Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

alamet-i farika

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    806
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

alamet-i farika tarafından postalanan herşey

  1. ne korkacam ölümden yahu... asıl o benden korksun... ehi...
  2. alamet-i farika

    GÖÇ

    hay ağzını öpeyim xmen beyciim... aynen bunları demek istedim hatta daha da şunları demek istedim ki;: ben solcuyum,yaşasın devrim,fransa da cillop gibi memleket,zaten türkiyede düşünce özgürlüğü yok gibi cümleler kurmanın manasızlığını... burda okula gitmemiş birinin eğitim sistemi ile ilgili ancak hariçten gazel okuyabileceğini... bu arkadaşın davranışının bi adı varsa onun da tamamen ''abesle iştigal''olduğunu... ha bendeniz şark kafasına sahip bir zat olarak ''avrupadan bakıyorum''.......masına maruz kalmak hasebi ile fazlaca tepki vermiş olabilirim onu da söyliim siz söylemeden... lakin söylesem ne değişecek?kim neyi savunuyor anlayan beri gelsin... işte bakınız göç olgusunun makus sonuçları...ne olduğunu bilmeyen,nereye ait olduğunu bilmeyen bi kuşak... ülkeye sahip çıkmak 4-5 yılda bir gelip oy kullanmak değildir küçük hanım... yiyorsa gelirsiniz çok sevdiğiniz memleketinize,devrim mi yapıyosunuz,artiz mi oluyosunuz buralarda olursunuz...paris'ten göründüğü gibi değil buralar.. unutmadan;daha önce de dediğim gibi anadilinizin türkçe olmayışı sebebiyle alıntı yaptığınız cümlelerimden birini de yanlış yorumlamışsınız yeri gelmişken düzeltiim:''apartma''-abartma kelimesinin ''b''yerine ''P'' yazılmış hali değildir. ''apartma'' argo bi kelime olup''şahsım''tarafından o cümle içinde ''aşırma'' hatta olumlamak gerekirse ''alıntı'' anlamında kullanılmıştır... siz yine de fransızcanıza devam ediniz çünküm ne der fransızlar:“La traduction est comme une femme - lorsqu’elle est belle, elle n’est pas fidËle; lorsqu’elle est fidËle, elle n’est pas belle”.(çeviri kadın gibidir;güzel olanı sadık değildir,sadık olanı güzel değildir...yanlış da çevirmiş olabilirim,bi bilene sormadım,affedin... ) olumlamak fiilini de size uzun uzun anlatmak isterdim lakin işim gücüm var maalesef,yarın sabah erkenden kalkıp emekçiyi sömüren,kapitalist sistemin ait olduğum dişlilerinden biri olmak ve günün birinde avrupalı türklerin gelip dewrim yaparak biz ezilen ....... anadoluluları kurtarmasını beklemek durumundayım...malum bizim eğitim sistemimiz buna müsait değil... allah hepimize sabır,akıl fikir bana da kaşlarımı alacak güç versin...amin...
