Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

GeceKuşu

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

GeceKuşu tarafından postalanan herşey

  1. Sevgili Hazret aslında şunu demiş!... Bakın ben sizi böyle kıyaslayayım, aranıza böylece nifak tohumları atayım ki, birbirinizi yiyin!.. Ama Hazret, hani biz birlikte ıslanmıştık yağan yağmurda? Hani beraber yürümüştük bu yollarda? Neden şimdi bu ayrımcılık? Neden Millet vekili maaşlarına % 45 zamda? Neden... Memura % 3.5 *** İşçinin durumunu konuşmaya bile gerek yok! Onlar taşerona emanet, Sendikasız, yıllarca asgari ücrete mahkum köleler haline getirildi çoktan... İşçilerin bütün hakları gasp edilirken, neredeydi memur... İşte şimdi Şimdi sıra sizde! Çok yakın gelecekte esnek çalışma sistemiyle artık memur statüsünden de çıkarılacaksınız! Aaaa... bu da ne canım diyenleriniz mi var aranızda? O zaman gözünüzü biraz açın da çıkarılacak olan kanunların sizden neleri alıp götürdüğünü biraz anlamaya çalışın! Örneğin içinizdeki yetmez ama evetçiler aşağıdaki durumu biliyor muydu? Bilmiyor duysanız artık öğrendiniz işte! İçinde bulunduğumuz durumda bütün bunlar olurken, Şimdi nerede esnaf, nerede köylü... Merak etmeyin çok uzak değil yakın gelecekte sıra sizlerde.... *** Sayın başbakan; Yapmanız gereken ESAS kıyaslama sizin ve milletvekillerinin maaşlarıdır! Sorulacak doğru soru bir öğretmene göre bir Milletvekili Ne Yapar? Sorusudur! Sayın Başbakan; Milletvekillerini büyük çoğunluğu "Ne Yapar?" Arada bir kanun çıkarır onun içinde o değerli parmaklarını kaldırır. O parmaklarda genelde hiç sorgulamayacağı sizin çıkmasını istediğiniz yasalara ya da kendileri için yapılan zamlara kalkar... *** Sahipsizsin Öğretmenim... (Özetle, emeği ile çalışan tüm kitleler sahipsizsiniz!) Sahip olduğunuz kudret sınıf bilincini kazandığınız zaman ortaya çıkacaktır... Ama bunun ne yazık ki farkında bile değilsiniz! O zamana kadar da böylesine sömürülmeye, sürünmeye, ezilmeye mecburen devam edeceksiniz... Edeceğiz!... Sesinizi çıkardığınızda, haklı isteklerinizi dile getirmek için meydanlara çıktığınızda, YİNE"sizin gibi memur olanlar" size Parfüm sıkar gibi Gaz sıkmaya, yangın söndürmeye gelmiş gibi su sıkarak yerlerde süründürmeye, kafanıza hem de hınçla coplarını vurmaya devam edecekler... Kolay gelsin bu haklı ama sınıf bilincinin farkında olmadığınız için bölünmüş olarak vermeye çalıştığınız mücadelenizde sizlere, hepimize!..
  2. Yetmez ama evet diyenler bu konuda ne düşünüyorlar...
  3. Bu Radya'ya Aşağıdaki de sana benden hediye sevgili İnterlock... *** Bu benimki kimse sahiplenmesin yalnız ona göre...
  4. *** Reger ne demek istiyor? ... Ne demek istediği oldukça açık... Fakat, biz genelde; _"Ağzında bir bakla var ama.. Anladıysam arap olayım"... diye düşünmeyi... _"Hadi neyse anlamasam da olur.." demeyi tercih ederiz çoğu zaman... _"Anlayıp da kahrolmaktansa" ... "Anlamadan koyun olmak daha evladır” diyerek anlamamazlıktan geliriz yani... Ya da aramızdan espiri yüklü biri çıkıp; _"Anladıysam hükümet olayım" (sümme haşâ). _"Anlamadan koyun olmak daha evladır” diyen kullardan eyleme yarabbi.." de diyebilir... Ve bence bunu söylemesinin bir sakıncası yoktur..
