servise konuyor demekki bazıları malzemelerini dahi farkedemiyor.
  11. Sayın BrainSlapper. Size bir kitap tavsiye edeyim"bir siyasi proje olarak Türkçe ibadet Dücane Cündioğlu" Kitabevi yayınları. Hür iradeli olarak medeni olmakta bir meziyettir.
  12. CİN- SURESİ. 23) eğer Allah'ın mesajlarını ve O'ndan [bana ulaşan ay-dınlığı dünyaya] duyurmamış olsaydım." Allah'a ve Elçisi'ne isyan edenlere gelince, şüphe yok ki onları içinde sonsuza dek kalacakları cehennem ateşi beklemektedir. 24) [Öyleyse bırak,] önceden uyarıldıkları [akibet]i görecekleri an gelinceye kadar [beklesinler]: o zaman anlayacaklar kim, hangi [tür] insan daha çaresiz ve daha kimsesizdir! 25) De ki: "Önceden uyarıldığınız bu [akibet]in yakın olup olmadığını yahut Rabbimin onun için uzun bir vade koyup koymadığını bilemem" 26) [Yalnız] O bilir yaratılmışların kavrayış sınırlarının ötesindekini ve hiç kimseye açmaz Kendi erişilmez derinlikteki sırlarını 27) seçmekten hoşnutluk duyduğu elçisi hariç: o zaman Allah hem o'nun gözü önüne serilmiş olan her konuda, hem de aklının ermeyeceği her alanda o'nu gözetlemek için [semavî güçler] gönderir 28) böylece bu[elçi]lerin tebliğ ettikleri şeyin [yalnızca] Rablerinin mesajları olduğunu açıkça gösterir: çünkü onların [söyleyebilecekleri] her şeyi [bilgisi ile] kuşatan O'dur; ve [mevcut olan] her şeyi bir bir hesaplayandır. AÇIKLAMA. Cin suresinin 23. Ayetinden alınırsa olay zaten anlaşılır burada izahata gerek te yok. BAKARA-30.AYET. Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim" demişti. Onlar da: "Biz Seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah:) "Şüphesiz sizin bilmediğinizi Ben bilirim" dedi BAKARA-33. Allah:) "Ey Adem, bunları onlara isimleriyle haber ver" dedi. O, bunları onlara isimleriyle haber verince de dedi ki: "Size demedim mi, göklerin ve yerin gaybını gerçekten Ben bilirim, gizli tuttuklarınızı ve açığa vurduklarınızı da Ben bilirim. AÇIKLAMA. Kan dökmek fesat çıkarmak. Biz seni hamdin ile teşbih ve takdis edip dururken orada fesat çıkartacak,kanlar dökecek bir kimsemi yaratacaksın? Buyruğundaki Kimse, “Yaratacaksın” anlamındaki birinci fiilin birinci mefulü olarak nasb mahallindedir. Orda kelimesi de ikinci mefulün yerini Tutmaktadır.Fesat çıkartacak anlamındaki fiilin tekil olması,”kimse” anlamındaki edatın lafzı gözönünde bulundurulması dolayısıyladır. Kur’an dışında bu fiilen çoğul getirilmeside mümkündür. Yine Kur’an ı Kerimde; (İçlerinde seni dinleyen vardır 6/25 Buyruğunda) fiil,” en lafzına göre tekil gelmiştir.” (Aralarında seni dinleyenler vardır 10/ 42 buyruğunda) ise fiil mana göz önünde Bulundurularak çoğul gelmiştir. Dökecek “fiili” de bir önceki fiile atfedilmiştir. Buradada bu fiilin her iki şekilde (tekil ve çoğul) gelmesi caizdir. Esid, el-a’rec den ibaresinde fiili nasb ile okuyup fiilin başındaki “vav” ile sonunun cevabı kabul etmiştir.(Yani ; orada fesat çıkartacak birisinimi yaratacaksın? O takdirde o kanlar dökecektirdemek olur.) Yukarıdaki açıklamayı anlayamayanlar için ileride daha bir kolay izahat veririm İnşaallah.