  3. elimde bardak,sıcak ya,benim gibisine de ağustosta boku donan deniyor galiba,küresel ısınmamın kendini hatırlattığı bi kış günü antalyadayım,üşüyorum...hatta bendeniz ilkimlendirme aletiyle havlet olabilecek kadar üşüyebilen sinir bozucu bi özelliğe sahibim,antalya il sınırları içinde... yok yok bu böyle olmayacak,sürekli bi şarkı var benim de aklımda ama söyleyemem... ''we don't need no education'' neymiş?anlıyoruz ki kızımız ingilizce de biliyor... ama bu aralar fransızca revaçta...hiç de sevmem alamanca ama herkes der ki feylesofları 1 numara. kötü biriyim ben,kırarım kalbinizi yaklaşmayın,gerçekten...hele hele yüzünü bile görmediğim klavyeler arası iletişimim olanları fena incitirim,övünülecek bişey ya yazayım bi de... ama dayanamıyorum sevgi böcekliğine...bu ne bol keseden dağıtılan bişey?yahu kendinde ne kadar var ki herbikimseyi böyle çağıl çağıl sevebiliyorsun? aklımı karıştıran 2 kişi... melakoline tüküreyim nazan...bunu bile beceremiyosun... sırf laf olsun diye yazıyorum,bi arkadaşımı kaybettim 1 hafta oldu...onun ifrazatı bu satırlar... yeri geldi diye ağlıyorum,yoksa hiç aklımda yoktu...
  4. şimdi şöyle oldu yarenler, 20 yıldır bilfiil sezen aksu dinleyen biriyim...genelde kaçırmam hiç bi albümünü,(zaten kaçırmak ne mümkün de?)hala karar veremedim;seviyor muyum bu kadını,yoksa sevmiyor muyum?bazen modern feylesofmuş gibi geliyor ama bazen de sağdan soldan aPartma kokuyor her yaptığı...aman bana neyse sanki? sevmiyorum demişken bu aralar yine kafam yerinde değil üzerinize afiyet,hastayım kolum yoruluyo çarçabuk,sayfalarca yazasım var,çok pis küfürler savurasım var tanrınıza...yine adaletinin olmadığını gözüme soka soka,canımı yaka yaka gösterdi kendisi,''nazan'ın ateşle imtahanı'...' ya ben aklı başında biri olmasaydım da bi yüzüm melankoliye dönük olsaydı? senle topla beni,çarp uzaklarla,ekle sensizliği,böl saatlere,ne kaldı;?ne kaldı? kim icra ediyordu bu şarkıyı yahu? herşeyden şüphe eder oldu bu deli gönlüm,durup durup ilk sevgilimi hatırlıyorum...ne acaip çocuktu...evet gerçekten de çocuktu,kendini 50 yaşında sanan bi lise öğrencisi...ne komik di mi? ama ne güsel olurdu elini tutup saatlerce konuşmaması...çankayada karşılaşmıştık komşu tükkanlarda çalışırken...nişanlanmış,pek bi korktuydu beni görünce,kaçacak yer aramıştı... kafamı karıştıran 2 kişi... bu arada eski çekirgemi kaybettim...kullanım hakkı hala bendedir...varsa hesap sormak isteyen gelsin benden sorsun... çok özledim şerefsizim...gözümde tütüyor...
  5. alamet-i farika

