gloria tarafından postalanan herşey
-
Zengin Avcısı (2006)
Audrey Tautou çok güzel bir kadın, bu filmle bunu bir kez daha farkettim. Gad Elmaleh de ondan aşağı kalmıyor. Harikalar Aşk herşey değildir, yaşamak için para da gerekir Ama ne aşktan ne de paradan vazgeçemiyorsan o halde aşkı mesleğe dönüştürürsün İşte olayımız bu, eğlenceli bir film istiyorsanız, kesinlikle kaçırmayın...
-
Brick Lane (2007)
Bu filmin en can alıcı repliğiydi; "Kimse farklı türde aşkların da olduğunu söylemedi bana. Büyük başlayan ve yavaşça biten türde... Asla bitiremeyeceksin gibi geliyor ve günü geldiğinde bitiyor. Bir de önceleri aşk olduğunu hiç fark etmediğin türü var; ama ona hergün biraz daha katkıda bulunduğun... Bir istridye gibi inciye dönüşüyor. Tane tane... İşte aşkın bildiğim türü budur. "
-
İçimdeki deniz - The Sea Inside
İnsana harbi harbi aşkı sorgulattırıyor; "Bak, beni gerçekten seven, ölümüme yardım edecek olan kişidir; aşk bu Rosa, bence kesinlikle bu..."
-
Hable Con Ella
Marko bir gazetecidir ve sevgilisi ünlü bir torerodur (boğa güreşçisi) Henüz ilişkilerinin başlarında sevgilisi bir boğa güreşi sırasında ağır yaralanır ve bitkisel hayata girer. Alicia, bir dansçıdır ve 4 yıl önce geçirdiği bir trafik kazası sonucu hala bitkisel hayattadır. Alicia’nın bakımını yapan erkek hemşire Benigno ise Alicia’yı kaza öncesinden beri tanımakta ve ilk gördüğü andan bu yana ona platonik bir aşk beslemektedir. Benigno Alicia’nın yapamadığı her şeyi (baleye, sinemaya gitmek vs.) o uyurken yapmakta ve sonra gelip tüm ayrıntılarıyla Alicia’ya anlatmaktadır. Çünkü onun kendisini duyduğuna inanmaktadır. Marko ve Benigno hastanede tanışırlar. Ortak kaderleri onların iki iyi dost olmalarına sebep olur. Klasik bir Pedro Almodovar filmi, müzikleriyle, konusuyla, samimiyetiyle capcanlı bir film. Hüzün yüklü…
-
Ölümsüz Anılar
Karanlık odadan bir ışık yayılır ve bu ışık Maria'ya yeni bir hayat verir. Kısa ve öz
-
Beyaz Kurdele (2009)
Dorian Grey'in Portresi isimli kitapta şöyle bir cümle vardır: "" Bir kişiliği bozmak istiyorsan, islah et yeter" Filmdeki çocukların her biri küçüktüler, masumdular, büyüdüler ve Nazi oldular... Filmdeki babaların hiçbiri ise insanlıktan nasibini alamamıştı. En baba görünen bile...