  5. Sana katılıyorum sevgili profit..... Ama bunun nedenlerini biraz açmak gerekiyor Örneğin, laik devlet olmanın, sosyal politikalara önceleik veren rejim anlayışının ve en önemlisi islamiyetin toplum üzerindeki etkisinin bunda payı nedir? İsveç'de yaşayan insanlarla İslam toplumlarındakiler arasında neden böylesine açık ara bir fark olduğunun anlaşılması açısından... Bunu herkesin kendi payına sorgulaması gerektiğini düşünüyorum...
  6. Murat Belge 13 mayıs 2012'de Taraf Gazetesinde “Deniz Gezmiş ve Arkadaşları Konusu” başlıklı yazısında “Türkiye’de de Deniz Gezmiş ve arkadaşları bu devrimci geleneği bu iki boyutuyla, eksiksiz olarak temsil ettiler. Tam kırk yıl önce hayatlarını bu nedenle yitirdiler.” İlkin şunu söyleyeyim: “Deniz Gezmiş ve arkadaşları” denince akla gelen, çoğu ölmüş, bazıları bugün de hayatta olan insanları çok sevmişimdir, bugün de severim. Altmışların, yetmişlerin günlük politikası içinde, sıcak siyasî ortamda, karşıt kamplarda yer alıyorduk. Siyaset, aramızdaki gerilimi zaman zaman büyütebiliyordu. Buna rağmen, ben o arkadaşları hep çok içten, dürüst buldum. İzledikleri çizgi bence çok yanlıştı ama bundan onları sorumlu tutmadım.” diye yazmış. Bu yazıyı okuyan onu 70’li yıllarda 60-70’li yaşlarda bir Marksist, Deniz ve arkadaşlarını da 20’lerinde bir genç sanır. Oysa Deniz’den sadece 4 yaş büyük Belge, Denizlerin yanlışından dolayı kendisini sorumlu tutmuyormuş. Büyük olasılıkla onlara Marksizmi yeterince anlatamamış. Belki Marksizmi anlatmaya çalışmış da büyük olasılıkla henüz kendisi Althusserci olmamıştı. Yazının devamında “Devlete, siyasi otoriteye başkaldırmaktan çekindikleri yoktu. Sonuna kadar da, böyle gittiler. Ama “tecrübeli ağabeyler” olarak kabul ettikleri kişiler karşısında böyle dikbaşlı bir tavırları olmadı. Tam tersine, onların “bilgi”sine güvendiler; onların “yapılmalı” dediği işin gönüllü militanı oldular.” diyor… Büyük bir olasılıkla o “tecrübeli ağabeyler” dediğinden biri kendisi. Yani Denizler “tecrübeli ağabey” Murat Belge’ye dik başlılık yapmamışlar ama dinlememişler de. O yüzden de onların gençliğine veriyor ve sorumlu tutmuyor. Eğer siz bugünkü düşünce yapınızla, o günkü kafa yapısının ya da kafa yapısının değil de deneyimlerinin aynı olduğunu sanarak hastalıklı bir megaloman bakış açısıyla oturup düşünürseniz, kendiniz hakkında doğal olarak hiçbir zaman yanlışınız olmadığını, bugün sizin için ne, ne kadar doğruysa, o zaman da doğru olduğunu düşünerek bu tür şeyler yazar tespitlerde bulunursunuz.. Murat Belge şimdilerde “Arkadaşlar, işçi sınıfı yok, devrimi kapitalistlerle, globalistlerle beraber yapalım… En doğru yol Soros’un yolu, yaşasın Soros’un Açık Toplum Vakfı…”diyen, insanları spekülatör, anti-Kominist olmaya çağıran kapitalist derneklerin panellerinde sessizce kafa sallayıp aynı eskiden yaptığı gibi “Ağır abi”yi oynamaya devam ediyor hala...
