TARAFSIZ tarafından postalanan herşey
-
YARATANI ISPATLAYAN TESPİTLER..
Gördüğünüz herşeyi ilahi boyuta taşımak çok daha basit bir tarzdır. normal şartlardaki yaşam diye bir şey söz konusu olamaz, insanlar bulundukları ortama göre yaşarlar. Kutuplarda yaşayan bir insanla, Arabistanda yaşayan bir insanın tarzı birbirinden çok farklıdır. Arabistandaki bir insanı kutuplara götürürseniz ölmez. Oradaki ortama göre ayak uydurur. Kaşta bununla bağlantılıdır, örneğin kutuplarlarda veya civarı ülkelerde, ya da yazın soğuk, kışın ılık ülkelerde (bir çok ülke vardır böyle) yaşayan bir insan için kaşın bir önemi yoktur, çünkü ne ter vardır, ne yakıcı bir güneş, nede aşırı ışık. Kaşımız vardır, ama estetik dışında, çok ihtiyacımız olan bir yapı değildir, ilahi boyutunu hiç tartışmıyorum bile, çünkü o da tamamen bir hayal ürünü. Bilim İlah değildir, bilim insanlardan oluşur, insanların teorileridir, yani biziz. Ne kadar değer görürse o kadar kabul edilir ama kanıt yoksa hiçbir yararı yoktur. Kaşın tabiki faydası vardır, ama olmasada olur, insan rahatlıkla yaşayabilir. kavurucu sıcakların ve ekvator güneşinin olmadığı ülkelerde kaşlar milyarlarca insan için estedik dışında bir fayda etmez. kavurucu sıcakların ve ekvator güneşinin olduğu ülkelerde, kaşlar milyarlarca insan için hayati önem taşımaz.
-
YARATANI ISPATLAYAN TESPİTLER..
xlark tades dedin ki Birde şu var; Kaş güneş ışıklarının direkt etkisini bloke eder, ışınları kırar ve gözün rahatlamasını sağlar.. sonra dedin ki Güneşe bakarsan güneşe dönersen ne kaş nede kiprik fayda verir.. demekki güneşe bakmadığımız zaman gözler için bir problem olmuyor, güneşe baktığımız zaman ise zaten kaşların bir yararı olmuyor. Gözlerimizi yeterince kısarak güneş ışınlarından korunabiliriz. Kısacası kaşlar olmasada insan rahatlıkla yaşayabilir, estetik bozulur ama sağlık bozulmaz, bunun için bir çok iyi ve güzel alternetifler var. Zaten yoğun güneş ışınlarındanda bütün olarak korunmamız gerekiyor, bu anlamda kaşların önemli bir etkisi yok. hayır, yanlışlıyorum. iki beyaz çiftten, ne kadar bebek doğarsa doğsun zenci bir bebek ortaya çıkmaz, yada çekik gözlü eğer havvadan ZENCİ, ÇEKİK GÖZLÜ, MAVİ GÖZLÜ bir bebek çıkıyorsa !!! bu günümüz insanlarındada devam etmek zorundadır. Eğer bunlar sonradan olmuşlarsa zaten bu da evrimi doğrular yani japon bir çiftten ne kadar doğum yapılırsa yapılsın, yuvarlak gözlü yada zenci bir bebek çıkma ihtimali çok ama çok yüksektir, eğer adem ve havvadan gelmişsek. Ama şimdiye kadar böyle bir durum olmadı, bunun örneği yok. Japonla , yuvarlak gözlü bir çift, bebek yaptıkları zaman ikisinden birinin özelliklerini alabilirler ancak.
