alamet-i farika

marcusçum şekerimle ilk kez bi yanlış anlaşılma hasebiyle muhabbet etmiştik ki iyi ki beni yanlış anlamış çok umutsuz bi zamandı benim için o zamanlar ve o kadar ''basit'' yani duru bi adam ki bazen şüpheye düşürüyor insanı... o kadar net ki yok yaw bu kadar da diil diye düşünüyorum bazen... neyse ne;hala hastayım o kaplan kürküne ben... size de bunları neden anlattıysam?

evet ben KPSS sınavına girip kütüphane memuru olmak niyetindeyim. bi kaçınızın yüzündeki o kenardan kenardan gülümsemeyi görür gibiyim şimdiden...Gülmeyin,ciddiyim... böyle bi hayat istemediğime kanaat getirdim... evet... ( aç parantez) bigün birazdan aşağıda italik ve kalın harflerle yazacağım lafı bi yerde okumuştum h.sktr. benim aklıma neden gelmedi diye hayıflanıp kıskanmıştım..Çok başıma geliyo bu durum nedendir bilemem,hayır bi de kalkıp koca koca yazarları kıskanıyorum,kızım senin çapın ne küpürün ne?kıskanmak için gündüz vassaf'ı mı bulur insan?daha makul birilerinin yazarlığını ya da feylesofluğunu kıskansana... yok... misal aklı fikri yerinde bi genç hanım kimi kıskanır?feylesof olarak yani? iclal aydın mı?yok o fazla iyi,yani insanın içini kıyacak kadar iyi... kim?seda sayan?yok fazla botoxlu ne demek istediği anlaşılmıyo? elif şafak?fazla popüler,hem de anne,dediğine güven olmaz onun artık... sanırsam misal verecek başka kadın da kalmadı güsel memleketimden,(sanki kadın misal şartmış gibi...) Janis Joplin iyidir di mi? Madonna da olur... neyse işte sürekli başıma gelen bi durum bu,karamsarım 30'a yaklaştığım şu yıllarda hala mı beni bulacak bu kader ve farkettiniz mi bilmiyorum baştaki parantezi hala kapatamadım ben... neye niyet neye kısmet özlü sözünü de kıskanmışlığım oldu benim ara sıra...ehi... dolayısıyla giriş cümlesindeki konuyu başka bahara erteliyerek hepinizi selamlıyorum(kapa parantez) şükür...) ben o kulaklara ağız değilim...(interlockum ceylanım,sen mi demiştin bu lafı?)

-ben şizofrenim... -ben de...

hani ikinci ileti de bir arkadaş bir bileni çağıracam demiş ya... o benim işte... geldim,aydınlatıp gidiyorum... şimdik şöyle çekirge,aşk ve sevgi ayrımı içinde bendenizin de olduğu,çok bilen tayfası tarafından yıllardır yapılır. genelde doğrudur da... kanaatimce siz bu şahs-ı muhteremi seviyorsunuz.o zaman nedir efendim?-çocukcayizin ümüğüne çöreklenmemek,beni seviyor musun,amanin de ilk günlerdeki gibi romantik değilsin,neden sebep bana kalpli çikolata almıyorsun polemiklerine girmeyiniz reca edicem...hele ki meg ryan,sandro bullock triplerine girip sewdiğinizi kendinizden soğutmayınız lütfen...seviyorsanız seviyorsunuzdur,seviyorsa seviyordur zaten 2 yıl birliktelik sevip sevmediğine karar verebilmek için kafi bi süre,kaldı ki siz birbirinizden şüphe de duymuyorsunuz... lakiiiiinnnn,işte ayırmaya gelince: aşk ilk gördüğünde olur,kimyasaldır,ertesi gün bilemedin bi hafta sonra(coğrafyaya göre değişiyor bu zaman...)sevişirsin -muhtemelen geçer,geçmeyeni 2. sevişmede kesin geçer.yanlışsam düzeltiniz reca edicem... sewda dediğinde bi kere kesin en yanığından bi iki türkü dinlersin,2. kez görüştüğünde sadece konuşmadan ona bakmak istersin saatlerce,dost olmayı dilersin,iyi dost olmayı,sevişmek ayin gibidir,karşındaki içindir.... bakınız sürekli değişik yüzleri olan şizofren bi kadın değildir sewda,sewdim dersin,o gider sen sewdalı kalırsın.kimseyi koyamazsın yerine...di mi güsel kardeşim? ama aşk bi sokak kadınıdır,her yerde karşına çıkabilir,her an bi sürprize hazır olmalısındır,belki de asıl çekici kılan budur.ama biter,gidiyorum demeden gider ve hasret bir başka aşka kadar sürer... son sözdür:inanıyorsan,öyledir...yorma; kendini de çocukceyizi de... öperim gözlerinden...

