Zıplanacak içerik

gloria

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gloria tarafından postalanan herşey

  1. BENİ HATIRLA - FRAGMAN - REMEMBER ME - OFFICIAL TRAILER - http://www.youtube.com/watch?v=k8Vg3fqIWGs
  2. gloria şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    BENİ UNUTMA (2010) REMEMBER ME İMDB Puanı: 7.0 Yapım: 2010, ABD Tür: Aile, Dram, Romantik Yönetmen: Allen Coulter Senaryo: Will Fetters Yapımcı: Trever Engelson, Nick Osborne, Carol Cuddy Görüntü Yönetmeni: Jonathan Freeman Müzik: Marcelo Zarvos Oyuncular: Robert Pattinson, Emilie de Ravin, Pierce Brosnan, Lena Olin, Chris Cooper, Ruby Jerins, Tatle Ellington, Meghan Markle, Amy Rosolf, Martha Plimpton, Justin Grace, Wilmer Calderon, Vhris McKinney, Christopher Clawson, Dennis Larkin, Gregory Jbara, John Farrer, Morgan Turner, Renee Diamond, Suzanne Hayes KONUSU Ally henüz 10 yaşındayken annesinin bir cinayet sonucu öldürülmesine şahit olur. Cnayetin ardından 10 yıl geçer ve Ally artık 21 yaşındadır. Tyler’ın bir kız kardeşi vardır ve annesi babası ayrıdır. Abisi Michael ise 22 yaşındayken intihar ederek kendisini öldürmüştür. Bu iki kişinin yolları tahmin edileceği üzer e bir süre sonra kesişir ve aralarında bir aşk başlar. Nitekim filmin konusu için başlı başına aşk var demek yetersizdir. Aşk sadece bu filmin içine serpilmiş bir miktar toz şekerdir aslında. Asıl olarak filmin konusu ebeveyn-çocuk ilişkileri ve sorunları üzerine kuruludur diyeceğim ama tam olarak bu da değildir, asıl mesaj çok daha farklıdır ve siz o mesajı aldığınızda… Neyse… Filmin gidişatı oldukça yavaş işlese de konu net, anlatım bu tarz filmlerle kıyaslandığında oldukça samimi, oyuncuların performansı ise son derece iyidir. Filmin adına ve oyuncularına bakarak, romantik bir film izleyeceğinizi sanıyorsanız orada şöyle bir durun derim… Bu kesinlikle romantik bir film değildir aksine son derece dramatik bir filmdir. Ve bence izleyin. A romantic drama centered on two new lovers: Tyler, whose parents have split in the wake of his brother's suicide, and Ally, who lives each day to the fullest since witnessing her mother's murder.
  3. gloria şurada bir blog başlığı gönderdi: şeb-i yelda...
    Maria Callas’tan “Carmen” isimli bu parçayı ne zaman dinlesem, zaman ve mekân değiştirdiğimi farkediyorum. Kendimi bir anda 60’lı yılların ortasında buluyorum. Hani şöyle filmlerde görürüz ya yüksek tavanlı, büyük malikâne tarzı evler vardır. Bir üst kata çıkmak için geniş spiral şeklinde dönen merdivenleri olanlardan hani… Yukarıdan aşağıya taşlarla süslenmiş dev bir avize sallanır, sonra ne bileyim işte şöminesi vardır ve o şömine çıtır çıtır sesler çıkararak yanar… Şöminenin hemen sağ tarafında deniz manzarası şart değil, dağ manzarası da olur, dağ manzarası gören bir pencere vardır. O pencerenin önünde de bir sallanan sandalye… Sandalyede ise ben… Üzerimde siyah uzun böyle kabarık etekli falan bir elbise var. (O elbiseyle nasıl oturabiliyorsam artık??? Hem bu korse de çok sıkıyor ama ne yaparsın, mecbur giyeceksin) Bacaklarımın üzerine de bir şal örtmüşüm Bir gramafon, gramafonda Maria Callas… Ses tüm evi (pardon malikâneyi) doldurmuş. Dışarıda sis var, sis dağların üzerini kaplamış, hava biraz karanlık, kasvetli gibi sanki… Güzel söylüyor ama değil mi? Ha bir de unutmadan ben bütün bu sahneyi siyah beyaz görüyorum, bu da tabii aklıma şu fikri getiriyor; “Ben izlediğim filmlerden birisinden etkilendim ama acaba hangisinden?” Derken konsolun üzerindeki telefon çalmaya başlıyor, hizmetli bugün izinli, iş başa düştü... Usulca yerimden kalkıyorum, kuğu gibi süzüle süzüle telefona doğru gidiyorum. - Buyurun, Gloria Hanım’ın malikanesi... -Ne malikanesi, ne Gloriası yaw, huuu aloooo, hangi yüzyıldasın sen, uyan, kuzen ben kuzen, Çiğdem yani... - http://www.youtube.com/watch?v=6fZRssq7UlM
