Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

haksöz

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    330
  • Katılım

  • Son Ziyaret

haksöz tarafından postalanan herşey

  1. Aynen dediğiniz gibi karadeniz Sizin hadis dininiz size.Benim kuran dinim bana
  2. Benim hadisler hakkındaki yazılarımı okumamışsınız galiba.Bir çokkez bu konuda yazdım. Hadislerin tamamı uydurmadır.Uydurma şeylerle dini kural belirlemeye çalışanlar islam dinini değil, uyduruk bir dini savunuyorlar demektir
  3. Fotoğraf Yolu İle Elde Edilen Resim Son dönem alimleri fotoğraf makinesi yolu ile elde edilen resimler konusunda ihtilaf ettiler. Fakat tercih olunan görüşe göre bu da caiz değildir. Zira neticede bu da bir tasvirdir. Mavikaradeniz) Sizler ne zamana kadar alim diye etikeltediğiniz ruhbanları, insanların başına despot olarak dikmeye devam edeceksiniz ? Niçin kurandan resim yasak olduğuna dair bir ayet gösteremiyorssunuz.? Hani sizler lafa gelince kurana inanan insanlar olduğunuzu söylerdiniz.Şimdi ne oldu resim konusunda kuranın hükümleri işinize gelmiyormu ? .. Bu durumda zaruret ve maslahat gereği ile yetinmek gerekir. Zira el ile çizilmemesine rağmen, gazete ve dergilerdeki fotoğraf yolu ile elde edilen resimlerde birçok muzır resim vardır ki, bunlar toplum için el ile çizilen resimlerden çok daha tehlikelidir. Ayrıca resmin haram olmasının tek nedeni, Allah’ın yarattıklarını taklit etmek değildir. Geçmiş kavimlerin çoğu resim yolu ile Allah’a şirk koşmuşlar ve resim putçuluğa açılan bir kapı olmuştur. İçlerinden salih bir adam öldüğü zaman, anısını canlandırmak için onun resmini yaparlardı... Sonra gelen nesiller ise Allah’ı bırakıp bu resimlere taparlardı. Bir takım zanni düşüncelere dayanarak Allahın haram kılmadığı şeyleri haram gibi göstemek ve dolayısıyla Allaha iftira etmek çokmu hoşunuza gidiyor ? Resim de bir meslektir ve diğer meslekler gibi o da gelişme göstermiştir. O halde ister el ile yapılsın ister herhangi bir alet vasıtasıyla elde edilsin caiz değildir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem az söz ile çok anlam ifade edebilme özelliğine sahip idi ve buna göre O, genel hükmü içeren kapsamlı ifadelerle resim yapmayı haram kılmıştır. [25] Harammış!!. Peygamber hiç bir şeyi haram kılamaz. Tahrim 1- Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir. Resim yapmak meslekten öte bir sanattır.Elbette ilgi duyanlar resimde yapacak heykelde.Size ne ?Sizemi danışacak insanlar hangi mesleği yapacaklarını ? Resimle İlgili Bazı Bid’atler • Süslü Taş Bebekler: Çağımızda kafirleri taklid ve onlara benzeme arzusu neticesinde müslümanlar arasında yaygınlık kazanmış olan bid’atlerden biri de taş bebekler, insan ve hayvan biçimindeki çocuk oyuncakları ve çeşitli heykelciklerin kullanımının, bunları evlere bürolarda ve diğer ticari mahallere kadar taşınması suretiyle yaygın bir hale gelmiş olmasıdır. Bu iş kesinlikle haramdır Hadiya? Birde iyice inandırıcı olsun diye kesinlikle haramdır diye bir kelime eklemişsin ? Eğer o kadar eminsen Allahın laneti yalancıların üzerine olsun mu ? Enam 150 De ki: Allah şunu yasak etti, diye şehadet edecek şahitlerinizi getirin! Eğer onlar şahitlik ederlerse, sen onlarla beraber şahitlik etme; ayetlerimizi yalanlayanların ve ahiret gününe inanmayanların arzularına uyma. Onlar, Rablerine eş tutuyorlar. .6/ 116- Dillerinizin yalan vasfetmesi ile: "Su helaldir, su haramdir" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmis olursunuz. Süphesiz Allah'a yalan uyduranlar asla kurtulamazlar Şura10/ De ki: Allah'in size indirdigi riziktan bir kismini helal, bir kismini da haram bulmaniza ne dersiniz? De ki: Allah mi size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mi ediyorsunuz? O kadar şeyi haram diye göstermişsin ama delil olarak bir tane ayet yok.Niye acaba ? Sebe 12- Süleyman'ın emrine de rüzgarı verdik. Sabah gidişi bir aylık, akşam dönüşü bir aylık yol idi. Erimiş bakır menbaını da ona sel gibi akıttık. Hem Rabbi'nin izniyle elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan da kim emrimizden dışarı çıkarsa ona ateş azabından tattırırdık. sebe 13- Onlar, ona mihrablar, heykeller ve havuzlar gibi çanaklar ve sâbit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Çalışın ey Davud hanedanı, şükür için çalışın. Ama kullarım içinde şükreden azdır. Sen peygamberden daha mı takvalısın yoksa, Süleyman haramlara dalmış birimi ?Baksana adam sarayını heykellerle doldurmuş. Kuranda ne resim yapılmasına nede heykel yapılmasına dair herhangi bir yasak yoktur. demişsin ki Geçmiş kavimlerin çoğu resim yolu ile Allah’a şirk koşmuşlar ve resim putçuluğa açılan bir kapı olmuştur Bu nasıl saçma bir kıyastır böyle.Bıçak katilllerin cinayet aletidir, dolayısıyla bıçak kullanmak haramdır. Kuran resim veya heykelllerin yapılmasını değil,onlara ibadet maksadıyla saygı gösterilmesini yasaklar.Bir takım beyinsizler resim ve hekelllere tapıyor diye, Allahın haram kılmadığı sanat eserleri olan heykel ve resim yapılmasını hiç kimse yasaklayamaz . Hiçbir alim bu gibi timsallerin (heykel, heykelcik vb.) yapılmasına cevaz vermemiştir. Müslümanların, bu konuda Allah’tan korkmaları ve şeriate uygun olmayan süslemelere tevessül etmemeleri gerekir. [26] Alimlerde kim oluyor. Yeter artık çıkarın bu ruhbanları aradan. Gölge etmesinler başka ihsan istemez