-
YARATANI ISPATLAYAN TESPİTLER..
xlark tades yaşam formumuz nesilden nesile aktarılıyor, bunu biliyorsundur umarım yani anne rahminde insan yeniden yaratılmıyor o spermde,tohumda kayıtlı verilere göre gelişiyor (DNA) ve bunun içinde en ince ayrıntısına kadar bütün özelliklerimiz ve fiziksel görüntümüz,oluşumumuz kayıtlı, ona göre gelişiyoruz insan kopyalanırken, insan yeniden yaratılmıyor, DNA da, bugüne kadar gelen yaşam formu ve gelişimde kayıtlar bulunuyor. örneğin, şeker veya başka bir hastalığı olan bir baba, bu hastalığını gelecek nesile rahatlıkla aktarabilir. toprağa bir elma çekirdeği ektiğinizde, elma ağacı yaratmış olmuyorsunuz, bunun gibi yani bunları belirtmeme gerek yoktur sanırım. insanın kaşları olmadığı zaman, sağlık olarak bir problem yaşamaz, kaş herşey değil, zaten otomatik olarak güneş gördüğümüz zaman gözlerimiz kısılır, kaşlar buna yardımcı olur ama kaşlar olmasa gözlerinizi biraz daha sıkıp, yada kafamızı biraz daha eğip güneşten korunabiliriz. Yazın toprağa veya sahile sırt üstü uzan ve tam tepedeki güneşten kaşların seni nasıl koruyor dikkat et. Tabiki hiç korumuyor, çünkü kaşlarının gözüne tam karşıdan yada çaprazdan gelen ışınlardan koruyamaz. Kısacası kaşlar olmasada insan rahatlıkla yaşayabilir, estetik bozulur ama sağlık bozulmaz. Kaşlarımız olduğu halde neden güneş gözlüğü yada uzun gölgelikli şapka kullanırız ? demekki yeterli değil. Yani kaşlarımız olmasada rahatlıkla sağlıklı bir şekilde yaşayabiliriz.
-
YARATANI ISPATLAYAN TESPİTLER..
kaşlar ve diğer tüyler, terlemenin biriktiği yada yoğun olduğu bölgelerde olur, yani terlemen varsa orada mutlaka ince yoğun yada kalın olarak tüyler mutlaka vardır, fakat bu tüylere aslında ihtiyaç yoktur. 8 nci mesajda en başta yazmıştım, çelişki yok, sanırım oraya dikkat etmemişsin terlemenin yoğun olduğu yada biriktiği diyorum.
-
YARATANI ISPATLAYAN TESPİTLER..
kaşlar ve diğer tüyler, terlemenin yoğun olduğu bölgelerde birikir, orada mutlaka ince, yoğun yada kalın olarak tüyler mutlaka vardır. fakat bu tüylere aslında ihtiyaç yoktur. İnsanlar kaşlarını aldırdığı zaman gözler terden boğulmaz Bazı insanların kaşları çok seyrek ve ince, bazılarınınki çok kalın ve gür, ama ter konusunda bir şikayetleri yok. Ter sadece kaşlarda etkili değildir, insanlar vucudunun her tarafında terden şikayet eder ve her tarafta bana bağlı olarak tüy vardır. Demekki KAŞ, terleme olduğu için oluşmuş, diğer terleme bölgelerinde olan tüyler gibi. evet kaşlarını aldıran ve terleyen insanlar çok gördüm, sonuçta gözleri terden boğulmuyor, elleriyle hafiften bir sildimi hemen kaybolur. Tıpkı alında biriken teri sildiğinimiz gibi. Sonuçta ter çok gıcık bir şey, istenmeyen bir durum ama mükemmeliz ya !!!! kaşlarda terleme azdır evet doğru, ama alından gelen ter nerede birikiyor ? kaşlarda, demekki o biriken yerde tüylenme normaldir. Yukarıda anlattığım gibi. senin teorinle aynı değerde. peki adem ile havvadan gelen insan aynı özelliğini neden devam ettiremiyor ? evrim mi geçirdiler ? neden renk renk ? beyaz bir insanında beyaz bir insanlar çiftleştiği zaman zenci doğurma ihtimali olması gerek, adem ile havva bu anlamda yanlışlanmış olur. Çekik gözlüleri hiç saymıyorum bile. önemli değil, sen bir topic içinde bir sürü soru sormuşsun ben yanıt bekliyorum yinede. Uzun cevapları sevmem zaten. Uzun cevaplar veren kafa bulandırır.