    GÖÇ

    aslında konu başlıklarıyla alakasız iletiler yazmaktan çok nefret ederim ama buna bi açıklama yazmak zorunda kaldım. hatalı davrandım özür dilerim,günlük yaşamında türkçeyi kullanmayan biri için fazla zeka gerektiren cümleler kurmuşum. hem burayı fikir paylaşımı değil şov alanı olarak kullanan birine neyi ne kadar anlatabilirm ki? saygılar,hürmetler... neyse yarenler alla hepinize akıl fikir versin...amin...
  6. alamet-i farika

    GÖÇ

    ah be güselim la boheme... yaşın kaçtı senin yaw?bu yazdıkların ne şimdi?birbiriyle alkasız kaç cümle üst üste...abi sana ne demiş sen ne yazmışsın cewap diye? ben de yeni model solcu deyince kızıyorsunuz ama böyle işte sayın CYRANO...bi de işsiz güçsüz orta yaşlılar olarak suçlanıveririsiniz... bi kaç topikte yazdıklarını okudum la boheme,çoğunda da ''yarış atı'',''ezberci sistem'',''nazım'',''deniz''gibi ağızlara pelesenk olmuş tamlama ya da kelimeleri görmek mümkün...lakin bunlar artık eskidi.(şimdi bu cümleden yola çıkacak alakasız cewabını da tahmin ediyorum ama buna rağmen yazdım ya kendimi tebrik ettim şimdi... ) ben senin yerinde olsam CYRANO'nun yazdıklarını bi daha okurdum... bi kere orda(yurtdışında) doğmuş büyümüş olduğundan hareketle (yanlış da biliyor olabilirim) diyorum ki aidiyetine karar vermelisin...eğer türkiye vatandaşı gibi hissediyorum kendimi diyorsan ben oralara gelmem dememelisin...eğer oralara gelmem diyorsan,mahir,deniz,sistem dememelisin.(zaten o da nası bi zorlamayla kurulmuş bi alakadır anlayamadım ama...) hiç bilmediğin bi sistemde,hiç tanımadığın,bilmediğin,maruz kalmadığın''adaletsizlikten,eğitim sistemindeki bozukluktan,işsizlikten''nasıl şikayet ediyorsun? ne kadar samimisin? ailen batıya göçtüğü ve bu ülkeyi bırakıp gittiği için bi eziklik duyuyorsun da ondan mıdır bu eski solcu apartması cümleler? kal sen orda zaten;fransa hükümeti sana iş de bulur,aş da bulur,eş de bulur,ne istersen yaparsın,mutlu mesut yaşarsın... sen zaten gelme...ama burdakilere de karışma...ben bu ülkeye ait olmaktan,''adaletsizliğe,düşünce suçuna,kötü eğitim sistemine,kadrolaşmaya''maruz bırakılmış yaşlı ve işsiz;zamanının tümünü internette,bu forumda yazarak geçiren biri olmaktan gayet mutluyum...
  7. tamamdır... işte 2 yıldır senden beklediğim cevabı verdin,gözümün nuru... işte emeklerimin karşılığını bu müstesna beyitlerinle gösterdin... ne günler geçirdik...kah güldük,kah ağladık... yel değirmenleriyle savaştık... ne ejderhalarla dövüştük, ama birbirimize olan inancımızı hiç kaybetmedik... artık senin adın,samurailock... artık kendi ayakların üzerinde durabilirsin... artık senin de bir gizli bildiğin var samurai'm... artık yeni çekirgelerine öğrendiklerini aktarabilirsin... yolun açık,ömrün bereketli olsun... son ders: *namerde mertlik olmuyor samurailock sakın unutma...bu onların gemisi...!!!!!! *terli terli su içme,televizyonu yakından seyretme,tanımadığın insanlarla konuşma... *rakı buzlu içilmez,balığa limon sıkılmaz... kızın olursa adını nazan koyarsan sevinirim... ya da bi çiçek fidesi dik,vazgeçtim bi zeytin ağacı olsun...adını nazan koy... ilelebet yoldaşın,nazanozkan...
  8. alamet-i farika

    nooluyo bana?

    bilmez misin sen olmazsan,hocan olmaz... ben senin için varım... senden ötürü varım,bilmez misin? çok romantikim ben... hatta kimbilir daha neyimdir? her daim yoldaşımsın... öperim gözlerinden...
  9. alamet-i farika

    nooluyo bana?

    afferim çekirge... beni yannız bırakmayacağını biliyodum... göslerinden öberim...
  10. interlockum şahanem... bugün bi öğüt veresim geldi sana... bakalım ne çıkaracaksın? Helal kıldı ma'şuka aşık kendi kanını Ma'şuk nakşından okur aşk eri Kur'anını Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir Aşık kendi bırakır boynuna urganını Gitmez aşık gözünden hergiz ma'şuk hayali Nitekim zilha verir Yusuf'un nişanını Dirlik budur aşıka ma'şuk yolunda öle Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını Belkıys ile Süleyman aşka düştü bir zaman İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını Gökteki Harut Marut aşk için indi yere Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise Sultanı iltir baştan yitirir hanmanını Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını Leyli'yle Mecnun işi acebdür ( ür ) bu halka Abdürrezzak terk etti aşk için imanını Zemane vefaları cefa gelir yunüs'a Bir doğru yer bulucak fidi kılar canını
  11. elinize sağlık...cillop gibi olmuş... bence en güsel kısmı hızlanmış olması... hayırlı olsun yeni tükkan,alla utandırmasın
  12. alamet-i farika

    nooluyo bana?