  7. Muhalefetin önde gideniydi Aristofanes. Ülkede kötü giden şeyleri eleştiren oyunlar yazar, çıkar oynardı binlerce kişilik anfi tiyatrolarda. Ön sırada ülkeyi yönetenler oturur, halkla birlikte dikkatle izlerler, bundan ve halkın tepkisinden kendilerine ders çıkarırlar, alkışlarlardı Aristofanes'i. Aristofanes'i özelleştirmek Antik Yunan'da hiç kimsenin aklına gelmemişti!! Tiyatro bin yıldır muhaliftir, muhalif kalacaktır, çünkü halkın sesidir. Yöneticilere yanlışlarını anlatmak için var tiyatro. Abdülhamit döneminde, padişahı anımsatacak sözler yasaklanmıştı. Kendisi Yıldız Sarayı'nda oturduğu için yasak sözcülerinden biri de " Yıldız " dı. Kavuklu Kel Hasan Efendi, bu kelimeyle bir tuluat yapar, biraz da elinde olmayan nedenlerle, tuluat öyle birşeydir, akla gelir, ağızdan kaçar. Ağızdan kaçan bu söz üzerine alkıştan yıkılır tiyatro! Halkın söylemek isteyip de, dile getirmekten korktuğunu söylemiştir komik-i şerif. Gece eve gelince , herhalde sabaha karşı tutuklanırım, diye düşünür Hasan Efendi. Sabah gelen olmaz, ancak o gece sahneye çıkmaz kavuklu. Üç gün bekler evinde, bakar ki tutuklanmaya gelen yok, dördüncü gece çıkar sahneye, izdiham vardır tiyatroda. " TAYYİP ERDOĞAN TİYATROYA GİTMİYOR " Abdülhamit'in hiç aklına gelmemiştir Kel Hasan Efendi'yi özelleştirmek ! Demokrat Parti'nin son dönemlerinde, ete fahiş zam geldiğinde; Zaten bu millet Etyemez'de oturuyor ! cümlesini nakşeder İsmail Dümbüllü, oyunun münasip yerinde. Ardı arkası kesilmez alkışın. Dümbüllü'yü özelleştirmek Adnan Menderes'in aklına hiç gelmemiştir. Eski liderler tiyatro'ya giderlerdi. İnönü, Ecevit, Demirel Özal tiyatroda kendilerini eleştirenleri alkışlamışlardır. Erdal İnönü düzenli bir tiyatro izleyicisiydi. Bizim tiyatromuza muntazaman gelir, gizlice bilet aldırır, arka sıralarda otururdu. Tayyip Erdoğan tiyatroya gitmiyor. En son ne zaman gitmiş acaba ? Hiç gitmiş mi ? Dünyanın hiçbir yerinde devlet destekli tiyatro olmadığını ileri sürüyor.. Var ! O bilmiyor. Danışmanlar ? AVRUPA'DAKİ DEVLET TİYATROLARI Avrupa'nın her ülkesinde, her kentinde Ulusal Tiyatro adıyla devlet tiyatroları vardır. Şehir tiyatroları vardır. Bu tiyatrolar yalnız devletten destek almaz. Kentin belediyesinden ciddi bir yardım alır. Çünkü o kentlerde, otopark, pazar yeri ve benzeri yerlerden belediyenin topladığı para içinde yüzde bilmem kaç olarak tiyatro vergisi bulunur. Belediye sadece kanalizasyon yapmaz, o kentin kültür ve sanat düzeyini yükseltmekle de yükümlüdür, diye düşünür batıda. Bir havuzda toplanan para, her yıl devlet tiyatrosuna, şehir tiyatrosuna ve o kentteki özel tiyatrolara dağıtılır. Tiyatrolar böyle yaşarlar ve daha iyi oyunlar üretmekle uğraşırlar. Muhtasarı mi ödemesek, yoksa kirayımı, gibi dertleri yoktur. BAŞBAKANIN ÖZELLEŞTİRMEDEN KASTI Paris'teki Devlet Tiyatrosu Comedie Française oyuncularına kazançtan pay ödemektedir. 