-
Kurandaki çelişkiler
xlark tades farklı görüşler, kendi kendine ortaya çıkmıyor, o farklı görüşlerde bir çok alimden, bilim adamından, büyük güvenilir kitaplarından, çok güvenilir bilim adamı ve profesörlerden ve buna benzer bir çok olgudan çıkıyor. Olayın kişisel görüşü sadece kendimizi ilgilendiriyor orası doğru, ama bununla sınırlı değil, yani seninle aynı türden.
-
YARATANI ISPATLAYAN TESPİTLER..
xlark tades kaşlar ve diğer tüyler, terlemenin biriktiği yada yoğun olduğu bölgelerde birikir, yani terlemen varsa orada mutlaka ince yoğun yada kalın olarak tüyler mutlaka vardır, fakat bu tüylere aslında ihtiyaç yoktur. bir insan koltuk altı tüylerini, bacak tüylerini, etek bölgesinideki tüylerini aldırdığı zaman(ağdayla,kökünden) vücut formunda hiçbir değişiklik olmaz. Hemen hemen her insan bunu yapar(özellikle bayanlar) Erkekler saçlarını kazıttığı zaman sağlık olarak hiçbir değişikliğe uğramazlar İnsanlar kaşlarını aldırdığı zaman gözler terden boğulmaz(kaşsız bir çok insan gördüm, kafasındaki tüm tüylerin dökülmesine neden olan bir hastalık) Bazı insanların kaşları çok seyrek ve ince, bazılarınınki çok kalın ve gür, ama ter konusunda bir şikayetleri yok. Yani kısacası insanların vücutlarındaki tüylere ihtiyaç yok, bütün tüylerinizi aldırsanızda rahatlıkla yaşayabilirsiniz, zaten tüylerimiz genetik olarakta sürekli azalmakta, bundan 300-500 sene önceki insanların bile tüylerinin daha kalın ve gür olduğunu okumuştum. Her canlıda neden çift organ(uzuv) var konusuna gelince (benim teorimdir) bu da canlıların tek yaşam formundan çift yaşam formuna adaptasyonuyla ilgili bir durum, zamanla iki yaşam formu birleşmiştir Bir insanı tam ortasından, baştan cinsel organına doğru ikiye böldüğünüz zaman ortaya iki tane eşit yapı çıkar buda zamanla iki canlı formun (tek uzuvlu) birleşmiş olduğunun delili olabilir. renkli göz ve ten olayı, zaten iklimsel ve koloni şeklindeki yaşam tarzının uğradığı değişiklikten dolayı teorik olarak açıklanıyor. (kıta parçalanmalarıda buna dahil) evet xlark tades şimdi ben sana bir soru sorayım !!! erkeğin memeleri 20 lik dişler bacaklardaki ve ensedeki tüyler apandis (sorun olunca doktorlar söküp atar ve hasta daha iyi yaşar) kadınlardaki başbelası sakal ve bıyık NEDEN VAR ? NE İŞE YARARLAR bu mükemmel kusursuz tasarımın içinde
-
Kurandaki çelişkiler
xlark tades seninden belirttiğin gibi, bir belirsizlik hakim herşey tartışılabiliyor çünkü ortada inanç var ve her insanın inancı birbirini tutmayabiliyor bir de üstüne Kur'an-ın anlam kargaşasından dolayı herkes farklı algılayınca belirsizlik iyice artıyor işin için çıkmak için şöyle deniyor "ben böyle olduğuna inanıyorum". e ne oldu şimdi kim ne anladı ! hani gerçekler ? hiçbiri yok sadece inanç var, onlarında doğru olduğu yada hangisinin doğru olduğu belli değil.