  4. Müslümanları Aptallaştırma Operasyonu Salatı Tefriciye, Salat-i Nariye, Salat-i-Münciye, Salat-i-Fethiye, Salat-i-Ümmiye gibi uyduruk dualar Müslümanları APTALLAŞTIRMA operasyonunun bir parçasıdır. Bu papağanvari tekrarcılık eşliğindeki duacılık anlayışı pilavımızın içindeki beyaz taştır. Bu aptallaşlaştırma operasyonunu din düşmanları yürürlüğe koymadı. Bilakis bizden görünen şahıslar bu zırvayı dinimize soktu. Bu sokuşturmayı huşu ile icra edenler de yine bizden olan insanlar. Bu tip gerilikleri din edindiğimiz için beyinlerimiz sulanmakta ve örneğin ateistler haklı olarak bizlere bomba gibi eleştiriler yöneltmekte. Zira bu 4444 kere bilmem neyi okuma anlayışı “din afyondur” tezini işleyenlere iyi bir malzeme teşkil etmektedir. Bakın bir ateist sitede bizim yobazların saçmalıkları onlar tarafından din sanıldığı için nasıl Müslümanlara yüklenilmiş: -http://www.islamiyetgercekleri.org/dua.html- (sayfanın sonunu okuyunuz) Salat-ı Tefriciye Kampanyaları Bazı Müslümanlar din adına sergiledikleri saçmalıkları internet ortamına da taşımışlar. İnternette çeşitli forum sitelerinde kampanyalar düzenleniyor. İnsanlar bu siteler sayesinde 999 milyon kelime-i tevhid okuma, 400 yasin okuma, 4444 kere Salat-ı Tefriciye okuma gibi belaları defedici(!) ve uğur getirici(!) özelliliği bulunan hayır(!) işlerinde yardımlaşıyorlar. Yani kendi elleriyle beyinlerini uyuşturuyorlar, dinlerini yozlaştırıyorlar ve aleme de maskara oluyorlar. Sözde islamcı(!) sitelerden iki örnek verelim: 4444 Salatı Tefriciye Hatmi Yapılacaktır! Dostlar, Kendisine cinlerin musallat oldugu bir kardeşimiz için (Bayram Kandemir), çok acil Salat-ı Tefriciye hatmi (4444 kez okunacak) yapılacaktır... Bilenlerin dikkatine!.. Acilen bize kaç adet okuyacagınızı bildiriniz... Bayramın son günü duası yapılacaktır... Haydi dostlar... Dua kervanına sizleri de bekleriz... Sa, sevgili kardeşlerim. Sizlerden bir ricada bulunmak istiyorum inşallah..Çok yakında üniversite sınavlarına girecek olan kardeşlerimiz var. onlara Salat- Tefriciye okumaya başladık inşallah. siz kardeşlerimizden de yardımcı olmanızı talep ediyoruz inşallah..Hep beraber duamıza katılır mısınız ? Şu ana kadar 3630 adet okundu ..kalan 814 adette yardımınızı bekliyoruz inşallah... kimler kaç tane okuyabilirse adedini de yazarsa çok memnun olacağız..perşembe günü duası yapılacak inşallah..Allah hepinizden razı olsun can kardeşlerim… Çağdaş Yobaz Hocalar da Aynı Yolda Yobazlık başa bela. İlim, Bilim, Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insanoğlu düşün dünyasını ne kadar ilerletirse ilerletsin ataperestlikten yakayı sıyırmadıkça yobazlık kaçınılmazdır. Furkan (ölçüt) olarak yalnız Kur’an belirlenmedikçe zırvaları din diye pazarlamak Din Adamlığının(!) ayrılmaz bir parçasıdır. Bu zırva pazarlamacılarından birisi de Fethullah Gülen. Hani şu bizim Modern Müslüman Alim Fethullah Gülen. Bakın sitesinde ne buyuruyor bu üstad: -http://tr.fgulen.com/a.page/bulten/a12372.html- “Ayrıca dua kitaplarında geçen aşağıdaki Salât-ı Tefriciye duasına da 11 gün boyunca devam edilmeli ve bu dua her gün 4444 defa okunmalıdır.” "Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ Seyyidinâ Muhammedinillezî tenhallü bihil ukadü ve tenfericu bihil-kürebü ve tukdâ bihil-havâicu ve tünâlü bihir-reğâibü ve hüsnül-havâtimi ve yusteskal ğamâmu bivechihil Kerîmi ve alâ âlihî ve sahbihi fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma'lûmin lek." "Kendisiyle düğümlerin çözüldüğü, sıkıntıların açılıp zâil olduğu, ihtiyaçların yerine getirildiği, arzu, istek ve güzel neticelere ulaşıldığı, kerim yüzü suyu hürmetine yağmur istendiği Efendimiz Muhammed'e, Onun âl ve ashabına her göz açıp kapama, her nefes alıp verme, Sana ma'lum herşey sayısınca kâmil salât ve eksiksiz selâm et Allahım." Dine Hizmet Adına… Hizmete bakın hizmete. Vatandaş dine hizmet adına yanıyor tutuşuyor. Bu yangınla bakın nasıl yazılımlar vücuda geliyor. Bu öyle biz yazılım ki kişiler bu program sayesinde Salatı Tefriciye’yi okuyabiliyor, dinleyebiliyor ve kaçıncı sırada kaldığını kaydedebiliyor. Böylece uğur getirici, bela defedici, kısmet açıcı bir ibadet en modern şekilde icra edilmiş oluyor. =http://www.inndir.com/program.php?id=34635- Bu Deli Zırvasını Kim Uydurdu? Salat-ı Tefriciye zırvası tabiki Kur’anda yok. Pekala hangi mutfakta pişirildi bu zehirli aş? Bu aşın ustası İmam Kurtubi denilen şahıs. Bakın hazret ne buyurmuş: Bir kimse, çok önemli bir işinin veya önemli bir dileğinin gerçekleşmesini, ya da üzerinde devam edip duran büyük bir belanın üzerinden çekilip gitmesi (kalkması) için "Salât-i Tefriciye"yi (4444) defa okuyup, bu mübarek Salâtü Selâm ile Yüce Peygamberimizi vesile edinse, hiç şüphe ve tereddüt yoktur ki, Yüce Allah, okulunun istek ve muradının olması için hayırlı bir sebeb yaratır ve ona muradını verir." Görüldüğü gibi bunu Müslümanlık İnancı içine ilk defa sokan, Müslümanları ilk önce budala yerine koyan şahıs Kurtubi. Onun dindarlığımıza soktuğu saçmalık hala çağdaş izleyicileri tarafından hararetle savunulmakta. Hala bir kısım Müslümanlar papağanlıktan medet ummakta. Papağanlık neden makbul bir ibadet olarak görülmekte? Öncelikle bilinmesi gereken şey bir yazıyı yada bir kelimeyi 4444 kere papağan gibi tekrarlamanın insan aklına hakaret olduğudur. İkinci olarak bilinmesi gereken şey de bu tekrarlarda övülen varlığın Allah değil beşerden birisi olan Peygamberimiz olduğudur. Yani papağanlığın kökeninde Peygamberperestlik yatmaktadır. Ona ithafen binlerce kez okunacak bir metin sayesinde Hz. Muhammed’ten torpil beklenmektedir. İbadet tadında yapılan bu iş ile Dünyada ve Ahirette bir beşere “el medet” çekilmektedir. Yalnız Allah’a rağbet (İnşirah 8) edilmesi gerekirken, odaktan sapılmakta ve beşere yağcılıkla kurtuluş umulmaktadır. Salavat çekmek ne kadar sevap? Bu “Şefaat Ya Resulallah” yada “El medet Ya Rasulallah” deyişlerinde özet ifadesini bulan şey Peygambere yaranarak Allah’a yaklaşma anlayışıdır. İşte bu anlayışın en tipik belirtisi Salavat Çekme İbadetidir. Bakın bu hurafeyi bugün kimler öğütlemekte: Zaman Gazetesi: Bir Demet Salatu Selam -http://www.zaman.com.tr/kutludogum/selatuselam7.php- Salavat Çekmenin kimseye zerre kadar faydası yok. Aklı başında bir insan hele elinde Kur’an gibi bir ayıraç da varsa elbette bu tip bir saçmalığın dine sonradan sokulduğunu hemen anlayacaktır. Lütfen bu konuda aşağıdaki linkte bulunan yazıyı okuyunuz: -http://www.istekuran.com/index.php?page=8c3bb2e15d9fc663f0e0- Son Söz: Zikir Kur’anın bir ismi iken “Zikir Çekmek” diye bir şey uyduran bizler, Resul bize Tanrının mesajını ileten bir beşer iken ona papağanvari bir şekilde medhiyeler düzüp el-medetler çeken bizler, evet bizler bu güzelim dini bu hale getirdik.