-
Micmacs - Micmacs à Tire-Larigot
Film son derece eğlenceli, ben çok eğlendim. Eğlenmeme sebep en çok da karakterlerin her birinin ayrı ayrı kendi çaplarında bir miktar arıza oluşlarıydı.Tıpkı Amelie'dekiler gibi... Her ikisinin de yönetmeni aynı kişi... .Adminin de dikkat çektiği üzere Jean-Pierre Jeunet kesinlikle izlenesi, takip edilesi bir yönetmen, ben çok seviyorum kendisini... Yavaş yavaş, acele etmeden, küçük küçük, sabırla, tıpkı bir oya işler gibi işlediler filmi Sonuç; onlar da mutlu oldular, ben de
- GÜNAYDIN
-
U Turn (Lili) - Aaron
U Turn (lili) - Aaron lili,take another walk out of your fake world please put all the drugs out of your hand you'll see that you can breath without not back up so much stuff you got to understand for every step in any walk any town of any thaught i'll be your guide for every street of any scene any place you've never been i'll be your guide lili,you know there's still a place for people like us the same blood runs in every hand you see its not the wings that makes the angel just have to move the bats out of your head for every step in any walk any town of any thaught i'll be your guide for every street of any scene any place you've never been i'll be your guide lili,easy as a kiss we'll find an answer put all your fears back in the shade don't become a ghost without no colour cause you're the best paint life ever made lili şu sahte yaşamından sıyrıl bir daha.. ne olursun, bırak tüm alışkanlıklarını... göreceksin, yaşanıyor ihtiyaç olmadan yardıma... pek çoğu var öğreneceğin dahası... ileriye atacağın her adımda... karşına çıkacak her sorunda... ben olacağım senin yanında ortasından geçeceğin her sokakta... evvelinde bulunmadığın mekânlarda... ben olacağım senin yanında... lili... biliyorsun bizim gibiler için bir yer var hâlâ... her damarda dolanır aynı kandan... seni melek yapanın kanatlar olmadığını anlarsın... tek yapacağın çıkarmak kötülükleri aklından... ileriye atacağın her adımda... karşına çıkacak her sorunda... ben olacağım senin yanında... ortasından geçeceğin her sokakta... evvelinde bulunmadığın mekânlarda... ben olacağım senin yanında... lili... bir busedeki göz açıp kapanmada bulacağız cevabı... it tüm korkularını gölgelerin derinlerine... benzeme sakın renksiz bir hayalete... çünkü hayatın en güzel resmi senin içinde...
-
BENİM İÇİN ÜZÜLME = Je Vais Bien, Ne T’en Fais Pas (Don’t Worry, I’m Fine)
BENİM İÇİN ÜZÜLME FRAGMAN = Je Vais Bien, Ne T’en Fais Pas (Don’t Worry, I’m Fine) - TRAILER http://www.youtube.com/watch?v=uPrBap85Hu0&feature=related
-
MANOLYA = MAGNOLIA
MANOLYA FRAGMAN = MAGNOLIA - TRAILER http://www.youtube.com/watch?v=QU1RWTuUsyA
-
KİRAZIN TADI = TASTE OF CHERRY = Ta'm-e Gīlās
KİRAZIN TADI FRAGMAN = TASTE OF CHERRY - TRAILER = Ta'm-e Gīlās http://www.youtube.com/watch?v=XDSQLTtGZE0&feature=related
-
Av Mevsimi - Ete Kurttekin - Benden Adam Olmaz
Kaç zamandır gülmez oldum kendime Aslında uzun zamandır çok gülüncüm Her ne kadar umursamaz görünsemde Bildiğin gibi değil aslında ben çok kıskancım Sen bana aldırma gülüm benden adam olmaz Kendime hayrım yoktur sana hiç olmaz Kaç zamandır hep küskünüm sana Huysuzlaşır, aksileşir kalbini kırarım Her ne kadar kendimden emin görünsemde Bildiğin gibi değil aslında ben, ben bir korkağım Sen bana aldırma gülüm benden adam olmaz Kendime hayrım yoktur sana hiç olmaz
-
Av Mevsimi - Cem Yılmaz - Hayde