  4. "Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, 'yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun." - Michel de Montaigne -
  5. gloria şurada yorum gönderdi about.me'nın blog başlığı içinde about.me
  6. Rica ederim Hoşgeldiniz bu arada
  7. gloria şurada cevap verdi: gloria başlık Yabancı Sinema
    DÜŞÜŞ (2006) = THE FALL FRAGMANI İÇİN http://www.dailymotion.com/video/x4l70p_official-trailer-the-fall_shortfilms
  8. gloria şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    DÜŞÜŞ THE FALL (Filmin fragmanını bir sonraki iletide görüntüleyebilirsiniz.) Yapım: 2006, ABD, Hindistan, İngiltere Tür: Dram, Fantastik, Macera, Romantik IMDB Puanı: 7,9 (10) Yönetmen: Tarsem Singh Yapımcı: Tarsem Singh Senaryo: Dan Gilroy Görüntü Yönetmeni: Colin Watkinson Müzik: Krishna Levy Oyuncular: Lee Pace, Catinca Untaru, Justine Waddell, Leo Bill, Kim Uylenbroek, Aiden Lithgow, Andrew Roussouw, Emil Hostina, Grant Swanby, Jeetu Verma, Marcus Wesley, Michael Huff, Robin Smith, Ronald France, Sean Gilder KONUSU Filmlerde dublörlük yapan Roy, bir çekim sırasında düşüp sakatlanır ve hastaneye yatırılır. Aynı hastanede kolu kırık olduğu için tedavi gören 5 yaşındaki Alexandria ile Roy bir süre sonra çok iyi dost olurlar. Alexandria her gün Roy’u ziyaret eder ve Roy da ona her geldiğinde bir gün önce yarıda bıraktığı masalın devamını anlatır. Roy masalı anlatırken, Alexandria da masalı çevresindeki kişilerden ve dikkatini çeken olaylardan yola çıkarak hayalinde canlandırmaya başlar. Masalın kahramanları, maskeli bir haydut, Afrikalı bir köle, Hintli bir adam, İtalyan bir bomba uzmanı, ve bir doğabilimci olan Charles Darwin’dir. Bu beş kahramanımız da aynı kişiden yani Vali Odious’tan çeşitli sebeplerle nefret etmektedirler. Hepsinin de amacı, Validen intikamlarını almak ve onu yok etmektir. Zamanla Roy, yaşadığı fiziksel ve ruhsal sıkıntılar nedeniyle daha karamsar bir adam haline gelmeye başlayacaktır. Mutsuzdur, umutsuzdur ve intihara meyillidir. Masalın nasıl biteceği umrunda değildir, tek isteği ölmektir ve bunun için de Alexandria’nın yardımına ihtiyacı vardır. Alexandria ise masalın dünyasına kendisini öyle kaptırmıştır ki Roy’un masalı kötü bitirmemesi için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Artık masal ve gerçek iyice birbirine karışmıştır. Film, 18 farklı ülkede ve 26 farklı mekanda çekilmiş ve film boyunca hiç özel efekt kullanılmamıştır. Dünyayı dolaşma hayalime ekledim bu filmde geçen yerleri Belki de Bir The Fall turu düzenlerim ileride kimbilir Bu arada filmdeki mekanlardan bazılarının Google Map görüntülerini de aşağıya linkledim, dileyen bakabilsin diye Buland Darwaza(Merdivana) Villa Adriana Capitoline Hill (Collis Capitolinus) Jantar Mantar ve Jaipur Sarayı Udaipur Mehrangarh Kalesi, Jodhpur Chand Baori In a hospital on the outskirts of 1920s Los Angeles, an injured stuntman begins to tell a fellow patient, a little girl with a broken arm, a fantastical story about 5 mythical heroes. Thanks to his fractured state of mind and her vivid imagination, the line between fiction and reality starts to blur as the tale advances.