  5. Sayın ahirzaman, incitici olmak istemem ama mezhebe uyan senin gibi birisinin bana itiraz olarak ayet yazması apaçık bir çelişki değilmi.Zira bir mezhebe tabi olmak demek; ben ayetleri anlama kapasitesine sahip olmadığım için bu konuda ilmine güvendiğim mezhep imamının dediklerine uyuyorum demektir.Dolayısıyla, niçin mezhebinin kurallarını çiğniyorsun ? Bu sadece senin değil.herhangi bir mezhebe uyanlar içinde geçerlidir. Gelelim bana itiraz olarak hem senin, hemde senin tabi olduğun atalarının anlamayarak çarpıttığı ayete Nisa 150- Onlar, Allah'ı ve peygamberlerini inkâr ederler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler. "Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" derler. Bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isterler. Nisa 151- İşte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır. Nisa 152- Allah'a ve peygamberlerine iman edenler ve onlar arasında ayırım yapmayanlara (Allah) pek yakında mükafatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. bu ayetlerde Allah ve Muhammedin arasını ayıranlardan, dolayısıyla kurana inanıp hadisleri inkar edenlerden değil,elçilerin bazısınıa inanıp diğerlerini inkar edenlerden bahsediyor.Zira bu ayette tekil bir iafede yok. (rusulihi) elçiler, çoğul bir ifade geçmektedir.Ve burda kast edilen ehli kitap ve onların asırlardır motamot takipçisi olan sünniler kast edilmekktedir. Yani senin gibi düşünenler Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler. "Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" derler Aynen ayette buyurulsuğu gibi, sizlerde sadece muhammede inanıp ,diğer peygamberleri inkar ederek peygambelere arasında ayırım yapıyorsnuz. Sakın itiraz etmeye kalkma. Neden diye sorarsan? Size göre Muhammede inanmak demek=hadislere inanmak demektir.Hadislere inanmayan insanlar muhammedi inkar ediyor demektir. Eğer aksi olsaydı zaten bu ayeti bana yazmazdın Sizler Muhammedden başka bir peygambere inanmazsınız.sıkıştırıldığında laf olsun diye inanıyorum dersiniz ama gerçek bu değildir.Hani meşhur bir laf vardır Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Diğer peygamberlere inandığınızı isbat edecek tek bir kanıt yok elinizde ?Hadislere inanmadığı için insanları peygamberi inkar etnekle suçlayan sizler, hani nerde diğer peygamberlerin hadisleri?? İşte hodri meydan;Diğer paygamberlere inandığınızı isbat edin.Ne yapıp edip onların hadislerini bulun .Yada bu ayetlerin muhatabını olduğunuzu kabul edin nisa 150- Onlar, Allah'ı ve peygamberlerini inkâr ederler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler. "Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" derler. Bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isterler. 151- İşte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır. 152- Allah'a ve peygamberlerine iman edenler ve onlar arasında ayırım yapmayanlara (Allah) pek yakında mükafatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
  6. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: «De ki: «Namazım, kestiğim kurban, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Müslümanların ilki olarak bununla emrolundum.» (En'am: 162-163) «Rabbin için namaz kıl, kurban kes.» (Kevser: 2) Allah için kurban kesmek,te islam dinine sokulmuş pagan ritüelinden başka bir şey değildir. Nahl 5 Hayvanları da O yarattı. Onlarda sizin için ısıtıcı (şeyler) ve birçok faydalar vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz. 6- O hayvanları, akşam vakti getirirken ve sabahleyin salarken, onlarda sizin için bir güzellik ve zevk vardır. 7- Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceğiniz bir memlekete yüklerinizi taşır. Rabbiniz, şüphesiz çok şefkatlidir, çok merhametlidir. 8- Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atları, katırları, ve merkepleri yarattı. Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeyler yaratacakk Nahl 66 Kuşkusuz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (gelen), içenlerin boğazından kolayca geçen halis bir süt içiriyoruz Enam 142 Hayvanlardan yük taşıyanı ve tüyünden döşek yapılanları yaratan O'dur. Allah'ın size verdiği rızıktan yeyin, şeytanın ardına düşmeyin; şüphesiz o sizin için apaçık bir düşmandır Bu ayetlerde görüldüğü gibi hayvanlar insanların menfaati için yaratılmıştır.Onları yaratan Allaha takdim etmek için değil. Kurban kesme ritüelinde ,Yüce Allahı; kana susamış bir ilah olarak tasvir etme durumu vardır ki bu şu ayetle reddedilir Hac 37 Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin samimiyetiniz ulaşır. Sizi doğru yola ulaştırdığından dolayı Allah'a teşekkür edesiniz diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. Güzel davrananları müjdele! Gelelim mavi karadenizin kurban kesme ile ilgili yazdığı ayetlere. De ki: «Namazım, kestiğim kurban, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Müslümanların ilki olarak bununla emrolundum.» (En'am: 162-163) Kurban kesme olarak çevrilen kelimenin ayetin mentnindeki karşılığı şudur ''NUSUKİ'' Nusuk;kuranın hiç bir yerinde kurban kesme anlamında geçmez.