Hayde gidelum hayde Dağa k'arayemişa Elun nişanlisina Ben nasil deyim hayde Çiktum çami budadum Endurdum yarisina Boyle sevdami olur Girsun yerun dibina K'izilağaç fidani Tepeden budanur mi İnsan sevduği yardan Bu k'adar utanur mi Endum dere duzina Aşlamayi aşladum Sevdaluk eyi şeydur Ben da yeni başladum
-
MANOLYA = MAGNOLIA
MANOLYA = MAGNOLIA IMDB: 8/10 Yapım: 1999, ABD Tür: Dram Yönetmen: Paul Thomas Anderson Senaryo: Paul Thomas Anderson Yapımcı: Paul Thomas Anderson, Joanne Sellar Görüntü Yönetmeni: Robert Elswit Müzik: Jon Brion Oyuncular: John C. Reilly, Tom Cruise, Julianne Moore, Philip Baker Hall, Jeremy Blackman, Philip Seymour Hoffman KONUSU: Ölmek üzere olan bir adam ve onunla parası için evlenmiş bir kadın, bir hastabakıcı, dahi bir çocuk, çocukken bir yarışma programında yarışmış şimdi yetişkin olan bir dahi, bir yarışma programının sunucusu, babasıyla konuşmayan bir şovmen, babasıyla konuşmayan uyuşturucu bağımlısı bir kız ve bu kıza aşık olan bir polis arasında mekik dokuyan bu film, tahmin edersiniz ki en sonunda bütün bu karakterleri bir düzlemde kesiştirmektedir. (Hemen alttaki fragmanda karakterleri tek tek görebilirsiniz) Filmin süresi uzun, 3 saat kadar sürüyor ama bir süre sonra filme öyle bağlanıyorsunuz ki o üç saat nasıl geçiyor anlamanız güçleşiyor. Yönetmenin becerisi olsa gerek, karakterlerin iç dünyalarına yaptığı detaylı odaklanmalar sayesinde bütün karakterlerle empati kurabiliyorsunuz. Oyuncularla birlikte bir öfkedir, acıdır filme başlıyor ve sonra bir umuttur, kurtuluştur sendeleye sendeleye filmin sonuna doğru gidiyorsunuz. 24 hours in L.A.; it's raining cats and dogs. Two parallel and intercut stories dramatize men about to die: both are estranged from a grown child, both want to make contact, and neither child wants anything to do with dad. Earl Partridge's son is a charismatic misogynist; Jimmy Gator's daughter is a cokehead and waif. A mild and caring nurse intercedes for Earl, reaching the son; a prayerful and upright beat cop meets the daughter, is attracted to her, and leads her toward a new calm. Meanwhile, guilt consumes Earl's young wife, while two whiz kids, one grown and a loser and the other young and pressured, face their situations. The weather, too, is quirky.
-
KİRAZIN TADI = TASTE OF CHERRY = Ta'm-e Gīlās
KİRAZIN TADI = TASTE OF CHERRY = Ta'm-e Gīlās IMDB: 7.5/10 Yapım: 1997, Fransa, İran Tür: Dram Yönetmen: Abbas Kiarostami Senaryo: Abbas Kiarostami Yapımcı: Abbas Kiarostami Görüntü Yönetmeni: Homayun Payvar Müzik: Lois Armstrong Oyuncular: Abdolrahman Bagheri, Afshin Khorshid Bakhtiari, Homayoun Ershadi, Mir Hossein Noori, Safar Ali Moradi KONUSU: Kirazın Tadı, intihar etmeyi düşünen Bedii isimli bir adamın gün boyunca Tahran sokaklarında otomobiliyle dolaştığı karakteristik bir yol filmidir. Amacı eğer kendisini öldürmeyi başarabilirse onu gömecek, eğer başaramazsa kurtulmasına yardım edecek birisini bulmaktır. Filmdeki yolculuk aynı zamanda, Bedii’ye ait bir ömrün sadece bir gününü ele alarak, minimalist bir yaklaşımla Bedii’nin tüm hayatına yapılan içsel bir yolculuktur da... İntiharın büyük günahlardan olduğunu biliyorum. Fakat mutsuz olmak da büyük günah... Mutsuzken başka insanları incitirsiniz. Bu da bir günah değil mi? Middle-aged Mr.Badii is planning to commit suicide and desperately seeks anyone to assist him - he has already dug out the grave in the mountains, but the assistant will have to bury him when he will do the deed. He asks Kurd soldier, Afghan seminarian, but everyone refuses by some reason. Finally he finds an old Turkish taxidermist, who has a sick son and previously attempted suicide himself, and he agrees to assist Badii.