  9. gloria şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Doğal Afetler
    Hepimize geçmiş olsun.
  10. gloria şurada cevap verdi: suheda_ başlık Türk Sineması
    Oyunculuk biraz yapmacık, hikaye bilindik olsa da ben sevdim... Oyunculuğa bakmadım çok da fazla aslında, hikayeden etkilendim.. Hikayenin beni götürdüğü yere gittim. Gittim ve etkilendim de döndüm... Sanırım bu filmdeki hikayeyi önce yaşamak, sonra izlemek lazım. "Karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor, ama ölüyorsun farkında değilsin." bu da filmin en iyisiydi..
  11. gloria şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    YE DUA ET SEV EAT PRAY LOVE Yönetmen: Ryan Murphy Senarist: Ryan Murphy, Jennifer Salt Roman: Elizabeth Gilbert Müzik: Dario Marianelli Yapımcı: Brad Pitt, Julia Roberts, Jeremy Kleiner, Tabrez Noorani, Dede Gardner, Stan Wlodkowski Görüntü Yönetmeni: Robert Richardson Yapım: 2010, ABD Oyuncular: Julia Roberts, James Franco, Javier Bardem, Billy, Crudub, Richard Jenkins, Viola Davis, Tuva Novotny, Luca Argentero, Arlene Tur, Christine Hakim, Lidia Biondi, Ali Khan, Jennifer Salt, Elena Arvigo, James Schram, Joe Lipari, Stephanie Danielson KONUSU Elizabeth Gilbert’in kendi hayat hikayesinden yola çıkarak yazdığı aynı isimli romandan uyarlanmış olan filmde Julia Roberts, Amerikalı ünlü bir yazardır. Evlidir, sahip olunacak her şeye sahiptir fakat mutlu değildir. Boşanmaya karar verir ve boşanır. Kendini yeniden keşfetmek üzere İtalya-Hindistan ve Bali içerikli uzun bir seyahate çıkar. Filmin konusu kısaca bu şekilde anlatılabilir. Büyük ihtimalle erkekler bu filmi izlerken sıkılacaktır, kadınların bir çoğu ise kendinden çok şey bulacaktır. Çünkü aslında bu film tamamıyla bir kadın filmidir. Erkekler “GO HOME” yani.. Ben çok beğendim, hatta bir kez daha izleyebilirim. A married woman realizes how unhappy her marriage really is, and that her life needs to go in a different direction. After a painful divorce, she takes off on a round-the-world journey to "find herself". FRAGMANI İÇİN http://www.dailymotion.com/video/xeem6u_ye-dua-et-sev_shortfilms
  12. gloria şurada yorum gönderdi gloria'nın blog başlığı içinde şeb-i yelda...
    En değerli hayalimdin sen, kendini yıktın!
  13. gloria şurada bir blog başlığı gönderdi: şeb-i yelda...
