Zıplanacak içerik

haksöz

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

haksöz tarafından postalanan herşey

  1. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: «De ki: «Namazım, kestiğim kurban, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Müslümanların ilki olarak bununla emrolundum.» (En'am: 162-163) «Rabbin için namaz kıl, kurban kes.» (Kevser: 2) Allah için kurban kesmek,te islam dinine sokulmuş pagan ritüelinden başka bir şey değildir. Nahl 5 Hayvanları da O yarattı. Onlarda sizin için ısıtıcı (şeyler) ve birçok faydalar vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz. 6- O hayvanları, akşam vakti getirirken ve sabahleyin salarken, onlarda sizin için bir güzellik ve zevk vardır. 7- Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceğiniz bir memlekete yüklerinizi taşır. Rabbiniz, şüphesiz çok şefkatlidir, çok merhametlidir. 8- Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atları, katırları, ve merkepleri yarattı. Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeyler yaratacakk Nahl 66 Kuşkusuz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (gelen), içenlerin boğazından kolayca geçen halis bir süt içiriyoruz Enam 142 Hayvanlardan yük taşıyanı ve tüyünden döşek yapılanları yaratan O'dur. Allah'ın size verdiği rızıktan yeyin, şeytanın ardına düşmeyin; şüphesiz o sizin için apaçık bir düşmandır Bu ayetlerde görüldüğü gibi hayvanlar insanların menfaati için yaratılmıştır.Onları yaratan Allaha takdim etmek için değil. Kurban kesme ritüelinde ,Yüce Allahı; kana susamış bir ilah olarak tasvir etme durumu vardır ki bu şu ayetle reddedilir Hac 37 Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin samimiyetiniz ulaşır. Sizi doğru yola ulaştırdığından dolayı Allah'a teşekkür edesiniz diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. Güzel davrananları müjdele! Gelelim mavi karadenizin kurban kesme ile ilgili yazdığı ayetlere. De ki: «Namazım, kestiğim kurban, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Müslümanların ilki olarak bununla emrolundum.» (En'am: 162-163) Kurban kesme olarak çevrilen kelimenin ayetin mentnindeki karşılığı şudur ''NUSUKİ'' Nusuk;kuranın hiç bir yerinde kurban kesme anlamında geçmez.Çoğulu menasiktir رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَا أُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَ وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ 128) "Rabbimiz! Bizi, sana teslim olmuş iki kişi kıl. Soyumuzdan da sana teslim olan bir topluluk oluştur. Bize itaatin kurallarını göster, (ve erina menasikena) bizim tövbemizi kabul et! Muhakkakki,sen bağışlayıcı ve, merhametli olansın şimdi ayetin aslını yazalım Enam 161 De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. sapasağlam bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o." Enam 162) De ki: Bağlılığım, (uyduğum) kurallar, hayatım ve ölümüm şüphesiz evrenlerin Rabbi olan ALLAH içindir." gelelim kevser suresine «Rabbin için namaz kıl, kurban kes.» (Kevser: 2) Kevser suresinde kurban kesme olarak çevrilen kelime ise ''VENHAR''dır.Şimdi sormak lazım bunlara iki ayrı kelime nasıl olurda aynı anlamda olur.Hani size göre nusuk kurban kesme idi ? Surenin tamamını yazalım İnna atayna kel kevser Biz sana genişlik verdik fesalli li Rabbike venhar Rabbine bağımlı ol ve (başını) dik tut İnne şanieke hüvel ebter Asıl sana o yakıştırmayı yapanın, soyu kesiktir hani nerde bu ayette kurban kesmek ? Tekvir 8- Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda, 9- "Hangi günahtan dolayı öldürüldü?" diye. cahiliyye araplarında kız çocukları büyün bir utanç ,erkek çocukları ise büyük bir onur sayıldığı için barbarca kız çocuklarını öldürüyorlardı. Peygamberin erkek çocukları daha küçükken öldükleri için ona hakaret maksadıyla ebter yani soyu kesik diyorlardı. Onların bu çirkin yakıştırmalarına karşılık olmak üzere, Yüce Allah peygamberini mutivasyon amacıyla bu sureyi indirmiştir. Bunu şöyle bir örnekle izah edelim.Sizin bir yakınınıza çirkin bir yakıştırılma yapılsa onu teselli etmek için ne dersiniz ona hadi git bir hayvanı kurban et mi, yoksa takma kafana başını dik tut mu ?
