Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GeceKuşu

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.724
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    30

GeceKuşu tarafından postalanan herşey

  1. Paralel evren, bazı düşünürlere göre bilimsel bir öteki dünya inancıdır. (?)... Aslında tam olarak öteki dünyayı işaret etmese de kabul görmüş olan Paralel Evren tanımı şudur: Bu dünyadaki zıddımız paralel evrende yaşamaktadır. Paralel evren inancı renkarnasyon inancı ile bu ortak özellikler taşımaktadır. Hindistandaki kast sistemi o kadar acımasızdır ki, alt sınıftan birinin üst sınıfa çıkma ihtimali asla yoktur. Bu yüzden mutsuz olan alt sınıfın yaşadıkları hayatı biraz olsun yaşanır kılmaları için tek şansları vardır. Renkarnasyon (Tekrar Doğuş)..! Renkarnasyon ile bir üst sınıf olarak hayata geri dönmek... Bu noktada Renkarnasyon (Tekrar Doğuş) inancı da paralel evren inancıyla ortak özellikler taşımaktadır. İnsanı motive eden mutsuzluktur, mutsuzlukla motive olan bir insanın bir diğer evrende mutlu olduğuna inanması ona yaşama gücü sağlamaktadır. Paralel evren teorisinde iki zıt kutbun iki ayrı evrende olması bir çok felsefede işlenmiştir. "Ying en" felsefesi her olgunun zıddını taşımak zorunda olduğuna dayanır. Yani bir şeye iyi diyebilmek için kötünün var olması zorunludur. Tasavvuf inancında da bu ikilik her zaman işlenmiştir. Hep ikilik birlik içindir. İnsanın var olması, bu ikiliğe bağlıdır. İnsan, mutluluk ve mutsuzluk, iyilik ve kötülük gibi kavramları düşüncelerinde barındırdığı sürece bu kavramları nitelendirebilir ve aralarından seçim yapabilir. Paralel evren inancının felsefi çözümlemesi kısaca şudur: Birbirine paralel olan iki evren aslında tek bir hayat, iki evrende var olan iki zıt insan aslında tek bir insandır.
  2. Fransa'nın En İyi Albüm Ödülü Fazıl Say'a Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say‘ın yeni CD-DVD kaydı “Pictures” Fransa’da ayın albümü ödülünü aldı. Avrupa’nın en iyi klasik müzik ödülleri arasında yer alan “Choc de Classic “ ödülü Say’ın 2011 yılında kaydettiği, sanatçının kendine özgü tekniği ve enerjisinin kusursuz bir yorumla sunulduğu “Pictures” albümüne verildi. Avrupa’da birçok olumlu eleştiri alan albümde oldukça etkileyici üç yapıt yer alıyor. Sanatçı bu albümde yorumladığı Mussorgsky “Bir Sergiden Tablolar”, Janacek “ 1 Ekim 1905 Sonatı” ve Prokofiev “Piyano Sonatı No.7“ ile ilham verici bir piyanist ve forte kişilik olarak gösteriliyor. 'Choc de Classic' ödülünü aldı Say’ın solo kaydı “Pictures” ile ilgili yapılan yorumda sanatçının “forte bir kişilik” olduğu vurgulanıyor. Sanatçının eserleri yorumlayışının çarpıcı bir o kadar da benzersiz olduğu belirtilirken , albüm ile ilgili şu ifadelere yer veriliyor; “Türk piyanist, Mussorgsky’yi çalarken eserin adeta bin farklı renkle yeniden parlamasını sağlıyor. Prokofiev’in “ Piyano Sonatı No 7” ise sanatçının yorumuyla her zaman olduğunda daha şiddetli, Janacek’in 1 Ekim 1905 ‘ i ise her zaman olduğundan daha hassas. Onun piyanosu benzersiz “ -http://www.izmir.bel.tr/Kultursanat/Haberler/12172-
  3. GeceKuşu

    YORUMSUZ...

  4. Ben dostlarımı hiç satmadım! Çünkü; ya beş para etmez çıktılar ya da paha biçilemez...

    1. GeceKuşu

      GeceKuşu

      Dostlarım Şiiri - Kazım Baran Yılmaz

    2. Admin

      Admin

      ne kim kimi satmış! ne olmuş! ben kimim! neredeyim!

  5. İNSANDAN BAŞKA HİÇ BİR CANLININ KÖLESİ YOK... (?)...

    1. GeceKuşu

      GeceKuşu

      Satın Al, Tüket, İtaat et ve Mümkün olan en kısa sürede ÖL...