aslında anlatacak hikayelerim bitmedi henüz...(Şerefsizim böle bi şarkı var...) lakin ufak bi mola reca ediyorum cümlenizden...fenayım... bi de meraklısına dipnot şeysi,el-ayak tutmazken,derde devadır... izleyiniz... 15.03.2007 18:30 / TRTTÜRK 16.03.2007 22:30 / TRTINT 17.03.2007 22:10 / TRT2 17.03.2007 06:45 / TRTINT 18.03.2007 07:05 / TRT2 18.03.2007 17:40 / TRT4 18.03.2007 08:30 / TRTTÜRK 19.03.2007 13:00 / TRT4

diloş hanımcıım,hoşgelmişler... ayrıca naif düşüncelerin için çok çok teşekkürler...(nası kibarlaşmaya başlıyorum di mi?) yazdığım şey şiir gibi de değil ama şiir diyerek onore etmişsin,eywallah... eklenivermek de ne demek kuzum? tükkan sizin,ne zaman isterseniz...

çekirgem gözümün nuru... aslına bakarsan ben de seni bekleme kararı almış idim dün sabahtan... lakin sonra yavrilerine bel bağlamış bir dai gibi görünmenin manasız görüneceğini düşündüm... ah ki elimizin de ayarı yoktur ve klavyeye ya da şirin mouseye tıklayıverir,sonra da bakakalırız... son olarak şunu derim ki: şu maddeyi iliştirmek şart olur ki bulokuma: çekirgem,canımın yarısı itina ile etrafıma sırça bir kalkan örer,taş atanı fena döver ve ileti yazan Abone işbu hususu peşinen ve gayri kabili rücu olarak kabul eder. dip not şeysi:sen ağlama dayanamam,ağlama göz bebeğim sana kıyamam...

yaw nerden başlasam bilemedim... bu ne biçim bi hiddet ya da hırstır ki aynı yazıyı 3 kez yollatmış sana?ya da forum acemisi olmana mı vermeliyim acaba? kusura bakmazsan hepsi aynı olduğundan sadece 1 tanesini yayınlıyorum... öncelikle ve hararetle eywallah...uzun zamandır kendimle ilgili böyle bi inceleme almamıştım,saolasın... yukarıdaki çıkarımlarına gelince (fındık zekam saolsun..) doğal olarak 2 sonuç çıkıyor ortaya: 1-ya beni tanıyorsun 2-ya da benden çok etkilendin...sadece bana inceleme yazmak için foruma üye olman bahtiyar etti... muhtemel 1. şık durumunda:-yazdığın iddialı cümleler (bi kaç eksik de olsa çoğu doğru walla tebrikler...) benimle vakit geçirmiş birinin kurabileceği isabette lakin sahip olduğum narsizm'den üstü kapalı bahsetmişsin bu beni şüpheye düşürdü. ben cidden ve gerçekten oldukça narsist ve bencil biriyimdir yani üstü kapalı geçilemeyecek kadar belli ederim ve belli olmasını isterim. Gerçi bu senin kaba algılanmamak için özellikle başvurduğun bi yol da olabilir. hakkını yememek gerek... muhtemel 2. şık durumunda:bu her ne kadar sahip olduğum paranoyaklık durumu için(ki bak bunu da atlamışsın...) uzak bir ihtimal olsa da,evet kelimeleri güsel kullanıyorum,çok okuyorum dolayısıyla akıcı yazıyorum,mümkünse bu işten ekmek yemek niyetindeyim,istersen bi adres yazıver yayınlamadığım yazılarımı da gönderirim,rahatlarsın...ama korkma birinin yazdıklarını beğenmek,ben neden yazamıyorum,bari copy/paste yazılarla dikkatini çekeyim demek utanılacak bişey değil...(şiirperisi okumaya devam... sürekli ve üzerine basa basa anlatmaya çalıştığım vitrindeki ben ile tükkanın içindeki ben'in çok farklı olduğu konusuna bu kadar uzun yer vermen ise memleketim insanının çok sık düştüğü -amerikayı yeniden keşfetmek-hatasıdır ki sende de epey var anlaşılan... şu da var ki beni tanıyor olsaydın bu Ahmet ALTAN cümlelerinin(başka bi açıklama yazmayı zekana hakaret sayarım...) bi kulağımdan girip,içerde bir kaç tur atıp,herhangibir bölgede tutunamayıp(oysa yeterince boştur içerisi... )diğerinden aynı şekilde çıktığını ve gülümsetmekten başka bi işe yaramadığını bilmen gerekirdi... peki senin yazdıklarının neden yayınlıyorum...taş atıyorum kuyuya ...irice bi taş... diğer tespitlerine gelince vereceğim (bence) en makul cewap ''sana ne'' olacaktır ki yukarıda yazdığım 200 küsür kelimeyi neden yazdığımı da sordurur bana... saygı hürmet vs...