  2. 3) Melekler, içinde köpek veya resim bulunan eve girmezler: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İçinde resim bulunan bir eve melekler girmez.” [12] “İçinde köpek ve heykeller bulunan bir eve melekler girmez.” [13] Ölmek istemeyejn akradaşlara müjde!!! Hemen derhal evinizde köpek beslemeye başlayın. Neden mi ? Nahl 28 Kendilerine haksızlık ederlerken meleklerin canlarını aldıkları kimseler: Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk, diyerek teslim olurlar. (Melekler onlara şöyle der:) "Hayır, Allah, sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir." mademki köpek bulunan ve e melekler girmiyorsa,ölüm melekleride giremeyecek ve böylece ölmekten kurtulacaksnız Yuh olsun uydurma hadislerle hayvan düşmanlığı yapanlara kehf suresi 13- Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık. 14- (Oranın hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına ilâh deyip tapmayız, yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz. 15- Şu bizim kavmimiz, Allah'tan başka ilâh edindiler. Onların ilâh olduğuna dair açık bir delil getirselerdi ya! Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? 16- (İçlerinden biri şöyle demişti:) "Mademki siz, onlardan ve Allah'tan başka taptıkları putlardan ayrıldınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz rahmetinden size genişlik versin ve işinizi rast getirip kolaylaştırsın." 17- Ey Muhammed! Baksaydın güneşin doğduğu zaman mağaranın sağ tarafına yöneldiğini, batarken de sol taraftan onları makaslayıp geçtiğini görürdün. Onlar, mağaranın geniş bir yerinde idiler. İşte bu Allah'ın mucizelerindendir. Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır; kimi de hidayetten mahrum ederse, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın. 18- Bir de onları mağarada görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de girişte ön ayaklarını ileri doğru uzatmıştı. Eğer onları görseydin, arkana bakmadan kaçardın ve için korku ile dolardı. Ashabı kehf,in köpekleri var ve Yüce Allah hayvan için en ufak olumsuz bir ifade bile kullanmıyor. Zahmetine katlanabilenler istediikleri hayvanı evlerinde besleyebilirler. Zira kuranda bu konuda herhangi bir yasak yoktur Gelelim şimdi bu hadislerin arka planına Niçin, Allah evde köpek beslenmesinden hoşnut olmaz denilmiyorda eve melekler girmez deniliyor necm 19. Siz de gördünüz değil mi o Lât ve Uzza'yı? 20. Ve üçüncü olarak da öteki (put) Menat'ı? 21. Size erkek O'na dişi öyle mi? 22. Öyle ise bu çok insafsızca bir taksim. 23. Onlar hiçbir şey değil, sırf sizin ve babalarınızın taktığınız (boş) isimlerdir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmedi. Onlar yalnız zanna ve nefislerin sevdasına uyuyorlar. Halbuki onlara Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir. Zuhruf 19 Onlar, Rahman'ın kulları olan melekleri de dişi saydılar. Acaba meleklerin yaratılışlarını mı görmüşler? Onların bu şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir. Zuhruf 20- Onlar: "Eğer Rahman olan, Allah dileseydi, biz o meleklere tapmazdık." dediler. Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar. Bu ayetlerde , putperest arapların, meleklerin Allahın kızları olduğuna inandıkları ve onlara taptıkları görülmeltedir. Demekki bu insanlar melelere tapınma işini o dereceye kadar götürmüşleriki ,köpeklerin evlerden melekleri kaçırdıklarına inanıyorlar,ve bu batıl inanç peygamberin vefatından sonra hadis yoluyla sonraları islamın içine giriyor ******** ******** ********
  3. Ben hala iddiamda ısrar ediyorum. Mezheplerin hiç biri kurana dayanmaz ? Mustafa nikli arkadaşın verdiği örneklerin ise gerçekle alakası yoktur.Zira kurana dayanılarak yapılan içtihad dediği şeyler asında yorum filan değil, hadis safsatalarıyla kuranı iğdiş etmektir. Eğer yontma yöntemide fayda vermezse ayetleri cöpe atmaktır ki bunun adı gelenekte ''NESH''tir Mezheplerin kurana dayandığı bilgisiz insanları kandırmak için sıkça baş vurulan en büyük yalanlardan biridir İCTİHATLARIN KURAN-I KERİME DAYANDIĞININ -İKİ ÖRNEĞİ- ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Mâide Sûresinin 6 . Ayetinde Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Sevgili arkadaşım haksöz; Ebu Hanife şimdi yukarda ki ayeti okumuş ve hadislerden de yararlanarak içtihatta bulunmuş.Yüzün nasıl yıkanacağını, Kolların dirseklere kadar nasıl yıkanacağını, elimizle başımızı nasıl mesh edeceğimizi, ayaklarımızı topuğa kadar nasıl yıkayacağımızı Hz Peygamberin sözlerine ve pratikte nasıl yaptığını gören nakilcilere göre İçtihatta ( Yorumda ) bunmuştur. bakın kendinizde açıkça belritmişsiniz yani hadislerden yararlanılmış demişsiniz .Aslında bu yapılan yararlanma değil, hadiselere