  13. sarıgöl şurada cevap verdi: muki başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Gıyabında itham yok (sanal internet alemi yazışması). Artık bu anlamadım,deşifre ayakları da bayatladı anlamadıysan cevap yazma.
  14. sarıgöl şurada cevap verdi: muki başlık Dini Konular - Din - Dinler
    "Sanman taleb-i devlet ü câh etmeğe geldik, Biz âleme bir yâr için âh etmeğe geldik!" Yeni şehirli Avni. " Bâkiyi beşer her ne kadar eylese tenzih, Fâniyeti îcabı eder kendini teşbîh!" Mehmet Akif Safahat.
  15. sarıgöl şurada cevap verdi: muki başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Muki kimse inandığı seyi savunmasın demiyor. İnandığı şeyin bütününe inansın diyor. Kuran ben apaçık bir kitabım diyorsa, müslümanlar buna neden inanmıyorlar diye soruyor! yukarıdaki yazı alıntıdır. Bu akşam yazmayıp yazılanları okumak istiyordum ama bazı yazıları görüpte yazmamak olmuyor sebebide şu. Kimseye inandığı şeyi savunmayın denmiyor? inandığı şeyin bütününe inansın deniyor????(kim demiş bütününe inanmıyorum diye muki oyle söylemiş). KUR,AN ben apaçık bir kitabım diyorsa ki (öyle diyor ve doğrudur) Müslümanlar buna neden inanmıyorlar diye soruyor (muki anlatamadı başka birisi devrede) şimdi "muki ve muki yerine izahat veren söylesin" acaba bütününemi inansınlar yoksa zaten inandıkları için birde izahatmı versinler karar verin artık inansınlardamı izahat versinler yoksa inanmasınlardamı izahat versinler.
  16. sarıgöl şurada cevap verdi: muki başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Herkez inandigini savunmali.... Insan dusundukce vardir..... Allah korkusuyla yapilan savunma savunma da degildir... Kimsenin varliginin kimseyede zarari olmaz... yukarıdaki yazı alıntıdır. Yorumsuz.
  17. Yanlış anlaşılmak istemiyorum fakat neden servet beyannamesi düzgün olan kişi veya kişiler maliyenin bankadaki paralarını (transfer) izlemek istemesinden bu kadar şikayetçi olur vede olayı basını susturma (görsel) olayı olarak lanse eder teşekkür. ÖZKAN, 17 MİLYON DOLARININ PEŞİNİ BIRAKMAYAN TAYYAR’I İZLETİYOR MU? HAFİYELİK YAPAN “YAKIN DOST” KİM? Medya 2/7/2007 2 Tuncay Özkan’ın başını hayli ağrıtan “17 milyon doları nereden buldun” sorusunu soran ve cevapla tatmin olmayıp fikri takibini sürdüren Şamil Tayyar, Özkan tarafından izlendiğini yazdı. İşte o izlemenin detayları… Hafiye Tuncay Kısa süre önce büromuzda üç gazeteci konuğum vardı. Yeni büroya taşındığımız için ‘hayırlı olsun’ demeye gelmişler. Bu nezaket ziyareti, öğle saatlerine denk gelince yemekli sohbete dönüştü. Vedalaşıp ayrıldıktan birkaç gün sonra bu gazeteci arkadaşlardan birinin telefonu çalıyor: ‘Duydum, Şamil’in yanına gitmişsin. Yanınızda (şu) gazetelerin temsilcileri de varmış. Senin ne işin var onların arasında?’ Arkadaşımız, düzgün bir üslupla nezaket ziyareti olduğunu anlatıyor. Ama karşıdaki ses, kendine gizemli bir hava veriyor, bu görüşmeden istihbarat örgütü sayesinde haberdar olduğu izlenimi yaratıyor. Bu görüşmeyi duyunca şu yorumu yaptım: ‘Telefonlarımız dinleniyor olabilir ama bu zat kendine fazla misyon üstlenmiş. Gerçekten kendisine belli merkezlerden bilgi akışı olsaydı, ‘17 milyon dolar’ sorusunun nereden çıktığını da bilirdi. Bana bu bilgiyi aktaranlar, aynı yemek masasında oturdular.’ Gizli değil ama böyle bir görüşmeden nasıl haberdar olduğunu çok iyi biliyorum. Cep telefonuna, bu zatın numarasını ‘Kanaltürk’ olarak kaydeden bir yakın dost! Bu arada ismi başlıkta saklı bu hafiyenin, bir üniversitede ‘17 milyon doları nerden buldun’ sorusuna yanıt verirken, ‘sünnet’ ve ‘çıkın’dan sonra 25 yıllık meslek hayatındaki transferleri sıralaması dikkatimi çekti. Zat, 1966 doğumlu. Üniversiteye girişi 1983. Bitirip bitirmediğini bilmiyorum, birkaç defa aftan döndüğünü duydum. Bunları bırakın bir kenara. Kendi hesabı doğru olsa bile 25 yıl geriye gittiğinizde yaşı 16 çıkar. Lisedeki okul gazetesinde başlamış biriktirmeye. Vallahi helal olsun! Şamil Tayyar-Star
  18. Sayın BrainSlapper. Gösterdiğiniz teveccühe teşekkür ederim yazdığım yazıları renklendirmişsin (cevaplarımı) bu itibarla benim yazarken beceremediğimi yaptığınızdan dolayıda yine bir daha teşekkür ederim.
  19. BrainSlapper yine aynı polemiğini buradada tekrarlamışsın.Nasılmı sana verilen cevapları kendi istediğin gibi kurgulayıp soru soranada iki şık bırakıp hangisi demek laf cambazlığı ilede hangi şıkkı tercih ederse güya senin iddian kanıtlanmış olacak ama ben hiç polemik yapmadan soruna yanıt vereceğim lütfen oku. HUD-7. O'dur, gökleri ve yeri altı evrede yaratan; Ve [hayatı yarattığı sürece] O'nun kudret tahtı suyun üstündeydi. [Allah size böylece O'na olan bağımlılığınızı hatırlatıyor] ki sizi sınayıp hanginizin eylem ve davranışca iyi olduğunu ortaya koysun. Şöyle ki: eğer (sen, ey Peygamber,) [insanlara:] "Unutmayın ki, ölümden sonra diriltileceksiniz!" desen, hakkı inkara şartlanmış olanlar hemen,"Açıkçası, bu büyüleyici bir vehimden başka bir şey değil!" diye karşılık verirler. AÇIKLAMA. Eyyâm (lafzen, "günler") sözcüğünü "evre/safha" ve arş (taht) sözcüğünü de "kudret tahtı" olarak aktarmamız hakkında. bkz. "O'nun kudret tahtı suyun üstündeydi" ifadesiyle yapılan atıf, Allah'ın iradesine bağlı olarak hayatın bütünüyle suda başlayıp evrimleştiğini işaret eder gibi gözüküyor ki, bu husus Kur'an tarafından açıkça ortaya konduğu gibi yakın zamanlarda biyoloji alanında yapılan araştırmalarla da doğrulanmıştır. Yine de kesin gözüyle bakılamayacak olan bu yorumun, önceki ayette geçen "yaşayan hiçbir canlı" ifadesiyle de desteklendiği söylenebilir. Allah "yaşayan her canlıyı sudan yarattı" ifadesi, bugünün bilim dünyasının evrensel olarak kabul ettiği bir gerçeği son derece özlü bir biçimde dile getirmektedir. Bu Kur'ânî ifade üç boyutlu bir anlam ortaya