amanın...hislendim bak şimdi... eywallah güsel düşünceler için...Şad ettin... Delilik bi giysi gibi aslında,şen şakrak olmak bi zırh;sewdiğim,üzerime yakıştığını düşündüğüm... işte arada dostlar gıdıklıyor,melankolimi,böyle salya sümük yazılar çıkıyor. hasılı : delilerden sen anlarsın konuş onlarla

Interlock'a buralarda başka rüzgar esti sen yokken... gidesim geldi çoluk çocuğu bırakıp... adı sanı,şanı şöhreti bırakıp, sana kıyamadım, gelip de bulamazsın diye buralarda soğuk rüzgarlar esti sen yokken... kötü söz sahibine aitti, kötü şöhret müsebbibine... 301'den muzdarip köşe yazarıydım, kasıkları kavrulan asiye,pornografik; kötü bir müjde AR taraftarıydım... buralarda komik rüzgarlar esti sen yokken... ağız dolusu gülemedim,sen yoksun diye bilirsin çok gülebilecek kadar eksiğim hayatta sensiz onu bile beceremedim... acımasız rüzgarlar esti sen yokken bi daha yelin önündeki kaya gibi bırakma beni... parçalanıyorum sen yokken... yoruluyorum, yoğuruluyorum, yontuluyorum, hoşgeldin,(izninle) diğer yarım... hoşgeldin,(iznimle) şizofren yanım...

ehi... kayboldum kuytusunda yalnızlıkların...(feci bi giriş cümlesi oldu...) şimdi hani x kuşağı diyolar ya bize. yoksa bizden bi sonrakiler miydi?neyse ne,hakaten kayıp kuşakmışız bu son olayla tekrar anladım.... piskopat bi şekilde güçsüzün tarafındayım ya ben,acizin, öyle kandırmış olabilirim de kendimi,hani hak hukuk,emek filan dolanmış ya dilime, hem ahlaksızım da biraz,yalancıyım,bi de arsız ve utanmazım ben, akşamları serviste giderken bi kızceyiz oturuyo yanımda. bana selülitten kurtulmak için ne yapması gerektiği hakkında fikir sahibi olup olmadığımı sordu. ben her ne kadar kapitalizmin feodal düzene etkileri konusunda konuşmak istesem de bana günde çıkılacak merdiven sayısının selülitler üzerindeki etkisinden bahsetti durdu...dinliyormuş gibi yapmayi hep becermişimdir lakin alakalıymış gibi yapmak konusunda hep karnem zayıf oldu. anladı tabi,bunun üzerine aslında amma da akıllı ve hatta hem güsel hem akıllı olduğunu kanıtlamak için,güzellik yarışmasında soru soran korhan abaya bakıyormuş gibi bakarak gözlerini kırpıştırdı ve kısık bi ses tonuyla bana ''hrant dink'i,güçlenmemizi istemeyen dış mihraklar öldürdü bence...''dedi... yine dinler gibi yaptım alakasızca çünkü ben o sırada dizlerim seviyesine inmiş selülitlerimi düşünüyordum... dipnot şeysi:bu asiye kurtulamaz...