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
sardunyam yorum yok, kendin söylemişsin gerekeni
-
Kurandaki çelişkiler
Kur'an da hiçbir mucize yoktur, her şey bir insanın gördüklerini yorumlayabileceği biçimde belirtilmiştir, anlam ve çeviri kargaşasından herşey istenilen anlama çekilebildiği için bir kısım insanlar mucize olarak algılayabilirler. (Tarafsız)
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
Sardunyam tabiki hesabını soracak biz değiliz, ben öyle bir şey demedim. Ben sadece içerik, düşünce olarak kendinle çelişiyorsun diyorum Siz ne kadar insanlara saygı duyup onlara iyilik güzellik ve özgürlük aşılamaya çalışıyorsanızda, islam dini sizin düşüncelerinizle örtüşmüyor. Sebebide şu Nekadar iyi dürüst ve saygılı olursan ol, Allah'a inanmıyorsan cehennemde cayır cayır yanacaksın. Cehennem diyorum, yanmak diyorum, bu basit bir şey değil, parmağının ucuna ısıtılmış kızarmış toplu iğnenin başını dokundur bakalım dayanabiliyor musun ? İnsanlar inançları ve düşünceleri konusunda özgür bırakılmalı, onlar tehdit edilmeli Eğer dininiz güzelse onlara, bizim dinimize gelin, çok şey kazanacaksınız denmeli, gayeniz bu olmalı Onlar dininize gelmeyip kendi mantıklarıyla başka bir şeye inanıyorlarsa, tehdit edilmemeli ve korku verilmemeli Hem inançlara saygı duyuyorsunuz, hemde inançlara saygı duymayan bir dinin mensubusunuz. Yaptırım uygulamanıza gerek yok, zaten bu sizin değil Allah'ın işi. Önemli olan böyle çelişen bir mantıkta olmak.
-
YARATANI ISPATLAYAN TESPİTLER..
Sen bize Allah ol dedi oldu deme Bizde sana bir kaç tanrı bir araya gelip ortak bi çalışmayla yarattılar demeyelim
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
sardunyam, o zaman islam anlayışıyla çelişiyorsun çünkü Allah'a inanmayan insanlar, en aşağılık mahluktur, hayvanlar gibidirler ve cehennemde cayır cayır yanacaklar. yani hem inançlara saygı duyuyorsun, hemde inançlara saygı dymayan bir dinin mensubusun büyük çelişki
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
hayır, çünkü benim Tanrı inancım, bilinen tanrı modeli değildir, ve tamamlanmış değildir, fikirlerim kanıtlara delillere göre değişebilir. Ben sadece uzaya baktığımızda gördüğümüz boşluğun,varlığın bir sahibi, etkeni olmalı diye düşünüyorum, ama yinede kendimle çelişiyiorum çünkü o gördüğüm varlığın sahibininde nasıl var olduğuna şaşıyorum, yani mantığımın ve düşüncemin sınırı yok. Ve en sonunda şu kanıya varıyorum "biz aslında hiçbirşey bilmiyoruz, ama inanılmaz bir düşünce gücümüz var"
-
Allahın varlığına deliller?
sanırım kimse cevap vermeyecek, bende dahil, bu kadar uzun metinler yapıştırmak bana göre bir saygısızlık, kitabı olduğu gibi buraya yapıştırmışsın, sonuç ne sıfır. Nereyi tarşıcağız, nasıl sağlıklı tartışacağız, herşey karmakarışık olacak. Daha forum başlamadan karmakarışık oldu !!! çok sıkıldım okumaktan eskidi bunlar, yeni mantıklar kurmanız gerekiyor bu yazıların hiçbirinde Allah'ın delili yok (islam dini), sadece inanç var, sen Allah'ın delilidir dersin, bir başkasıda Tanrı'nın delilidir der, bir başkasıda bir kaç tane Tanrının işidir der hatta birisi çıkıpta hiçbiri yaratılmamıştır hepsi zaten vardı der. Yani nasıl inanmak istiyorsan, nasıl görmek istiyorsan öyle görürsün. O yüzden bunlar Allah'ın delilidir dersen en başta yanlışlanmış olursun.