-
BENİM İÇİN ÜZÜLME = Je Vais Bien, Ne T’en Fais Pas (Don’t Worry, I’m Fine)
BENİM İÇİN ÜZÜLME = Je Vais Bien, Ne T’en Fais Pas (Don’t Worry, I’m Fine) IMDB: 7,6/10 Yapım: 2006, Fransa Tür: Aile, Dram Yönetmen: Philippe Lioret Senaryo: Philippe Liort Senaryo (Kitap): Olivier Adam Yapımcı: Christophe Rossignon Görüntü Yönetmeni: Sascha Wernik Müzik: Nicola Piovani Oyuncular: Melamie Laurent, Kad Merad, Isabella Renauld, Aissa Maiga, Christophe Rossignon KONUSU: Film safkan bir Fransız filmi… Sakin, duru, zarif, duygulu, abartısız… Eğer Fransız filmlerini seviyorsanız hiç kaçırmayın derim Lili, İspanya tatilinden döndüğünde ikiz kardeşi Loic’in babasıyla tartışıp, evden ayrıldığını ve bir süredir kendisinden haber alınamadığını öğrenir. Anne ve babası Loic’in ortadan kaybolması konusunda son derece kayıtsızdır ve Lili’nin bu konudaki sorularını sürekli geçiştirmektedirler. Lili bir süre sonra kardeşinin başına kötü şeyler geldiğini düşünmeye başlar, umutsuzluğu günbegün artar, yemek yemeyi keser. Depresyona girer ve tedavi için bir psikiyatr kliniğine kapatılır. Bir gün kardeşinden gelen bir kartpostalla Lili tekrar yaşama sevincine kavuşur ve hayata geri döner. Artık kardeşiyle kurabildiği tek bağlantı onun kendisine gönderdiği bu kartpostallardır. Evet! Buraya kadar anlattığım kısım neredeyse filmin başı sayılır. Asıl olaylar bundan sonra başlıyor. Eğer izleyecekseniz, izlemeden önce hakkında yazılanları fazla okumayın derim. Sadece izleyin işte, pişman olmayacaksınız emin olun. Çok güzel bir film… Çok güzel de bir soundtrack’e sahip. (Hemen alttaki fragmanda şarkıyı dinleyebilirsiniz.) Back from a holiday in Spain, Lili, 19, finds that Loïc, her twin brother, has left the house following a row with their father. She disapproves of her parents' apparently light attitude and is particularly shocked by her father's reluctance to even talk about the event. Lili desperately waits for a phone call from Loïc but her brother shows no sign of life. It is not long before Lili falls into depression and her condition quickly deteriorates. She won't eat anymore and is about to die when, at long last, a postcard written and sent by Loïc brings her back to life
-
BEYNİMİN % KAÇINI KULLANIYORUM?
Konu başlığı aklıma bu karikatürü getirdi
-
LIBERTARIAS
LIBERTARIAS FRAGMAN = OFFICIAL TRAILER http://www.youtube.com/watch?v=1NLfEnfKBmw
-
LIBERTARIAS
LIBERTARIAS IMDB: 6.8/10 Yapım: 1995, Belçika, İspanya, İtalya Tür: Dram, Politik Yönetmen: Vicente Aranda Senaryo: Vicente Aranda, Antonio Rabinad Yapımcı: James Schamus, Christine Vachon, Ted Hope, David Linde Görüntü Yönetmeni: Jose Luis Alcaine Oyuncular: Ariadna Gil, Victoria Abril, Ana Belen, Jorge Sanz, Miguel Bose Konusu: Libertarias, yaklaşık üç yıl süren İspanya İç Savaşı’nın (17 Temmuz 1936-1 Nisan 1939) anarşist cepheden anlatıldığı bir filmdir ve şu cümlelerle başlar; Yaz, 1936, 18 Temmuz İspanya Ordusu, Cumhuriyetçi Hükümete baş kaldırıyor. 19 Temmuz. Halkın kahramanca mücadelesi sayesinde Barselona ve Madrid'de ordu yenilgiye uğratılıyor. 20 Temmuz. Kitleler devrimci bir hükümet talep ediyor. Yasal hükümet durumu kontrol edemiyor. 21 Temmuz. İspanya İç Savaşı başlıyor... Son idealist savaş... İmkânsızı gerçekleştirmek için mücadele eden insanların son "Ütopya" düşü. İşte imkansızı gerçekleştirmek üzere mücadele eden insanların son “Ütopya” düşü bir grup kadın anarşistin bakış açısıyla filme yansıtılmıştır. Savaştan önce kimisi dokumacı, kimisi fahişe, kimisi rahibe, kimisi hemşiredir ama savaş sırasında hepsi birer anarşisttir. Rahibe Maria, çalıştığı manastırın sol güçler tarafından yakılması sonucu bir geneleve sığınır. Anarşist bir kadın topluluğunun genelevde çalışan kadınları da kendi taraflarına katmalarıyla Maria istemeden de olsa bu anarşistlerin yanında savaşa katılır. Zamanla Maria, başta Pilar olmak üzere bu kadınları ve onların mücadelelerini daha iyi anlamaya başlayacak ve bu da Maria’nın anarşizm hakkındaki