Çoğulu menasiktir رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَا أُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَ وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ 128) "Rabbimiz! Bizi, sana teslim olmuş iki kişi kıl. Soyumuzdan da sana teslim olan bir topluluk oluştur. Bize itaatin kurallarını göster, (ve erina menasikena) bizim tövbemizi kabul et! Muhakkakki,sen bağışlayıcı ve, merhametli olansın şimdi ayetin aslını yazalım Enam 161 De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. sapasağlam bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o." Enam 162) De ki: Bağlılığım, (uyduğum) kurallar, hayatım ve ölümüm şüphesiz evrenlerin Rabbi olan ALLAH içindir." gelelim kevser suresine «Rabbin için namaz kıl, kurban kes.» (Kevser: 2) Kevser suresinde kurban kesme olarak çevrilen kelime ise ''VENHAR''dır.Şimdi sormak lazım bunlara iki ayrı kelime nasıl olurda aynı anlamda olur.Hani size göre nusuk kurban kesme idi ? Surenin tamamını yazalım İnna atayna kel kevser Biz sana genişlik verdik fesalli li Rabbike venhar Rabbine bağımlı ol ve (başını) dik tut İnne şanieke hüvel ebter Asıl sana o yakıştırmayı yapanın, soyu kesiktir hani nerde bu ayette kurban kesmek ? Tekvir 8- Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda, 9- "Hangi günahtan dolayı öldürüldü?" diye. cahiliyye araplarında kız çocukları büyün bir utanç ,erkek çocukları ise büyük bir onur sayıldığı için barbarca kız çocuklarını öldürüyorlardı. Peygamberin erkek çocukları daha küçükken öldükleri için ona hakaret maksadıyla ebter yani soyu kesik diyorlardı. Onların bu çirkin yakıştırmalarına karşılık olmak üzere, Yüce Allah peygamberini mutivasyon amacıyla bu sureyi indirmiştir. Bunu şöyle bir örnekle izah edelim.Sizin bir yakınınıza çirkin bir yakıştırılma yapılsa onu teselli etmek için ne dersiniz ona hadi git bir hayvanı kurban et mi, yoksa takma kafana başını dik tut mu ?
  7. 3) Melekler, içinde köpek veya resim bulunan eve girmezler: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İçinde resim bulunan bir eve melekler girmez.” [12] “İçinde köpek ve heykeller bulunan bir eve melekler girmez.” [13] Ölmek istemeyejn akradaşlara müjde!!! Hemen derhal evinizde köpek beslemeye başlayın. Neden mi ? Nahl 28 Kendilerine haksızlık ederlerken meleklerin canlarını aldıkları kimseler: Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk, diyerek teslim olurlar. (Melekler onlara şöyle der:) "Hayır, Allah, sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir." mademki köpek bulunan ve e melekler girmiyorsa,ölüm melekleride giremeyecek ve böylece ölmekten kurtulacaksnız Yuh olsun uydurma hadislerle hayvan düşmanlığı yapanlara kehf suresi 13- Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık. 14- (Oranın hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına ilâh deyip tapmayız, yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz. 15- Şu bizim kavmimiz, Allah'tan başka ilâh edindiler. Onların ilâh olduğuna dair açık bir delil getirselerdi ya! Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? 16- (İçlerinden biri şöyle demişti:) "Mademki siz, onlardan ve Allah'tan başka taptıkları putlardan ayrıldınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz rahmetinden size genişlik versin ve işinizi rast getirip kolaylaştırsın." 17- Ey Muhammed! Baksaydın güneşin doğduğu zaman mağaranın sağ tarafına yöneldiğini, batarken de sol taraftan onları makaslayıp geçtiğini görürdün. Onlar, mağaranın geniş bir yerinde idiler. İşte bu Allah'ın mucizelerindendir. Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır; kimi de hidayetten mahrum ederse, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın. 18- Bir de onları mağarada görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de girişte ön ayaklarını ileri doğru uzatmıştı. Eğer onları görseydin, arkana bakmadan kaçardın ve için korku ile dolardı. Ashabı kehf,in köpekleri var ve Yüce Allah hayvan için en ufak olumsuz bir ifade bile kullanmıyor. Zahmetine katlanabilenler istediikleri hayvanı evlerinde besleyebilirler. Zira kuranda bu konuda herhangi bir yasak yoktur Gelelim şimdi bu hadislerin arka planına Niçin, Allah evde köpek beslenmesinden hoşnut olmaz denilmiyorda eve melekler girmez deniliyor necm 19. Siz de gördünüz değil mi o Lât ve Uzza'yı? 20. Ve üçüncü olarak da öteki (put) Menat'ı? 21. Size erkek O'na dişi öyle mi? 22. Öyle ise bu çok insafsızca bir taksim. 23. Onlar hiçbir şey değil, sırf sizin ve babalarınızın taktığınız (boş) isimlerdir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmedi. Onlar yalnız zanna ve nefislerin sevdasına uyuyorlar. Halbuki onlara Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir. Zuhruf 19 Onlar, Rahman'ın kulları olan melekleri de dişi saydılar. Acaba meleklerin yaratılışlarını mı görmüşler? Onların bu şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir. Zuhruf 20- Onlar: "Eğer Rahman olan, Allah dileseydi, biz o meleklere tapmazdık." dediler. Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar. Bu ayetlerde , putperest arapların, meleklerin Allahın kızları olduğuna inandıkları ve onlara taptıkları görülmeltedir. Demekki bu insanlar melelere tapınma işini o dereceye kadar götürmüşleriki ,köpeklerin evlerden melekleri kaçırdıklarına inanıyorlar,ve bu batıl inanç peygamberin vefatından sonra hadis yoluyla sonraları islamın içine giriyor ******** ******** ********
