gloria

Onaylıyorum doğru cevap Tebrikler

Bu hikaye Ahmet Ümit'in son kitabı "İstanbul Hatırası"nda da geçiyor Okumuştum, güzel bir hikaye

‎''Can’ı teslime hazır değilsen 'Ben aşık oldum” deme kimseye. Aşk gelmesin seninle dile. İncinmesin ne gül ne de diken seninle.'' Hz Mevlana

Güzel cevapmış Bunu söyleyen arkadaşın çok bilmişlerden birisi olsa gerek az buçuk tahmin ediyorum bu cevabı kimin verdiğini aslında

Eğlenceli bir film gerçekten, hani bugün bir film izlesem ama ne izlesem diye düşündüğünüz anda iyi bir alternatif bu film

Kime iyi insan derim; Lafının üstüne gelene "iyi insan" derim, hani derler ya "İYİ İNSAN LAFININ ÜSTÜNE GELENDİR" diye... Şaka bir yana aslında iyi insan olmak için önce "İNSAN" olmak gerekir.Çünkü insan olarak doğmak insanları insan yapmıyor maalesef. Etrafımızda insan olmaktan uzak öyle çok insan var ki!!! Düşünüyorum şimdi mesela öğretmen olmak kolaydır, doktor olmak da kolaydır bir yerde ve hatta başbakan olmak, cumhurbaşkanı olmak bile kolaydır istedikten sonra... Ama insan olmak gerçekten çoook zordur. Bence insan istedikleriyle değil, tercih ettikleriyle insan olur... Mesela birisine çok kızarsın, hatta o kadar çok kızarsın ki onu öldürmek istersin (Lafın gelişi tabii). İnsanı insan yapan birisini öldürmeyi istemek değildir, o birisini öldürmeyi ya da öldürmemeyi tercih etmen belirler senin insan olup olmadığını...

Doğru söylüyorsun olay bir süre sonra senin açtığın konunun sınırları dışına taştı, başka alemlere daldı Başlık konusuyla ilgisiz hale geldi, o yüzden biz de uzatmayalım artık, böylece başlık ile içerik iyice alakasız hale gelmesin Sevgiler

AŞK topuklarından etine kadar işlenmiş bir nasırdır. Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. Her iki yolda da bir gerçek olacak canın çok ama çok yanacak! HZ MEVLANA

Üzme tatlı canını sen Tanıyoruz seni artık O zaman tanımıyorduk Ama sen de harbiden eğleneceğimiz birşey yazmıştın, eğlendik biz de azıcık ne var bunda

İLİŞKİ DURUMU: KARMAŞIK (IT’S COMPLICATED) Yönetmen: Nancy Meyers (“Kadınlar Ne İster”, “Aşkta Herşey Mümkün”, “Tatil” filmlerinin yönetmeni) Senaryo: Nancy Meyers Yapımcı: Nancy Meyers, Scott Rudin, Ilona Herzberg, Suzanne McNeill Farwell Görüntü Yönetmeni: John Toll Müzik: Hans Zimmer, Heitor Pereira Tür: Komedi, Romantik Oyuncular: Meryl Streep, Alec Baldwin, Steve Martin, Hunter Parrish, Lake Bell, John Krasinski, Mary Kay Place Konusu: Jane ve Jack, 10 yıl önce boşanmışlar fakat hala dostça görüşmeye devam etmektedirler. Evliliklerinden 3 çocukları vardır. Jane boşandıktan sonra hiç evlenmemiş ve kendisini çocuklarını yetiştirmeye adamıştır. Jake ise kendisinden çok genç bir kadınla evlenmiştir. Oğullarının mezuniyet töreni için New York’a giden Jane ve Jack akşam yemeği için gittikleri restaurantta karşılaşırlar ve bu durum onları hiç de tahmin etmedikleri bir ilişkinin içine sokuverir. Onlar artık sevgilidir ve bu durumu hem çocuklarından hem de Jack’in ailesinden saklamak zorundadırlar. Film başka bir deyişle bir erkek, erkeğin eski eşi, yeni eşi, ve eski eşinin erkek arkadaşı tabii bir de çocuklar etrafında dönüyor. Ee oyuncular da Meryl Streep, Alec Baldwin, Steve Martin gibi usta oyuncular olunca filmi izlemeye tabii doyum olmuyor. Sadece bu üç kişi değil bütün kadro aslında son derece başarılı. Eğlenerek izleyeceğinize eminim çünkü ben izlerken çoook eğlendim. Bu arada eklemeden edemeyeceğim web cam sahnesi çok komikti. During his son's college graduation, Jane hooks up with her ex-husband, Jake, who's married to a younger woman. As if being your ex's mistress isn't tough enough, Jane also finds herself drawn to Adam, a smitten architect FRAGMANI İÇİN: http://www.dailymotion.com/video/xblvkl_iliski-durumu-karmayyk-fragmany_shortfilms