Aslında bendeniz forumun ‘’en genel ahlaka mugayil,en travmatik ve en verdiği sözü tutmayan’’ kişisi olarak inanmazsınız ama bir şeyler düşündüm. Gelin hep birlikte daha önce yapılmamış bişey yapalım!!!. Hayatınızda iç yapmadıysanız bile bi deneyin,eminim başarırız. Sadece bizim sevdiklerimizi sevmiyor diye birini yargılamayıp ‘sadece bir seferlik sevmediği insanların hayatına gözünü dikebilecek kadar insanların farklılıklarına karşı tahammül özrü olan dangozlardan bi farkımız olsun. sadece bi seferlik senin sevdiklerini sevemediğim için beni affet. sadece bir seferlik bir fark yaratalım ve ‘ogün bilmemne’den daha akıllı davranıp birbirimizi olduğumuz gibi kabul edelim.’ Üzerine milyonlarca komplo teorisi üretilebilinecek bu arızası kendinden menkul olay karşısında kendini mektep medrese görmüş insanlar olarak tanımlayan bizler, bi sefer labirentteki farelerden farklı davranıp ‘kör ölür badem gözlü olur’ atasözünü kullandırtmayalım. Ve hayatınızda bi kere olsun sizin tarafınızda olmayanları (DİNK ya da ÇATLI ya da R. T.E ne farkeder ki...) yargılamadan anlamaya çalışın. Biri size yüzünü yıkamamışsın dediğinde ama ali de yıkamamış demeyin bi kerecikliğine... Bu arada Siz yokken gandhi aradı.’’ inandığın gibi yaşamıyorsan namussuzsun’ dedi kısık bi sesle... Tam kapatacaktı bölücülük olmasın diye ismini söylemiyorum bi şair kaptı telefonu elinden hiç bir din;hiç bir bayrak;ve hiç bir vatan;daha kutsal değildir insandan... dedi... Biliyorum kalemime hiç yakışmıyor bu hümanist cümleler,ben de çok kolay kuramam bu cümleleri,kursam da bitiremem(destek aldım zati bi üstatdan koyu renkli kısımları...)sakın yanlış anlamayın tasvip etmediğimden değil sadece kişisel beceriksizliğim... Ay çok sevgi böceği yazısı oldu bu,söz bi daha yazmam... bu arada kişisel bi özür de bergerac beyfendiye... Saygı hürmet vs...

(bozan beyciim izninizle..) bakınız bu tip tartışmalarda genelde taraf olmak istemem lakin yalnış anlaşılma mevcut(umarım öyledir...) bozan bey anlatmak istediklerini genelde hiciv ve taşlamayla anlatır,bu başlıktaki her iki ileti de bence bu tarza verilebilecek çok güzel 2 örnek lakin de bergerac bey de sürekli türk medyasının yapığı şeyi yapıp iletileri dümdüz okuyup önceki olumlanmışlarla karşılaştırıyor. ''ama öyle dememiş miydiniz?ama böyle dememiş miydiniz gibi?'' kerkük meselesi çok çok eskiden beri seçim malzemesi,suni gündem maddesi,belgesel konusu,barış manço program enstantanesi ve forum tartışma başlığı olarak defalarca kullanılmıştır güsel memleketimde...ve bakınız elimizde ne kalmıştır...bu dünya barış mançoya bile kalmamıştır... saygılardır,hürmetlerdir...

900 resim görmüş kafası karışmış arkadaşım laciwert... peki ya tersiyse?hiç düşündün mü? ya ilk saddam gerçek saddam değildi de şimdi astıkları gerçektiyse? ya uzaylılar varsa? ya tanrı varsa? of...bu bi kabus olmalı? ya tutarsa? bi de dipnot şeysi:bu avatara bayıldım...''rabia'' filminden di mi?