-
Allahın varlığına deliller?
ahmetfuat eskidi bunlar, yeni mantıklar kurmanız gerekiyor bu yazıların hiçbirinde Allah'ın delili yok (islam dini), sadece inanç var, sen Allah'ın delilidir dersin, bir başkasıda Tanrı'nın delilidir der, bir başkasıda bir kaç tane Tanrının işidir der hatta birisi çıkıpta hiçbiri yaratılmamıştır hepsi zaten vardı der. Yani nasıl inanmak istiyorsan, nasıl görmek istiyorsan öyle görürsün. O yüzden bunlar Allah'ın delilidir dersen en başta yanlışlanmış olursun.
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
Sardunyam Sende insanların çeşitli inançlarına ve mantığa sahip olduğunu kabul ediyorusn yukarıdaki yazından anladığım kadarıyla Şimdi sana şöyle bir soru sorayım Birisi evrime inanıyor Birisi birden fazla Tanrının olduğuna inanıyor Birisi gördüğümüz herşeyin tanrının kendisi olduğuna inanıyor Birisi tesadüflere inanıyor Birisi hiç inanmıyor Şimdi bu insanların inançlarına saygı duyuyor musun, yani böyle inançlara sahip olduklarından dolayı onları suçlayabilir misin ? cevap vermek isteyen herkes verebilir. Ben hem evrime inanıyorum hemde Tanrıya, Tanrının bir modeli yoktur bana göre, yani her noktaya müdahele eden bir varlık kavramı yoktur bana göre. Evrim konusu artık ezberlenmiştir, ama darwinin evrim teorisini desteklemiyorum. Evrim vardır ama darwinin ayrıntılarına göre olmadığı anlaşılmaktadır.
-
Tamamen bilimsel
Psikoloji “ruh bilimi” demektir. Burada kavram kargaşasına neden olmamak için teolojik bir kavram olan “Spirit” kelimesi yani ruhtan; insan beyninin fonksiyonlarını ifade eden “psi” yi ayırmak gerekir. Psi kelimesi canlıların, özellikle insan beyninin nasıl davrandığını, nasıl düşündüğünü, nasıl duygulandığını, nasıl etkilenip, nasıl tepki verdiğini inceleyen ve bunun yasalarını ortaya çıkaran bir bilim dalıdır. İnsanın organik yapısı; elle tutulur, gözle görünür, laboratuvarda incelenebilir bir yapıdır. alıntıdır
-
CENNETTEKİLER VE CEHENNEMDEKİLER...?
Lucas, sana katılıyorum ve bende birşeyler eklemek istiyorum islam dininde Allah'a inanma şartı vardır. Önemli Allah'a inanmaktır ve herşey bu yönde olmalıdır. Allah'a inanıpta, tecavüz eden, hırsızlık yapan adam öldüren kimseler olmadığı,olamayacağı düşünülür, çünkü imanın içeriğiyle bağdaşmaz. Bu nedenle adi insanlık suçlarına yer verilmez. Peki bu mantıklı mıdır ? Bana göre değildir. İnanç ve vahşet kolkola ilerliyor. Bir yerlerde eksik var Ogün Samast, Hrant Dink'i cuma namazından çıktıktan sonra öldürdüğünü söyledi. El kaide, zararlı olduğunu düşündüğü binlerce insanı, Allah adına öldürdüğünü söylüyor ve namaz kılmadan adam öldürmüyorlar. İnançlı olduğu varsayılan birçok ülkede adi suçlar tüm hızıyla sürüyor. Ölüm ve vahşet, inançlı olduğu söylenen tüm ortadoğuda tüm şiddetiyle devam ediyor, çatışan insanlar din kardeşiler. Yani anlatmak istediğim şey, Allah'a inanmak şarttır ve Allah iyiliği ve güzelliği emretmiştir ama detaya girip bu olaylarında önüne geçmesi daha çok bilgi ve nasihat vermesi gerekiyordu, adi insanlık suçlarıyla ilgili kesin ve açıklayıcı hükümler konması gerekiyordu, ama maalesef Kur'anda bunlar geçmiyor. Savaşlardan ve şiddetten çok bahsediliyor, Allah adına yapılan savaşlar mantıklı görülüyor. Allah, eğer gerkiyorsa savaşın yada öldürün yada dost edinmeyin diyebiliyor.