Teşekkür ederim Bana 1 giz verdiğin için

ahh çok hoş Galiba evet bu üstün bir özellik olsa gerek

ne kraliçesi tanrıçadır kadınlar yahuuuu

Bence kadın yukarıda bahsedilen özelliklere sahiptir ama sizin bahsettiğiniz özelliklere de sahiptir, (en azından ben sahibim ) sadece onlar buraya eklenmemiş, Bunları da ekleyelim Sayın Bilimselci

Bana; "Herkesi gönlünden çıkar at! Gönlünü cihan halkından yıka, temizle!" demiştin. Gönlümü nasıl yıkayayım? Ayrılık ateşin bende su bıraktı mı? Hz. Mevlana

KADIN NEDİR? Bir kadın çocuktur aslında.Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefk...ati göstermesini de ister. Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak okşamalıdır erkek kadını. Ama hiçbir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister. Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz. Bir kadın güçlüdür aslında. Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. İster ki erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir. Ancak kadını gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar. Bir kadın sevgilidir aslında. İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay. kıramaz. Zor sever ama tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir. Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette. Bunun nedeni ise engelleyemedikleri 'acımak' duygusudur. Bir kadın yalnızdır aslında. Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz. Bir kadın çılgındır aslında. Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Yaratıcılığının sınırı yoktur. Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz yaratıcılığını. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır. Bir kadın hayattır aslında. Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek. su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz.

‎''Dünle beraber gitti düne ait ne varsa, bugün yeni şeyler söylemek gerek'' Mevlana

Rica ederim. Zevkti, başka filmlerde tekrar buluşmak üzere diyorum

MARY AND MAX Yapım: 2009, Avustralya Yönetmen ve Senaryo: Adam Elliot Yapımcı: Melanie Coombs Görüntü Yönetmeni: Gerald Thompon Müzik: Dale Cornelius Seslendirenler: Eric Bana(Nick Popodopoulos), Philip Seymour Hoffman (Max Jerry Horovitz), Toni Collette (Mary Daisy Dinkle), Bethany Whitmore (Anlatıcı), Bary Humphries (Genç Mary) Konusu Mary, 8 yaşında Avustralya’lı bir kız çocuğudur. Max ise New York’ta yalnız yaşayan obezite sorunu olan 44 yaşında bir adamdır. Arkadaşlıkları Mary’nin 1976 yılında Max’e gönderdiği ilk mektupla başlar. Obezite, Alkolizm, panikatak, agorafobi, kleptomani, asperger sendromu gibi bazı hastalıkların yanı sıra inançlar ve ateizm, dostluk, sevgi, evlilik, ilişkiler vb. konular hakkında yazılmış birçok mektupla bu arkadaşlık sürer. Yalnızlıklarını ve mutsuzluklarını anlatırlar bu mektuplarda, önce birbirlerini sevmeyi sonra da kendilerini sevmeyi öğrenirler. Bunalımlı olmasına rağmen dostluğun önemini son derece güzel anlatan bir animasyondu. Mutlaka izleyin derim, mutlaka… A tale of friendship between two unlikely pen pals: Mary, a lonely, eight-year-old girl living in the suburbs of Melbourne, and Max, a forty-four-year old, severely obese man living in New York. FRAGMANI İÇİN: http://www.dailymotion.com/video/xb6jlj_mary-and-max-feature-trailer_shortfilms

Yok ben gizime eriştim. Kamer Genç'miş Ona bakınca ne kadar kırık dökük olsam da gülerim artık Teşekkürler, iyi geceler