olur,o da olur... ama ben uzun araştırmalar ve yoğun istek üzerine daha gerçekçi verme nedenleri buldum... kılıf mılıf...buyrun,afiyet olsun kızlar... 1- Bir dediğini iki etmiyorsa, fazla nazlanma ver. 2- O futbol haberi senin, bu kanalda maç benim demiyorsa hemen ver. 3- Bu ay kredi kartı ekstrem fazla geldi demiyorsa, düşünmeden ver. 4- Çizgili pijama giyiyorsa, istemesine bile fırsat verme, ver. 5- Hesap geldiğinde adisyonu çarpım tablosu ezberlemişçesine incelemiyorsa, vermeyi bir yana bırak evlenmeye çalış 6- Elleri sigara kokmuyor, dişlerinde öğle yemeğinin izleri yoksa, fazla süründürmeden ver. 7- Elinde çiçekle buluşmaya geliyor, karizmayı takmıyorsa, hem göster hemen ver. 8- Ağladığında, boş ver geçer güzelim yerine hallederiz güzelim diyorsa, oracıkta ver. 9- Şiir yazıyor ama okumaya utanıyor ve ya açılamıyorsa, sevabına ver. 10- Ayakları kokmuyorsa, havada karada nerede olursa ver. 11- Deniz Akkaya'yı beğenmiyorsa, ver. 12- Önemli bir iş toplantısını buluşmak için iptal ediyorsa, teselli için bürosunda ver. 13- Bana sakın aşık olma sana göre değilim diyorsa, kaçırmadan ver hem de en iyi tarafından ver sonrada terk et, zevkin yanına kar. Köpek gibi istemeye gelecek. 14- Aldığın en pahalı şeye bile ucuz diyorsa, saldır, almaya zorla. 15- Ben hatunu şöyle severim,böyle ederim, böyle inletirim demiyorsa, ver 16- Erkek arkadaşları sizi inceliyorsa, nispet olsun kaçırdıklarını göstermek için ver. 17- Sarhoş olup kusmuyorsa,ver 18- Evde pofuduk hayvan şekilli terlikler giyiyor ve çizgi film izliyorsa, soft bir şekilde ver. 19- Pembe dizilere ********* atmıyorsa, kırmızı noktalı kuşakları seyrederken ver. 20- Akşam sevişmesinde 3 kez orgazma ulaştırmışsa, sabah uyanır uyanmaz ver. 21- Sürprizler yapıp, şımartıyorsa, fırsat geçtikçe ver. 22- Sözünden dönmüyor yerine getiriyorsa, ver. 23- ****** bir parfüm kullanmıyor ve kolonya kokmuyorsa, ver. 24- Dışarıda yapılacak hiçbir şey yok eve gidelim demiyorsa, ver. 25- Bak bunu yeni aldım yakışmış mı, demiyorsa ver. 26- 40'ından sonra kudurup sübyanlara bakmıyorsa ver. 27- Elini tuttuğunda, sağını solunu mıncıklamıyorsa, hemen ver. 28- Arabaya hep 5.-10.YTL'lik benzin koymuyorsa ver. 29- Dışarıda yemek yemeyi seviyorsa,ver. İstemiyorum derse ki demez, ver. 30- Cem Yılmaz'ı taklit etmeyip kendi espirilerini üretiyorsa, rahat, rahat ver. 31- ********* gibi param var,senden iyisini bulurum diye ima etmiyorsa ver ki, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmesin. 32- Sabah çapaklı gözlerinle seni beğeniyorsa, gözü kapalı ver. 33- Karizmayı çizip, seni eğlendirmek uğuruna maymun gibi davranıyorsa, ver. 34- Burnu havada, gönlü hovarda ise, göster, göster, süründür ver. 35- Evlenmeyelim dost kalalım istediğimiz zaman birlikte olalım böylesi daha özgür demiyorsa, istediğin yerden ver. 36- Bakir ise, bir erkeğin hayatında hep yıldız kalmak ve unutulmamak için ver 37- Geleceği parlak, hatta sübyansa, geleceğe yatırım amaçlı ver. 38- Eğer altın zincir takip tespih sallamıyorsa, ver. 39- Tao , Kamasutra, Zen sevişme sanatlarını biliyorsa 24 saat ver. 40- Kurduğu cümle sayısı, seninkilerden az ise ver. 41- Yemek yerken ağzını şapırdatmıyor ve üstüne sağa sola dökmüyorsa, tatlı niyetine ver gitsin. 42- Tırnaklarını yemiyor, kalemlerin kıçını kemirmiyorsa, en ücra köşelerden bi yerden ver. 43- Yağmurda romantizm uğuruna sıçan gibi ıslanmayıp adam gibi şemsiye kullanıyorsa, ıslak tarafından ver. 44- Bütün kadınlar aynıdır gösterip vermezler deyip seni gaza getirmeye çalışmıyorsa, inadına ver. ) ehi...

oy ne ciddi cewap oldu bu,taylancım beycim,üstadım...

bilmiyorum 28 yaşına gelmiş,annesinin tüm gözyaşlarına rağmen abidik gubidik şeylerle uğraşıp manasız bi şehirde kendisiyle tamamen alaksız bi bölümde okumuş olan birinin şimdi kafasını taşlara vururken çıkardığı ''çötönk-çötönk''sesleri senin konsantrasyonun için yaralı olur mu? bak bi daha vuruyorum,dikkat et...''çötönk-çötçönk'' oldu mu çocuum?akıllandın mı?