koymaktadır: (1) Su -ve özellikle, deniz- tüm canlı türlerinin ilk örneğinin (prototype) ortaya çıktığı ortamdır; (2) Var olan ya da tasarlanabilen tüm sıvılar içinde yalnızca su, hayatın ortaya çıkıp tekamül etmesi için uygun ve gerekli özelliklere sahiptir; (3) Hayvansal ya da bitkisel, canlı her hücrenin fiziksel temelini oluşturan ve içinde hayat olgusunun belirebileceği yegane madde ortamı olan protoplazma büyük ölçüde sudan ibarettir ve bütünüyle suya dayanmaktadır. Evrenin başlangıçtaki fiziksel birliğine işaret eden önceki ifadeyle canlı âlemin elementer birliğini işaret eden bu ifadenin birlikte ele alınması, tüm yaratılış olgusunun dayandığı tek bir planın, tek ve tutarlı bir yaratma eyleminin ve buna bağlı olarak da tek bir yaratıcının varlığına götürmektedir. Şimdide "ARŞ" ın tarifi. (İSLAM ANSİKLOPEDİSİ) ARŞ Tavan, çatı, dam, çardak. Bir eve nisbetle tavanı; tavanına nisbetle üstündeki çatısı, kubbesi, tepesindeki köşkü. Çadır ve çardak gibi yükselen, gölge veren her şeye arş denir. İfade ettiği kelimelerden anlaşıldığı gibi ulviyyet, yükseklik manasını içerir. Bu münasebetle hükümdarların üzerine oturdukları "taht" manasında da kullanılmıştır. Hükümdarların tahtı, mülk ve saltanatın remzi olduğundan arş kelimesi, kinayeli olarak mülk ve saltanat manasını da taşır. Ayrıca, bir işi ayakta tutan şey; bir şeyin temeli; bir cemaatin reisi; tabut, kuyunun dibinden adam boyu kadar taşla örüldükten sonra ağzına kadar yukarısına yapılan ahşap bölme; ayağın parmak tarafına doğru yüzündeki yumruca tümsek; kuşun yuvası gibi manâlar da arş kelimesi ile ifade edilmiştir. Bazıları Âyetü'l-kürsî'de geçen Kürsî* ile Arş'ın (ikisini de taht manasında kullanarak) aynı şey olduğunu sanmışlarsa da Arş, Kürsî'nin üzerindedir. Bu suretle Kürsî taht manasında düşünülürse Arş, onu kuşatan saray ve sarayın tavanı olarak kabul edilir. Bir rivayette Kürsî, Arşın ayağının konulduğu yerdir. Bu iki mana itibarıyla Arş, İslâm'a göre, bütün alemi kuşatan, sınırlandırılması ve takdir edilmesi beşer aklının dışında kalan ve gerçeğini Allah'ın bildiği yüce bir makamdır. Yedi kat gök, Cennet, Sidre, Kürsî Arş'ın altında tasavvur edilir. Arş'ın sınırı, alemi tasavvurun son sınırıdır. Bilinen manasıyla taht, bir hükümdarın hükûmet işlerini yürütürken üzerine kurulduğu bir cisimdir. Fakat "tahta çıktı" denilince, "hükûmet işlerini yani saltanatı eline aldı" manası anlaşılır. Yedi kat sema'nın üstünde ve bütün âlemi içine alan Arş'ın, bilinen taht manasıyla sınırlanamayacağı şüphesizdir. Binaenaleyh bahse konu olan "el-Arş" kelimesi mecazî ve kinayi bir mânâ ifade eder. O halde Arş'ın cisim olduğu iddia edilemez. Arş'ı bütün bir cisim tasavvur etsek bile, cihet ve cismaniyyetin hepsi Arş'ın sınırında sona erdiğinden, bunun üstünde bir cisim, mekan ve cihet tasavvuru tezat olur. Allah'ın Arş'a istivası da yine mecazî manadadır.