göre kuranı yontma işlemidir Yüz nasıl yıkanacakmış eller nasıl yıkanacakmış.?? Allah anlatmakta zorluk çekmiş peygamberde Allahın bu eksigini tamamlamış öylemi 10 yaşında ki çoçuğa yıkan desen sana sormaz nasıl diye, ama koca koca adamlar soruyor nasıl yıkayacam diye Ya eyyulellezine amenu... Ey inananlar iza gumtum ile salati... konferansa katılacağınız zaman fağsilu vucuhekum ve eydiekum ile merafik..Yüzünüzü ve kollarınızı dirseklere kadar yıkayın Vemsehu bi ruusikum ev erculikum ilel ka,beyn...başınızı ve ayaklarınızı iki bileğe kadar sıvazlayın Anlaşılmayan ne var burda ? Hani nerde bu ayette topuklar ve ayakları yıkamak Diğer örneğe hiç değinmek bile istemiyorum zira ele alınacak hiç bir tarafı yok
  4. Mesela bir kişi çıksa deseki "ben bütün hadisleri red ediyorum arkadaş" bu adama kim ne diyebilir? Hadislere iman diye bir Kuran hükmü varmı?Bu adama sorsalar neden hadisleri red ediyorsun gerekçen nedir.?Adam deseki "hadislere baktım bazıları Kuran'a ters, peygamberimiz Kuran'a aykırı söz söylemez. o yüzden kendimi riske atmamak için bütün hadislere kulağımı kapadım hiç birini dikkate almıyorum" dese.ve Allah'ın zandan sakının ayetini bizlere gösterse ; HUCURAT (12) "Ey iman edenler! zandan çok sakının! " çünkü adamın içinde kuşku var acaba doğrumu değilmi diye. Ama Kuran öylemi Kuran'ın toplanması okunması açıklanması bizzat Allah iradesiyle olmaktadır.(DreadHead) Selam Bu arkadaş ta dinde tek kaynak olararak kuranı kabul ediyor.Tebrik ederim.Ancak gelenekçi cevrenin korkunc baskısına maruz kalmamak için kendince savunma mekanizması geliştirmiş Ben şashen hadisleri inkar konusunda hiç kimseye hesap vermek zorunda olmadığımı biliyorum.Din konusunda kurandan başka değil hadisleri, tek bir harfi bile kabul etmem. hadisleri ise zann içerdiği için değil,içinde uydurmalar olduğu için değil,binlerce çelişki olduğu için değil altını çizerek söylüyorum hadisleri peygamberin ağzından duymuş olsam bile (DİN) kabul etmiyorum.Zira dinin bir tek sahibi vardır oda Allahtır.
  5. İnsan, istediği mezhebi tutabilir. Fakat öbür Mezhepleri inkâr etmemelidir. Hepsi de Kitap ve Sünnet’e dayanır. Hepsinin de kaynağı aslında Kur’an ve Sünnet-i Nebevi’dir. (mmustafa) Ne oluyor beyler futbol takımı mı tutuyorsunuz? İnkar etmemmeliymiş.Ben 25 sene koyu mezhepçi biriydim taa bundan 4 sene öncesine kadar. Tereciye tere satmayın.Mezheplerin hiç biri kitaba/kurana dayanmaz.kaynakları sadece hadisler ve kendi heveslerinde uydurdukları hükümlerdir. Fıkıh kitaplarında o kadar ********* hükümler varki, eğer buraya yazarsam apışıp kalırsınız
  6. aslında çobanın bana yazdığı itirazda çok şey var anlayan için ama ben işi espiriye döktüm ki ibretli bir vesika olsun diye ama yağmur arkadaş alakasız araya girmiş çoban demiş ki bizim bu kadar çuval dolusu masalımız varken buyrun sizin bir tek masalınız bile yok acaba neden?hem size bir şey söyleyeyim hatta kullandığınız isim bile islama aittir hak ve batıl derken hak ile kendini batıl ile de sizi kasdetmiştir bunu bildiğin halde kendine haksöz diyon bu bi çelişki değilmi yoksa sen ********? Şimdi uyarı almamak için nasıl bir kelime kulllanacam bilmiyorum En iyisi bir kıyasla anlatalım Ahlaklı bir kişi, hırsızın birine yaptığı işin kötü olduğunu anlatmaya çalışıyor.Hırsız bundan ders alacağına başlıyor kendini savunmaya Benim çalıp çırpmayla elde ettiğim bu kadar malı mülküm var, senin karnını doyuracak paran bile yok. Hem sana bir şey diyeyimmi bizim bu toplumda çalıp çırpanlar adam yerine konulur,senin gibi dürüst olanlarda enayi sayılır. Bunu bildiğin halde kendine dürüst diyosun bu bir çelişki değilmi yoksa sen ;;;;;;;;;; Coban adlı arkadaş hurafeleri ve masalları erdem biliyor, birde bununla iftihar ediyor bunlarda yetmiyor bu yaptığını islamla özdeş kılarak beni islam düşmanı ilan ediyor hadi buyurun burdan yakın
  7. bizim bu kadar çuval dolusu masalımız varken buyrun sizin bir tek masalınız bile yok acaba neden?hem size bir şey söyleyeyim hatta kullandığınız isim bile islama aittir hak ve batıl derken hak ile kendini batıl ile de sizi kasdetmiştir bunu bildiğin halde kendine haksöz diyon bu bi çelişki değilmi yoksa sen ********? Eğer bir şey anladı isem sünni olayım yada masal cı
  8. Musa Aleyhisselam bir gün: Ya Rabbi Cennet te benim komşum kim olacak bana bildirde gidip onunla görüşeyim.dedi Musa Aleyhisselama şöyle vahiy edildi (çoban) İki kelime güzel bir bir şey anlatmak için,bir çuval dolusu masala ve Allaha iftira etmeye ne gerek var. Yüce Allah Musaya bu vahyi hangi kitapta yapmış? Hiç biryerde. Burda bir takım erdemli insanlar masalların zararından bahsederken,birilerinde ısrarla masal anlatma dürtüsü kabarıyor galiba !!!