  8. Ben hala iddiamda ısrar ediyorum. Mezheplerin hiç biri kurana dayanmaz ? Mustafa nikli arkadaşın verdiği örneklerin ise gerçekle alakası yoktur.Zira kurana dayanılarak yapılan içtihad dediği şeyler asında yorum filan değil, hadis safsatalarıyla kuranı iğdiş etmektir. Eğer yontma yöntemide fayda vermezse ayetleri cöpe atmaktır ki bunun adı gelenekte ''NESH''tir Mezheplerin kurana dayandığı bilgisiz insanları kandırmak için sıkça baş vurulan en büyük yalanlardan biridir İCTİHATLARIN KURAN-I KERİME DAYANDIĞININ -İKİ ÖRNEĞİ- ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Mâide Sûresinin 6 . Ayetinde Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Sevgili arkadaşım haksöz; Ebu Hanife şimdi yukarda ki ayeti okumuş ve hadislerden de yararlanarak içtihatta bulunmuş.Yüzün nasıl yıkanacağını, Kolların dirseklere kadar nasıl yıkanacağını, elimizle başımızı nasıl mesh edeceğimizi, ayaklarımızı topuğa kadar nasıl yıkayacağımızı Hz Peygamberin sözlerine ve pratikte nasıl yaptığını gören nakilcilere göre İçtihatta ( Yorumda ) bunmuştur. bakın kendinizde açıkça belritmişsiniz yani hadislerden yararlanılmış demişsiniz .Aslında bu yapılan yararlanma değil, hadiselere göre kuranı yontma işlemidir Yüz nasıl yıkanacakmış eller nasıl yıkanacakmış.?? Allah anlatmakta zorluk çekmiş peygamberde Allahın bu eksigini tamamlamış öylemi 10 yaşında ki çoçuğa yıkan desen sana sormaz nasıl diye, ama koca koca adamlar soruyor nasıl yıkayacam diye Ya eyyulellezine amenu... Ey inananlar iza gumtum ile salati... konferansa katılacağınız zaman fağsilu vucuhekum ve eydiekum ile merafik..Yüzünüzü ve kollarınızı dirseklere kadar yıkayın Vemsehu bi ruusikum ev erculikum ilel ka,beyn...başınızı ve ayaklarınızı iki bileğe kadar sıvazlayın Anlaşılmayan ne var burda ? Hani nerde bu ayette topuklar ve ayakları yıkamak Diğer örneğe hiç değinmek bile istemiyorum zira ele alınacak hiç bir tarafı yok
  9. Mesela bir kişi çıksa deseki "ben bütün hadisleri red ediyorum arkadaş" bu adama kim ne diyebilir? Hadislere iman diye bir Kuran hükmü varmı?Bu adama sorsalar neden hadisleri red ediyorsun gerekçen nedir.?Adam deseki "hadislere baktım bazıları Kuran'a ters, peygamberimiz Kuran'a aykırı söz söylemez. o yüzden kendimi riske atmamak için bütün hadislere kulağımı kapadım hiç birini dikkate almıyorum" dese.ve Allah'ın zandan sakının ayetini bizlere gösterse ; HUCURAT (12) "Ey iman edenler! zandan çok sakının! " çünkü adamın içinde kuşku var acaba doğrumu değilmi diye. Ama Kuran öylemi Kuran'ın toplanması okunması açıklanması bizzat Allah iradesiyle olmaktadır.(DreadHead) Selam Bu arkadaş ta dinde tek kaynak olararak kuranı kabul ediyor.Tebrik ederim.Ancak gelenekçi cevrenin korkunc baskısına maruz kalmamak için kendince savunma mekanizması geliştirmiş Ben şashen hadisleri inkar konusunda hiç kimseye hesap vermek zorunda olmadığımı biliyorum.Din konusunda kurandan başka değil hadisleri, tek bir harfi bile kabul etmem. hadisleri ise zann içerdiği için değil,içinde uydurmalar olduğu için değil,binlerce çelişki olduğu için değil altını çizerek söylüyorum hadisleri peygamberin ağzından duymuş olsam bile (DİN) kabul etmiyorum.Zira dinin bir tek sahibi vardır oda Allahtır.
  10. İnsan, istediği mezhebi tutabilir. Fakat öbür Mezhepleri inkâr etmemelidir. Hepsi de Kitap ve Sünnet’e dayanır. Hepsinin de kaynağı aslında Kur’an ve Sünnet-i Nebevi’dir. (mmustafa) Ne oluyor beyler futbol takımı mı tutuyorsunuz? İnkar etmemmeliymiş.Ben 25 sene koyu mezhepçi biriydim taa bundan 4 sene öncesine kadar. Tereciye tere satmayın.Mezheplerin hiç biri kitaba/kurana dayanmaz.kaynakları sadece hadisler ve kendi heveslerinde uydurdukları hükümlerdir. Fıkıh kitaplarında o kadar ********* hükümler varki, eğer buraya yazarsam apışıp kalırsınız
  11. aslında çobanın bana yazdığı itirazda çok şey var anlayan için ama ben işi espiriye döktüm ki ibretli bir vesika olsun diye ama yağmur arkadaş alakasız araya girmiş çoban demiş ki bizim bu kadar çuval dolusu masalımız varken buyrun sizin bir tek masalınız bile yok acaba neden?hem size bir şey söyleyeyim hatta kullandığınız isim bile islama aittir hak ve batıl derken hak ile kendini batıl ile de sizi kasdetmiştir bunu bildiğin halde kendine haksöz diyon bu bi çelişki değilmi yoksa sen ********? Şimdi uyarı almamak için nasıl bir kelime kulllanacam bilmiyorum En iyisi bir kıyasla anlatalım Ahlaklı bir kişi, hırsızın birine yaptığı işin kötü olduğunu anlatmaya çalışıyor.Hırsız bundan ders alacağına başlıyor kendini savunmaya Benim çalıp çırpmayla elde ettiğim bu kadar malı mülküm var, senin karnını doyuracak paran bile yok. Hem sana bir şey diyeyimmi bizim bu toplumda çalıp çırpanlar adam yerine konulur,senin gibi dürüst olanlarda enayi sayılır. Bunu bildiğin halde kendine dürüst diyosun bu bir çelişki değilmi yoksa sen ;;;;;;;;;; Coban adlı arkadaş hurafeleri ve masalları erdem biliyor, birde bununla iftihar ediyor bunlarda yetmiyor bu yaptığını islamla özdeş kılarak beni islam düşmanı ilan ediyor hadi buyurun burdan yakın
  12. bizim bu kadar çuval dolusu masalımız varken buyrun sizin bir tek masalınız bile yok acaba neden?hem size bir şey söyleyeyim hatta kullandığınız isim bile islama aittir hak ve batıl derken hak ile kendini batıl ile de sizi kasdetmiştir bunu bildiğin halde kendine haksöz diyon bu bi çelişki değilmi yoksa sen ********? Eğer bir şey anladı isem sünni olayım yada masal cı
  13. Musa Aleyhisselam bir gün: Ya Rabbi Cennet te benim komşum kim olacak bana bildirde gidip onunla görüşeyim.dedi Musa Aleyhisselama şöyle vahiy edildi (çoban) İki kelime güzel bir bir şey anlatmak için,bir çuval dolusu masala ve Allaha iftira etmeye ne gerek var. Yüce Allah Musaya bu vahyi hangi kitapta yapmış? Hiç biryerde. Burda bir takım erdemli insanlar masalların zararından bahsederken,birilerinde ısrarla masal anlatma dürtüsü kabarıyor galiba !!!