çok sevgili ortağım taylan-cım abi-cum'un da bilimsel kaynaklı verilere dayanarak verdiği naif cewabı da okudu iseniz zaten bu bahsi burada kapatmanın zamanı gelmiştir derim ben... gördüğünüz üzere karşı cins daha acımasız olabiliyor... ama sonuç aynı,vermeyeceği varsa vermiyor...ehi...

yazanın kadın olması daha manalı ve gerçekçi hale getirmiyor mu sizce de alıngan hamfendi?

ay gözünün yağını yediğim taylancım beycim ayrıca ben üyelerin aktifliklerine göre onlara nişan verilmesi fikrini olurmak isiyorum emen şimdi şuracıkta ki: çaylaklara isimleriyle acemilere isimleinin ilk ecesie eklenecek -cim eki ile(büyük ünlü uyumuna göe farklılık göserebilecektir.) ustalara isimlerinin sonlarına eklenecek -cum eki ile(büyük ünlü uyumu şart olaak aranmayacaktır.) üstadların ise hem isimlerinin ilk kelimesine hemi de son kelimelerine eklenecek -cim -cum ekleri ile... misal:taylancım beycum.nazancım özkancum gibi... (bknz.''intikam soğuk yenen bi yemektir''özlü sözü...ehi...) ve dahi mertebeler tarafımca belirlenecektir heralde galba sanırsam,emin diilim henüz...

yok yaw,-xman bey; takım olduk biz taylan bey ilen...''without a trace''misali,cewapsız kalmış başlıklara ışık olacaz,gönül tellerinizi titretecez inş. konsepti tamamlasın diye aynı avatarı astık duvara... ben hindistandan kimsesiz bi ineği evlat edinmek için başvurdum, taylan bey de mu kıtasının peşinde... ehi...

şimdi bakınız taylan beycim bey... daha bi kaç dakika önce NYPD tadında kurulmuş olan muhteşem ortaklığımızın ilk resmi işinde cinsiyet ayrımcılığı yapıp kalbimi kırmayın,asfalyalarımı attırmayın... siz ki 59 senelik yaşamınız boyunca hiç alakanız olmayan bir kadına kalpli mum aldınız mı? yazıyı yazan arkadaş çok haklı bence...ne demek kalpli mum?aşk demek,sarmaş dolaş demek filan... ya bu kafası karışık oğlan hafif homo ki kız işi hediyeler alıyo ya da tuğbaya aşık(ki bunu böle pattadanak sölemek istemezdim ama kuvvetle muhtemel seçenek bu...) bu arada : ben banu zorluyu tanımam,sarısı örnek alınabilecek tek banu- banu alkan'dır.ki tuğba denen arkadaş müsvettesi(kalpli mumu alınca oğlanın kafasına fırlatması gerekiyordu,yapmamış,arkadaşlığı gözden geçirilmeli,kadın milleti bu,güvenilmez,dakkasında satarlar adamı,ruhunuz duymaz...)banucum hanımın tırnağı olabilemezdir...

aaaaaaa?ne ayıp taylancım bey,hiç yakıştıramadım ben sizin gibi hümanist bi şahsiyete böyle gayrı medeni bi yaklaşım... bence sorunun derinlerine inip o kafası karışık ,kalpli mum alan çocuğun homosexsüel eğilimleri olup olmadığını araştırmalıyız. çünküm hiç bir aklı başında adem oğlu yılbaşı hediyesi olarak kalpli mum almaz,almamalıdır... keza diğer kafası karışmış kızceyizimiz 06stylerin kardeşimizin de kendisini en yakın manastıra kapatıp,kara tahtaya 4400 kere''inadına isyan,ölümüne devrim'' yazmasını salık veriyorum. akabinde de kendine bi Icq numarası edinmeli bill gates ile arasındaki tüm münasebete bi son vermelidir. tuğbaya gelince:saçlarını sarıya boyatsın...

zor olur kanaatindeyim lakin denemeden bilemeyiz diil mi taylancıım beyciim... ben başlıyorum,arkadaşa örnek teşkil etmesi baabında... tın mın tını mını tın,tın mını tın tın tın tın... ben emel-erdal olalım derim, zeki alasya -metin akpınar ya da... david-victoria ya da angelina ve brad de olur,evet evet hem konsepte de uyar... hemen bi avatar bulmalıyım angelina'lı

taylan beyciim farkında mısınız ne güsel bi takım olduk biz... ratingi düşük başlıkları kurtaran,iyilerin dostu,kötülerin amansız düşmanı olduk... batman ve robin olduk... hatta erol evgin ve murat evgin bile olmuş olabiliriz... ehi... madonna ve bsb buldum ben,spanih eyes kelimelerini içeren.... bi de spanish guitar vardı, işinize yarar mı bilmem?