    bi kere öncelikle bi soru sordum ya yukarda aslında ona göre geliştirmem gerekiyor yazımı... amma ben helecanlı bi şahsiyet olduğumdan bekleyemiyorum,yazıyorum... muhtemelen benim yazdıklarımdan farklı bi sonuç çıkacak biliyorum. ve ayrıca yazının ya da anketin sonunda da bi yere çıkamayacağım,hatta ve hatta bu cümleyi bile bitiremiyorum farkettiyseniz ... neyse şimdi şöyle oldu yarenler, ben bugün farkettim ki çift sayılara karşı müthiş bi sempatim var. aklından bi sayı tut dediklerinde direk 2.4.6.8 gibi sayıları seçiyorum.hatta bununla da kalmayıp tek sayılara kıl oluyoum.neden çünkü 2'ye tam olarak bölünemiyorlar habire kusurat çıkarıyorlar ve de ben kusurat sevmiyorum;virgülden sonrasından nefret ediyorum,çünkü işleme devam etmek gerektiğinde virgülden sonrası yığılıyo da yığılıyo,kıl oluyorum... geleceğim yer şudur ki eğer ben beynimi sosyal bilimler esasına göre kullanıyorsam (edebiyet,görsel sanatlar,tarih,coğrafya,teoloji,felsefe gibi)(bu kanıya da tek sayıları sevmediğimden vardım...) bu benim salak olduğumu mu gösteriyor? yani eğer matematik bilimi ile olan ilişkilerimi fonksiyon ve parabol dalındayken(aşağı yukarı lise 2 ye tekabül ediyor sanırsam) kestiysem bu benim kafamın çalışmadığını mı gösteriyor? yoksa bu tamamen annemin lise birinci sınıftayken sosyal bilimler dalını seçtiğimde hüngür hüngür ağlamasının bende oluşturduğu manik-depresif ruh halini bugüne kadar itina ile saklamamın bi ifrazatı mı? of hikmetinden sual olunmayan yüce rabbim...(misal bu cümleyi bi kerede söyleyebilen bi fizik mühendisi tanıyanınız var mı aranızda?) biliyorum bende bi sorun var? acaba beni küçükken caminin önüne mi bırakmışlar? acaba kafama sert bi cisimle vuruldu da ben mi hatırlamıyorum? acaba petek dinçöz benim kayıp ikizim mi? hayıııııııııırrrrr,haaaaaaaayyyııııırrrrrrr...
  13. ben derim ki : akp hükümeti %35 gibi bir oy oranıyla yani turgut özal ve adnan menderesten sonra 3. en büyük oy oranını alarak hükümet oldu,buraya kadar kaniyiz değil mi? bu seçim sistemi 80'darbesinden sonra ana hatları belirlenmiş 90'larda revizyona uğramış bir sistem.buraya kadar da sorun yok sanırım. şimdi amaç üzüm yemek mi,bağcıyı dövmek mi?onu bi açıklığa kavuşturalım.önermeleri tersten okumak,forumumuz ulemalarının sıklıkla başvurdukları bir anti-tez yöntemi lakin pek inandırıcı olmuyor. ÖRNEK:AKP %35 ile hükümet oldu. bu önerme -%65 in söz hakkını da elinde bulunduruyor.- önermesini doğrulamaz,çürütmez de. hep aynı cümleleri temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp ortaya sürmekle de ilerlenmez... çok sevdiğiniz paşalarınızın ve dahi emekli paşalarınızın katkılarıyla oturtulmuş bi sistem şimdi size hizmet etmiyor diye küstüğünüzü ortada,demokrasi diye yutturmaya çalıştığınız şey artık sizin avucunuzdan kayıp kendi kurallarını koydu. hal böyleyken tek çare birilerini rejim deccalı ilan etmekti. onu da hemen (akp de ekmeğinize yağ sürdü.)hiç zorluk çekmeden buluverdiniz.:akp ve türbanlı çankaya... bu sorun yular kimin elindeyse ona geri döner. bi arkadaşımızın dediği gibi :komik ve anlamsız bir sorundur. her zamanki gibi başarısız bir muhalefet girişimidir. sorun tamamen kişisel insan hakları sorunudur... saygılardır,hürmetlerdir...
  14. alamet-i farika

    amanın...

    fidanboylum ceylanım, ben bu kadar ilgiye alışık değilim... bak şımarırım uyarmadı deme ki şımarmış bir sensei ormanda ters dönmüş bir kirpiden daha az tehlikeli değildir kanaatindeyim... ben sana kızmadım... sadece ustalık vazifemi yerine getirdim hafifçe çektim kulaklarını... zaten blokunu hakaten beğendim... ısrarla istiyorum, eşe dosta tavsiye ediyorum... kafi çocuum... hergün gel, su yok de bana... bilir misin o şiiri? romantik hallerini de o zillilerin seni baştan çıkaran cümlelerine veriyorum... uyma onlara çocuum... amin de ustana...
  15. alamet-i farika

    kurtarın beni....

    doorudur çekirge m... efferim... gönlümü alasın mı var?
  16. alamet-i farika

    amanın...