  6. İyi ahlaklı olmak için dindar olmaya gerek yoktur. Fakat iyi bir dindar olmak için her şeyden önce iyi ahlaklı olmak gerekir.

    1. köşeyastığı

      köşeyastığı

      evet biliyoruz dindar geçinenlerin ahlakını:)

  7. Sevgili omar; İyi niyetiniz için teşekkürler. İnsanlara yardımcı olmaya çalışmak, yardım sever olmak iyi bir şey... Ama iyilikler karşılıksız olunca bir değer taşıdığını da kabul edeceğinizee inanıyorum... Çevremizde bu tür iyilikler yaparak Allah katına yakın olmak ve sevap kazanmak isteyen o kadar çok insan var ki, sırf bu nedenle kızı, eşi, kardeşi veya bir tanıdığının kendi inançlarına uygun yaşamadıkları için günaha girme korkusuyla hep bu kaygıyı taşıyorlar. Senin de yaptığın gibi insanları, senin inançlarına, senin inandığın gibi inanmaları gerektiğini düşünüp dine davet etmek ve ardından pişmanlıkla göz korkutmaya kalkmak maksadını ve amacını aşıyor. Hatta bazıları için bu amacını öylesine aşıyor ki, ölüdürmeye varan şiddete yönelimler ortaya çıkabiliyor. Sen de böylesin anlamında yazmıyorum. Ancak dinsel inanışlar söz konusu olduğunda bir çok inançlı 'kaş yapayım derken göz çıkarabiliyor'. Ve bunu yine inançları adına hatta bilinçli olarak yapabiliyorlar. Allah'a inanmak sizin için hayatınızda pozitif bir etkiye sahip olabilir. Bu sizin için kendi kendinize hiçbir açıklamayı gerektirmeyecek anlaşılır bir durum olabilir. Ancak başkalarına kendi görüşlerinizi kabul etmeleri için "sizi de büyük bir pişmanlıktan kurtarmak için yardımcı olmaya çalışıyorum." şeklinde bir önerme, iman sahibi olduklarını iddia edenlerinin, başkalarını da 'inandırmak ya da ikna etmek' adına yaptıkları dayatma ve baskılara dönüştüğü taktirde bu yaklaşım iyi niyeti bir kenara bırakan dinsel kaygılardan başka bir anlama gelmiyor. O nedenle sen istersen inancını dolu dolu yaşa bunun için önünde bir engel yok, kimse sana inanmamalısın diye bir baskıda bulunmuyor. Tam tersine ifade ettiğin gibi 'inanmalısın, inanmazsan pişman olursun' diye baskılar söz konusu. Allah'ın var olduğu varsayımı, bu düşünceye akılcı bir sorgulama yapmadan sempatiyle bakan, dinsel inançları benimsemiş kişilere ne kadar uygun ve tutarlı görünse de, öne sürdüğün böylesine karakteristik özellikleri olan 'Allah' gibi çok özel tanrıların varlığına dair tüm popüler argümanlar, yanlış ön kabullere ve/veya sonuçlara ve ispatlanamayan varsayımlara dayanmaktadır. Milyarlarca geçersiz argümanı topladığımızda tek bir geçerli kanıt oluşturamazlar. O nedenle belli sebepler bir inancı kendinize haklı çıkarıcı görünebilirken ne kadar ihtiraslı savunulursa savunulsun kesin ve geçerli kanıtlar olmadığı, geçerli bir dayanak gösterilmediği sürece diğer insanlar için geçerli değildir. Kullanmış olduğunuz bu ifade için ilk olarak size yöneltmem gereken soru: "Bilgili insan'dan kastınız nedir?" Bu kadar iddialı bir cümle kurduğunuza göre, iddianızın tutarlı ve geçerli olması için, 'Bilgiden' neyi kastetdiğinizi açıklamanız gerekiyor.. Bu soruları neden soruyorum? Bende -iyi niyetli ve entelektüel bir tartışma çabası- içinde bir kişilik olarak bıraktığınız intibanızın bir yanılgı olmadığını anlamak istiyorum. 'Aklınızı kullanın' derken gerçekte sizin aklınızı ne kadar kullandığınızı göstermenizi istiyorum. 'Sizin gibi düşünüp algılayan ve inananlara akıllı, diğerlerine Cahil mi demek istiyorsunuz?' kavramak istiyorum. Çünkü biliyorum ki, yazdığınız bu kadar iddialı cümlenin ifade ettiği anlam aynı zamanda sizin içinde geçerlidir. Siz de bunun farkında mısınız, sizi de bağladığının bilincinde misiniz? Buna dürüstçe 'evet beni de bağlıyor' diyebilecek misiniz görmek ve bilmek istiyorum.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.