  20. Sihirli çubuk mısır kökenlidir. Görünmez, herşeyi yaratan, herşeyi gören, bilen, Güneş/Nur Tanrısı Aten'in "ol" demekle herşeyi yaptığına inanmışlardır. Kuran'ın Tanrısı o puttur. Yukarıdaki alıntı BrainSlapper, dendir. Şimdi önemli bir konuya açıklık getirme zamanıdır. Yukarıda görüldüğü gibi BrainSlapper ikide bir "Mısır kökenli aten (aton) putunu" örnek verip güya Semitik Dinlerin "Yahudi,Hırıstiyan,Müslüman" atası göstermektedir (haşa). Bilindiği gibi Hz. İbrahimi İlahi (vahiy) Dinler "Yahudi,Hırıstiyan,Müslüman" Atası kabul eder ve tarihi hakikat budur. Hz. İbrahim "Milattan önce 1900,2000 bin senelerinde" yaşamıştır burdan hareketle zamanımızdan 3900,veya 4000 sene önce. Şimdi gelelim "aten,aton" putuna ne zaman mısırda ona tapılmıştır "aten.aton" kimdir ve kim icad etmiştir.Babasinin ölümünden sonra genç yastaki IV. Amenofis, büyük bir baskiya maruz kaldi. Bu baskinin sebebi, geleneksel çok tanrıli Mısır dinini degistirerek tek tanrı inancina dayali bir din getirmis olmasi, ve her alanda köklü degisikliklere girismesiydi. Ancak Teb önde gelenleri bu dini teblig etmesine müsade etmediler. IV. Amenofis ve ahalisi Teb sehrinden uzaklasarak Tell El-Amarna'ya yerlestiler. Burada "Akh-et-aton" adinda yeni ve modern bir sehir insa ettiler. IV. Amenofis de "Amon'un Hosnutlugu" anlamina gelen adini Akh-en-aton yani "Aton'a Boyun Egen" olarak degistirdi. Amon, çok tanrıli Mısır dininde en büyük toteme verilen isimdi. Aton ise, Amenofis'e göre "göklerin ve yerin yaraticisi" idi, ki bu sifatla Allah'i kast etmis olmasi kuvvetle muhtemeldir.Bu firavun MÖ 14. yüzyilda basa geçmis olan IV. Amenofis'tir.Şimdi buradan hareketle BrainSlapper e derimki Hz. İbrahim İlahi "Semitik" Dinlerin atası olduğuna göre vede (aten,aton) putunu icad eden "amenofis" ten yaklaşık 400,500 sene evvel yaşamış olduğuna göre demekki ilahi vahiy Dinler "semitik" (aten,aton) putundan bir şey almamış (aten,aton) putunu icad eden "amenofis" Hz. İbrahim in Tevhid Dini "HANİF" likten aşırmıştır bütün öğretilerini şimdilik bu kadar.
  21. Daha çnce verdiğin cevaba, başka bir müslüman, sarıgöl, yazdıklarıyla itiraz etti. yukarıdaki alıntı BrainSlapper e aittir. BrainSlapper senin sorunun ne biliyormusun başkasının yerinede karar vermek bu itibarla ben yukarıdaki alıntıda yazıştığın kişi ile hiç yazışmadım bu bir.İkincisi Su üzerine bir tefsir alıntısı sizinle yazışırken gönderdim oradada aynı teraneyi yinelemiş fakat cevabını da almıştın dolayısı ile sanki senin sakat görüşlerine zemin hazırlamış gibi beni başkası ile yazışırken kaynak gösterme.
  22. Olsun bakalım bu arada alıntı yapmak için uğraşıyorum.
  23. BrainSlapper. Ne diyeyim deşifre etmekten yoruldum diyorsun,diyorsunda çatır,çatır bana cevap yazıyorsun.Bir şeyi yazayımda durum aydınlansın bunu yazmaktaki maksadımda bana yazdığın cevaplarda ikide bir imla hatası deyip durmaman içindir. Bu yazdığım bilgisayar oğlumun zorluk çekiyorum yazarken (tahsilim orta 1 terk) şimdiki söylemle 6.sınıf ha İmamda değilim tamammı.