  14. mutlaka beni kast ediyordur
  15. Bakara 97 97 De ki: "Kim Cebrail'e -ki o, Allah'ın izniyle Kur'an'ı kendinden öncekini doğrulayacı, inananlara yol gösterici ve müjde olarak senin kalbine indirmiştir- düşman kesilirse,
  16. 2. Cild EŞCİNSELLİK 3155.-3160 Beyitler 137-138. Sf. 4. Cild ALLAH’TAN VAHİY ALIYORUM; 1850-1855. Beyitler Sf. 151 2245. Beyit sf.178 Ayrıca bknz. Sf. 326 MÜSTEHCEN FIKRA; Bir Kadın’ın kocasının önünde aşığıyla oynaşmak istemesi 3545-3550. Beyitler Sf. 283 5. Cild KABAK HİKAYESİ; Bir Hanımefendi,Bir Hizmetçi ve Bir Eşek...İhtirasın acı sonuçları... 1335-1420. Beyitler 112-118.sf OĞLANCI HİKAYESİ; Bir adam ve birlikte olduğu oğlanla sohbeti... 2497-2515. Beyitler 205-207.sf CUHA'NIN KADIN KILIĞINA GİRMESİ HİKAYESİ Mesnevi kahramanı Cuha'nın Kadın kılığına girip Hamamda bir kadına cinsel organını elletmesi... 3340-3425. Beyitler 272-273.sf KADININ EŞEĞE İMRENMESİ HİKAYESİ Bir kadının Eşeklerrin çiftleşmelerini izleyip eşeği arzulamasının öyküsü... 3390-3395.Beyitler 277.sf BABA İLE KIZI ARASINDA CİNSEL İLİŞKİ ÜZERİNE BİR SOHBET... 3716-3736.Beyitler 302-304.sf BİR SULTANIN BİR CARİYEYE DÜŞKÜNLÜĞÜ CARİYENİN YOLDA KÖLEYLE EVDE SULTANLA MACERALARI... 3831-4025.Beyitler 312-326.sf Sayfa numaraları için-MEB Baskısı Veled İzbudak-Abdulbaki Gölpınarlı Çevirisi esas alınmıştır. Ancak beyit numaraları Farsça orijinal metinde ve tüm çevirilerde aynıdır...
  17. ateis ulen biz herşeyi çok yanlış anlamışız ben Allah a inandım namazı ayakta ne okunur otururken ne okunur farzı sünneti bana öğretin ben müslüman olucam Bu olay gerçekten olmuşsa bu ateiste yazık olmuş.Tüh şimdi ona islam diye hadisleride öğretecekler güya inkarcılıktan kurtuldu ama bu sefer hurafelere inananacak Ateist arkadaşla bir önerim var.Eğer hadislerede inanacaksanız hiç inanmayın ateist kalın daha iyi
  18. maide 101 Ey inananlar! Size açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeylerle ilgili soru sormayın. Kur'an indirilmekte iken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan vazgeçmiştir. Allah bağışlayıcı ve yumuşak davranandır. 102) Sizden önce bir topluluk o tip soruları sordu da, sonra inkar ettiler
  19. maide 82 Şu bir gerçektir ki, insanların inananlara en şiddetli düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle, ortak koşanları bulursun. Şu da bir gerçektir ki, insanların inananlara sevgide en yakın olanlarını "Biz Hıristiyanlarız" diyenler bulursun. Bu böyledir. Çünkü o Hıristiyanlar içinde din adamları, kendini Allah'a adamış rahipler vardır. Ve onlar, kibirlenmezler. 83 Elçiye indirileni dinlediklerinde farkına vardıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz, inandık. Artık bizi de gerçeğin tanıklarıyla birlikte kaydet." 84 "Rabbimizin bizi barışseverler arasına koymasını umup dururken, Allah'a ve Hak'tan bize gelene neden inanmayacakmışız?" 85 Böyle söyledikleri için Allah onları, altlarından ırmaklar akan cennetlerle lütuflandırdı. Sürekli kalıcıdırlar orada. İşte budur güzel davrananların ödülü.
  20. Merhaba, ** " Tanrisal müdahale ne zaman olacak? " veya ** " Armagedon ne zaman olacak? " veya ** " Kiyamet ne zaman kopacak? " Naziat 42 Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye. 43- Sen nerde, onu anlatmak nerde?! 44- Onun ilmi Rabbine aittir. 45- Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın Ahzab 63 İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur
  21. Yazızlarımız arasında zaman zaman ''arap örfü'' gibi cümlelerden, bizim arap örfünü kötü gösterme gibi bir amacımız olmadığını belirtmek istiyorum. Bizim karşı olduğunuz şey,arap örf ve adetlerinin din diye dayataılmasıdır.Yoksa hiç bir toplumun örfünü kötü göstermek gibi bir niyetimiz yoktur,olamazda
  22. Terapi yine cımbızlama usulü kuranın bütünlüğünden uzak bir şeklide bazı ayetleri hadis hurafelerine delil diye çarpıtmış ne yapsın adam şamanistlerin (hadis yazarları) dini boşa gidecek diye ödü kopuyor Bakara 189 Sana hilâllerden soruyorlar. De ki: Onlar insanlar için de, hac için de vakit ölçüleridir. Bununla beraber iyilik, evlere arkalarından gelmeniz değildir. Fakat iyiliğe eren, kötülükten korunan kimsedir. Evlere kapılarından gelin, Allah'tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz Bakara 215 Sana nereye infak edeceklerini soruyorlar. De ki: Hayır olarak verdiğiniz nafaka, ana baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak daha ne yaparsanız herhalde Allah onu bilir Bakara 217 ! Sana haram aydan ve o ayda savaşmaktan soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak, büyük bir günahtır. Bununla beraber Allah yolundan alıkoymak, O'nu inkar etmek, insanları, Mescidi Haram'dan menetmek ve halkını oradan çıkarmak, Allah yanında daha büyük bir günahtır ve fitne, öldürmekten daha büyük bir vebaldir. Onlar, güçleri yeterse, sizi dininizden döndürmek için sizinle savaşmaktan hiçbir zaman geri durmazlar. Sizden de her kim, dininden döner ve kâfir olarak can verirse artık onların bütün amelleri, dünyada ve ahirette boşa gitmiştir. İşte onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır Bakara 219 Sana hamr ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz. Bakara 220 Dünya ve ahiret bir de yetimlerden soruyorlar. De ki: Onlar hakkında yapacağınız bir ıslah, işlerine karışmamaktan daha hayırlıdır. Eğer onlara karışırsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, bozguncuyla ıslah ediciyi bilir, birbirinden ayırd eder. Eğer Allah dileseydi, sizi zora koşardı. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. Bakara 222 ! Sana kadınların ay başı halinden de soruyorlar. De ki: O bir eziyettir Onun için ay başı halinde oldukları zaman kadınlardan çekilin ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. İyice temizlendikleri zaman ise Allah'ın emrettiği yerden onlara varın, yaklaşın Şüphesiz ki Allah çok tövbe edenleri de sever, çok temizlenenleri de sever Maide 4 Sana, kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar. De ki: "Size iyi ve temiz şeyler helal kılındı." Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin), Allah'tan korkun. Muhakkak Allah, hesabı çabuk görendir. Araf 187 Sana, ne zaman kopacak diye kıyamet vaktini soruyorlar. De ki; onun bilgisi yalnızca Rabbimin katındadır. Onu tam vaktinde koparacak olan O'ndan başkası değildir. Onun ağırlığına göklerde ve yerde dayanacak bir kimse yoktur. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu çok iyi biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki, onun bilgisi Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler. Enfal 1 Sana ganimetlerdeni soruyorlar. De ki, ganimetlerin taksimi Allah'a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz Allah'tan korkun da biribirinizle aranızı düzeltin. Allah'a ve Resulü'ne itaat edin Yunus 53 "O azap gerçek mi?" diye sana soruyorlar. De ki; "Evet. Rabbim hakkı için o kesin bir gerçektir. Ve siz bundan yakayı kurtaramazsınız." İsra 85 Sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin emrindendir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir." Kehf 83 Bir de sana Zülkarneyn'den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım Ahzab 63 İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur." Zariyat 12 Onlar: "Hesap ve ceza günü ne zaman?" diye soruyorlar. 13- O gün, onların ateş üzerinde azap görecekleri gündür. Naziat 42 Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye. 43- Sen nerde, onu anlatmak nerde?! 44- Onun ilmi Rabbine aittir. 45- Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın Onun iddia ettiğine göre peygamberinde hüküm verme yetkisi varsa niye tüm bu ayetlerde soru soranlara yine cevabı Allah veriyor. Hani peygamberde müstakil hüküm verme haram koyma yetkisi vardı.? İnsanda bir parça insaf olur. peygamberden daha cok kıralcı olmanın nr alemi var.Eğer peygamberin kuran haricinde sözleri sizin zannetiğiniz gibi kuranın kullanma kılavuzu olsaydı, peygamber işte bu Allahtan gelen kuran bunu ayrı bir kitaba yazın,şunlarda benim hadislerim onlarıda ayrı bir kitaba yazın diye emrederdi.Böyle bir şey yok. 250 sene sonra çıkmış birileri ortaya eeeeee biz peygamberin sözlerini topladık yokyaaa Bizde koyun sürüsüyüz ya bu beyefendilerin hatırı kırılmasın diye alıp kabul edecez
  23. Niye sordun yetki diplomasımı vereceksin ? Hem sadece arapça bilmek yeterli değilki kurana vakıf olabilmek için. Öyle olsaydı ebu cehiller kuran uzmanı olurdu. Arapça elbet gerekli ama olmazsa olmaz şartı değil.Kuranı anlayabilmek için kendini formatlayacaksın.Kuran 7 kocalı hürmüz gibi kendisine gelenlere açmaz mesajını.Olmazsa olmaz şartıdır bu kuranı anlamak için.O ana kadar islam hakkında etrafından şundan bundan,ruhbanlardan ne öğrenmisen tamamını kaldırıp atacaksın hiç bir kimsede buna cesaret etmediği için,kuranı anlamaktan mahrum kalıyorlar.Yüce Allah kendisine ortak koşulmasını kabul etmediği gibi,kitabına ortak koşarak gelenlerede,mesajını açmıyor Bilmem anlayabildin mi ?
  24. Evet aynen dediğin gibi ne zaman ki ilahiyatcılar din el altmaktan çekilirlerse işte o zaman dünya cennete dönecek.Zaten ne oluyorsa hep bu dini tekelinde zanneden ruhban sınıfından oluyor. ilahiyatcıların hiç biri ama hiç biri kuran bilgisine sahip değildir.Onlar sadece hadis okurlar
  25. HAREMLİK-SELAMLIK UYGULAMASI ALLAH’IN EMRİ DEĞİLDİR Haremlik - Selamlık uygulaması Kur’andışı bir uygulamadır Hiçbir Kur’an ayetinde Rabbimiz Haremlik-Selamlık uygulamasını emretmemektedir. Durum bu olduğu halde nasıl oldu da bu cahiliyye adeti güzel dinimizin önemli bir ruknü gibi anlaşıldı? Örflerin Dinleştirilmesi Bu sapkın inancın dinleştirilmesindeki birincil etken birilerinin örflerini din sanmamızdır. Örflerin dinleştirilmesi bizim başımızın belasıdır. Birilerinin kadına bakışını dinleştiren bizler kendi ellerimizle “erkek egemen” bir din yarattık. Bu erkek egemen dinde kadınlar ikinci sınıf yaratıktırlar. Bu dine göre Allah erkeği muhatap almakta ve ona seslenmektedir, din yalnız erkekler için vardır. Kadınlar yan unsurdurlar. Bu “erkek egemen” din anlayışında kadın kapkara çarşaflara sokulur ama o kadının eşi yada kardeşi istediği tarz kıyafeti rahatça giyebilmektedir. Erkeğin adeta Tanrı olduğu bu dinde erkek kısa paça pantolonlu, kısa kolu gömlekli, spor ayakkabılı takılabilir ama kadın simsiyah bir çuvalın içine hapsolmak zorundadır. Bu bakış açısı erkeğin kıskançlığının mutlak referans alındığı bir bakış açısıdır. Haremlik-Selamlık uygulamasının kökeninde hangi eğilimler var? Erkeğin kıskançlığının, kaprislerinin ve hatta şehvetinin baz alındığı bir diğer uygulama da bu haremlik-selamlık uygulamasıdır. Kur’andaki islam’da olmayan bu çarpık uygulamanın kökeninde ne var acaba? Erkeklerin birbirlerini cinsi sapık görme eğilimleri olabilir mi? Erkeklerin kendi arkadaşlarını, tanıdıklarını yada tanımadıklarını kendi kadınlarına her an yan gözle bakabilecek tıynette potansiyel sapık varlıklar olarak görme eğilimleri olabilir mi? Haremlik-Selamlık uygulamasının kökeninde erkeklerin birbirlerini potansiyel sapık görme eğilimi yatıyor. Haremlik-Selamlık Uygulaması Hangi Ayete Dayandırılıyor? Erkek egemen din anlayışının mensupları bu sapkın inançlarını Kur’ana dayandırmak istemişlerdir. Ama nafile… Kur’andaki islamda böyle bir şey yok. O halde bu zümre için çarpıtma yapmaktan başka bir yol da yok. Şimdi Ahzab Suresindeki bir nasıl çarpıttıklarına ve böylece bu ayeti nasıl kendi anlayışlarına malzeme etmeye çalıştıklarına bakalım: Perdeli Konuşmanın ve davranmanın haremlik-Selamlıkla Alakası Var mı? AHZÂB 53. Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber'i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir. Bu ayetteki “peygamber eşlerinden bir şey istediğinizde perde arkasından isteyin” emrinden yola çıkılarak haremlik-selamlığın Allah’ın bir emri olduğu hükmüne varılıyor. Halbuki bu konunun Haremlik-selamlıkla uzaktan yakından alakası yok. Zira peygamberimizin arkadaşları Resulullahın evine geliyor, oturuyor, yiyiyor, içiyor. Bu husus bazen abartılıyor ve peygamberimiz rahatsız oluyor ama inceliğinden ötürü “artık kalkın gidin” diyemiyor. Eşleri de rahatsız oluyor. Birilerinin kalpleri eğriliyor ve ölümünden sonra peygamberin eşleriyle evlenmenin hesabı yapılıyor. Bu yüzden Rabbimiz bu insanları uyarıyor. Ve mecazi bir ifade kullanarak “peygamber eşlerinden bir şey istecekken perde arkasından isteyin” diyor. Ortada bir perde yok, perdeli davranış sergileme emri var. Haddini bilme, ayağını denk alma hususiyeti var. Peygamberin evine ve ehline saygı duyma gerekliliği var. Sözün özü perdeli konuşma ve davranıştan kasıt mesafeli duruştur. Perdeli söz söylemek sadece peyganberimizin erkek arkadaşlarına has bir direktif değildir. Peygamberimizin eşleri de aynı uygun tavrı sergilemek mecburiteindedirler. Bu gerçek şu ayette bildirilmektedir: Ahzab 32. Ey peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer korunup takvaya sarılıyorsanız sözü kırıtarak söylemeyin ki, kalbinde maruz bulunan biri ümide kapılmasın. Örfe uygun söz söyleyin. Ahzab 33. Evlerinizde de vakarlı oturun. İlk cahiliye teşhirciliği gibi kendinizi teşhir etmeyin. sisteme bağlı kalın zekâtı verin, Allah'a ve resulüne itaat edin. Allah sizden kiri/lekeyi gidermek istiyor ey Ehlibeyt, sizi tam bir biçimde temizlemek istiyor. Ahzab 34. Evlerinizde Allah'ın ayetlerinden ve hikmetten okunanları hatırlayın. Kuşkusuz, Allah Latîf'tir, Habîr'dir. İşin bir diğer önemli tarafı da şu: Resulullahın eşleri öldü. Bu emirde açıkça peygamberin eşlerine sesleniyor. Allah “siz konum itibarıyle herhangi bir kadın gibi değilsiniz” diyor ve sadece onlara has, onları ilgilendiren emirler veriyor. İlkeler her ne kadar genelgeçer ilkeler olsa da bizzat muhatap peygamberin eşleridir. Rabbimiz zaten diğer birçok ayetinde peygamberimizin eşi olmayan, kıyamete kadar gelip geçecek olan hanımlara genel bir dil kullanarak seslenmektedir. Bu açıdan da bu ayet haremlik-selamlık uygulamasına malzeme edilemez. Haremlik-Selamlık uygulaması Kur’andışı bir uygulamadır Erkek egemen din anlayışının aksine Allah’ın dininde haremlik-selamlık uygulaması yoktur. NÛR 61. Köre güçlük yoktur; topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. Sizin için de gerek kendi evlerinizden gerekse şu kişilerin evlerinden yemek yemenizde bir sakınca yoktur: Babalarınızın evleri yahut annelerinizin evleri yahut kardeşlerinizin evleri yahut kızkardeşlerinizin evleri yahut amcalarınızın evleri yahut halalarınızın evleri yahut teyzelerinizin evleri yahut anahtarı size teslim edilmiş olan evler yahut arkadaşlarınızın evleri. Hep birlikte yahut ayrı ayrı yemenizde sizin için hiçbir sakınca yoktur. Evlere girdiğinizde, Allah katından bir esenlik, bir bereketlilik, bir temizlik dileği olarak kendinize de selam verin. Allah size ayetleri işte böyle ayan-beyan bildiriyor ki, aklınızı çalıştırabilesiniz. Ayette görüldüğü gibi bizler akrabalarımızın evlerinde o evdeki tüm fertlerle birlikte yemek yiyebiliriz. “Amcanızın yada teyzenizin kızı yada oğlu varsa sakın aynı ortamda yemek yemeyin yani bulunmayın” denmiyor. Allah neden “hep birlikte” diyor? Neden buna özellikle vurgu var? Amcamızla, teyzemizle, halamızla birlikte yemek yememiz zaten doğal ama onların çocuklarıyla ve sair yakınlarıyla birlikte yemek yememiz yani bir arada bulunmamız da gayet doğal. Hatta arkadaşlarımızın evlerinde hep beraber, bir arada bulunmamız ve yemek yememiz de gayet doğal. Rabbimiz arkadaşlarınızın ve sizin eşleriniz ve kızlarınız bir yerdesizler de başka bir yerde bulununuz ve öylece yemek yiyiniz demiyor. Diyemez miydi? Ama dememiş? Demek ki Allah haremlik-selamlık uygulamasını emretmiyor hatta yasaklıyor. Yemek konusu tabiki sadece bir örnektir. Allah burada bir örnekle neyin ne olduğunu bizlere bildirmektedir. Buradan anlaşılmaktadır ki bizler iş arkadaşlarımızla, okul arkadaşlarımızla, tüm tanıdıklarımızla hepbirlikte aynı ortamda bulunabiliriz. İşin bir diğer tarafı da bu haremlik-selamlık uygulamasının aslında hiç de uygulanabilir ve hayata geçirilebilir bir uygulama olmadığıdır. İnsanın doğasına, toplumun şartlarına, yaşam koşullarına aykırı bir uygulamadır. İşte, okulda, çarşıda, pazarda, otobüste, minibüste her zaman hep birlikteyiz ve öyle de olmak zorundayız. Bu yapıştırılmış yada tutturulmuş uygulama ne akla ne mantığa ne de yaşam standartlarına uygun olmayan kıytırık bir uygulamadır. Sözün özü haremlik-selamlık dinin değil örfün bir emridir. Bastırılmış duyguların neticesidir. Bastırıldıkça azacak dürtülerin tetikçisidir. Meselenin özünde erkeklerin kaprisleri ve birbirlerine çarpık bakışları yatmaktadır. Saygılar
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.