düşüncelerine yön verecektir. Öyle ki başta sırf onlarla birlikte Saragosa’ya kadar gidip ailesine ulaşmak niyetinde olan Maria, bu fırsat eline geçtiğinde değerlendirmeyip, kadınlarla birlikte savaşın sonuna kadar kalmaya karar verecektir. When a young woman rejects her current overweight suitor in a restaurant, he unexpectedly places a curse on her. The film then moves on to her sisters. One is a happily married woman with a psychiatrist husband and three kids. Unfortunately the husband develops an unnatural fascination for his 11 year old son's male classmates, fantasizes about mass killing in a park, and masturbates to teen magazines. One of his patients has an unrequited fascination for the third sister. Meanwhile the apparently stable 40 year marriage of the sister's parents suddenly unravels when he decides he has had enough and wants to live a hermit's life in Florida. Obviously, the whole movie is slightly warped in its viewpoint and certainly presents abnormal relationships among all of its parties.
-
DAHA İYİ BİR DÜNYADA= IN A BETTER WORLD = Hævnen
DAHA İYİ BİR DÜNYADA FRAGMAN = IN A BETTER WORLD (Hævnen) TRAILER http://www.youtube.com/watch?v=r2d528Nh-Kw
-
DAHA İYİ BİR DÜNYADA= IN A BETTER WORLD = Hævnen
DAHA İYİ BİR DÜNYADA= IN A BETTER WORLD = Hævnen IMDB: 7.7/10 Yapım: 2010, Danimarka, İsveç Tür: Dram Yönetmen: Susanne Bier Senaryo: Anders Thomas Jensen, Susanne Bier Yapımcı: Sisse Graum Jorgensen Görüntü Yönetmeni: Jose Luis AlcaineMorten Soborg Müzik: Johan Söderqvist Oyuncular: Mikael Persbrandt, Toke Lars Bjarke, Camilla Gottlieb, Satu Helena Mikkelinen Konusu: 2010 Oscar ödüllerinde en iyi yabancı film ödülünü alınca bu filmi merak edip izlemiştim, iyi de yapmışım. Bu film bu ödülü gerçekten de sonuna kadar hak ediyor Konusuna gelince; Anton is a doctor who commutes between Anton, Afrika’daki göçmen kampında doktorluk yapan iki oğlu olan eşinden boşanmak üzere olan İsveç kökenli bir doktordur. Hayatının bir kısmını Afrika’da bir kısmını da Danimarka’da ailesinin yanında geçirmektedir. Oğlu Elias, okuldaki bir grup serseri öğrenci tarafından sürekli rahatsız edilmektedir ve okul bunun için herhangi bir önlem almamaktadır. Christian ise annesinin ölümünün sonra babasıyla birlikte büyükannesinin evine yerleşir ve Elias ile aynı sınıfa kaydolur. Elias’a diğer öğrenciler tarafından yapılan haksızlıktan rahatsız olur ve şiddet kullanarak bu çocukları Elias’tan uzaklaştırır. Elias artık Christian’ın koruması altındadır ve aralarındaki bağ da gittikçe güçlenmektedir. Christian annesinin ölümünden babasını sorumlu tuttuğu için babasından gittikçe daha da çok uzaklaşmaktadır. İçinde sürekli bir intikam duygusu vardır ve bunu babasına da her fırsatta yansıtmaktadır. Elias ile Christian’ın arkadaşlığı, Elias’ın babasına yapılan bir haksızlık sonucunda çok ciddi bir sınava tabii tutulacak ve bu onların gelecekteki yaşam biçimlerini ve hayata bakışlarını olduğu gibi değiştirecektir. Anton is a doctor who commutes between his home in an idyllic town in Denmark, and his work at an African refugee camp. In these two very different worlds, he and his family are faced with conflicts that lead them to difficult choices between revenge and forgiveness. Anton and his wife Marianne, who have two young sons, are separated and struggling with the possibility of divorce. Their older, ten-year-old son Elias is being bullied at school, until he is defended by Christian, a new boy who has just moved from London with his father, Claus. Christian's mother recently lost her battle with cancer, and Christian is greatly troubled by her death. Elias and Christian quickly form a strong bond, but when Christian involves Elias in a dangerous act of revenge with potentially tragic consequences, their friendship is tested and lives are put in danger. Ultimately, it is their parents who are left to help them come to terms with the complexity of human emotions, pain and empathy.