15 yıl önce Japonya'nın ulusal tiyatrosu Kabuki'yi tanıtmak amaçlı geleneksel dünya turnesi için ayırdığı para Türkiye'nin bütçesinin yarısıydı. Başbakan'nın özelleştirmeden kastı nedir ? Tiyatro şeker fabrikası değil ki, ihalesine saldırı olsun. Hiçbir iş adamı tiyatro almak istemez. Ülkemizdeki tiyatro para kazanan bir şirket değildir. Sakıp Sabancı Küçük Sahne'ye, "İstanbul'u Satıyorum"u izlemeye gelmişti. Perde arası kuliste çay içtik bana şunları sordu; " Tiyatro kaç kişilik ? Bilet kaç para ? Kaç kişi çalışıyor burada ? Hepsi sigortalı mı ? Kira ne kadar ? Gazete ilanı kaç para ? Yılda kaç ay açık tiyatro ? " Yanıtladım soruları. Hıncahınç dolu oynadığımız bir dönem. Kafasında bir hesap yaptı, çayından bir yudum aldı. Yapılmaz bu iş ! dedi. Direnemeyen özel tiyatro bir gün batar, kapanır. Devlet ve Şehir tiyatroları, halka tiyatroyu sevdirmek amaçlı, çok ucuz bilet satarak tiyatro alışkanlığını yerleştirmek , özel tiyatroların altından kalkamayacağı oyunları sergilemek için vardır. İstanbul Şehir Tiyatrosu, çağdaş tiyatromuzun babası Muhsin Ertuğrul'un çocuğudur, ona Türk dokunulamaz ! Ona dokunmak Türk Tiyatro Tarihi'ne saygısızlıktır. Tiyatrodan korkmayınız. Tiyatro hayatın aynası. Aynaya bakmaktan korkuyorsanız, eve dev aynası alınız.. FERHAN ŞENSOY (5.5.12)
  8. 1.200.000 sivrisinek aynı anda kan emmeye başlarsa ortalama bir insanın vücudundaki tüm kanı emebileceklerini biliyor muydunuz?
  9. Faiz haramsa piyasa enstrümanlarının çoğu da haram demektir. Yani faiz haram ilişkisini baz alarak olayı değerlendirirsek, birikimlerin buralarda da değerlendirilmesi gerekir... İleride cenaze namazı kılındıktan sonra sıkıntı yaşamamak için ... Borsada işlem yapan dini bütün kardeşlerimin dikkatini çekerim...
  10. Bence yerinde açıklamalar... Bakalım karşılık olarak ne kadar aklı başında yanıtlar okuyabileceğiz
  11. Sizler bunu söyleyeli epey zaman geçti... Bu söylediklerinizin ve beklentilerinizin takipçisi oldunuz mu? Bu dediklerinizin hangi biri gerçekleşti...? Merak ediyorum Şimdi ne diyorsunuz?... Bizi kullandınız, size kandık, aldandık, "Yeter" gibi bir slogan var mı şu sıralar söylenecek!
  12. Hazrete kimle dost olması gerektiği söylenirse onlarla kanki oluyor
  13. Hiç bu olaylardan ders alan çık mıyor mu merak ediyorum... Geçtiğimiz günlerde bu kez otistik bir çocuk aynı yaklaşımla karşılaştı.
  14. Neredesin be raif özledik seni?
  15. Bencede... Neden merak ediyorsunuz ki? Bunun mecazi anlam taşıdığını ifade etseydiniz bari okumuş anlamış biri olarak
  16. Bencede... Neden merak ediyorsunuz ki? Siz hiç okumamış biri gibi yanıt vermişsiniz... Bunun mecazi anlam taşıdığını ifade etseydiniz bari okumuş anlamış biri olarak
  17. Tutuklu milletvekillerinin son durumunu başbakan açıkladı. Durum vahim, tabiki onlar için... Bulundukları hücreler tünelle imralı'ya bağlıymış...
  18. Galiba bizim "Yılmaz" haklı... Yoksa değil mi ki?... İnsanın dedesinin kabrine gidip, çiçek bırakması da faşizm mi gerçekten? Olabilir mi? Olur mu olur, Dikkatli Olmak lazım diyorum ben... Ya siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
  19. Fenerbahçe taraftarları Zaman Gazetesinin başlıklarını ti'ye alarak twitterda en çok konuşulan konu olmayı başardı. İşte bazı yaratıcı tweetler:

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.