    bıy bıy bıy... amanın ellerim ayaklarım,sigara tablası gibi kulaklarım... bıy bıy bıy bıııyyy... yaw ne oldu bana inanmazsınız hasta bir zevatım zaten ben; bi de genel müdürden fırça yedim bu sabah sabah... özet olarak şunu dedi,oteldeki insanlara derecelerine göre selam ver? evet ben de aynı sizin gibi eblek eblek baktım adamın suratına,nası yani baabında.içimden de sağlam bi kaç küfür ettim validesini de içeren... yani bana diyo ki,senden alt kademede çalışanlara kaba davran,sürekli teşekkür etme mesela,yaptığı şeyin görevi olduğunu bilsin.eğer arana mesafe koymazsan senin müdür olduğunu anlamazlar. bu adamlar cahil cühela takımından sen çobanlık etmezsen yoldan çıkarlar. çoban isa mı?nasıralı isa?hayır...sanırım onu kastetmedi... tabi ben bi 15 dk. kadar söylediklerini hazmetmekle uğraştım adamcayizin... sonra aklıma bi hikaye geldi...sakinleştim... bi gün vücutta isyan çıkmış. bütün organlar kendi müdürlüklerini ilan etmek istemişler. mide demiş ben olmazsam besinsiz kalır çalışamazsınız,kollar demiş biz olmazsak hareket olmaz,beyin tabi son sözü söylemiş koymuş ağırlığını; g.t de müdür olmak istemiş ama pek kimse kaale almamış onu... sonuç olarak her zamanki gibi beynin istediği olmuş ve müdür beyin olmuş.... ama g.tün kafası bozulmuş bu işe,demiş ki çalışmıyorum,bakalım noolacak?greve gitmiş g.t.... bi kaç gün dayanmış organlar ama bakmışlar olacak gibi değil vücut zehirlenmek üzere,kabul etmişler g.tün müdürlüğünü çaresiz... ve işte o zamandan beri bütün g.tler müdür;bütün müdürler g.tmüş... ben mi?istifa dilekçesi yazdım...
  17. çekirgem... fidan boylum ceylanım... ben geçen gün senin bloguna bi göz attımdı...çok güsel yapmışın aferim...lakin beni rahatsız eden bi hususta görüş beyan etmeden geçemiycem çucuum... hasan sabbah ve cins-i latif haşhaşileri gibi bir tablo oluşmuş orda... sankim senin haremin vucut bulmaya başlamış yavaştan... kıskanmış da olabilirim...emin değilim...
  18. çekirgem... fidan boylum ceylanım... ben geçen gün senin bloguna bi göz attımdı...çok güsel yapmışın aferim...lakin beni rahatsız eden bi hususta görüş beyan etmeden geçemiycem çucuum... hasan sabbah ve cins-i latif haşhaşileri gibi bir tablo oluşmuş orda... sankim senin haremin vucut bulmaya başlamış yavaştan... kıskanmış da olabilirm bilmiyorum... ''İhtiraslarından biri öbürünü yutmuş, sen de nefsini körelttiğini sanıyorsun.'' VOLTAİRE bazen çok konuşuyo ama...çoğunlukla da yerinde...
  19. BELKİ YİNE GELİRİM ............................ ...................... Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki Onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan Kadınları güzelleştiren herhalde onlardı "Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi Tükürsek cinayet sayılıyor artık Ama nerede kaldılar, özledim gülüşlerini onların .............. ...................... Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum Okuduğum bütün kitaplar paramparça Çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma Bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent Bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum Sarmaşık aydınlar, arabesk hüzünler Bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma .......... ...................... Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem Oysa ne kadar sakin sokaklar, bu kent ve bütün yeryüzü İpince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün... AHMET TELLİ yakıştı sanki...
  20. tanrım,bana kaşlarımı alabilme gücü ver...amin...
  21. küstürdüm barışamam (mı?) ayrıldım kavuşamam (mı?)