  9. mutlaka beni kast ediyordur
  10. Bakara 97 97 De ki: "Kim Cebrail'e -ki o, Allah'ın izniyle Kur'an'ı kendinden öncekini doğrulayacı, inananlara yol gösterici ve müjde olarak senin kalbine indirmiştir- düşman kesilirse,
  11. 2. Cild EŞCİNSELLİK 3155.-3160 Beyitler 137-138. Sf. 4. Cild ALLAH’TAN VAHİY ALIYORUM; 1850-1855. Beyitler Sf. 151 2245. Beyit sf.178 Ayrıca bknz. Sf. 326 MÜSTEHCEN FIKRA; Bir Kadın’ın kocasının önünde aşığıyla oynaşmak istemesi 3545-3550. Beyitler Sf. 283 5. Cild KABAK HİKAYESİ; Bir Hanımefendi,Bir Hizmetçi ve Bir Eşek...İhtirasın acı sonuçları... 1335-1420. Beyitler 112-118.sf OĞLANCI HİKAYESİ; Bir adam ve birlikte olduğu oğlanla sohbeti... 2497-2515. Beyitler 205-207.sf CUHA'NIN KADIN KILIĞINA GİRMESİ HİKAYESİ Mesnevi kahramanı Cuha'nın Kadın kılığına girip Hamamda bir kadına cinsel organını elletmesi... 3340-3425. Beyitler 272-273.sf KADININ EŞEĞE İMRENMESİ HİKAYESİ Bir kadının Eşeklerrin çiftleşmelerini izleyip eşeği arzulamasının öyküsü... 3390-3395.Beyitler 277.sf BABA İLE KIZI ARASINDA CİNSEL İLİŞKİ ÜZERİNE BİR SOHBET... 3716-3736.Beyitler 302-304.sf BİR SULTANIN BİR CARİYEYE DÜŞKÜNLÜĞÜ CARİYENİN YOLDA KÖLEYLE EVDE SULTANLA MACERALARI... 3831-4025.Beyitler 312-326.sf Sayfa numaraları için-MEB Baskısı Veled İzbudak-Abdulbaki Gölpınarlı Çevirisi esas alınmıştır. Ancak beyit numaraları Farsça orijinal metinde ve tüm çevirilerde aynıdır...
  12. ateis ulen biz herşeyi çok yanlış anlamışız ben Allah a inandım namazı ayakta ne okunur otururken ne okunur farzı sünneti bana öğretin ben müslüman olucam Bu olay gerçekten olmuşsa bu ateiste yazık olmuş.Tüh şimdi ona islam diye hadisleride öğretecekler güya inkarcılıktan kurtuldu ama bu sefer hurafelere inananacak Ateist arkadaşla bir önerim var.Eğer hadislerede inanacaksanız hiç inanmayın ateist kalın daha iyi
  13. maide 101 Ey inananlar! Size açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeylerle ilgili soru sormayın. Kur'an indirilmekte iken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan vazgeçmiştir. Allah bağışlayıcı ve yumuşak davranandır. 102) Sizden önce bir topluluk o tip soruları sordu da, sonra inkar ettiler
  14. maide 82 Şu bir gerçektir ki, insanların inananlara en şiddetli düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle, ortak koşanları bulursun. Şu da bir gerçektir ki, insanların inananlara sevgide en yakın olanlarını "Biz Hıristiyanlarız" diyenler bulursun. Bu böyledir. Çünkü o Hıristiyanlar içinde din adamları, kendini Allah'a adamış rahipler vardır. Ve onlar, kibirlenmezler. 83 Elçiye indirileni dinlediklerinde farkına vardıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz, inandık. Artık bizi de gerçeğin tanıklarıyla birlikte kaydet." 84 "Rabbimizin bizi barışseverler arasına koymasını umup dururken, Allah'a ve Hak'tan bize gelene neden inanmayacakmışız?" 85 Böyle söyledikleri için Allah onları, altlarından ırmaklar akan cennetlerle lütuflandırdı. Sürekli kalıcıdırlar orada. İşte budur güzel davrananların ödülü.