-
NE KAYBETTİM,YADA KAYBEDİYORUM...
Haklısın, by x man Kur'anın bizim anladığımız şekilde olmadığını iddia edenler, Kur'anı güncelleştirme çabasında olanlardır. Kur'an güncelliğini çoktaaann yitirdiği için, bunu günümüze uyarlamak gerekiyor, bunu yapacak olanda din alimleridir ve zaten günümüze kadarda yapmışlardır. Ama hiçbir zaman aslının bozulmayacağını farkedemiyorlar, bunu farkeden bizleriz. Kur'anı baştan sona okuyup, bir bütün olarak değerlendiren biziz. Sonuç ne ? Kur'an bizim anladığımız gibidir, çünkü Kur'an din ulemaları için değil herkes içindir. Bir çok şey açık ve nettir, açık ve net olmayanlar ise zaten anlaşılamıyor, ulemalarda bunları kafalarına göre yorumlayıp bu böyledir diyorlar. Biz durumun farkında olalım yeter.
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
Evet , bu yüzden her zaman için gerçekleri tartışma eğilimindeyim, Tabiki bir çok şeyden mana üretip kendi manevi dünyamızı oluşturacağız, bu çok doğaldır. Doğal olmayan şey ise, hayali,manevi dünyayı gerçekmiş göstermek, ona göre davranmak ve ona göre davranmayanların psikolojisini bozmak, bunun en iyi örneği "DİNDİR" İnsanlar yapmak istemedikleri, inananamadıkları hayali bir dünya için, sorumlu tutuluyorlar. Bir çok insan korku ve endişe duyuyor, inanan insan bile korku ve endişe duyuyor. Neden ? gerçek olup olmadığı, hayal olup olmadığı, başka alternatif durumların olup olmadığı belli olmayan bir şey için !!! Dinlerin en büyük yanlışı budur. Bu nedenle dinlerin karşısındayım. Zaten anlamsızlıkları,çelişki ve tutarsızklıkları burada dile getirip, herkesi doğruyu bulmaya çalışıp, doğru metodlarla düşünmeye sevk ediyoruz. Bunuda gerçeklerle uğraşarak yapıyoruz, gerçekler kişisel değildir çünkü.
-
Madde, Enerji, Tanrı...
Bing bang bana anlamsız,tuhaf bir teori olarak geldiği için yorum yapamayacağım. Evrenin bir toplu iğne başı kadar olup, patladığı bana çok mantıksız geliyor. Bu kadar büyük kütleler(maddeler), yok edilemediğine göre yada küçültülemediğine göre bing bang olası bir durum değildir. Maddenin başlangıcı yoktur, durum onu gösteriyor, tabi buda bir teoridir.
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
sardunyam süper sorular sormuşsun, böyla araştırmaya çalışan, sorgulayan insanlar görünce memnun oluyorum. Ama üzülürek belirteyimki bu soruların cevapları hep teorik olarak var. Yani ortada kesin bir şey yok. Tesadüfte olmuş olabilir, Tanrı da yaratmış olabilir, evrim de geçirmiş olabilir, bazı cansız maddelerin bizim gözlemleyemediğimiz düşünme yeteneğide olabilir, bir çok tanrı bir araya gelip yaratmışta olabilir, hatta ve hatta bunların hepsi yaratılmamışta hep varmış ta olabilir. Bunlardan hangisini seçersen seç hepsinin değeri aynıdır, çünkü yanlışlanamamıştır.
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
Ama herkesin akıl ve mantığı farklı çıkıyor. O zamanda onlara akılsız falan diyemiyoruz. Çünkü kimin doğru kimin yanlış olduğunu bilemiyoruz.
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
sardunyam, ben sabırlı bir insanım, yanlış anlama olduğunu kabul ettiysen sorun yok. Önemli olan yazdıklarımızı netice itibariyle doğru anlayıp ona göre devam etmek. saygılar Tabiki kabul ederim, bilinmeyen ne olduğu belli olamayan birşey hakkındaki her düşünce teoridir zaten.