-
MUTLULUK = HAPPINESS
MUTLULUK FRAGMAN = HAPPINESS TRAILER http://www.youtube.com/watch?v=Fl6fxDwgREE&feature=related
-
MUTLULUK = HAPPINESS
MUTLULUK = HAPPINESS IMDB:7.8/10 Yapım: 1998, ABD Tür: Komedi, Dram Yönetmen: Todd Solondz Senaryo: Todd Solondz Yapımcı: James Schamus, Christine Vachon, Ted Hope, David Linde Görüntü Yönetmeni: Maryse Alberti Müzik: Robbie Kondor Oyuncular: Philip Seymour Hoffman, Dylan Baker, Lara Flynn Boyle, Camryn Manheim, Cynthia Stevenson Konusu: Jay Jordan, Trish ve Helen üç kız kardeştir. Jay, New Jersey’de yalnız yaşayan, ablalarına kıyasla ne iş ne de hayat konusunda herhangi bir başarısı olmayan, bekar bir genç kadındır. Trish evli, çocukları olan, eşi psikolog, genel görünümüyle hayatında mutlu bir ev kadınıdır. Helen ise başarılı bir yazar imajı çizen, etrafındaki bir çok erkek tarafından beğenilen, son derece hoş bir iş kadınıdır. Allen, Helen’in yan komşusudur ve hastalık derecesinde Helen’e aşıktır. Helen ile ilgili bütün düşüncelerini, fantezilerini paylaştığı tek bir kişi vardır o da psikoloğudur. Psikoloğu ise Trish’in eşi Bill’dir. Tabii ki ne Bill bahsedilen kişinin Helen olduğunu ne de Allen Bill’in Helen’i tanıdığını bilmektedir. Film genel olarak bu 5 kişinin ve etrafındakilerin hayatları arasında dönmektedir. Bariz bir konuya sahip olmasa da film boyunca bu kişilerin ne kadar sapkın düşüncelere ve eylemlere sahip olabileceklerini ya da maruz kalacaklarını ve yine ne denli mutluluğa ihtiyaç duyduklarını ve mutluluğu aradıklarını izleyeceksiniz. Mutluluğu arayan tüm bu hayatların yolları ise film boyunca bir yerlerde mutlaka kesişecektir. When a young woman rejects her current overweight suitor in a restaurant, he unexpectedly places a curse on her. The film then moves on to her sisters. One is a happily married woman with a psychiatrist husband and three kids. Unfortunately the husband develops an unnatural fascination for his 11 year old son's male classmates, fantasizes about mass killing in a park, and masturbates to teen magazines. One of his patients has an unrequited fascination for the third sister. Meanwhile the apparently stable 40 year marriage of the sister's parents suddenly unravels when he decides he has had enough and wants to live a hermit's life in Florida. Obviously, the whole movie is slightly warped in its viewpoint and certainly presents abnormal relationships among all of its parties.
-
TROÇKİ = THE TROTSKY
TROÇKİ FRAGMAN = THE TROTSKY TRAILER http://www.youtube.com/watch?v=FpL1yrJTKQg&playnext=1&list=PL22EA22C586FCDB4E