  15. Merhaba, ** " Tanrisal müdahale ne zaman olacak? " veya ** " Armagedon ne zaman olacak? " veya ** " Kiyamet ne zaman kopacak? " Naziat 42 Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye. 43- Sen nerde, onu anlatmak nerde?! 44- Onun ilmi Rabbine aittir. 45- Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın Ahzab 63 İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur
  16. Yazızlarımız arasında zaman zaman ''arap örfü'' gibi cümlelerden, bizim arap örfünü kötü gösterme gibi bir amacımız olmadığını belirtmek istiyorum. Bizim karşı olduğunuz şey,arap örf ve adetlerinin din diye dayataılmasıdır.Yoksa hiç bir toplumun örfünü kötü göstermek gibi bir niyetimiz yoktur,olamazda
  17. Terapi yine cımbızlama usulü kuranın bütünlüğünden uzak bir şeklide bazı ayetleri hadis hurafelerine delil diye çarpıtmış ne yapsın adam şamanistlerin (hadis yazarları) dini boşa gidecek diye ödü kopuyor Bakara 189 Sana hilâllerden soruyorlar. De ki: Onlar insanlar için de, hac için de vakit ölçüleridir. Bununla beraber iyilik, evlere arkalarından gelmeniz değildir. Fakat iyiliğe eren, kötülükten korunan kimsedir. Evlere kapılarından gelin, Allah'tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz Bakara 215 Sana nereye infak edeceklerini soruyorlar. De ki: Hayır olarak verdiğiniz nafaka, ana baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak daha ne yaparsanız herhalde Allah onu bilir Bakara 217 ! Sana haram aydan ve o ayda savaşmaktan soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak, büyük bir günahtır. Bununla beraber Allah yolundan alıkoymak, O'nu inkar etmek, insanları, Mescidi Haram'dan menetmek ve halkını oradan çıkarmak, Allah yanında daha büyük bir günahtır ve fitne, öldürmekten daha büyük bir vebaldir. Onlar, güçleri yeterse, sizi dininizden döndürmek için sizinle savaşmaktan hiçbir zaman geri durmazlar. Sizden de her kim, dininden döner ve kâfir olarak can verirse artık onların bütün amelleri, dünyada ve ahirette boşa gitmiştir. İşte onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır Bakara 219 Sana hamr ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz. Bakara 220 Dünya ve ahiret bir de yetimlerden soruyorlar. De ki: Onlar hakkında yapacağınız bir ıslah, işlerine karışmamaktan daha hayırlıdır. Eğer onlara karışırsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, bozguncuyla ıslah ediciyi bilir, birbirinden ayırd eder. Eğer Allah dileseydi, sizi zora koşardı. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. Bakara 222 ! Sana kadınların ay başı halinden de soruyorlar. De ki: O bir eziyettir Onun için ay başı halinde oldukları zaman kadınlardan çekilin ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. İyice temizlendikleri zaman ise Allah'ın emrettiği yerden onlara varın, yaklaşın Şüphesiz ki Allah çok tövbe edenleri de sever, çok temizlenenleri de sever Maide 4 Sana, kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar. De ki: "Size iyi ve temiz şeyler helal kılındı." Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin), Allah'tan korkun. Muhakkak Allah, hesabı çabuk görendir. Araf 187 Sana, ne zaman kopacak diye kıyamet vaktini soruyorlar. De ki; onun bilgisi yalnızca Rabbimin katındadır. Onu tam vaktinde koparacak olan O'ndan başkası değildir. Onun ağırlığına göklerde ve yerde dayanacak bir kimse yoktur. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu çok iyi biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki, onun bilgisi Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler. Enfal 1 Sana ganimetlerdeni soruyorlar. De ki, ganimetlerin taksimi Allah'a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz Allah'tan korkun da biribirinizle aranızı düzeltin. Allah'a ve Resulü'ne itaat edin Yunus 53 "O azap gerçek mi?" diye sana soruyorlar. De ki; "Evet. Rabbim hakkı için o kesin bir gerçektir. Ve siz bundan yakayı kurtaramazsınız." İsra 85 Sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin emrindendir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir." Kehf 83 Bir de sana Zülkarneyn'den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım Ahzab 63 İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur." Zariyat 12 Onlar: "Hesap ve ceza günü ne zaman?" diye soruyorlar. 13- O gün, onların ateş üzerinde azap görecekleri gündür. Naziat 42 Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye. 43- Sen nerde, onu anlatmak nerde?! 44- Onun ilmi Rabbine aittir. 45- Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın Onun iddia ettiğine göre peygamberinde hüküm verme yetkisi varsa niye tüm bu ayetlerde soru soranlara yine cevabı Allah veriyor. Hani peygamberde müstakil hüküm verme haram koyma yetkisi vardı.? İnsanda bir parça insaf olur. peygamberden daha cok kıralcı olmanın nr alemi var.Eğer peygamberin kuran haricinde sözleri sizin zannetiğiniz gibi kuranın kullanma kılavuzu olsaydı, peygamber işte bu Allahtan gelen kuran bunu ayrı bir kitaba yazın,şunlarda benim hadislerim onlarıda ayrı bir kitaba yazın diye emrederdi.Böyle bir şey yok. 250 sene sonra çıkmış birileri ortaya eeeeee biz peygamberin sözlerini topladık yokyaaa Bizde koyun sürüsüyüz ya bu beyefendilerin hatırı kırılmasın diye alıp kabul edecez
  18. Niye sordun yetki diplomasımı vereceksin ? Hem sadece arapça bilmek yeterli değilki kurana vakıf olabilmek için. Öyle olsaydı ebu cehiller kuran uzmanı olurdu. Arapça elbet gerekli ama olmazsa olmaz şartı değil.Kuranı anlayabilmek için kendini formatlayacaksın.Kuran 7 kocalı hürmüz gibi kendisine gelenlere açmaz mesajını.Olmazsa olmaz şartıdır bu kuranı anlamak için.O ana kadar islam hakkında etrafından şundan bundan,ruhbanlardan ne öğrenmisen tamamını kaldırıp atacaksın hiç bir kimsede buna cesaret etmediği için,kuranı anlamaktan mahrum kalıyorlar.Yüce Allah kendisine ortak koşulmasını kabul etmediği gibi,kitabına ortak koşarak gelenlerede,mesajını açmıyor Bilmem anlayabildin mi ?