  24. ENBİYA-30. AYET. PEKİ, hakkı inkara şartlanmış olan bu insanlar, göklerin ve yerin [başlangıçta] bir tek bütün olduğunu ve Bizim sonradan onu ikiye ayırdığımızı ve yaşayan her şeyi sudan yarattığımızı görmüyorlar mı? Hâlâ inanmayacaklar mı? AÇIKLAMASI. Kural olarak, Kur'ânî ifadeleri, bugün doğru gibi göründüğü halde yarın yeni bir buluş ya da teoriyle pekala yanlışlığı ortaya konabilecek durumda olan "bilimsel buluş ya da teorilerle" açıklamaya, yorumlamaya çalışmak boş ve yararsızdır. Bununla birlikte, Kur'an'da deyimsel olarak "gökler ve yer" diye ifade edilen evrenin başlangıçta bir bütün, tek bir kütle olduğunu dile getiren yukarıdaki yanılmaz atıf, evrenin başlangıçta tek bir elementten, yani hidrojenden meydana gelen bir bütün, tek bir kütle olduğunu ve bu bütünsel kütlenin sonradan merkezî çekim yüzünden büzüşüp muhtelif noktalarda yoğunlaştığını ve böylece zaman içinde münferit nebula, galaksi ve güneş sistemlerine ve bunlardan da giderek yıldızlara, gezegenlere ve onların uydularına dönüştüğü yolundaki bugün hemen hemen bütün astrofizikçilerin paylaştığı görüşü şaşırtıcı bir biçimde doğrulamaktadır. ("Genişleyen evren" terimiyle ifade edilen olguya ilişkin Kur'ânî atıf Allah "yaşayan her canlıyı sudan yarattı" ifadesi, bugünün bilim dünyasının evrensel olarak kabul ettiği bir gerçeği son derece özlü bir biçimde dile getirmektedir. Bu Kur'ânî ifade üç boyutlu bir anlam ortaya koymaktadır: (1) Su -ve özellikle, deniz- tüm canlı türlerinin ilk örneğinin (prototype) ortaya çıktığı ortamdır; (2) Var olan ya da tasarlanabilen tüm sıvılar içinde yalnızca su, hayatın ortaya çıkıp tekamül etmesi için uygun ve gerekli özelliklere sahiptir; (3) Hayvansal ya da bitkisel, canlı her hücrenin fiziksel temelini oluşturan ve içinde hayat olgusunun belirebileceği yegane madde ortamı olan protoplazma büyük ölçüde sudan ibarettir ve bütünüyle suya dayanmaktadır. Evrenin başlangıçtaki fiziksel birliğine işaret eden önceki ifadeyle canlı âlemin elementer birliğini işaret eden bu ifadenin birlikte ele alınması, tüm yaratılış olgusunun dayandığı tek bir planın, tek ve tutarlı bir yaratma eyleminin ve buna bağlı olarak da tek bir yaratıcının varlığına götürmektedir. ALLAH dinlenmiş (haşa) Kur,an da geçmez muharref Tevrat,ve İncil de geçer. ALLAH ın tahtı Su üzerinde ikenden kasıt bütün yaratılmışların Sudan yaratılmasından kinaye her şeyin onun tasarrufunda olduğunun belirtir birde Suyu da ALLAH yaratmıştır her şeyi nasıl yoktan var etmişse. 6- günden kasıt (devir,devre) Yarattığı Evrende zamanıda yarattığı içindir "ışık hızı,evrenin yaşı" gibi İnsanların bilim yapması için gibi olmasın sakın çünkü "ALLAH" tan başka her şey sonlu vede zamanla ölçüldüğü için olmasın (en doğrusunu ALLAH bilir.) gerisi soru soranın varsayımları evrim yok yaratılış var.
  25. sarıgöl şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Doğru söylüyorsun tarafsız beyin de somut olarak "madde" dirde içinde el,parmak,kol yokken kediyi okşadığını nasıl hissediyordu. Kalp mecazi anlamda duyguları sembolize eder demeklede İnananların dini terimleri kullanırken kalp derken "mecazi" dir demelerine de bir kulp bulan inanmayanlara ithaf olunur.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.