  22. pek bi kıymetli arkadaşım ramell, öncelikle küreselleşme tanımını çerçeve içine almaman hasebiyle o tanımı kabul ettiğini düşünüyor ve başlıyorum...(inceden kibarım farkındaysanız... ) ben o kapitalist sistemin öncü modellerine baktım lakin küresel ticarette bulaşmadığı 3.-4.(ya da 2.-3.) dünya ülkesi göremedim...acaba farklı sayfaları mı (kuvvetle muhtemel)karıştırıyoruz.bendeniz analitik zekaya haiz olduğumdandır görmeden anlayamıyorum...ben örnek vereyim,gerçi siz o coğrafyadan pek hazetmiyorsunuz anladığım kadarıyla lakin,misal pek yerinde olacak: 1960’ta, Tanzanya’nın, bir Amerikan traktörüne karşılık 200 çuval kahve vermesi gerekirken, 30-40 yıl sonra bu miktar 600 çuvaldan daha fazlasına çıkmıştır. kahve aynı kahve,makina aynı makina dikkatinizi çekerim... bu da şu demek oluyor : Daha yoksul olan ülkeler, (teknolojik geriliklerinden dolayı) daha fazla emek barındıran ürünlerini, üretimi daha pahalı ve daha kolay olan (üretim araçlarının niteliği ve niceliği dikkate alınarak) ileri ülke ürünleriyle değiştirmeye zorlanırlar. Bu süreçte kimin kaybedeceği açıktır. Ayrıca dünya ekonomisi, Batılı güçler ve çokuluslu şirketler tarafından kontrol edilir ve bunlar fiyatlarını, ticari mevzuatlarını ve ekonomik politikalarını dünyanın geri kalanına dayatabilirler. iş bu sebepledir ki sizin kanada örneğiniz de açıklanmış olur... ulusal sınır derken feodal dönemde çizilmiş sınırları kastediyorum ki başka söze de hacet duymuyorum... bu arada küreselleşme ile iletişim ağı tanımlamaları arasında ince,pek ince bi çizgi bulunmakta ve benim bir zamanlar düştüğüm hataya siz de düşmektesiniz ki burda sorun bilgisayar kullanımı yada microsoft değil bizzat bill gates şahsiyetiyle bütünleşmiş kapitalist rejim sorunudur...yani üzüm yemek niyetinde değilim bizzat bağcıyı hırpalamak sebebiyle bu cümleleri kuruyorum... emek sömürüsü milliyet tanımaz bence,yani ha vestel ha bp ha kfc...asıl sizin bu cümleniz mevzuyu şirin bir mecraya çekmek için yazılmış olmasın?hani türk sermayesi,istihdam,gibi terimlerin geçtiği cümlelere bağlayacak olmayın sakın mevzuyu? dipnot şeysidir : bush abi aradı siz yokken...selam söledi... bu arada saygılar,hürmetlerdir...
  23. yok bacım o hikayeyi yanlış anlatmışlar sana... hikayenin sonunda eleğe bakıyosun bişey yok... hop alıyosun hemen duvara asıyosun... hayatının sonuna kadar pencere önü çiçeği olarak oturup,beyaz atlı prensin gerçek olup olmadığına dair kendi kendine düşünüp kafayı yiyosun... bigün beyaz atıyla abi çıkıp gelince de; ''o duvardaki elek var ya...'' diyosun abiye,''işte o elek var ya.........'' allah hepinize akıl fikir sağlığı versin...
  24. yaa...aslında senin nikinden anlamalıydım ben...romantik pıtırcıksın sen... ama güselim yok öyle yolda giderken göreyim aşık olayım,gözümdönsün,peşinden koşayım... o durum ancak meg ryan'lı holyvud filimlerin de oluyor... doğal seleksiyon diye bişe duydun mu sen? dişiler için fiziksel görüntü her zaman çok önemli olmuştur.çünkü dişi çocuğunu doğuracağı erkeğin hep güçlü ve yapılı ve atılgan ve sağlıklı olanını sever... hani soyu da o genetik özelliklerle devam etsin diye... hani,misal bizim karşımıza bi corç kuluni abimiz çıksa?naaparız?hemen peşinden koşarız değil mi?sebep?çünkü güsel adam,derhal evlenip küçük minik corçlar doğurmak,içgüdüseldir bu dişiler aleminde... sen şimdi bi derin nefes al...saçını başını tara...şu baştaki yazıda adı geçen abiye bi alıcı gözüyle bak...eğer tekrar beğenmezsen elimde kelepir bi zenci abi var...görüşelim...
  25. alamet-i farika

    kral penguenler..

    ima mı var yani? anlamadım ben?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.