  19. Evet aynen dediğin gibi ne zaman ki ilahiyatcılar din el altmaktan çekilirlerse işte o zaman dünya cennete dönecek.Zaten ne oluyorsa hep bu dini tekelinde zanneden ruhban sınıfından oluyor. ilahiyatcıların hiç biri ama hiç biri kuran bilgisine sahip değildir.Onlar sadece hadis okurlar
  20. HAREMLİK-SELAMLIK UYGULAMASI ALLAH’IN EMRİ DEĞİLDİR Haremlik - Selamlık uygulaması Kur’andışı bir uygulamadır Hiçbir Kur’an ayetinde Rabbimiz Haremlik-Selamlık uygulamasını emretmemektedir. Durum bu olduğu halde nasıl oldu da bu cahiliyye adeti güzel dinimizin önemli bir ruknü gibi anlaşıldı? Örflerin Dinleştirilmesi Bu sapkın inancın dinleştirilmesindeki birincil etken birilerinin örflerini din sanmamızdır. Örflerin dinleştirilmesi bizim başımızın belasıdır. Birilerinin kadına bakışını dinleştiren bizler kendi ellerimizle “erkek egemen” bir din yarattık. Bu erkek egemen dinde kadınlar ikinci sınıf yaratıktırlar. Bu dine göre Allah erkeği muhatap almakta ve ona seslenmektedir, din yalnız erkekler için vardır. Kadınlar yan unsurdurlar. Bu “erkek egemen” din anlayışında kadın kapkara çarşaflara sokulur ama o kadının eşi yada kardeşi istediği tarz kıyafeti rahatça giyebilmektedir. Erkeğin adeta Tanrı olduğu bu dinde erkek kısa paça pantolonlu, kısa kolu gömlekli, spor ayakkabılı takılabilir ama kadın simsiyah bir çuvalın içine hapsolmak zorundadır. Bu bakış açısı erkeğin kıskançlığının mutlak referans alındığı bir bakış açısıdır. Haremlik-Selamlık uygulamasının kökeninde hangi eğilimler var? Erkeğin kıskançlığının, kaprislerinin ve hatta şehvetinin baz alındığı bir diğer uygulama da bu haremlik-selamlık uygulamasıdır. Kur’andaki islam’da olmayan bu çarpık uygulamanın kökeninde ne var acaba? Erkeklerin birbirlerini cinsi sapık görme eğilimleri olabilir mi? Erkeklerin kendi arkadaşlarını, tanıdıklarını yada tanımadıklarını kendi kadınlarına her an yan gözle bakabilecek tıynette potansiyel sapık varlıklar olarak görme eğilimleri olabilir mi? Haremlik-Selamlık uygulamasının kökeninde erkeklerin birbirlerini potansiyel sapık görme eğilimi yatıyor. Haremlik-Selamlık Uygulaması Hangi Ayete Dayandırılıyor? Erkek egemen din anlayışının mensupları bu sapkın inançlarını Kur’ana dayandırmak istemişlerdir. Ama nafile… Kur’andaki islamda böyle bir şey yok. O halde bu zümre için çarpıtma yapmaktan başka bir yol da yok. Şimdi Ahzab Suresindeki bir nasıl çarpıttıklarına ve böylece bu ayeti nasıl kendi anlayışlarına malzeme etmeye çalıştıklarına bakalım: Perdeli Konuşmanın ve davranmanın haremlik-Selamlıkla Alakası Var mı? AHZÂB 53. Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber'i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir. Bu ayetteki “peygamber eşlerinden bir şey istediğinizde perde arkasından isteyin” emrinden yola çıkılarak haremlik-selamlığın Allah’ın bir emri olduğu hükmüne varılıyor. Halbuki bu konunun Haremlik-selamlıkla uzaktan yakından alakası yok. Zira peygamberimizin arkadaşları Resulullahın evine geliyor, oturuyor, yiyiyor, içiyor. Bu husus bazen abartılıyor ve peygamberimiz rahatsız oluyor ama inceliğinden ötürü “artık kalkın gidin” diyemiyor. Eşleri de rahatsız oluyor. Birilerinin kalpleri eğriliyor ve ölümünden sonra peygamberin eşleriyle evlenmenin hesabı yapılıyor. Bu yüzden Rabbimiz bu insanları uyarıyor. Ve mecazi bir ifade kullanarak “peygamber eşlerinden bir şey istecekken perde arkasından isteyin” diyor. Ortada bir perde yok, perdeli davranış sergileme emri var. Haddini bilme, ayağını denk alma hususiyeti var. Peygamberin evine ve ehline saygı duyma gerekliliği var. Sözün özü perdeli konuşma ve davranıştan kasıt mesafeli duruştur. Perdeli söz söylemek sadece peyganberimizin erkek arkadaşlarına has bir direktif değildir. Peygamberimizin eşleri de aynı uygun tavrı sergilemek mecburiteindedirler. Bu gerçek şu ayette bildirilmektedir: Ahzab 32. Ey peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer korunup takvaya sarılıyorsanız sözü kırıtarak söylemeyin ki, kalbinde maruz bulunan biri ümide kapılmasın. Örfe uygun söz söyleyin. Ahzab 33. Evlerinizde de vakarlı oturun. İlk cahiliye teşhirciliği gibi