    Akşam oluyor ve ben yalnız kalıyorum. Yalnız da kalamıyorum aslında.. Aklım sen, fikrim sen, ben sen, 1 kilometre ötem, 100 kilometre ötem sen… Kendimle bile yalnız kalamıyorum. Kafamın içi şehir trafiği gibi, kalabalık, gürültülü... Sessizliği özledim... Seni özledim... Bütün şarkılar mı sen? Her yer mi sen oldun? Hepsini anladım da ben nasıl sen oldum? Acıyor, dindiremiyorum bir türlü bu acıyı, sürekli dua ediyorum, zaman geçsin, en azından dinsin içimdeki fırtına... Süt liman denizlerimi özledim, denizler de durulmuyor sen olmadan… Tanrım, Tanrımmmm dursun artık yağmurlar, dinsin artık bu delicesine fırtına, savrulup duruyorum. Tutuşuyorum ateşlerinde. Yoruldum, çok yoruldum, dindiremiyorum yağmurları gücüm yetmiyor, durduramıyorum fırtınaları, Tanrı mıyım ki ben, nasıl yapayım? Çok güçsüzüm, çok dermansızım, çok yorgunum, çok umutsuzum. Ondan yana değil, kendimden yana bu sefer umutsuzluğum. Ben artık kendimden umutsuzum! http://www.youtube.com/watch?v=BnkKoKCKnOo
  14. gloria şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Şiir Forumu
    Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük! Bir başka bahar için sadece yaprak döktük. -Mevlana-
  15. gloria şurada cevap verdi: Mouchette başlık Karikatür
  16. ‎"Aşk iki kez geldiğinde ve iki kez yalan söylediğinde bir daha sevmemeye karar verdik. Böylesi adilaneydi. Bize ve aşkın kendisine... " Charles Bukowski - Yarım Kalan Cümleler
  17. ‎"Ey can alemninin güneşi! Bize cemalini göster.Cihana değer melek yüzünden örtünü kaldırıver azıcık.Bize cefanı azalt!Çünkü seven dostlara yabancı gözüyle bakmak,sencileyin bir güzele yakışmaz." Şah & Sultan - İskender Pala
  18. Gitmek istiyorsa, bırakacaksın gitsin. Aklı seninle olmayan, bedeni yanında olsun ister misin? Can Yücel
  19. Bir şeyi gerçekten istersen, onu gerçekleştirmek için bütün evren senin için işbirliği yapar. Paulo Coelho – Simyacı
  20. Unutma! Yüreğinde bir ismin imzası var ve sen onu silemezsin. Söküp atamazsın, ne kadar uğraşsan da. Seninle beraber büyür içindeki sızı. İlk önce onu hissedersin başkasına dokunduğunda. Unutma! Bir kere sevdin mi, uzun uzun yanarsın. Sitemler, öfkeler birikirken içinde, sen azalırsın. Dilinde küfür, elinde kadeh eksik... olmaz Günler böyle geçer; alışırsın. Unutma! Sabahlar artık gecikir. İster sağa dön ister sola, gözüne uyku değil gidenin hayali gelir. Kendini şiirlere verirsin. Elin sigaraya gider her on dakika da bir; fena zehirlenirsin. Unutma! Bir süre güvenmeyeceksin kimseye, kendine sığınacaksın. Aşk konuşulduğunda sen susacaksın. Of larla ah larla başlayacaksın her cümleye. Çevrende senden başka herkes haksız olacak. Senin haklılığınsa çaresiz gidecek çöpe. Unutma! Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın, biri seni bulacak. Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan, biraz ürkeceksin. Ne kadar dirensen de nafile, insansın sonuçta, seveceksin. Eski acılara bakıp da küsme sevdalara. Gavura kızıp da oruç bozulmaz. Sök at kafandan acaba ları! Bir kemik, aynı yerden iki defa kırılmaz. Artık kararmaz gecelerin. Bir daha yaşlar akmaz gözünden. Sabahların gecikmez. Kim bilir ağladığın günlere gülersin. Bir defa öldün ya zamanında, bir daha ölmezsin… Can Yücel
  21. ‎"Akıllı ve iyi niyetli insanlara özgü bir ada olması için neler vermezdim; öyle bir yer olsa ben bile vatansever kesilirdim." - Albert Einstein-
  22. Gideni sevmek kalanların işi değilmiş meğer, çünkü giden ne beklediğin gibi gelir, ne de beklediğine değer. -Jules Verne-
  23. SEVMEKTEN NE ZAMAN VAZGEÇTİM? Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim. Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak... veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim. Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim. Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim. Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim. Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim. Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim. Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim. Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden "sen" olduğun için vazgeçtim. Bencil olduğun için vazgeçtim. Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi. Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım. Bu yüzden ben de senden vazgeçtim. Frida Kahlo
  24. Anladım ki aşk; her iki tarafı'da mağdur eden, Yürekte izinsiz gösteri yapan, mutluluk karşıtı bir eylem. -Can Yücel-
  25. gloria şurada cevap verdi: gloria başlık Roman Forumu
    "Yüzde yüz saf bir harika çocuk olmak istiyorum. Çünkü yüzde yüz saf olan her şey kendinin aynıdır. Ben de kendim gibi olmak istiyorum."

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.