kendinizi teşhir etmeyin. sisteme bağlı kalın zekâtı verin, Allah'a ve resulüne itaat edin. Allah sizden kiri/lekeyi gidermek istiyor ey Ehlibeyt, sizi tam bir biçimde temizlemek istiyor. Ahzab 34. Evlerinizde Allah'ın ayetlerinden ve hikmetten okunanları hatırlayın. Kuşkusuz, Allah Latîf'tir, Habîr'dir. İşin bir diğer önemli tarafı da şu: Resulullahın eşleri öldü. Bu emirde açıkça peygamberin eşlerine sesleniyor. Allah “siz konum itibarıyle herhangi bir kadın gibi değilsiniz” diyor ve sadece onlara has, onları ilgilendiren emirler veriyor. İlkeler her ne kadar genelgeçer ilkeler olsa da bizzat muhatap peygamberin eşleridir. Rabbimiz zaten diğer birçok ayetinde peygamberimizin eşi olmayan, kıyamete kadar gelip geçecek olan hanımlara genel bir dil kullanarak seslenmektedir. Bu açıdan da bu ayet haremlik-selamlık uygulamasına malzeme edilemez. Haremlik-Selamlık uygulaması Kur’andışı bir uygulamadır Erkek egemen din anlayışının aksine Allah’ın dininde haremlik-selamlık uygulaması yoktur. NÛR 61. Köre güçlük yoktur; topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. Sizin için de gerek kendi evlerinizden gerekse şu kişilerin evlerinden yemek yemenizde bir sakınca yoktur: Babalarınızın evleri yahut annelerinizin evleri yahut kardeşlerinizin evleri yahut kızkardeşlerinizin evleri yahut amcalarınızın evleri yahut halalarınızın evleri yahut teyzelerinizin evleri yahut anahtarı size teslim edilmiş olan evler yahut arkadaşlarınızın evleri. Hep birlikte yahut ayrı ayrı yemenizde sizin için hiçbir sakınca yoktur. Evlere girdiğinizde, Allah katından bir esenlik, bir bereketlilik, bir temizlik dileği olarak kendinize de selam verin. Allah size ayetleri işte böyle ayan-beyan bildiriyor ki, aklınızı çalıştırabilesiniz. Ayette görüldüğü gibi bizler akrabalarımızın evlerinde o evdeki tüm fertlerle birlikte yemek yiyebiliriz. “Amcanızın yada teyzenizin kızı yada oğlu varsa sakın aynı ortamda yemek yemeyin yani bulunmayın” denmiyor. Allah neden “hep birlikte” diyor? Neden buna özellikle vurgu var? Amcamızla, teyzemizle, halamızla birlikte yemek yememiz zaten doğal ama onların çocuklarıyla ve sair yakınlarıyla birlikte yemek yememiz yani bir arada bulunmamız da gayet doğal. Hatta arkadaşlarımızın evlerinde hep beraber, bir arada bulunmamız ve yemek yememiz de gayet doğal. Rabbimiz arkadaşlarınızın ve sizin eşleriniz ve kızlarınız bir yerdesizler de başka bir yerde bulununuz ve öylece yemek yiyiniz demiyor. Diyemez miydi? Ama dememiş? Demek ki Allah haremlik-selamlık uygulamasını emretmiyor hatta yasaklıyor. Yemek konusu tabiki sadece bir örnektir. Allah burada bir örnekle neyin ne olduğunu bizlere bildirmektedir. Buradan anlaşılmaktadır ki bizler iş arkadaşlarımızla, okul arkadaşlarımızla, tüm tanıdıklarımızla hepbirlikte aynı ortamda bulunabiliriz. İşin bir diğer tarafı da bu haremlik-selamlık uygulamasının aslında hiç de uygulanabilir ve hayata geçirilebilir bir uygulama olmadığıdır. İnsanın doğasına, toplumun şartlarına, yaşam koşullarına aykırı bir uygulamadır. İşte, okulda, çarşıda, pazarda, otobüste, minibüste her zaman hep birlikteyiz ve öyle de olmak zorundayız. Bu yapıştırılmış yada tutturulmuş uygulama ne akla ne mantığa ne de yaşam standartlarına uygun olmayan kıytırık bir uygulamadır. Sözün özü haremlik-selamlık dinin değil örfün bir emridir. Bastırılmış duyguların neticesidir. Bastırıldıkça azacak dürtülerin tetikçisidir. Meselenin özünde erkeklerin kaprisleri ve birbirlerine çarpık bakışları yatmaktadır. Saygılar
  21. Kim önyargılı benmi ? Şimdiye kadar asırlardır kuranı hadislere göre anlamaya şartlanan kimler. Resule itaat filan yok.Sadece aldatmaca bunlar.Sizler,Resule itaat gibi yaldızlı bir cümlenin ardına sığınıp,insanları buhari,müslim gibi şamanistlerin dinine sokmak istiyorsunuz.Cevap vermeye aciz kaldığınız durumlarda ise,muhataplarınızı resule karşı gelmekle itham ediyorsnuz. Resulü elçi olarak kim seçmişse,Onu bana yine en iyi şeklide indirdiği kitapta tanıtan da o.Yani alemlerin rabbi olan Allah.Hadis yazarları kim oluyor Gölge etmesinler başka ihsan istemez
  22. (Demek ki. Allah Resulünü postacı yapmaya kalkarsanız Ahzab Suresi 21. ayetteki “güzel örnek” vasfını inkar etmiş olursunuz. Bu ise Kur’an-ı İnkar etmektedir.. *Terapi*) Yalan ve iftira.Resulü örnek almayı hangi kaynak emrediyorsa, o örneklik yine o kaynağın içinde dedim ve ayetlerle de isbat ettim Savaş gibi bir durumda bir takım dönekler kaçarken resul ise sonuna kadar direnmiş ve savaştan kaçmamıştır.Sende savş esnasında ölüm pahasına bile olsa direnir sebat gösterirsen resulü örnek almış olursun. Eğer cımbızlama hastalığından vaz geçer ahzap 21 den önceki ve sonraki ayeleri okursan , örnekliğin bu olduğunu apacık görürsün, dedim Allah (c.c) ısrarla seni örnek gösterirken, birileri ısrarla “kitab”ı kitapları örnek göstermekte direndiler. Öylesi işlerine geliyordu, cansız bir nesneyi örnek edınmekle , canlı bir insanı örnek edinmek aynı olur muydu? Yalanın bu kadarında da kuyruklu demek gerek herhalde. Canlı insan dediğin kim.?Resul ölmedimi ? Öyle bir ifade kullanıyosun ki sanki resul şu an hayatta bizde resulde kim oluyormuş dermiş gibi bir porte çiziyorsun.?Sizlerin resul örnekliği diye tanımladığınız şeyler ''hadis kitapları değil mi ? Madem ki kitaplar cansız nesne ise ve örnek alınması mümkün değilse hadis kitapları ne işe yarıyor, atın çöpe gitsin. Yok eğer kitapla örnek almak mümkünse, hadis kitapları için canlı örnek diyebilriken,hangi yüzle utanmadan Allahın kitabı için cansız nesne diyebiliyorsun
  23. Şimdi bırak bu tefsir mefsir hikayelerini de, surenin hangi kısmında ebabil kuşlarının kabeyi kıymaya gelen fil ordusunu helak ettiği geçiyor göster bakalım becerebilecekmisin Şimdi bu çok önemli ve anlamlı olayı bütün zaman ve mekân­lara şamil kılarak, evrensel boyutlarda ele alıp gündeme ge­tirmek istiyorum. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de yer alan her bilgi, hüküm, emir, kıssa,..v.s. evrensel boyutlara sahiptir. Buna ke­sinlikle inanmak ve bütün meselelere bu gözle bakmak her Müslüman için vazgeçilmez bir şarttır... Fil süresinde: Bu sürede kâfirlerin hakikat cephesinde sa­vaşanlara karşı çok güçlü silah araç ve gerece sahip oldukla­rım anlıyoruz. Sürede adı geçen fil sahipleri, bütün zaman ve mekânlarda İslâmın düşmanı olan süper şer güçleri temsil eder. Sürede esas verilmek istenen mesaj: Ebabil kuşları ile fil sahiplerinin nasıl perişan edildiği göz­ler Önüne serilerek, Allah'ın yardımının anlatılmasıdır. Hakikati temsil eden insanın, ölüm pahasına da olsa davasından vaz geçmediği bir durumda Allah'ın yardımının şu ya da bu şekil­de mutlaka geleceği, vaat edilmektedir. Bu gün çağdaş fil sahiplerinin çok güçlü ve etkili silahlan var. Bunu herkes biliyor. Bu silahlar sadece roketler, füzeler ve kim­yasal silahlar değildir. Sinema, basın-yayın, televizyon gibi araçlar da bu silahlara dahildir. Günümüzün ekonomik amaçlı savaşlarında o kadar çeşitli silah kullanılmakta ki, sayısını bil­mek ya da şudur-budur demek kolay değildir. Fil süresinde dikkat edilirse ilginç bir kıyaslama espirisinin bu­lunduğu görülebilir. Bu çok önemlidir. Evet gerçekten Müslüman bu espiriyi kavraması çok zor değildir. Şer güçleri temsil edenlerin sahip oldukları en önemli savaş araçları filleridir. Fil­ler, O zaman için savaşlarda hemen hemen neticeyi tayin eden günümüzün nükleer bombalan gibi bir şey... Allah'ın gönder­diği varlıklar ise; kuşlar... Evet, Filler ve kuşlar... Filler yeniliyor!.. Allah'ın değişmez ya­salarından birisi de; Az kuvvete sahip müslümanları, kendilerinden daha fazla kuvvete sahip kâfirlere galip getir­mesidir.
  24. hayret bi şey yani. Kardeşim sana mı soracam,senden mi izin alacam neyi yazmam gerektiğini ? Bu forumda bir tek senmi varsın.Yüzlerce insan bu forumu okuyor Sanane benim egomdam.İnsanların niyetini ölçme aletimi var sende.Sizler yazınca iyi hoş oluyorda biz yazınca niye rahatsız oluyorsunuz Hatta varsay ki ben islam düşmanıyım. Sen de çık ortaya aslanlar gibi dinini savun.Sustur beni, bitirici delillerini getir.Yok eğer yapamıyorsan meseleyi kişiselleştirme, niyet okuma sevdasındana vaz geç
  25. Rahatsız oluyorsanız okumazssınız olur biter.Sizi zorlayan yokki

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.